10. Yunus Suresi / 16.ayet

De ki: – Eğer Allah dileseydi ne ben size bu ayetleri okurdum, ne de O bunu size bildirirdi. Düşünsenize bundan önce aranızda bir ömür yaşadım, hiç aklınızı kullanmıyor musunuz?

Bknz: (17/86)(28/86)(21/10)

Mustafa Çavdar Meali

Yunus 16 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

De ki: Allah isteseydi okumazdım onu size ve o da, onda ne olduğunu bildirmez, anlatmazdı size. O inmeden önce de aranızda ömür sürmüştüm, hala mı aklınızı başınıza almıyorsunuz?

(Yunus 16)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

De ki: “Eğer Allah dileseydi, onu size okuyup öğretemezdim ve (O da) Onu (Kur’an’ı) size bildirmezdi. Ben ondan önce de sizin içinizde bir ömür sürdüm, (aklımdan ve ahlâkımdan nasıl şüphe edersiniz?) . Siz yine de akıl erdirmeyecek misiniz?”

(Yunus 16)

Abdullah Parlıyan Meali:

De ki: “Eğer Allah dileseydi, bana bu Kur'ân'ı indirmezdi. Ben de onu size okumazdım, Allah ta size onu bildirmezdi. Gerçek şu ki, bu vahiy bana gelmezden önce bir ömür aranızda bulundum, böyle şeylerle hiç ilişkimin olmadığını görüyordunuz, öyleyse yine de aklınızı kullanmayacak mısınız?”

(Yunus 16)

Adem Uğur Meali:

De ki: Eğer Allah dileseydi onu size okumazdım, Allah da onu size bildirmezdi. Ben bundan önce bir ömür boyu içinizde durmuştum. Hâla akıl erdiremiyor musunuz?

(Yunus 16)

Ahmet Hulusi Meali:

De ki: "Eğer Allah dileseydi Onu size okumazdım; Onu size bildirmemiş olurdu!. . Ondan önce sizin içinizde gerçekten bir ömür kaldım... Aklınızı kullanıp bunu anlamayacak mısınız?"

(Yunus 16)

Ahmet Tekin Meali:

“- Eğer Allah'ın sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı, ben Kur'ân'ı size okumazdım. Onu doğrudan size bildirirdi./ Bununla ilgili size, benim vasıtamla hiç bilgi vermezdi. Bundan önce, bir ömür boyu içinizde nasıl yaşadığımı biliyorsunuz. Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?” de.

(Yunus 16)

Ahmet Varol Meali

De ki: "Allah dileseydi bunu size okumazdım ve O da bunu size hiç bildirmezdi. Daha önce sizin aranızda belli bir ömür geçirdim. Hiç düşünmüyor musunuz?"

(Yunus 16)

Ali Bulaç Meali:

De ki: "Eğer Allah dileseydi, onu size okumazdım ve onu size bildirmezdi. Ben ondan önce sizin içinizde bir ömür sürdüm. Siz yine de akıl erdirmeyecek misiniz?"

(Yunus 16)

Ali Fikri Yavuz Meali:

De ki: “- eğer Allah dileseydi, ben KUR'AN'ı size okumazdım ve hiç bir sûretle Allah onu size bildirmezdi. Bilirsiniz ki, ben içinizde bundan önce (kırk yıl kadar) bir ömür durdum (okuyup yazdığım bir şey yoktur). Artık Kur'an'ın kendi tarafımdan olmadığını (sırf Allah'ın vahyi bulunduğunu) düşünmez misiniz?

(Yunus 16)

Ali Rıza Sefa Meali:

De ki: "Allah dileseydi, Onu size okumazdım ve Onu size bildirmezdi. Ondan önce bir ömür boyunca aranızda yaşadım. Yine de aklınızı kullanmayacak mısınız?"

(Yunus 16)

Ali Ünal Meali:

Yine de ki: “(Mesele asla benim elimde değil.) Eğer Allah dilemiş olsaydı, ne onu ben size okuyup tebliğ ederdim, ne de Allah benim vasıtamla sizi ondan haberdar kılardı. Kaldı ki, (beni çok yakından tanıyorsunuz;) daha önce bu kadar yıl aranızda ömür sürdüm (ve bu süre içinde ne vahiyden ne de Kur’ân gibi bir kitaptan bahsettim; size de hiçbir konuda yalan söylemedim). Hiç düşünüp akletmeyecek misiniz?”

(Yunus 16)

Bahaeddin Sağlam Meali:

De ki: “Eğer Allah, (onu size okumamı) dilemeseydi, o Kur’anı size okuyamazdım. Ve Allah onu size bildirmezdi. Ondan önce de içinizde bir ömür yaşadım. (Böyle şeylerle hiç ilişkimin olmadığını görüyordunuz.) Artık düşünmeyecek misiniz?

(Yunus 16)

Bayraktar Bayraklı Meali:

De ki: "Eğer Allah dileseydi, onu size okuyamazdım, Allah da onu size bildirmezdi. Ben bundan önce bir ömür boyu içinizde durmuştum. Hala aklınızı kullanmıyor musunuz?"

(Yunus 16)

Bekir Sadak Meali:

De ki: «Allah dileseydi ben onu size okumazdim, size de bildirmemis olurdu. Daha once yillarca aranizda bulundum, hic dusunmuyor musunuz?»

(Yunus 16)

Besim Atalay Meali:

De ki: «Allah dileseydi, onu size okumazdım, size onu bildirmezdim, bundan önce de, aranızda yaşamıştım, anlamaz mısınız?»

(Yunus 16)

Celal Yıldırım Meali:

De ki: Eğer Allah dileseydi ben size onu okumaz ve O da size (benim vasıtamla) bildirilmemiş olurdu. Elbette bundan önce aranızda bir ömür bulundum ; artık aklınızı kullanmaz mısınız ?

(Yunus 16)

Cemal Külünkoğlu Meali:

De ki: “Eğer Allah dileseydi, ben size onu okumazdım, Allah da size onu bildirmezdi. Ben sizin aranızda bundan (Kur'an'ın inişinden) önce (kırk yıllık) bir ömür yaşadım. Siz yine de aklınızı kullanarak gerçeği görmeyecek misiniz?”

(Yunus 16)

Diyanet İşleri Eski Meali:

De ki: "Allah dileseydi ben onu size okumazdım, size de bildirmemiş olurdu. Daha önce yıllarca aranızda bulundum, hiç düşünmüyor musunuz?"

(Yunus 16)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

De ki: "Eğer Allah dileseydi, ben size onu okumazdım, Allah da size onu bildirmezdi. Ben sizin aranızda bundan (Kur'an'ın inişinden) önce (kırk yıllık) bir ömür yaşadım. Hiç düşünmüyor musunuz?"

(Yunus 16)

Diyanet Vakfı Meali:

De ki: Eğer Allah dileseydi onu size okumazdım, Allah da onu size bildirmezdi. Ben bundan önce bir ömür boyu içinizde durmuştum. Hâla akıl erdiremiyor musunuz?

(Yunus 16)

Edip Yüksel Meali:

De ki: 'ALLAH dilemeseydi onu size okuyamazdım ve sizin de ondan haberiniz olmazdı. Bundan önce bir ömür boyu aranızda yaşadım. Anlamaz mısınız?'

(Yunus 16)

Elmalılı Orjinal Meali:

De ki: eğer Allah dilese idi ben onu size okumazdım, hiç bir suretle de size onu bildirmezdi bilirsiniz ki ben sizin içinizde bundan evvel bir ömür durdum, artık bir kerre aklınıza müracat etmezmisiniz?

(Yunus 16)

Elmalılı Yeni Meali:

De ki: "Eğer Allah dileseydi ben onu size okumazdım, hiçbir şekilde de size onu bildirmezdi. Bilirsiniz ki, ben sizin içinizde bundan önce bir ömür boyu durdum. Artık bir kere olsun aklınıza baş vurmaz mısınız?"

(Yunus 16)

Erhan Aktaş Meali:

De ki: "Eğer Allah dileseydi onu size okumazdım. Onu size hiç bildirmezdim. İçinizde bir ömür kaldım. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız?

(Yunus 16)

Gültekin Onan Meali:

De ki: "Eğer Tanrı dileseydi, onu size okumazdım ve onu size bildirmezdi. Ben ondan önce sizin içinizde bir ömür sürdüm. Siz yine de akletmeyecek misiniz?"

(Yunus 16)

Hakkı Yılmaz Meali:

De ki: “Allah dileseydi, ben Kur’ân'ı size okumazdım ve Allah, Kur’ân'ı size bildirmemiş olurdu. Ben de Kur’ân'dan önce kesinlikle içinizde bir ömür kalmıştım. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?”

(Yunus 16)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

De ki: “Şayet Allah dileseydi, onu size okumazdım. Ve (Allah) size onu bildirmezdi. O (Kur’ân inmeden) önce de bir ömür aranızda yaşadım. Akletmez misiniz?”

(Yunus 16)

Harun Yıldırım Meali:

De ki: “Eğer Allah dileseydi, onu size okumazdım ve onu size bildirmezdi. Ben bundan önce aranızda bir ömür geçirdim. Hâlâ akıllanmaz mısınız?”

(Yunus 16)

Hasan Basri Çantay:

De ki: "Eğer Allah dileseydi (bana bu Kur'anı indirmezdi. Ben de) onu size okumazdım. (Allah) onu (benim lisanımla) size bildirmezdi de. Ben ondan (o Kur'andan) evvel (bu güne kadar) içinizde bir ömür durmuşum (yaşamışım) dır. Siz haala aklınızı kullanmaz mısınız"?

(Yunus 16)

Hayrat Neşriyat Meali:

De ki: “Eğer Allah dileseydi, onu size okumazdım ve (Allah) onu size (benim lisânımla) bildirmezdi. İşte şübhesiz ki (ben) bundan önce sizin içinizde bir ömür boyu durmuşum.(2) (Benim aslâ yalan söylemediğimi siz çok iyi bilirsiniz!) Hiç akıl erdirmez misiniz?”*

(Yunus 16)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Allah tercih etseydi, onu[vahyi] size okuyup teşvik etmezdim ve sizin onu bilmenizi sağlamazdı. Ondan [vahiy'den] önce içinizde bir ömür bulunmuştum. Artık akıl etmiyor musunuz?" de.

(Yunus 16)

Hüseyin Atay Meali:

De ki: "Allah dileseydi, ben onu size okumazdım ve size de bildirmemiş olurdu. Şüphesiz daha önce yıllarca aranızda bulundum. Düşünmüyor musunuz?"

(Yunus 16)

İbni Kesir Meali:

De ki: Allah dileseydi; ben, onu size okumazdım. Ve size hiç bildirmezdim. Daha önce yıllarca aranızda bulundum. Hiç düşünmüyor musunuz?

(Yunus 16)

İlyas Yorulmaz Meali:

Deki: “Eğer Allah isteseydi bu Kur'an'ı size okumazdım ve oda size ulaşmamış olurdu. Sonra ben, daha önce sizin aranızda bir ömür yaşadım ve bu yaşa kadarda kaldım, (daha önce bu size okuduklarıma benzer bir şeyler söyledim mi?) Hiç aklınızı kullanmıyor musunuz?”

(Yunus 16)

İskender Ali Mihr Meali:

De ki: “Şâyet Allah dileseydi, O’nu size okumazdım ve O’nu size bildirmezdim. Halbuki O’ndan önce içinizde bir ömür sürdüm. Hâlâ akıl etmiyor musunuz?”

(Yunus 16)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

De ki: «Eğer Allah dileseydi, ben onu size okumazdım. O da onu size tanıtmazdı. Bakın, ben Kur'an gönderilmeden önce aranızda ömür boyunca yaşadım. Daha da aklınız yatmıyor mu?»

(Yunus 16)

Kadri Çelik Meali:

De ki: “Allah dileseydi ben onu (Kur'an'ı) size okumazdım, (da böylece Allah) size de bildirmemiş olurdu. Daha önce de bir ömür (kırk yıl) aranızda bulundum (ama Allah dilemediği için size bu ayetlerden bir şey okumadım), siz hiç düşünmüyor musunuz?”

(Yunus 16)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Muhammed! Kur’an’ı senin uydurduğunu iddia eden bu câhillere öğüt vererek de ki: “Bu kitap doğrudan doğruya Allah’ın sözüdür ve O’nun emriyle size bildirilmektedir. Nitekim Allah size bu hakîkati ulaştırmamı dilemeseydi, ben bunu size okuyamazdım, çünkü Kur’an gibi bir şaheseri meydana getirebilecek ne bilgim, ne de yeteneğim var ve siz de bunu gâyet iyi bilirsiniz. Kaldı ki, Allah dileseydi onu size hiçbir şekilde bildirmezdi de. Madem size lütfedip böyle muhteşem bir kitap gönderdi, onun kıymetini bilmeniz gerekmez mi? Şimdi düşünün: Ben Peygamber olmadan önceki bütün hayatımı sizin aranızda geçirdim, şu ana kadar bir kez olsun yalan söylediğime şâhit oldunuz mu? Veya bugüne kadar benden, Kur’an’a benzer sözler işittiniz mi? Çocukluğumdan beri beni ‘emin: dürüst ve güvenilir kişi’ lakabıyla çağıran sizler, nasıl olur da Allah adına yalan uydurduğumu iddia edebilirsiniz? Üstelik bu konuda hiçbir bilgi ve tecrübesi olmayan benim gibi ümmî birinin, Kur’an gibi bir şaheser meydana getirmesi nasıl mümkün olabilir, hiç düşünmüyor musunuz?”

(Yunus 16)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Nitekim Allah dileseydi, onu size okumazdım. Ne olduğunu da size bildirmezdi. Uygun halde bunca zaman aranızda ömür sürdüm. Yine de kullanmaz mısınız aklınızı?

(Yunus 16)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed bir de onlara:) “Eğer Allah dileseydi ben onu size okuyamazdım1 ve (Allah da) onu size bildirmezdi. Sonra ben, O (Kur’an) gelmeden önce yıllardır sizin aranızda yaşadım.2 Siz hiç (gerçekleri) idrak etmeye çalışmaz mısınız?” de.*

(Yunus 16)

Muhammed Celal Şems Meali:

De ki: “Eğer Allah dileseydi, bunu size okuyup anlatmazdım. O (da,) bunu size bildirmezdi. Nitekim bundan önce (de) ben, aranızda uzun bir müddet yaşadım. (Yine de) akıl etmez misiniz?” (Kırk yaşına kadar hiç yalan söylememiş bir kimse, ondan sonra nasıl yalan söyleyebilir? İnkâr edenlerin mutlaka bunu düşünmeleri gerekir.)

(Yunus 16)

Muhammed Esed Meali:

De ki: "Allah (başka türlüsünü) dileseydi, size bu (ilahi kelamı) okuyup duyurmazdım; O da size ulaştırmazdı onu. Gerçek şu ki, bu (vahiy bana gelmezden) önce bir ömür boyu aranızda bulundum: öyleyse, yine de aklınızı kullanmayacak mısınız?"

(Yunus 16)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

De ki; "Eğer Allah dikseydi ne ben size onu okurdum, ne de Allah size onu bildirirdi. Bundan önce ben sizin aranızda bir ömür geçirdim. Hiç akıl etmiyor musunuz?"

(Yunus 16)

Mustafa Çavdar Meali:

De ki: - Eğer Allah dileseydi ne ben size bu ayetleri okurdum, ne de O bunu size bildirirdi. Düşünsenize bundan önce aranızda bir ömür yaşadım, hiç aklınızı kullanmıyor musunuz?

Bknz: (17/86) - (28/86) - (21/10)

(Yunus 16)

Mustafa Çevik Meali:

16-18 De ki: “Şayet Allah istemeseydi ben bu âyetleri size okuyup tebliğ edemezdim. Bunca yıl içinizde yaşamış olmama rağmen, bana inanmamanıza şaşıyorum, hâlâ aklınızı kullanıp bu gerçeği anlamaz mısınız? Hem söyleyin bakalım, kendi uydurduklarını Allah’a isnat edip, “Bunlar Allah’ın âyetleridir.” diyen, insandan daha zalim ve cahil kim olabilir? Benim öyle biri olmadığımı da en iyi siz bilirsiniz. Üstelik Allah’ı bırakıp da kendilerine hiçbir yarar ya da zarar verebilme gücüne sahip olmayan, kendileri de yaratılmış olanların peşlerinden gidenler ve onları Allah katında şefaatçiler olarak kabul edenler asla iflah olmazlar.” Yine onlara de ki: “Allah göklerde ve yerde kimseye şefaat izni ya da yetkisi vermemişken bir kısım insanların şefaatçi olması gerektiğini O’na siz mi öğreteceksiniz? Allah’tan sakının ve böylesi boş şeylerden uzak durun. Allah sınırsız ilim ve kudretiyle yarattıkları üzerinde hak sahibi tek ilahtır.”

(Yunus 16)

Mustafa İslamoğlu Meali:

De ki: "Eğer Allah öyle dileseydi, ben onu size okumazdım; zaten O da onu size göndermezdi. Hem doğrusu şu ki; ondan önce yıllarımı sizin aranızda geçirmişim: bu kadarını olsun düşünemiyor musunuz?"

(Yunus 16)

Osman Okur Meali:

"Eğer Allah uygun bulmasaydı, ben Kur’ân’ı size okumazdım. O da, bununla ilgili size hiçbir şekilde bilgi vermezdi. Bundan önce, bir ömür boyu içinizde nasıl yaşadığımı biliyorsunuz. Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?" de.

(Yunus 16)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

De ki: «Eğer Allah Teâlâ dilese idi onu size okumazdım ve onu size bildirmezdi. Muhakkak ki, ben ondan evvel sizin aranızda bir ömür sürmüştüm. Siz hiç âkilâne düşünmez misiniz?»

(Yunus 16)

Ömer Öngüt Meali:

Resulüm! De ki: “Eğer Allah dileseydi onu size okumazdım. Allah da onu size bildirmezdi. Bundan önce içinizde bir ömür boyu kalmıştım. Hiç düşünmüyor musunuz?”

(Yunus 16)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Allah dileseydi, elimdeki kitabı size okumazdım. Böylece, onu size bildirmemiş olurdu. Daha önce ben sizin aranızda bir ömür sürdüm, bilirsiniz. Hiç akıl etmiyor musunuz!” de.

(Yunus 16)

Sadık Türkmen Meali:

De ki: “Eğer Allah dileseydi onu size okumazdım ve onu size bildirmezdi de!.. Bundan önce bir ömür boyu içinizde kaldım! Aklınızı kullanmıyor musunuz?”

(Yunus 16)

Seyyid Kutub Meali:

De ki; «Eğer Allah'ın dileği bu yolda olmasaydı, bu Kur'an'ı size okumazdım, hatta Allah sizi ondan hiç haberdar etmezdi, bundan önce aranızda bir ömür yaşadım, hiç düşünmüyor musunuz?»

(Yunus 16)

Suat Yıldırım Meali:

De ki: "Eğer Allah dileseydi ben Kur'an'ı size okuyamazdım, hiçbir suretle de size onu bildirmezdi. Bilirsiniz ki, daha önce, bir ömür boyu aranızda yaşadım, böylesi bir iddiada bulunmadım. Aklınızı kullanıp bunu anlamaz mısınız?"

(Yunus 16)

Süleyman Ateş Meali:

De ki: "Eğer Allah dileseydi, onu size okumazdım ve onu size hiç bildirmezdi. Ben ondan önce aranızda bir ömür boyu kalmıştım (böyle bir şey yapmamıştım), düşünmüyor musunuz?"

(Yunus 16)

Süleymaniye Vakfı Meali:

De ki "Allah farklı tercihte bulunsaydı[1] onu size okumazdım. O, onu size bildirmezdi de. Bundan önce aranızda bir ömür geçirdim. Aklınızı kullanmaz mısınız?"

1)لَّوْ شَاء (لو لم يكون) اللّهُ (قدرا لأعمال الرسل) مَا تَلَوْتُهُ عَلَيْكُمْ الكهف 27، العنكبوت 45

(Yunus 16)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

De ki: "Allah dileseydi onu size iletmezdim, O da onu size bildirmezdi. Bundan önce aranızda yıllarca yaşadım. Düşünmüyor musunuz?"

(Yunus 16)

Şaban Piriş Meali:

De ki: -Eğer Allah dileseydi onu size hiç okumazdım ve O'nu size hiç bildirmezdi. Daha önce sizin aranızda bir ömür yaşadım, hiç düşünmüyor musunuz?

(Yunus 16)

Talat Koçyiğit Meali:

Yine de ki: "Eğer Allah dileseydi, onu size okumazdım ve onu size bildirmezdim. Daha önce aranızda bir ömür boyu kalmıştım. Hiç aklınız ermiyor mu?"

(Yunus 16)

Tefhimul Kuran Meali:

De ki: «Eğer Allah dileseydi, onu size okumazdım ve onu size bildirmezdi. Ben ondan önce sizin içinizde bir ömür sürdüm. Siz yine de akıl erdirmeyecek misiniz?»

(Yunus 16)

Ümit Şimşek Meali:

De ki: Eğer Allah dileseydi ne ben size onu okurdum, ne Allah size onu bildirirdi. Bundan önce ben sizin aranızda bir ömür geçirdim. Hiç akıl etmiyor musunuz?

(Yunus 16)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

De ki: "Allah dileseydi, onu size okumazdım, onu size bildirmezdi de. Ondan önce içinizde bir ömür kalmıştım. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız?"

(Yunus 16)