10. Yunus Suresi / 107.ayet

Şayet Allah sana bir sıkıntı verirse, onu O’ndan başkası kaldıramaz. Eğer senin için bir hayır dilerse; Allah’ın lütfunu engelleyecek kimse yoktur. Zira O, nimetini kullarından hak edene verir. Çünkü O eşsiz bir bağışlayıcı ve sonsuz rahmet kaynağıdır.

Bknz: (6/17)(27/62)(39/38)

Mustafa Çavdar Meali

Yunus 107 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Allah, sana bir zarar verirse o zararı, ondan başka giderecek yoktur ve hayır etmek dilerse de ihsanını reddeden bulunmaz; bunu, kullarından dilediğine verir ve odur suçları örten rahim.

(Yunus 107)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ve eğer, Allah Sana bir zarar dokunduracak olsa, yine O'ndan başka bunu Senden kaldıracak yoktur. Ve eğer Sana bir hayır isterse, O'nun bol fazlını (ikram ve in’amını) geri çevirecek de yoktur. Kullarından dilediğine bundan (hayırdan) isabet ettirir. O, Bağışlayandır, Esirgeyip Koruyandır.

(Yunus 107)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve bil ki, eğer senin başına Allah bir darlık, bir sıkıntı saracak olursa, O'ndan başka, onu giderecek olan yoktur ve eğer hakkında iyilik, genişlik diliyorsa, O'nun lütuf ve cömertliğini senden engelleyebilecek kimse de yoktur. O lütuf ve cömertliğini kullarından isteyen kimseye dilediği şekilde nasip eder. Çünkü O, çok acıyan ve çok bağışlayandır.

(Yunus 107)

Adem Uğur Meali:

Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa, onu yine O'ndan başka giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O'nun keremini geri çevirecek de yoktur. O, hayrını kullarından dilediğine eriştirir. Ve O bağışlayandır, esirgeyendir.

(Yunus 107)

Ahmet Hulusi Meali:

Allah sende bir sıkıntı açığa çıkarırsa, onu O'ndan başka kaldıracak yoktur! Eğer sende bir hayır irade ederse, O'nun lütfunu geri çevirecek de yoktur! O, lütfunu kullarından dilediğine nasip eder... O Ğafur'dur, Rahıym'dir.

(Yunus 107)

Ahmet Tekin Meali:

Eğer Allah senin başına bir felâket bir sıkıntı getirir, ekonomik darboğaza düşürürse, Allah'tan başka kimse onu gideremez. Allah senin için bir hayır murad ederse, onun lütfunu engelleyecek de yoktur. Lütfunu kullarından sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimselere nasip eder. O çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir.

(Yunus 107)

Ahmet Varol Meali

Allah sana bir sıkıntı verirse onu yine O'ndan başka giderecek yoktur. Eğer senin için bir iyilik dilerse O'nun lütfunu da geri çevirecek yoktur. O bunu kullarından dilediğine verir. O, bağışlayıcıdır, merhamet edicidir."

(Yunus 107)

Ali Bulaç Meali:

Allah sana bir zarar dokunduracak olsa, O'ndan başka bunu senden kaldıracak yoktur. Ve eğer sana bir hayır isterse, O'nun bol fazlını geri çevirecek de yoktur. Kullarından dilediğine bundan isabet ettirir. O, bağışlayandır, esirgeyendir.

(Yunus 107)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Eğer Allah, sana bir keder dokunduracak olursa, onu Allah'dan başka giderecek yoktur ve eğer sana bir hayır dilerse, o zaman da onun ihsanını geri çevirecek yoktur. Allah, ihsan ve fazlını kullarından dilediğine nasib eder. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.

(Yunus 107)

Ali Rıza Sefa Meali:

Allah, sana bir zorluk verirse, Kendisinden başka, onu Gideren yoktur. Ve eğer sana bir iyilik dilerse, O'nun lütfunu, geri çevirebilecek yoktur. Onu, dilediği kuluna verir. Çünkü O, Sınırsız Bağışlayandır; Merhametlidir.

(Yunus 107)

Ali Ünal Meali:

Eğer Allah sana bir sıkıntı, bir zarar dokundurursa, onu yine Allah’tan başka giderecek yoktur; eğer sana bir hayır dilerse, bu takdirde O’nun lütf u keremini engelleyecek de yoktur. O, lütf u keremini kullarından dilediğine eriştirir. O, Ğafûr (kullarının hatalarını ve günahlarını çok bağışlayan)dır; Rahîm (bilhassa tevbe ile Kendisine yönelen kullarına karşı hususî rahmet ve merhameti pek bol olan)dır.”

(Yunus 107)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Eğer O, sana bir zarar dokundurursa, O’ndan başka hiç kimse o zararı kaldıramaz. Eğer sana bir iyilik dilerse, O’nun fazlını çevirecek kimse olamaz. O kullarından istediğine ikram eder. O, çok bağışlayan ve çok acıyandır.

(Yunus 107)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa, onu yine O'ndan başka giderecek yoktur. Eğer Allah sana bir hayır dilerse, O'nun lütfunu geri çevirecek de yoktur. O, lütfunu kullarından dilediğine ulaştırır. O, affedicidir; merhamet sahibidir.

(Yunus 107)

Bekir Sadak Meali:

Allah sana bir sikinti verirse, onu O'ndan baskasi gideremez. Sana bir iyilik dilerse O'nun nimetini engelleyecek yoktur. O'nu kullarindan diledigine verir. O, bagislayandir, merhametlidir.

(Yunus 107)

Besim Atalay Meali:

«Allah katından sana bir zarar gelse, ancak ondan başka, onu açacak yoktur; eğer Allah sana iyilik dilerse, onun erdemini yitirmez kimse, kullarından dilediği kimseye, onu eriştirmekte, o bağışlar, o yarlıgar»

(Yunus 107)

Celal Yıldırım Meali:

Eğer Allah sana bir zarar, bir sıkıntı dokunduracak olursa, onu O'ndan başka giderecek yoktur. Eğer sana bir iyilik dilerse, O'nun nîmet ve ihsanını reddedecek de yoktur; onu kullarından dilediğine eriştirir. O çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

(Yunus 107)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Eğer Allah sana bir sıkıntı verirse; onu yine ancak Allah giderir. Sana bir iyilik dilediği takdirde; onun lütfunu geri çevirecek de yoktur. O, bunu kullarından dilediğine verir. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

(Yunus 107)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Allah sana bir sıkıntı verirse, onu O'ndan başkası gideremez. Sana bir iyilik dilerse O'nun nimetini engelleyecek yoktur. O'nu kullarından dilediğine verir. O, bağışlayandır, merhametlidir.

(Yunus 107)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Eğer Allah sana herhangi bir zarar verecek olursa, bil ki onu, O'ndan başka giderebilecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O'nun lütfunu engelleyebilecek de yoktur. O, bunu kullarından dilediğine eriştirir. O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

(Yunus 107)

Diyanet Vakfı Meali:

Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa, onu yine O’ndan başka giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun keremini geri çevirecek de yoktur. O, hayrını kullarından dilediğine eriştirir. Ve O bağışlayandır, esirgeyendir.

(Yunus 107)

Edip Yüksel Meali:

ALLAH sana bir zarar dokundurursa onu, O'ndan başka ortadan kaldıracak yoktur. Senin için bir iyilik dilerse, O'nun lütfunu da geri çevirecek yoktur. Kullarından dilediğine bunu verir. O, Bağışlayandır, Rahimdir.

(Yunus 107)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve eğer Allah sana bir keder dokunduracak olursa onu ondan başka açacak yoktur ve eğer o sana bir hayır murad ederse o vakıt de onun fadlını reddedecek yoktur, o, onu kullarından dilediğine nasib eder, o öyle gafur, öyle rahimdir

(Yunus 107)

Elmalılı Yeni Meali:

Ve eğer Allah sana bir keder dokunduracak olursa, onu O'ndan başka açacak yoktur; ve eğer O, sana bir hayır dilerse o zaman da O'nun lütfunu reddedecek yoktur. O, lütfunu kullarından dilediğine nasip eder. O çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

(Yunus 107)

Erhan Aktaş Meali:

Eğer Allah, sana bir sıkıntı verirse onu Kendisinden başka giderebilecek yoktur. Eğer senin için bir hayır dilerse, O'nun fazlını[1] geri çevirebilecek yoktur. O, onu kullarından dilediğine[2] nasip eder. O, Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir.

1)Üstünlük, fazilet, lütuf, ihsan, ikram, cömertlik, hayır, iyilik.
2)Uygun gördüğünü. Hak edeni, dileyeni; elde etme çabasında olanı.

(Yunus 107)

Gültekin Onan Meali:

Tanrı sana bir zarar dokunduracak olsa, O'ndan başka bunu senden kaldıracak yoktur. Ve eğer sana bir hayır isterse, O'nun bol fazlını geri çevirecek de yoktur. Kullarından dilediğine bundan isabet ettirir. O, bağışlayandır, esirgeyendir.

(Yunus 107)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve eğer Allah, sana bir zarar dokunduracak olursa, onu O'ndan başka giderecek biri yoktur. Ve eğer sana bir hayır dilerse, o zaman da O'nun verdiklerini geri çevirecek biri yoktur. O, armağanlarını kullarından dilediğine isabet ettirir. Ve Allah, çok yarlıgayıcı, çok merhametlidir.

(Yunus 107)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şayet Allah sana bir zarar dokunduracak olsa, O’ndan başka o zararı giderecek kimse yoktur. Senin için bir hayır dileyecek olsa, O’nun lütfunu geri çevirecek kimse yoktur. (Lütuf ve ihsanını) kullarından dilediğine ulaştırır. O, (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) El-Ğafûr, (kullarına karşı merhametli olan) Er-Rahîm’dir.

(Yunus 107)

Harun Yıldırım Meali:

Allah sana bir zarar dokunduracak olsa, onu O’ndan başka kimse gideremez. Ve eğer sana bir hayır isterse, O’nun lütfunu geri çevirecek de yoktur. Kullarından dilediğine bundan isabet ettirir. O, Ğafûr’dur, Rahîm’dir.

(Yunus 107)

Hasan Basri Çantay:

Eğer Allah sana (her hangi yüzden bir keder,) bir zarar dokundurursa onu kendinden başka hiç bir açıcı (giderici) yokdur. Eğer sana bir hayır da dilerse Onun fazl (-u kerem) ini geri çevirici hiç bir (kuvvet) de yokdur. O, bunu kullarından dilediğine erişdirir. O, çok yarlığayıcı çok esirgeyicidir.

(Yunus 107)

Hayrat Neşriyat Meali:

Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa, artık onu O'ndan başka açacak (kaldıracak)olan kimse yoktur! Eğer sana bir hayır dilerse, O'nun ih sânını geri çevirecek kimse de yoktur!(1) (O,) bunu (bu ihsânını) kullarından dilediğine ulaştırır. Çünki O, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.*

(Yunus 107)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(105-106-107) " Bir de "Yüzünü hanif [doğruya yönelmiş] olarak (o) dine doğrult, müşriklerden olma, Allah'tan beride olan, sana fayda ve zarar vermeyenlere dua etme. Eğer yaparsan kesinlikle sen, o anda zalimlerdensin [demektir]. Eğer Allah sana bir zarar temas ettirirse onu [o zararı] ondan [Allah'tan] başka hiçbir kaldırıcı yoktur; eğer sana bir hayır isterse onun [Allah'ın] ikramını hiçbir reddedici[engelleyici] yoktur. Onu [ikramını] kullarından kimi tercih ediyorsa ona isabet ettiriyor. O çok bağışlayandır, rahimdir" diye [emir olundum]¹"

(Yunus 107)

Hüseyin Atay Meali:

Allah, sana bir sıkıntı verirse, onu O ndan başkası gideremez. Sana bir iyilik dilerse, Onun bolluğunu engelleyecek yoktur. Onu kullarından dilediğine verir. O, bağışlayandır, acıyandır.

(Yunus 107)

İbni Kesir Meali:

Allah sana bir sıkıntı verirse; onu yine ancak Allah giderir. Sana biri iyilik dilediği takdirde; onun lütfunu geri çevirecek de yoktur. O, bunu kullarından dilediğine verir. O, Gafur'dur, Rahim'dir.

(Yunus 107)

İlyas Yorulmaz Meali:

Allah sana bir zarar verecek olursa, o zararı kendisinden başka kaldıracak olan hiçbir kimse yoktur. Allah sana bir hayır vermeyi dilerse, o hayrı geri çevirecek de hiç kimse yoktur. Allah hayrını kullarından dilediği kimselere verir. Çünkü O bağışlayan ve merhametli olandır.

(Yunus 107)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve eğer Allah, sana bir zarar (bir darlık) dokundurursa, artık onu, O’ndan (Allah’tan) başka giderecek kimse yoktur. Ve eğer sana (senin için) bir hayır isterse, o taktirde O’nun fazlını geri çevirecek kimse yoktur. O’nu kullarından dilediği kimseye isabet ettirir. Ve O; Gafûr’dur (mağfiret eden), Rahîm’dir (rahmet nurunun sahibi).

(Yunus 107)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Eğer Allah'tan sana bir zarar gelecek olursa onu Kendisinden başka giderebilecek olan yoktur. Eğer Allah sana bir iyilik de edecek olursa Onun bu vergisini geri döndürebilecek olan da yoktur. Allah bunu kullarından dilediğine eriştirir. Çünkü Allah yarlıgayıcıdır, esirgeyicidir.

(Yunus 107)

Kadri Çelik Meali:

Allah sana bir zarar verirse, onu O'ndan başkası gideremez. Sana bir iyilik dilerse O'nun fazlını engelleyecek yoktur. Onu kullarından dilediğine eriştirir. O, bağışlayandır, merhametlidir.

(Yunus 107)

Mahmut Kısa Meali:

Allah sana bir sıkıntı, bir zarar dokunduracak olsa, O’ndan başka hiç kimse onu gideremez ve eğer sanabir güzellik bahşetmek istese, hiç kimse O’nun lütuf ve cömertliğini engelleyemez. O, lütuf ve bereketini kullarından dilediğine verir.O hâlde, O’nun ihsan ve inâyetine lâyık kullar olmaya çalışın. Şunu da iyi bilin: Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.

(Yunus 107)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Nasıl ki Allah sana bir zarar verse o zararı giderecek Allah'tan başkası yoktur. Uğurlu şeyler, iyilikler ve bir hayır dilerse, O'nun lütfunu da geri çevirecek yoktur. Şüphesiz O kullarından dilediğine bunu verir. O, bağışlayandır, esirgeyendir.

(Yunus 107)

Mehmet Türk Meali:

Ve eğer Allah sana bir zarar dokundurursa artık Ondan başka onu bir giderecek ve eğer sana bir hayır dilerse de Onun lütfuna engel olabilecek hiçbir şey yoktur. (Allah) kullarından dilediğini (lütfuna) eriştirir, bağışlayan ve esirgeyen sadece Odur.

(Yunus 107)

Muhammed Celal Şems Meali:

Eğer Allah sana bir zarar verirse, onu O’ndan başka giderecek kimse yoktur. Eğer O, sana bir iyilik (yapmak) isterse, O’nun lütfunu (da) engelleyecek kimse yoktur. O, kullarından dilediğine ihsan eder. O, çok bağışlayan ve çok rahmet edendir.

(Yunus 107)

Muhammed Esed Meali:

Ve (bil ki,) eğer senin başına Allah bir darlık, bir sıkıntı saracak olsa, O'ndan başka onu giderecek yoktur: Ve eğer hakkında iyilik, genişlik diliyorsa, O'nun lütuf ve cömertliğini engelleyebilecek kimse de yoktur; O lütuf ve cömertliğini kullarından dilediğine nasip eder. Çünkü çok acıyan, esirgeyen gerçek bağışlayıcı O'dur.

(Yunus 107)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Allah sana bir zarar verecek olsa, bunu ondan başkası kaldıramaz. Senin için bir iyilik dilese, onun sunumunu geri çevirebilecek kimse de olmaz. O sunumunu kullarından dilediğine eriştirir. O çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.

(Yunus 107)

Mustafa Çavdar Meali:

Şayet Allah sana bir sıkıntı verirse, onu O’ndan başkası kaldıramaz. Eğer senin için bir hayır dilerse; Allah’ın lütfunu engelleyecek kimse yoktur. Zira O, nimetini kullarından hak edene verir. Çünkü O eşsiz bir bağışlayıcı ve sonsuz rahmet kaynağıdır.

Bknz: (6/17) - (27/62) - (39/38)

(Yunus 107)

Mustafa Çevik Meali:

Allah seni uyarmak, ya da sınamak için bir sıkıntı ve musibetle karşı karşıya getirirse, iyi bilesin ki onu yine Allah’tan başka kimse gideremez, eğer hakkında bir hayır dilerse, O’nun bu lütfuna kimse engel olamaz. Allah lütfunu kullarından layık görüp, dilediklerine ihsan eder. Allah mü’minlere karşı çok merhametli, şefkatli ve bağışlayıcıdır.

(Yunus 107)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Yine (unutma ki), eğer Allah sana bir darlık musallat ederse, onu O'ndan başka kimse savuşturamaz! Fakat eğer senin için bir hayır dilerse, O'nun lütuf ve kereminin önüne gerilecek kimse yoktur. O lütuf ve keremini, kullarından dileyen kimselere bağışlamak ister: Zira O mutlak bağış sahibidir, sonsuz rahmet kaynağıdır.

(Yunus 107)

Osman Okur Meali:

Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa, onu yine O’ndan başka giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır iyilik, yapmak isterse , O’nun keremini geri çevirecek de yoktur. O, hayrını kullarından hak edenlere verir. Ve O, bağışlayandır, esirgeyendir.

(Yunus 107)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve eğer Allah Teâlâ sana bir zarar dokundurursa artık O'ndan başka onu bir açacak yoktur. Ve eğer sana bir hayır dilerse artık O'nun fazlını reddedecek de yoktur. Bunu kullarından dilediğine eriştirir ve gafûrdur rahîmdir.

(Yunus 107)

Ömer Öngüt Meali:

Eğer Allah sana bir zarar bir sıkıntı verirse, onu senden kaldıracak O'dur. Eğer sana bir hayır ve iyilik dilerse, lütfuna kimse mâni olamaz. O bunu kullarından dilediğine eriştirir. O çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

(Yunus 107)

Ömer Sevinçgül Meali:

Allah sana bir zarar dokundurursa, onu ondan başkası gideremez. Allah senin için bir iyilik dilerse, onun nimetini kimse engelleyemez, kullarından kimi dilerse ona iletir. O bağışlayıcıdır, merhametlidir.

(Yunus 107)

Sadık Türkmen Meali:

Eğer Allah sana bir zarar isabet ettirirse; onu, O’ndan başka kaldıracak yoktur. Ve eğer, sana bir hayır dilerse; O’nun lütfunu geri çevirecek yoktur!” O, hayrını kullarından gereğini yapana verir. Çok bağışlayandır, çok merhametlidir.

(Yunus 107)

Seyyid Kutub Meali:

Allah sana bir sıkıntı verirse onu yine ancak Allah giderir. Sana bir iyilik dilediği takdirde O’nun nimetini engelleyecek bir kuvvet de yoktur. O, bunu kullarından dilediğine eriştirir. O, Gafûr dur, Rahîm dir.

(Yunus 107)

Suat Yıldırım Meali:

Eğer Allah sana bir sıkıntı, bir zarar dokundurursa, onu yine O'ndan başka giderecek yoktur. Şayet sana hayır dilerse, o durumda O'nun bu lütfunu engelleyebilecek de yoktur. O, lütfunu ihsanını kullarından dilediğine eriştirir. O, öyle gafur, öyle rahimdir! (affı, merhamet ve ihsanı boldur).

(Yunus 107)

Süleyman Ateş Meali:

Eğer Allah sana bir zarar dokundursa onu, yine O'ndan başka kaldıracak yoktur ve eğer sana bir hayır dilese, O'nun keremini de geri çevirecek yoktur. Hayrını, kullarından dilediğine verir. O, bağışlayandır, esirgeyendir.

(Yunus 107)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Allah, sana bir zarar verecek olsa onu ondan başka giderebilecek yoktur. Sana iyilik etmek istese onun ikramına engel olabilecek de yoktur. Allah ikramını, tercih ettiği kullarına verir. O, çok bağışlar ve ikramı boldur.

(Yunus 107)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Allah, başına bir sıkıntı getirirse, onu O'ndan başkası gideremez. Eğer hakkında bir iyilik dilerse, O'nun lütfunu hiçbir güç engelleyemez, onu dilediği kuluna verir. Çünkü O, çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.

(Yunus 107)

Şaban Piriş Meali:

Allah sana bir sıkıntı verirse, onu O'ndan başkası gideremez. Sana bir iyilik dilerse; O'nun nimetini engelleyecek yoktur. Onu kullarından dilediğine verir. O, bağışlayandır, merhametlidir.

(Yunus 107)

Talat Koçyiğit Meali:

(Bana denildi ki:) "Eğer Allah sana bir sıkıntı verirse, yine O'ndan başka o sıkıntıyı giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır murad ederse, O'nun lûtfunu geri çevirecek yoktur. O hayra da, kullarından dilediği kavuşur. O, çok bağışlayıcıdır; çok merhametlidir"

(Yunus 107)

Tefhimul Kuran Meali:

Allah sana bir zarar dokunduracak olursa, O'ndan başka bunu senden kaldıracak yoktur. Ve eğer sana bir hayır isterse, O'nun bol fazlını geri çevirecek de yoktur. Kullarından dilediğine bundan isabet ettir. O, bağışlayandır, esirgeyendir.

(Yunus 107)

Ümit Şimşek Meali:

Allah sana bir zarar verecek olsa, bunu Ondan başkası kaldıramaz. Senin için bir hayır murad ederse, Onun lütfunu geri çevirebilecek kimse de olmaz. O lütfunu kullarından dilediğine nasip eder. O çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.

(Yunus 107)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Allah sana bir zarar dokundurursa, onu kaldıracak olan başkası değil, yine O'dur. O sana bir hayır dilerse, O'nun lütfunu reddedecek yoktur. Kullarından dilediğini lütfuyla nasiplendirir. Gafur'dur O, Rahim'dir.

(Yunus 107)