12. Yusuf Suresi / 18.ayet

Ve üzerine sahte bir kan sürülmüş olan Yusuf’un gömleğini getirdiler. Babaları: “Hayır, kıskançlık duygularınız sizi bu işi yapmaya sürüklemiş. Bana da güzel bir şekilde sabretmek düşer. Anlattığınız konular hakkında, kendisinden yardım istenecek tek makam Allah’tır.” dedi.

Bknz: (1/4)(2/155)

Mustafa Çavdar Meali

Yusuf 18 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Gömleğini de kana bulayıp yalanlarını ispat için getirmişlerdi. Yakup, olsaolsa demişti, nefisleriniz, yaptığınız işi size güzel, o güç işi kolay göstermiş; fakat ben, pek güzel dayanır, sabrederim ve anlattıklarınıza karşı da ancak Allah'tan yardımdilerim.

(Yusuf 18)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ve üzerine yalandan kan (sürülmüş) olan gömleğini getirip (göstermişlerdi). Babaları: "Hayır, belki de nefsiniz sizi yanıltıp (böyle) bir işe sürüklemiş (olabilir… Baksanıza gömlek parçalanmamıştır!?) . Bundan sonra (bana düşen) güzel bir sabırdır. Sizin bu düzüp-uydurduklarınıza karşı (kendisinden) yardım istenecek olan Allah'tır" (diyerek derin üzüntüsünü belirtmişti).

(Yusuf 18)

Abdullah Parlıyan Meali:

Böyle diyerek üzerinde yalancı bir kan bulaştırılmış olan gömleğini getirdiler ve gösterdiler. Ya'kub: “Yoo” dedi. “Sizi kendi benlikleriniz ve hayal gücünüz bu kötü oyuna sürüklemiş. Artık bana düşen güzelce sabredip bu acıya katlanmaktır. Söylediklerinize karşılık ancak Allah'ın yardımı beklenir.”

(Yusuf 18)

Adem Uğur Meali:

Gömleğinin üstünde sahte bir kan ile geldiler. (Yakub) dedi ki: Bilakis nefisleriniz size (kötü) bir işi güzel gösterdi. Artık (bana düşen) hakkıyla sabretmektir. Anlattığınız karşısında (bana) yardım edecek olan, ancak Allah'tır.

(Yusuf 18)

Ahmet Hulusi Meali:

Üstüne yalandan sürdükleri taze kan bulunan gömlek ile geldiler... (Babaları) dedi ki: "Hayır (öyle olduğunu sanmıyorum)! Nefsleriniz sizi (kötü) bir işe yönlendirmiş! Bana güzellikle sabretmek düşer bundan sonra... Sizin anlattıklarınıza karşı sığınağım Allah'tır!"

(Yusuf 18)

Ahmet Tekin Meali:

Üzerinde yalancıktan bir kan lekesiyle gömleğini getirdiler. Yakup: “Hayır, size inanmıyorum. Nefisleriniz sizi aldatarak kötü bir plan yapmaya sürükledi. Artık bana, güzelce sabretmek, metanetli olmak düşüyor. Bu yakıştırmalarınıza karşı, yardımına sığınılacak olan yalnız Allah'tır.” dedi.

(Yusuf 18)

Ahmet Varol Meali

Gömleğinin üzerinde de yalan bir kan getirdiler (Babaları) dedi ki: "Hayır, nefisleriniz sizi aldatıp (kötü) bir işe sürüklemiş. Artık (bana düşen) güzel bir sabırdır. Sizin bu düzdüklerinize karşı ancak Allah'tan yardım istenir."

(Yusuf 18)

Ali Bulaç Meali:

Ve üzerine yalandan kan (sürülmüş) olan gömleğini getirdiler. "Hayır" dedi. Nefsiniz, sizi yanıltıp (böyle) bir işe sürüklemiş. Bundan sonra (bana düşen) güzel bir sabırdır. Sizin bu düzüp uydurduklarınıza karşı (kendisinden) yardım istenecek olan Allah'tır."

(Yusuf 18)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Hem gömleğinin üzerinde yalan bir kan (lekesi) getirdiler. Babaları dedi ki: “- Hayır, nefisleriniz sizi aldatmış, böyle bir işe sürüklemiş. Artık benim işim güzel bir sabırdır. Söylediklerine karşı da, yardımına sığınılacak ancak Allah'dır.”

(Yusuf 18)

Ali Rıza Sefa Meali:

Üzerinde düzmece kan olan gömleğini getirdiler. "Hayır!" dedi; "Benlikleriniz sizi aldatarak, bir işe sürüklemiş. Bundan sonrası, güzelce dirençli olmaktır. Anlattıklarınıza karşı yardım istenilecek olan, Sığınılan Allah'tır!"

(Yusuf 18)

Ali Ünal Meali:

Yusuf’un gömleğine başka bir kan bulaştırıp gelmişlerdi. Babaları, “Hayır!” dedi, “belki nefisleriniz sizi aldatıp bir işe sürükledi. Artık bana düşen, güzelce sabretmektir. Sizin bu anlattıklarınız karşısında yardımına müracaat edilecek sadece Allah var.”

(Yusuf 18)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve gömleğinin üstünde yalancı bir kanı getirip gösterdiler. Yakub: “Hayır! Mutlaka nefsiniz size bir iş uydurmuştur. Bana düşen, yalnız güzelce sabretmektir. Sizin anlattıklarınıza karşı da Allah’tan yardım dilerim” dedi.

(Yusuf 18)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Gömleğinin üzerinde sahte bir kan getirdiler. Ya'kub dedi ki: "Bilakis; nefisleriniz size bir işi güzel gösterdi. Artık bana düşen, hakkıyla sabretmektir. Anlattığınız karşısında, yardım edecek olan ancak Allah'tır."

(Yusuf 18)

Bekir Sadak Meali:

Uzerine baska bir kan bulasmis olarak Yusuf'un gomlegini de getirmislerdi. Babalari: «Sizi nefsiniz bir is yapmaya surukledi; artik bana guzelce sabir gerekir. Anlattiklariniza ancak Allah'tan yardim istenir» dedi.

(Yusuf 18)

Besim Atalay Meali:

Üzerinde, yalandan kan bulunan gömleğin getirdiler, babaları dedi ki: «Bu sizlerin özentisi, imdi sabır güzeldir, dediğiniz bu işte, Allahtan yardım istiyorum ben»

(Yusuf 18)

Celal Yıldırım Meali:

Üzerine uydurma bir kan bulaştırıp gömleğini de getirmişlerdi. O da, «nefsiniz sizi aldatıp böylesine (çirkin bir işe) itmiştir. Artık (bana gereken) güzel bir sabır.. Anlattıklarınıza karşılık ancak, Allah'ın yardımı beklenir» dedi.

(Yusuf 18)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Yusuf'un) gömleğini üzerine bulaştırdıkları sahte bir kanla getirmişlerdi. (Babaları) dedi ki: “Nefsiniz sizi aldatıp böylesine (çirkin bir işe) itmiştir. Artık (bana) güzel bir sabır gerekiyor. Anlattıklarınıza karşılık ancak, Allah'ın yardımı beklenir.”*

(Yusuf 18)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Üzerine başka bir kan bulaşmış olarak Yusuf'un gömleğini de getirmişlerdi. Babaları: "Sizi nefsiniz bir iş yapmaya sürükledi; artık bana güzelce sabır gerekir. Anlattıklarınıza ancak Allah'tan yardım istenir" dedi.

(Yusuf 18)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Bir de üzerine, sahte bir kan bulaştırılmış gömleğini getirdiler. Yakub dedi ki: "Hayır! Nefisleriniz sizi aldatıp böyle bir işe sürükledi. Artık bana düşen, güzel bir sabırdır. Anlattıklarınıza karşı yardımı istenilecek de ancak Allah'tır."

(Yusuf 18)

Diyanet Vakfı Meali:

Gömleğinin üstünde sahte bir kan ile geldiler. (Ya'kub) dedi ki: Bilakis nefisleriniz size (kötü) bir işi güzel gösterdi. Artık (bana düşen) hakkıyla sabretmektir. Anlattığınız karşısında (bana) yardım edecek olan, ancak Allah'tır.  *

(Yusuf 18)

Edip Yüksel Meali:

Gömleğine yalandan kan bulaştırmışlardı. Dedi ki: 'Doğrusu, egonuz sizi bir işe sürüklemiş. Bana düşen (bu acıya) güzelce dayanmaktır. Sizin komplonuza karşı ancak ALLAH'tan yardım istenir.'

(Yusuf 18)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bir de gömleğinin üzerinde yalan bir kan getirdiler, yok, dedi: nefisleriniz sizi aldatmış bir işe sevketmiş, artık bir sabrı cemil ve Allahdır ancak yardımına sığınılacak, söylediklerinize karşı

(Yusuf 18)

Elmalılı Yeni Meali:

Bir de gömleğinin üzerinde yalan bir kan getirdiler. Babaları: "Hayır, nefisleriniz sizi aldatmış, böyle bir işe sevketmiştir. Artık bana düşen güzelce sabretmektir. Sizin söyledikleriniz karşısında yardımına sığınılacak Allah'tır ancak!" dedi.

(Yusuf 18)

Erhan Aktaş Meali:

Yalandan kan sürülmüş gömleğini getirdiler. Dedi ki: "Nefisleriniz[1] size bir iş yaptırdı. Anlattığınız şeye karşı yapabileceğim şey güzelce sabredip, Allah'tan yardım istemektir."

1)Benliğinizdeki kıskançlık duygusu.

(Yusuf 18)

Gültekin Onan Meali:

Ve üzerine yalandan kan (sürülmüş) olan gömleğini getirdiler. "Hayır" dedi. "Nefsiniz, sizi yanıltıp (böyle) bir buyruğa / buyrultuya sürüklemiş. Bundan sonra (bana düşen) güzel bir sabırdır. Sizin bu düzüp uydurduklarınıza karşı (kendisinden) yardım istenecek olan Tanrı'dır."

(Yusuf 18)

Hakkı Yılmaz Meali:

Bir de gömleğinin üzerinde yalandan bir kan getirdiler. Babaları dedi ki: “Tam tersine, nefisleriniz aldatıp size bir iş yaptırtmış. –Artık güzel bir sabır!– Bu anlattıklarınıza karşılık yardımına sığınılacak olan ancak Allah'tır.”

(Yusuf 18)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ve üzerine yalancıktan kan (sürülmüş) gömleğini getirmişlerdi. “(Hayır, öyle değil!) Bilakis, nefsiniz bu işi size süslü göstermiş! (Artık bana düşen) güzel bir sabırdır. Sizin söylediklerinize karşı (yardımına sığınılacak) El-Mustean olan Allah’tır.” demişti.

(Yusuf 18)

Harun Yıldırım Meali:

Bir de, üstüne yalancıktan kanlı gömleğini getirdiler. Dedi ki: “Hayır! Nefsiniz sizi aldatmış, bir işe sürüklemiş. Artık bana düşen güzel bir sabırdır. Sizin bu düzüpuydurduklarınıza karşı yardım istenecek olan Allah’tır.”

(Yusuf 18)

Hasan Basri Çantay:

Bir de üstüne yalan bir kan (bulaşdırılmış olan) gömleğini getirdiler. (Ya'kub) dedi ki: "Hayır, nefisleriniz sizi aldatıb (böyle büyük) bir işe sürüklemiş. Artık (bana düşen) güzel bir sabırdır. Sizin şu anlatışınıza karşı yardımına sığınılacak, (ancak) Allahdır".

(Yusuf 18)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ve (Yûsuf'un) gömleğinin üzerinde yalan bir kan getirdiler. (Yûsuf'un hayatta olduğunu peygamberlik ferâsetiyle anlayan Ya'kub) dedi ki: “Hayır, nefisleriniz sizi(aldatıp, kötü) bir işe sürüklemiş. Artık (bana düşen) güzel bir sabır(dır). Çünki sizin bu anlattıklarınıza karşı kendisinden yardım istenecek olan, ancak Allah'dır.”

(Yusuf 18)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[Yusufun] gömleğinin üzerinde sahte bir kan ile geldiler. [Babaları] "Hayır! Benliğiniz size bir işi güzel gösterdi. Artık sabır güzeldir, hâlbuki Allah sizin yakıştırmalarınıza karşı kendisine sığınılandır. dedi.

(Yusuf 18)

Hüseyin Atay Meali:

Üzerine yalancı bir kan bulanan gömleğini getirmişlerdi. O dedi ki: "Hayır! Tutkularınız sizi bir işe ayarttı. Artık güzel bir sabır ve anlattıklarınıza ancak Allah'tan yardım istenir."

(Yusuf 18)

İbni Kesir Meali:

Onlar sahte bir kan ile gömleğini getirdiler. Dedi ki: Hayır, nefisleriniz sizi aldatıp bir işe sürüklemiş. Artık bana güzelce bir sabır gerekir. Sizin şu anlattıklarınıza karşı yardımına sığınılacak, Allah'tır.

(Yusuf 18)

İlyas Yorulmaz Meali:

Üzerine sürülmüş bir kanla, Yusuf'un kanlı gömleğini babalarına getirdiklerinde, babaları “Hayır hayır, nefsiniz size bir şeyler yaptırmış (ben bunu bilemiyorum), (bu olay karşısında bana düşen) güzel bir sabır göstermek. Allah, anlattığınız bu olay karşısında (sabretmem karşılığında bana) yardım edecek olandır” dedi.

(Yusuf 18)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve üzerinde yalancı kan bulunan gömleğini getirdiler. (Babası şöyle) dedi: “Hayır. Sizi, nefsiniz bir işe sevketti. Artık bundan sonrası (benim yapmam gereken şey) güzel (bir) sabırdır. Sizin anlattığınız şeye karşı istiane (yardım) istenecek olan (sadece) Allah’tır.”

(Yusuf 18)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Yusuf'un başka kana bulanmış gömleğini de getirdiler. Yakup dedi: «Yok, sizi bu kötü işe sürükliyen kendi dürtülerinizdir. Artık benim için iyiden iyiye katlanmak var. Bütün bu anlattıklarınızdan sonra yardımına sığınılacak olan yalnız Allah'tır.»

(Yusuf 18)

Kadri Çelik Meali:

Ve üzerine yalandan kan (sürülmüş) olan gömleğini getirdiler. “Hayır” dedi. “Belki nefsiniz bir işi size süslemiş (güzel göstermiş) oldu. Bundan sonra (bana düşen) güzel bir sabır! Sizin bu söylediklerinize karşı (kendisinden) yardım istenecek olan Allah'tır.”

(Yusuf 18)

Mahmut Kısa Meali:

Daha sonra, Yûsuf’un yalancıktan kana bulanmış gömleğini çıkarıp gösterdiler. Yüreği kan ağlayan Yakup, “Hayır!” dedi, “Bu anlattıklarınız hiç de inandırıcı gelmiyor bana! Bu ne merhametli bir kurtmuş ki, gömleğini yırtmadan Yusuf’umu parçalamış! Aslında, kıskançlık ve ihtirâslarınızsizi fenâ bir işe sürüklemiş. Ben de sizi Allah’a havale ediyorum. Artık bana düşen, güzelce sabretmektir. Ne diyeyim, bu anlattığınız olaylar karşısında, bana dayanma gücü vermesi için Allah’ın yardımına sığınmaktan başka çarem yok.” Yûsuf’un durumuna gelince:

(Yusuf 18)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Sahte kana sürülmüş onun gömleğini getirdiler. Yakup dedi ki: "Hayır" Uydurma bir işe sürüklemiş sizi nefisleriniz. Bundan sonra bana gerekir Fasılasız sabır. Sizin anlattıklarınıza karşı yardım dilenilecek Allah'dır.

(Yusuf 18)

Mehmet Türk Meali:

Ve (Yûsuf’un) gömleğinin üzerine, yalandan bir kan (sürerek) getirdiler. (Yâkûb): “Hayır, tam tersine nefisleriniz sizi (aldatarak) kötü bir işi güzel gösterdi, artık (bana düşen) güzel bir sabırdır, sizin bu yaptıklarınıza karşı yardım istenecek olan da sadece Allah’tır.” dedi.

(Yusuf 18)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onun gömleğine sahte kan (bulaştırıp) getirdiler. O, (ona bakarak) dedi ki: “(Hayır! Bu doğru değil!) Aslında nefisleriniz, (çirkin) bir olayı size cazip göstermekte. (Benim için en uygunu,) güzelce sabretmektir. Anlattıklarınız karşısında yardım istenecek olan, ancak Allah’tır.”

(Yusuf 18)

Muhammed Esed Meali:

(Böyle diyerek) üzerinde yalancı bir kan lekesi bulunan (Yusuf'un) gömleğini çıkarıp gösterdiler. (Yakub:) "Yoo" dedi, "sizi kendi hayal gücünüz bu kötü oyuna sürükledi! Artık (bana düşen) güzelce sabretmektir. Ve bu anlattığınız bahtsızlığa karşı bana dayanma gücü bahşetmesi için kendisine yönelebileceğim (yegane) hami Allah'tır."

(Yusuf 18)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Yusuf'un gömleğini de üzerine yalandan bir kan sürüp getirmişlerdi. Babaları; "Belli ki nefsiniz sizi bir işe sürüklemiş," dedi. "Artık bana düşen güzelce sabretmektir. Anlattıklarınıza karşı ancak Allah'tan yardım istenir."

(Yusuf 18)

Mustafa Çavdar Meali:

Ve üzerine sahte bir kan sürülmüş olan Yusuf’un gömleğini getirdiler. Babaları: “Hayır, kıskançlık duygularınız sizi bu işi yapmaya sürüklemiş. Bana da güzel bir şekilde sabretmek düşer. Anlattığınız konular hakkında, kendisinden yardım istenecek tek makam Allah’tır.” dedi.

Bknz: (1/4) - (2/155)

(Yusuf 18)

Mustafa Çevik Meali:

16-18 Yusuf’u kuyuya attıktan sonra da akşam vakti ağlamaklı bir görüntü ile babalarının karşısına çıkıp, “Baba biz yarış yapmak için uzaklaşırken Yusuf’u da eşyalarımızın başına bırakmıştık, fakat geri döndüğümüz de onun bir kurt tarafından parçalanıp, yenilmiş olduğunu gördük, her ne kadar biz doğruyu söylemiş olsak da senin bize inanmayacağını da biliyoruz ama maalesef gerçek böyle oldu.” dediler ve üzerine sahte bir kan lekesi bulaştırdıkları gömlek parçasını da Yakub’a gösterdiler, çocuklarından bunları duyan Yakub da onlara dedi ki: “Anlaşılan o ki, kıskançlık duygularınız size çok kötü bir iş yaptırmış, bu durumda bana düşen güzel bir sabır gösterip, tahammül etmektir. Sizin bu yaptığınıza karşı bana dayanma gücü vermesi için Rabbime sığınır, O’ndan yardım dilerim.”

(Yusuf 18)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Üstelik, üzerinde yalandan bir kan lekesi bulunan gömleğini de getirmiştiler. (Yakub) "Olamaz" dedi, "tasavvurlarınız size tumturaklı bir oyun oynayarak sizi yanıltmış olmalı! Artık (bana düşen) güzel bir sabırdır; ve anlattığınız bütün bu şeyler karşısında kendisinden yardım dilenilecek tek merci Allah'tır."

(Yusuf 18)

Osman Okur Meali:

Gömleğinin üstünde sahte bir kan ile geldiler. (Yakub) dedi ki: Bilakis nefisleriniz size (kötü) bir işi güzel gösterdi. Artık (bana düşen) hakkıyla sabretmektir. Anlattığınız karşısında (bana) yardım edecek olan, ancak Allah'tır.

(Yusuf 18)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve gömleği üzerinde yalancı bir kan olduğu halde gelmişlerdi. Dedi ki: «Size nefsiniz belki bir işi süslemiş oldu. Artık güzel bir sabır! Ve ancak Allah Teâlâ'dır sizin şu söylediklerinize karşı kendisinden yardım istenilecek zât.»

(Yusuf 18)

Ömer Öngüt Meali:

Gömleğin üzerinde yalancı bir kan ile geldiler. (Babaları) dedi ki: “Hayır! Nefisleriniz sizi aldatmış, böyle bir işe sürüklemiş. Artık bana güzelce sabır gerekir. Söylediklerinize karşı da yardımına sığınılacak ancak Allah'tır. ”

(Yusuf 18)

Ömer Sevinçgül Meali:

Yusuf’un gömleğini de yanlarında getirmişlerdi. Üzerinde sahte bir kan lekesi vardı. Yakup, “Hayır!” dedi, “Sürekli kötülük buyuran nefisleriniz sizi aldatıp bir işe sürüklemiş. Söyledikleriniz karşısında dayanabilmem için bana gereken güzel bir sabırdır. Bir de, kendisinden yardım istenen Allah!”

(Yusuf 18)

Sadık Türkmen Meali:

Üzerine yalandan kan sürülmüş olan gömleğini getirdiler. Dedi ki: “Hayır, nefisleriniz sizi aldatıp kötü bir işe sürükledi! Artık çarem, güzelce sabır! Yardım istenen ancak Allah’tır, sizin bu uydurmalarınıza karşı!”

(Yusuf 18)

Seyyid Kutub Meali:

Yusuf'un yalandan kana bulanmış gömleğini getirdiler. Babaları Yakub dedi ki; «Anlaşılan nefsiniz sizi kötü bir işe sürükledi, bana düşen yaman bir sabırdır, anlattıklarınız karşısında Allah'ın yardımına sığınıyorum.»

(Yusuf 18)

Suat Yıldırım Meali:

Onlar Yusuf'un gömleğine sahte kan bulaştırarak getirmişlerdi. Babaları Yakub: "Hayır!" dedi, nefisleriniz sizi aldatmış, bu işe sevk etmiş."Artık bana düşen, ümitvar olarak güzelce sabretmektir. Ne diyeyim, sizin bu anlattıklarınız karşısında, Allah'tan başka yardım edebilecek hiç kimse olamaz!"

(Yusuf 18)

Süleyman Ateş Meali:

(Yusuf'un) gömleğinin üstünde yalan kan getirdiler. (Ya'kub): "Herhalde, dedi, nefisleriniz sizi aldatıp bir işe sürükledi. Artık tek çarem güzelce sabretmektir. Dediğinize (dayanmak için) ancak Allan'tan yardım istenir!"

(Yusuf 18)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yusuf'un başka bir kanla bulanmış gömleğinin başına toplaştılar. Yakup dedi ki: "Hayır! Arzularınız size bir iş yaptırmış. Bundan sonra gereken güzel bir sabır. Anlattıklarınız karşısında yardımına sığınılacak olan yalnız Allah'tır."

(Yusuf 18)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onun başka bir kana bulanmış gömleğini gösterdiklerinde, babaları: "Anlaşılan, nefsiniz sizi kötü bir işe sürüklemiş. Artık bana güzelce sabretmek düşüyor. Anlattıklarınıza karşı ancak Allah'tan yardım istenir" dedi.

(Yusuf 18)

Şaban Piriş Meali:

Ve ona üzerine sahte bir kan ile Yusuf'un gömleğini getirdiler. Babaları: -Hayır, sizi nefsiniz bu işi yapmaya sürükledi. Bana da sabretmek kaldı. Anlattıklarınıza ancak Allah'tan yardım istenir, dedi.

(Yusuf 18)

Talat Koçyiğit Meali:

Kardeşleri, sahte kana bulanmış Yûsuf'un gömleğini de getirmişlerdi. Babaları ise, şöyle demişti: "Hayır. Nefisleriniz bir işi size kolaylaştırmış. Artık benim için yapılacak iş, güzel bir sabırdır. Şu anlatışınıza göre, yardımına sığınılacak kimse, yalnız Allah'tır."

(Yusuf 18)

Tefhimul Kuran Meali:

Ve üzerine yalandan kan (sürülmüş) olan gömleğini getirdiler. «Hayır» dedi. Nefsiniz, sizi yanıltıp (böyle) bir işe sürüklemiş, bundan sonra (bana düşen) güzel bir sabırdır. Sizin bu düzüp uydurduklarınıza karşı (kendisinden) yardım istenecek olan Allah'tır.»

(Yusuf 18)

Ümit Şimşek Meali:

Yusuf'un gömleğini de üzerine yalandan bir kan sürüp getirmişlerdi. Babaları “Belli ki nefsiniz sizi bir işe sürüklemiş,” dedi. “Artık güzel bir sabır gerek. Anlattıklarınıza karşı ancak Allah'tan yardım istenir.”

(Yusuf 18)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yusuf'un gömleği üstüne sahte bir kan çalmışlardı, getirdiler. Babaları dedi ki: "İş, söylediğiniz gibi değil. Nefisleriniz sizi aldatıp bir işe itmiş. Artık bana düşen, güzelce sabretmek. Anlattıklarınıza karşı yalnız müstean olan Allah'tan yardım istenir."

(Yusuf 18)