12. Yusuf Suresi / 50.ayet

Kral: “Onu bana getirin.” dedi. Kral’ın adamı Yusuf’u almaya gelince, Yusuf ona: “Şimdi efendine git ve ona, “Vaktiyle ellerini kesen kadınların derdi neymiş?” bir sor. Elbette Rabbim, onların hilesini çok iyi bilmektedir!” dedi.

Bknz: (12/31)»(12/32)

Mustafa Çavdar Meali

Yusuf 50 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Padişah, o zatı getirin bana dedi. Elçi gelince dön efendine de dedi, ellerini doğrayan kadınların neydi zorları, bir sor ona; şüphe yok ki Rabbim, onların düzenini bilir.

(Yusuf 50)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Bu aydınlatıcı ve tedbir aldırıcı yorumları duyan) Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin." Ona elçi geldiğinde (Yusuf kendisine dedi ki:) "Efendine (Rabbine) dön de ona sor: Ellerini kesen o kadınların durumu neydi? Doğrusu benim Rabbim, onların hileli düzenlerini gerçekten Bilendir. (Ama benim de bu iftiradan temizlenmem gerekir.) ”

(Yusuf 50)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve Yûsuf'un yorumu kendisine ulaşır ulaşmaz hükümdar: “O'nu bana getirin” dedi. Ama elçiler kendilerine geldiğinde, Yûsuf dedi ki: “Efendinize gidin ve ona sorun, ellerini kesen o kadınların maksadı neydi? Bunu araştırıp ortaya çıkarsın. Çünkü Rabbim, şüphesiz o kadınların tuzaklarını bütün gerçeğiyle bilmektedir.”

(Yusuf 50)

Adem Uğur Meali:

(Adam bu yorumu getirince) kral dedi ki: "Onu bana getirin!" Elçi, Yusufa geldiği zaman, (Yusuf) dedi ki: "Efendine dön de ona: Ellerini kesen o kadınların zoru neydi? diye sor. Şüphesiz benim Rabbim onların hilesini çok iyi bilir."

(Yusuf 50)

Ahmet Hulusi Meali:

Melik dedi ki: "Onu (Yusuf'u) bana getirin!"... Ne zaman ki Ona (Yusuf'a) rasul (elçi) geldi, (Yusuf o rasule): "Rabbine (efendine) dön... Ona, 'Ellerini kesen kadınların hali ne idi?' diye sor... Muhakkak ki Rabbim, onların tuzaklarını Aliym'dir. "

(Yusuf 50)

Ahmet Tekin Meali:

Kral: “Yûsuf'u bana getirin.” dedi. Kralın habercisi yanına gelince Yûsuf: “Efendine geri dön, ona, ellerini kesen kadınların zoru ne imiş, bir sor. Benim Rabbim onların sinsice hazırladıkları kötülük tuzaklarını çok iyi bilir.” dedi.

(Yusuf 50)

Ahmet Varol Meali

Hükümdar: "Onu bana getirin" dedi. Bunun üzerine ona elçi gelince: "Efendine dön de ona sor: "Ellerini kesen kadınların durumları neydi? Şüphesiz Rabbim onların düzenlerini bilir" dedi.

(Yusuf 50)

Ali Bulaç Meali:

Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin." Ona elçi geldiğinde (Yusuf:) "Efendine (Rabbine) dön de ona sor: "Ellerini kesen o kadınların durumu neydi? Doğrusu benim Rabbim, onların hileli düzenlerini gerçekten bilendir."

(Yusuf 50)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bu tâbiri duyan hükümdar: “- Yûsuf'u bana getirin” dedi. Bunun üzerine, kendisini dâvet için elçi gelince, Yûsuf ona şöyle dedi: “- Efendine dön de, o ellerini kesen kadınların hâli neydi, kendisinden sor. Muhakkak ki benim Rabbim, onların hilelerini bilendir.

(Yusuf 50)

Ali Rıza Sefa Meali:

Kral, dedi ki: "Onu, bana getirin!" Elçi, Ona geldiğinde, şöyle dedi: "Efendine dön ve ellerini kesen kadınların durumunu sor. Kuşkusuz, benim Efendim, onların çevirdiği dalavereleri bilir!"

(Yusuf 50)

Ali Ünal Meali:

(Rüyasının tabiri kendisine anlatılınca) hükümdar, “O’nu bana getirin!” dedi. Hükümdarın elçisi kendisini almak üzere zindana geldiğinde Yusuf, “Hayır, önce efendine dön ve ellerini kesen o kadınlarla ilgili gerçek ne idi bir soruver. Rabbim, hiç şüphesiz onların fendlerini çok iyi bilmektedir.” dedi.

(Yusuf 50)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Kral: “Onu bana getirin!” dedi. Elçi, Yusuf’a gidince, Yusuf: “Efendine dön… Ellerini kesen o kadınların durumlarını sor. Şüphesiz benim efendim onların tuzağını biliyor.” dedi.

(Yusuf 50)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Adam bu yorumu getirince kral dedi ki: "Onu bana getirin!"Elçi, Yusuf'a geldiği zaman, Yusuf dedi ki: "Efendine dön de ona 'Ellerini kesen o kadınların zoru neydi?' diye sor! Şüphesiz benim Rabbim onların hilesini çok iyi bilir."

(Yusuf 50)

Bekir Sadak Meali:

Hukumdar: «Onu bana getirin» dedi. Yusuf'a elci gelince, «Efendine don, kadinlar nicin ellerini kesmislerdi bir sor; dogrusu Rabbim onlarin hilesini bilir» dedi.

(Yusuf 50)

Besim Atalay Meali:

Hakan dedi ki: «Onu bana getirin!», gönderilen kimse ona gelince Yusuf dedi ki: «Git efendine, ne oldu ellerin kesen kadınlar? Ona sorasın, bilir benim Tanrım kadın hilesini»

(Yusuf 50)

Celal Yıldırım Meali:

Kral, «onu bana getirin !» dedi. Elçi Yûsuf'a gelince, Yûsuf ona, «Efendine dön de o kadınlara ne oldu da ellerini kestiler ? diye sor. Şüphesiz ki Rabbim onların hile ve fendini bilendir.»

(Yusuf 50)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Adam bu yorumu getirince) Hükümdar: “Onu bana getirin” dedi. Elçi, Yusuf'a gelince (Yusuf) dedi ki: “Efendine dön de, ellerini kesen o kadınların derdi ne idi? diye sor. Şüphesiz Rabbim onların tuzaklarını/hilelerini hakkıyla bilendir.”

(Yusuf 50)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Hükümdar: "Onu bana getirin" dedi. Yusuf'a elçi gelince, "Efendine dön, kadınlar niçin ellerini kesmişlerdi bir sor; doğrusu Rabbim onların hilesini bilir" dedi.

(Yusuf 50)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Kral, "Onu bana getirin" dedi. Elçi, Yusuf'a gelince (Yusuf) dedi ki: "Efendine dön de, ellerini kesen o kadınların derdi ne idi, diye sor. Şüphesiz Rabbim onların hilesini hakkıyla bilendir."

(Yusuf 50)

Diyanet Vakfı Meali:

(Adam bu yorumu getirince)  kral dedi ki: «Onu bana getirin!» Elçi, Yusuf'a geldiği zaman, (Yusuf)  dedi ki: «Efendine dön de ona: Ellerini kesen o kadınların zoru neydi? diye sor. Şüphesiz benim Rabbim onların hilesini çok iyi bilir.»

(Yusuf 50)

Edip Yüksel Meali:

Kral, 'Onu bana getirin,' dedi. Elçi ona gelince (Yusuf,) 'Rabbine dön ve parmaklarını kesen kadınların durumunu ondan sor. Kuşkusuz benim Rabbim, onların entrikalarını bilir,' dedi

(Yusuf 50)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bunu duyan Melik de getirin bana onu, bunun üzerine ona gönderilen adem gelince, haydi Efendine dön de sor ona: o ellerini doğrayan kadınların maksadları ne imiş, şüphe yok ki rabbim onların hiylelerine alimdir dedi

(Yusuf 50)

Elmalılı Yeni Meali:

Bunu duyan hükümdar: "Getirin bana onu" dedi. Bunun üzerine ona gönderilen adam gelince Yusuf: "Haydi efendine dön de sor ona, ellerini doğrayan kadınların maksatları neymiş? Şüphesiz ki, Rabbin onların hilelerini çok iyi bilir." dedi.

(Yusuf 50)

Erhan Aktaş Meali:

Hükümdar: "Onu bana getirin." dedi. Hükümdarın elçisi ona gelince, efendine dön ve ona, ellerini kesen kadınların durumunu sor.[1] Kuşkusuz Rabb'im onların hilesini bilendir.

1)Önce bunu bir aydınlatsın bakalım.

(Yusuf 50)

Gültekin Onan Meali:

Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin." Ona elçi geldiğinde (Yusuf:) "Efendine (rabbine) dön de ona sor: 'Ellerini kesen o kadınların durumu neydi?' Doğrusu benim rabbim, onların hileli düzenlerini gerçekten bilendir."

(Yusuf 50)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve o hükümdar, “Onu bana getirin!” dedi. Sonra ne zaman ki elçi Yûsuf'a geldi, Yûsuf ona dedi ki: “Efendine geri dön de ona sor bakalım, o ellerini kesen kadınların zoru ne imiş? Hiç şüphe yok ki, Rabbim, onların oyunlarını çok iyi bilir.”

(Yusuf 50)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Kral (bu yorumu duyunca): “Onu bana getirin.” dedi. Elçi Yusuf’a (müjde vermek için) geldiğinde demişti ki: “Efendinin yanına dön ve ona sor (bakalım): ‘Ellerini kesen kadınların durumu neydi?’ Şüphesiz ki benim Rabbim, onların tuzağını bilir.”

(Yusuf 50)

Harun Yıldırım Meali:

Hükümdar dedi ki: “Onu bana getirin.” Bunun üzerine elçi gelince dedi ki: “Efendine dön de o ellerini kesen kadınlara ne oldu, diye sor. Doğrusu benim Rabbim, onların hileli düzenlerini çok iyi bilendir.”

(Yusuf 50)

Hasan Basri Çantay:

(Bunu duyan) padişah dedi ki: "Onu (Yuusufu) bana getirin". Bunun üzerine ona elçi gelince: "Efendine dön de ellerini kesen o kadınların zoru neydi, kendisine sor. Şübhe yok ki benim Rabbim onların fendini hakkıyle bilicidir" dedi.

(Yusuf 50)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Elçi bu ta'bîri anlatınca) bunun üzerine hükümdar: “Onu bana getirin!” dedi. Nihâyet elçi kendisine gelince, (Yûsuf, hakkındaki ittihâmı gidermek için bu da'vete hemen icâbet etmedi ve ona) şöyle dedi: “Efendine dön de ona sor; ellerini kesen o kadınlarınmaksadı ne imiş?(2) Şübhesiz ki Rabbim, onların hîlesini hakkıyla bilendir.”*

(Yusuf 50)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kral "onu [Yusuf'u] bana getirin." dedi. Ardından elçiler (Yusuf'a) gelince, (Yusuf) "RAB'bine dön de ona sor: Ellerini kesen (o) kadınların durumu nedir? Gerçekten RAB'bim onların [kadınların] tuzaklarını devamlı bilendir." dedi.

(Yusuf 50)

Hüseyin Atay Meali:

Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin." Ancak haberci ona gelince dedi ki: "Efendine geri dön de ona sor: ‘Ne olmuştu da kadınlar ellerini kesmişlerdi?' Doğrusu, Rabbim düzenlerini bilir."

(Yusuf 50)

İbni Kesir Meali:

Hükümdar dedi ki: Onu bana getirin. Bunun üzerine ona elçi gelince: Efendine dön ve ellerini kesen o kadınların zoru neydi kendisine sor. Şüphesiz ki benim Rabbım, onların düzenini bilir, dedi.

(Yusuf 50)

İlyas Yorulmaz Meali:

Melik “(Bu yorumu yapanı) bana getirin” dedi. Melik'in elçisi Yusuf'a geldiğinde Yusuf “Efendine dön ve ellerini kesen kadınların, neden ellerini kestiklerini ona sor. Şüphesiz benim Rabbim o kadınların hilelerini en iyi bilendir” dedi.

(Yusuf 50)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve Melik: “Onu bana getirin.” dedi. Böylece ona, resûl (ulak, haberci) geldiği zaman Yusuf (a.s): “Efendine dön ve ellerini kesen kadınların hali (durumu) nedir, ona sor.” dedi. Muhakkak ki; Rabbim onların hilelerini en iyi bilendir.

(Yusuf 50)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Hakan dedi: «Onu bana getirin!» Bunun üzerine gönderilen kimse yanına varınca Yusuf dedi: «Efendinin yanına dön de ona sor bakalım, ellerini doğrıyan kadınların düşüncesi nedir? Çünkü benim çalabım onların dolanlarını bilicidir.»

(Yusuf 50)

Kadri Çelik Meali:

Hükümdar, “Onu bana getirin” dedi. Yusuf'a elçi gelince, “Efendine dön de böylece ondan ellerini kesen kadınların macerasını bir sor. Doğrusu Rabbim onların hilesini bilir” dedi.

(Yusuf 50)

Mahmut Kısa Meali:

Bu sözleri dikkatlice dinleyen kralın hizmetçisi, hemen saraya döndü ve Yûsuf’un yorumunu olduğu gibi krala aktardı. Bundan son derece etkilenen kral, “Onu bana getirin!” diye emretti. Kralın özel dâvetçisi olan elçi,Yûsuf’u zindandan çıkarıp saraya götürmek üzere yanına gelince, Yûsuf ona, “Benim suçsuz olduğum ispatlanmadan, kralınızın himmetiyle buradan çıkmak istemiyorum. Şimdi, efendine dön ve ona, “Ellerini kesen o kadınların durumu neymiş?” diye benim adıma sor.Sor ki, olup bitenleri iyice araştırsın ve gerçek ortaya çıksın. Senin efendin olayın içyüzünü öğrenebilir mi bilmem fakat benim Rabb’im, o kadınların sinsi tuzaklarını ve ne çirkinlikler peşinde koştuklarını gâyet iyi biliyor!”

(Yusuf 50)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Sultan: "Onu bana getirin" dedi. Elçi geldiğinde o da: Efendine dön, ona sor: (Umumiyetle) vakti zamanında o ellerini kesen kadınların derdi nedir? Filhakika Rabbim onların yapmış olduğu hilesini gayet iyi bilmektedir.

(Yusuf 50)

Mehmet Türk Meali:

Hükümdar: “Onu bana getirin.” dedi. (Hükümdarın) elçisi gelince (Yûsuf ona): “Efendine git de ona; ellerini kesen o kadınların esas maksatları neydi? diye bir soruver. Şüphesiz, benim Rabbim onların tuzaklarını çok iyi bilir.”1 dedi.*

(Yusuf 50)

Muhammed Celal Şems Meali:

Kral dedi ki: “Onu bana getirin.” Elçisi (Yusuf’a) gelince, (Yusuf) ona dedi ki: “Efendine geri git ve ona ellerini kesen kadınların durumu nedir? diye sor. Rabbim onların hilelerini çok iyi bilir.”

(Yusuf 50)

Muhammed Esed Meali:

Ve (Yusuf'un yorumu kendisine ulaşır ulaşmaz) Kral: "Onu bana getirin!" dedi. Ama elçiler kendisine geldiğinde (Yusuf:) "Efendinize gidin ve ondan (önce) ellerini kesen kadınlar hakkındaki gerçeği (ortaya çıkarmasını) isteyin; çünkü, Rabbim onların oyunlarını/tuzaklarını bütün gerçeğiyle bilmektedir!"

(Yusuf 50)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Kral; "Bu yorumu yapanı bana getirin," dedi. Elçi kendisine gelince, Yusuf dedi ki; "Kralına dön de sor bakalım, o ellerini kesen kadınların derdi neydi? Rabbim, o kadınların tuzaklarını çok iyi bilmektedir."

(Yusuf 50)

Mustafa Çavdar Meali:

Kral: “Onu bana getirin.” dedi. Kral’ın adamı Yusuf’u almaya gelince, Yusuf ona: “Şimdi efendine git ve ona, "Vaktiyle ellerini kesen kadınların derdi neymiş?" bir sor. Elbette Rabbim, onların hilesini çok iyi bilmektedir!” dedi.

Bknz: (12/31)»(12/32)

(Yusuf 50)

Mustafa Çevik Meali:

Yusuf’un bu yorumu kendisine ulaşınca hükümdar, “Yusuf’u bana getirin.” dedi. Hükümdarın adamı Yusuf’u saraya götürmek için geldiğinde Yusuf ona, “Sen önce efendine söyle de, benimle ilgili gerçeği ortaya çıkarmak için ellerini kesen kadınları şahit olarak bir dinlesin, Rabbim bana kurulan tuzağı çok iyi bilmektedir.” dedi.

(Yusuf 50)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Bu yorum kendilerine iletilince,) kral "Onu bana getirin!" emrini verdi. Görevli kendisine gelince (Yusuf) dedi ki: "Efendine dön ve ona sor bakalım, ellerini kesen hanımların derdi neymiş? Şunu da iyi bil ki, benim Rabbim onların tuzaklarını çok iyi bilmektedir."

(Yusuf 50)

Osman Okur Meali:

(Adam bu yorumu getirince) kral dedi ki: «Onu bana getirin!» Elçi, Yusuf'a geldiği zaman, (Yusuf) dedi ki: «Senin Rabb edindiğin kişiye (Krala) dön de ona: Ellerini kesen o kadınların zoru neydi? diye sor. Şüphesiz benim Rabbim (Allah) onların hilesini çok iyi bilir.»

(Yusuf 50)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve hükümdar dedi ki: «O'nu bana getiriniz.» Vaktâ ki O'na elçi geliverdi. Dedi ki: «Efendine dön, O'na sor ki, o ellerini kesen kadınların maksatları ne imiş? Şüphe yok ki, benim Rabbim onların hilelerini bihakkın bilicidir.»

(Yusuf 50)

Ömer Öngüt Meali:

(Bunun üzerine) kral: “Onu bana getirin!” dedi. Elçi (Yusuf'a) gelince (Yusuf ona) dedi ki: “Efendine dön, kadınlar niçin ellerini kesmişlerdi diye bir sor! Şüphesiz ki benim Rabbim onların hilesini çok iyi bilir. ”

(Yusuf 50)

Ömer Sevinçgül Meali:

Melik, “Onu bana getirin!” dedi. Elçi ona gelince, “Efendine dön de sor bakalım, ellerini kesen kadınların derdi neymiş! Rabbim, onların bütün hilelerini bilmektedir!” dedi.

(Yusuf 50)

Sadık Türkmen Meali:

KRAL DEDİ Kİ: “Onu bana getirin.” Elçi, Yusuf’a geldiğinde dedi ki: ”Yöneticine/efendine dön ve ona: ‘Ellerini kesen o kadınların durumu neydi?’ diye sor. Şüphesiz Rabbim, onların tuzaklarını çok iyi biliyor.”

(Yusuf 50)

Seyyid Kutub Meali:

Kral «O adamı bana getiriniz» dedi. Yusuf, yanına gelen kralın elçisine dedi ki; «Efendinin yanına dön ve ellerini yemek bıçakları ile kesen kadınlara ilişkin olayın içyüzünü kendisine sor. Gerçi Rabbim, o kadınların bana kurdukları tuzağı iyi bilir.»

(Yusuf 50)

Suat Yıldırım Meali:

Bunu duyan Hükümdar: "Onu bana getirin!" dedi. Hükümdarın elçisi gelince Yusuf: "Sen önce dönüp efendine de ki: "O ellerini kesen kadınların meselesi neydi, kendisine soruver. Zaten benim efendim, o kadınların fendini pek iyi bilir."

(Yusuf 50)

Süleyman Ateş Meali:

(Elçi bu yorumu getirince) Kral: "Onu bana getirin." dedi. Elçi, Yusuf'un yanına gelince (Yusuf): "Efendine dön de ona sor, ellerini kesen o kadınların maksadı neydi? (Bunu ortaya çıkarsın). Şüphesiz Rabbim, onların tuzaklarını biliyor", dedi.

(Yusuf 50)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Kral dedi ki "Onu bana getirin!" Elçi geldiğinde Yusuf şunları söyledi: "Efendine dön de sor bakalım, ellerini kesen kadınların derdi neymiş? Benim efendim (olan Allah) onların oyunlarını bilir."

(Yusuf 50)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Kral: "Onu bana getirin" dedi. Elçi Yusuf'un yanına vardığında Yusuf, elçiye: "Efendine dön de, ellerini kesen kadınlar hakkındaki gerçeği ortaya çıkarmasını iste. Çünkü Rabbim onların kurduğu tuzağı çok iyi bilir" dedi.

(Yusuf 50)

Şaban Piriş Meali:

Hükümdar: -O'nu bana getirin, dedi. Yusuf'a elçi gelince: -Efendine dön, kadınların niçin ellerini kestiğini sor. Şüphesiz Rabbim, onların hilesini bilir, dedi.

(Yusuf 50)

Talat Koçyiğit Meali:

(Rüya tabirini haber alan hükümdar) şöyle demişti: "Onu bana getirin." Elçi Yûsuf'a gelince, Yûsuf ona demişti ki: "Efendine dön ve ellerini kesen kadınların işinin ne olduğunu ona sor. Rabbım, şüphesiz onların tuzaklarını hakkıyle bilendir."

(Yusuf 50)

Tefhimul Kuran Meali:

Hükümdar dedi ki: «Onu bana getirin.» Ona elçi geldiğinde (Yusuf:) «Efendine (Rabbine) dön de ona soruver: «Ellerini kesen o kadınların durumu neydi? Doğrusu benim Rabbim, onların hileli düzenlerini gerçekten bilendir.»

(Yusuf 50)

Ümit Şimşek Meali:

Hükümdar “Onu bana getirin” dedi. Elçi geldiğinde, Yusuf ona dedi ki: “Geri dön ve efendine sor, ellerini kesen kadınların derdi neymiş? Rabbim onların tuzaklarını biliyor.”

(Yusuf 50)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kral: "Bu yorumu yapanı bana getirin." dedi. Elçi kendisine gelince, Yusuf dedi ki: "Kralına dön de sor bakalım, o ellerini kesen kadınların derdi neydi? Rabbim, o kadınların hilelerini çok iyi bilmektedir."

(Yusuf 50)