13. Rad Suresi / 40.ayet

Şimdi onlara tehdit ettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek, ya da senin ölümünü takdir etsek unutma ki sana düşen sadece tebliğdir.(1) Onları hesaba çekmek bize düşer.(2)

Bknz: 1(24/54) – 2(88/2)

Mustafa Çavdar Meali

Rad 40 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onlara vaat ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana göstersek de sana düşen vazife, ancak tebliğdir, seni öldürsek de ve hesap, bize aittir.

(Rad 40)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Onlara (azap cinsinden) va’ad ettiklerimizden bir kısmını Sana göstersek de veya (bundan önce) Senin hayatına son versek de; Ey Resulüm! Sana düşen sadece tebliğ ve davettir. Hesap görmek Bize aittir.

(Rad 40)

Abdullah Parlıyan Meali:

Şimdi onlara vaadettiğimiz azabın bir kısmının başlarına geldiğini, ister sana sağlığında gösterelim, ister bundan önce seni öldürelim, her iki durumda da sana düşen, ancak mesajı tebliğ etmek, duyurmaktır. Hesap görmek ise, bize aittir.

(Rad 40)

Adem Uğur Meali:

Biz, onlara vâdettiğimizin (azabın) bir kısmını sana göstersek de veya (ondan önce) seni öldürürsek de sana ancak (Allah'ın emirlerini) tebliğ etmek düşer. Hesap yalnız bize aittir.

(Rad 40)

Ahmet Hulusi Meali:

Onlara vadettiğimizin bazısını sana (yaşarken) göstersek yahut (göremeden) seni vefat ettirsek, (gene de işlevin değişmez) sana sadece tebliğ etmek düşer... Yaptıklarının sonucunu yaşatmaksa bize aittir!

(Rad 40)

Ahmet Tekin Meali:

Onlara yaptığımız vaatlerin, tehditlerin bir kısmını sana göstersek veya ondan önce senin ruhunu alarak ölümünü gerçekleştirsek bile, sana ancak Allah'ın emirlerini tebliğ etmek düşer. Hesap yalnız bizim huzurumuzda görülecektir.*

(Rad 40)

Ahmet Varol Meali

Onlara vaadettiklerimizin bazılarını sana göstersek de senin canını alsak da sana düşen sadece tebliğdir. Hesap görmek ise bize aittir.

(Rad 40)

Ali Bulaç Meali:

Onlara (azab olarak) va'dettiklerimizden bir kısmını sana göstersek de, senin hayatına son versek de, sana düşen yalnızca tebliğdir ve hesap da bize aittir.

(Rad 40)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Onlara vaad ettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de, seni (bundan önce) vefat ettirsek de, ey Rasûlüm sana düşen ancak tebliğdir. Hesaba çekip ceza vermek de yalanız bize aittir.

(Rad 40)

Ali Rıza Sefa Meali:

Onlara sözünü verdiğimizin bir bölümünü sana gösteririz veya senin yaşamına son veririz. Artık senin görevin, yalnızca bildirmektir. Çünkü hesap görmek, Bize özgüdür.

(Rad 40)

Ali Ünal Meali:

Onlara yaptığımız tehditlerin bir kısmını sen hayatta iken yerine getirip sana göstersek de veya sen bunların hiç birini görmeden seni vefat ettirsek de, her halükârda sana düşen tam bir tebliğ, Bize ait olan ise neticeyi tayin ve herkese hak ettiğini vermektir.

(Rad 40)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Eğer onlara vaadettiğimiz (azabın) bir kısmını sana göstersek (gerçekleştirsek, onların işini bitirsek) veya seni vefat ettirsek, bil ki sana düşen, yalnızca tebliğdir. Bize düşen de hesap görmektir.

(Rad 40)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ya onlara vaad ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana gösteririz; yahut da seni vefat ettiririz. O halde tebliğ etmek sana, hesap sormak da bize düşer.

(Rad 40)

Bekir Sadak Meali:

Onlara vadettigimiz azabin bir kismini sana gostersek de senin canini alsak da, vazifen sadece teblig etmektir. Hesap gormek Bize duser.

(Rad 40)

Besim Atalay Meali:

Onlar için söz verilen şeylerin, sana gösteririz birtakımını, ya da seni alırız, sana düşen ancak eriştirmek, bize düşen hesaptır

(Rad 40)

Celal Yıldırım Meali:

Onlara va'dettiğimiz azabın ya bir kısmını sana gösteririz ya da (göstermeden) senin ruhunu tutup alırız. Sana düşen ancak tebliğdir; bize de hesap görmek düşer.

(Rad 40)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlara vaad ettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek yahut seni, (onu görmeden) vefat ettirsek, yine de sana düşen sadece tebliğ etmektir. Bize düşen de hesaba çekmektir.

(Rad 40)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onlara vadettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de senin canını alsak da, vazifen sadece tebliğ etmektir. Hesap görmek Bize düşer.

(Rad 40)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onlara va'dettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de, (göstermeden) senin ruhunu alsak da senin görevin sadece tebliğ etmektir. Hesap görmek ise bize aittir.

(Rad 40)

Diyanet Vakfı Meali:

Biz, onlara vâdettiğimizin (azabın) bir kısmını sana göstersek de veya (ondan önce) seni öldürürsek de sana ancak (Allah'ın emirlerini) tebliğ etmek düşer. Hesap yalnız bize aittir.

(Rad 40)

Edip Yüksel Meali:

Onlara söz verilenlerin bir kısmını sana göstersek de, senin canını alsak da, sana düşen görev bildirmektir. Hesap ise bize düşer.

(Rad 40)

Elmalılı Orjinal Meali:

Onlara yaptığımız vaıydin bazısını sana muhakkak göstersek de yahud seni vefat ettirsek de her halde belağ sana, hisab bizedir

(Rad 40)

Elmalılı Yeni Meali:

Onlara yaptığımız tehdidin bir kısmını sana kesinlikle göstersek de yahut seni, onu görmeden vefat ettirsek de muhakkak sana düşen tebliğ etmek, hesap ise bize aittir.

(Rad 40)

Erhan Aktaş Meali:

İster onlara yaptığımız uyarının bir kısmını sana gösterelim, ister senin canını alalım; sana düşen sadece tebliğ yapmaktır.[1] Hesap görmek Bize aittir.

1)İnsanları gerçeğe çağırmaktır, vahyi onlara duyurmaktır.

(Rad 40)

Gültekin Onan Meali:

Onlara (azab olarak) va'dettiklerimizden bir kısmını sana göstersek de, senin hayatına son versek de, sana düşen yalnızca tebliğdir ve hesap da Bize aittir.

(Rad 40)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve onlara vaat ettiğimizin bir bölümünü sana göstersek yahut sana geçmişte yaptıklarını ve yapman gerekirken yapmadıklarını bir bir hatırlattırsak, şüphesiz yine de sana düşen sadece tebliğ etmektir. Bize düşen de hesap görmektir.

(Rad 40)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onlara vadettiğimiz (azabın) bir kısmını sana göstersek veya (hiç göstermeden) seni vefat ettirsek de (fark etmez). Sana düşen ancak tebliğ etmektir. Hesap görmek de bizim işimizdir.

(Rad 40)

Harun Yıldırım Meali:

Biz, onlara vâdettiğimizin (azabın) bir kısmını sana göstersek de veya (ondan önce) seni öldürürsek de sana ancak (Allah'ın emirlerini) tebliğ etmek düşer. Hesap yalnız bize aittir.

(Rad 40)

Hasan Basri Çantay:

Bizim onlara (onların başına gelib çatacağına) söz verdiğimiz (azab) ın bir kısmını sana göstersek de, yahud seni (ondan evvel) öldürsek de ancak sana düşen (vazife, risaletini) tebliğ etmekdir. Hesab (ları, cezaları) da yalınız bize aiddir.

(Rad 40)

Hayrat Neşriyat Meali:

Onlara va'd ettiğimiz (azâb)ın bir kısmını sana (onları helâk etmekle dünyada)göstersek veya seni (daha önce) vefât da ettirsek, artık sana düşen ancak tebliğdir; hesab görmek ise bize âiddir.

(Rad 40)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Eğer, onlara söz verdiğimizi (azabı) sana göstersek de veya seni vefat ettirsek de sana sadece duyurmak; bize sadece hesap düşer.

(Rad 40)

Hüseyin Atay Meali:

Onlara söz verdiklerimizin bir kısmını sana göstersek de, seni öldürsek de, senin görevin bildirmedir. Hesap görmek Bize düşer.

(Rad 40)

İbni Kesir Meali:

Onlara vaad ettiğimizin bir kısmını sana göstersek de, senin canını alsak da; senin vazifen, sadece tebliğ etmektir. Hesab görmekse Bize düşer.

(Rad 40)

İlyas Yorulmaz Meali:

Eğer biz, inkar edenlere vaat ettiğimiz şeyleri sana göstersek de, veyahut seni öldürsek de, sana düşen açıkça tebliğdir. Hesap sormak bize aittir.

(Rad 40)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve şâyet onlara vaadettiğimizin bir kısmını sana göstersek veya seni vefat ettirsek de; artık senin üzerine düşen, sadece tebliğdir. Hesap, Bizim üzerimizedir.

(Rad 40)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onlara söz verdiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de, daha önce senin canını alsak da sana düşen yalnız bildirmektir. Hesabını görmek ise Bize düşer.

(Rad 40)

Kadri Çelik Meali:

Onlara (azap olarak) vaat ettiklerimizden bir kısmını sana göstersek de (göstermeyip) senin hayatına son versek de sana düşen yalnızca tebliğdir ve hesap da bize aittir.

(Rad 40)

Mahmut Kısa Meali:

Onları tehdit ettiğimiz azap ve felâketlerinbir kısmını daha dünyadayken gerçekleştirerek, özlemini çektiğin mutlu ve aydınlık günlerisana hemen göstersek de; çetin bir mücâdelenin ardından seni vefât ettirerek mükafatını âhirete ertelesek de,her iki durumda da senin görevin, yalnızca hakîkati tebliğ etmektir; hesabı görmek ise Bize aittir. O hâlde, ey Müslüman! Emek ve gayretlerinin semeresini görüp görmeyeceğini hesaba katmadan Kur’an’ı duyurmaya, anlatmaya devam et; bu uğurda can vermek gerekse bile, Allah yolunda mücâdeleden vazgeçme! O zaman göreceksin ki, İslâm hızla yayılacak ve küfür cephesi gün be gün eriyip yok olacaktır:

(Rad 40)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Azap adına, onlara vaad ettiğimizden bir kısmını sana göstersek de Daima senin üzerine olan vazife tebliğdir. Hesap sormak Bize aittir.

(Rad 40)

Mehmet Türk Meali:

Onlara vâdettiğimiz (azabın) bir kısmını sana göstersek de senin hayatına son versek de (fark etmez) tebliğ sana, (onların) hesabı(nı görmek de) Bize aittir.1*

(Rad 40)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onları tehdit ettiğimiz (azabın) bir kısmını senin (hayatında) gösterirsek ya (da) senin ruhunu kabzedersek, (her durumda) senin görevin, ancak (emirlerimizi) ulaştırmaktır. (Onlardan) hesap (sormak ise,) Bize aittir.

(Rad 40)

Muhammed Esed Meali:

İmdi, onlara vaad ettiğimiz (azabın) bir kısmının (başlarına geldiğini) ister sana (sağlığında) gösterelim, ister (bundan önce) seni öldürelim, her iki durumda da sana düşen ancak mesajı tebliğ etmek, duyurmaktır; hesabı görmek ise Bize aittir.

(Rad 40)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlara vaat ettiğimiz şeyin bir bölümünü sana göstersek de, bundan önce senin canını alacak olsak da, sana düşen bildirmek, bize düşen ise hesap görmektir.

(Rad 40)

Mustafa Çavdar Meali:

Şimdi onlara tehdit ettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek, ya da senin ölümünü takdir etsek unutma ki sana düşen sadece tebliğdir.(1) Onları hesaba çekmek bize düşer.(2)

Bknz: 1(24/54) - 2(88/2)

(Rad 40)

Mustafa Çevik Meali:

Biz müşrik ve kâfirleri uyardığımız azabın bir kısmını sana bu dünyada göstersek yahut seni bundan önce öldürsek de, senin için fark etmez. Çünkü senin görevin, hayatta olduğun sürece, Allah’ın insanları yaratmasının sebebi olan nizam ve ahlak ile yaşamaya davet etmektir. Hesabı görmek ise yalnızca Bize aittir.

(Rad 40)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İmdi, onları tehdit ettiğimiz (cezanın) bir kısmını ister sana (daha hayatında) gösterelim, isterse (ondan önce) senin ölümünü takdir edelim: unutma ki sana düşen yalnızca tebliğ etmektir; (onların) hesabını görmekse sadece bize düşer.

(Rad 40)

Osman Okur Meali:

Biz, onlara vâdettiğimizin (azabın) bir kısmını sana göstersek de veya (ondan önce) seni öldürürsek de sana ancak (Allah'ın emirlerini) tebliğ etmek düşer. Hesap yalnız, bize aittir.

(Rad 40)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve eğer onlara vaadettiğimizin bazısını sana göstersek de veya seni vefat ettirsek de, sana ait olan ancak tebliğdir. Bize ait olan da hesaptır.

(Rad 40)

Ömer Öngüt Meali:

Biz, onlara vâdettiğimiz (azabın) bir kısmını sana göstersek de, yahut seni vefat ettirsek de, sana düşen ancak tebliğdir. Hesap görmek ise bize düşer.

(Rad 40)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onlara vaat ettiğimiz ‘azabın’ bir kısmının gerçekleştiğini ister sana gösterelim, ister bundan önce seni bu dünyadan alalım, her iki hâlde de, elindeki gerçekleri iletmek sana, hesabını görmek bize düşer.

(Rad 40)

Sadık Türkmen Meali:

ONLARA vadettiğimiz azabın bir kısmını sana hayatında göstersek de, (göstermeden) senin ölümünü takdir etsek de, senin görevin sadece tebliğ etmektir. Hesap görmek ise bize aittir.

(Rad 40)

Seyyid Kutub Meali:

Kâfirlere yönelttiğimiz bazı tehditleri sana göstersek de ya da daha önce canını alsak da senin görevin mesajımızı duyurmaktır, insanları hesaba çekmek bize düşer.

(Rad 40)

Suat Yıldırım Meali:

Ya onları uyardığımız birtakım belaların bir kısmını sana gösterir, ya da bundan önce senin ruhunu teslim alırız, fark etmez. Zira senin görevin sadece tebliğ etmektir, hesap görmek ise Bize aittir.

(Rad 40)

Süleyman Ateş Meali:

Ya onları uyardığımız şeylerin bir kısmını sana gösteririz, ya da (bundan önce) senin canını alırız (fark etmez). Sana düşen, sadece duyurmaktır. Hesap görmek bize düşer.

(Rad 40)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onları tehdit ettiğimiz şeyin[1] bir kısmını sana göstersek de seni vefat ettirsek de sana düşen yalnızca tebliğdir. Hesabını sormak bizim işimizdir.

1)Bir topluluğun Kitap karşısında görmezlikten gelmesi, yalan yanlış şeylere sarılması, Kitabın hükümlerini uygulamaktan kaçınmaları durumunda tehdit edildikleri şeyler Ra'd 13/31 ve En'am 6/65-67'de bildirilmiştir. Bu ayetlerde geçen tehditler Dünya hayatına ilişkin olanlardır. Ahiret hayatı için cehennem cezası pek çok ayette ayrıca belirtilmiştir.

(Rad 40)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onlara söz verdiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de, seni öldürsek de sana düşen sadece mesajı duyurmaktır. Hesap görmek ise Bize düşer.

(Rad 40)

Şaban Piriş Meali:

Onlara vaadettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek ya da (daha önce) senin ölümünü takdir etsek, senin görevin ancak tebliğdir. Hesaba çekmek bize aittir.

(Rad 40)

Talat Koçyiğit Meali:

Onlara vadettiklerimizin bir kısmını sana göstersek de, yahut seni öldürsek de, sana düşen, sadece tebliğ etmektir; hesap ise bize düşer.

(Rad 40)

Tefhimul Kuran Meali:

Onlara (azab olarak) va'dettiklerimizden bir kısmını sana göstersek de, senin hayatına son versek de, sana düşen yalnızca tebliğdir ve hesap da bize aittir.

(Rad 40)

Ümit Şimşek Meali:

Onlara vaad ettiğimiz şeyin bir kısmını sana göstersek de, bundan önce senin canını alacak olsak da, sana düşen tebliğ etmek, Bize düşen ise hesap görmektir.

(Rad 40)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ya onlara vaat ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana gösteririz yahut da seni vefat ettiririz. O halde tebliğ etmek sana, hesap sormak bize düşer.

(Rad 40)