40. Mümin Suresi / 32.ayet

Ey halkım, ben herkesin feryat edeceği bir gün sizin de başınıza geleceklerden endişe ediyorum.

Bknz: (18/47)

Mustafa Çavdar Meali

Mümin 32 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve ey kavmim, ben, o feryadü figan, o boşuna bağırıp söylenme günündeki halinizden korkuyorum.

(Mümin 32)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

"Ve ey kavmim, doğrusu ben sizin için o feryat (edeceğiniz felaket) gününden korkmaktayım."

(Mümin 32)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve ey kavmim! Ben o boşuna bağrışıp, çağrışacağınız kıyamet günündeki halinizden korkuyorum.

(Mümin 32)

Adem Uğur Meali:

Ey kavmim! Gerçekten sizin için o bağrışıp çağrışma gününden, korkuyorum.

(Mümin 32)

Ahmet Hulusi Meali:

(O iman eden adam dedi ki): "Ey kavmim... Gerçekten ben, sizin üzerinize o endişeyle haykırışma sürecinin gelmesinden korkuyorum. "

(Mümin 32)

Ahmet Tekin Meali:

“Ey kavmim, ben sizin adınıza, feryad-ü figan edilecek bir vâveylâ gününden korkuyorum.”

(Mümin 32)

Ahmet Varol Meali

Ey kavmim! Ben sizin hakkınızda o çağrışma gününden korkuyorum.

(Mümin 32)

Ali Bulaç Meali:

"Ve ey kavmim, doğrusu ben sizin için o feryat (edeceğiniz kıyamet) gününden korkuyorum."

(Mümin 32)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ey Kavmim! Gerçekten ben, başınıza gelecek çağrışma gününden (imdad için birbirinizi yardıma çağıracağınız kıyamet gününden) korkuyorum.

(Mümin 32)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Ey toplumum! Aslında, sizin için, Haykırış Günü'nden korkarım!"

(Mümin 32)

Ali Ünal Meali:

“Ey halkım! Gerçekten ben sizin hakkınızda, birbirinizden (boşuna) imdat isteyeceğiniz ve birbirinize lânet okuyacağınız günden de endişe ediyorum.

(Mümin 32)

Bahaeddin Sağlam Meali:

“Ey kavmim! Sizin için feryad u figan edilen bir günden dolayı korkarım.

(Mümin 32)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- "Ey kavmim! Gerçekten sizin için o bağırışıp çağırışma gününden, arkanıza dönüp kaçacağınız günden korkuyorum. Sizi Allah'tan kurtaracak kimse yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onu doğru yola iletecek de yoktur."

(Mümin 32)

Bekir Sadak Meali:

«Ey milletim! Ahu figan gununden sizin hesabiniza korkuyorum.»

(Mümin 32)

Besim Atalay Meali:

«Ey ulusum! Ben sizlere çağırışma gününün gelmesinden korkarım!»

(Mümin 32)

Celal Yıldırım Meali:

«Ey milletim ! Doğrusu ben sizin için bağrış-çağrış (seslerinin yükseldiği bir) günden korkuyorum.

(Mümin 32)

Cemal Külünkoğlu Meali:

32,33. “Ve ey kavmim! Doğrusu ben sizin için o feryat (edeceğiniz) ve arkanıza dönüp kaçmaya çalışacağınız günden korkuyorum. (O gün) sizi, Allah'(ın azabın)dan kurtaracak kimse yoktur. Allah, kimi (yaptıkları yüzünden) sapıklığa bırakırsa artık onu doğru yola iletecek de yoktur.”

(Mümin 32)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"Ey milletim! Ahu figan gününden sizin hesabınıza korkuyorum."

(Mümin 32)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(32-33) "Ey kavmim! Gerçekten sizin için, o bağrışıp çağrışma gününden, arkanıza dönüp kaçmaya çalışacağınız günden korkuyorum. (O gün) sizi, Allah'(ın azabın)dan kurtaracak kimse yoktur. Allah, kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek de yoktur."

(Mümin 32)

Diyanet Vakfı Meali:

32, 33. «Ey kavmim! Gerçekten sizin için o bağrışıp çağrışma gününden, arkanıza dönüp kaçacağınız günden korkuyorum. Sizi Allah'tan (O'nun azabından) kurtaracak kimse yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onu doğru yola iletecek de yoktur.»

(Mümin 32)

Edip Yüksel Meali:

'Halkım, sizin için Toplanma Gününden korkuyorum.'

(Mümin 32)

Elmalılı Orjinal Meali:

Hem ey kavmım! hakıkaten ben size o çığrışma gününden korkarım

(Mümin 32)

Elmalılı Yeni Meali:

Ve ey kavmim, ben sizin için o çağrışma gününden korkuyorum.

(Mümin 32)

Erhan Aktaş Meali:

"Ey halkım! Ben sizin için o feryat[1] gününden korkuyorum."

1)Kıyamet Günü'nden.

(Mümin 32)

Gültekin Onan Meali:

"Ve ey kavmim, doğrusu ben sizin için o feryat (edeceğiniz kıyamet) gününden korkuyorum."

(Mümin 32)

Hakkı Yılmaz Meali:

(30-35) Yine o iman etmiş olan kimse: “Ey toplumum! Şüphesiz ben, sizin hakkınızda Ahzâb'ın günü benzerinden; Nûh toplumunun, Âd'ın, Semûd'un ve daha sonrakilerin maceralarının benzerinden korkuyorum. Ve Allah, kulları için bir haksızlık, yanlışlık istemez. Ey toplumum! Şüphesiz ben, size gelecek o çağrışma-bağrışma/ kaçışma gününden; arkanıza dönüp kaçacağınız günden korkuyorum. Sizin için Allah'tan koruyan biri yoktur. Her kimi de Allah şaşırtırsa, artık onun için bir yol gösterici yoktur. Ve andolsun ki, bundan önce size Yûsuf delillerle gelmişti. O zaman da o'nun size getirdiği şeylerde şüphe edip durmuştunuz. Sonunda o öldüğünde de, “Bundan sonra Allah, asla elçi göndermez” dediniz. Allah, şu kendilerine gelmiş bir güç olmaksızın, Allah'ın âyetleri/alâmetleri/göstergeleri hakkında mücâdele eden, aşırı giden, şüpheci olan kişileri işte böyle şaşırtır. Bu durum, Allah katında ve iman edenler yanında buğz olarak büyüktür. İşte Allah, her böbürlenen zorbanın kalbi üzerine damga basar” dedi.

(Mümin 32)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Ey kavmim! Şüphesiz ki ben, sizin için feryat figan gününden korkuyorum.”

(Mümin 32)

Harun Yıldırım Meali:

"Ey kavmim! Gerçekten sizin için o bağrışıp çağrışma gününden, korkuyorum.

(Mümin 32)

Hasan Basri Çantay:

"Ey kavmim, hakıykat ben size karşı o bağrışıb çağırışma gününden endişe etmekdeyim".

(Mümin 32)

Hayrat Neşriyat Meali:

32,33. “Ey kavmim! Doğrusu ben sizin için bağrışıp çağrışma gününden (kıyâmet gününden, hesab yerine) arkanızı dönen kimseler olarak (Cehenneme) gideceğiniz günden korkuyorum. (O gün) sizi Allah'(ın azâbın)dan kurtaracak hiçbir kimse yoktur. Bununla berâber Allah kimi (isyanındaki inadı yüzünden) dalâlete atarsa, artık onu hidâyete erdirecek hiçbir kimse yoktur.”(2)*

(Mümin 32)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(32-34) "Ey milletim! Gerçekten ben, sesleniş gününün yani arkanızı dönenler olarak [kaçar bir halde] yüz çevirdiğiniz günün sizin üzerinize [olmasından] korkuyorum. Sizin için, Allah'tan [gelen herhangi bir şeye karşı] hiçbir sarılacak [koruyacak] yoktur. Allah, kime yolu kaybettirirse, ona hiçbir yol gösteren yoktur. Elbetteki, önceden de Yusuf size açık kanıtlarla gelmişti. Ardından, onun getirdiklerinden yana siz şek [şüphe, kararsızlık] içinde bulunmaya ara vermediniz. Sonunda helak olduğu zaman "Allah, ondan sonra herhangi bir Elçi asla göndermeyecek" dediniz. İşte bunun gibi, İsrafçı olan, şüpheci kimseye Allah yolu kaybettirir."

(Mümin 32)

Hüseyin Atay Meali:

Ey ulusum! Doğrusu çağrışma gününden sizin için korkuyorum.

(Mümin 32)

İbni Kesir Meali:

Ey kavmim; doğrusu ben, sizin için o feryad gününden endişe ediyorum.

(Mümin 32)

İlyas Yorulmaz Meali:

Ey kavmim! Birbirinizi yardıma çağıracağınız günün azabının, sizin üzerinize gelmesinden korkuyorum.”

(Mümin 32)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve ey kavmim, muhakkak ki ben, sizin için feryat gününden (kıyâmet gününden) korkuyorum!

(Mümin 32)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ey ulusum! Gerçekten ben sizin için o bağrışıp çağrışma gününden korkuyorum.

(Mümin 32)

Kadri Çelik Meali:

“Ve ey kavmim! Doğrusu ben sizin için o çığlık (basacağınız kıyamet) gününden korkuyorum.”

(Mümin 32)

Mahmut Kısa Meali:

“Ey halkım! Dünyada uğrayacağınız felâketler bir yana; doğrusu ben,insanlar Allah’ın huzurunda yargılanırken, zâlimlerin pişmanlıktan hıçkıra hıçkıra ağlayacağı o Feryat Günü olacaklar için, sizin adınıza cidden çok korkuyorum!”

(Mümin 32)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Maalesef Ey kavmim ben sizin için o feryat (edeceğiniz kıyamet) günden korkmaktayımdır.

(Mümin 32)

Mehmet Türk Meali:

32,33. “Ve ey kavmim! Doğrusu ben sizin için o herkesin feryat ederek arkasını dönüp kaçmak isteyeceği (kıyamet)1 gününden korkuyorum. O gün sizi Allah’ın azabından kurtaracak kimse de yoktur. Allah kimi saptırırsa artık onun için bir yol gösterici de yoktur.”*

(Mümin 32)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Ey kavmim! Şüphesiz ben sizin için, (insanların birbirlerini yardıma) çağıracakları günden korkarım.”

(Mümin 32)

Muhammed Esed Meali:

Ey kavmim! Sizin için, (sıkıntıyla) birbirinizi çağıracağınız Gün(ün, Hesap Günü'nün gelmesin)den korkuyorum;

(Mümin 32)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Ey halkım, gerçekten ben sizin için o bağrışıp çağrışma gününden korku duyuyorum."

(Mümin 32)

Mustafa Çavdar Meali:

Ey halkım, ben herkesin feryat edeceği bir gün sizin de başınıza geleceklerden endişe ediyorum.

Bknz: (18/47)

(Mümin 32)

Mustafa Çevik Meali:

28-35 Firavun’un Musa’yı öldürmeye karar vermesi üzerine Firavun hanedanından olan ve Musa’nın Allah adına yaptığı davete iman ettiği halde imanını O Güne kadar gizlemiş olan birisi, Firavun’un bu kararına karşı çıkarak şöyle dedi: “Size ne oluyor da Rabbim Allah dediği için bir adamı bundan dolayı öldürmeye kalkıyorsunuz? Hâlbuki o size Rabbinizden apaçık deliller ve mucizelerle gelmiş bulunuyor. Şayet yalan söylüyorsa yalanın cezasını çeker ama doğru söylüyorsa sizi uyarıp tehdit ettiği azap başınıza gelip çatar. Şunu da iyi bilin ki eğer Musa yalan söylüyorsa zaten Allah yalancıları asla amaçlarına ulaştırmaz. Ey kavmim! Bugün ülkede güç ve iktidar sizin elinizde, belki de yeryüzünün en güçlüsü sizsiniz fakat Allah’ın vaat ettiği azap başınıza gelirse ondan sizi kim kurtaracak.” Bunun üzerine Firavun da kavmine dedi ki: “Ben size sadece kendi görüşümü söylüyorum ve sizi de bana göre doğru olana çağırıyorum.” Firavun’un bu sözlerinin ardından hanedandan mü’min olmayı seçen kişi sözlerine şöyle devam etti: “Ey kavmim! Ben daha önce gelip geçen kavimlerden Nûh, Âd ve Semûd kavmi ile daha nicelerinin başlarına gelen azabın sizin de başınıza gelmesinden korkuyorum. Unutmayın ki Allah durup dururken kullarına zulmetmez. Ey kavmim! Ben herkesin feryat ederek birbirinden imdat dileyeceği, Kıyamet Günü’nde azaba mahkûm edileceğinizden de endişe ediyorum. O Kıyamet Günü’nün dehşetinden arkanızı dönüp kaçmaya çalışacaksınız fakat Allah’ın elinden kaçıp kurtulabileceğiniz hiçbir yer bulamazsınız ve O Gün size hiç kimse de yardım edemez. Allah hakikate davetten inatla yüz çevirenleri azgınlıkları ile baş başa bırakır. Böylelerini hiç kimse de doğru yola iletemez. Ey kavmim! Musa’dan önce Yusuf da sizin atalarınıza, dolayısıyla size apaçık delillerle gelmişti ama buna rağmen onun Rabbinizden getirdiği apaçık âyetlerle ve delillerle davet ettiği hayat nizamından şüphe etmiş, inanıp icabet etmekten kaçınmış, sonunda Yusuf ölünce de “Allah ondan sonra hiçbir peygamber göndermeyecektir.” demişlerdi. Şimdi bu yüzden mi Musa’ya inanmak istemiyorsunuz? Unutmayın ki, Allah durmadan şüphe eden, şüphe bataklığında debelenip duran, haddi aşıp taşkınlık yapanları dalalette bırakır. Ellerinde hiçbir delil ve bilgileri olmadığı halde Allah’ın âyetleri hakkında ileri geri konuşup tartışanlar, Allah katında ve mü’minler arasında büyük bir öfkeye sebep olurlar. Şüphesiz böylece kibirlenen, böbürlenip büyüklük taslayan cahillerin de kalpleri gerçeğe karşı katılaşıp mühürlenir.”

(Mümin 32)

Mustafa İslamoğlu Meali:

"Ey Kavmim! Ben, herkesin birbirinden imdat dilediği o günün aleyhinize sonuçlanmasından korkuyorum.

(Mümin 32)

Osman Okur Meali:

“Ve ey kavmim! Doğrusu ben sizin için o feryat (edeceğiniz) ve arkanıza dönüp kaçmaya çalışacağınız günden korkuyorum. (O gün) sizi, Allah'(ın azabın)dan kurtaracak kimse yoktur.

(Mümin 32)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Ve ey kavmim! Ben sizin üzerinize o feryâd-ü figan edilecek günden korkuyorum.»

(Mümin 32)

Ömer Öngüt Meali:

"Ey kavmim! Âh-u figân gününden sizin hesabınıza korkuyorum. "

(Mümin 32)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Ey halkım! Doğrusu, ben sizin hakkınızda feryat gününden korkuyorum.

(Mümin 32)

Sadık Türkmen Meali:

Ey kavmim! Şüphesiz ben sizin için o feryat gününden korkuyorum;

(Mümin 32)

Seyyid Kutub Meali:

Ey kavmim, sizin için insanların korku ve dehşetten bağırıp birbirlerinden yardım isteyecekleri o çağırma gününden korkuyorum.

(Mümin 32)

Suat Yıldırım Meali:

"Ey benim milletim! Ben sizin hakkınızda o feryad u figan gününden, birbirinizden imdad isteyeceğiniz günden endişe ediyorum."

(Mümin 32)

Süleyman Ateş Meali:

Ey kavmim, sizin için o (Yüce Divana) çağırma (yahut feryad etme) gününden korkuyorum.

(Mümin 32)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ey halkım! Karşılıklı bağrışmaların olacağı günden, sizin adınıza endişeleniyorum.

(Mümin 32)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Ey kavmim! Sizin, herkesin can derdine düşüp feryat edeceği Gün'ün azabına uğramanızdan korkuyorum."

(Mümin 32)

Şaban Piriş Meali:

-Ey halkım, ben sizin için feryat gününden korkuyorum.

(Mümin 32)

Talat Koçyiğit Meali:

"Ey kavmim! Ben, sizin adınıza, kıyamette o bağırış gününden korkuyorum".

(Mümin 32)

Tefhimul Kuran Meali:

«Ve ey kavmim, doğrusu ben sizin için o feryat (edeceğiniz kıyamet) gününden korkuyorum.»

(Mümin 32)

Ümit Şimşek Meali:

“Ey kavmim! Ben sizin hakkınızda o feryat ve figan gününden korkuyorum.

(Mümin 32)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Ey toplumum, sizin adınıza o bağırıp-çağrışma gününden korkuyorum."

(Mümin 32)