40. Mümin Suresi / 42.ayet

– Siz beni, hakkında hiçbir bilgim olmadığı halde Allah’a karşı nankörlüğü ve O’na ortak şirk koşmaya davet ediyorsunuz. Oysa ben sizi sonsuz kudret sahibi ve mağfireti sınırsız olan Allah’a davet ediyorum.

Bknz: (42/15)

Mustafa Çavdar Meali

Mümin 42 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Allah'a kafir olmaya ve ona şirk koşmaya çağırıyorsunuz beni bu hususta hiçbir bilgim olmadığı halde ve bense sizi üstün ve bütün suçları tamamıyla örten mabuda çağırmadayım.

(Mümin 42)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

"Siz beni Allah'a (karşı) inkâr etmeye (nankörlüğe) ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O'na şirk koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, üstün ve güçlü olan, bağışlayan (Allah') a davet ediyorum."

(Mümin 42)

Abdullah Parlıyan Meali:

Siz beni Allah'ı inkâr etmeye ve bilmediğim şeyleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben de sizi, her zaman üstün gelen, güçlü olan ve çok bağışlayan Allah'ı  tanımaya çağırıyorum.

(Mümin 42)

Adem Uğur Meali:

Siz beni, Allah'ı inkâr etmeye ve hiç tanımadığım nesneleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, azîz ve çok bağışlayan Allah'a davet ediyorum.

(Mümin 42)

Ahmet Hulusi Meali:

"Siz bana, Esma'sıyla hakikatim olan Allah'ı inkar etmemi ve hakkında bilgim olmayan şeyi O'na ortak koşmamı öneriyorsunuz! Ben ise sizi Aziyz, Ğaffar'a çağırıyorum. "

(Mümin 42)

Ahmet Tekin Meali:

“Ben sizi, kudretli hükümran olan, kâinatı koruma kalkanına alan, daima bağışlayan Allah'a, imana davet ederken, teşvik ederken, siz beni, Allah'ı inkâr etmeye, varlığı ve Allah'ın ortağı olduğuna dair hakkında hiçbir ilmî delil olmayan şeyleri, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz?”

(Mümin 42)

Ahmet Varol Meali

Beni, Allah'ı inkâr etmeye ve hakkında bilgi sahibi olmadığım şeyleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Bense sizi güçlü, çok bağışlayıcı olan (Allah)'a çağırıyorum.

(Mümin 42)

Ali Bulaç Meali:

"Siz beni Allah'a (karşı) inkar etmeye ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O'na şirk koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, üstün ve güçlü olan, bağışlayan (Allah')a çağırıyorum.

(Mümin 42)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Beni, Allah'ı inkâr etmeğe ve hakkında bilgim olmayan şeyi O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise, sizi Azîz olan= her şeye galib gelen, Gaffâr olan= çok bağışlayan Allah'a davet ediyorum.

(Mümin 42)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Beni, Allah'a nankörlük etmeye ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O'na ortaklar koşmaya çağırıyorsunuz. Oysa ben, Üstün Olana; Bağışlayıcı Olana çağırıyorum!"

(Mümin 42)

Ali Ünal Meali:

“Beni Allah’ı inkâr etmeye ve elimde O’nun ortakları oldukları konusunda ilme dayalı hiçbir delil bulunmayan, bulunması da mümkün olmayan şeyleri (ilâh kabul etmeye, dolayısıyla) O’na ortak tanımaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, Azîz (mutlak izzet ve ululuk sahibi, her işte mutlak üstün ve galip), Ğaffâr (bağışlaması pek bol olan) Zât’a çağırıyorum.

(Mümin 42)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Siz, beni Allah’a karşı nankörlük etmeye, hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyleri O’na eş koşmaya çağırıyorsunuz. Hâlbuki ben sizi, çok güçlü, aziz ve bağışlaması bol olan bir Allah’a çağırıyorum.

(Mümin 42)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Siz beni Allah'ı inkar etmeye ve hiç bilmediğim nesneleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz;ben ise sizi, her şeye gücü yeten ve çok bağışlayan Allah'a çağırıyorum."

(Mümin 42)

Bekir Sadak Meali:

«Siz beni Allah'i inkar etmeye, bilmedigim bir seyi O'na ortak kosmaya cagiriyorsunuz; ben ise sizi, guclu olan, cok bagislayan Allah'a cagiriyorum.»

(Mümin 42)

Besim Atalay Meali:

41,42. Ey ulusum ! Bana ne ki, sizleri kurtuluşa çağırırım, sizlerse, Allaha küfretmekçin —bilmediğim şeyle, eş koşmak üzere— beni cehenneme çağırırsınız, ben sizi emre olan, bağışlayan Allaha çağırırım

(Mümin 42)

Celal Yıldırım Meali:

Siz beni Allah'ı tanımamaya, bilgim olmayan şeyi O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi O çok güçlüye, çok üstüne, çok bağışlayana davet ediyorum.

(Mümin 42)

Cemal Külünkoğlu Meali:

“Siz beni Allah'ı inkâr etmeye ve bilmediğim bir şeyi O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise, güçlü olan, çok bağışlayan Allah'a çağırıyorum!”

(Mümin 42)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"Siz beni Allah'ı inkar etmeye, bilmediğim bir şeyi O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz; ben ise sizi, güçlü olan, çok bağışlayan Allah'a çağırıyorum."

(Mümin 42)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Siz beni Allah'ı inkar etmeye ve hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi mutlak güç sahibine, çok bağışlayana (Allah'a) çağırıyorum."

(Mümin 42)

Diyanet Vakfı Meali:

Siz beni, Allah'ı inkâr etmeye ve hiç tanımadığım nesneleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, azîz ve çok bağışlayan Allah'a davet ediyorum.

(Mümin 42)

Edip Yüksel Meali:

'Siz beni ALLAH'a karşı nankör olmaya ve hakkında bilgim olmayan şeyleri ona ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Bense sizi O Üstün ve Bağışlayıcı olana çağırıyorum.'

(Mümin 42)

Elmalılı Orjinal Meali:

Siz beni Allaha küfretmeğe ve bence hiç ılimde yeri olmıyan şeyleri ona şerik koşmağa da'vet ediyorsunuz, ben ise sizi o aziz, gaffara da'vet ediyorum

(Mümin 42)

Elmalılı Yeni Meali:

Siz beni, Allah'ı inkar etmeye ve bence hiç ilimde yeri olmayan şeyleri O'na ortak koşmaya davet ediyorsunuz; ben ise sizi o çok güçlü, çok bağışlayıcıya davet ediyorum.

(Mümin 42)

Erhan Aktaş Meali:

"Siz beni Allah'ı yalanlamaya ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi Mutlak Üstün ve Çok Bağışlayıcı Olan'a çağırıyorum."

(Mümin 42)

Gültekin Onan Meali:

"Siz beni Tanrı'ya (karşı) küfretmeye ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O'na şirk koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, üstün ve güçlü olan, bağışlayana çağırıyorum.

(Mümin 42)

Hakkı Yılmaz Meali:

(38-44) Yine iman etmiş olan o kimse: “Ey toplumum! Bana uyun ki size akıllı olmanın yoluna kılavuzluk edeyim. Ey toplumum! Bu bayağı hayat ancak geçici bir kazanımdır. Âhiret ise kesinlikle durulacak yurdun ta kendisidir. Her kim bir kötülük yaparsa, ona ancak yaptığının bir misli ile ceza verilir. Ve erkek veya kadın, her kim mü’min olarak düzeltmeye yönelik iş işlerse, artık onlar, orada hesapsızca rızıklanmak üzere cennete girerler.” Yine: “Ey toplumum! Bana ne oluyor ki, siz beni ateşe davet ediyorken ben sizi kurtuluşa davet ediyorum! Siz, beni, Allah'a inanmamaya ve benim için hiç bilgi olmayan şeyleri O'na ortak koşmaya davet ediyorsunuz. Ben ise sizi o çok güçlü ve çok bağışlayıcı olan Allah'a davet ediyorum. Hiç inkâr edilemez ki, gerçekten sizin beni kendisine davet ettiğiniz şey, dünya ve âhirette kendisine bir çağrı olmayan şeydir. Ve şüphesiz dönüşümüz Allah'adır. Ve şüphesiz sınırı aşanlar, cehennem ashâbının ta kendileridir. Artık siz benim, sizin için söylediklerimi yakında hatırlayacaksınız. Ve ben işimi Allah'a havale ediyorum. Şüphesiz Allah, kullarını en iyi görendir” dedi.

(Mümin 42)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Beni, Allah’ı inkâra ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O’na ortak koşmaya davet ediyorsunuz. Oysa ben, sizleri El-Azîz ve El-Ğaffâr (olan Allah’a) davet ediyorum.”

(Mümin 42)

Harun Yıldırım Meali:

Siz beni, Allah'ı inkâr etmeye ve hiç tanımadığım nesneleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, azîz ve çok bağışlayan Allah'a davet ediyorum.

(Mümin 42)

Hasan Basri Çantay:

"Siz beni Allaha küfredeyim, (rübubiyyetini) hiçbir suretle tanımadığım nesneleri Ona ortak tutayım diye çağırıyorsunuz. Ben ise sizi O mutlak Kaadire, O çok Yarlığayıcıya da'vet ediyorum".

(Mümin 42)

Hayrat Neşriyat Meali:

“Beni, Allah'ı inkâr etmeye ve hakkında bir bilgi sâhibi olmadığım şeyi O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Gaffâr (çok bağışlayan Allah')a da'vet ediyorum.”

(Mümin 42)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(42-44) "Ben sizi, devamlı üstün olana, çokça bağışlayana davet ederken, siz Allah'ı göz ardı etmem için ve kendisi hakkında bana herhangi bir bilgi olmayan [şeyleri] ona şirk koşmaya [ortak saymaya] beni çağırıyorsunuz. Beni, kendisine çağırdığınız [şeylerin] dünyada [ilk'te] ve ahirette [son'da] kendilerine ait herhangi bir davet/dua kabulü olmadığında, bizim Allah'a döneceğimizde ve İsrafçıların [haddi aşanların] ateşin dostları olduğunda kuşku yoktur. O halde, size söylediklerimi hatırlayacaksınız. İşimi Allah'a aktarıyorum. Gerçekten Allah, kulları devamlı görendir."

(Mümin 42)

Hüseyin Atay Meali:

Siz beni Allah'ı inkâr etmeye, bilmediğim bir şeyi Ona ortak koşmaya çağırıyorsunuz; ben ise sizi ulu olan, çok bağışlayan Allah'a çağırıyorum.

(Mümin 42)

İbni Kesir Meali:

Siz, beni; Allah'a küfretmem, hiç tanımadığım nesneleri O'na ortak tutmam için çağırıyorsunuz. Ben ise, sizi Aziz ve Gaffar'a çağırıyorum.

(Mümin 42)

İlyas Yorulmaz Meali:

Siz, Allah'ı inkar etmek ve hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyleri O na ortak koşmam için beni çağırıyorsunuz. Ben ise en güçlü ve bağışlayıcı olana çağırıyorum.

(Mümin 42)

İskender Ali Mihr Meali:

Siz beni, Allah’ı inkâra ve hakkında ilmim olmayan bir şeyi, O’na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ve ben, sizi Azîz ve Gaffar Olan’a (Allah’a) çağırıyorum.

(Mümin 42)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Siz beni Allah'ı tanımazlığa, bilmediğim varlıkları Ona eş koşmıya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi erkli, yarlıgayıcı olan Allah'a çağırıyorum.

(Mümin 42)

Kadri Çelik Meali:

“Kuşkusuz siz beni Allah'ı inkâr etmeye ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O'na şirk koşmaya çağırmaktasınız. Ben ise sizi, güçlü olan, çok bağışlayan Allah'a çağırıyorum.”

(Mümin 42)

Mahmut Kısa Meali:

“Siz beni, Allah’ın ayetlerini inkâr etmeye ve haklarında —emirlerine kayıtsız şartsız boyun eğmek gerektiğine dâir— hiçbir geçerli belge ve bilgiye sahip olmadığım varlıkları O’na ortak koşmaya çağırıyorsunuz! Ben ise sizi, mutlak otorite sahibi ve çok çok bağışlayıcı olan Allah’a kul olmaya çağırıyorum!”

(Mümin 42)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"Nankörce Allah'ı inkar etmeye, bilgi olmayan şeyleri, O'na şirk koşmaya çağırmaktasınızdır” Mağfireti bol, bağışlayıcı, üstün ve güçlü, Aziz, Gaffar'ın yoluna davet ediyorum sizleri" (der)

(Mümin 42)

Mehmet Türk Meali:

“Siz beni Allah’ı inkâra ve hakkında hiç bilgim olmayan şeyleri Ona ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Hâlbuki ben sizi çok şerefli ve pek bağışlayan (Allah’)a çağırıyorum.”

(Mümin 42)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Siz beni Allah’ı inkâr etmeye ve hakkında hiç bir bilgim olmayanları O’na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben (ise) sizi, her şeyden üstün olan ve çok bağışlayan (Allah’a) çağırıyorum.”

(Mümin 42)

Muhammed Esed Meali:

Siz beni Allah'ı(n birliğini) inkara ve hakkında (belki de) hiçbir bilgim olmayan şeyleri Allah'ın uluhiyetine ortak koşmaya çağırıyorsunuz; ben ise sizi, O Kudret Sahibi ve Çok Bağışlayıcı olan(ı tanımay)a çağırıyorum!

(Mümin 42)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Siz beni Allah'ı inkar etmeye ve hakkında bilgim olmayan şeyleri ona ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Bense sizi o üstün ve bağışlayıcı olan Tanrıya çağırıyorum."

(Mümin 42)

Mustafa Çavdar Meali:

– Siz beni, hakkında hiçbir bilgim olmadığı halde Allah’a karşı nankörlüğü ve O’na ortak şirk koşmaya davet ediyorsunuz. Oysa ben sizi sonsuz kudret sahibi ve mağfireti sınırsız olan Allah’a davet ediyorum.

Bknz: (42/15)

(Mümin 42)

Mustafa Çevik Meali:

38-44 Firavun’un bu alaycı tutumundan sonra hanedandan mü’min olmayı seçmiş olan kimse ise şöyle dedi: “Ey kavmim! Gelin sizler de bana uyun, beni takip ederek yaratılış sebebimiz olan hayat nizamına yönelin ki doğru yolu bulmuş olasınız. Ey kavmim! Unutmayın ki bu dünya hayatı geçici hazlardan ve metadan ibarettir. Âhiret ise ebedi hayatın yurdudur. Kim bir kötülük yaparsa yaptığına karşılık olarak cezası tam olarak verilecektir. Kim de mü’min olarak bir iyilik yaparsa, -kadın olsun erkek olsun- orada sınırsız ve tarifsiz güzellikte nimetlere kavuşacaktır. “Ey kavmim! Ben sizi kurtuluşa, mutluluğa, doğru olana çağırırken; sizin de beni, Firavun’u Rab ve ilah edinmeye böylece de cehennem ateşine çağırıyor olmanız anlaşılır gibi değil. Elinizde hiçbir bilgi ve deliliniz olmadığı halde siz benim Firavun’u hayatımız üzerinde hükümler koymaya yetkili birisi olarak kabul etmemi istiyorsunuz. Oysa Allah kulları üzerinde kendisinden başkasına hüküm koyma yetkisi vermemiştir. Ben sizi ilmi ve kudreti sonsuz, mutlak üstün ve yüce olan, tevbe edip doğruya yönelenlere karşı da çok merhametli ve bağışlayıcı olan Allah’ın daveti hayat nizamına uymaya davet ediyorum. Oysa siz, beni Firavun’u ilah edinip cehennemi hak edenlerden olmaya çağırıyorsunuz. Şu gerçeği aklınızdan hiç çıkarmayın; sonunda hepimizin varacağımız yer Allah’ın huzurudur. O’na sırtını dönenlerin yeri cehennem olacaktır. İşte O Gün geldiğinde bu söylediklerimin ne kadar gerçek ve değerli olduğunu görüp anlayacaksınız. Ben kendimi Allah’ın razı olacağı bir hayatı yaşamaya adıyorum. Şüphesiz Allah kullarını görüp gözetmektedir.”

(Mümin 42)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Siz beni hem Allah'ı inkar etmeye, hem de (tanrısal bir nitelik taşıdığı) hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyleri O'na ortak koşmaya çağırırken, bense sizleri mutlak üstün ve yüce olup tekrar tekrar bağışlayana çağırıyorum.

(Mümin 42)

Osman Okur Meali:

"Siz beni Allah'ı inkar etmeye, bilmediğim bir şeyi O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz; ben ise sizi, güçlü olan, çok bağışlayan Allah'a çağırıyorum."

(Mümin 42)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Beni dâvet ediyorsunuz ki Allah'ı inkar edeyim ve benim için kendisine bir bilgi olmayan şeyi O'na şerik koşayım. Ben ise sizi O azîz, gaffâr'a dâvet ediyorum.»

(Mümin 42)

Ömer Öngüt Meali:

"Siz beni Allah'ı inkâr etmeye ve hakkında bilgim olmayan şeyi O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz; ben ise sizi Aziz olan, bağışlaması çok olan Allah'a çağırıyorum. "

(Mümin 42)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Siz beni, Allah’ı inkâr etmeye, Kitapta yeri olmayan nesneleri ona ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Oysa, ben sizi, o üstün gücü olana, günahları bağışlayana çağırıyorum.

(Mümin 42)

Sadık Türkmen Meali:

Siz beni, Allah’a nankörlük etmeye ve O’na; kendisi hakkında bilgim olmayan şeyleri, ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, O; üstün olana, çok bağışlayana davet ediyorum.

(Mümin 42)

Seyyid Kutub Meali:

Siz beni Allah'ı inkar etmeye, bilmediğim bir şeyi O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise, güçlü olan, çok bağışlayan Allah'a çağırıyorum.

(Mümin 42)

Suat Yıldırım Meali:

"Çünkü benim, Allah'ı inkar etmemi ve O'nun ortağı olduğuna dair hiçbir bilgim olmayan şeyleri, Kendisine ortak koşmamı teklif ediyorsunuz. Ben ise sizi (üstün kudret sahibi ve mağfireti pek bol olan) o Aziz ve Gaffar'ın yoluna davet ediyorum."

(Mümin 42)

Süleyman Ateş Meali:

"Siz beni, Allah'a nankörlük etmeğe ve bilmediğim şeyleri O'na ortak koşmağa çağırıyorsunuz; bense sizi O aziz ve çok bağışlayana çağırıyorum."

(Mümin 42)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Siz, ne olduğunu bilmediğim bir şeyi Allah'a ortak sayarak, O'nu görmezlikten gelmemi istiyorsunuz. Ben de sizi, üstün olan, çok bağışlayan Allah'a çağırıyorum.

(Mümin 42)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(41-42) "Ey kavmim! Bu nasıl iş? Ben sizi kurtuluşa, üstün ve çok bağışlayıcı olan Allah'a çağırıyorum; siz beni ateşe, Allah'ın otoritesini tanımamaya ve hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz."

(Mümin 42)

Şaban Piriş Meali:

Beni, Allah'a nankörlük etmeye ona ortak hakkında bilgim olmayan bir şeyi ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, daima galip ve bağışlayıcı olana davet ediyorum.

(Mümin 42)

Talat Koçyiğit Meali:

"Beni, Allah'ı inkâr etmeye, bilmediğim bir şeyi O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, dâima gâlib, çok bağışlayıcı olan Allah'a çağırıyorum".

(Mümin 42)

Tefhimul Kuran Meali:

«Siz beni Allah'a (karşı) küfre sapmaya ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O'na şirk koşmaya çağırmaktasınız. Ben ise sizi, üstün ve güçlü olan, bağışlayan (Allah')a çağırıyorum.»

(Mümin 42)

Ümit Şimşek Meali:

“Beni Allah'a nankörlük etmeye ve hiçbir bilgiye dayanmaksızın Ona ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi, herşeyin mutlak galibi ve çok bağışlayıcı olana çağırıyorum.

(Mümin 42)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Siz beni, Allah'a nankörlük etmeye ve hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyi O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Bense sizi o Aziz ve Gaffar olana davet ediyorum."

(Mümin 42)