Buna rağmen çeşitli gruplar, onun hakkında bir takım görüş ayrılıklarına düştüler. Acıklı bir günün azabına uğrayacak olanların vay haline.
Bknz: (3/61)
Buna rağmen çeşitli gruplar, onun hakkında bir takım görüş ayrılıklarına düştüler. Acıklı bir günün azabına uğrayacak olanların vay haline.
Bknz: (3/61)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Aralarından bölükler, ayrılığa düştü; yazıklar olsun zulmedenlere elemli günün azabından.
(Zuhruf 65)Derken aralarından birtakım hizipler=partiler (fırkalar, gruplar, oluşumlar) çıktı ve birbirleriyle (haset ve hıyanet yüzünden) ihtilafa düştüler; (nefsani heves ve hesaplarla bu tür ihtilafları çıkaran) zalimlerin vay haline, o elim bir günün azabından! (Ki bu münafık ve marazlı azdırıcılar onları Hakk yoldan alıkoyup saptırdıkları halde, o zavallılar hâlâ kendilerinin, hakikaten hidayette olduklarını sanmaktadırlar.)
(Zuhruf 65)Fakat İsa'dan sonra gelenler arasında çıkan guruplar, farklı görüşler savunmaya başladılar. Yaradılış maksadı dışında yaşamaya devam edenlere, acı bir günün azabından vay hallerine…
(Zuhruf 65)Ama aralarından çıkan guruplar, bir ihtilâfa düştüler. Acı bir günün azabı karşısında vay o zulmedenlerin haline!
(Zuhruf 65)Anlayışta ayrılığa düşenler kendi aralarında zıtlaştılar! Feci bir sürecin azabından dolayı yazıklar olsun o (nefslerine) zulmedenlere!
(Zuhruf 65)Yahudilerden ve hıristiyanlardan oluşan gruplar, Îsâ hakkında ihtilâfa düştüler. Can yakıp inleten müthiş bir günün azâbı dolayısıyle, vay Allah'ı inkâr ederek, O'na şirk koşarak haksızlık edenlerin, zulmedenlerin haline!
(Zuhruf 65)Aralarından birtakım gruplar ayrılığa düştüler. Artık acıklı bir günün azabından dolayı zalimlerin vay haline!
(Zuhruf 65)Sonra, içlerinden birtakım fırkalar ihtilafa düştü. Artık, acı bir günün azabından vay o zulmetmiş olanlara.
(Zuhruf 65)Sonra o (hristiyanlardan ibaret) hizibler aralarında ayrılığa düştüler. Onun için, acıklı bir günün azabından vay o zulüm edenlerin haline!...
(Zuhruf 65)Yine de kümeler, kendi aralarında uyuşmazlığa düştüler. Acı Gün'ün cezasından, o haksızlık yapanların; artık, vay başlarına gelene!
(Zuhruf 65)Ne var ki, (İsa’dan sonra farklı) gruplar ortaya çıktı ve bunlar, (İsa ve öğretileri hakkında) anlaşmazlıklara düştüler. Acı bir günün azabından dolayı vay (O’nun öğretilerini değiştiren, çarpıtan) zalimlere!
(Zuhruf 65)Fakat gruplar, kendi aralarında ihtilafa girdiler. Artık elem verici bir günün azabından dolayı o zalimlere yazıklar olsun!
(Zuhruf 65)Bunun ardından gruplar, yine ayrılığa düştüler. Azabı acıklı günden dolayı vay o zalimlerin hallerine!
(Zuhruf 65)Ama, aralarinda guruplastilar, ayriliga dustuler. Kiyamet gununun can yakici azabina ugrayacak zalimlerin vay haline!
(Zuhruf 65)Kendi aralarında bölük bölük ayrıldılar, acı günün azabından zalimlerin vay haline!
(Zuhruf 65)Hizipleşenler, kendi aralarında ayrılığa düştüler. O elîm günün azabından, zulmedenlerin vay hâline!
(Zuhruf 65)Sonra (Yahudi ve Hıristiyan) gruplar (İsa hakkında) aralarında ihtilafa düştüler. Acı bir günün azabı karşısında vay o zulmedenlerin haline!
(Zuhruf 65)Ama, aralarında guruplaştılar, ayrılığa düştüler. Kıyamet gününün can yakıcı azabına uğrayacak zalimlerin vay haline!
(Zuhruf 65)Ama aralarından çıkan gruplar ayrılığa düştüler. Elem dolu bir günün azabından vay o zulmedenlerin haline!
(Zuhruf 65)Ama aralarından çıkan guruplar, bir ihtilâfa düştüler. Acı bir günün azabı karşısında vay o zulmedenlerin haline! *
(Zuhruf 65)Partiler ve mezhepler aralarında tartıştılar. Acı azaptan dolayı vay zalimlerin haline.
(Zuhruf 65)Sonra o hizibler kendi aralarında ıhtilaf ettiler, onun için elim bir günün azabından vay o zulmedenlere
(Zuhruf 65)Sonra o gruplar kendi aralarında (İsa hakkında) ihtilafa düştüler. Onun için acı bir günün azabından dolayı vay o zulmedenlerin haline!
(Zuhruf 65)Sonra gruplar kendi aralarında anlaşmazlığa düştüler. Artık acı veren günün azabından dolayı haksızlık yapanların vay haline!
(Zuhruf 65)Sonra, içlerinden birtakım fırkalar ihtilafa düştü. Artık, acı bir günün azabından vay o zulmetmiş olanlara.
(Zuhruf 65)Fakat gruplar, Îsâ hakkında kendi aralarında anlaşmazlığa düştüler. Artık acı bir günün azabından dolayı, şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanların vay hâline!
(Zuhruf 65)Gruplar kendi aralarında anlaşmazlığa düştüler. Can yakıcı günün azabından dolayı, zalimlere yazıklar olsun.
(Zuhruf 65)Sonra, içlerinden bir takım fırkalar ihtilafa düştü. Çok acıklı bir günün azabından dolayı zulmedenlere veyl olsun!
(Zuhruf 65)Sonra aralarından partiler (çıkıb) ihtilaf etdiler. Artık pek acıklı bir günün azabından vay o zulmedenlere!
(Zuhruf 65)Fakat (Îsâ'dan sonra) aralarından (çıkan) o fırkalar, ihtilâfa düştü. Artık (pek)elemli bir günün azâbından dolayı, o zulmedenlerin vay hâline!
(Zuhruf 65)Derken, taraftarlar kendi aralarından ayrılığa düştüler. Artık, can yakıcı azaptan [dolayı] yazıklar olsun zulüm etmiş olanlara!
(Zuhruf 65)Ama, aralarında bölük bölük ayrılığa düştüler. Can yakıcı günün azabına uğrayacak olan zalimlerin vay haline!
(Zuhruf 65)Ama aralarında hizibler birbirleriyle ihtilafa düştüler. Acıklı bir günün azabından vay o zulmedenlerin haline.
(Zuhruf 65)Aralarından bir gurup, ayrılığa (ihtilaf ettiler) düştüler. Acıklı bir günün azabından dolayı haksızlık yapanlara (zalimlere) yazıklar olsun.
(Zuhruf 65)Sonra gruplar kendi aralarında ihtilâf etti. Artık elîm günün azabından, zulmedenlerin vay haline!
(Zuhruf 65)Bunun üzerine onların içindeki bölüntüler biribirleriyle çatıştılar. O acıklı günün azabıyla kıyıcıların başlarına gelecek var,
(Zuhruf 65)Sonra, içlerinden birtakım fırkalar (İsa hakkında) ihtilafa düştü. Artık acıklı bir günün azabından dolayı vay o zulmetmiş olanlara!
(Zuhruf 65)Fakat İsa’dan sonra gelen gruplar, onun hakkında aralarında ayrılığa düştüler. Kimi onun Allah’ın oğlu, kimi de bizzat Allah olduğunu söyleyerek onun mesajını tanınmaz hâle getirdiler. Şu hâlde, can yakıcı Gün, yani Kıyamet günü başlarına gelecek felâketlerden dolayı, vay o zâlimlerin hâline! O hâlde, günümüz zâlimleri tövbe edip Rablerine dönmek için hâlâ ne bekliyorlar?
(Zuhruf 65)Uyuşmazlığa düştü, bazı gruplar. Artık acı bir günün azabından zalimlerin vay halinedir.
(Zuhruf 65)Ne var ki gruplar (Yahudi ve Hıristiyanlar) kendi aralarında ayrılığa düştüler.1 Vay o acıklı günün azabını görecek kâfirlerin haline!*
(Zuhruf 65)Sonunda aralarından (değişik) hizipler ayrılığa düştüler. Zulmedenlere (ise,) acı bir günün azabıyla yok olmak mukadder kılındı.
(Zuhruf 65)Fakat (İsa'dan sonra gelenler) arasından çıkan gruplar farklı görüşleri savunmaya başladılar. Vay haline o zulmedenlerin ve yazık o acı Gün'de (başlarına gelecek) azap için!
(Zuhruf 65)Böyle iken, aralarından çıkan küçük topluluklar anlaşmazlığa düştüler. Korkunç bir günün azabı karşısında o zalimlere yazıklar olsun.
(Zuhruf 65)Bknz: (3/61)
(Zuhruf 65)65-71 İsa’nın ölümünden sonra onlar da, İsa’nın Allah adına yaptığı davete uymak yerine, onun hakkında görüş ayrılıkları sebebi ile bölünüp hiziplere ayrılarak doğru olandan uzaklaştılar. Kıyamet Günü vay o şirke, küfre sapan zalimlerin haline. Onlar, kendilerine yapılan bunca uyarı ve öğüde rağmen, Allah’a yönelmek için Kıyamet’in ansızın başlarına gelmesini mi bekliyorlar? O Kıyamet Günü dünya hayatlarında iken birbirlerinin can dostu olan müşrikler, birbirlerini suçlayıp düşman olacaklar. Öte yandan Allah’ın davetine iman edip sorumluluklarını yerine getirenler ise, dünyada olduğu gibi o gün de birbirlerinin dostları olacaklar ve Allah onlara şöyle buyuracak: “Ey mü’min kullarım! Bugün sizin için hiçbir korku, endişe ve üzüntü yoktur. Sizler dünya hayatınızda Allah’ın rızasına uygun bir hayat yaşamak uğrunda gösterdiğiniz gayrete karşılık, sizin gibi iman etmiş eşlerinizle birlikte, sevinç ve mutluluk içinde nimetler yurdu cennetime girin.” Size orada altın tepsilerde, kâseler içinde tertemiz, güzel içecekler sunulacak, canınızın çektiği her şeyi bulacak ve orada ebediyen kalacaksınız.
(Zuhruf 65)Fakat onlar arasından çıkan hizipler birbirleriyle anlaşmazlığa düştüler: Artık, acı bir günün azabından dolayı yazıklar olsun zulme gömülüp giden o kimselere!
(Zuhruf 65)Ama aralarından çıkan guruplar, bir ihtilâfa düştüler. Acı bir günün azabı karşısında vay o zulmedenlerin haline!
(Zuhruf 65)Sonra o tâifeler kendi aralarında ihtilafa düştüler. Artık vay acıklı günün azabından o zulmetmiş olanlara!
(Zuhruf 65)Aralarında çıkan gruplar birbirleri ile ayrılığa düştüler. Acıklı bir günün azabı karşısında vay o zulmedenlerin hâline!
(Zuhruf 65)Derken, aralarından çıkan gruplar ihtilafa düştüler. O acılı günün azabından vay hâline o zalimlerin!
(Zuhruf 65)Sonra aralarından çıkan gruplar birbirleriyle ayrılığa düştüler. Artık o zulmedenlerin vay haline! Acıklı bir günün azabından dolayı!
(Zuhruf 65)Ama aralarından çıkan gruplar, birbiriyle ihtilafa düştüler. Acı bir günün azabı karşısında vay o zulmedenlerin haline!
(Zuhruf 65)Ondan sonra kendisine mensup birtakım fırkalar aralarında ayrılığa düştüler. Gayet acı bir günün azabından zalimlerin vay haline!
(Zuhruf 65)Aralarından çıkan partiler, birbirleriyle ihtilafa düşmüşlerdir. Acı bir günün azabından vay o zulmedenlerin haline!
(Zuhruf 65)Sonra onlardan farklı kesimler ihtilafa düştüler. Bu yanlışı yapanların, o acıklı günün azabından çekecekleri var."
(Zuhruf 65)Ama onların arasından çıkan gruplar ayrılığa düştüler. Uğrayacakları can yakıcı azaptan dolayı vay zalimlerin haline!
(Zuhruf 65)Buna rağmen gruplar, aralarında anlaşmazlığa düştüler. O acı günün azabına uğrayacak zalimlerin vay haline..
(Zuhruf 65)Buna rağmen hizibler aralarında ihtilafa düşmüşlerdi. O acı günün azabını çekecek olan zâlimlerin vay haline!
(Zuhruf 65)Sonra, içlerinden birtakım fırkalar ihtilafa düştü. Artık, acıklı bir günün azabından vay o zulmetmiş olanlara.
(Zuhruf 65)Sonra birtakım fırkalar birbirleriyle anlaşmazlığa düştüler. Acıklı bir günün azabı yüzünden yazıklar olsun o zulmedenlere!
(Zuhruf 65)Böyle iken, aralarından çıkan hizipler ihtilafa düştüler. Korkunç bir günün azabından vay haline o zulmedenlerin!
(Zuhruf 65)