59. Haşr Suresi / 14.ayet

Onlar, bir araya gelip sizinle meydan savaşı yapmayı göze alamazlar, ancak sağlam kaleler içinde veya surların ardında savaşabilirler. Onların kendi içlerinde şiddetli anlaşmazlıkları vardır. Siz onları birlik ve beraberlik içinde sanırsınız. Oysa onlar kalpleri ayrı ayrı amaçlar için çarpan kuru bir topluluktur. İşte bu onların akılarını kullanmayan bir topluluk olmalarındandır.

Bknz: (2/246)»(2/251)(10/100)

Mustafa Çavdar Meali

Haşr 14 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onların, hepsi birden sizinle savaşmazlar, ancak müstahkem yerlerde, yahut da surların ardında çarpışırlar; onların gücü kuvveti, aralarında çetindir, onları bir topluluk sanırsın ama gönülleri dağınıktır, ayrıayrıdır; bu da akıl etmez bir topluluk olmalarındandır.

(Haşr 14)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Onlar, iyice korunmuş (sağlam tedbirler alınmış) şehirlerde veya surlar-kaleler gerisinde olmaksızın sizinle toplu bir halde savaşa girişemezler (kendilerine güvenemezler. Müşriklerin ve münafık kesimlerin) kendi aralarındaki çarpışmaları (birbirlerine kin ve haset duyguları) ise pek daha şiddetlidir. Sen onların (zahiren) birlik ve dirlik (içerisinde olduklarını zan ve) hesap edersin; oysa onların kalpleri paramparça vaziyettedir (çıkarları ve ihtirasları uğrunda her an kapışmaya hazır haldedir) . Bu, şüphesiz onların akletmeyen bir kavim olmaları dolayısıyla böyledir.

(Haşr 14)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onlar sizinle, toplu olarak ancak surlarla çevrilmiş kentler içinde veya kaleler arkasından savaşırlar. Çünkü aşırı derecede korkak ve telaşlıdırlar. İçlerindeki bela ve çekişme çok şiddetlidir. Sen onları toplu, birleşmiş sanırsın, oysa onların kalpleri dağınıktır. Bu böyledir, çünkü onlar akıllarını kullanmayan bir topluluktur.

(Haşr 14)

Adem Uğur Meali:

Onlar müstahkem şehirlerde veya siperler arkasında bulunmaksızın sizinle toplu halde savaşamazlar. Kendi aralarındaki savaşları ise çetindir. Sen onları derli toplu sanırsın, halbuki kalpleri darmadağınıktır. Böyledir, çünkü onlar aklını kullanmayan bir topluluktur.

(Haşr 14)

Ahmet Hulusi Meali:

Onlar sizinle toplu halde, ancak tahkim edilmiş (kale gibi çevrilmiş) bölgelerde yahut duvarların arkasından savaşırlar... Onların kendi aralarındaki sorunları - sıkıntıları da şiddetlidir... Düşünceleri ayrı ayrı olduğu halde onları toplu sanırsın! Bu, onların aklını kullanamayan bir topluluk olmalarındandır.

(Haşr 14)

Ahmet Tekin Meali:

Onlar müstahkem şehirlerde veya siperler arkasında bulunmaksızın, müttefik orduları bile kursalar, korkularından sizinle savaşamazlar. Yahudiler'in ve münâfıkların kendi aralarındaki savaşları ise şiddetlidir. Sen onların birlik halinde olduğunu sanırsın. Halbuki kalplerinin atışları farklı, kafaları karışık, düşünceleri darmadağınıktır. Bu, onların akıllarını faydalı kullanamayan, gelişmemiş, cahil bir toplum olmalarından ileri gelmektedir.

(Haşr 14)

Ahmet Varol Meali

Onlar sizinle toplu halde ancak müstahkem şehirlerde veya surların arkasından çarpışabilirler. Kendi aralarındaki çekişmeleri ise pek şiddetlidir. Sen onları toplu halde sanırsın, oysa kalpleri dağınıktır. Bu onların akıl etmeyen bir topluluk olmalarından dolayıdır.

(Haşr 14)

Ali Bulaç Meali:

Onlar, iyice korunmuş şehirlerde veya duvar arkasında olmaksızın sizinle toplu bir halde savaşmazlar. Kendi aralarındaki çarpışmaları ise pek şiddetlidir. Sen onları birlik sanırsın, oysa kalpleri paramparçadır. Bu, şüphesiz onların akletmeyen bir kavim olmaları dolayısıyla böyledir.

(Haşr 14)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Onlar (Yahudi'lerle münafıklar) toplu bir halde size karşı savaşamazlar; ancak tahkim edilmiş yerlerde, yahud duvarlar (siperler) arkasından savaşırlar. Aralarında çarpışmaları ise şiddetlidir. (Ey Rasûlüm), sen onları toplu sanırsın, halbuki kalbleri dağınıktır; bu, onların akılları ermez bir kavim olmalarındandır.

(Haşr 14)

Ali Rıza Sefa Meali:

Korunmuş yörelerde veya siperler arkasında olmadıkça, sizinle toplu olarak savaşamazlar. Kendi aralarındaki uyuşmazlıkları çok zorludur. Onları birlik içinde sanırsın; oysa yürekleri darmadağınıktır. Bu böyledir. Aslında, onlar, aklını kullanmayan bir toplumdur.

(Haşr 14)

Ali Ünal Meali:

O (münafıklar), sağlam kaleler içinde veya surlar arkasında olmadıkça, (yahudilerle) ittifak halinde bile sizinle savaşamazlar. Onların (size karşı ittifakları dışında) kendi aralarındaki ihtilâf ve çatışmaları pek şiddetlidir. Sen dışarıdan onları birlik içinde sanırsın; oysa kalbleri darmadağınıktır. Böyledir, çünkü onlar, düşünüp akletmeyen bir güruhtur.

(Haşr 14)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onlar toplu olarak ancak kaleli şehirlerde veya surlar arkasında sizinle savaşırlar. İçlerindeki bela ve çelişme çok şiddetlidir. Onları birlik sanırsın, hâlbuki kalpleri dağınıktır. Çünkü onlar, akıl etmeyen bir toplumdurlar.

(Haşr 14)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onlar sizinle topluca savaşamazlar. Ancak surla çevrilmiş kalelerde veya surların arkasından savaşırlar. Kendi aralarındaki düşmanlıkları şiddetlidir. Sen onları birlik sanırsın, oysa kalpleri darmadağınıktır. Bunun sebebi onların akıllarını kullanmayan bir toplum olmalarıdır.

(Haşr 14)

Bekir Sadak Meali:

Onlar sizinle toplu olarak, ancak surla cevrilmis kasabalar icinde veya duvarlar arkasindan savasi kabul edebilirler. Kendi aralarindaki cekismeleri ise serttir; onlari birlik sanirsin, oysa kalbleri birbirinden ayridir. Bu, akletmeyen bir topluluk olmalarindandir.

(Haşr 14)

Besim Atalay Meali:

Tahkimli yerlerle, siper arkalarından başka bir yerde, onlar toplu olarak sizinle çarpışamaz, kendi aralarında iyice çarpışırlar, sen onları birlik sanırsın, yürekleri ayrıdır, bunlar akılsız ulus!

(Haşr 14)

Celal Yıldırım Meali:

Onlar, sizinle toplu halde vuruşmazlar; ancak kale içindeki kasabalarda veya duvarlar gerisinde savaşmak isterler. Kendi aralarında (birbirlerine karşı) saldırıları pek çetin ve hırçıncadır. Onları toplanıp birleşmiş sanırsın, oysa kalbleri değişik ve dağınıktır. Bu böyledir; çünkü onlar akıllarını kullanmayan bir topluluktur.

(Haşr 14)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlar sizinle toplu olarak savaşamazlar, ancak surla çevrilmiş kasabalarda yahut duvarların ardından sizinle savaşmak isterler. Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın, ancak onların kalpleri dağınıktır. Bu ise, onların aklını işletmeyen bir topluluk olmalarındandır.

(Haşr 14)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onlar sizinle toplu olarak, ancak surla çevrilmiş kasabalar içinde veya duvarlar arkasından savaşı kabul edebilirler. Kendi aralarındaki çekişmeleri ise serttir; onları birlik sanırsın, oysa kalbleri birbirinden ayrıdır. Bu, akletmeyen bir topluluk olmalarındandır.

(Haşr 14)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onlar müstahkem kaleler içinde veya duvarlar arkasında olmadan sizinle toplu halde savaşmazlar. Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın. Halbuki kalpleri darmadağınıktır. Bu, onların akılları ermez bir topluluk olmalarındandır.

(Haşr 14)

Diyanet Vakfı Meali:

Onlar müstahkem şehirlerde veya siperler arkasında bulunmaksızın sizinle toplu halde savaşamazlar. Kendi aralarındaki savaşları ise çetindir. Sen onları derli toplu sanırsın, halbuki kalpleri darmadağınıktır. Böyledir, çünkü onlar aklını kullanmayan bir topluluktur.  *

(Haşr 14)

Edip Yüksel Meali:

Onlar, iyi korunmuş kentlerde veya duvarların ardında olmaları haricinde bir araya gelip sizinle savaşamazlar. Aralarındaki çekişmeleri çetindir. Onları birlik sanırsın, halbuki kalpleri darmadağınıktır. Zira onlar, akıllarını kullanmıyan bir topluluktur.

(Haşr 14)

Elmalılı Orjinal Meali:

Size hepsi toplanarak kıtal yapamazlar, ancak müstahkem mevkı'lerde veya divarlar, siperler arkasından yaparlar, aralarında be'sleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın halbuki kalbleri dağınıktır, bu onların akl etmez bir kavm olmalarındandır.

(Haşr 14)

Elmalılı Yeni Meali:

Onlar sizinle ancak müstahkem mevkilerde veya duvarlar, siperler arkasında topluca savaşabilirler. Kendi aralarında çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın, oysa kalpleri dağınıktır. Bu, onların aklını kullanmayan bir topluluk olmalarındandır.

(Haşr 14)

Erhan Aktaş Meali:

Onlar, korunaklı şehirler içinde veya surlar arkasında olmadıkça, sizinle, toplu olarak karşı karşıya gelerek savaşmazlar. Kaldı ki kendi aralarında da derin ayrılıklar içindedirler. Sen, onların birlik olduklarını sanırsın, oysaki kalben farklı farklıdırlar. Bu, onların akıllarını doğru kullanmayan bir topluluk olmaları nedeniyledir.

(Haşr 14)

Gültekin Onan Meali:

Onlar, iyice korunmuş şehirlerde veya duvar arkasında olmaksızın sizinle toplu bir halde savaşmazlar. Kendi aralarındaki çarpışmaları ise pek şiddetlidir. Sen onları birlik sanırsın, oysa kalpleri paramparçadır. Bu, şüphesiz onların akletmeyen bir kavim olmaları dolayısıyla böyledir.

(Haşr 14)

Hakkı Yılmaz Meali:

(14-16) Onlar, toplu olarak sizinle savaşamazlar, ancak, müstahkem şehirlerde yahut duvarların ardından savaşırlar. Kendi aralarındaki çekişmeleri, kendilerinden az önce, işlerinin günahını tatmış olan, âhirette de kendileri için acı bir azap bulunan kimselerin durumu gibi pek çetindir. Sen onları toplu sanırsın, oysa onların kalpleri, tıpkı, hani insana “Küfret; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddet” deyip de küfredince; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedince de “Kesinlikle ben, senden uzağım; şüphesiz ben, âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım” diyen o şeytanın örneğinde olduğu gibi darmadağınıktır. Böyledir, çünkü onlar, aklını kullanmayan bir topluluktur.

(Haşr 14)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Korunaklı şehirler ve duvar gerisi (siperler) olmaksızın, sizinle topluca (göğüs göğüse) savaşmazlar. Kendi aralarındaki savaşları çetindir. Sen, onları bir(lik beraberlik içinde) sanırsın. Oysa kalpleri paramparçadır. Bu, onların akletmeyen bir topluluk olmasındandır.

(Haşr 14)

Harun Yıldırım Meali:

Onlar, korunmuş şehirlerde veya bir duvarın arkasında olmaksızın size karşı toplu bir halde savaşmazlar. Kendi aralarındaki çekişmeleri ise çok şiddetlidir. Sen onları birlik sanırsın, oysa kalpleri paramparçadır. Şüphesiz bu, akıllarını kullanmayan bir topluluk olmalarındandır.

(Haşr 14)

Hasan Basri Çantay:

Onlar müstahkem kasabalarda, yahud dıvarlar (siperler) arkasında bulunmaksızın sizinle toplu bir halde vuruşamazlar. Kendi aralarındaki savaşlar ise çetindir. Sen onları derli toplu sanırsın. Halbuki kalbleri darma dağınıkdır. Bunun sebebi şudur: Çünkü onlar akıllarını kullanmaz bir kavmdir.

(Haşr 14)

Hayrat Neşriyat Meali:

(O yahudiler) toplu olarak sizinle savaşamazlar; ancak muhâfaza altına alınmış şehirlerde veya duvarların arkasından (korka korka harb ederler). Kendi aralarındaki savaşları şiddetlidir. (Sen) onları toplu sanırsın; hâlbuki kalbleri dağınıktır! Bu, şübhesiz onların(haklarında neyin hayır olduğuna) akıl erdirmeyen bir topluluk olmaları yüzündendir.

(Haşr 14)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Sizinle, topluca savaşamazlar. Ancak, korunmuş bir kentin içinde veya yüksek duvarların arkasından [savaşırlar]. Aralarındaki perişanlıkları [dertleri] çok şiddetlidir. Sen onları toplu [birlik] sanıyorsun. Hâlbuki onların kalpleri dağınıktır. İşte bu, onların akıl etmeyen bir millet olmalarından dolayıdır.

(Haşr 14)

Hüseyin Atay Meali:

Onlar sizinle, toplu olarak, ancak surla çevrilmiş kentler içinde veya duvarlar arkasından savaşırlar. Kendi aralarındaki çekişmeleri ise çetindir; onları birlik sanırsın, oysa gönülleri dağınıktır. Bu, akıllarını kullanmayan bir ulus olmalarındandır.

(Haşr 14)

İbni Kesir Meali:

Onlar, sizinle topluca savaşı; ancak surla çevrilmiş kasabalarda veya duvarlar arasında kabul ederler. Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen, onları toplu sanırsın, ama kalbleri darmadağınıktır. Bu; onların akletmez bir kavim olmalarındandır.

(Haşr 14)

İlyas Yorulmaz Meali:

Toplu olarak sizinle karşı karşıya gelip savaşmazlar. Ancak kalelerle çevrili şehirlerde veya duvarların arkasında savaşırlar. Onların aralarındaki öfke daha şiddetli olup, birlik içinde olduklarını zannedersin, ama düşünceleri birbirinden farklıdır. Bu da onların akıllarını kullanmaz bir topluluk olmalarındandır.

(Haşr 14)

İskender Ali Mihr Meali:

Onlar, korunmuş şehir içinde veya duvarlar arkasında (surlar içinde) olmadıkça, sizinle toplu olarak savaşamazlar. Onların kendi aralarındaki çarpışmaları şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın, (oysa) onların kalpleri dağınıktır. Bu, onların akıl etmez bir kavim olmaları sebebiyledir.

(Haşr 14)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onlar berkitilmiş illerde, ya siperler arkasında olmadıkça sizinle toplu olarak, vuruşamazlar. Kendi aralarındaki saldırışları ise sert olur. Sen onları elele vermiş sanırsın. Oysaki onların arasında gönül birliği yoktur. Çünkü onlar gerçekten düşünemiyen kimselerdir.

(Haşr 14)

Kadri Çelik Meali:

Onlar, iyice korunmuş şehirlerde veya duvarlar (siperler) arkasında olmaksızın sizinle toplu bir halde savaşmazlar. Kendi aralarındaki çarpışmaları ise pek şiddetlidir. Sen onları birlik sanırsın, oysa kalpleri paramparçadır. Bu, gerçekten onların akletmeyen bir kavim olmaları sebebiyledir.

(Haşr 14)

Mahmut Kısa Meali:

Onlar, sizinle toplu hâlde göğüs göğse bir savaşa giremezler; ancak iyi korunmuş kalelerde veya siperlerin arkasında sizinle savaşı göze alabilirler. Kendi aralarındaki anlaşmazlıklar, çarpışmalar ve savaşlar da çok çetindir. Kuvvet ve yiğitlikleri birbirleriyle çarpıştıkları zamandır. Yoksa Allah için cihad eden müminlerin karşısında harb meydanına çıkacak olurlarsa, o kuvvet ve şiddetleri zayıflık ve yenilgiye dönüşür. Ayrıca sürekli birbirleriyle didişip dururlar. Dışarıdan bakınca onları birlik ve beraberlik içinde sanırsın; oysa kalpleri darmadağınıktır. Bir inanç etrafında toplanıp da gönül birliği ile hareket edemezler. Çünkü onlar, akıllarını kullanmayan ve bu yüzden de, doğru bir inanca ve sağlam ahlâkî ölçülere sahip olmayan inkârcı bir toplumdur.

(Haşr 14)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Şehr-i müstahkem içinde değil veya siper yoksa, onlar toplu olarak savaşmazlar. Rekabet içindeki kendi savaşları çok çetindir. Sanırsın ki; Sen, onlar derli topludur Halbuki kalpleri paramparçadır. Çünkü onlar aklını kullanmayan bir topluluktur.

(Haşr 14)

Mehmet Türk Meali:

O (münâfıklar ve kâfirler) bir araya gelip sizinle ancak, iyi korunmuş şehirlerde veya siperler içerisinde saklanarak savaşırlar.1 Onların kendi aralarındaki düşmanlıkları2 ise çok daha şiddetlidir. Sen, onları birlik sanırsın, oysa onların kalpleri paramparçadır.3 Bu ise onların, gerçekten aklını kullanmayan bir topluluk olmalarındandır.*

(Haşr 14)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar, sizinle birlikte (asla) savaşmayacaklar. (Savaşırlarsa da) ancak, kale içinde olan yerleşimlerde ya (da kalın) duvarların arkasında (bulunarak savaşacaklar.) Onların kendi aralarındaki savaşlar (çok) şiddetlidir. Sen, onları hep birlik içinde sanırsın. Oysa onların kalplerinde birlik yoktur. Bu (da,) akıllarını kullanmayan bir kavim olmalarındandır.

(Haşr 14)

Muhammed Esed Meali:

Onlar ittifak içinde oldukları zaman (bile), ancak sağlam kaleler içinden veya surlar arkasından savaşırlar. Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir; sen onları birlik sanırsın, halbuki (aslında) kalpleri (birbirlerine) karşı soğuktur; çünkü onlar akıllarını kullanmayan bir topluluktur.

(Haşr 14)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlar sizinle toplu olarak, ancak surla çevrilmiş kasabalar içinde veya duvarlar arkasından savaşı kabul edebilirler. Kendi aralarındaki çekişmeleri ise serttir. Onları birlik içinde sanırsın. Oysa kalpleri birbirinden ayrıdır. Bu, aklını kullanmayan bir topluluk olmalarından dolayıdır.

(Haşr 14)

Mustafa Çavdar Meali:

Onlar, bir araya gelip sizinle meydan savaşı yapmayı göze alamazlar, ancak sağlam kaleler içinde veya surların ardında savaşabilirler. Onların kendi içlerinde şiddetli anlaşmazlıkları vardır. Siz onları birlik ve beraberlik içinde sanırsınız. Oysa onlar kalpleri ayrı ayrı amaçlar için çarpan kuru bir topluluktur. İşte bu onların akılarını kullanmayan bir topluluk olmalarındandır.

Bknz: (2/246)»(2/251) - (10/100)

(Haşr 14)

Mustafa Çevik Meali:

13-15 Ey iman edenler! Kitap Ehli olan ve olmayan müşrik, kâfir ve münafıklar Allah’tan çok sizden korkarlar, çünkü onlar Allah’ın azameti, kudreti ve azabının şiddeti kendilerine bildirilmesine rağmen bunun önemini kavramak istemeyen kimselerdir. Onlar aralarında yardımlaştıklarında dahi sizinle yüz yüze gelerek savaşmaktan çekinirler. Ancak kalelerinin arkasında kalarak ya da uzaktan size ulaştırabilecekleri silahlarla saldırırlar. Aslında onların kendi aralarında da şiddetli geçimsizlikleri, anlaşmazlıkları vardır fakat siz onların birlik olduğunu sanırsınız. Onların kalpleri de birbirlerine karşı soğuk ve darmadağınıktır. Onlar akıllarını doğru kullanmayan, gerçeği görüp de kabul etmeyen topluluklardır. Onların sonu da kendilerinden önce yaptıklarının cezasını çeken ve âhirette de cehennem azabını hak edenlerin durumu gibi olacaktır.

(Haşr 14)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Onlar ittifak kursalar dahi, müstahkem mevzilerde olmadıkça, ya da sur diplerine saklanmadıkça sizinle savaşmayı göze alamazlar. Kendi aralarında şiddetli bir rekabet vardır; sen onları birlik içinde sanırsın, ama kalpleri darmadağınıktır: Bunun gerekçesi de, onların aklını kullanmayan bir topluluk olmalarıdır.

(Haşr 14)

Osman Okur Meali:

Onlar sizinle toplu olarak, ancak surla çevrilmiş kasabalar içinde veya duvarlar arkasından savaşı kabul edebilirler. Kendi aralarındaki çekişmeleri ise serttir; onları birlik sanırsın, oysa kalbleri birbirinden ayrıdır. Bu, akletmeyen bir kavim olmalarındandır.

(Haşr 14)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Sizinle toplanmış olarak savaşta bulunmazlar, ancak müstahkem kasabalarda veya duvarların arkasından (savaşta bulunabilirler). Kendi aralarında savaşları ise pek şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın, halbuki onların kalbleri dağınıktır. Bunun sebebi ise şüphe yok ki onlar âkilâne düşünemez bir kavimdirler.

(Haşr 14)

Ömer Öngüt Meali:

Onlar müstahkem şehirlerde veya duvarlar (siperler) arkasında bulunmaksızın sizinle toplu halde savaşamazlar. Kendi aralarındaki savaşları ise çetindir. Sen onları derli toplu sanırsın, halbuki kalpleri darmadağınıktır. Böyledir, çünkü onlar aklını kullanmayan bir topluluktur.

(Haşr 14)

Ömer Sevinçgül Meali:

Korunaklı sitelerinde, siperler arkasında bulunmaksızın sizinle topluca savaşmayı göze alamazlar. Aralarında çekişmeleri şiddetlidir. Onları toplu sanırsın, oysa kalpleri darmadağındır. Çünkü, onlar akıllarını kullanmayan bir topluluktur.

(Haşr 14)

Sadık Türkmen Meali:

Onlar müstahkem (sağlam) kaleler içinde veya duvarlar arkasında olmadan, sizinle toplu halde savaşmazlar. Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu (birlik) sanırsın. Halbuki kalpleri darmadağınıktır. Bu onların, ilerisini düşünmeyen bir topluluk olmalarındandır.

(Haşr 14)

Seyyid Kutub Meali:

Onlar sizinle toplu olarak savaşamazlar, ancak müstahkem şehirlerde yahut duvarların ardından sizinle savaşmak isterler. Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın, ancak onların kalpleri dağınıktır. Böyledir, çünkü onlar düşünmez bir topluluktur.

(Haşr 14)

Suat Yıldırım Meali:

Onlar sizinle toplu durumda savaşmazlar, ancak sağlam kaleler içinden veya duvarların arkasından sizinle savaşmak isterler. Kendi aralarındaki çatışmaları pek şiddetlidir. Sen dışardan onları birlik içinde sanırsın. Halbuki kalpleri darma dağınıktır. Böyledir, çünkü onlar aklını kullanmayan, düşünmeyen bir güruhtur.

(Haşr 14)

Süleyman Ateş Meali:

Onlar toplu olarak sizinle savaşamazlar, ancak müstahkem kaleler içinde, yahut duvarların ardından (savaşırlar). Kendi aralarında şiddetli ayrılık vardır. Sen onları toplu sanırsın, ama kalbleri dağınıktır. Öyledir, çünkü onlar düşünmez bir topluluktur.

(Haşr 14)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlar, surla çevrili yerlerde veya duvarların arkasında olmadıkça size karşı toplu halde çatışmaya girmezler. Kendi aralarında şiddetli çekişme içindedirler. Onları birlikte sanırsın ama gönülleri farklı farklıldır. Bu, akıllarını kullanmayan bir topluluk olmalarından dolayıdır.

(Haşr 14)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onlar sizinle göğüs göğüse savaşamazlar. Bunu ancak, korunaklı yerlerde ve surların arkasında oldukları zaman yapabilirler. Aralarında şiddetli bir çekişme vardır. Onları dışardan birlik içinde sanırsın, oysa niyetleri çok farklıdır. Çünkü onlar, akıllarını kullanmayan kimselerdir.

(Haşr 14)

Şaban Piriş Meali:

Onlar, surlarla çevrili kasabalar veya duvarlar arkasında olmadıkça sizinle topluca savaşamazlar. Kendi aralarındaki kavgaları ise şiddetlidir. Onları birlik sanırsın, oysa kalpleri dağınıktır. Bu, onların akletmeyen bir topluluk olmalarındandır.

(Haşr 14)

Talat Koçyiğit Meali:

13-14 Şu bir gerçektir ki, sizin, onların kalblerine yerleşmiş olan korkunuz, Allah korkusundan daha şiddetlidir. Bu da, onların anlamayan bir kavim olmaları dolayısıyledir. Sizinle toplu olarak değil de ancak surlarla çevrilmiş kasabalarda, yahut duvarların arkasında dövüşürler. Kendi aralarındaki kavgaları ise, serttir. Sen onları birlik sanırsın; kalbleri dağınıktır. Bu da onların, akıllarını kullanmayan bir kavim olmaları dolayısıyledir.

(Haşr 14)

Tefhimul Kuran Meali:

Onlar, iyice korunmuş şehirlerde veya duvar arkasında olmaksızın sizinle toplu bir halde savaşmazlar. Kendi aralarındaki çarpışmaları ise pek şiddetlidir. Sen onları birlik sanırsın, oysa kalpleri paramparçadır. Bu, gerçekten onların akletmeyen bir kavim olmaları dolayısıyla böyledir.

(Haşr 14)

Ümit Şimşek Meali:

Onlar müstahkem şehirlerde veya surların ardında olmaksızın sizinle toplu halde savaşamazlar. Kendi aralarındaki çatışmaları ise pek çetindir. Sen onları birlik içinde sanırsın; halbuki kalpleri darmadağınıktır. Çünkü onlar akılları ermeyen bir topluluktur.

(Haşr 14)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onlar sizinle toplu halde değil ancak müstahkem kaleler içinde yahut duvarlar arasından savaşabilirler. Onların kendi aralarındaki problemleri/çıkmazları çetindir/ciddidir. Sen onları birlik/beraberlik halinde sanıyorsun, oysaki onların kalpleri darmadağınık/parça parçadır. Böyledir; çünkü onlar akıllarını işletmeyen bir topluluktur.

(Haşr 14)