76. İnsan Suresi / 3.ayet

Biz ona bir de doğru yolu gösterdik. Artık insan ya bu nimetlerin hakkını verir veya ona nankörlük eder kâfir olur.

Bknz: (16/9)(17/9)

Mustafa Çavdar Meali

İnsan 3 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

İster şükretsin, ister nankör olsun, gerçekten de biz ona doğru yolu gösterdik.

(İnsan 3)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Biz ona (akıl ve kitapla doğru) yolu gösterdik; (artık o) ya şükredici olur ya da nankör (kendi tercihidir).

(İnsan 3)

Abdullah Parlıyan Meali:

Gerçek şu ki biz ona yolu yöntemi gösterdik. İmana gelerek şükredici ya da Allah'tan gelen gerçekleri örtbas etme yolunu tercih ederek nankör olması artık kendisine bağlıdır.

(İnsan 3)

Adem Uğur Meali:

Şüphesiz biz ona (doğru) yolu gösterdik. İster şükredici olsun ister nankör.

(İnsan 3)

Ahmet Hulusi Meali:

Muhakkak ki biz ona o yolu (aklını kullanarak iman etme yolunu) gösterdik. Ya şükredici olur (Rabbini değerlendirir), ya küfür (gerçeği ret) edici!

(İnsan 3)

Ahmet Tekin Meali:

Biz ona yolu, yöntemi gösterdik, doğru yolu aydınlatıcı bilgiler verdik. Ya şükreden mü'min bir kul olacak, ya nankör bir kul, azılı bir kâfir olacak.

(İnsan 3)

Ahmet Varol Meali

Biz ona yolu gösterdik; artık ya şükredici olur, ya da nankör.

(İnsan 3)

Ali Bulaç Meali:

Biz ona yolu gösterdik; (artık o,) ya şükredici olur ya da nankör.

(İnsan 3)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Doğrusu biz ona, gerçek yolu gösterdik; ister şükreden (mümin) olsun, ister nankörlük eden (kâfir)...

(İnsan 3)

Ali Rıza Sefa Meali:

Aslında, ona yolu gösterdik; artık şükreder veya nankörlük eder.

(İnsan 3)

Ali Ünal Meali:

Ona doğru olan yolu da gösterdik, artık ister şükreder ve doğru yolda gider, isterse nankörlük edip, başka yollara sapar.

(İnsan 3)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Gerçekten Biz ona yol gösterdik. Artık ya şükreder veya nankör olur.

(İnsan 3)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Şüphesiz biz ona doğru yolu gösterdik. İster inanır, ister inkar eder.

(İnsan 3)

Bekir Sadak Meali:

suphesiz ona yol gosterdik; buna kimi sukreder, kimi de nankorluk.

(İnsan 3)

Besim Atalay Meali:

Evet ona doğru yolu gösterdik, ister eyleye şükür, ister eyleye küfür!

(İnsan 3)

Celal Yıldırım Meali:

Gerçekten biz, insana yol gösterdik ; o ya şükredici, ya da nankör inkarcı olur.

(İnsan 3)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Şüphesiz biz onu (ömür boyu yürüyeceği) yola koyduk. O bu yolu ya şükrederek ya da nankörlük ederek kat eder.

(İnsan 3)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Şüphesiz ona yol gösterdik; buna kimi şükreder, kimi de nankörlük.

(İnsan 3)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Şüphesiz biz onu (ömür boyu yürüyeceği) yola koyduk. O bu yolu ya şükrederek ya da nankörlük ederek kat eder.

(İnsan 3)

Diyanet Vakfı Meali:

Şüphesiz biz ona (doğru) yolu gösterdik. İster şükredici olsun ister nankör.

(İnsan 3)

Edip Yüksel Meali:

Ona yolu gösterdik; ya şükredendir, ya da nankör.

(İnsan 3)

Elmalılı Orjinal Meali:

Her halde biz ona yolu gösterdik, ister şakir olsun ister nankör kafir

(İnsan 3)

Elmalılı Yeni Meali:

Muhakkak Biz ona (doğru) yolu gösterdik; ister şükredici olsun, ister nankör kafir!

(İnsan 3)

Erhan Aktaş Meali:

Ona doğru yolu gösterdik. Ama isterse şükreden[1], isterse nankörlük eden biri olur.

1)Şükür, karşılık vermek demektir. Allah'a şükretmek demek; Allah'ın verdiği nimetlerin karşılığını, Allah'ın rızasına uygun şekilde kullanmak/harcamak demektir.

(İnsan 3)

Gültekin Onan Meali:

Biz ona yolu gösterdik; (artık o) ya şükredici olur ya da (pek) kafir.

(İnsan 3)

Hakkı Yılmaz Meali:

(2,3) Şüphesiz Biz, insanı karışık bir nutfeden oluşturduk. Onu yıpratacağız/yükümlülükler vereceğiz. Bu nedenle onu çok iyi işitici, çok iyi görücü yaptık; iyiyi kötüyü ayıracak bilgileri yollayarak bilgilendirdik. Şüphesiz Biz, ona yolu gösterdik, ister kendisine verilen nimetlerin karşılığını ödeyen biri olsun, ister nankör.

(İnsan 3)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Hiç şüphesiz, ona yolu gösterdik. Ya şükreden (bir mümin) ya nankörlük eden (bir kâfir) olur.

(İnsan 3)

Harun Yıldırım Meali:

Gerçekten biz ona yolu gösterdik; ya şükredici olur ya da nankör.

(İnsan 3)

Hasan Basri Çantay:

Gerçek, biz ona (doğru) yolu gösterdik. İster şükredici (olsun o), ister nankör (kafir).

(İnsan 3)

Hayrat Neşriyat Meali:

Şübhe yok ki biz, onu o (doğru) yola hidâyet ettik; (artık) ister şükredici (mü'min)olsun, ister nankör (kâfir)!

(İnsan 3)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Gerçek şu ki, İster teşekkür eden bir halde, isterse de nankörlük eden/gerçeği göz ardı eden bir halde olsun¹, (fark etmez) biz ona [insana] (o) yolu gösterdik.

(İnsan 3)

Hüseyin Atay Meali:

3-4 Doğrusu, Biz insana doğru yolu gösterdik, buna ister şükreder, ister nankörlük eder. Doğrusu, nankörler için zincirler, demir halkalar ve alevli ateş hazırladık.

(İnsan 3)

İbni Kesir Meali:

Gerçekten Biz; ona yolu gösterdik. Buna kimisi şükreder, kimisi de küfür.

(İnsan 3)

İlyas Yorulmaz Meali:

Biz ona doğru olan yolunu gösterdik ki, ya şükredecek, yada inkar edecek.

(İnsan 3)

İskender Ali Mihr Meali:

Muhakkak ki Biz, onu (Allah’a ulaştıran) yola hidayet ettik. Fakat o, ya (Allah’a ulaşmayı diler) şükreden olur, ya da (Allah’a ulaşmayı dilemez) küfreden olur.

(İnsan 3)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Yoksullara, öksüzlere, tutsaklara seve seve yedirirlerdi, iyiliğimizi tanısın, ister tanımasın.

(İnsan 3)

Kadri Çelik Meali:

Biz ona yolu gösterdik; (artık o,) ya şükredici olur ya da nankör.

(İnsan 3)

Mahmut Kısa Meali:

Ayrıca ona, doğru ile yanlışı birbirinden ayırt etme yeteneği bahşettik. Bununla da yetinmeyip, hakîkati apaçık ortaya koyan ayetler göndererek ona doğruyolu gösterdik ve seçimi kendisine bıraktık; ya şükreden bir kul olur, ya da vefasız bir nankör! Fakat şunu bilin ki:

(İnsan 3)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Nasıl ki, doğru yolu gösterdik. Artık ne isterse istesin, İster şükredici, isterse nankör olsun, tercih onun.

(İnsan 3)

Mehmet Türk Meali:

(Sonra da) Biz ona isterse (Allah’a) şükretsin, isterse de nankör olsun diye (doğru) yolu gösterdik.

(İnsan 3)

Muhammed Celal Şems Meali:

Şüphesiz Biz ona (doğru) yol gösterdik. İster şükreden, ister nankörlük eden olsun.

(İnsan 3)

Muhammed Esed Meali:

Gerçek şu ki, Biz ona yolu/yöntemi gösterdik; şükredici, ya da nankör (olması artık kendisine kalmıştır).

(İnsan 3)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ona yol da gösterdik. Artık ister şükreder, ister iyilik bilmezlik eder.

(İnsan 3)

Mustafa Çavdar Meali:

Biz ona bir de doğru yolu gösterdik. Artık insan ya bu nimetlerin hakkını verir veya ona nankörlük eder kâfir olur.

Bknz: (16/9) - (17/9)

(İnsan 3)

Mustafa Çevik Meali:

1-3 Biz insanı kendisinden insan olarak söz edilmeye değer bir varlık olmadan önce çeşitli safhalardan geçirerek, uzunca bir zaman diliminde yaratıp bunca özelliklerle donattık. Üreyip çoğalması için de, özü karışımdan oluşan bir damla suyu tohuma dönüştürdük ve onu da ana rahminde şekilden şekile dönüştürerek işitme, görme, anlayıp, kavrama ve diğer azaları, duyguları, kabiliyetleri ile de mamur hale getirdik. Sonra da ona, yaratılışının sebebini ve fıtratına en uygun nizam ve ahlak ile yaşamasının yolunu gösterdik. İnsan da tercihini ya Allah’ın daveti olan hayat nizamı ile yaşamak doğrultusunda kullanacak yahut kendisini yaratıp bunca nimetlerle donatan Allah’a nankörlük ederek şeytanla birlikte olanların kurdukları hayat nizamları doğrultusunda kullanacak.

(İnsan 3)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Elbet onu (amacına ulaştıracak olan) doğru yola Biz yönelttik: ya iman eden veya inkar eden biri olmayı (kendi tercihine bıraktık)

(İnsan 3)

Osman Okur Meali:

Şüphesiz ona yol gösterdik; buna kimi şükreder, kimi de nankörlük.(eder).

(İnsan 3)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Muhakkak ki, Biz ona hidâyet yolunu gösterdik, gerek şükredici ve gerek nankör olsun.

(İnsan 3)

Ömer Öngüt Meali:

Biz ona hidayet yolunu gösterdik. İster şükredici olsun, isterse nankör olsun.

(İnsan 3)

Ömer Sevinçgül Meali:

Ona yolu da gösterdik. İster şükreder, ister küfreder.

(İnsan 3)

Sadık Türkmen Meali:

Şüphesiz Biz ona yolu gösterdik. İster şükredici olsun, ister nankör.

(İnsan 3)

Seyyid Kutub Meali:

Biz ona yolu gösterdik. Artık ister şükreder isterse nankör olur.

(İnsan 3)

Suat Yıldırım Meali:

Ona yolu da gösterdik: Artık ister şükreder, ister nankör ve kafir olur.

(İnsan 3)

Süleyman Ateş Meali:

Biz ona yolu gösterdik: Ya şükredici veya nankör olur.

(İnsan 3)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ona doğru yolu gösterdik; ister görevini yapar, isterse o yolu görmezlikten gelir (kafir olur).

(İnsan 3)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Ayrıca ona doğru yolu da gösterdik. Artık ister şükretsin, ister nankörlük.

(İnsan 3)

Şaban Piriş Meali:

Biz, ona yolu gösterdik. İster şükreder, ister nankörlük.

(İnsan 3)

Talat Koçyiğit Meali:

Sonra da ona gideceği yolu gösterdik. Kimi şükrederek bu yoldan gider, kimi de kâfir olarak ondan sapar.

(İnsan 3)

Tefhimul Kuran Meali:

Biz ona yolu gösterdik; (artık o,) ya şükredici olur ya da nankör.

(İnsan 3)

Ümit Şimşek Meali:

Ona yol da gösterdik. Artık ister şükreder, ister nankörlük eder.

(İnsan 3)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Biz onu yola kılavuzladık. Artık ya şükredici olur ya nankör.

(İnsan 3)