33. Ahzab Suresi / 14.ayet

Ne var ki eğer düşmanlar yurtlarını dört bir yandan kuşatmış ve onları Müslümanlara karşı kışkırtmış olsaydı onların bu isteklerini hemen yerine getirirler ve hiç geciktirmezlerdi.

Bknz: (4/141)

Mustafa Çavdar Meali

Ahzab 14 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Eğer şehrin etrafından girilip onların üstlerine varılsaydı da şirk koşmaları istenseydi hemen işe girişirler ve şehirde pek az bir müddet kalırlardı.

(Ahzab 14)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Eğer onlara (şehrin her) yanından (düşmanlarca) girilip saldırılsaydı, sonra da kendilerinden fitne (karışıklık çıkarmaları ve Hakk’tan kopup ayrılmaları) istenmiş olsaydı; hiç şüphesiz buna hemen yanaşacak, bu konuda pek az duraklayacaklar ve onu yapacaklardı.

(Ahzab 14)

Abdullah Parlıyan Meali:

Eğer şehirleri dörtbir taraftan kuşatılıp, saldırıya uğrasalardı ve düşman tarafından fitne çıkarmaları istenseydi, münafıklar hiç tereddüt etmeden, bunu bir an bile geciktirmeden, hemen yaparlardı.

(Ahzab 14)

Adem Uğur Meali:

Medine'nin her yanından üzerlerine saldırılsaydı da, o zaman savaşmaları istenseydi, şüphesiz hemen savaşa katılırlar ve evlerinde pek eğlenmezlerdi.

(Ahzab 14)

Ahmet Hulusi Meali:

Eğer onun (şehrin) çevresinden evlerine zorla girilmiş olsaydı, sonra da onlardan dinlerinden dönmeleri istenseydi, onu mutlaka uygularlardı (münafıklar - ikiyüzlüler)...

(Ahzab 14)

Ahmet Tekin Meali:

Medine'nin her tarafından üzerlerine saldırılsaydı da, o zaman İslâm'dan dönmeleri, müslümanlarla savaşmaları istenseydi, şüphesiz hemen savaşa katılırlar, evlerinde pek eğlenmezlerdi.

(Ahzab 14)

Ahmet Varol Meali

Eğer (Medine'nin) etrafından üzerlerine girilmiş olsaydı da sonra kendilerinden karışıklık (çıkarmaları) istenseydi buna mutlaka girişir, bunu yapmakta pek fazla gecikmezlerdi.

(Ahzab 14)

Ali Bulaç Meali:

Eğer onlara (şehrin her) yanından girilseydi sonra da kendilerinden fitne (karışıklık çıkarmaları) istenmiş olsaydı, hiç şüphesiz buna yanaşır ve bunda pek az (zaman) dışında (kararsız) kalmazlardı.

(Ahzab 14)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Eğer (Medine'nin) her tarafından evlerine (düşman saldırısı ile) girilse de, sonra kendilerinden küfre dönüş istenilse, hemen onu yapacaklardı ve bunda pek az duraklayacaklardı.

(Ahzab 14)

Ali Rıza Sefa Meali:

Onların üzerine her yandan girilseydi, sonra da karışıklık çıkarmaları istenilseydi; çok gecikmeden kesinlikle bunu yaparlardı.

(Ahzab 14)

Ali Ünal Meali:

Demek oluyor ki, evlerine gerçekten şehrin her tarafından saldırılsaydı ve kendilerinden İslâm’dan dönmeleri istenseydi, azıcık bir tereddütten sonra bunu da yapacaklardı.

(Ahzab 14)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Eğer Medine’nin etrafından bu düşmanlar içeri girseydi ve bunların dinlerinden dönmeleri istenilseydi, döneceklerdi. Fakat orada çok az bir zaman kalacaklardı.

(Ahzab 14)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Medine'nin her yanından üzerlerine saldırılsaydı da, o zaman savaşmaları istenseydi, şüphesiz hemen savaşa katılırlar ve fazla beklemezlerdi.

(Ahzab 14)

Bekir Sadak Meali:

Eger Medine'nin etrafindan uzerlerine varilmis olsa, sonra da kendilerinden fitne cikarmalari istense hemen buna girisip derhal yapmaktan geri kalmazlardi.

(Ahzab 14)

Besim Atalay Meali:

Medine'nin yürelerinden girilip de, bunlardan bozgunculuk istenseydi, hemen onu yaparlardı, evlerinde pek az oturuyorlardı

(Ahzab 14)

Celal Yıldırım Meali:

Eğer üzerinize (şehrin) etrafından girilse ve sonra da fitne çıkarmaları istense, vakit kaybetmeden onu hemen yapar ve yurtlarında pek az bir süre eyleşirlerdi.

(Ahzab 14)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Eğer Medine'nin etrafından üzerlerine saldırılsa, sonra da kendilerinden dinlerinden dönmeleri istense, çok azı hariç hemen dinlerinden dönerlerdi.

(Ahzab 14)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Eğer Medine'nin etrafından üzerlerine varılmış olsa, sonra da kendilerinden fitne çıkarmaları istense hemen buna girişip derhal yapmaktan geri kalmazlardı.

(Ahzab 14)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Eğer Medine'nin her tarafından üzerlerine gelinse ve orada karışıklık çıkarmaları istenseydi, onu mutlaka yaparlardı; o konuda fazla gecikmezlerdi.

(Ahzab 14)

Diyanet Vakfı Meali:

Medine'nin her yanından üzerlerine saldırılsaydı da, o zaman savaşmaları istenseydi, şüphesiz hemen savaşa katılırlar ve evlerinde pek eğlenmezlerdi.  *

(Ahzab 14)

Edip Yüksel Meali:

Orası işgal edilse ve düşmana katılmaları istenseydi pek tereddüt etmeden onlara katılırlardı.

(Ahzab 14)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve eğer onların her tarafından üzerlerine girilse de sonra kendilerinden fitne istenilse derhal onu yapacaklardı, onunla da pek az duracaklardı

(Ahzab 14)

Elmalılı Yeni Meali:

Eğer onların her tarafından üzerlerine girilse de sonra kendilerinden fitne çıkarmaları istenilse derhal onu yapacaklardı. Onunla da pek az duracaklardı.

(Ahzab 14)

Erhan Aktaş Meali:

Fakat onların üzerlerine, her bir taraftan girilip kuşatılsalardı ve sonra da fitne[1] çıkarmaları istenseydi, tereddüt etmeksizin bunu hemen yerine getirirlerdi.

1)Baskı ve işkence yapmaları. Düşmanla işbirliği yapmaları, müminlerle savaşmaları, yağma yapma ve kargaşa çıkarmaları istenseydi.

(Ahzab 14)

Gültekin Onan Meali:

Eğer onlara (şehrin her) yanından girilseydi sonra da kendilerinden fitne (karışıklık çıkarmaları) istenmiş olsaydı, hiç şüphesiz buna yanaşır ve bunda pek az (zaman) dışında (kararsız) kalmazlardı.

(Ahzab 14)

Hakkı Yılmaz Meali:

Eğer onların üzerine, evlerinin her bir bucağından girilseydi, sonra da sosyal yangın çıkarmaları istenilseydi, kesinlikle bunu yerine getirirlerdi. Buna fazla da beklemezlerdi.

(Ahzab 14)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Medine’nin) her tarafından onların üzerine girilseydi, sonra da fitneye düşmeleri (kâfir olup, müminlerle savaşmaları) istenseydi, hemen bu isteği yerine getirirlerdi.

(Ahzab 14)

Harun Yıldırım Meali:

Medine'nin her yanından üzerlerine saldırılsaydı da, o zaman savaşmaları istenseydi, şüphesiz hemen savaşa katılırlar ve evlerinde pek eğlenmezlerdi.

(Ahzab 14)

Hasan Basri Çantay:

Eğer (Medinenin) etrafından üzerlerine girilmiş olub da sonra kendilerinden fitne (çıkarmaları) istenseydi muhakkak ki bunu hemen yaparlar, bundan pek az (bir zamandan) fazla geri kalmazlardı.

(Ahzab 14)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hem (Medîne'nin) etrâfından üzerlerine girilseydi de sonra kendilerinden (o münâfıklardan) fitne (çıkarmaları, dinden çıkmaları) istenseydi, mutlaka bunu yaparlardı ve bunda fazla gecikmezlerdi.

(Ahzab 14)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Onlara karşı onun [şehrin] çevresinden girilmiş olsaydı, sonra kendilerinden fitne [işkence yapmaları] istenseydi, mutlaka ona [fitneye] gelirlerdi ve onda¹ [şehirde] ancak pek kolay [az bir süre] kalırlardı.

(Ahzab 14)

Hüseyin Atay Meali:

Şehrin yanlarından üzerlerine varılmış olsa, sonra da kendilerinden karışıklık çıkarmaları istense, hemen buna girişip, derhal karışıklık çıkarmakta hiç gecikmezlerdi.

(Ahzab 14)

İbni Kesir Meali:

Şayet onlara onun çevrelerinden varılmış olsaydı da fitne çıkarmaları istenseydi, hemen buna girişirler ve derhal yapmaktan geri durmazlardı.

(Ahzab 14)

İlyas Yorulmaz Meali:

Şehrin her tarafından düşman onların üzerine gelip şehri kuşatsa (girse) ve onlardan şehrin içinde kargaşa çıkarmalarını istese, hemen bunu yaparlardı. Ancak o yerde kalmaları da kolay olmazdı.

(Ahzab 14)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve eğer onların üzerine, onun (şehrin) her tarafından girilseydi ve sonra da fitne (çıkarmaları) istenseydi, mutlaka ona (fitneye, karışıklığa) gelirlerdi (fitne çıkarırlardı). Pek azı hariç, orada kalmazlardı.

(Ahzab 14)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Eğer dolaylarından üzerlerine gelseler de ortalığı karıştırmalarını isteselerdi, ne de olsa hem bunu yaparlar, hem de yapmak için pek az gecikirlerdi.

(Ahzab 14)

Kadri Çelik Meali:

Eğer onlara (şehrin her) tarafından (düşmanlarca) girilseydi de sonra da kendilerinden fitne (dinden dönmeleri) istenmiş olsaydı, hemen bunu yapar ve bunda pek az (uzak) dururlardı.

(Ahzab 14)

Mahmut Kısa Meali:

Eğer şehrin her köşesi bilfiil işgal edilseydi ve düşman tarafından bunlara, kendileriyle işbirliği yapıp Müslümanlara ihânet etmeleri teklif edilseydi, bunu yapmakta fazla gecikmezlerdi.

(Ahzab 14)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Her taraftan şehre (Medine'ye) hücum edip girselerdi ve sonra onlardan istenseydi eğer, Zayıflık üzere fitne çıkarmaları, hiç tereddüt etmeksizin bunu da derhal yapacaklardı onlar.

(Ahzab 14)

Mehmet Türk Meali:

Eğer (o gün) onların etrafından üzerlerine saldırılsaydı sonra da kendilerinden fitne (çıkarmaları) istenseydi; şüphesiz onlar, bunu tereddütsüz yaparlardı.

(Ahzab 14)

Muhammed Celal Şems Meali:

Eğer onun çeşitli bölgelerinden üzerlerine (ordular) sevk edilseydi, sonra kendilerinden fesat (çıkarmaları) istenseydi, onlar bunu mutlaka yaparlardı. Ancak onlar, (sonrasında) orada çok az bir süre kalabileceklerdi.

(Ahzab 14)

Muhammed Esed Meali:

Eğer şehirleri saldırıya uğrasaydı ve (düşman tarafından) fitne çıkarmaları istenseydi, (ikiyüzlüler) hiç tereddüt etmeden bunu hemen yaparlardı;

(Ahzab 14)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Eğer her yandan kente girilecek ve kendilerinden fitne istenecek olsaydı, pek azı bunu yapmaktan geri dururdu.

(Ahzab 14)

Mustafa Çavdar Meali:

Ne var ki eğer düşmanlar yurtlarını dört bir yandan kuşatmış ve onları Müslümanlara karşı kışkırtmış olsaydı onların bu isteklerini hemen yerine getirirler ve hiç geciktirmezlerdi.

Bknz: (4/141)

(Ahzab 14)

Mustafa Çevik Meali:

9-15 Ey iman edenler! Hani düşman ordusunun üzerinize saldırdığı o gün, Allah’ın size olan yardımını hatırlayın. Allah, düşmanlarınızın üzerine kavurucu bir rüzgâr estirip, göremediğiniz ordular göndermişti. O, her şeyi görmekteydi. Düşman önünüzden, ardınızdan saldırırken, o anlarda sizin de âdeta gözleriniz yuvalarından fırlamış, yürekleriniz ağızlarınıza gelmiş ve Allah’ın yardımından şüpheye düşmeye başlamıştınız. İşte o gün orada mü’minlerin imanları ağır ve şiddetli bir sınavdan geçirildi. O vakit, ikiyüzlü münafıklar ile kalbinde hastalık olanlardan bir kısmı, birbirlerine şöyle diyorlardı: “Allah ve elçisinin bize vadettiği zafer sözü bir aldatmacadan ibaretmiş.” Bir kısım münafıklar ise “Ey Yesribliler! Bu savaşın kazanılması imkânsız, siz en iyisi evinize dönün.” Diğer bazı münafıklar da, “Evlerimiz düşman saldırısına karşı korumasız kaldı, dönüp onları korumamız lazım.” diyerek aslında Peygamber’den, cepheden kaçmak için izin istiyorlardı, hâlbuki evleri korumasız değildi. Şayet o gün düşman hendeği aşıp da Medine’ye her yönden saldırmayı başarabilseydi, bunların hepsi derhal düşman saflarına geçip mü’minlerle savaşmaya bile razı olurlardı. Çünkü bunlar Allah’a yürekten teslim olmamış, İslâm nizam ve ahlakına samimiyetle iman etmemişlerdi. Hâlbuki onlar daha önce yalnız Allah’ı ilah edinip, bu din uğrunda savaşacaklarına dair Allah’a ve Resulüne söz vermişlerdi. Allah verilen sözün hesabını onlardan mutlaka soracaktır.

(Ahzab 14)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Eğer şehrin her yanından üzerlerine hücum edilseydi ve onlardan da fitne çıkarmaları istenseydi, onlar bunu bir an bile duraksamadan yaparlardı.

(Ahzab 14)

Osman Okur Meali:

Medine'nin her yanından üzerilerine saldırılsaydı da, o zaman savaşmaları istenseydi, şüphesiz hemen savaşa katılırlar ve evlerinde pek eğlenmezlerdi.

(Ahzab 14)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Eğer onların üzerlerine her taraflarından girilse, sonra da kendilerinden fitne istenilecek olsa idi elbette onu (meydana) getirirlerdi ve bu hususta ancak pek az tevakkuf ederlerdi.

(Ahzab 14)

Ömer Öngüt Meali:

Eğer Medine'nin her yanından üzerlerine saldırılsaydı, sonra kendilerinden fitne çıkarmaları istenseydi, hemen buna girişip derhal yapmaktan geri kalmazlardı.

(Ahzab 14)

Ömer Sevinçgül Meali:

Şehrin herhangi bir yerinden girilse de kendilerinden ‘ikiyüzlülerden’ karışıklık çıkarmaları istenseydi, bunu tereddütsüz yapar, yerlerinde pek az duraksarlardı.

(Ahzab 14)

Sadık Türkmen Meali:

Eğer Medine’nin her tarafından üzerlerine gelinse ve orada karışıklık çıkarmaları istenseydi, onu mutlaka yaparlardı; o konuda fazla gecikmezlerdi.

(Ahzab 14)

Seyyid Kutub Meali:

Eğer Medine'nin etrafından üzerlerine saldırılsaydı, sonra da kendilerinden dinlerinden dönmeleri istense, çok azı hariç hemen dinlerinden dönerlerdi.

(Ahzab 14)

Suat Yıldırım Meali:

Demek Medine'nin her tarafından hücum edilseydi ve kendilerinden İslam'dan dönmeleri istenseydi, hiç tereddüt etmeksizin, bunu derhal yapacaklardı!

(Ahzab 14)

Süleyman Ateş Meali:

Eğer (Medine'nin) her yanından onların üzerine giril(ip saldırıl)saydı da kendilerinden (halka) baskı ve işkence yapmaları istenseydi bunu yaparlardı; bunu yapmakta fazla gecikmezlerdi.

(Ahzab 14)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yesrip çevresinden yanlarına kadar sızılsa da fitne çıkarmaları istense fazla gecikmez, kesin fitne çıkarırlardı.

(Ahzab 14)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Eğer saldırıya uğrasalardı ve fitne çıkarmaları istenseydi, bunu tereddüt etmeden yerine getirirlerdi.

(Ahzab 14)

Şaban Piriş Meali:

Eğer, etraflarından evlerine girilseydi, sonra da fitne çıkarmaları istenseydi, hemen işe girişirlerdi. Ama evlerinde de çok az bir zaman kalabilirlerdi.

(Ahzab 14)

Talat Koçyiğit Meali:

Halbuki evlerinin çeşitli taraflarından yanlarına girilseydi, sonra da mü'minlere karşı savaşmaları istenseydi, buna katılıp istenileni yapmaktan geri kalmazlardı.

(Ahzab 14)

Tefhimul Kuran Meali:

Eğer onlara (şehrin her) yanından girilseydi sonra da kendilerinden fitne (karışıklık çıkarmaları) istenmiş olsaydı, hiç şüphesiz buna yanaşır ve bunda pek az (zaman) dışında (kararsız) kalmazlardı.

(Ahzab 14)

Ümit Şimşek Meali:

Eğer her taraftan şehre girilecek ve kendilerinden fitne istenecek olsaydı,(8) pek azı bundan geri dururdu.*

(Ahzab 14)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Eğer Medine'nin her yanından üzerlerine gelinseydi de onların kent içinde fitne çıkarmaları istenseydi, onu mutlaka yaparlardı; o konuda fazla gecikmezlerdi.

(Ahzab 14)