2. Bakara Suresi / 103.ayet
- « Bakara 102
- Bakara 103
- Bakara 104 »
Bakara 103 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
İman edip de kötülüklerden korunsalardı elbette Allah'tan elde edecekleri sevap, daha hayırlı olacaktı. Bir bilselerdi bunu.
(Bakara 103)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
Halbuki onlar (gerçekten) iman etmiş ve (Allah'tan) korkmuş olsalardı, Allah katından gelecek sevap (kendileri için) daha hayırlıydı. Ah keşke bunu bilip (uysalardı) !
(Bakara 103)Abdullah Parlıyan Meali:
Eğer onlar, gönderilen peygamber ve kitaba iman edip, yollarını bununla bulmuş olsalardı. Bu sebeble Allah tarafından verilecek sevap, onlara iyilik getirecekti; keşke bunu bilselerdi.
(Bakara 103)Adem Uğur Meali:
Eğer iman edip kendilerini kötülükten korusalardı, şüphesiz, Allah tarafından verilecek sevap daha hayırlı olacaktı. Keşke bunları anlasalardı!
(Bakara 103)Ahmet Hulusi Meali:
Eğer onlar iman edip (şirkten) korunmuş olsalardı, Allah indinden açığa çıkacak sevap, haklarında çok daha hayırlı olacaktı. Keşke bilselerdi.
(Bakara 103)Ahmet Tekin Meali:
Keşke imân edip, Allah'a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunsalar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davransalardı, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olsalar, takvâ esaslarını benimseselerdi, elbette Allah katından verilecek mükâfat daha hayırlı olacaktı. Keşke bunları anlayabilselerdi.
(Bakara 103)Ahmet Varol Meali
Eğer onlar iman edip sakınsalardı Allah tarafından verilecek olan karşılık kendileri için daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi.
(Bakara 103)Ali Bulaç Meali:
Eğer gerçekten iman edip sakınsalardı, Allah katındaki sevab(ları) gerçekten daha hayırlı olurdu; bir bilselerdi.
(Bakara 103)Ali Fikri Yavuz Meali:
Eğer Yahudiler Peygambere ve Kur'an'a iman edip de sihir yapmaktan sakınsalardı, Allah'ın sevabı onlar için hayırlı olurdu; bunu bilselerdi...
(Bakara 103)Ali Rıza Sefa Meali:
Eğer inansalardı ve sorumluluk bilinci taşısalardı, Allah'ın katından bir ödül, kesinlikle daha iyi olurdu; keşke bilselerdi!
(Bakara 103)Ali Ünal Meali:
Keşke gerektiği şekilde iman edip, Allah’a içten saygı ve hükümlerine ittiba ile takva dairesine girmiş olsalardı, (şimdi olsun böyle yapsalar!) Bu takdirde, elbette Allah katından kendilerine verilecek sevap ve mükâfat her bakımdan hayırlı olurdu. Keşke bunu idrakle, gerçekten bilen ve anlayan insanlar gibi davransalardı!
(Bakara 103)Bahaeddin Sağlam Meali:
Eğer inanıp sakınsalardı, Allah katındaki bol mükâfat daha yararlı olurdu. Keşke bilmiş olsalardı.
(Bakara 103)Bayraktar Bayraklı Meali:
Eğer onlar, iman edip sakınsalardı, Rablerinden çok daha iyi bir ödül alacaklardı. Keşke bilselerdi!
(Bakara 103)Bekir Sadak Meali:
Onlar inanip, Allah'a karsi gelmekten sakinsalardi, Allah katindan olan sevab daha hayirli olurdu. Keske bilselerdi! *
(Bakara 103)Besim Atalay Meali:
Eğer inansaydılar, sakınç da olsaydılar Allah sevap verirdi, keşke bilselerdi hayırlı olurdu
(Bakara 103)Celal Yıldırım Meali:
Ve eğer onlar (Yahudiler, Peygambere ve Kur'ân'a) İnanıp (sihir ve büyüden) sakınmış olsalardı, Allah katından (kendilerine verilecek) sevap daha hayırlı olurdu. Bunu bir bilselerdi!.
(Bakara 103)Cemal Külünkoğlu Meali:
Eğer Yahudiler Peygambere ve Kur'an'a iman edip de sihir yapmaktan sakınsalardı, doğrusu, Allah'ın mükâfatı onlara iyilik getirecekti. Keşke bunu bilselerdi!
(Bakara 103)Diyanet İşleri Eski Meali:
Onlar inanıp, Allah'a karşı gelmekten sakınsalardı, Allah katından olan sevab daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!*
(Bakara 103)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Eğer onlar iman edip Allah'ın emirlerine karşı gelmekten sakınmış olsalardı, Allah katında kazanacakları sevap kendileri için daha hayırlı olacaktı. Keşke bilselerdi!
(Bakara 103)Diyanet Vakfı Meali:
Eğer iman edip kendilerini kötülükten korusalardı, şüphesiz, Allah tarafından verilecek sevap daha hayırlı olacaktı. Keşke bunları anlasalardı!
(Bakara 103)Edip Yüksel Meali:
Onlar inanıp günahlardan sakınmış olsalardı elbette ALLAH'tan alacakları ödül çok daha hayırlı olurdu. Bir bilselerdi!
(Bakara 103)Elmalılı Orjinal Meali:
evet iman edib de korunmuş olsa idiler elbette Allah tarafından bir mükafat çok hayırlı olacaktı, bunu bilselerdi
(Bakara 103)Elmalılı Yeni Meali:
Evet! İman edip de (büyü gibi günahlardan) sakınmış olsalardı, elbette Allah tarafından verilecek bir mükafat çok hayırlı olacaktı; bunu bir bilselerdi!
(Bakara 103)Erhan Aktaş Meali:
Eğer onlar iman edip sakınsalardı, Allah katında kazanacakları sevap daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi.
(Bakara 103)Gültekin Onan Meali:
Eğer gerçekten inanıp sakınsalardı, Tanrı katındaki sevap(ları) gerçekten daha hayırlı olurdu; bir bilselerdi.
(Bakara 103)Hakkı Yılmaz Meali:
Ve onlar eğer inansalardı ve Allah'ın koruması altına girselerdi, kesinlikle Allah'tan bir ödül, daha iyi olacaktı. Keşke biliyor olsalardı!
(Bakara 103)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Şayet onlar, iman edip (sihirden) sakınacak olsalardı, Allah katında elde edecekleri mükâfat daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!
(Bakara 103)Harun Yıldırım Meali:
Gerçekten onlar îmân edip sakınmış olsalardı, elbette Allah katındaki sevabı daha hayırlı olurdu; keşke bilselerdi.
(Bakara 103)Hasan Basri Çantay:
Eğer onlar (Yahudiler, Peygambere ve Kurana) iman edib de (sihir yapmak gibi günahlardan) sakınmış olsalardı Allah katından (kazanacakları) sevab, (haklarında) elbet daha hayırlı olurdu. Eğer bunu bilselerdi.
(Bakara 103)Hayrat Neşriyat Meali:
Hem gerçekten onlar îmân edip (günahlardan) sakınmış olsalardı, Allah tarafından(verilecek) bir sevab elbette daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!
(Bakara 103)Hubeyb Öndeş Meali: /
Şayet onlar inanmış ve korunup sakınmış olsalardı, elbetteki Allah'ın katından bir 'eylemin getirisi' daha iyidir. Şayet, biliyor olsalardı..
(Bakara 103)Hüseyin Atay Meali:
Eğer, inansalar ve saygılı olsalar, Allah katından alacakları ödül daha iyi olurdu. Keşke bilselerdi!
(Bakara 103)İbni Kesir Meali:
Eğer onlar inanmış ve sakınmış olsalardı; Allah katındaki sevab daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi.
(Bakara 103)İlyas Yorulmaz Meali:
Eğer iman edip, Allah dan sakınıp korunsalardı, Allah'ın katında daha hayırlı karşılıklar bulurlardı. Keşke bilselerdi.
(Bakara 103)İskender Ali Mihr Meali:
Eğer onlar âmenû olup (Allah’a ulaşmayı dileyip) ve takva sahibi olsalardı, mutlaka Allah’ın katından (kendilerine verilecek) sevap, elbette daha hayırlı olurdu, keşke bilselerdi.
(Bakara 103)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Eğer onlar inansalardı, sakınsalardı, Allah'ın katında kazanacakları sevap kendileri için yey olurdu. Bunu bir bilselerdi.
(Bakara 103)Kadri Çelik Meali:
Onlar iman edip takva sahibi olsalardı, (kendileri için) Allah katındaki sevap daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!
(Bakara 103)Mahmut Kısa Meali:
Gerek Süleyman’a başkaldıran önceki inkârcılar, gerekse Son Elçiye karşı amansız bir muhâlefet yürüten Medineli Yahudiler, gerekse Kıyamete kadar İslâm’a karşı mücâdele bayrağı açacak olan kâfirler, şâyet Allah’a, âhiret gününe ve gönderdiği ayetlere iman edip inkârcılıktan, zulümden, büyücülükten, cincilikten, sakınmış olsalardı, Allah tarafından verilecek ödül, kendileri için bu dünyada kazandıklarından çok daha iyi olacaktı; birbilselerdi! Süleyman Peygambere iftira atmaktan çekinmeyen Yahudiler, Son Elçiye karşı da aynı inkârcı tutumu sergilediler. Şöyle ki; müminler Hz. Peygamber’e hitap ederken, “Râinâ!” yani, “Bizi koru, bizi gözet!” diye seslenirlerdi. Fakat Yahudiler, Peygamberi alaya almak maksadıyla, bu kelimeyi “Ey bizim çoban!” anlamına gelen “Râînâ!” şeklinde söylemeye başladılar. Bunun üzerine, aşağıdaki ayet nâzil oldu:
(Bakara 103)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Rabbe iman edip gerçekten de onlar kötülüklerden sakınıp korunsalardı, Allah katında alacakları sevap çok daha hayırlı olurdu bir bilselerdi.
(Bakara 103)Mehmet Türk Meali:
Eğer onlar, gerçekten îman edip, Allah’a karşı hata etmekten sakınsalardı, Allah tarafından verilecek sevap, (onlar için) daha hayırlı olurdu. Keşke bunu, bir bilselerdi.
(Bakara 103)Muhammed Celal Şems Meali:
Onlar inanıp, (Allah’ın) takvasını benimsemiş olsalardı, (karşılık olarak) Allah Katından verilenin, en iyi mükâfat olduğunu (anlarlardı.) Keşke (bu gerçeği) bilselerdi!
(Bakara 103)Muhammed Esed Meali:
Eğer inansalar ve O'na karşı sorumluluklarının bilincinde olsalardı, doğrusu, Allah'ın mükafatı onlara iyilik getirecekti; keşke bunu bilselerdi!
(Bakara 103)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Eğer onlar inanıp Allah'ın buyruklarına karşı çıkmaktan sakınmış olsalardı, Allah katında kazanacakları sevap kendileri için daha hayırlı olacaktı. Keşke bunu biliyor olsalardı.
(Bakara 103)Mustafa Çavdar Meali:
Yani keşke onlar iman ederek Allah'a karşı gelmekten sakınsalardı, elbette Allah katında verilecek sevap çok daha hayırlı olurdu. Bari bunu bilselerdi!
(Bakara 103)Mustafa Çevik Meali:
99-103 Ey Peygamber! Biz sana, insanları yaratılışlarının sebebi olan hayat nizamı ile yaşamaya davet eden âyetler indirdik, bunları müşrik ve kâfir olarak yaşamaya kendini şartlandırmış olanlardan başkası inkâr etmez. Geçmişte olduğu gibi, Yahudilerden birçoğu Allah’ın davetine uyacaklarına dair söz vermelerine rağmen sözlerinden dönerler. Aslında onlar inanıp iman etmek istemeyenlerdir. Bu Yahudilere ellerinde bulunan kitapta kalmış olan, Allah’ın âyetlerini onaylayan Peygamber ve Kur’an gelip de, elleriyle bozmuş olduklarının yerine buna uymaları söylenince, sanki Kur’an’ın Allah kelamı olduğunun farkında değillermiş gibi içlerinden çoğu davetten yüz çevirirler ve tıpkı Süleyman’ın hükümdarlığı döneminde şeytanın fısıltılarının, kışkırtmalarının peşine takılan, şeytan tabiatlı kimselerin Süleyman’a iftira atıp sihirbaz dedikleri gibi, şimdi aynı yalan ve iftirayı senin için de söylüyorlar. Hâlbuki Süleyman Rabbine asla nankörlük etmedi ve batıla sapıp sihirbazlık da yapmadı. Fakat şeytana yoldaş olan bir kısım Yahudiler, Rablerine nankörlük edip sihire yöneldiler. Gerçeği, asıl bağlamından kopararak ters yüz edip sihirbazlık yapmaya kalkıştılar. Şimdi bu Yahudiler de vaktiyle Babil’deki soydaşları olan ve sihirbazların meliki (kralı) diye anılan iki kişiye (Harut ve Marut’a) indirilene uyduklarını söylüyorlar. Oysa onlara herhangi bir bilgi de indirilmemişti. Zaten Harut ile Marut da insanlara sihirbazlığın bir göz boyama sanatı, bir imtihan aracı olduğunu ve bunun kötüye kullanılması halinde insanı şirke ve küfre götüreceğini söylemeden hiç kimseye bir şey de öğretmiyorlardı. Fakat müşrik ve kâfirliğe kendilerini şartlandırmış, şeytan tabiatlı olmayı kişilik haline getirmiş kimseler, Harut ve Marut’tan, kadın ile kocasının arasını açıp bundan da çıkar elde etmeye, toplumun yapısını yozlaştırmaya yönelik tuzaklar/planlar öğrenmenin peşine düşmüşlerdi. Gerçek olan şu ki, Allah’ın izni olmadan hiç kimse hiçbir şekilde sihir ve büyü gibi yollara başvurarak bir başkasına zarar veremez. Bu gibi yolları iş edinenlerin ve onlara uyanların, âhiretin güzelliklerinden nasibi yoktur. Bunlar kendi elleriyle cehennemi satın almaktalar; keşke bunu anlayabilselerdi. Oysa Allah’ın peygamberleri ve kitapları ile daveti olan ilâhî nizamın ahlakı ile yaşamaya çalışsalardı, Allah katında kazanacakları mükâfat elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.
(Bakara 103)Mustafa İslamoğlu Meali:
Ve eğer onlar hakikate inansalar ve sorumluluklarının bilincine varsalardı, Allah katından kendileri için hayırlı bir ödül alırlardı. Keşke bunu olsun bilselerdi.
(Bakara 103)Osman Okur Meali:
Eğer onlar inanıp (Allah'ın azabından) korunmuş olsalardı, elbette Allah katından (verilecek) sevap, (kendileri için) daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!
(Bakara 103)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Eğer onlar imân etseler ve ittikada bulunsalar idi elbette Allah Teâlâ katından bir sevap çok hayırlı olacaktı. Eğer bilir olsalardı.
(Bakara 103)Ömer Öngüt Meali:
Eğer onlar iman edip Allah'tan korksalardı, Allah katında kendilerine verilecek sevap daha hayırlı olurdu. Keşke bilmiş olsalardı!
(Bakara 103)Ömer Sevinçgül Meali:
Eğer inanıp da günahlardan sakınsalardı, Allah katından alacakları sevap pek hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!
(Bakara 103)Sadık Türkmen Meali:
Eğer onlar iman edip, Allah’ın emirlerine karşı gelmekten sakınmış olsalardı, Allah katında kazanacakları sevap, kendileri için daha hayırlı olacaktı. Ne olurdu bilselerdi!..
(Bakara 103)Seyyid Kutub Meali:
Eğer onlar iman edip Allah'ın yasaklarından sakınsalardı, Allah katında elde edecekleri sevap daha hayırlı idi. Keşke bunu bilselerdi.
(Bakara 103)Suat Yıldırım Meali:
Şayet onlar iman edip (sihir gibi) haramlardan sakınmış olsalardı, Allah katından kendilerine verilecek mükafatlar elbette haklarında daha hayırlı olurdu. Keşke bunu bilselerdi!
(Bakara 103)Süleyman Ateş Meali:
Eğer onlar inanıp (Allah'ın azabından) korunmuş olsalardı, elbette Allah katından (verilecek) sevap, (kendileri için) daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!
(Bakara 103)Süleymaniye Vakfı Meali:
(Bu Yahudiler Kur'an'a) İnanıp güvenir ve korunurlarsa, Allah katından alacakları karşılık elbette iyi olur. Keşke bilseler!
(Bakara 103)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Eğer iman edip korunmuş olsalardı, Allah katındaki karşılık kendileri için daha iyi olurdu. Keşke bilselerdi!
(Bakara 103)Şaban Piriş Meali:
Keşke onlar iman edip korunmuş olsalardı, elbette Allah katında verilecek sevap daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!
(Bakara 103)Talat Koçyiğit Meali:
Eğer onlar îman etmiş ve (Allah'tan) sakınmış olsalardı, Allah katından gelecek sevap, (kendileri için) daha hayırlı olurdu. Keşke bunu bilselerdi.
(Bakara 103)Tefhimul Kuran Meali:
Doğrusu eğer onlar, iman edip sakınsalardı, sevab(ları) Allah katında gerçekten daha hayırlı olurdu; bir bilselerdi.
(Bakara 103)Ümit Şimşek Meali:
Eğer onlar iman edip de Allah'ın buyruklarına karşı gelmekten sakınmış olsalardı, Allah katından onlara erişecek olan ödül, elbette daha hayırlı olurdu. Keşke bilmiş olsalardı!
(Bakara 103)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eğer onlar iman edip sakınsalardı, Allah katından bir sevap elbette daha kıymetli olurdu. Keşke bilebilselerdi.
(Bakara 103)