2. Bakara Suresi / 152.ayet

Siz beni anınki ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, nankörlük etmeyin.

Bknz: (14/7)

Mustafa Çavdar Meali

Bakara 152 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Artık siz de anın beni, anın da ben de anayım sizi. Nankörlüğü bırakın da şükredin bana.

(Bakara 152)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

O halde (siz yalnız Bana itaat ve ibadet ederek), Beni zikredin ki; Ben de sizi (rahmetim ve mağfiretimle) zikredeyim. (Nimetim ve faziletimle şereflendireyim.) Bana (sürekli ve samimiyetle) şükredin, sakın nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Abdullah Parlıyan Meali:

Öyleyse siz, bütün zamanlarınızda ve bütün imkanlarınızla her yerde beni anın, ben de sizi her an bağışlamak ve sevap vermekle anayım. Verdiğim nimetlere karşı bana şükredin, nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Adem Uğur Meali:

Öyle ise siz beni (ibadetle) anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin; sakın bana nankörlük etmeyin!

(Bakara 152)

Ahmet Hulusi Meali:

O halde beni zikredin (anın - düşünün) ki sizi zikredeyim. Şükredin bana (değerlendirin beni), sakın küfretmeyin (hakikatiniz ve varlığın hakikati olduğumu inkar etmeyin).

(Bakara 152)

Ahmet Tekin Meali:

O halde zikirle, şükürle, ibadetle, dinimi, şeriatımı anlatarak beni anın ki, ben de size lütfumla muamele yapayım. Bana şükredin, bile bile beni inkâr ederek, ihsan ettiğim nimetlere nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Ahmet Varol Meali

Şu halde beni anın ki ben de sizi anayım ve bana şükredin, bana karşı nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Ali Bulaç Meali:

Öyleyse (yalnızca) Beni anın, Ben de sizi anayım; ve (yalnızca) Bana şükredin ve (sakın) nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O halde siz, bana itaat ve ibadet ederek beni anın ki, ben de sizi mağfiretimle anayım. Nimetlerime şükredin de nankörlük yaparak küfre varmayın. (Beni ve nimetlerimi inkâr etmeyin.)

(Bakara 152)

Ali Rıza Sefa Meali:

Artık, Beni anın; Ben de sizi anayım. Bana şükredin ve sakın nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Ali Ünal Meali:

Öyleyse siz de Beni hiç hatırınızdan çıkarmayın ve lâyık olduğum şekilde anın ki, Ben de sizi unutmayayım ve hep anayım; ayrıca Bana şükredin ve katiyen nankörlükte bulunmayın.

(Bakara 152)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Artık Beni anın. Ki Ben de sizi anayım. Bana şükredin, nimetlerimi inkâr etmeyin.

(Bakara 152)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Öyleyse beni anınız ki ben de sizi anayım. Bana şükrediniz, bana nankörlük etmeyiniz.

(Bakara 152)

Bekir Sadak Meali:

Artik Beni anin, Ben de sizi anayim; Bana sukredin, nankorluk etmeyin. *

(Bakara 152)

Besim Atalay Meali:

Siz anın beni, ben de anayım sizi, siz bana şükredin, küfretmeyiniz

(Bakara 152)

Celal Yıldırım Meali:

O halde anın Beni, anayım sizi; şükredin Bana ve sakın nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Cemal Külünkoğlu Meali:

O halde beni (ibadetle ve itaatle) hatırlayın ki ben de sizi (rahmet ve mağfiretle) hatırlayayım. Bana şükredin ve asla nankörlük etmeyin! *

(Bakara 152)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Artık Beni anın, Ben de sizi anayım; Bana şükredin, nankörlük etmeyin.*

(Bakara 152)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Öyleyse yalnız beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Diyanet Vakfı Meali:

Öyle ise siz beni (ibadetle) anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin; sakın bana nankörlük etmeyin!

(Bakara 152)

Edip Yüksel Meali:

Beni hatırlayın ki ben de sizi hatırlayayım. Bana teşekkür edin; nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Elmalılı Orjinal Meali:

o halde anın beni, anayım sizi ve şükredin de bana nankörlük etmeyin

(Bakara 152)

Elmalılı Yeni Meali:

O halde anın Beni, anayım sizi; Bana şükredin, nankörlük etmeyin!

(Bakara 152)

Erhan Aktaş Meali:

Öyleyse Beni zikredin ki Ben de sizi zikredeyim[1]. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin.

1)Öğütlerimi dinleyin; Bana karşı sorumluluklarınızı unutmayın, yaptığınız her şeyi gördüğümü ve bildiğimi aklınızdan çıkarmayın; sizden istemiş olduğum şeyleri yapın ki, Ben de hak ettiğiniz karşılığı vereyim. Zikr kimi ayetlerde anmak, hatırlamak anlamında kullanılmış olsa da esas itibariyle "öğüt" demektir. Tesbihatla veya sözle yapılan zikr hurafedir.

(Bakara 152)

Gültekin Onan Meali:

Öyleyse (yalnızca) beni anın. Ben de sizi anayım. Ve yalnızca bana şükredin ve (sakın) küfretmeyin.

(Bakara 152)

Hakkı Yılmaz Meali:

Öyleyse Beni anın ki, Ben de sizi anayım. Ve Bana, verdiğim nimetlerin karşılığını ödeyin, Bana iyilikbilmezlik etmeyin/ verdiğim nimetleri görmemezlikten gelmeyin.

(Bakara 152)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Bu nimetlerime karşılık yalnızca) beni anın ki ben de sizi anayım. Ve bana şükredin, nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Harun Yıldırım Meali:

O halde beni anın ki ben de sizi anayım ve bana şükredin; bana küfür (nankörlük) etmeyin.

(Bakara 152)

Hasan Basri Çantay:

Öyle ise siz beni (taatle, ibadetle) anın, ben de sizi (sevab ile, mağfiretle) anayım. Bir de bana şükredin, bana nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Hayrat Neşriyat Meali:

Öyle ise beni (ibâdetle) zikredin ki, (ben de) sizi (rahmetimle) yâd edeyim; ve bana şükredin fakat bana nankörlük etmeyin!(2)*

(Bakara 152)

Hubeyb Öndeş Meali: /

O halde, beni hatırlayıp anın ki sizi anıyım, bana teşekkür edin ve bana nankörlük etmeyin!

(Bakara 152)

Hüseyin Atay Meali:

Artık, Beni anın! Ben de sizi anayım. Bana şükredin, Bana nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

İbni Kesir Meali:

Öyleyse Beni zikredin ki, Ben de sizi anayım. Bir de Bana şükredin, nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

İlyas Yorulmaz Meali:

Beni hatırlayın, bende sizi hatırlayayım, bana şükredin, beni inkar etmeyin.

(Bakara 152)

İskender Ali Mihr Meali:

Öyle ise Beni zikredin ki Ben de sizi zikredeyim. Ve Bana şükredin ve Beni inkâr etmeyin.

(Bakara 152)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Öyleyse, siz Beni anın ki Ben de sizi anayım, Bana şükredin, sakın Beni tanımazlık etmeyin.

(Bakara 152)

Kadri Çelik Meali:

O halde artık beni anın da ben de sizi anayım. Bana şükredin ve asla küfranda bulunmayın.

(Bakara 152)

Mahmut Kısa Meali:

Öyleyse benimle gönül bağınızı hep canlı tutarak ve ayetlerimi sürekli gündeme getirerek Beni anın ki, Ben de dünya ve âhirette iyilikler bahşederek sizi anayım.Hem kalbinizle, hem de söz ve davranışlarınızla Bana şükredin ve sakın Bana karşı nankörlük etmeyin! İşte bunun için:

(Bakara 152)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Kelimelerle zikredin Beni, Ben de anayım sizi. Şükredin, nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Mehmet Türk Meali:

O halde siz, (yalnızca) Beni anın1 ki Ben de sizi anayım.2 Bana şükredin ve sakın nankörlük etmeyin. *

(Bakara 152)

Muhammed Celal Şems Meali:

Öyleyse siz Beni anın. Ben (de) sizi anayım. Bana şükredin, nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Muhammed Esed Meali:

Öyleyse Beni anın ki, Ben de sizi anayım; Bana şükredin ve Beni inkar etmeyin.

(Bakara 152)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Öyleyse beni anın ki, ben de sizi anayım. Ve sakın bana karşı iyilik bilmezlik etmeyin.

(Bakara 152)

Mustafa Çavdar Meali:

Siz beni anınki ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, nankörlük etmeyin.

Bknz: (14/7)

(Bakara 152)

Mustafa Çevik Meali:

151-152 Size kendi içinizden bir peygamberle, yaratılış sebebinizi ve ona uygun yaşamanız gereken hayat nizamını bildiren ilahi bir kitap gönderdik. Peygamber size Allah’ın âyetlerini okuyup arınmanın ve O’nun davetine ulaşmanın yolunu gösterir. O halde siz de Rabbinizin bu lütfuna, nimetine sarılıp şükredin ve O’nu hiç aklınızdan çıkarmayın.

(Bakara 152)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Şu halde, beni anın ki ben de sizi anayım! Ve bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin!

(Bakara 152)

Osman Okur Meali:

Öyle ise Beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin; sakın bana nankörlük etmeyin!

(Bakara 152)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık Beni zikrediniz ki Ben de sizi zikredeyim ve Bana şükrediniz, Bana nankörlükte bulunmayınız.

(Bakara 152)

Ömer Öngüt Meali:

Öyleyse siz beni zikredin ki, ben de sizi zikredeyim. Bana şükredin, nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Ömer Sevinçgül Meali:

Beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin. Asla nankörlük etmeyin!

(Bakara 152)

Sadık Türkmen Meali:

Öyleyse yalnız Beni zikredin (ne emrettiğimi hatırlayın) ki, Ben de sizi (af ve bağışlama ile) zikredeyim/hatırlayayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Seyyid Kutub Meali:

O halde siz beni hatırlayın ki, ben de sizi hatırlayayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Suat Yıldırım Meali:

Öyleyse siz Ben'i zikredin ki Ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Süleyman Ateş Meali:

Öyle ise beni anın ki, ben de sizi anayım; bana şükredin, nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Beni aklınızdan çıkarmayın[1] ki ben de sizi çıkarmayayım! Bana karşı görevinizi yerine getirin, iyilik bilmez olmayın!

1)  Zikir, bağlantılarıyla birlikte düşünülüp öğrenilen bir bilgiyi kullanıma hazır tutmak, akla getirmek veya söylemektir. (Müfredat) Tabiat, Allah'ın yarattığı ayetlerden, Kur'an da indirdiği ayetlerden oluşur. Her ikisinden elde edilen doğru bilgi zikirdir. İnsanı, sadece bu bilgi tatmin eder. (Ra'd 13/28) 

(Bakara 152)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Öyleyse Beni anın ki Ben de sizi anayım; Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Şaban Piriş Meali:

Beni zikredin ki ben de sizi zikredeyim. Bana şükredin, nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Talat Koçyiğit Meali:

O halde, beni zikredin ki, ben de sizi zikredeyim: bana şükredin; (fakat) nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Tefhimul Kuran Meali:

Öyleyse (yalnızca) Beni anın, Ben de sizi anayım; ve (yalnızca) bana şükredin ve (sakın) nankörlük etmeyin.

(Bakara 152)

Ümit Şimşek Meali:

Siz Beni anın ki, Ben de sizi anayım.(67) Bana şükredin; sakın nankörlük etmeyin.*

(Bakara 152)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Anın beni ki, anayım sizi. Şükredin bana, sakın nankörlük etmeyin!

(Bakara 152)