2. Bakara Suresi / 184.ayet

Sayılı günlerde… Sizden kim hasta olur veya yolculukta bulunursa, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde orucunu tutar. Ona güç yetirenler bir yoksul doyuracak kadar fidye verir. Kim fazladan iyilik yaparsa o iyilik kendinedir. Bu durumda oruç tutmanız eğer bilirseniz sizin için daha hayırlıdır.

Bknz: (2/286)(5/89)

Mustafa Çavdar Meali

Bakara 184 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Oruç, sayılı günlerdedir. İçinizden biri hastalanır, yahut yolda bulunursa orucunu yer, sonra başka günlerde, o yediği gün sayısınca oruç tutar. Kime oruç zor gelirse her gün için bir yoksulu doyurur. Hayır için verdiği şeyi çoğaltırsa bu da kendi hayrına. Fakat bilseniz oruç tutmanız, sizin için daha hayırlıdır.*

(Bakara 184)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Oruç) Sayılı günlerdir. Artık sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (tutsun. Ama) ona (oruca) takati yettiği halde (bazı zafiyetleri nedeniyle zor dayanabilenlerin) üzerinde bir yoksulu doyuracak kadar fidye (borcu vardır) . Kim gönülden (daha fazla) bir hayır yaparsa bu da kendisi için yararlıdır. (Ancak) Oruç tutmanız (ise) -eğer bilirseniz- sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Abdullah Parlıyan Meali:

Sayılı günlerde oruç… Ancak sizden kim, hasta veya seyahatte olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruç tutmaya gücü yetmeyenlere veya zorla güç yetirip te orucu tutamayıp yiyenlerin üzerine, fidye vererek bir yoksulu doyurması da bir yükümlülüktür. Her kim gönlünden koparak iyiliği artırırsa, kendisine iyilik yapmış olur. Ama oruç tutmanız, fidye vermek ve kazaya bırakmaktan daha hayırlıdır, keşke bunu bilseydiniz.

(Bakara 184)

Adem Uğur Meali:

Sayılı günlerde olmak üzere (oruç size farz kılındı). Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadığı günler kadar) diğer günlerde kaza eder. (İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakir doyumu kadar fidye gerekir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eğer bilirseniz (güçlüğüne rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Ahmet Hulusi Meali:

Bu sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta veya seyahatte olursa (orucu) yaşayamadığı günler kadar telafi eder. Oruç tutmaya takatı sınırda olanların (sağlığı elvermeyenlerin) üzerine miskin'in (yoksulun) yemeği bir fidye düşer (oruçsuz her günlerine karşılık). Kim hayır olarak daha fazlasını verirse, bu onun için daha hayırlıdır.  Sıyam sizin için daha hayırlıdır (yerine fidye vermekten), eğer bilirseniz.

(Bakara 184)

Ahmet Tekin Meali:

Size farz kılınan oruç sayılı günlerdedir. İçinizden hasta olanlar, bir yolculukta bulunanlar, oruç tutamadıkları günler sayısınca diğer günlerde oruç tutarlar. Oruca dayanmakta zorlananların, takatleri tükenenlerin, her gün için çevresi, çaresi olmayan bir yoksul doyuracak fidye vermeleri gerekir. Kim de gönül hoşluğu ile daha fazla yoksul doyurmak suretiyle fazla fidye verirse, bu onun hakkında daha hayırlıdır. Zor da olsa oruç tutmanız fidye vermekten ve kazaya bırakmaktan hayırlıdır. Eğer orucun faziletini, sevabını, sağlığınıza ve sosyal bünyenize faydalarını öğrenirseniz, ihmal etmezsiniz.

(Bakara 184)

Ahmet Varol Meali

Sayılı günlerde.[37] Sizden kim (bu günlerde) hasta veya yolculukta olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Artık onu hiç tutamayacak kadar düşkünleşmiş olanlar ise (her bir gün için) bir yoksulu doyuracak kadar fidye verirler. Kim gönülden fazlaca bir iyilik yaparsa o kendisi için hayırlı olur. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.*

(Bakara 184)

Ali Bulaç Meali:

(Oruç) Sayılı günlerdir. Artık sizden kim hasta ya da yolculukta olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (tutsun). Zor dayanabilenlerin üzerinde bir yoksulu doyuracak kadar fidye (vardır). Kim gönülden bir hayır yaparsa bu da kendisi için hayırlıdır. Oruç tutmanız, -eğer bilirseniz- sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O, size farz kılınan oruç sayılı günlerdir. O günlerde sizden kim hasta, yahut seferde olur da iftar ederse, tutamadığı günler sayısınca sıhhat bulduğu ve rahat ettiği başka günlerde oruç tutar. Fazla ihtiyarlık ve devamlı hastalık gibi sebeplerle oruç tutmaya güç yetiremiyenler üzerine, bir yoksul doyuracak kadar fidye vermek lâzımdır. Bununla beraber kim fidyeyi çok verir, yahut hem oruç tutar, hem de fidye verirse onun için daha hayırlı olur. Size seferde orucu bozmak ve yaşlı hâlinizde fidye vermek izni verilmişken yine oruç tutsanız hakkınızda hayırlıdır, eğer orucun faziletini bilirseniz.

(Bakara 184)

Ali Rıza Sefa Meali:

Sayılı günlerdir. Yine de sağlığı bozuksa veya yolcuysa, tutamadığı günlerin sayısına denk, diğer günlerde tutmalıdır. Gücü olmayanlar, bir yoksulu doyurarak kurtulmalık vermelidir. İsteyerek, kim bir iyilik yaparsa, kendisi için iyilik yapmış olur. Oruç tutmak da kendiniz için iyilik yapmaktır; keşke bilseydiniz!

(Bakara 184)

Ali Ünal Meali:

Oruç, sayılı ve belli günlerdedir. İçinizden her kim bu günler içinde (onu tutamayacak derecede) hasta olur veya sefere çıkmış bulunursa, tutamadığı oruçlarını başka günlerde tutar. Şu kadar ki, bir daha hiç tutamayacak derecede hasta, yaşlı veya takatsiz olanların (veya öyle intiba verenlerin), oruç başına fidye olarak muhtaç bir fakiri bir gün (iki öğün) doyurmaları (veya karşılığında para vermeleri) gerekir. Kim de hayrına olarak bu miktarı artırır veya bilahare oruca gücü yetecek olur da ayrıca orucu tutarsa, bu onun için daha hayırlıdır. Katlanabileceğiniz hallerde zor da olsa oruç tutmanız hakkınızda daha hayırlıdır, eğer (orucun kadrini) biliyorsanız.

(Bakara 184)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Sayılı günler olarak… Sizden kim hasta veya yolcu ise, başka sayılı günlerde (orucunu) tutsun. Zorla güç yetirip de (orucunu yiyenlerin) üzerine (fidye olarak) miskini yedirme vardır. Kim fidyeden fazla iyilik yapmak isterse o, onun için daha yararlıdır. Oruç tutmanız da sizin için daha yararlıdır, eğer biliyorsanız.

(Bakara 184)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günlerde farz kılındı ki, takvaya ulaşasınız. Ancak, sizden kim hasta ve yolcu olursa, diğer zamanlarda aynı gün sayısı kadar oruç tutmalıdır. Bunun dışında çeşitli nedenlerle orucu çok zorlukla tutabilecek olanlar, bir fakiri doyuracak kadar fidye vermelidirler. Her kim, yapmakla sorumlu olduğundan daha fazla iyilik yaparsa, kendisine iyilik yapmış olur; eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Bekir Sadak Meali:

(183-184) Ey Inananlar! Oruc, sizden oncekilere farz kilindigi gibi, Allah'a karsi gelmekten sakinasiniz diye, size sayili gunlerde farz kilindi. Icinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadigi gunlerin sayisinca diger gunlerde tutar. Oruca dayanamiyanlar, bir duskunu doyuracak kadar fidye verir. Kim gonulden iyilik yaparsa o iyilik kendisinedir. Oruc tutmaniz eger bilirseniz sizin icin hayirlidir.

(Bakara 184)

Besim Atalay Meali:

Oruç sayılı günlerdir, biriniz hastalansa, ya da yolculuktaysa, o günler sayısınca başka günlerde tuta, oruç tutamıyanlar, yoksul doyurmalıdır, istiyerek bir hayır işi iyene, hayır var, eğer siz bilirseniz, oruç size iyidir

(Bakara 184)

Celal Yıldırım Meali:

Sizden kim hasta ya da yolculuk halinde bulunursa, (tutamadığı) günler sayısınca diğer günlerde tutar. (Fazla yaşlılıktan veya iyileşmesi umulmayan bir hastalıktan dolayı) oruç tutmaya güç getiremiyenlere bir yoksulu (sabah-akşam) doyuracak fidye gerekir. Kim de gönülden (fidyeyi artırıp) hayr yaparsa, bu onun için daha iyidir. Bununla beraber oruç tutmanız, eğer bilirseniz, sizin için hayırlıdır.

(Bakara 184)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(O farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Artık sizden kim hasta ya da yolculukta olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde orucunu tutsun. İhtiyarlıktan yahut şifa bulması ümit edilmeyen bir hastalıktan dolayı oruç tutmaya gücü yetmeyenler üzerine de (her güne karşılık sabah akşam) bir yoksul doyumu fidye (lâzımdır). Bununla beraber her kim, yapmaya yükümlü olduğundan daha fazla iyilik yaparsa, bu, onun için daha hayırlıdır. Bununla beraber (zor da olsa) oruç tutmanız, eğer bilirseniz, sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Diyanet İşleri Eski Meali:

183,184. Ey İnananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız diye, size sayılı günlerde farz kılındı. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca dayanamıyanlar, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyilik yaparsa o iyilik kendisinedir. Oruç tutmanız eğer bilirseniz sizin için hayırlıdır.

(Bakara 184)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Diyanet Vakfı Meali:

Sayılı günlerde olmak üzere (oruç size farz kılındı). Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadığı günler kadar) diğer günlerde kaza eder. (İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakiri doyuracak fidye gerekir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eğer bilirseniz (güçlüğüne rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Edip Yüksel Meali:

Sayılı günlerde... Hasta olanlarınız veya yolculukta bulunanlarınız tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar. Güç yetirenler bir yoksulu doyurarak adakta bulunsunlar. Kim gönül isteğiyle (daha fazla yoksulu doyurmak için) iyilik yaparsa kendisi için daha iyidir; ancak oruç tutmanız sizin için en iyisidir, bir bilseniz!

(Bakara 184)

Elmalılı Orjinal Meali:

Sayılı günler, içinizden hasta olan veya seferde bulunan ise diğer günlerden sayısınca, ona dayanıb kalacaklar üzerine de fidye: bir miskin doyumu, her kim de hayrına fidyeyi artırırsa hakkında daha hayırlıdır, bununla beraber oruc tutmanız sizin için daha hayırlıdır eğer bilirseniz

(Bakara 184)

Elmalılı Yeni Meali:

Sayılı günler... İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan ise, diğer günlerden sayısınca tutar. Ona dayanıp kalanlar (dayanamayanlar) üzerine de bir yoksulu doyuracak fidye vermek gerekir. Her kim de hayrına fidyeyi artırırsa hakkında daha hayırlıdır. Yine de oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır; eğer bilirseniz.

(Bakara 184)

Erhan Aktaş Meali:

Sayılı günlerdir. [1] Artık sizden kim hastalanır veya sefere çıkarsa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Onu tutmaya gücü yetenlerin[2], bir yoksulu doyuracak kadar fidye vermesi gerekir. Böyle olmakla birlikte, kim gönlünden gelerek daha fazlasını yaparsa, bu, onun için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz, siyam yapmanız [3] sizin için daha hayırlıdır.

1)Oruç tutmaktır. (s-v-m) savumn ve siyamun: Bir şeyden kesin olarak sakınmak demektir. Yemekten, içmekten, konuşmaktan, yürümekten veya herhangibir şey yapmaktan sakınmak anlamına gelmektedir.
2)Hasta ve seferde iken oruç tutmaya gücü yettiği halde tutmayanların, ayrıca bir yoksulu doyuracak kadar fidye vermesi gerekir.
3)Oruç tutmanız.

(Bakara 184)

Gültekin Onan Meali:

(Oruç) Sayılı günlerdir. Artık sizden kim hasta veya yolculukta olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (tutsun). Zor dayanabilenlerin (veya: güç yetiremeyenlerin) üzerinde bir yoksulu doyuracak kadar fidye (vardır). Kim gönlünden bir hayır yaparsa (fidye oranını arttırmak, daha çok yoksul doyurmak vb.) bu da kendisi için hayırlıdır. Oruç tutmanız - eğer bilirseniz - sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Hakkı Yılmaz Meali:

(183,184) Ey iman etmiş kimseler! Oruç tutmak, Allah'ın koruması altına giresiniz diye, sizden öncekilere, ‘sayılı günlerde, o nedenle sizden her kim hasta olursa veyahut çiftçilik, ticaret, askerlik, eğitim- öğretim gibi gidiş gelişli; hareketli bir iş üzere olursa diğer günlerden sayısıncadır. Oruca gücünü kaybetmiş olanlar/gücü yetenler üzerine ise bir yoksulun yiyeceği, kurtulmalık olarak borçtur. Kim de gönüllü hayır-iyilik yaparsa bu kendisi için çok hayırlıdır/yararlıdır. Ve eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için hayırlıdır/yararlıdır’ şeklinde farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.

(Bakara 184)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Oruç) sayılı günlerde (size farz kılındı). Sizden her kim hasta ya da yolculukta olur (ve oruç tutmazsa) onun yerine başka bir günde (oruç tutsun). (Normal şartlarda) güç yetirdiği hâlde (yakalandığı bir hastalık, hamilelik, yaşlılık gibi sebeplerle oruç tutmayanlar) her güne karşılık bir yoksul doyursunlar. Kim de (kendi isteğine bağlı olarak) fazladan hayır işlerse, bu onun için daha hayırlıdır. Şayet bilseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Harun Yıldırım Meali:

(Oruç) Sayılı günlerdir. Sizden her kim hasta veya yolculukta olursa, sayılı olarak başka günlerde (oruç tutmak) vardır. Ona güç yetiremeyenlere de bir fakir doyumu fidye vardır. Her kim de gönlünden bir hayır yaparsa işte bu kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz; oruç tutmanız sizin için daha da hayırlıdır.

(Bakara 184)

Hasan Basri Çantay:

(O) sayılı günler (dir). Artık sizden kim (o günlerde) hasta, yahud sefer üzerinde olur (ve orucunu yemiş bulunur) sa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (tutar. İhtiyarlığından, yahud şifa bulması ümid edilmeyen bir hastalıkdan dolayı oruç tutmıya) gücü yetmeyenler üzerine de bir yoksul doyumu fidye (lazımdır). Bununla beraber kim gönül isteğiyle bir hayır yaparsa işte bu, onun için daha hayırlıdır. Oruç tutmanız sizin hakkınızda (yemenizden ve fidye vermenizden) hayırlıdır, bilirseniz.

(Bakara 184)

Hayrat Neşriyat Meali:

Sayılı günler olarak (oruç size farz kılındı)! Fakat içinizden kim hasta olur veya yolculukta bulunursa, artık (tutamadığı günler) sayısınca başka günler(de oruç tutsun)! Ona gücü yetmeyenlerin üzerine ise, (tutamadıkları her gün için) bir fakirin (bir günlük) yiyeceği kadar fidye (verme borcu) vardır. Buna rağmen kim gönlünden koparak bir hayır işlerse(daha fazla verirse), o takdirde bu, onun için daha hayırlıdır. Bununla berâber bilirseniz,(güçlüğüne rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Sayılmış günlerde [oruç size yazıldı]¹. Sizden kim hasta veya bir yolculukta olduysa diğer günlerden sayısınca [oruç tutsun]². Sadece ona takat yetirenlere herhangi bir yoksulun yiyeceği bir fidye³ vermek gerekir. Kim, gönülden gelerek bir iyiyi (hayrı) yaptıysa o [yaptığı] kendisi için daha iyidir. Eğer biliyorsanız, [hastalık veya yolculuk üzerinde] oruç tutmanız sizin için daha iyidir.

(Bakara 184)

Hüseyin Atay Meali:

(183-184) Ey inananlar! Sizden öncekilere oruç yazıldığı gibi, saygılı olmanız için size de sayılı günlerde yazıldı. Sizden hasta olan veya yolculukta bulunan kimse, sayısınca diğer günlerde; ve tutmakta zorlananların, bir yoksulu doyurmalık fidye vermeleri gerekir. Kim daha çok gönülden iyilik yaparsa, o, kendisi için daha iyi olur. Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha iyidir.

(Bakara 184)

İbni Kesir Meali:

Sayılı günler olarak. Sizden kim hasta veya seferde olursa, tutmadığı günler sayısınca diğer günlerde; gücü yetmeyenlere de bir yoksul doyumu fidye. Bununla beraber kim gönüllü olarak iyilik yaparsa bu; kendisi için

(Bakara 184)

İlyas Yorulmaz Meali:

(Oruç) Sayılı günlerde (tutulur). Kim hasta olur veya yolculuk yaparsa, diğer günlerde, tutamadığı günlerin sayısınca (tutar). Oruç tutmaya güç yetiremeyenlerin, miskinleri yedirmesi, tutamadığı orucun karşılığıdır (fidyesi). Kim sorumlu olduğundan fazlasını yaparsa, onun hayrınadır. Eğer bilirseniz orucu tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

İskender Ali Mihr Meali:

(Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Fakat sizden kim hasta veya yolculukta olursa, o taktirde (tutamadığı günlerin sayısı), diğer (başka) günlerden (oruç tutarak) tamamlanır. (İhtiyarlıktan veya iyileşmesi umulmayan bir hastalıktan dolayı) ona (oruç tutmaya) güç yetiremeyenlerin, bir yoksulu (sabah, akşam) doyuracak (kadar) bir fidye vermesi (gerekir).Artık kim isteyerek (gönülden) bir hayır yaparsa (orucunu veya fidyeyi artırırsa),işte o, kendisi için bir hayırdır.Oruç tutmak sizi için daha hayırlıdır, keşke bilseydiniz.

(Bakara 184)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bunlar sayılı günlerdir. Onun için sizin aranızdan her kim hasta olur, ya da yolculuk edecek olursa, tutamadığı günlerin sayısınca oruç tutması, gücü yetmiyenlerin de kurtulmalık olarak bir yoksulu doyurması gerektir. Ayrıca, her kim gönül isteğiyle iyilik ederse böylesi onun için yeydir. Oruç da tutacak olursanız bu da sizin için yeydir. Bunu bir bilseniz.

(Bakara 184)

Kadri Çelik Meali:

Sayılı günler (oruç size farz kılındı); içinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, artık diğer günler (oruç tutsun). Oruca zor dayanabilenler, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden hayır yaparsa (düşküne daha fazlasını verirse) kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Mahmut Kısa Meali:

Size farz kılınan bu oruç, sayılı günlerdedir. Fakat içinizden her kim hasta veya yolcu olur da orucunu tutamazsa, Ramazan’dan sonraki diğer günlerde bunu telâfî etmelidir. İçinizden, —hasta veya yolcu olmadığı hâlde— oruç tutmakta zorluk çeken yaşlılar, hamileler, iyileşme ümidi kalmamış hastalar... gibi devamlı mazereti olan ve bu yüzden, ancak güçlükle oruç tutabilen kimselere gelince, onlar oruç tutmayabilirler, fakat bunun karşılığında fidye vermeli, yani tutamadıkları her gün için, —maddî imkânlarının elverdiği ölçüde— bir yoksulu doyurmalıdırlar. Fakat her kim fazladan iyilik yaparsa, sözgelimi, gerekenden fazla fidye verirse, bu, kendisi için elbette daha hayırlıdır. Bununla birlikte, tüm zorluğuna rağmen oruç tutmanız, —eğer orucun size kazandıracağı yararları biliyorsanız— sizin için fidye vermekten daha iyidir.

(Bakara 184)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ancak hasta yahut yolculukta olan tutamadığı günler sayısınca diğer Başka günlerde tutsun. Oruç sayılı günlerdirKime oruç zor gelirse eğer, Artık her tutmadığı gün için bir yoksulu doyurur. Kim hayır yaparsa eğer, Kendisi için hayırlıdır. Fakat bilseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Mehmet Türk Meali:

(Oruç size) sayılı günlerde1 olmak üzere (farz kılındı).2 Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) diğer günlerde (tutsun). Oruç tutmaya zor dayananlar3 da (tutamadığı her oruç için) bir fakiri doyuracak kadar fidye4 versin. Bununla beraber kim de kendi gönlünden koparak hayır yaparsa bu, kendisi için daha iyidir. Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.*

(Bakara 184)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Onun için) şu sayılı günlerde (oruç tutun.) Aranızdan hasta veya yolculukta bulunanın, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde oruç tutması (gerekir.) (Oruca) gücü yetmeyenlerin (maddi durumları da elverişli ise,) fidye olarak bir yoksula yemek vermesi gereklidir. (Ayette “Yutikûnehû” kelimesi geçer. Bu kelimenin manası hem olumludur hem de olumsuzdur. Bu ayette her iki mana da geçerlidir. Birinci mana: “Oruca gücü yetmeyen- ler fidye versinler.” İkinci mana ise: “Oruca gücü yetenler de, Allah’ın kendilerini Ra- mazan’a ulaştırması, oruç tutabilecek güç ve sağlık vermesinden dolayı, şükretmek için fidye vermelidirler.”) Kim gönülden iyilik yaparsa, kendisi için hayırlıdır. Eğer bilgi sahibi iseniz, sizin için oruç tutmanın hayırlı olduğunu (anlarsınız.)

(Bakara 184)

Muhammed Esed Meali:

Sayılı günlerde (oruç). Ancak sizden kim, hasta veya seyahatte olursa diğer zamanlarda (aynı gün sayısı kadar oruç tutmalıdır); ve (bu gibi hallerde) gücü yetenlere bir muhtacı doyurarak fidye vermek, bir yükümlülüktür. Her kim, yapmaya yükümlü olduğundan daha fazla iyilik yaparsa kendisine iyilik yapmış olur; zira oruç tutmak kendinize iyilik yapmaktır -keşke bunu bilseydiniz.

(Bakara 184)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İbadet amacıyla yemeden, içmeden ve cinsel ilişkiden uzak durmak birkaç gün süresincedir. Öyleyse, hasta ya da yolculukta olanlarınız, yapamadığı günlerin sayısınca bu ibadetini başka günlerde yapsın. Buna dayanamayanlar ise, bir yoksulu doyuracak kadar kurtulmalık versin. Ayrıca her kim içinden gelerek bir iyilik yaparsa, bu, onun için elbette ki daha iyidir. Ancak yine de, eğer bilirseniz, bu ibadeti yapmanız sizin için daha yararlıdır.

(Bakara 184)

Mustafa Çavdar Meali:

Sayılı günlerde... Sizden kim hasta olur veya yolculukta bulunursa, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde orucunu tutar. Ona güç yetirenler bir yoksul doyuracak kadar fidye verir. Kim fazladan iyilik yaparsa o iyilik kendinedir. Bu durumda oruç tutmanız eğer bilirseniz sizin için daha hayırlıdır.

Bknz: (2/286) - (5/89)

(Bakara 184)

Mustafa Çevik Meali:

183-184 Ey Allah’ın daveti olan hayat tarzına iman edenler! Oruç, Rabbinize karşı sorumluluğunuzun gereği olarak sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Umulur ki şirkten, küfürden ve benzeri yanlış davranışlardan sakınırsınız. Sayısı belirlenmiş günler için farz kılınan orucu her kim hasta ya da yolcu olarak tutamaz ise daha sonra tutamadığı günlerin sayısı kadar oruç tutsun, oruç tutmaya güç yetiremeyenler ise tutamadıkları her gün için bir yoksulu doyuracak kadar fidye versin. Her kim de vermesi gerekeni, gönülden artırarak fazlasıyla verirse, onun için daha hayırlı olur fakat tutabilirseniz farz orucunuzu tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Sayılı günlerde... Sizden kim hasta ya da yolcu olursa, tutmadığın sayısı kadar diğer günlerde (oruç tutar) ve (bunlar arasından) ona gücü yetenler üzerine, bir yoksulu doyuracak fidye gerekir; Kim daha fazla hayır işlerse kendisi için daha yararlı olur, ama -eğer bilirseniz-oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Osman Okur Meali:

Sayılı günlerde olmak üzere oruç size yazıldı (oruç size farz kılındı). Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadığı günler kadar) diğer günlerde tutsun. Ona (kaza orucuna) gücü yetenlere bir fakiri doyuracak fidye gerekir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayır yaparsa, bu kendisi için hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Sayılı günler. İmdi sizden her kim hasta olur veya sefer üzere bulunursa tutamadığı günler adedince sair günlerde (tutar). Oruca pek zor dayanabilecek kimse üzerine de fidye (bir miskin taamı) (farzdır). İmdi her kim tatavvu'an bir hayır yaparsa bu kendisi için daha hayırlıdır. Ve eğer oruç tutarsanız sizin için hayırlıdır. Eğer bilirseniz.

(Bakara 184)

Ömer Öngüt Meali:

(Oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim o günlerde hasta olur veya seferde bulunursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruç tutmaya gücü yetmeyenler ise, bir yoksul doyumu fidye verir. Kim kendi isteğiyle nafile olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Ömer Sevinçgül Meali:

Orucun günleri sayılıdır. Sizden kim hasta ya da yolcu olursa, tutmadıklarının sayısı kadar öbür günlerde oruç tutar. Oruca dayanamayanlar ‘sıhhati uygun olmayanlar’ her oruç için bir yoksulu doyuracak kadar fidye verirler. Kim gönlünden gelerek iyilik yaparsa, kendi faydasınadır. Keşke bunu bilseydiniz!

(Bakara 184)

Sadık Türkmen Meali:

Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksula yedirerek fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Seyyid Kutub Meali:

İçinizden kim hasta ya da yolcu olursa tutmadığı günler sayısınca sonraki günlerde oruç tutar. Oruca dayanamayanların bir yoksulu doyuracak kadar fidye vermeleri gerekir. Kim gönüllü olarak bundan daha fazlasını verirse, bu onun için daha hayırlıdır. Ayrıca, eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Suat Yıldırım Meali:

Oruç sayılı günlerdedir. Sizden her kim o günlerde hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde oruç tutar. Oruç tutamayanlara fidye gerekir. Fidye bir fakiri doyuracak miktardır. Her kim de, kendi hayrına olarak fidye miktarını artırırsa bu, kendisi hakkında elbette daha hayırlıdır. Bununla beraber, eğer işin gerçeğini bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Süleyman Ateş Meali:

Sayılı günler olarak. Sizden kim hasta veya seferde olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (tutar). Oruca (güç) dayananların fidye vermesi, bir yoksulu doyurması lazımdır. Bununla beraber gönül isteğiyle kim bir iyilik yapar(oruç tutar)sa o, kendisi için iyidir. Bilirseniz oruç tutmanız, sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Süleymaniye Vakfı Meali:

(Size yazılan oruç) sayılı günlerde tutulur. Sizden kim, hasta veya yolculuk halinde olursa, tutmadığı günler sayısınca diğer günlerde tutsun. Orucu tutabilecek olanların[1] bir çaresizi doyuracak kadar fidye (fitre) vermesi de gerekir. Kim bir iyiliğin fazlasını yaparsa onun için iyi olur. Oruç tutmanızın ne kadar iyi olduğunu bilseniz, (hasta ve yolcu olmanıza rağmen) tutarsınız.

1) Âyete göre oruç tutabilecek olan herkesin, bir çaresizi doyurması yani fitre vermesi gerekir. Abdullah b. Ömer demiş ki; "Allah'ın Elçisi, fıtır veya Ramazan sadakasını, erkeğe, kadına, hüre ve köleye, hurmadan bir sa'(3920 gr) veya arpadan bir sa' olarak farz kıldı. İnsanlar bunu yarım sa' buğdayla denkleştirdi." (Buhari, Zekat 77)

(Bakara 184)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Sayılı günlerde... Ancak hasta veya yolcu olan tutamadığı oruçları diğer günlerde tutsun. Oruca dayanamayanlar, bir yoksulu doyuracak kadar fidye versin. Kim içinden gelerek daha fazlasını yaparsa, onun için daha iyi olur. Eğer bilirseniz sizin için en iyi olan oruç tutmanızdır.

(Bakara 184)

Şaban Piriş Meali:

O, sayılı günlerdir. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca dayanamayanlar bir yoksul doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyilik yaparsa o iyilik kendinedir. Oruç tutmanız, eğer bilirseniz sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Talat Koçyiğit Meali:

Sayılı günler... İçinizden kim hasta, yahut seyahatte olursa (tutamadığı günleri) başka günlerde tutsun. Gücü yetmeyenlere de, bir yoksulu doyuracak fidye gerekir. Fakat kim gönül rızasıyla hayır işlerse, bu kendisi için daha iyidir. Ve oruç tutmanız, eğer bilirseniz, sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Tefhimul Kuran Meali:

(Oruç) Sayılı günlerdir. Artık sizden kim hasta ya da yolculukta olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (tutsun) . Zor dayanabilenlerin üzerinde de bir yoksulu doyuracak kadar fidye (vardır) . Kim gönülden bir hayır yaparsa bu da kendisi için hayırlıdır. Oruç tutmanız, -eğer bilirseniz- sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)

Ümit Şimşek Meali:

Oruç günleri sayılıdır. Hasta veya yolcu olanlarınız, o günlerin sayısınca, başka günlerde oruç tutar. Orucu güçlükle tutabilenler ise,(87) fidye olarak yoksul doyururlar. Ama kim fazladan bir hayır işlerse, bu onun için daha hayırlı olur. Oruç tutmanız ise, bir bilseniz, sizin için daha da hayırlıdır.*

(Bakara 184)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Sayılı günlerdir. Sizden kim hasta olur veya yolculuk halinde bulunursa tutamadığı gün sayısınca başka günlerde tutar. Oruca zorlukla dayananlar üzerine düşen, fidye olarak bir yoksulu doyurmaktır. Kim bir mecburiyeti olmaksızın içinden gelerek iyilik yaparsa bu onun için daha hayırlı olur. Ve oruç tutmanız, eğer bilirseniz, sizin için daha hayırlıdır.

(Bakara 184)