2. Bakara Suresi / 20.ayet

Şimşek sanki gözlerini kör edecek gibi olur; şimşek çevrelerini aydınlattığında onun ışığında yürürler, ortalık birden kararınca da orada dikilip öylece kalırlar. Eğer Allah isteseydi onların kulaklarını sağır ve gözlerini de kör ederdi. Zira Allah her şeye gücü yetendir.

Bknz: (6/122)(24/40)

Mustafa Çavdar Meali

Bakara 20 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Şimşek neredeyse gözlerini alacak onların. Çakıp etraf aydınlandı mı yürürler, karanlıkta kaldılar mı dururlar. Allah dilerse duymalarını da alır, gözlerini de kör eder. Şüphe yok ki Allah'ın her şeye gücü yeter.

(Bakara 20)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Öyle ki) Çakan şimşek neredeyse gözlerini kapıp alıverecektir; önlerini her aydınlattığında (biraz) yürürler, üzerlerine karanlık basıverince de yerlerinde kalakalıp (şaşırıverirler) . Allah dileseydi, işitmelerini de görmelerini de (hepten) gideriverirdi. Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir.

(Bakara 20)

Abdullah Parlıyan Meali:

Çakan şimşek neredeyse gözlerini kapıp alıverecek, şimşek çakıp çevreleri aydınlanınca hareket ederler, karanlık üzerlerine çökünce oldukları yerde çakılıp kalırlar. Eğer Allah dileseydi onları kör ve sağır ediverirdi. Şüphesiz Allah'ın herşeye gücü yeter.

(Bakara 20)

Adem Uğur Meali:

(O esnada) şimşek sanki gözlerini çıkaracakmış gibi çakar, onlar için etrafı aydınlatınca orada birazcık yürürler, karanlık üzerlerine çökünce de oldukları yerde kalırlar. Allah dileseydi elbette onların kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Allah şüphesiz her şeye kadirdir.

(Bakara 20)

Ahmet Hulusi Meali:

O şimşek (hakikat ışığı) neredeyse göze dayalı müşahedelerini kapsayacak. Onlara her aydınlık geldiğinde, o hakikat ışığıyla birkaç adım ilerler, hakikat ışığı kesilince de içine düştükleri karanlıkta kalakalırlar. Allah dilemiş olsaydı Semi' ve Basıyr isminin onlarda açığa çıkmasını kısardı. Kesinlikle Allah her şeye Kaadir'dir.

(Bakara 20)

Ahmet Tekin Meali:

Şimşek çakar gibi gelen müjde âyetleri, gözlerini kamaştırır, akıllarını karıştırır. Müjdeler, lehlerine olan emir ve hükümler geldikçe, şimşeğin aydınlığında yürüyenler gibi, müslümanlıklarını ilan ederek, müslümanların statüsünden faydalanırlar. Sıkıntı baş gösterip Kur'ân âyetleri aleyhlerine olunca da karanlıktan çıkamayacaklarmış gibi, ne yapacaklarını şaşırırlar. Nifaklarını, ikiyüzlülüklerini açığa vururlar. Eğer Allah'ın sünneti, düzeninin yasaları içinde iradesinin tecellisine uygun olsaydı, onların kulaklarını, gözlerini ve akıllarını da kesinlikle işe yaramaz hale getirirdi. Allah'ın gücü kudreti her şeye yeter.*

(Bakara 20)

Ahmet Varol Meali

Çakan şimşek neredeyse gözlerini alacak gibi olur. Bu onların önlerini aydınlatınca o ışıkta yürürler. Ama üzerlerine karanlık bastırınca dimdik ayakta kalırlar. Allah dileseydi onların işitme ve görme kabiliyetlerini alırdı. Allah'ın her şeye gücü yeter.

(Bakara 20)

Ali Bulaç Meali:

Çakan şimşek neredeyse gözlerini kapıverecek; önlerini her aydınlattığında (biraz) yürürler, üzerlerine karanlık basıverince de kalakalırlar. Allah dileseydi, işitmelerini de görmelerini de gideriverirdi. Şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir.

(Bakara 20)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O şimşek, neredeyse gözlerini kapıp alıverecek; onları aydınlatınca da ışığı altında yürürler ve karanlık çökünce dikilip kalırlar. Allah dileseydi, onların işitme ve görme duyularını da giderirdi. Şüphesiz ki Allah, her şeye kâdirdir. (Nerdeyse Kur'an'ın hidayet nuru gözlerini alacak... Kur'anı Kerimin “İslâmın” bahşettiği ganimet ve nimetlerini gördükçe, emniyet içerisinde yürürler. Fakat cihâd ve İslâmın yüklediği vazifelerle karşılaştıkları zaman, karanlıkta dikilip kalanların hâli gibi, geri dururlar. Allah dileseydi, onların mânevi duygularını yok ettiği gibi, mâddi duygularını da gideriverdi.)

(Bakara 20)

Ali Rıza Sefa Meali:

Çakan şimşek, neredeyse gözlerini çıkaracak. Önlerini aydınlattıkça yürürler; üzerlerine karanlık çökünce de çakılıp kalırlar. Oysa Allah dileseydi, duymalarını ve görmelerini kesinlikle yok ederdi. Kuşkusuz, Allah, her şeye Gücü Yetendir.

(Bakara 20)

Ali Ünal Meali:

Şimşek, neredeyse gözlerini kör ediverecek: ne zaman çevrelerini aydınlatsa, (bir ümitle) onun ışığında birkaç adım atarlar; üzerlerine karanlık çöküverince de, donmuş gibi kalakalırlar. (Aleyhlerine ittifak etmiş gibi görünen hava unsurlarının dehşeti içinde ölmeleri veya kulaklarının ve gözlerinin olmaması bu ızdıraptan kurtulmaları için temenni edilse bile, Allah bunu dilemiyor;) eğer Allah dilemiş olsaydı, onların işitmesini de, görmelerini de alırdı. Şüphesiz Allah, her şeye hakkıyla güç yetirendir.

(Bakara 20)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Şimşek neredeyse göznurlarını alır. Etrafı her aydınlattığında biraz yürürler. Üzerlerine karanlık çöktüğünde öylece dikilip dururlar. (Münafıklar özellikle liderleri kendilerince bir ateş yakıyorlar: Fitne ateşi. Onun sayesinde bir miktar ilerlerler. Fakat Allah, onları karanlıklarda bırakıyor.) Allah isteseydi, kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Çünkü Allah, her şeye kadirdir.

(Bakara 20)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Neredeyse gözlerini kapıverecek olan şimşek önlerini aydınlattığında onun ışığında yürürler; üzerlerine karanlık çökünce dikilip kalırlar. Allah dileseydi, elbette onların kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Şüphesiz Allah, her şeye gücü yetendir.

(Bakara 20)

Bekir Sadak Meali:

Simsegin cakmasi neredeyse gozlerini alir; onlari aydinlattikca isiginda yururler ve uzerlerine karanlik basinca durakalirlar. Allah dileseydi isitme ve gormelerini giderirdi. Dogrusu Allah her seye Kadir'dir. *

(Bakara 20)

Besim Atalay Meali:

Yıldırım gözlerin körleteyazdı, ışık gelince onlara, aydınlıkta yürürler, kararınca dururlar, eğer Allah isteseydi onları sağır, kör ederdi; Allah her şeye kaadirdir

(Bakara 20)

Celal Yıldırım Meali:

Çakan şimşek neredeyse onların gözlerini kapıp alır. Önlerini aydınlatınca da onun ışığında yürürler. Üzerlerine karanlık çöktüğü zaman ise (oldukları yerde) dikilip kalırlar. Allah dileseydi onların işitmelerini de, gözlerini de alıverirdi. Şüphesiz ki Allah'ın her şeye gücü yeter.

(Bakara 20)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Çakan şimşekler neredeyse (onların) gözlerini alıverecek. Onlara aydınlık verince ışığında yürürler, karanlık çökünce de dikilip kalırlar. Şayet Allah dileseydi, onları işitme ve görme yeteneklerinden yoksun bırakabilirdi. Şüphesiz Allah her şeye gücü yetendir.

(Bakara 20)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Şimşeğin çakması neredeyse gözlerini alır; onları aydınlattıkça ışığında yürürler ve üzerlerine karanlık basınca durakalırlar. Allah dileseydi işitme ve görmelerini giderirdi. Doğrusu Allah her şeye Kadir'dir.*

(Bakara 20)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Şimşek neredeyse gözlerini alıverecek. Önlerini her aydınlatışında ışığında yürürler. Karanlık çökünce dikilip kalırlar. Allah dileseydi, elbette onların işitme ve görme duyularını giderirdi. Şüphesiz Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.

(Bakara 20)

Diyanet Vakfı Meali:

(O esnada) şimşek sanki gözlerini çıkaracakmış gibi çakar, onlar için etrafı aydınlatınca orada birazcık yürürler, karanlık üzerlerine çökünce de oldukları yerde kalırlar. Allah dileseydi elbette onların kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Allah şüphesiz her şeye kadirdir.

(Bakara 20)

Edip Yüksel Meali:

Şimşek neredeyse gözlerini kapıverecek! Önlerini aydınlattıkça ışığında yürürler. Üzerlerine karanlık basınca da dikilir kalırlar. ALLAH dileseydi işitme ve görmelerini giderirdi. ALLAH herşeye gücü yetendir.

(Bakara 20)

Elmalılı Orjinal Meali:

Şimşek nerede ise gözlerini kapıverecek önlerini aydınlattımı ışığında yürüyorlar, karanlık üzerlerine çöktü mü dikilip kalıyorlar, Allah dilemiş olsa idi elbet işitmelerini görmelerini de alıverirdi, şüphe yok ki Allah her şeye kadir, daima kadirdir

(Bakara 20)

Elmalılı Yeni Meali:

Şimşek neredeyse gözlerini kapıverecek; önlerini aydınlatınca ışığında yürüyorlar, karanlıklar üzerlerine çökünce de dikilip kalıyorlar. Allah dileseydi işitme ve görmelerini alıverirdi. Şüphe yok ki, Allah her şeye gücü yetendir.

(Bakara 20)

Erhan Aktaş Meali:

Şimşek, neredeyse görmelerini yok ediverecekti. Şimşek, aydınlık verince ışığında yürürler; üzerlerine karanlık çökünce de oldukları yerde kalakalırlar. Allah dileseydi onların işitme ve görme yeteneklerini tamamen yok ederdi. Kuşkusuz, Allah'ın gücü her şeye yeter.

(Bakara 20)

Gültekin Onan Meali:

Şimşek neredeyse gözlerini kapıverecek! Önlerini aydınlattıkça ışığında yürürler. Üzerlerine karanlık basınca da dikilir kalırlar. Tanrı dileseydi işitmelerini de, görmelerini de gideriverirdi. Tanrı herşeye gücü yetendir (kadir).

(Bakara 20)

Hakkı Yılmaz Meali:

O şimşek nerdeyse gözlerini kapıverecek. Şimşek önlerini aydınlattı mı aydınlığın içinde yürürler, karanlık üzerlerine çöktü mü de dikilip kalırlar. Allah dilemiş olsaydı işitmelerini de, görmelerini de giderirdi. Şüphesiz Allah, her şeye en çok güç yetirendir.

(Bakara 20)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şimşek neredeyse gözlerini (hızlıca alıp) kapıverecek. (Şimşeğin ışığı) önlerini her aydınlattığında onun ışığında yürürler. Onları karanlıkta bırakınca (korku ve şaşkınlıkla) yerlerine çakılırlar. Allah dileseydi onların işitme ve görme duyularını alıverirdi. Şüphesiz ki Allah, her şeye kadîrdir.

(Bakara 20)

Harun Yıldırım Meali:

Şimşek neredeyse gözlerini kapıverecek. Onları aydınlattığında onda yürürler. Onlar üzerine karardığı zaman dikiliverirler. Allah dileseydi elbette onların işitmelerini de görmelerini de giderirdi. Şüphesiz Allah her şeye kâdirdir.

(Bakara 20)

Hasan Basri Çantay:

O şimşek hemen hemen gözlerini kapıp alıverecek. Onları aydınlatınca (ışığı) içinde yürürler, başlarına karanlık çökünce ise dikilib kalırlar. Allah dileseydi onların işitmelerini, gözlerini de giderirdi. Şübhe yok ki Allah her şey'e hakkıyle kaadirdir.

(Bakara 20)

Hayrat Neşriyat Meali:

O şimşek, nerede ise gözlerini(n nûrunu) kapıp alıverecek! Ne zaman onlara aydınlık verse, onda (onun ışığında) yürürler; onlara karanlık çöktüğü zaman ise (oldukları yerde)dikilip kalırlar. Hâlbuki Allah dileseydi, elbette onların işitmelerini ve görmelerini giderirdi. Şübhesiz ki Allah, herşeye hakkıyla gücü yetendir.(1)*

(Bakara 20)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(O) şimşek, neredeyse onların bakışlarını [gözlerini] kapacak. [o şimşek] her ne zaman onlara aydınlık verirse, onda [ışığında] yürürler. Karanlık çökünce/ışığı yok olunca da, dikilip kalırlar. Eğer Allah tercih etseydi, kesinlikle duyularını (kulaklarını) ve görmelerini giderirdi. Gerçekten Allah her şeye imkanı olandır.

(Bakara 20)

Hüseyin Atay Meali:

Şimşek neredeyse gözlerini kapıverir, onları aydınlattıkça ışığında yürürler, üzerlerine karanlık basınca durakalırlar. Allah dileseydi işitmelerini ve görmelerini de giderirdi. Doğrusu, Allah'ın her şeye gücü yeter.

(Bakara 20)

İbni Kesir Meali:

Az kalsın şimşek gözlerini alıverecek. Onları aydınlattıkça ışığında yürürler. Üzerlerine karanlık basınca dikilip kalıverirler. Şayet Allah, dileseydi onların işitmelerini de, görmelerini de giderirdi. Muhakkak ki Allah, her şeye Kadir'dir.

(Bakara 20)

İlyas Yorulmaz Meali:

Şimşeğin ışığından neredeyse gözleri kör olacak. Şimşek ortalığı aydınlattığında yürürler, ışık gidip de, karanlık çökünce, ayakta kalıverirler. Allah dilerse onların kulaklarını sağır, gözlerini kör edebilirdi. Elbetteki Allah her şeyi düzenleyip planlayandır.

(Bakara 20)

İskender Ali Mihr Meali:

Şimşek neredeyse onların gözlerini kamaştırır. Onları her aydınlatmasında onun (ışığında) yürürler. Ve onların üzerlerine karanlık çökünce de dikilip kalırlar. Ve eğer Allah dileseydi, onların duymalarını da görmelerini de elbette giderirdi. Muhakkak ki Allah, herşeye kâdirdir (herşeye gücü yeter).

(Bakara 20)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Az kalsın şimşek onların gözlerini kör edecekti. Onlar şimşek çaktıkça onun ışığında yürürler, karanlık bastıkça da oldukları yerde kalırlardı. Eğer Allah dileseydi, besbelli'ki onların gözlerini görmez, kulaklarını işitmez ederdi. Çünkü Allah'ın gücü her nesneye yeticidir.

(Bakara 20)

Kadri Çelik Meali:

Şimşeğin çakması neredeyse gözlerini alır; onları aydınlattıkça ışığında yürürler ve üzerlerine karanlık basınca durakalırlar. Allah dileseydi işitme ve görmelerini giderirdi. Doğrusu Allah her şeye kadirdir.

(Bakara 20)

Mahmut Kısa Meali:

Şimşek neredeyse gözlerini kör edecek; önlerini her aydınlattığında, onun ışığında yürürler; üzerlerine karanlık çökünce de, oldukları yerde çakılıp kalırlar! Allah dileseydi, öteki azgın münâfıklara yaptığı gibi, bunların da işitme ve görme yeteneklerini tamamen yok edebilirdi. Öyleyse, henüz fırsat varken gaflet uykusundan uyansınlar; akıllarını ve gönüllerini Kur’an nuruyla aydınlatıp apaçık gerçeğe iman etsinler! Zulüm ve haksızlıktan vazgeçmedikleri takdirde, Allah kalplerini öyle bir karartır ki, bir daha iman etme fırsatı bulamazlar. Öyle ya, Allah’ın her şeye gücü yeter. Bu tip münâfık, bilgisizlik ve inkârcılık karanlığında bocalarken İslâm dâvetiyle yüz yüze geliyor: İnsanlara adâleti ve mutluluğu sunan bu din, aynı zamanda bir çok tehlikelere göğüs germeyi de emretmekte, dahası, bu emre uymayanları ilâhî azapla tehdit etmektedir. Münâfık, yolunu aydınlatan bu uyarılardan yararlanmak yerine, güya kendini korumak için bunları duymazlıktan, görmezlikten gelir. Bu arada İslâm’ın sunduğu güzellikleri gördükçe, ona sempati ile bakmadan da kendini alamaz. Fakat doğruluğun ve adâletin egemen olması için mücâdele edip fedâkârlık göstermek gerekince, derhâl yüz çevirir. İşte, ikiyüzlülük ve inkârcılık başta olmak üzere, bütün kötülüklerin yeryüzünden silinip tamamen yok edilmesi için:

(Bakara 20)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Rahatsız eder çakan şimşek, neredeyse onların gözlerini alır. Aydınlığı her geldiğinde biraz yürürlerKaranlık bastığı anlar, Bir şekilde ortada kalırlar. Allah dileseydi eğer, onları kör ve sağır Aşağılık ediverirdi. Muhakkak ki Allah her şeye gücü yetendir.

(Bakara 20)

Mehmet Türk Meali:

(O esnada) şimşek sanki gözlerini kör edecekmiş gibi çakıp, onların çevrelerini aydınlatınca, orada birazcık yürürler, üzerlerine karanlık çökünce de oldukları yerde dikilir kalırlar. Eğer Allah dileseydi, elbette onların kulaklarını sağır, gözlerini de kör ederdi. Şüphesiz Allah’ın gücü, her şeye yeter.1 *

(Bakara 20)

Muhammed Celal Şems Meali:

Şimşek neredeyse gözlerini alır. Ne zaman (kendilerine yol göstermek için) parıldarsa, (onun ışığında) yürümeye başlarlar. Onlara karanlık getirince (de) dururlar. Allah dileseydi, mutlaka işitme ve görme yeteneklerini yok ederdi. Şüphesiz Allah, istediği her şeye tam olarak gücü yetendir.

(Bakara 20)

Muhammed Esed Meali:

Çakan şimşekler neredeyse gözlerini alıverir; ışık verince hareket ederler, karanlık çökünce oldukları yerde çakılıp kalırlar. Şayet Allah dileseydi, onları işitme ve görme (yetenek)lerinden yoksun bırakabilirdi: Çünkü Allah her şeye kadirdir.

(Bakara 20)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Çakan şimşek sanki gözlerini çıkaracakmış gibi çakar. Önlerini aydınlattığında birazcık yürürler. Karanlık üzerlerine çökünce de oldukları yerde kalakalırlar. Allah dileseydi elbetteki işitmelerini de görmelerini de gideriverirdi. Çünkü Allah'ın gücü her şeye yeter.

(Bakara 20)

Mustafa Çavdar Meali:

Şimşek sanki gözlerini kör edecek gibi olur; şimşek çevrelerini aydınlattığında onun ışığında yürürler, ortalık birden kararınca da orada dikilip öylece kalırlar. Eğer Allah isteseydi onların kulaklarını sağır ve gözlerini de kör ederdi. Zira Allah her şeye gücü yetendir.

Bknz: (6/122) - (24/40)

(Bakara 20)

Mustafa Çevik Meali:

17-20 Bu münafıkların durumu, sözde etrafı aydınlatmak için ateş yakan fakat asıl amacı yangın çıkarıp etrafı ateşe vermeye çalışan kimselerin durumuna benzer. O ateşi yakmalarıyla birlikte, Allah da yaktıkları ateşi söndürüp onları zifiri karanlığa mahkûm eder. Onlar gerçeğe karşı kör, sağır ve dilsizdirler, o yüzden de Allah’ın davetine yönelmezler. Bu münafıkların durumu aynı zamanda zifiri karanlık bir gecede, gök gürültüsü ile birlikte şimşekler çakıp yıldırımlar düşmekte, bardaktan boşanırcasına yağmur yağmakta iken ölüm korkusuyla kulaklarını tıkayan, şimşeğin bir anlık göz alıcı ışığında birkaç adım attıktan sonra, tekrar zifiri karanlıkta çakılıp kalan çaresiz zavallının durumuna benzer. Şayet Allah dileseydi böylelerinin gözlerini tamamen kör, kulaklarını da sağır ederdi. Elbette ki Allah’ın gücü her şeye yeter.

(Bakara 20)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Şimşek neredeyse gözlerini kör eder; onları ne zaman aydınlatsa, o aydınlıkta yol alırlar; ne zaman da karanlık üzerlerine çökse, ayakta kalakalırlar. Ve eğer Allah dileseydi, işitme ve görme duyularını giderirdi; çünkü Allah'ın her şeye gücü yeter.

(Bakara 20)

Osman Okur Meali:

Çakan şimşekler neredeyse (onların) gözlerini alıverecek. Onlara aydınlık verince ışığında yürürler, karanlık çökünce de dikilip kalırlar. Şayet Allah uygun görseydi, onları işitme ve görme yeteneklerinden yoksun bırakabilirdi. Şüphesiz Allah her şeye gücü yetendir.

(Bakara 20)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Az kalıyor ki şimşek gözlerini hemen kapayıverecek. Her ne zaman önlerini aydınlattı mı, ışığında yürürler. Üzerlerine karanlık çöktükçe de dikilip kalıverirler. Eğer Allah Teâlâ dilemiş olsa idi onların elbette işitmelerini de, görmelerini de gideriverirdi. Şüphe yok ki Allah Teâlâ her şeye kâdirdir.

(Bakara 20)

Ömer Öngüt Meali:

O esnada şimşek sanki gözlerini çıkaracakmış gibi çakar. Etraflarını aydınlatınca bir kaç adım yürürler. Fakat üzerlerine karanlık çökünce oldukları yerde kalırlar. Allah dileseydi elbette onların kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Şüphesiz ki Allah her şeye kâdirdir.

(Bakara 20)

Ömer Sevinçgül Meali:

Çakan şimşekler neredeyse gözlerini kör edecek! Onlara ışık verince, aydınlığında yürürler. Üzerlerine karanlık çökünce, bulundukları yerde dikilip kalırlar. Allah dileseydi, işitmelerini ve görmelerini de büsbütün yok ederdi. Allah’ın gücü her şeye yeter!

(Bakara 20)

Sadık Türkmen Meali:

Şimşek neredeyse onların gözlerini alıverecek. Her ne zaman kendilerini/önlerini aydınlatsa, onunla/ışığında yürürler ve üzerlerine karanlık çökünce (öylece) dikilip kalırlar. Allah dileseydi elbette onların işitme ve görme duyularını giderirdi. Şüphesiz Allah herşeye gücü yetendir.

(Bakara 20)

Seyyid Kutub Meali:

Şimşek onların görme yeteneklerini nerede ise alıverecek. Çevrelerini aydınlatınca şimşeğin ışığı altında yürürler, fakat üzerlerine karanlık çökünce oldukları yerde kalakalırlar. Allah dileseydi, onların işitme ve görme yeteneklerini büsbütün giderirdi. Hiç kuşkusuz Allah her şeyi yapabilir.

(Bakara 20)

Suat Yıldırım Meali:

Şimşek nerdeyse gözlerini köreltecek. Önlerini aydınlattı mı ışığında yürürler, (şimşek sönüp) karanlık çökünce de dikilir kalırlar. Allah dileseydi kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Allah gerçekten her şeye kadirdir.

(Bakara 20)

Süleyman Ateş Meali:

Neredeyse gözlerini kapıverecek olan şimşek önlerini aydınlattı mı o(nun ışığı)nda yürürler, üzerlerine karanlık çökünce dikilip kalırlar. Allah dileseydi elbette işitmelerini ve görmelerini de götürürdü. Şüphesiz Allah'ın her şeyi yapmaya gücü yeter.

(Bakara 20)

Süleymaniye Vakfı Meali:

O şimşek (Kur'an nuru), gözlerini söküp çıkaracak gibi olur. Ne zaman önlerini aydınlatsa yürürler, gözlerini kamaştırınca da kalakalırlar[1]. Allah cezalandırmayı tercih etseydi[2] onları tümüyle kör ve sağır ederdi[3]. Ama her şeye bir ölçü koyan Allah'tır[4].

1) Hesaplarına gelen ayetlerden yararlanır, gelmeyenlerin parlaklığı karşısında susarlar. Ayetteki azleme (اًذعلم) fiilinin,"karanlığın bastırması" yanında "parıldama" anlamı da vardır. (El- ayn). "şimşek, gözlerini söküp çıkaracak gibi olur" sözü, münafıkların, Kur'an'ın parlaklığı karşısında sustuklarım gösterdiğinden buraya uygun olan ‘parıldama' anlamıdır.
2) "Şae = شاء" fiili, bir şeyi var etti, demektir (Müfredat). Allah bazı şeyleri kulunun tercihine göre yarattığından öznesi kul olursa "tercih edip yaptı", Allah olursa "tercih edip yarattı" anlamına gelir.
3) Gözlerini ve kulaklarını doğrulara kapadıkları için bu, işledikleri suça denk ceza olurdu. "Allah, yaptıkları yanlışlardan dolayı insanları yakalasaydı yeryüzünde kıpırdayan kimseyi bırakmazdı. Ama Allah, onları belli bir süreye kadar erteler." (Nahl 16/61)
4)Ayetteki kadir = قدير kelimesi, "ölçü koyan" anlamındadır ama gelenekte "gücü yeter" anlamı verilir, ölçüyü en büyük güce sahip olan koyar, ama ayete "gücü yeter" anlamı verilince kelimenin ölçü ile ilişkisi kesilmiş olur.    

(Bakara 20)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Şimşeğin çakması neredeyse gözlerini alacak. Şimşek etraflarını aydınlatınca onun ışığında yürürler, üzerlerine karanlık çöktüğünde ise oldukları yerde kalakalırlar. Allah dileseydi onları sağır ve kör ederdi. Çünkü Allah'ın gücü her şeye yeter.

(Bakara 20)

Şaban Piriş Meali:

Şimşek gözlerini kamaştırır gibi olur; şimşek parıldadığında yürürler, ortalık birden kararınca da orada dikilip kalıverirler, eğer Allah isteseydi onları sağır ve kör ederdi. Allah'ın her şeye gücü yeter.

(Bakara 20)

Talat Koçyiğit Meali:

Şimşek neredeyse gözlerini kör edecekti; onlar aydınlattığında (ışığından faydalanıp) yürürler; üzerlerine karanlık çökünce de dikilip kalırlar. (Oysa) Allah dileseydi, kulaklarını sağır, gözlerini de kör ederdi. Şüphesiz Allah, herşeye kadirdir.

(Bakara 20)

Tefhimul Kuran Meali:

Çakan şimşek, neredeyse gözlerini kapıverecek; önlerini her aydınlattığında (biraz) yürürler, üzerlerine karanlık basıverince de kalakalırlar. Allah dileseydi, işitmelerini de görmelerini de gideriverirdi. Hiç şüphe yok Allah, herşeye güç yetirendir.

(Bakara 20)

Ümit Şimşek Meali:

Şimşeğin parıltısı gözlerini alacak gibidir. Şimşek etrafı aydınlatınca o ışıkta biraz yürürler; üzerlerine karanlık çökünce de oldukları yerde kalırlar. Eğer Allah dileseydi, onların kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Zira Allah'ın kudreti herşeye yeter.(8)*

(Bakara 20)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şimşek, neredeyse gözlerini çarpıp götürüverecek. Kendilerine her aydınlık sunduğunda, orada yürürler. Üzerlerine karanlık binince çakılıp kalırlar. Eğer Allah dileseydi, işitme güçlerini de gözlerini de elbette alıp götürürdü. Çünkü Allah her şeye Kadir'dir.

(Bakara 20)