2. Bakara Suresi / 237.ayet

Eğer onlara mehir biçer de temas etmeden onları boşarsanız, kendileri veya nikâh akdi ellerinde olan kimsenin bağışlaması müstesna –belirlediğiniz- mehrin yarısını onlara verin. Mehrin hepsini bağışlamanız takvaya daha uygundur. Şüphesiz, Allah yaptıklarınızı hakkıyla görendir.

Bknz: (33/49)

Mustafa Çavdar Meali

Bakara 237 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onlara dokunmadan boşarsanız nikah parası kesmiş olduğunuz takdirde kabul ettiğiniz paranın yarısını vermeniz gerek. Ancak kadın, hakkını bağışlar, yahut nikahın düğümü kimin elindeyse o, bu hakkı bahşederse bu ayrı. Sizin bağışlamanız, takvaya daha yakındır. Aranızdaki üstünlüğü unutmayın. Şüphe yok ki Allah, yaptıklarınızı görür.

(Bakara 237)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Eğer onlara mehir tespit eder de, (sonra) el sürmeden (gerdeğe girmeden) boşarsanız, bu durumda -kendilerinin veya nikâh akdi elinde bulunan (vekil ve vasi olan kimselerin) bağışlaması hariç- tespit ettiğiniz (mehr) in yarısı onlarındır. Sizin (tümünü veya fazlasını) bağışlamanız takvaya daha yakındır. Aranızdaki (yakınlık ve tanışıklıktan doğan) fazlı (fazladan hakkı ve hatırı) unutmayın. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı Görendir (ve ona göre muamele buyurandır).

(Bakara 237)

Abdullah Parlıyan Meali:

Nikahtan sonra mehrini kararlaştırıp, dokunmadan önce onları boşamışsanız, mehrin yarısı onların hakkıdır. Ancak kadınlar bundan vazgeçer, ya da nikah bağı elinde bulunan erkek, mehrin yarısını ve daha fazlasını bağışlarsa o başka… Ey erkekler! Sizin bağışlamanız, Allah'a karşı sorumluluk bilincine daha uygundur. Ve birbirinize karşı iyilikle davranmanız gerektiğini unutmayın. Doğrusu Allah bütün yaptıklarınızı görür.

(Bakara 237)

Adem Uğur Meali:

Kendilerine mehir tayin ederek evlendiğiniz kadınları, temas etmeden boşarsanız, tayin ettiğiniz mehrin yarısı onların hakkıdır. Ancak kadınların vazgeçmesi veya nikâh bağı elinde bulunanın (velinin) vazgeçmesi hali müstesna, affetmeniz (mehirden vazgeçmeniz), takvâya daha uygundur. Aranızda iyilik ve ihsanı unutmayın. Şüphesiz Allah yapmakta olduklarınızı hakkıyla görür.

(Bakara 237)

Ahmet Hulusi Meali:

Kendilerine bir mehr tayin ettikten sonra, onlarla yatmadan önce boşamışsanız, karar verdiğiniz mehrin yarısını kendilerine verin. Ancak kendileri veya nikah akdi vekilleri vazgeçerse bu haktan, o başka. Sizin (mehrin tümünü ona) bağışlamanız ise takvaya daha uygundur. Birbirinize faziletli davranmayı unutmayın. Muhakkak Allah yaptıklarınızı Basıyr'dir (değerlendirmektedir).

(Bakara 237)

Ahmet Tekin Meali:

Kendilerine mehir tayin ederek evlendiğiniz hanımları zifafa girmeden önce boşar, boşanma kararı alırsanız, kadınların veya nikâh akdi sırasında, boşanma hakkını uhdesine alan kimsenin vazgeçmesi dışında, tayin ettiğiniz mehrin yarısını vermeniz gerekir. Bağışlamanız, mehirden vazgeçmeniz, takvâ esaslarını-Kur'ân esaslarını hayata geçirmenize, günahlardan arınıp azaptan korunmanıza daha yakındır. Aranızda birbirinize lütuf ve ihsanı, izzet ve ikramı unutmayın. Allah işlediğiniz amelleri, biliyor, görüyor.

(Bakara 237)

Ahmet Varol Meali

Eğer onları mehirlerini belirledikten sonra, henüz kendilerine el sürmeden boşarsanız belirlemiş olduğunuz mehrin yarısını vermeniz gerekir. Ancak kadınlar vazgeçer veya nikah bağı elinde olan erkek tamamını bağışlarsa başka. [52] Bağışlamanız takvaya daha yakındır. Aranızda fazileti unutmayın. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı görür.*

(Bakara 237)

Ali Bulaç Meali:

Eğer onlara mehir tesbit eder de, el sürmeden boşarsanız, bu durumda -kendileri veya nikah bağı elinde olanın bağışlaması hariç- tesbit ettiğiniz (mehr)in yarısı onlarındır. Sizin (tümünü veya fazlasını) bağışlamanız takvaya daha yakındır. Aranızdaki üstünlüğü (derece farkını) unutmayın. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı görendir.

(Bakara 237)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Eğer siz, onları, kendilerine dokunmadan önce boşamış da, daha evvel onlara mehir tayin etmişseniz, o vakit tayin ettiğiniz mehrin yarısı onlarındır. Meğer ki, kendileri veya nikâh bağı elinde olan veli, mehri bağışlamış olsun. Ey erkekler, sizin bağışta bulunmanız takvaya daha yakındır. Aranızdaki fazileti (ve birbirinize iyi muamele etmeyi) de unutmayın. Şüphesiz ki Allah, her ne yaparsanız onu hakkıyla görücüdür.

(Bakara 237)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ödence belirledikten sonra, onlara el sürmeden boşarsanız, belirlediğiniz ödencenin yarısı onlarındır; bundan cayması veya evlilik sözleşmesiyle bağlı olanın bağışlaması durumu dışında. Sizin bağışlamanız, sorumluluk bilincine daha yakındır. Karşılıklı olarak eli açık davranmayı unutmayın. Kuşkusuz, Allah, yaptıklarınızı Görendir.[44]

44)"Karşılıklı olarak eli açık davranmayı" olarak yazdığımız tümce, kimi Kur'an çevirilerinde, "Aranızda iyilik yapmayı" veya "Aranızdaki dostluğu" veya "Aranızdaki lütufkarlık farkını" veya "Aranızdaki üstünlük farkını" veya "Aranızdaki derece farkını" biçiminde çevrilmiştir.

(Bakara 237)

Ali Ünal Meali:

(Kendileriyle nikâh akdi yaptığınız) kadınları, daha henüz onlara el sürmeden, fakat borç olan mehri belirledikten sonra boşarsanız, bu takdirde mehrin yarısını vermeniz gerekir. Ancak o kadınlar gözütok davranırlar da istemezlerse vermeyebilir veya nikâh akdi elinde bulunan koca cömertçe davranırsa, (o mehrin yarısını değil de) tamamını verebilir. (Ey erkekler,) sizin cimrilik yapmayıp mihrin tamamını vermeniz takvaya daha yakındır. Aranızda mürüvveti ve lütufkâr davranmayı unutmayın. Şüphesiz ki Allah, yaptınız her şeyi çok iyi görmektedir.

(Bakara 237)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Mehir vaadetmişseniz, onlara dokunmadan (cinsel münasebet kurmadan) onları boşarsanız, tayin ettiğiniz(mehir)in yarısını vermeniz gerekir. Meğer o boşanmış kadınlar veya nikâh düğümü elinde olan velileri bağışlarlarsa. Bağışlamanız, takvaya daha yakındır. Aranızda birbirinize iyilik yapmayı unutmayın. Muhakkak Allah, yaptıklarınızı çok iyi görendir.

(Bakara 237)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Eğer onları, cinsel ilişkiye girmeden boşar da, mehir tayin etmiş bulunursanız, o vakit üzerinize düşen yükümlülük, tayin ettiğiniz mehrin yarısını vermektir. Ancak, kadınların vazgeçmesi veya nikah bağı elinde bulunanın vazgeçmesi hali müstesna! Mehirden vazgeçmeniz takvaya daha uygundur. Aranızda iyilik ve ihsanı unutmayınız. Şüphesiz ki Allah, yapmakta olduklarınızı hakkıyla görür.

(Bakara 237)

Bekir Sadak Meali:

Eger onlara mehir bicer de el surmeden onlari bosarsaniz, kendileri veya nikah akdi elinde olan erkegin bagislamasi hali mustesna bictiginizin yarisini verin, bagislamaniz Allah'tan sakinmaya daha uygundur. Aranizdaki iyiligi unutmayin. Allah suphesiz islediklerinizi gorur.

(Bakara 237)

Besim Atalay Meali:

Bir kadına yaklaşmadan, mihrini kesmiş olup da, boşamak isterseniz, kesilenin yarısı kadına verilmeli, bunu an-cak, ya kadın, ya da nikâh düğümü elinde bulunan, velisi bağışlıyabilir, bunu bağışlarsanız, sakınca çok yakındır, aranızda iyiliği unutmayınız, Allah görür yaptığınız bir şeyi

(Bakara 237)

Celal Yıldırım Meali:

Eğer cinsel yaklaşmada bulunmadan önce onları boşar ve kendilerine bir mehir de belirlememişseniz, bunun yarısı onların hakkıdır; meğerki kadınlar bu hakkı bağışlamış olsunlar veya nikâh akdi elinde bulunan erkek affetsin. Ama (ey erkekler !) sizin bağışlamanız takvaya daha yakındır. Bir de aranızdaki üstünlük ve iyiliği, fazîlet ölçüsünü unutmayın. Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızı görüp bilendir.

(Bakara 237)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Kendilerine mehir tayin ederek evlendiğiniz kadınları, cinsel ilişkide bulunmadan boşarsanız, tayin ettiğiniz mehrin yarısı onların hakkıdır. Ancak kadının ya da nikâh bağı elinde bulunan (kocanın paylarından) vaz geçmesi başka. Ey erkekler! Sizin bağışlamanız ise takvaya (Allah'a karşı gelmekten sakınmaya ve O'nun emirlerine uygun yaşamaya) daha yakındır. Aranızdaki erdemliği (birbirinize iyi davranmayı) unutmayın! Şüphesiz ki Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir.

(Bakara 237)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Eğer onlara mehir biçer de el sürmeden onları boşarsanız, kendileri veya nikah akdi elinde olan erkeğin bağışlaması hali müstesna biçtiğinizin yarısını verin, bağışlamanız Allah'tan sakınmaya daha uygundur. Aranızdaki iyiliği unutmayın. Allah şüphesiz işlediklerinizi görür.

(Bakara 237)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Eğer onlara mehir tespit eder de kendilerine el sürmeden boşarsanız, tespit ettiğiniz mehrin yarısı onlarındır. Ancak kadının, ya da nikah bağı elinde bulunanın (kocanın, paylarından) vazgeçmesi başka. Bununla birlikte (ey erkekler), sizin vazgeçmeniz takvaya (Allah'a karşı gelmekten sakınmaya) daha yakındır. Aranızda iyilik yapmayı da unutmayın. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir.

(Bakara 237)

Diyanet Vakfı Meali:

Kendilerine mehir tayin ederek evlendiğiniz kadınları, temas etmeden boşarsanız, tayin ettiğiniz mehrin yarısı onların hakkıdır. Ancak kadınların vazgeçmesi veya nikâh bağı elinde bulunanın (velinin) vazgeçmesi hali müstesna, affetmeniz (mehirden vazgeçmeniz), takvâya daha uygundur. Aranızda iyilik ve ihsanı unutmayın. Şüphesiz Allah yapmakta olduklarınızı hakkıyla görür.

(Bakara 237)

Edip Yüksel Meali:

Mehir biçtikten sonra, ancak onlara dokunmadan önce onları boşamışsanız kendilerine söz verdiğiniz mehrin yarısını vermelisiniz. Ancak, kadın hakkından vazgeçerse veya koca mehrin tümünü vermek isterse başka... Vazgeçmeniz daha erdemli bir davranıştır. Aranızdaki dostluğu unutmayın. ALLAH yaptıklarınızı Görendir.

(Bakara 237)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve eğer onları kendilerine el sürmeden boşar da mehir kesmiş bulunursanız o vakit borc o kesdiğiniz mıkdarın yarısıdır meğerki kadınlar afvetsinler veya nikahın düğümü elinde bulunan erkek afvetsin, erkekler! sizin afvetmeniz takvaya daha yakındır, aranızdaki fazlı unutmayın şüphesiz ki Allah her ne yaparsanız görür.

(Bakara 237)

Elmalılı Yeni Meali:

Eğer onları el sürmeden boşar da mehir kesmiş bulunursanız borç, o belirlediğiniz miktarın yarısıdır. Ancak kadınlar veya nikah akdine yetkili bulunan erkek affederse, o başka. Erkekler, sizin fazlasıyla vermeniz takvaya daha yakındır! Aranızda faziletle davranmayı unutmayın! Şüphesiz ki Allah, her ne yaparsanız görür.

(Bakara 237)

Erhan Aktaş Meali:

Mehrinin miktarını tespit edip de kendilerine dokunmadığınız kadınları boşarsanız, belirlenen mehrin yarısı onlarındır. Ancak kendisinin veya nikah akdini elinde tutanın, bundan vazgeçmesi hariç. Bununla birlikte, mehrin tamamının verilmesi takvaya daha uygundur. Kuşkusuz, Allah, yaptığınız her şeyi görür.

(Bakara 237)

Gültekin Onan Meali:

Eğer onlara mehir tesbit eder de, el sürmeden boşarsanız, bu durumda -kendileri veya nikah bağı elinde olanın bağışlaması hariç- tesbit ettiğiniz (mehir)in yarısı onlarındır. Sizin (tümünü veya fazlasını) bağışlamanız takvaya daha yakındır. Aranızdaki üstünlüğü (derece farkını) unutmayın. (Veya: Birbirinize (karşı) faziletle davranmayı unutmayınız.) Kuşkusuz Tanrı yapmakta olduklarınızı görendir.

(Bakara 237)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve eğer onları, kendilerine dokunmadan önce boşar ve mehri de kesmiş bulunursanız, o zaman borç, o kestiğiniz miktarın yarısıdır. Ancak kadınlar veya nikâh akdini elinde bulunduran kimse/velisi bağışlarsa başka. Ve bağışlamanız, Allah'ın koruması altına girmeye daha yakındır. Aranızdaki fazlalığı da unutmayın. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı en iyi görendir.

(Bakara 237)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şayet onlara mehir belirler, (fakat) cinsî münasebet kurmadan boşarsanız belirlediğiniz mehrin yarısını verin. Kadının veya nikâh akdini elinde bulunduranın affetmesi hâlinde (vermeyebilirsiniz). Affetmeniz takvaya daha yakındır. Aranızdaki fazileti/karşılıklı iyiliklerinizi unutmayın. (Çünkü) Allah, yaptıklarınızı görendir.

(Bakara 237)

Harun Yıldırım Meali:

Eğer onlara mehir tesbit ettiğiniz halde kendilerine temas etmeden onları boşarsanız kendilerinin veya nikah akdi elinde olan kimsenin bağışlaması dışında onlara tesbit ettiğinizin yarısı onlarındır. Bağışlamanız ise takvaya daha yakındır ve aranızdaki fazlı da unutmayın. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı hakkıyla görendir…

(Bakara 237)

Hasan Basri Çantay:

Eğer siz onları kendilerine temas etmeden önce boşar, (fakat daha evvelden) onlara bir mehir ta'yin etmiş bulunursanız, o halde ta'yin etdiğiniz (o mehr) in yarısı onlarındır. Meğer ki kendileri vazgeçmiş olsunlar, yahud nikah düğümü elinde bulunan kimse bağış yapmış olsun. (Ey erkekler) sizin bağışlamanız takvaaya daha yakındır. Aranızdaki üstünlüğü unutmayın. Şübhesiz Allah, ne yaparsanız hakkıyle görücüdür.

(Bakara 237)

Hayrat Neşriyat Meali:

Fakat onlara gerçekten bir mehir ta'yîn ettiğiniz hâlde kendilerine dokunmadan önce onları boşarsanız, artık ta'yîn ettiğinizin yarısı (onlarındır). Ancak (o kadınların)bağışlamaları veya nikâh akdi elinde olanın (kocanın) bağışlaması (mehrin tamâmını vermesi)müstesnâ. Bununla berâber (kocaları olarak sizin) bağışlamanız takvâya daha yakındır. Artık aranızda fazîleti unutmayın! Muhakkak ki Allah, ne yapıyorsanız hakkıyla görendir.

(Bakara 237)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kadınlarla birlikte olmadan¹ veya/ve onlara bir mehir belirlemeden boşanmış iseniz, size bir günah/yanlışa meyil ediş yoktur. Onları geçindirin. [imkanı] geniş olana kendi gücü [kadarıyla]; yoksul olana kendi gücü [kadarıyla] güzel/bilinen iyiliğe uygun bir geçindirme olarak [kadınları geçindirme görevi] vardır. Güzellik [iyilik] edenlere bir hak olarak [hüküm budur]

(Bakara 237)

Hüseyin Atay Meali:

Eğer onlara belirlenmiş ücretlerini biçip de onlara dokunmadan boşarsanız, kadınların kendileri veya nikah akdi elinde olanın bağışlaması dışında, biçtiğinizin yarısını verin. Bağışlamanız saygınlığa daha uygundur. Aranızda erdemliliği unutmayın. Doğrusu, Allah işlediklerinizi görmektedir.

(Bakara 237)

İbni Kesir Meali:

Bir mehir kestiğniz takdirde temas etmeden önce onları boşarsanız; kestiğiniz mehrin yarısı onlarındır. Meğer, kendilerini bağışlamış veya nikah düğümü elinde bulunan kimse bağışlamış ola. Bağışlamanız, takvaya daha yakındır. Aranızdaki fazileti unutmayın. Şüphesiz Allah, yaptığınız şeyleri görendir.

(Bakara 237)

İlyas Yorulmaz Meali:

Kadınlarla evlilik ilişkisine girmeden, mehirlerini kararlaştırdıktan sonra boşamışsanız, kararlaştırdığınız mehirin yarısını (verin) veya nikah akdini elinde bulunduran (koca) mehirin tamamını bağışlayabilir. Mehirin tamamını bağışlamanız Allah dan sakınmanıza (takvaya) daha uygundur. Aranızda lütufkar davranmayı unutmayın, Allah yaptıklarınızı görüyor.

(Bakara 237)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve onlar için bir mehir taktir ettiyseniz ve eğer onlara dokunmadan önce boşarsanız, o zaman onlar için (farz olarak) takdir edilen mehirin yarısını vermek size farz kılınmıştır. (Kadınların) bunu affetmesi (vazgeçmesi) veya nikâh ahdi elinde bulunanın (erkeğin) affetmesi (diğer yarısını da kadına bağışlaması) hariç. Sizin affetmeniz (diğer yarısını da vermeniz) takvaya daha yakındır. Aranızdaki fazileti unutmayın. Muhakkak ki Allah, yaptıklarınızı çok iyi görendir.

(Bakara 237)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Eğer onları el sürmeden boşar, önceden onlara kalın biçmiş de bulunursanız, biçtiğinizin yarısı onlarındır. Meğer ki onlar bunu size bağışlamış olsunlar, ya da evlenme bağını elinde tutan kimse bunu bağışlamış olsun. Sizin bağışlamanız Allah'tan sakınırlığa daha uygundur. Biribirinize karşı eli açık olmayı unutmayın. Çünkü, Allah bütün işlediklerinizi görücüdür.

(Bakara 237)

Kadri Çelik Meali:

Eğer onlara mehir biçer de el sürmeden onları boşarsanız, kendileri veya nikâh akdi elinde olan erkeğin bağışlaması hali müstesna, biçtiğinizin yarısını verin. Bağışlamanız (tümünü vermeniz) takvalı olmaya daha yakındır. Birbirinize karşı erdemi unutmayın. Allah şüphesiz yaptıklarınızı görür.

(Bakara 237)

Mahmut Kısa Meali:

Eğer mehirlerini kararlaştırdıktan sonra, henüz kendilerine dokunmadan onları boşarsanız, bu durumda mehrin yarısını vermelisiniz. Ancak boşanan kadın alacağı mehir hakkından vazgeçer veya nikah bağı elinde olan kocası, mehrin tamamını eşine bağışlarsa, o zaman başka. Fakat ey erkekler, sizin kendi hakkınızı bağışlamanız, yani cömertlik edip mehrin tümünü eşinize bırakmanız, dürüst ve erdemli kişilerin özelliği olan takvâya daha uygundur.Hep kendi çıkarınızı düşünmek olmaz, birbirinize karşı iyilikte bulunmayı da unutmayın. Hiç kuşkusuz Allah, yaptığınız her şeyi görmektedir. Bu gibi toplumsal görevleri, ancak Allah’a karşı sorumluluğunun idrâkinde olan bir ümmet yerine getirebilir ve bu sorumluluğun idrâkine, en mükemmel şekilde ancak namaz ile ulaşılabilir:

(Bakara 237)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Rızalaşıp bir mehir tespit ettiyseniz ve onlar el sürmeden boşarsanız eğer, Artık tespit ettiğiniz mehrin yarısını vermeniz gerekir. Ancak kadın bunu bağışlar Bahşederse nikah bağındaki hakkını böylesi başkadır. Sizin bağışlamanız takvadır. Aranızdaki üstünlüğü derece farkını unutmayın. Şüphesiz Allah yaptığınızı görür.

(Bakara 237)

Mehmet Türk Meali:

Eğer kadınların mihirlerini belirler de onları kendilerine el sürmeden boşarsanız, kendilerinin ya da nikâhlarını akdetmeye yetkili velîsinin bağışlaması durumu dışında belirlediğiniz mihrin, yarısını ödemeniz gerekir.1 Aranızdaki derece farkını2 unutmayarak, sizin (mihrin tamamını) vermeniz takvaya daha uygundur. Şüphesiz Allah, sizin tüm yaptıklarınızı görüp durmaktadır.*

(Bakara 237)

Muhammed Celal Şems Meali:

Eğer onlara mehir tayin eder, (ancak) temas etmeden önce boşarsanız, (bu durumda) kararlaştırdığınız mehrin yarısını onlara vermelisiniz. Ancak kendileri veya nikâh düğümünü elinde tutan kimse, (isterse mehrin tümünü) bağışlayabilir. Sizin bağışlamanız takvaya daha yakındır. Birbirinize iyilik yapmayı unutmayın. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızı görendir.

(Bakara 237)

Muhammed Esed Meali:

Ve eğer dokunmadan önce, ama mehrini karşıladıktan sonra onları boşarsanız, o zaman, kararlaştırdığınızın yarısı(nı verin), ancak onların taleplerinden vazgeçmeleri veya nikah bağını elinde tutanın (mehrin yarısı ile ilgili) talebinden vazgeçmesi hali müstesna: Size düşenden vazgeçmeniz, Allah'a karşı sorumluluk bilincine daha uygundur. Ve birbirinize karşı lütufkar davranma(nız gereği)ni unutmayın: Doğrusu Allah bütün yaptıklarınızı görür.

(Bakara 237)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Eğer onları el sürmeden boşar ve önceden onlar için bir mal belirlemiş de bulunursanız, onun yarısı onlarındır. Meğer ki onlar bunu size bağışlamış olsunlar, ya da evlenme bağını elinde tutan kimse bunu bağışlamış olsun. Elbette ki sizin bağışlamanız erdemli davranışa daha uygundur. Birbirinize karşı eli açık olmayı unutmayın. Çünkü Allah, yapmakta olduklarınızı tümüyle görmektedir.

(Bakara 237)

Mustafa Çavdar Meali:

Eğer onlara mehir biçer de temas etmeden onları boşarsanız, kendileri veya nikâh akdi ellerinde olan kimsenin bağışlaması müstesna –belirlediğiniz- mehrin yarısını onlara verin. Mehrin hepsini bağışlamanız takvaya daha uygundur. Şüphesiz, Allah yaptıklarınızı hakkıyla görendir.

Bknz: (33/49)

(Bakara 237)

Mustafa Çevik Meali:

236-237 Ey mü’min erkekler! Kendilerine dokunmadığınız ve mehirlerini belirleyip, kayıt altına almadığınız, kadınlarla evlenmeye karar verir, sonra da meşru bir sebeple vazgeçerseniz size bir sorumluluk yoktur. Bununla birlikte onları imkânlarınızdan yararlandırın, zengin kendi durumuna fakir olan da kendi durumuna göre yararlandırsın. Bu, Allah’a samimiyetle yönelenler üzerine bir borçtur. Mehirlerini kararlaştırdıktan sonra onlara dokunmamışsanız, o zaman da kararlaştırdığınız mehrin yarısını verin. Bu durumda kadın dilerse mehrinden vazgeçme hakkına sahiptir yahut erkek dilerse kararlaştırılan mehrin tamamını kadına verebilir, bu ise takvaya daha uygundur. Allah yaptığınız her şeyi ne niyetle ve nasıl yaptığınızı görüp bilmektedir.

(Bakara 237)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Eğer kendilerine dokunmadan fakat mehirlerini tesbit ettikten sonra boşarsanız, bu durumda tesbit ettiğiniz miktarın yarısı onlarındır; ancak onların bundan vazgeçmeleri ya da nikah bağını elinde tutan kimsenin vazgeçmesi müstesna. Vazgeçmeniz takvaya daha uygundur, zira birbirine karşı fedakarca davranmanız gerektiğini aklınızdan çıkarmayın: çünkü Allah yaptığınız her şeyi görmektedir.

(Bakara 237)

Osman Okur Meali:

Kendilerine mehir tayin ederek evlendiğiniz kadınları, cinsel ilişkide bulunmadan boşarsanız, tayin ettiğiniz mehrin yarısı onların hakkıdır. Ancak kadınların vazgeçmesi veya nikâh bağı elinde bulunanın (erkek) vazgeçmesi hali müstesna, affetmeniz (mehirden vazgeçmeniz), takvâya daha uygundur. Aranız da iyilik ve ihsanı unutmayın. Şüphesiz Allah yapmakta olduklarınızı hakkıyla görür.

(Bakara 237)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve eğer onları daha kendilerine temasta bulunmadan boşar da onlar için mihr tesmiye etmiş bulunursanız o zaman bu tesmiye ettiğiniz mihrin yarısı lâzım gelir. Meğer ki o kadınlar affetsinler veya nikahın düğümü elinde bulunan affeylesin. Ve sizin affetmeniz takvâya daha yakındır ve aranızdaki fadlı unutmayınız. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ yaptığınız şeyleri bihakkın görücüdür.

(Bakara 237)

Ömer Öngüt Meali:

Bir mehir tayin ettiğiniz takdirde, henüz dokunmadan onları boşarsanız o zaman tayin ettiğiniz mehrin yarısını verin. Ancak kadınlar vazgeçer yahut nikâh bağı elinde bulunan erkek vazgeçerse başka. Ey erkekler! Sizin bağışta bulunmanız takvâya daha yakındır. Aranızdaki fazileti unutmayın. Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızı görmektedir.

(Bakara 237)

Ömer Sevinçgül Meali:

Mehir kestiyseniz, henüz birleşme olmadan onları boşamanız hâlinde, mehirin yarısı onlarındır. Kadınlar ya da nikah düğümü elinde bulunan erkekler haklarını bağışlarlarsa o başka. Erkekler! Sizin bağışlamanız takvaya ‘günahtan sakınmaya’ daha uygundur. Aranızdaki iyiliği unutmayın! Allah her ne yaparsanız görüyor.

(Bakara 237)

Sadık Türkmen Meali:

Eğer onlara mehir tespit eder de kendilerine el sürmeden boşarsanız tespit ettiğiniz mehrin yarısı onlarındır. Ancak kadının ya da nikah bağı elinde bulunanın vazgeçmesi başka! Bununla birlikte sizin vazgeçmeniz, takvaya (Allah’a karşı gelmekten sakınmaya) daha uygundur. Aranızda iyilik yapmayı da unutmayın. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı hakkıyla görendir.

(Bakara 237)

Seyyid Kutub Meali:

Eğer kadınların mehirlerini belirler de onları el sürmeden boşarsanız, kendilerinin ya da nikâhlarını akdetmeye yetkili erkeğin bağışlaması durumu dışında belirlediğiniz mehrin yarısını ödemeniz gerekir. Bağışlamanız (mehrin tamamını bırakmanız) takvaya daha yakındır. Birbirinize karşı erdemliği unutmayın. Hiç şüphesiz ne yaparsanız Allah onu görür.

(Bakara 237)

Suat Yıldırım Meali:

Bir mehir belirlemiş olarak, kendilerine dokunmadan eşlerinizi boşarsanız, bu takdirde belirlediğiniz mehrin yarısını vermeniz gerekir. Ancak eşler yahut nikah bağı elinde bulunan kocalar, gözü tok davranırsa başka! (Bu durumda kadın mehrinden vazgeçebilir veya erkek mehrin tamamını verebilir). Ey kocalar, sizin bağışlamanız (müsamaha gösterip mehrin tamamını bırakmanız) takvaya daha uygun düşer! Birbirinize lütuf ve mürüvvet göstermeyi unutmayın. Allah sizin bütün işlediklerinizi görür.

(Bakara 237)

Süleyman Ateş Meali:

Bir mehir kestiğiniz takdirde, henüz dokunmadan onları boşamışsanız, kestiğinizin yarısını (verin). Ancak kadınlar vazgeçer, yahut nikah bağı elinde bulunan (erkek) vazgeçerse başka. (Erkekler,) Sizin affetmeniz (müsamaha gösterip mehrin tümünü vermeniz) takvaya daha yakındır. Aranızda birbirinize iyilik etmeyi unutmayın. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı görür.

(Bakara 237)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Mehirlerini kesinleştirdiğiniz kadınları ilişkiye girmeden boşarsanız, kesinleşen mehrin yarısını vermelisiniz. Kadınlar veya nikah düğümü elinde olan eş,[1] hakkından vazgeçerse başka. (Ey erkekler!) Sizin vazgeçmeniz, takva (konumunuzu koruma) açısından daha uygundur. Aranızdaki farkı unutmayın. Yaptığınız her şeyi gören Allah'tır.

1) Erkeğin boşamasına talak denir. Talak sözlükte düğümü çözmektir. Bu yüzden nikah düğümü erkeğin elindedir. 

(Bakara 237)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Mehirlerini belirlediğiniz kadınları, kendilerine dokunmadan boşarsanız, kadının veya nikah yetkisi elinde bulunanın vazgeçmesi hariç, belirlediğiniz mehrin yarısını verin. Eğer hepsini verirseniz, bu, takvaya daha uygundur. Birbirinize güzel davranmayı ihmal etmeyin. Çünkü Allah, bütün yaptıklarınızı görmektedir.

(Bakara 237)

Şaban Piriş Meali:

Eğer onlara mehir biçer de temas etmeden onları boşarsanız, -kendileri veya nikah akdi ellerinde olan kimsenin bağışlaması müstesna -belirlediğiniz mehrin yarısını onlara verin. Mehrin hepsini bağışlamanız takvaya daha uygundur. Aranızdaki iyiliği unutmayın. Allah, şüphesiz yaptıklarınızı hakkıyla görendir.

(Bakara 237)

Talat Koçyiğit Meali:

Ve eğer onlarla temas etmeden onları boşamışsanız ve mehirlerini de tayin etmişseniz, onların bağışlaması, yahut nikâh aktini elinde tutan (kocanın bağışlaması dışında, tayın ettiğiniz mehilin yarısı onlara aittir. Fakat (mehiri,) bağışlamanız takvaya daha yakındır. Aranızdaki bağı unutmayın. Allah, şüphesiz, yaptıklarınızı hakkıyla görendir,

(Bakara 237)

Tefhimul Kuran Meali:

Eğer onlara mehir tesbit eder de, el sürmeden boşarsanız, bu durumda -kendileri ya da nikâh bağı elinde olanın bağışlaması hariç- tesbit ettiğiniz (mehr) in yarısı onlarındır. sizin (tümünü veya fazlasını) bağışlamanız takvaya daha yakındır. Aranızdaki üstünlüğü (derece farkını) da unutmayın. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı görendir.

(Bakara 237)

Ümit Şimşek Meali:

Eğer onları kendilerine temas etmeden boşar ve onlar için bir mehir belirlemiş bulunursanız, belirlediğiniz miktarın yarısını vermek gerekir. Ancak kadın kendi hakkından vazgeçer yahut nikâhı elinde bulunduran erkek mehrin tamamını bağışlarsa, o başkadır. Sizin bağışlamanız ise takvâya daha yakındır. Aranızda fazileti ihmal etmeyin.(121) Şüphesiz ki Allah sizin yaptıklarınızı görmektedir.*

(Bakara 237)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bir mehr belirlemişseniz ve kadınları hiç dokunmadan boşamışsanız, kestiğiniz mehrin yarısını verin. Ancak kadınların vazgeçmesi ile, nikah bağı elinde bulunan erkeğin durumu müstesna. Erkekler olarak sizin vazgeçmeniz takvaya daha yakındır. Aranızdaki lütufkarlık farkını unutmayın. Allah, yapmakta olduklarınızı en iyi şekilde görmektedir.

(Bakara 237)