2. Bakara Suresi / 26.ayet

Allah bir sivrisineği veya daha büyüğünü misal olarak vermekten çekinmez. İman edenler, bunun Rablerinden gelen hak/gerçek olduğunu bilirler, ama gerçeği örtbas eden kâfirlerin çoğu: “Allah, bu misalle ne demek istiyor?” diyerek Allah’ın doğru yolundan çıkarlar.

Bknz: (22/73)(37/162)

Mustafa Çavdar Meali

Bakara 26 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Şüphe yok ki Allah, sivrisineği de örnek getirmekten çekinmez, ondan üstün olanları da. İnananlar bilirler ki bu örnek, yerindedir ve Rablerindendir. Fakat inanmayanlar, Allah bu örnekle ne demek istiyor ki derler. O, bununla çoklarını şaşırtıp azdırır, çoklarını da doğru yola getirir. Azdırıp şaşırttıkları, ancak kötü işler yapanlardır.

(Bakara 26)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey gafiller!) Şüphesiz Allah, bir sivrisineği de, (zayıflıkta) ondan üstün olan (bir böceği) de, örnek vermekten hayâ edip çekinmez. (Çünkü kâfirler, aslında harika bir yaratılış eseri olan bir sivrisineği bile meydana getirmekten acizdirler.) Böylece iman edenler, kuşkusuz bunun Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler; inkâr edenler ise; "Allah, bu örnekle neyi amaçlamış?" derler. (Allah) Bununla (böylesi ayet ve örneklerle) birçoğunu saptırır, birçoğunu da hidayete erdirir. Ancak O, bununla (Kur’an’la) fasıklardan başkasını saptırmayacaktır. (Kur’an’a itiraz ve isyan eden fıtratı bozukların ve kötü ruhluların azgınlığını arttıracaktır.)

(Bakara 26)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bakınız Allah bir sivrisineği hatta ondan daha büyük veya daha küçük bir şeyi örnek getirmekten kaçınmaz. Artık iman etmiş olanlar, bunun Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler. Allah'tan gelen gerçekleri örtbas eden kâfirler ise “Bu örnek ile Allah ne demek istiyor acaba?” derler. Bu yolla Allah birçoğunu saptırırken, birçoğunu da doğruya yöneltir. Fakat Allah, ancak dosdoğru yoldan çıkanları saptırır.

(Bakara 26)

Adem Uğur Meali:

Şüphesiz Allah (hakkı açıklamak için) sivrisinek ve onun da ötesinde bir varlığı misal getirmekten çekinmez. İman etmişlere gelince, onlar böyle misallerin Rablerinden gelen hak ve gerçek olduğunu bilirler. Kâfir olanlara gelince: Allah böyle misal vermekle ne murat eder? derler. Allah onunla birçok kimseyi saptırır, birçoklarını da doğru yola yöneltir. Verdiği misallerle Allah ancak fâsıkları saptırır (çünkü bunlar birer imtihandır).

(Bakara 26)

Ahmet Hulusi Meali:

Allah kesinlikle bir sivrisinek kanadı veya ondan da ufak bir şeyi misal vermekten kaçınmaz. İmanın gereğini yaşayanlar bunun Rablerinden kaynaklanan bir Hak olduğunu bilirler. Bu gerçeği inkar edenler ise, (misali anlatımları değerlendirmeyip) "Allah, acaba bununla ne demek istedi" derler. Bu anlatım, çoğunun (fıtratlarının elvermemesinden dolayı) sapmasına yol açar; bir kısmını da gerçeğe hidayet eder. Allah, onunla (bu tür anlatımla) safiyetini yitirmişlerden başkasını saptırmaz!

(Bakara 26)

Ahmet Tekin Meali:

Allah, hakkı açıklamak için sayısız darb-ı meselli delillerden birini, bir sivrisineği, ondan daha küçük, daha büyük bir varlığı misal getirmekten çekinmez. İman edenler, bunların Rablerinden gelen hak düzeni yerleştirmek için, öğüt verici, ibretli bir delil olduğunu bilirler. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler ise, bunları hafife alarak; “Allah böyle darb-ı meselli bir delil ile ne demek istiyor?" derler. Allah bu misallerle, birçoklarının dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihlerinin önünü açar, birçoklarına da doğru yolu gösterme lütfunda bulunur. Verdiği misallerle yalnızca âsilerin, günahkârların, doğru ve mantıklı düşünmeyi terk edenlerin, fâsıkların, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihlerinin önünü açar.*

(Bakara 26)

Ahmet Varol Meali

Allah bir sivrisineği veya bunun üstünde bir şeyi örnek vermekten çekinmez. İman etmiş olanlar, onun Rableri katından bildirilen bir gerçek olduğunu bilirler. Kâfirler ise "Allah, acaba bu örnekle neyi kasdetmiştir?" derler. Allah onunla birçoklarını sapıklığa düşürür, birçoklarını da doğru yola iletir. Allah'ın onunla sapıklığa düşürdükleri, fasıklardan başkaları değildir.*

(Bakara 26)

Ali Bulaç Meali:

Şüphesiz Allah, bir sivrisineği de, ondan üstün olanı da, (herhangi bir şeyi) örnek vermekten çekinmez. Böylece iman edenler, kuşkusuz bunun Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler; inkar edenler ise, "Allah, bu örnekle neyi amaçlamış?" derler. (Oysa Allah,) Bununla birçoğunu saptırır, birçoğunu da hidayete erdirir. Ancak O, fasıklardan başkasını saptırmaz.

(Bakara 26)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Muhakkak ki Allah, sivri sinek ve ondan büyüğü ile hakkı açıklamak için misâl getirmeyi terk etmez. Artık iman edenler, bunun (misâlin) Rablerinden gelen bir hakikat olduğunu bilirler. Amma kâfirler: “- Allah bu misâl ile ne murâd etmiştir?” derler. Cenâb'ı Allah o misalle, bir çoğunu şaşırtıp saptırır ve yine onunla bir çoğunu yola, hidâyete eriştirir ve onunla ancak fâsıkları şaşırtır. (Bu, kâfirlerin tekzîbi ve müminlerin iman etmeleri sebebiyle olur.)

(Bakara 26)

Ali Rıza Sefa Meali:

Kuşkusuz, Allah, bir dişi sivrisineği, üstelik ondan da küçük olanı örnek vermekten çekinmez. Nitekim inananlar, bunun, Efendilerinden bir gerçek olduğunu bilirler. Oysa nankörlük edenler, şöyle derler: "Allah, bu örnekle ne demek istiyor?" Onunla, birçoğunu saptırır, birçoğunu da doğru yola eriştirir. Zaten onunla, yoldan çıkanlardan başkasını saptırmaz.[13]

13)Sıradan bir yararsız böcek olarak bilinen sivrisinek, duyargası, pompa düzeni, ayakları, kanatları ve iç organlarıyla eksiksiz yaratılmış bir varlıktır. Sivrisineklerin, yalnızca dişileri kan emerler ve kendi ağırlıklarından daha çok kan emmelerine karşın, derileri esnek olduğu için çatlamazlar. Erkek sivrisinekler ise yalnızca çiçek özleriyle beslenirler ve dişilerin aşılanması görevini yerine getirdikten sonra ölürler. Allah, O'na nankörlük edenleri ve diğer insanları da nankörlük etmeleri için yalanlarla aldatanları, insanların kanını emdikçe, çatlayacak denli şişmelerine karşın, doymak bilmeyen dişi sivrisineklere benzetiyor. Hiçbir yararı olmadığı düşünülen ve insanlara dokunca veren sivrisineğin, Kur'an'da örnek gösterilmesi, üstelik bu örneği anlamayanların yoldan çıkmış olarak nitelendirilmesi, Allah'ın, sivrisinekleri niçin yarattığını soranlara bir yanıt olabilir mi acaba? Dişi sivrisinek örneğinin, 74:31 ayetinde verilen bir başka örnekle birlikte, Kur'an'da verilen diğer örneklerden ayrıcalıklı olduklarına ilişkin, önyazıların dokuzuncu bölümünde bilgi verilmiştir.

(Bakara 26)

Ali Ünal Meali:

Allah, (Ateş’ten korunup va’dedilen cennetlere girmesinde insan için bir vesile olan iman hakikatlerini zihinlere ve kalblere yerleştirme adına) bir sivrisineği, hattâ (gerek misal teşkil etmede, gerekse yapı ve sanat olarak) ondan daha büyüğünü veya daha küçüğünü misal getirmekten çekinmez. Zaten iman etmiş bulunanlar, (hem imanlarının gereği, hem de bu tür misaller imanlarını arttırıp güçlendirdiğinden ve onlardaki maksat ve hikmeti çok iyi anladıklarından,) onun gerçekten Rabbilerinden gelen hak bir misal olduğunu bilirler. Küfür kalblerinde yerleşmiş bulunanlar ise, (küfürlerinden kaynaklanan bir cehalet ve inatla), “Allah böyle bir misal getirmekle ne demek ve ne yapmak istiyor ki!?” derler. Allah, onunla çoklarını dalâlete atmakta ve çoklarını da hidayete erdirmektedir. Ama Allah, onunla (başkalarını değil,) sadece fasıkları dalâlete atmaktadır.

(Bakara 26)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Şüphesiz Allah, sivrisinekle ve ondan büyük (örümcek)le misal vermekten çekinmez. İnananlar bilirler ki; o (misaller) Rablerinden gelen bir gerçektir. Kâfir olanlar ise “Allah bunlarla ne demek istedi?” derler. Allah o misalle çoklarını saptırırken, çoklarını da doğru yola getirir. Fakat saptırılanlar, fasıklardan (İlahî yasalara riayet etmeyenlerden) başka kimseler değildir.(*)*

(Bakara 26)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Allah, bir sivri sineği, hatta ondan daha küçük bir şeyi örnek vermekten çekinmez. İnananlar, bu örneğin Rabblerinden bir gerçek olduğunu bilirler. Kafirler ise, "Allah bu örnekle ne demek istedi?" derler. "Allah bu örnekle birçoğunu saptırır, birçoğunu da doğruya yöneltir; bu örnekle, fasıklardan başkasını saptırmaz."

(Bakara 26)

Bekir Sadak Meali:

(26-27) Allah sivrisinegi ve onun ustununu misal olarak vermekten cekinmez. Inananlar bunun Rablerinden bir gercek oldugunu bilirler. Inkar edenler ise «Allah bu misalle neyi muradetti?» derler, O, bu misalle bircogunu saptirir, bircogunu da yola getirir. Onunla saptirdigi yalniz fasiklardir ki onlar Allah'la yapilan sozlesmeyi kabulden sonra bozarlar. Allah'in birlestirilmesini buyurdugu seyi ayirirlar ve yeryuzunde bozgunculuk yaparlar; zarara ugrayanlar iste onlardir.

(Bakara 26)

Besim Atalay Meali:

Allah, sivrisinekle de, bundan üstün şeyle de örnek vermekten çekinmez, inananlar bilirler ki, bu, Tanrıdan gelen haktır, kâfirlerse diyorlar ki : «Tanrının bu örnekten dileği nedir? Bununla çoklarının yollarını Allah saptırır, çoğunuda doğru yola İletir, bununla yalnız buyrum dışı kalanlar saptırılır

(Bakara 26)

Celal Yıldırım Meali:

Allah şüphesiz ki bir sivrisineği ve ondan (hilkat ve san'at inceliği bakımından) daha büyüğünü, (yapı itibariyle daha küçüğünü) misâl getirmekten çekinmez. İmân edenlere gelince, onlar bunun Rabları tarafından hak olduğunu elbette bilirler. Küfre saplananlar İse, «Allah bununla misâl olarak neyi murad etmiştir?» derler. (Allah) bununla (insanları imtihan ederek) bir çoğunu (bilgisizlikleri ve nankörlükleri yüzünden) şaşırtır. Bir çoğunu da (bilgili oldukları ve akıllarını hayra kullandıkları için) doğru yola iletir. (Fakat) bununla fâsıklardan başkasını şaşırtmaz.

(Bakara 26)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Şüphe yok ki, Allah, bir sivrisineği hatta (yaratılışta) onun daha da ötesinde olan (zayıf ve basit) bir şeyi örnek getirmekten kaçınmaz. İnananlar onun Rablerinden gelen bir hakikat olduğunu bilirler. İnkârcılar ise: “Bu örnekle Allah ne demek istiyor?” derler. Bu yolla Allah, birçoğunu (kötü niyetinden dolayı) şaşırtırken birçoğunu da (iyi niyetinden dolayı) yola getirir. (Allah,) onunla ancak fasıklardan (yoldan çıkmış olanlardan) başkasını sapıklıkta bırakmaz. *

(Bakara 26)

Diyanet İşleri Eski Meali:

26,27. Allah sivrisineği ve onun üstününü misal olarak vermekten çekinmez. İnananlar bunun Rablerinden bir gerçek olduğunu bilirler. İnkar edenler ise "Allah bu misalle neyi murad etti?" derler, O, bu misalle birçoğunu saptırır, birçoğunu da yola getirir. Onunla saptırdığı yalnız fasıklardır ki onlar Allah'la yapılan sözleşmeyi kabulden sonra bozarlar. Allah'ın birleştirilmesini buyurduğu şeyi ayırırlar ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar; zarara uğrayanlar işte onlardır.

(Bakara 26)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Allah, bir sivrisineği, ondan daha da ötesi bir varlığı örnek olarak vermekten çekinmez. İman edenler onun, Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. Küfre saplananlar ise, "Allah, örnek olarak bununla neyi kastetmiştir?" derler. (Allah) onunla birçoklarını saptırır, birçoklarını da doğru yola iletir. Onunla ancak fasıkları saptırır.

(Bakara 26)

Diyanet Vakfı Meali:

Şüphesiz Allah (hakkı açıklamak için) sivrisinek ve onun da ötesinde bir varlığı misal getirmekten çekinmez. İman etmişlere gelince, onlar böyle misallerin Rablerinden gelen hak ve gerçek olduğunu bilirler. Kâfir olanlara gelince: Allah böyle misal vermekle ne murat eder? derler. Allah onunla birçok kimseyi saptırır, birçoklarını da doğru yola yöneltir. Verdiği misallerle Allah ancak fâsıkları saptırır (çünkü bunlar birer imtihandır).*

(Bakara 26)

Edip Yüksel Meali:

ALLAH bir sivrisineği hatta ondan daha küçüğünü örnek vermekten çekinmez. İnananlar, bunun Rab'lerinden gelen bir gerçek olduğunu bilir. İnkarcılar ise 'ALLAH bu benzetme ile neyi amaçladı,' derler. O, bununla bir çok kişiyi saptırır ve birçok kişiyide doğruya iletir. O, bununla sadece fasıkları saptırır.

(Bakara 26)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bilmeli ki Allah bir sivrisineği hatta daha üstününü bir mesel yapmaktan sıkılmaz, iman edenler bilirler ki o şüphesiz hakdır, rablarındandır, amma küfre saplananlar Allah böyle bir mesel ile ne murad etmiş? derler, evet Allah onunla bir çoklarını şaşırtır, yine onunla bir çoklarını yola getirir, hem onunla ancak o fasıkları şaşırtır

(Bakara 26)

Elmalılı Yeni Meali:

Allah bir sivrisineği, hatta üstündekini örnek vermekten sıkılmaz. İman edenler bunun Rablerinden bir gerçek olduğunu bilirler. Kafirler ise: "Allah böyle bir örnek ile ne demek istemiş?" derler. Evet! Allah onunla bir çoğunu da şaşırtır, yine onunla bir çoğunu yola getirir. Onunla ancak fasıkları şaşırtır

(Bakara 26)

Erhan Aktaş Meali:

Doğrusu Allah, bir sivrisineği veya ondan daha üstününü[1] örnek olarak vermekten çekinmez. İman edenler, bunun, Rabb'lerinden bir gerçek olduğunu bilirler. Gerçeği yalanlayan nankörler ise: "Allah, bu örnekle neyi amaçlamıştır?" derler. Allah, bu örnekle birçok kimseyi saptırır, birçok kimseyi de doğru yola iletir. Bununla, ancak fasıkları[2] saptırır.

1)Biyolojik olarak daha küçük, daha karmaşık olanı.
2)Vahyin belirlediği sınırların dışına çıkan; iyi, doğru, güzel ve temiz şeylerden uzak kalan.

(Bakara 26)

Gültekin Onan Meali:

Tanrı küçük bir sivrisinekten daha büyüğüne kadar her çeşit örneği vermekten (yedribe meselen) çekinmez. İnananlar bunun rablerinden gelen bir gerçek (hakk) olduğunu bilirler. Kafirler ise "Tanrı bu örnek (mesel) ile neyi amaçladı (irade)?" derler. O, bununla bir kısmını / çoğunu (kesiyr) saptırır (yudıllü-dalalet) ve bir kısmını / çoğunu da doğruya iletir (yehdiy). O, bununla sadece fasıkları saptırır (dalalet).

(Bakara 26)

Hakkı Yılmaz Meali:

(26,27) Şüphesiz Allah, bir sivrisineği, hatta daha daha küçük olan bir şeyi örnek vermekten çekinmez. İşte iman eden kimseler bilirler ki, şüphesiz o hakktır, Rablerindendir. Kâfirler; Allah'ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddetmiş olan o kimseler de artık, “Allah böyle bir örnek ile ne demek istedi?” derler. Allah, verdiği örneklerle birçoklarını şaşırtır, onunla birçoklarını kılavuzlar. Allah, onunla sadece, söz verip antlaştıktan sonra Allah'a verdikleri sözü bozan, Allah'ın birleştirmesini emrettiği şeyi; iman-amel ayrılmazlığını bozan ve yeryüzünde bozgunculuk yapan hak yoldan çıkmış kimseleri şaşırtır. İşte bunlar, zarara uğrayanların ta kendileridir.

(Bakara 26)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Allah, bir dişi sivrisineği ya da ondan daha üstün/aşağı bir şeyi örnek olarak vermekten çekinmez. İman edenler (örneği duyunca) onun, Rablerinden gelen bir hakikat olduğunu bilirler. Kâfirler ise: “Allah bu örneği vermekle ne murat etti?” derler. (Allah) o (örnekle) birçoğunu saptırır, birçoğunu da hidayet eder. (Hakikatte) onunla sadece fasıkları saptırır.

(Bakara 26)

Harun Yıldırım Meali:

Doğrusu Allah bir sivrisineği veya ondan daha üstün olan herhangi bir şeyi misal vermekten çekinmez. Gerçekten îmân edenler bilirler ki, o kesinlikle Rablerinden bir haktır. Küfürlerinde bilinçli olarak ısrar edenler ise: “Allah bu misal ile neyi kastetmiştir?” derler. Onunla pekçoğunu saptırır. Bir çoğunu da onunla hidâyete erdirir. Onunla fâsıklardan başkasını saptırmaz.

(Bakara 26)

Hasan Basri Çantay:

Hakıykat bir sivri sinek olsun, daha üstündeki (büyüğü) olsun her hangi bir şey'i Allah mesel (ve misal) getirmekden çekinmez. Artık iman edenler onun Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. Kafirler ise "Allah bu misal ile ne murad etmişdir" derler. Allah onunla bir çoğunu şaşırtır, yine onunla bir çoğunu yola getirir. Onunla fasıklardan başkasını şaşırtmaz.

(Bakara 26)

Hayrat Neşriyat Meali:

Şübhesiz ki Allah, (kullarına doğru yolu göstermek için) bir sivrisineği, (hattâküçüklük ve kıymetsizlikte) ondan da öte (daha aşağı) bir şeyi misâl getirmekten çekinmez.Ama îmân edenler, bunun Rablerinden (gelen) hak olduğunu hemen bilirler. İnkâr edenleregelince: “Şimdi Allah, misâl olarak bununla neyi murâd etti?” derler.(1) (Allah,) onunla birçok kimseyi dalâlete atar, birçok kimseyi de hidâyete erdirir. Fakat onunla ancak fâsıkları dalâletedüşürür.*

(Bakara 26)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kesinlikle Allah, bir misal olarak bir sivrisineği, ardından onun üstündekini örnek vermekten utanç duymaz. Artık, İnanmış olanlara gelince: onlar bunun RAB'lerinden bir Hak [gerçek] olduğunu bilirler. Kâfirlere[gerçeği örten kimselere] gelince: onlar "Allah'ın, bu örnek ile (demek) istediği nedir?" derler. [Allah] bununla bir çoğuna [yolu] kaybettirir ve bununla bir çoğuna yol gösterir. Bununla [bu örnekle] ancak hadlerini aşanlara [yolu] kaybettirir.

(Bakara 26)

Hüseyin Atay Meali:

Doğrusu, Allah bir sivrisineği ve ondan küçük olanı örnek vermekten çekinmez. Ancak, inananlar bunun Rablerinden bir gerçek olduğunu bilirler. İnkarcılar ise "Allah bunu örnek vermekle neyi anlatmak istedi" derler. O, bununla birçoğunun saptığını ortaya koyar ve bununla birçoğunun da doğru yolda olduğunu gösterir. Ancak, bununla sadece yoldan çıkmışların saptığını ortaya koyar.

(Bakara 26)

İbni Kesir Meali:

Şüphe yok ki, Allah, bir sivri sineği ve ondan küçük bir şeyi misal getirmekten çekinmez. İman etmiş olanlar bunun Rablarından bir gerçek olduğunu bilirler. Kafirler ise; Allah bu misali vermekle ne murad etmiş? derler. Allah onunla bir çoğunu sapıtır, bir çoğunu da hidayete erdirir. Bununla fasıklardan başkasını saptırmaz.

(Bakara 26)

İlyas Yorulmaz Meali:

Muhakkak ki Allah, sivrisinek de olanı veya onun da üzerinde olan şeyleri misal vermekten çekinmez. İman etmiş olanlara gelince, o sivrisineğin ve onun üzerinde olanların yaratılışında, Rablerinin yüceliğini anlatan işaretler olduğunu bilirler. Gerçekleri inkar edenler ise “Allah bu misali vermekle ne anlatmak istiyor” derler. Bu anlatımlarla pek çok insanı saptırır ve yine bu anlatımla pek çok insanı da doğruya iletir. Ancak yoldan çıkmışlar bu misallerle saparlar.

(Bakara 26)

İskender Ali Mihr Meali:

Muhakkak ki Allah bir sivrisineği, hatta onun üstünde olanı da misal vermekten çekinmez. Fakat âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler), onun Rab’lerinden bir hak olduğunu bilirler. Kâfirler (Allah’a ulaşmayı dilemeyenler) ise: “Allah, bu misalle ne demek istedi?” derler. (Allah) onunla birçoğunu dalâlette bırakır, birçoğunu da onunla hidayete erdirir. Ve onunla fâsıklardan başkasını dalâlette bırakmaz.

(Bakara 26)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

İşte Allah örnek vermekten çekinmez. Bu örnek ister sivrisinek olsun, ister ondan daha büyükleri olsun, inananlar bu örneklerin çalapları katından doğru olarak verildiğini bilirler. Allah'ı tanımıyanlar ise: «Allah bu örneği vermekle sanki ne demek istemiştir?» derler. Allah bu örneği vermekle birçoklarını doğru yoldan çıkarır, birçoklarını da doğru yola iletir. Ancak bu örnekle yoldan çıkardığı kimseler yalnız karıştırıcılardır.

(Bakara 26)

Kadri Çelik Meali:

Allah, sivrisineği ve onun da ötesinde bir varlığı örnek olarak vermekten hayâ etmez. İman edenlere gelince, bunun Rablerinden gerçek bir örnek olduğunu bilirler. Küfre sapanlar ise, “Allah bu örnekle neyi irade etmiştir?” derler. O, bu örnekle birçoğunu saptırır, birçoğunu da hidayet eder. Onunla saptırdığı yalnız fâsıklardır.

(Bakara 26)

Mahmut Kısa Meali:

Oysa Allah, insanlara yol göstermek için bir sivrisineği de, küçüklük bakımından onun üzerinde olan bir şeyi de örnek vermeyi ayıp görmez. İnananlar, bunun Rab’lerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler. İnkâr edenler ise, küçücük bir sineğin bedenine yerleştirilmiş olağanüstü, taklit edilemez ilâhî yapıyı görüp de, Yaratanın sonsuz ilim, hikmet ve kudreti karşısında acizliklerini idrâk ederek secdeye kapanacakları yerde: “Allah bu örnekle ne demek istemiş acaba? Böyle sinek, örümcek, karınca, arı gibi ‘değersiz’ şeylerden bahsetmek ve hayatımızdaki bu kadar basit ayrıntılarla uğraşmak Allah’ın hikmetine ve şânına yaraşır mı? Allah bizi yaratmış ve serbest bırakmıştır, ne diye hayatımıza karışsın ki?” derler. İşte Allah, bu örneklerle bir çok kimseyi saptırır, bir çoklarını da doğru yola iletir. Fakat bunlarla, bile bile kötülük ve çirkinliği tercih ederek sapıklığı hak eden o fâsıklardan başkasını da saptırmaz. İman sahipleri, bu hikmet dolu ayetleri düşünüp ibret alarak doğru yolu bulurlar; önyargılı ve kötü niyetli insanlar ise, sırf itiraz edebilmek için bu misallere takılıp kalır, küçük ve önemsiz gördükleri bu örneklerde nice dersler ve ibretler olduğunu kavrayamazlar. Peki, kimdir bu fâsıklar?

(Bakara 26)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Bakınız Allah, bir sivrisineği, ondan büyük yada daha küçük bir Aşikar örneği vermekten çekinmez. İman edenler bunları bilirler; Kesinlikle bu gerçek örnekler yerli yerindedirAma inkar edenler, Allah bu örnekle ne kastediyor? derler. Allah bir çoğunu saptırır, Rıfkıyla da bir çoğunu hidayete erdirir. Doğru yola eriştirir Ama Allah ancak, dosdoğru yoldan çıkıp giden kimseleri saptırır.

(Bakara 26)

Mehmet Türk Meali:

Şüphesiz Allah, (gerçekleri açıklamak için) bir sivrisineği ve onun da üzerinde bir varlığı,1 örnek olarak göstermekten asla çekinmez.2 Îman edenler, bunların Rableri tarafından ortaya konulan bir gerçek olduğunu bilirler. Kâfirler ise hemen: “Allah, bu örnekle ne demek istedi?” derler. Hâlbuki Allah, bununla birçoğunu şaşırtır, birçoğunu da hak yola yöneltir. O (Allah) bununla ancak dosdoğru yoldan çıkanları şaşırtır.*

(Bakara 26)

Muhammed Celal Şems Meali:

Şüphesiz Allah, bir sivrisineğin, hatta onun üzerinde bulunanın örneğini ileri sürmekten çekinmez. (Sivrisinek üzerinde, malarya (sıtma) mikrobu gibi birçok mikrop bulunmaktadır.) İnananlar, bunun Rablerinden bir gerçek olduğunu bilirler. Ancak kâfirler, “Allah bu örnekten, neyi kasteder?” derler. (Aslında) O, bu (örneği vermekle) birçok kimsenin doğru yoldan sapmış olduğuna hüküm verir. Birçoğuna (ise) onunla hidayet verir. O, bu (Kur’an) ile fasıklar dışında, hiç kimsenin doğru yoldan saptığına hüküm vermez.

(Bakara 26)

Muhammed Esed Meali:

Bakın, Allah, bir sivrisineği (hatta) ondan daha küçük bir şeyi örnek getirmekten kaçınmaz. İmana ermiş olanlara gelince, onun Rablerinden gelen bir hakikat olduğunu bilirler. Hakikati inkara şartlanmış olanlar ise, "Bu örnek ile Allah ne demek istiyor acaba?" derler. Bu yolla Allah, bir çoğunu saptırırken bir çoğunu da doğruya yöneltir, fakat fasıklardan başkasını saptırmaz.

(Bakara 26)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Şu bir gerçek ki, Allah, sivrisineği hatta onun da ötesinde bir varlığı örnek göstermekten çekinmez. Böyle bir durumda inananlar bilirler ki o, rablerinden gelen bir gerçektir. İnkarcılar ise; "Allah, böyle bir örnek vermekle neyi amaçlamıştır?" derler. Allah onunla birçoğunu saptırır. Birçoğunu da doğru yola iletir. Aslında Allah bozgunculardan başkasını saptırmaz.

(Bakara 26)

Mustafa Çavdar Meali:

Allah bir sivrisineği veya daha büyüğünü misal olarak vermekten çekinmez. İman edenler, bunun Rablerinden gelen hak/gerçek olduğunu bilirler, ama gerçeği örtbas eden kâfirlerin çoğu: "Allah, bu misalle ne demek istiyor?" diyerek Allah'ın doğru yolundan çıkarlar.

Bknz: (22/73) - (37/162)

(Bakara 26)

Mustafa Çevik Meali:

26-27 Allah gerçeği kavramaları için insanlara bir sivrisineği, hatta ondan daha küçük ya da büyük olan birçok şeyi misal olarak vermekten çekinmez. Allah’ın âyetlerine iman edenler bilirler ki, Rableri verdiği misalle bir gerçeğin çok daha iyi anlaşılmasını istemektedir. Müşrik ve kâfirler ise, “Allah’ın böylesine misaller vermesinin bir anlamı yok ki, niçin böyle misaller versin?” derler. Allah, akıllarını kullanıp düşünüp anlamaya çalışmadan davetinden yüz çevirmenin bahanesi peşinde koşan bu kimselere hidayet nasip etmez, ancak Allah’a karşı sorumluluklarını yerine getirmek için gayret edenleri hidayete ulaştırır. Gerçek şu ki Allah fasıkları sapıklıklarında bırakır. Böyleleri Allah’a verdikleri tevhid (Allah, rab ve ilah bütünlüğü) sözünü bozarlar, O’nun birleştirilmesini emrettiği bu bütünü birbirinden ayırırarak yeryüzünde bozgunculuğa sebep olurlar. İşte bunlar, hüsrana uğrayanların ta kendileridir.

(Bakara 26)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Allah bir sivrisineği ya da ondan da küçüğünü misal vermekten haya etmez. İman edenlere gelince: onlar iyi bilirler ki, o, Rableri katından gelen hakikattir. Küfre saplananlara gelince: "Allah bu örnek ile ne demek istedi?" derler. Bununla Allah bir çoğunu saptırırken bir çoğunu da doğru yola yöneltir. Ve fakat yoldan çıkmışlardan başkasını kesinlikle saptırmaz.

(Bakara 26)

Osman Okur Meali:

Şüphesiz Allah bir sivri sineği veya daha ötesini örnek vermekten çekinmez. İman edenler böyle misallerin Rablerinden gelen hak ve gerçek olduğunu bilirler. Kafirler ise Allah böyle bir örnek vermekle ne kastetti. Bununla bir çoğunu saptırdı bir kısmını doğru yola iletti derler. Oysa ki (sivrisinekle Allah kimseyi saptırmadı).! Onunla ancak fasıklar (bu misalle başkalarını) saptırır.

(Bakara 26)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Şüphe yok ki, Allah Teâlâ bir sivrisineği ve onun üstünde bulunanı mesel olarak irad buyurmaktan istihya etmez. İmdi imân etmiş olanlar bunun Rableri tarafından bir hak olduğunu bilirler. Kâfir olanlar ise, «Allah bununla mesel olarak ne murad etti?» derler. Hak Teâlâ bu mesel ile birçoklarını dalâlette bırakır, birçoklarını da hidâyete eriştirir. Allah Teâlâ bununla ancak fâsık olanları dalâlete düşürür.

(Bakara 26)

Ömer Öngüt Meali:

Şüphesiz ki Allah sivrisinek veya ondan daha küçüğüyle misal getirmekten çekinmez. İman edenler böyle misallerin Rablerinden gelen bir hak olduğunu bilirler. Kâfirler ise: “Allah bu misalle ne demek istedi?” derler. Allah bu misalle bir çoğunu saptırır, bir çoğunu da hidayete erdirir. Verdiği misallerle Allah ancak fâsıkları saptırır.

(Bakara 26)

Ömer Sevinçgül Meali:

Allah, bir sivrisineği, hatta daha küçük bir şeyi ‘gerçeği dile getirmek için’ örnek vermekten haya etmez. İnananlar, bunun Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler. İnkarcılar ise, “Allah bu örnekle ne demek istedi?” derler. Allah onunla nicelerini şaşırtır, nicelerini de doğru yola eriştirir. Bu örnekle yoldan çıkmış azgınlardan başkasını şaşırtmaz.

(Bakara 26)

Sadık Türkmen Meali:

ŞÜPHESİZ Allah çekinmez, bir sivri sineği misal/örnek olarak vermekten; onun daha üstündeki/ötesindeki bir varlığı, misal olarak vermekten de!.. Böylece iman edenler (bunu) bilirler, şüphesiz onun Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu! Ama kâfirlere gelince: “Allah bu misalle/örnekle neyi kastetmiştir?” derler. Bununla birçoklarının sapıklığını ortaya/açığa çıkarır. Birçokları da doğru yola girer. Ama bununla (bu misalle), ancak fasıklar (zaten yoldan çıkmış olanlar) sapar.

(Bakara 26)

Seyyid Kutub Meali:

Allah bir sivrisineği ve (biyolojik açıdan) onun daha üstünde olan bir canlıyı örnek olarak göstermekten çekinmez. İman edenler onun Rabbleri tarafından ortaya konmuş bir gerçek olduğunu bilirler. Kâfirler ise 'Allah ne amaçla bu örneği gösterdi?» derler. Allah bu örnek ile bir çoklarını sapıklığa düşürür ve bir çoklarını da hidayete erdirir: Onunla sadece fasıkları sapıklığa düşürür.

(Bakara 26)

Suat Yıldırım Meali:

Allah gerçeği açıklamak için bir sivrisineği, hatta onun ötesinde olan bir şeyi misal getirmekten çekinmez. İman edenler onun Rab'lerinden gelen gerçek olduğunu bilirler. Kafirler ise "Allah böyle misal vermekle ne kasdediyor?" derler. Allah bu misal ile birçoklarını şaşırtır, yine onunla birçoklarını yola getirir; ancak bununla fasıklardan başkasını şaşırtmaz.

(Bakara 26)

Süleyman Ateş Meali:

Allah, bir sivrisineği hatta onun da üstünde olan(ondan daha zayıf bir varlığ)ı misal vermekten utanmaz. İnananlar onun, Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. İnkar edenler ise: "Allah, bu misalle ne demek istedi?" derler. (Allah), onunla birçoğunu saptırır ve yine onunla birçoğunu yola getirir. Onunla sadece fasıkları saptırır.

(Bakara 26)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Allah hiçbir şeyi örnek vermekten çekinmez, bir sivrisinek de daha üstü de olabilir. Allah'a güvenenler bilirler ki o, Sahipleri (Rableri) tarafından verilmiş doğru örnektir. Kafirler[1] ise şöyle derler: "Ne yani, Allah böyle bir örnekle neyi amaçlamış olabilir!" Bu yolla Allah, birçoğunun sapıttığına, birçoğunun da yola geldiğine karar verir. Sapıttığına karar verdikleri sadece (fasıklar) yoldan çıkmış olanlardır.

1)Ayetleri görmezden gelenler.

(Bakara 26)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(26-27) Allah, bir sivrisineği veya ondan daha basit bir yaratığı örnek vermekten çekinmez. İman edenler bunun Rablerinden gelen bir hakikat olduğunu bilirler. Kâfirler ise: "Allah bu örneği niçin verdi?" derler. Allah onunla birçok kimseyi saptırır, bir çok kimseyi de doğru yola iletir. Onunla ancak fâsıkları saptırır. Çünkü onlar söz verdikleri halde Allah'a karşı sorumluluklarını yerine getirmezler, Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi ayırırlar ve yeryüzünü fesada boğarlar. İşte onlar hüsrana uğrayacaklardır.

(Bakara 26)

Şaban Piriş Meali:

Allah, bir sivrisineği ve onun üzerinde bir şeyi örnek vermekten çekinmez. İman edenler, onun Rab'lerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler, ama kafirler: -Allah, bu misalle ne demek istiyor? derler. Allah, bu misalle bir çoklarını şaşkınlıkta bırakır, bir çoklarını da doğru yola çıkarır, şaşkın bırakılanlar yalnızca yoldan çıkanlardır.

(Bakara 26)

Talat Koçyiğit Meali:

Gerçekte Allah, bir sivri sineği, hatla ondan da küçüğünü mesel olarak îrad etmekten sakınmaz, iman edenler bilirler ki, o, Rablerinden gelen bir haktır Kâfirler ise, "Allah bu meselle ne kastediyor? Bununla (güya) çok kimseyi saptırıyor; çok kimseye de hidayet ediyor" derler. (Oysa Allah), o meselle, fâsıklardan başkasını saptırmaz.

(Bakara 26)

Tefhimul Kuran Meali:

Şüphesiz Allah, bir sivrisineği olsun, ondan üstün olanını olsun (herhangi bir şeyi) örnek vermekten çekinmez. Böylece iman edenler, kuşkusuz bunun Rablerinden hak olduğunu bilirler; küfredenler ise, «Allah, bu örnekle neyi amaçlamıştır?» derler. (Oysa Allah,) Bununla birçoğunu saptırır, birçoğunu da hidayete ulaştırır. O bununla ancak fasıkları saptırır.

(Bakara 26)

Ümit Şimşek Meali:

Allah, sivrisinekle yahut ondan daha küçüğüyle misal vermekten çekinmez.(12) İman edenler bilirler ki, o, Rablerinden gelen hakkın tâ kendisidir. İnkâr edenler de “Allah bu misalle ne demek istedi?” deyiverirler. Allah, bu misalle nicelerini saptırır, nicelerini de doğru yola ulaştırır. Aslında, Allah'ın saptırdıkları, zaten yoldan çıkmış olanlardır.*

(Bakara 26)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şu bir gerçek ki Allah, bir sivrisineği hatta onun da üstündeki bir varlığı örnek göstermekten sıkılmaz. Böyle bir durumda, inananlar bilirler ki o, Rablerinden bir gerçektir. Küfre sapmışlar ise şöyle derler: "Allah, bunu örnek vermekle ne demek istedi?" Allah onunla birçoğunu saptırır, birçoğunu da onunla doğruya ve güzele kılavuzlar. Allah onunla fasıklardan başkasını saptırmaz.

(Bakara 26)