2. Bakara Suresi / 37.ayet
Bakara 37 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Âdem, Rabbinden bazı sözler belledi de Allah tövbesini kabul etti. Şüphe yok ki o, bütün tövbeleri kabul eder, rahimdir.
(Bakara 37)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
Derken Adem, Rabbinden (birtakım) kelimeler (ikaz ve irşad edici hikmetli çareler) alıp (gereğini yerine getirdi) . Bunun üzerine (Allah da) tevbesini kabul etti. Şüphesiz O, tevbeleri kabul edendir, Esirgeyendir.
(Bakara 37)Abdullah Parlıyan Meali:
Derken Adem, Rabbinden tevbeye götürücü sözler belleyip aldı ve O'na yalvardı. Allah da O'nun tevbesini kabul etti. Çünkü tevbeyi çokça kabul eden ve kullarına çokca acıyan O'dur.
(Bakara 37)Adem Uğur Meali:
Bu durum devam ederken Âdem, Rabbinden bir takım ilhamlar aldı ve derhal tevbe etti. Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve merhameti bol olandır.
(Bakara 37)Ahmet Hulusi Meali:
Adem, Rabbinden (beynindeki Esma mertebesi boyutundan) gelen ilim ile -kelimeler- (yapmaması gerekeni fark edip, kendisinden açığa çıkan vehmine tabi olma hatasını itiraf edip) tövbe etti. Tövbesi kabul edildi. Şüphesiz ki HU; O, tövbeyi kabul edip Rahıymiyeti ile bunun güzel sonuçlarını yaşatandır.
(Bakara 37)Ahmet Tekin Meali:
Âdem, Rabbinden ikaz, uyarı ifade eden vahiyler aldı, günah işlemekten vazgeçip Rabbine itaate yöneldi, tevbe etti. Yaratan, yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzenini veren, koruyan, kontrol eden Rabbi, Âdem'in tevbesini kabul etti. O insanları tevbeye, itaate sevkeden ve tevbeleri kabul edendir, engin merhamet sahibidir.*
(Bakara 37)Ahmet Varol Meali
Adem daha sonra Rabbinden bazı sözler öğrendi (ve onlarla Rabbine tevbe etti), Rabbi de onun tevbesini kabul etti. Şüphesiz O, tevbeleri daima kabul edendir ve çok rahmet sahibidir.
(Bakara 37)Ali Bulaç Meali:
Derken Adem, Rabbinden (birtakım) kelimeler aldı. Bunun üzerine (Allah da) tevbesini kabul etti. Şüphesiz O, tevbeleri kabul edendir, esirgeyendir.
(Bakara 37)Ali Fikri Yavuz Meali:
Derken Âdem, Rabbinden bir takım kelimeler aldı. O'na yalvarıp tevbe etti. O da tevbesini kabul buyurdu. Çünkü tevbeyi çok çok kabul eden asıl esirgeyici O'dur.
(Bakara 37)Ali Rıza Sefa Meali:
Sonunda, Âdem'in, Efendisinden öğrendiği sözler sayesinde, Onun pişmanlığını kabul etti. Kuşkusuz, O, Pişmanlıkları Kabul Edendir; Merhametlidir.[15]
15)Âdem peygamberin eşiyle birlikte cennetten çıkarılması ve birbirine düşman olarak yeryüzüne indirilmesi, Tevrat, Yaratılış 3:1-24 ayetlerinde, özetle, şöyle yazılıdır: "Rab, yılana, şöyle dedi: ‘Bu yaptığından dolayı, tüm evcil ve yabanıl hayvanların en lanetlisi sen olacaksın. Karnının üzerinde sürünecek, yaşamın boyunca toprak yiyeceksin. Seninle kadını; onun soyuyla senin soyunu birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu, senin başını ezecek; sen, onun topuğuna saldıracaksın.' Rab, kadına, şöyle dedi: ‘Çocuk doğururken sana çok acı çektireceğim; ağrı çekerek doğum yapacaksın. Kocana istek duyacaksın; seni, o yönetecek.' Rab, Âdem'e de şöyle dedi: ‘Karının sözünü dinlediğin ve meyvesini yemeyeceksin dediğim ağaçtan yediğin için toprak lanetlendi. Yaşamın boyunca, emek vermeden yiyecek bulamayacaksın.' Böylece Rab, yaratılmış olduğu toprağı işlemek üzere, Âdem'i, Aden bahçesinden çıkardı; onu kovdu."
Ali Ünal Meali:
(Sürçmesinin farkına varan) Âdem, (hatasına mazeret aramaya kalkmadı; birden kendine gelip toparlanarak,) Rabbisinden (vicdan azabı ve pişmanlığı sebebiyle) kendisine telkin buyrulduğunu idrak ettiği bazı kelimeler aldı ve onlarla tevbeistiğfarda bulundu. Rabbisi de ona rahmetiyle muamele edip tevbesini kabul buyurdu. Şüphesiz O, Tevvâb (kullarının tevbesine sadece mağrifetle değil, fazladan mükâfatla karşılık veren)dir; Rahîm (bilhassa Kendisine tevbe ile yönelen mü’min kullarına karşı) hususî rahmet ve merhameti pek bol olandır.
(Bakara 37)Bahaeddin Sağlam Meali:
Âdem (sorumluluk dünyasına inen insanoğlu), Rabbinden bir kısım kelimeler (prensipler veya mesajlar) aldı. Allah onun tevbesini kabul etti. Şüphesiz Allah tevbeleri çabuk kabul eden ve çok acıyandır.*
(Bakara 37)Bayraktar Bayraklı Meali:
Bunun üzerine Adem, Rabbinden bazı kelimeler alıp öğrendi. Allah da tövbesini kabul etti. Çünkü Allah, tövbeyi çok kabul eden ve çok merhamet edendir.
(Bakara 37)Bekir Sadak Meali:
Adem, Rabbi'nden emirler aldi; onlari yerine getirdi. Rabb'i de bunun uzerine tevbesini kabul etti. Suphesiz o tevbeleri daima kabul edendir, merhametli olandir.
(Bakara 37)Besim Atalay Meali:
Âdem, Tanrısından birkaç söz aldı; Allah onu bağışladı, odur bağışlayıcı, odur yarlıgayıcı
(Bakara 37)Celal Yıldırım Meali:
(Bu kayma ve kendine zulmetme üzerine büyük bir pişmanlık duyup tevbe eden) Âdem, Rabbinden (gelen ve onun kalbine ilka olunan) kelimeleri karşılayıp aldı. Allah da onun tevbesini kabul etti. Çünkü tevbeyi çokça kabul eden ve çokça merhamette bulunan ancak O'dur.
(Bakara 37)Cemal Külünkoğlu Meali:
Bunun üzerine Âdem, Rabbinden bir takım ilhamlar aldı (tevbe ve istiğfarla ilgili kelimeler öğrendi) ve (onlarla) Rabbine tevbe etti, O'da tevbesini kabul etti. Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve merhameti bol olandır. *
(Bakara 37)Diyanet İşleri Eski Meali:
Adem, Rabbi'nden emirler aldı; onları yerine getirdi. Rabb'i de bunun üzerine tevbesini kabul etti. Şüphesiz o tevbeleri daima kabul edendir, merhametli olandır.
(Bakara 37)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Derken, Adem (vahy yoluyla) Rabbinden birtakım kelimeler aldı, (onlarla amel edip Rabb'ine yalvardı. O da) bunun üzerine tövbesini kabul etti. Şüphesiz O, tövbeleri çok kabul edendir, çok bağışlayandır.
(Bakara 37)Diyanet Vakfı Meali:
Bu durum devam ederken Âdem, Rabbinden bir takım ilhamlar aldı ve derhal tevbe etti. Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve merhameti bol olandır.*
(Bakara 37)Edip Yüksel Meali:
Adem, Rabb'inden kelimeler aldı. Bunun üzerine onun tevbesini kabul etti. O, yönelişlere karşılık verendir, Rahim'dir.
(Bakara 37)Elmalılı Orjinal Meali:
derken Adem rabbından bir takım kelimeler telakkı etti yalvardı, o da tevbesini kabul buyurup ona yine baktı, Filhakika odur ancak öyle tevvab öyle rahim
(Bakara 37)Elmalılı Yeni Meali:
Bu ara Adem Rabbinden bir takım kelimeler belleyip O'na yalvardı. O da tevbesini kabul buyurup ona yine baktı. Gerçekten tevbeyi çok kabul eden ve çok merhamet eden ancak O'dur!
(Bakara 37)Erhan Aktaş Meali:
Derken Âdem, Rabb'inden kelimeler[1] aldı. Böylece, Adem'in tövbesini kabul etti. Kuşkusuz O, Tövbeleri Kabul Eden'dir, Rahmeti Kesintisiz'dir.
1)Allah'tan aldığı uyarıyla/vahiyle hatasını anladı.
Gültekin Onan Meali:
Adem, rabbinden kelimeler aldı. Bunun üzerine onun tevbesini kabul etti. O, yönelişlere karşılık verendir, rahimdir.
(Bakara 37)Hakkı Yılmaz Meali:
(37-39) Sonra da Âdem, Rabbinden birtakım kelimeler aldı/kendine vahyedildi; Biz dedik ki: “Hepiniz oradan inin. Artık size Benim tarafımdan bir kılavuz geldiğinde, kim kılavuzuma uyarsa, onlar için hiçbir korku yoktur; onlar mahzun da olmayacaklardır. Ve küfretmiş; Allah'ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddetmiş ve âyetlerimizi yalanlamış kimseler; işte onlar, ateşin ashâbıdır. Onlar, orada temelli kalıcıdırlar.” Sonra da Allah, onun tevbesini kabul etti. Kesinlikle O, tevbeleri çokça kabul eden, çok tevbe fırsatı verenin, çok merhametli olanın ta kendisidir.
(Bakara 37)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Âdem Rabbinden bazı kelimeler aldı ve Allah (o kelimelerle) onun tevbesini kabul etti. Şüphesiz ki O, (tevbeye muvaffak kılan ve tevbeleri çokça kabul eden) Et-Tevvâb, (kullarına karşı merhametli olan) Er-Rahîm’dir.
(Bakara 37)Harun Yıldırım Meali:
Derken Âdem Rabbinden kelimeler aldı. Tevbesini kabul etti.Çünkü Tevvâb ve Rahîm olan O’dur, yalnız O!
(Bakara 37)Hasan Basri Çantay:
Derken Adem Rabbinden kelimeler belleyip aldı (Ona yalvardı). O da Tevbesini kabul etdi. Çünkü tevbeyi en çok kabul eden, asıl esirgeyen odur.
(Bakara 37)Hayrat Neşriyat Meali:
Nihâyet Âdem, Rabbinden birtakım kelimeler(4) aldı (ve onlarla yalvardı, tevbe etti), bunun üzerine (Rabbi) tevbesini kabûl etti. Çünki Tevvâb (tevbeleri çok kabûl eden), Rahîm (merhameti bol olan) ancak O'dur.*
(Bakara 37)Hubeyb Öndeş Meali: /
Ardından, Adem RAB'binden bir takım kelimeler aldı, ardından [RAB'bi] onun pişmanlığını[tevbesini] kabul etti. Kesinlikle o, pişmanlığı [tevbeyi] çokça kabul edendir, Rahim'dir.
(Bakara 37)Hüseyin Atay Meali:
Ardından, Adem Rabbinden bir takım öğütler aldı ve bunun üzerine Allah tövbesini kabul etti. Doğrusu, O tövbeleri pek kabul edendir, acıyandır.
(Bakara 37)İbni Kesir Meali:
Adem, Rabbından kelimeler belleyip aldı. Bunun üzerine onun tevbesini kabul etti. Şüphesiz ki Tevvab, Rahim O'dur, O.
(Bakara 37)İlyas Yorulmaz Meali:
Adem, Rabbinden kelimeler (bağışlanmayı dileyen duayı) öğrendi. Sonra Rabbine pişmanlığını (tövbesini) arz etti. Çünkü O tövbeleri kabul eden, kullarına acıyan ve esirgeyendir.
(Bakara 37)İskender Ali Mihr Meali:
Sonra Âdem, Rabbinden kelimeleri telakki etti (öğrendi) (ve Rabbine tövbe etti.). Bunun üzerine (Allah), onun tövbesini kabul buyurdu. Muhakkak ki O, Tevvab’tır (tövbeleri kabul edendir), rahîm’dir (rahmet nuru gönderendir).
(Bakara 37)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
O aralık Âdem çalabından öğrendiği sözlerle tövbe etti. Allah da onun tövbesini onadı. Çünkü tövbeleri onayıcı olan, esirgeyici olan yalnız Allah'tır.
(Bakara 37)Kadri Çelik Meali:
Derken Âdem, Rabbinden bir takım kelimeler aldı da Rabbi bunun üzerine tevbesini kabul etti. Şüphesiz O, tevbeleri daima kabul edendir, merhameti bol olandır.*
(Bakara 37)Mahmut Kısa Meali:
Bunun üzerine, Âdemyaptığına pişman oldu, nasıl tövbe edeceğini kendisine öğreten Rabb’inden hikmetli sözler alıp öğrendi ve “Ey Rabb’imiz, biz kendimize zulmettik! Eğer bizi bağışlamaz, bize merhamet etmezsen, mutlaka kaybedenlerden olacağız (7. A’râf: 23)!” diyerek O’na yalvardı. Böylece, Allah da onu bağışladı. Çünkü O, tövbeleri kabul edendir, çok merhametlidir. Aslında İblîs de bir günah işlemişti, Âdem de. Fakat İblîs günahında diretirken, Âdem günahının ezikliğini yüreğinde hissederek Rabb’i karşısında boyun büküp suçunu itiraf etti. İblîs’in yaptığı gibi kibre kapılmadı, günahını bir başka günahla telâfî yoluna da gitmedi, aksine, içtenlikle tövbe ederek Rabb’inin sonsuz merhametine sığındı. İşte bu yüzden Âdem, bir “Peygamber”; İblîs ise “şeytan” oldu. Derken Âdem, asıl yaratılış gayesi olan halîfelik görevini yerine getirmek üzere, cennetten çıkarılıp yeryüzüne gönderildi. Bu, “işlediği günahın cezasını çekmek” için değildi. Çünkü zaten tövbesi kabul edilmiş, suçu da bağışlanmıştı.
(Bakara 37)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Adem bu arada Rabbinden bir takım sözleri belleyip aldı ve O'na yalvardı. Kendisinin tövbesini kabul etti O. Şüphesiz O, tövbeleri kabul edendir, esirgeyendir.
(Bakara 37)Mehmet Türk Meali:
Âdem, hemen Rabbinden (birtakım) kelimeler alarak (tevbe etti)1 ve (Allah da) onun tevbesini kabul buyurdu. Şüphesiz Allah, tevbeleri çok kabul eden ve pek merhametli olandır.*
(Bakara 37)Muhammed Celal Şems Meali:
Sonra Âdem, Rabbinden bazı (dua) kelimelerini öğrendi ve (ona göre dua etti.) Bunun üzerine (Yüce Allah,) kendisine lütfederek yöneldi. Şüphesiz O, tevbeleri çok kabul eden (ve) çok rahmet edendir.
(Bakara 37)Muhammed Esed Meali:
Derken Adem Rabbinden (yol gösterici) sözler aldı. Ve (Allah) O'nun tevbesini kabul etti: Çünkü yalnız O'dur tevbeleri kabul eden, rahmet dağıtan.
(Bakara 37)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Bunun üzerine Adem, rabbinden bir takım sözcükler öğrenip belledi de onlarla rabbine yöneldi. O da onun tövbesini kabul etti. Kuşku yok ki Allah, tövbeleri kabul eden ve esirgeyici olandır.
(Bakara 37)Mustafa Çavdar Meali:
Âdem, Rabbinden birtakım kelimeler aldı. Bunun üzerine, Rabbi de onun tövbesini kabul etti. Nitekim o, tövbeleri daima kabul eden ve merhametli olandır.Bknz: (7/23) - (9/104) - (39/53)
(Bakara 37)Mustafa Çevik Meali:
36-38 Bir süre sonra her ikisi de şeytanın telkinine, uydurduğu yalanına kanıp o yasağı çiğnediler. Bu yüzden Allah da onları cennetten çıkardı. Çıkarırken de onlara, “Şeytan ve siz birbirinize düşman olarak buradan çıkıp gidin, yeryüzünü bir süreliğine mesken edinin, sonra da size içinizden nasıl yaşamanız gerektiğini bildiren peygamberler ve kitaplar göndereceğim. Kim onlarla davet olunduğu nizam ile ahlaka uygun yaşarsa, dünyada ve âhirette mahzun olmayacak.” dedi. Âdem şeytanın tuzağına düşerek Allah’ın koyduğu yasağı çiğnemiş olmanın pişmanlığı ile kıvranıp dururken, bir yandan da af dilemeye çalışıyor ve nasıl bağışlanabileceğini bilemiyordu. Onun yürekten pişmanlığını gören Allah, kendisine hangi sözlerle yönelip tevbe ederek af dilemesi gerektiğini öğretti. Derken Âdem Rabbinden öğrendiği kelimelerle O’na yönelip, bağışlanma diledi. Böylece Allah onun tevbesini kabul etti, çünkü O çok şefkatli, merhametli ve tevbe edip, yürekten Rablerine yönelenleri bağışlayıcıdır.
(Bakara 37)Mustafa İslamoğlu Meali:
Fakat Adem Rabbinden aldığı birtakım kelimelere sarıldı, (Allah) da onun tevbesini kabul etti: çünkü O, evet O'ydu tevbeleri kabul etme makamında olan, her işinde merhamet sahibi olan.
(Bakara 37)Osman Okur Meali:
Derken Âdem Rabbinden [yol gösterici] sözler aldı. Ve (Allah) o'nun tevbesini kabul etti: çünkü yalnız tevbeleri kabul eden, rahim olan(merhameti sonsuz olan) O'dur.
(Bakara 37)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Âdem, Rabb-i Azîm'i tarafından bir kısım kelimeler telakkî etti. Onun üzerine tevbe eyledi. Tevbeleri ziyâdesiyle kabul eden, pek ziyâde merhamet sahibi olan ise ancak o Rabb-i Kerîm'dir.
(Bakara 37)Ömer Öngüt Meali:
Âdem Rabbinden bir takım kelimeler (ilhamlar) aldı ve derhal tevbe etti. Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve merhametli olandır.
(Bakara 37)Ömer Sevinçgül Meali:
Âdem, Rabbinden bir kısım sözler aldı, onlara sımsıkı sarıldı. Bunları söyleyerek hemen tevbe etti. Çünkü, Allah içtenlikle yapılan tevbeleri kabul eden, her kula özel olarak merhametini yöneltendir.
(Bakara 37)Sadık Türkmen Meali:
Adem Rabbinden birtakım kelimeler öğrendi ve yalvardı. Rabbinin (vahiy ile kalbine bıraktığı) kelimeleri aldı. O da tövbesini kabul etti. Şüphesiz Allah tövbeleri kabul eden merhamet sahibidir.
(Bakara 37)Seyyid Kutub Meali:
Derken Adem, Rabbinden bir takım kelimeler belleyerek aldı da Rabbi onu affetti. Hiç şüphesiz O, tevbelerin kabul edicisidir ve merhametlidir.
(Bakara 37)Suat Yıldırım Meali:
Büyük pişmanlık duyan Adem, Rabbinden birtakım kelimeler öğrenip onlara göre hareket etti. Rabbine yalvardı. Allah da tövbesini kabul etti. Zaten O tövbeyi kabul eder, merhameti boldur.
(Bakara 37)Süleyman Ateş Meali:
Adem, Rabbinden birtakım kelimeler aldı (onlarla amel edip Rabbine yalvardı, O da) bunun üzerine onun tevbesini kabul etti. Şüphesiz O, tevbeyi çok kabul eden (kulunun günahından geçen) dir, çok esirgeyendir.
(Bakara 37)Süleymaniye Vakfı Meali:
Âdem Sahibinden (Rabbinden) uyarılar aldı[1] (ve tevbe etti). Sahibi (Rabbi) de tevbesini kabul etti. Dönüş yapanı (tevbe edeni) kabul eden, ikramı bol olan O'dur.
1) Sahipleri (Rableri) seslendi: "Size bu ağacı yasak etmedim mi? Demedim mi ki: Şeytan sizin açık düşmanınızdır?" Dediler ki: "Rabbimiz! Ne ettikse kendimize ettik. Bizi bağışlamaz ve bize acımazsan, kaybedenlere karışır gideriz." (Araf 7/22-23)
Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Âdem yaptığının yanlış olduğunu anladı, Rabbine yalvardı, O da onun tövbesini kabul etti. Çünkü O, tövbeleri kabul eder, çok merhametlidir.
(Bakara 37)Şaban Piriş Meali:
Adem, Rabbinden emirler aldı, onları yerine getirdi. Bunun üzerine, Rabbi de tevbesini kabul etti. Nitekim O, tevbeleri daima kabul eden ve merhametli olandır.
(Bakara 37)Talat Koçyiğit Meali:
Bundan sonradır ki, Âdem Rabbinden bazı sözler alıp (O'na yalvarmıştı da). O da onun tövbesini kabul etmişti. Zaten tövbeleri kabul ederek bağışlayan yalnız O'dur.
(Bakara 37)Tefhimul Kuran Meali:
Derken Adem, Rabbinden (birtakım) kelimeler aldı. (Allah da) Bunun üzerine tevbesini kabul etti. Şüphesiz O, tevbeleri kabul edendir, esirgeyendir.
(Bakara 37)Ümit Şimşek Meali:
Sonra Âdem, Rabbinden öğrendiği sözlerle tevbe etti; Rabbi de onun tevbesini kabul etti. Gerçekten de O tevbeleri kabul eden ve merhameti pek geniş olandır.
(Bakara 37)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Bunun üzerine Adem, Rabb'inden bazı kelimeler öğrenip belledi de O'na yöneldi. O da onun tövbesini kabul etti. Gerçekten de O, evet O, Tevvab'dır, tövbeleri cömertçe kabul eder; Rahim'dir, rahmetini cömertçe yayar.
(Bakara 37)