2. Bakara Suresi / 39.ayet

Ama bizim ayetlerimize inanmak istemeyen ve onlara karşı yalana sarılanlar, cehennem halkı olacaklar ve onlar orada kalıcıdırlar.

Bknz: (4/155)(2/81)

Mustafa Çavdar Meali

Bakara 39 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

İnanmayanlarla delillerimizi yalanlayanlara gelince: Onlardır ateş ehli; onlar, orada ebedi kalırlar.

(Bakara 39)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ama itiraz ve isyana kalkışarak) "İnkâr edip de ayetlerimizi yalanlayanlar ise; onlar, ateşin halkıdırlar ve orada süresiz kalacaklardır."

(Bakara 39)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ama Allah'tan gelen gerçekleri örtüp görmemezlik edenlere ve mesajlarımızı yalan sayanlara gelince, işte onlar, içinde ebedî yaşayıp kalmak üzere ateşe mahkum olan kimselerdir.

(Bakara 39)

Adem Uğur Meali:

İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar cehennemliktir, onlar orada ebedî kalırlar.

(Bakara 39)

Ahmet Hulusi Meali:

Onlar ki bizim işaretlerimizi inkar edip yalanlarlar, işte onlar sonsuza dek ateş (azap) içindedirler.

(Bakara 39)

Ahmet Tekin Meali:

Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip, senin peygamberliğini inkârda, küfürde ısrar edenler ve âyetlerimizi, Kur'ân'ı yalanlayanlar, işte onlar Cehennemliktirler. Onlar, orada ebedî kalırlar.*

(Bakara 39)

Ahmet Varol Meali

Ama inkar edenler ve ayetlerimizi yalanlayanlar, işte onlar ateşe atılacak olanlardır. Onlar orada sonsuza kadar kalacaklardır."

(Bakara 39)

Ali Bulaç Meali:

"İnkar edip de ayetlerimizi yalanlayanlar ise; onlar, ateşin halkıdırlar ve orada süresiz kalacaklardır."

(Bakara 39)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Küfre varıp âyetlerimizi yalanlıyanlar ise, cehennem ehlidirler; onlar, o ateşte ebedî olarak kalıcıdırlar.

(Bakara 39)

Ali Rıza Sefa Meali:

Nankörlük edenler ve ayetlerimizi yalanlayanlar; ateşin yoldaşları, işte onlardır. Sürekli orada kalacaklardır.

(Bakara 39)

Ali Ünal Meali:

Fakat küfredenlere ve (kendilerine gönderilecek Kitap’taki) âyetlerimizi, (kâinattaki ve öz varlıklarındaki) hidayet delillerimizi yalanlayanlara gelince, onlar, (yakıtı insanlar ve taştan yontup taptıkları putlar olan) Ateş’in yârân ve yoldaşlarıdırlar; orada sonsuzca kalacaklardır.

(Bakara 39)

Bahaeddin Sağlam Meali:

38, 39. “Hepiniz oradan inin!” dedik. Benden size bir hidayet ve mesaj gelecektir. Kim o mesajıma tabi olursa, ona ne korku vardır ne de o üzülecektir. İnkâr edenler ve ayetlerimizi (mucizelerimizi) yalanlayanlar ise, onlar ateşin ehlidirler. Onlar orada ebedî olarak kalacaklardır.*

(Bakara 39)

Bayraktar Bayraklı Meali:

İnkar edip ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar da cehennemliktirler;onlar orada süreli olarak kalacaklardır.

(Bakara 39)

Bekir Sadak Meali:

Inkar eden kimseler ve ayetlerimizi yalan sayanlar cehennemlik olanlardir, onlar orada temelli kalacaklardir.*

(Bakara 39)

Besim Atalay Meali:

Kâfir olan kimselerle bizim âyetlerimizi yalanlayan kimseler, cehennemlik olurlar, orda, sonsuz kalırlar

(Bakara 39)

Celal Yıldırım Meali:

(Bizi) inkâr edip âyetlerimizi (varlığımıza ve birliğimize delâlet eden belgelerimizi) yalanlayanlara gelince, işte onlar ateşin yakın dostu ve arkadaşlarıdır, onlar orada ebediyen kalıcıdırlar..

(Bakara 39)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Hakikati inkâr edip mesajlarımızı yalanlayanlar var ya; işte onlar cehennem toplumudur ve orada ebedî kalacaklardır.

(Bakara 39)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İnkar eden kimseler ve ayetlerimizi yalan sayanlar cehennemlik olanlardır, onlar orada temelli kalacaklardır.*

(Bakara 39)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

İnkar edenler ve ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.

(Bakara 39)

Diyanet Vakfı Meali:

İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar cehennemliktir, onlar orada ebedî kalırlar.

(Bakara 39)

Edip Yüksel Meali:

'Ayetlerimizi yalanlayıp inkar edenler ise ateşe mahkumdur; orada sürekli kalacaklar.'

(Bakara 39)

Elmalılı Orjinal Meali:

Küfre saplananlar ve ayetlerimize yalan diyenler ise işte bunlar ateş arkadaşlarıdır, onlar orda muhalled kalacaklardır

(Bakara 39)

Elmalılı Yeni Meali:

Küfre sapanlar ve ayetlerimize yalan diyenler ise, işte bunlar ateşin arkadaşlarıdır, onlar orada ebedi kalacaklardır.

(Bakara 39)

Erhan Aktaş Meali:

Ayetlerimizi inkar edip yalanlayanlar, Cehennemliktirler. Ve onlar, orada sürekli kalacaklardır.

(Bakara 39)

Gültekin Onan Meali:

"Küfredip ayetlerimizi yalanlayanlar ise ateşe mahkumdur, orada sürekli kalacaklardır".

(Bakara 39)

Hakkı Yılmaz Meali:

(37-39) Sonra da Âdem, Rabbinden birtakım kelimeler aldı/kendine vahyedildi; Biz dedik ki: “Hepiniz oradan inin. Artık size Benim tarafımdan bir kılavuz geldiğinde, kim kılavuzuma uyarsa, onlar için hiçbir korku yoktur; onlar mahzun da olmayacaklardır. Ve küfretmiş; Allah'ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddetmiş ve âyetlerimizi yalanlamış kimseler; işte onlar, ateşin ashâbıdır. Onlar, orada temelli kalıcıdırlar.” Sonra da Allah, onun tevbesini kabul etti. Kesinlikle O, tevbeleri çokça kabul eden, çok tevbe fırsatı verenin, çok merhametli olanın ta kendisidir.

(Bakara 39)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ayetlerimizi inkâr eden (kâfirlere) ve yalanlayanlara (gelince); onlar ateşin ehlidirler ve orada ebedî kalacaklardır.

(Bakara 39)

Harun Yıldırım Meali:

Küfürlerinde bilinçli olarak ısrar edip âyetlerimizi yalanlayanlar var ya; işte onlar ateş halkıdırlar; onlar orada sürekli kalıcıdırlar.

(Bakara 39)

Hasan Basri Çantay:

O küfredenler, ayetlerimizi yalan sayanlar (Yok mu?), onlar ateşin (cehennemin) arkadaşlarıdır. Onlar orada bir daha çıkmamak üzere kalıcıdırlar.

(Bakara 39)

Hayrat Neşriyat Meali:

O inkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar ateş ehlidirler! Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar.

(Bakara 39)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Gerçeği örtmüş ve âyetlerimizi yalanlamış olanlar¹ [evet!] İşte onlar ateşin dostlarıdırlar. Onlar orada [ateşte] kalıcıdırlar.

(Bakara 39)

Hüseyin Atay Meali:

İnkar edenler ve ayetlerimizi yalanlayanlar. İşte, onlar ateşliklerdir, orada temelli kalacaklardır.

(Bakara 39)

İbni Kesir Meali:

Küfredenler, ayetlerimizi yalanlamış olanlar, işte onlar cehennemliklerdir. Ve onlar ateşte temelli kalıcıdırlar.

(Bakara 39)

İlyas Yorulmaz Meali:

Ayetlerimizi kabul etmeyip, yalanlayanlara gelince, işte onlar ateşle beraber olacaklar ve orada sürekli kalacaklardır.

(Bakara 39)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve inkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlar, işte onlar ateş ehlidir, orada ebedî kalacak olanlardır.

(Bakara 39)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ancak, o kimseler ki Allah'ı tanımazlar, belgelerimizi yalan sayarlar, ateşlik olanlar işte bunlardır. Onlar hep orada kalacaklardır.

(Bakara 39)

Kadri Çelik Meali:

“Küfre sapan kimseler ve ayetlerimizi yalan sayanlar (var ya), işte onlardır cehennem ehli olanlar ve onlar onda temelli kalıcılardır.”

(Bakara 39)

Mahmut Kısa Meali:

“Fakat Benim yol göstericiliğimi reddederek inkâra saplananlara ve ayetlerimi yalan sayanlara gelince, işte onlar, içinde ebedî kalmak üzere ateşe mahkûm olan kimselerdir.” Hz. Âdem’den bu yana, bu mesajı insanlığa duyuran bir çok elçi ve kitap gönderildi. İşte ilâhî dâvetin son temsilcisi: Hz. Muhammed (s) ve Kur’an-ı Kerim! Ve bu mesaj sadece Araplara değil, Allah’ın irâdesine boyun eğdiğini öne süren İsrail Oğulları başta olmak üzere, tüm insanlığa seslenmektedir:

(Bakara 39)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ayetlerimizi inkar edip yalanlayanlara gelince onlar ateş ehlidir ve ebedi kalırlar.

(Bakara 39)

Mehmet Türk Meali:

Ve: “Kâfir olup da âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte cehennemlikler bunlardır ve onlar orada sonsuz kalacaklardır.” (dedik.)

(Bakara 39)

Muhammed Celal Şems Meali:

İnkâr eden ve ayetlerimizi yalanlayanlar (da,) ancak Cehennemlik olanlardır. Onlar orada uzun süre kalacaklardır.

(Bakara 39)

Muhammed Esed Meali:

Hakikati inkara şartlanmış olanlara ve mesajlarımızı yalanlayanlara gelince -işte onlar, içinde yaşayıp kalmak üzere ateşe mahkum olan kimselerdir.

(Bakara 39)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ayetlerimizi inkar edip yalanlayanlara gelince, işte onlar ateşin dostudurlar. Onlar ki, orada süresiz kalıcıdırlar.

(Bakara 39)

Mustafa Çavdar Meali:

Ama bizim ayetlerimize inanmak istemeyen ve onlara karşı yalana sarılanlar, cehennem halkı olacaklar ve onlar orada kalıcıdırlar.

Bknz: (4/155) - (2/81)

(Bakara 39)

Mustafa Çevik Meali:

Peygamberler ve kitaplarla tebliğ edilen davetimi umursamayıp, kibirlenip reddedenler cehennem azabına mahkûm edilecek ve devamlı orada kalacaklar.

(Bakara 39)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Küfre saplanıp kalan ve ayetlerimizi yalanlayanlara gelince: işte onlar ateşin yoldaşıdırlar: onlar orada temelli kalıcıdırlar.

(Bakara 39)

Osman Okur Meali:

"Ayetlerimizi yalanlayıp inkar edenler ise ateşe mahkumdur; orada sürekli kalacaklar."

(Bakara 39)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve o kimseler ki kâfir oldular ve Bizim âyetlerimizi tekzîp ettiler, onlar ateş sahipleridir, onlar o ateşte ebedîyyen kalıcılardır.

(Bakara 39)

Ömer Öngüt Meali:

Küfre varıp âyetlerimizi yalanlayanlar ise, cehennem ehlidirler. Onlar o ateşte ebedî kalacaklardır.

(Bakara 39)

Ömer Sevinçgül Meali:

İnkâr ederek kendilerine bildirilen ayetlerimizi yalanlayanlar ateş arkadaşlarıdırlar. Orada temelli kalacaklar.

(Bakara 39)

Sadık Türkmen Meali:

Küfredip bizim ayetlerimizi yalanlayanlar, işte onlar ateş halkıdır. Onlar orada ebedi olarak kalacaklar.

(Bakara 39)

Seyyid Kutub Meali:

Kâfir olup ayetlerimizi yalanlayanlar ise orada ebedi olarak kalıcı olmak üzere Cehennem'liktirler.

(Bakara 39)

Suat Yıldırım Meali:

(38-39) Dedik ki: "İnin oradan hepiniz! Artık ne zaman Ben'den size doğru yolu gösteren rehber gelir de kim ona uyarsa, onlara hiç bir korku olmayacak, hiç üzülmeyecekler de. İnkar edip ayetlerimizi yalan sayanlar ise cehennemliktirler, hem de orada ebedi kalacaklardır."

(Bakara 39)

Süleyman Ateş Meali:

"İnkar edip ayetlerimizi yalanlayanlar ise ateş halkıdır, onlar orada ebedi kalacaklardır."

(Bakara 39)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yalan söyleyerek[1] ayetlerimizi görmezlikten gelenler ise cehennem ahalisidir. Onlar orada ölümsüz olarak kalacaklardır.

1)  Kezzebe = كذّب  fiili "yalanlama" veya "çokça yalan söyleme" anlamına gelen tekzib kökündendir. Kelimenin geçtiği ayetlere, yerine göre "yalanlama" veya "yalan yanlış şeyler söyleme" anlamı verilmiştir. 

(Bakara 39)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(38-39) "Hepiniz oradan inin, size katımdan bir yol gösterici gelecektir. O zaman kim gösterdiğim yola uyarsa, işte onlar ne korkacak, ne de üzüleceklerdir. Hakikati inkar edip âyetlerimizi yalanlayanlar ise temelli olarak cehennemde kalacaklardır" dedik.

(Bakara 39)

Şaban Piriş Meali:

Yol göstericimi tanımayıp, ayetlerimizi yalan sayanlar, cehennem halkıdır. Onlar, orada temelli kalacaklardır.

(Bakara 39)

Talat Koçyiğit Meali:

"Ayetlerimizi inkâr edip yalanlayanlar ise, işte onlar, cehennem ateşinin dostlarıdır ve orada ebedî kalacaklardır".

(Bakara 39)

Tefhimul Kuran Meali:

Küfredip de ayetlerimizi yalanlayanlar ise; onlar, ateşin halkıdırlar ve orada süresiz kalacaklardır.

(Bakara 39)

Ümit Şimşek Meali:

İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlar ise ateş ehlidir; orada sürekli kalırlar.

(Bakara 39)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Nankörlüğe sapıp ayetlerimizi yalanlayanlara gelince onlar, ateşin dostu olacaklardır. Onlar orada sürekli kalacaklardır.

(Bakara 39)