2. Bakara Suresi / 85.ayet

Buna rağmen, sizlersiniz birbirinizi öldüren, aranızdan bir gurubu yurtlarından süren, onlara karşı günah ve düşmanlıkta birleşen, üstelik -onları çıkarmak size haramken- esir olarak geldiklerinde fidyelerini veren yine sizlersiniz. Yoksa siz, kitabın bir kısmına inanıyorsunuz da bir kısmına inanmıyorsunuz? Şu hâlde içinizden böyle yapanın cezası dünya hayatında rezil olmak ve kıyamet gününde azabın en şiddetlisine uğratılmaktan başka nedir? Allah sizin yaptıklarınıza karşı asla duyarsız değildir.

Bknz: (15/91)(43/46)»(43/52)

Mustafa Çavdar Meali

Bakara 85 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Sonra da sizler, o kişilersiniz ki birbirinizi öldürüyorsunuz. Bir bölüğünüzü yerinden yurdundan çıkarıyorsunuz. Onların aleyhinde, kötülükte, düşmanlıkta bulunmak üzere birleşiyorsunuz. Elinize esir düşerlerse onlara karşılık esirler veriyor, gene onları yurtlarına sokmuyorsunuz. Halbuki onları yurtlarından çıkarmak bile haramdı size. Yoksa kitabın bir kısmına inanıyor, bir kısmına inanmıyor musunuz? İçinizde bunları yapanların kazancı, dünya hayatında ancak horluktan ibaret, kıyamet günüyse onlar daha çetin bir azaba atılırlar. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir ki.

(Bakara 85)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Sonra siz, (maalesef yine) birbirinizi öldürüyor, içinizden bir bölümünüzü yurtlarından sürüp-çıkarıyor ve günah ve düşmanlıkla (onların) aleyhlerinde ittifaklar kuruyor ve size esir olarak geldiklerinde onlarla fidyeleşiyor (özgürlük parası alıp bırakıyor) dunuz. Oysa onları (insanları haksız yere yurtlarından) çıkarmanız size haram kılınmıştı. Yoksa siz, Kitabın (işinize gelen) bir bölümüne inanıp da (zorunuza giden) bir bölümünü inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden böyle yapanların dünya hayatındaki cezası, rezil ve aşağılık olmaktan (zalimlere uşaklık yapmaktan) başkası değildir; kıyamet gününde de azabın en şiddetli olanına uğratılacaklardır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

(Bakara 85)

Abdullah Parlıyan Meali:

Buna rağmen yine, sizlersiniz birbirinizi öldürüp, kendi halkınızdan bir kısmını yurtlarından çıkaran. Onlara karşı kötülük ve düşmanlık yapmakta birleşiyorsunuz. Onları çıkarmak size yasaklanmış iken yurtlarından çıkarıyorsunuz, sonra da esir olarak geldiklerinde fidyelerini veriyor kurtarıyorsunuz. Yoksa siz, kitabın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden böyle yapanların cezası, dünya hayatında rezillik ve kepazelik, ahirette de acıklı azaptan başkası değildir. Allah yaptıklarınızı bilmez değil ki.

(Bakara 85)

Adem Uğur Meali:

Bu misakı kabul eden sizler, (verdiğiniz sözün tersine) birbirinizi öldürüyor, aranızdan bir zümreyi yurtlarından çıkarıyor, kötülük ve düşmanlıkta onlara karşı birleşiyorsunuz. Onları yurtlarından çıkarmak size haram olduğu halde (hem çıkarıyor hem de) size esirler olarak geldiklerinde fidye verip onları kurtarıyorsunuz. Yoksa siz Kitab'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden öyle davrananların cezası dünya hayatında ancak rüsvaylık; kıyamet gününde ise en şiddetli azaba itilmektir. Allah sizin yapmakta olduklarınızdan asla gafil değildir.

(Bakara 85)

Ahmet Hulusi Meali:

Halbuki siz birbirinizi öldürüyorsunuz, içinizden bir grubu yurtlarından çıkartıyorsunuz. Onlar aleyhine haksız yere düşmanlıkta birleşiyorsunuz. Esir olup da geri getirilirlerse fidyelerini verip onları aranızdan çıkartıyorsunuz (oysa bu haramdı). Yoksa siz (Kitabın) hakikat bilgisinin bir kısmına iman edip bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Sizden bunu yapanların ereceği karşılık, dünya yaşamında rezil olmaktır. Kıyamet sürecinde ise azabın en şiddetlisine düçar olurlar! Allah yaptıklarınızdan hakikatiniz olarak gafil değildir.

(Bakara 85)

Ahmet Tekin Meali:

Sonra siz Muhammed'in çağdaşları ve onların takipçileri, Allah'ın Tevrat'ta sizden aldığı taahhüde aykırı davranıyorsunuz. Birbirinize düşerek kendi kanınızı döküyorsunuz, içinizden bir kısmını yurtlarından çıkararak sürüyor, bilerek günah işlemekte ve düşmanlıkta onlara karşı birbirinize arka çıkıyorsunuz. Yurtlarından çıkarılıp sürülmeleri size haram kılınmış olduğu halde, size esir olarak geldikleri zaman onları karşılıklı fidyelerini ödeyip kurtarmaya çalışıyorsunuz. Kitabın, Tevrat'ın bir kısmına inanıyorsunuz da, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden öyle davrananların cezası, dünya hayatında zillettir. Kıyamet gününde ise en ağır cezaya çarpılacaklar. Allah işlediğiniz amellerden gafil değildir, amellerinize göre sizi cezalandıracak.*

(Bakara 85)

Ahmet Varol Meali

Sonra yine sizler, birbirinizi öldürüyor, aranızdan bir topluluğu yurtlarından çıkarıyorsunuz. Onlara karşı kötülük işleme ve düşmanlık konusunda birbirinize destek oluyorsunuz. Size esir olarak geldiklerinde fidyelerini verip kurtarırsınız. Oysa onları çıkarmak size haram kılınmıştır. [15] Yoksa Kitab'ın bir bölümüne inanıp bir bölümünü inkar mı ediyorsunuz? İçinizden böyle yapanın cezası dünyada rezilliğe düşmekten başka ne olabilir? Böyleleri ahirette de en şiddetli azaba çarptırılacaklardır. Allah sizin işlediklerinizden habersiz değildir.*

(Bakara 85)

Ali Bulaç Meali:

Sonra (yine) siz, birbirinizi öldürüyor, bir bölümünüzü yurtlarından sürüp çıkarıyor ve günah ve düşmanlıkla aleyhlerinde ittifaklar kuruyor ve size esir olarak geldiklerinde onlarla fidyeleşiyordunuz. Oysa onları çıkarmanız, size haram kılınmıştı. Yoksa siz, Kitabın bir bölümüne inanıp da bir bölümünü inkar mı ediyorsunuz? Artık sizden böyle yapanların dünya hayatındaki cezası aşağılık olmaktan başka değildir; kıyamet gününde de azabın en şiddetli olanına uğratılacaklardır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

(Bakara 85)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Kan dökmemek ve birbirinizi yurdlarınızdan çıkarmamak üzere ahd ve ikrardan) sonra sizler, o kimselersiniz ki, kendi adamlarınızı öldürüyorsunuz ve içinizden bir zümreyi yurdlarından çıkarıp aleyhlerinde zulüm ve düşmanlıkla birleşerek yardımlaşıyorsunuz. Eğer onlar, esir olup size gelirlerse, mal karşılığında esir mübadelesi yaparsınız da yine onların yurdlarında kalmasına müsaade etmezsiniz. Halbuki, onların yurdlarından çıkarılması size haram kılınmıştı. Yoksa siz, Tevrat ahkâmının bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Şimdi sizden bu ahdi bozan kimsenin cezası, ancak dünyada rüsvaylık ve bayağılık, kıyamette en şiddetli azâba atılmaktır. Allah sizin bu ahdi bozmanızdan gâfil değildir.

(Bakara 85)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yine de birbirinizi öldürüyor, aranızdan bir kümeyi yurtlarından çıkarıyor, kötülük ve düşmanlıkta onlara karşı birleşiyorsunuz. Onları yurtlarından çıkarmanız size yasaklanmış olmasına karşın, size tutsak düştük lerinde kurtulmalık istiyorsunuz. Yoksa Kitap'ın bir bölümüne inanıp, bir bölümünü inkar mı ediyorsunuz? İşte, aranızdan böyle yapanların cezası, dünya yaşamında aşağılanmaktır. Yeniden Yaratılış Günü'nde ise yaman bir cezaya uğratılacaklardır. Allah, yaptıklarınızdan zaten habersiz değildir.

(Bakara 85)

Ali Ünal Meali:

Sonra ne yaptınız? Siz o kimselersiniz ki, birbirinizi (kendi memleketiniz halkını) öldürüyor, içinizden bir kısmını öz diyarlarından çıkarıyor, hem de insaf sınırlarını çok aşan ve günah olduğu apaçık bir fenalık ve düşmanlıkla aleyhlerinde birbirinize arka çıkıyorsunuz. Elinize esir düştüklerinde salıverilmeleri için kendilerinden fidye almaya kalkıyor, (düşman elinde) size esir olarak geldiklerinde ise, bu defa fidye ile onları kurtarıyorsunuz; halbuki onları öz diyarlarından çıkarmak size baştan haram kılınmıştı. (Bu şekilde ne yaptığını bilmez bir topluluk olarak) Kitabın bir kısmına inanır, bir kısmını inkâr mı edersiniz? İçinizde böyle davrananların görecekleri mukabele, dünya hayatında rüsvaylık, Kıyamet Günü de azabın en şiddetlisine itilmekten başka ne olabilir? Allah, yapıp ettiklerinizden asla habersiz ve onlara karşı kayıtsız değildir.

(Bakara 85)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Fakat işte sizler birbirinizi öldürüyorsunuz. Kendi milletinizden bir kısmını memleketlerinden sürgün ediyorsunuz. Onlara haksızlık ve düşmanlık yapmak için kuvvet topluyorsunuz. Şayet onlar size esir olarak gelseler, onların fidyesini verir (onları kurtarırsınız. Çünkü milletinizi kurtarmak için fidye vermek, Tevrat’ın bir emridir.) Hâlbuki (yine Tevrat’ta) onları memleketlerinden çıkarmak size haram edilmiştir. Siz (ey Yahudiler!) neden kitabın bir kısmına inanır, bir kısmını inkâr edersiniz? (Bu zihniyet sonucu bir dini kabul edip diğer dinleri inkâr ediyorsunuz. Hâlbuki hepsi de Allah’ın mesajlarıdır.) Sizden böyle davrananların cezası, dünya hayatında çekilen bir zillet ve alçaklıktan başka bir şey değildir. Kıyamet gününde de en ağır azaba çarptırırlar… Hiç şüphesiz Allah, sizin yaptıklarınızdan habersiz değildir.

(Bakara 85)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Bu sözleşmeyi kabul eden sizler, verdiğiniz sözün aksine birbirinizi öldürüyor ve aranızdan bir grubu yurtlarından çıkarıyorsunuz. Günah ve düşmanlıkta onlara karşı birleşip yardımlaşıyorsunuz. Onları yurtlarından çıkarmak size haram olduğu halde, size esir olarak geldiklerinde, fidyeleşip esir değişimi yapıyorsunuz. Siz kitabın bir kısmına inanıyor, bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Sizden böyle yapanların cezası, dünya hayatında rüsvaylıktan başka bir şey değildir. Kıyamet gününde de onlar, en şiddetli azaba iletilecekler. Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.

(Bakara 85)

Bekir Sadak Meali:

Sonra siz, birbirinizi olduren, aranizdan bir takimi memleketlerinden suren, onlara karsi gunah ve dusmanlikta birlesen, onlari cikarmak haramken size esir olarak geldiklerinde fidyelerini vermeye kalkan kimselersiniz. Kitabin bir kismina inanip, bir kismini inkar mi ediyorsunuz? Aranizda boyle yapanin cezasi ancak dunya hayatinda rezil olmaktir. Ahiret gununde de azabin en siddetlisine onlar ugratilirlar. Allah yaptiklarinizdan gafil degildir.

(Bakara 85)

Besim Atalay Meali:

İşte yine siz, birbirinizi öldürüyorsuz, içinizden nicesin yurtlarından atıyorsuz, onlara karşı da kötülükle, düşmanlıkla yardımlaşıyorsuz, tutsak olup gelirlerse karşılığın verirsiniz; oysaki, yurttan çıkarması haramdır, siz nicesine inanmamak, nicesine inanmak mı dilersiniz kitabın? Sizden bunu yapanların cezası, yeryüzünde horluktur, kıyamet günü de en katı azaba atılacaklar, Allah sizin işinizden habersiz değil

(Bakara 85)

Celal Yıldırım Meali:

Sonra siz o kimselersiniz ki, birbirinizi öldürüyorsunuz ve içinizden bir kısmını yurtlarından çıkarıyor da aleyhlerinde günah, düşmanlık ve haksızlıkla biribirinize yardım edip bileşiyorsunuz. (Bununla beraber) onlar size esir olarak gelecek olurlarsa fidyeleşir, (kurtuluş akçesi alıp verirsiniz). Halbuki onların (yurtlarından) çıkarılması size haram kılınmıştır. Yoksa Kitab'ın bir kısmına inanıyor, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz ? Sizden böyle yapanların cezası, ancak dünyada rüsvaylıktır; kıyamet gününde de en şiddetli azaba döndürülüp uğratılmaktadır. Allah yapageldiğiniz şeylerden habersiz değildir.

(Bakara 85)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Buna rağmen) birbirinizi öldürüyor ve içinizden bazılarını yurtlarından sürüyor, onlara karşı günah ve zulüm işlemek için aranızda işbirliği yapıyorsunuz. Onları sürgüne göndermeniz yasaklandığı halde sürgüne gönderiyorsunuz. Sonra size esir olarak geldikleri takdirde fidye alış-verişi yaparak kendilerini kurtarıyorsunuz. Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Oysa içinizden böyle yapanların cezası dünya hayatında perişanlıktan başka bir şey değildir. Onlar kıyamet günü de en ağır azaba çarpılacaklardır. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.*

(Bakara 85)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Sonra siz, birbirinizi öldüren, aranızdan bir takımı memleketlerinden süren, onlara karşı günah ve düşmanlıkta birleşen, onları çıkarmak haramken size esir olarak geldiklerinde fidyelerini vermeye kalkan kimselersiniz. Kitabın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Aranızda böyle yapanın cezası ancak dünya hayatında rezil olmaktır. Ahiret gününde de azabın en şiddetlisine onlar uğratılırlar. Allah yaptıklarınızdan gafil değildir.

(Bakara 85)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Ama siz, birbirinizi öldüren, içinizden bir kesime karşı kötülük ve zulümde yardımlaşarak; size haram olduğu halde onları yurtlarından çıkaran, size esir olarak geldiklerinde ise, fidye verip kendilerini kurtaran kimselersiniz. Yoksa siz Kitab'ın (Tevrat'ın) bir kısmına inanıp, bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Artık sizden bunu yapanın cezası, dünya hayatında rezil olmaktan başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine uğratılırlar. Çünkü Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.

(Bakara 85)

Diyanet Vakfı Meali:

Bu misakı kabul eden sizler, (verdiğiniz sözün tersine) birbirinizi öldürüyor, aranızdan bir zümreyi yurtlarından çıkarıyor, kötülük ve düşmanlıkta onlara karşı birleşiyorsunuz. Onları yurtlarından çıkarmak size haram olduğu halde (hem çıkarıyor hem de) size esirler olarak geldiklerinde fidye verip onları kurtarıyorsunuz. Yoksa siz Kitab'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden öyle davrananların cezası dünya hayatında ancak rüsvaylık; kıyamet gününde ise en şiddetli azaba itilmektir. Allah sizin yapmakta olduklarınızdan asla gafil değildir.

(Bakara 85)

Edip Yüksel Meali:

Tüm bunlardan sonra, sizler hala birbirinizi öldürüyor, aranızdan bir grubu yurtlarından çıkarıyor, kötülük ve düşmanlıkta onlara karşı birleşiyorsunuz. Onları yurtlarından çıkarmanız zaten size haramken, bu yetmiyormuş gibi size esir düştüklerinde bir de onlardan fidye istiyorsunuz. Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Böyle davrananların cezası dünya hayatında rezil olmak ve Diriliş Gününde de azabın en çetinine uğratılmaktan başka ne olabilir? ALLAH yaptıklarınızdan gafil değil.

(Bakara 85)

Elmalılı Orjinal Meali:

Sonra da sizler ta şunlarsınız ki kendilerinizi öldürüyorsunuz ve kendinizden bir firkayı diyarlarından çıkarıyorsunuz, aleyhlerinde ism-ü udvan ile birleşiyor tezahürde bulunuyorsunuz ve şayet size esir olarak gelirlerse fidyeleşmeğe kalkıyorsunuz, halbuki çıkarılmaları üzerinize haram kılınmış idi, ya siz kitabın bir kısmına inanıp da bir kısmına küfür mü ediyorsunuz? Şu halde içinizden böyle yapanlar binnetice Dünya hayatında bir rüsvalıktan başka ne kazanırlar, kıyamet günü de en şiddetli azaba kakılırlar, Allah yaptıklarınızdan gafil değildir

(Bakara 85)

Elmalılı Yeni Meali:

Sonra sizler yine şöyle kimselersiniz ki kendi kendinizi öldürüyorsunuz ve içinizden bir zümreyi yurtlarından çıkarıyorsunuz, aleyhlerinde günah ve düşmanlıkla birleşip yardımlaşıyorsunuz. Şayet size esir olarak gelirlerse fidyeleşmeye kalkışıyorsunuz. Oysa çıkarılmaları size haram kılınmıştı. Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Şu halde içinizde böyle yapanlar sonuçta dünya hayatında rüsvaylıktan başka ne kazanırlar? Kıyamet günü de en şiddetli azaba kakılırlar. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.

(Bakara 85)

Erhan Aktaş Meali:

Sonra siz o kimselersiniz ki; birbirinizi öldüren, bir kısmınızı yurtlarından çıkarıp, onlara karşı günahta ve düşmanlıkta işbirliği yapanlarsınız. Bir de esir olarak size gelirlerse onlarla esir değişimi yapıyorsunuz. Oysa, onları yurtlarından çıkarmak, üzerinize haram kılınmıştı. Yoksa böyle yapmakla Kitap'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkar mı ediyorsunuz. Sizden böyle yapanların cezası dünya hayatında aşağılanma, Kıyamet Günü'nde de en şiddetli azaba uğramaktır. Zira Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.

(Bakara 85)

Gültekin Onan Meali:

(Tüm bunlardan) sonra, sizler hala birbirinizi öldürüyor, aranızdan bir bölümü (ferai) yurtlarından çıkarıyor, kötülük ve düşmanlıkta onlara karşı birleşiyorsunuz. Onları yurtlarından çıkarmanız zaten size haramken, bu yetmiyormuş gibi size esir düştüklerinde bir de onlardan fidye istiyorsunuz. Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmına küfür mü ediyorsunuz? Böyle davrananların cezası dünya hayatında rezil olmak ve diriliş gününde de azabın en çetinine uğratılmaktan başka ne olabilir? Tanrı yaptıklarınızdan gafil değildir.

(Bakara 85)

Hakkı Yılmaz Meali:

(84,85) Ve hani Biz, sizin kesin sözünüzü almıştık: “Kanlarınızı dökmeyeceksiniz, kendilerinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız.” Sonra siz, tanıklık ederek ikrar verdiniz. Sonra, siz, işte o kimselersiniz; kendi kendinizi öldürüyorsunuz ve sizden bir grubu yurtlarından çıkarıyorsunuz. Onların aleyhinde günah ve düşmanlıkta yardımlaşıyorsunuz. Eğer onlar size esir olarak gelirlerse de onlar için fidye/kurtarmalık almaya çalışırsınız. Hâlbuki o; onların çıkarılmaları, size harâmlaştırılmıştır. Peki, siz Kitab'ın bir bölümüne inanıp da bir bölümüne inanmıyor musunuz? Şu hâlde içinizden böyle yapanların alacağı karşılık dünya hayatında bir rüsvâlıktan başka nedir? Kıyâmet günü de azabın en şiddetlisine uğratılırlar. Allah, yaptıklarınızdan bilgisiz, duyarsız değildir.

(Bakara 85)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Sonra sizler (söz vermenize rağmen) birbirinizi öldürüyor, bir bölümünüzü yurtlarınızdan çıkarıyor, günah ve haddi aşmada onların aleyhine yardımlaşıyorsunuz. (Dindaşlarınız) size esir olarak geldiğinde, onları yurtlarından çıkarmak size haram kılınmasına rağmen (serbest bırakma karşılığında) fidye alıyorsunuz. Yoksa siz Kitab’ın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden böyle yapanların cezası dünya hayatında rezil rüsva olmaktan başka bir şey değildir. Ahiret Günü'nde de azabın en çetinine uğrayacaklardır. Allah sizin yaptıklarınızdan gafil değildir.

(Bakara 85)

Harun Yıldırım Meali:

Sonra siz öyle kimselersiniz ki, birbirinizi öldürüyor, içinizden bir grubu yurtlarından çıkarıyor, günah ve düşmanlıkla onlara karşı yardımlaşıyorsunuz.Size esirler oldukları halde gelirlerse onlarla fidyeleşiyorsunuz; halbuki onların çıkarılması size haram kılınmıştı. Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Şu halde içinizden bunu yapan kimsenin cezası dünya hayatında rezillikten başkası değildir, kıyâmet gününde de azabın en şiddetlisine döndürülürler. Allah yaptıklarınızdan gâfil değildir!

(Bakara 85)

Hasan Basri Çantay:

(Öyle oldukdan) sonra sizler, yine onlarsınız ki (işte) kendilerinizi öldürüyor, içinizden bir fırkayı yurdlarından çıkarıyor, aleyhlerinde günah ile, düşmanlıkla birleşib yardımlaşıyorsunuz. Eğer size esir olub gelirlerse kendileriyle fidyeleşir (esir mübadelesi yapar, Yine onların; yurdlarında kalmasına müsaade etmez) siniz. Halbuki onların çıkarılması size haram kılınmışdı. Yoksa siz Kitabın (fidyeye aid) bir kısmına inanıyorsunuz da (Katl-i nefsi, nefyi, kötülükde yardımlaşmayı men' eden) bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Şu halde içinizden böyle yapan (lar) ın cezası dünya hayaatında bir rüsvaylıkdan (esir ve makhur yaşamakdan) başka (bir şey) değildir. Kıyamet gününde de onlar azabın en çetinine itileceklerdir. Allah, ne yaparsanız (hiç birinden) gaafil değildir.

(Bakara 85)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Bütün bunlardan) sonra, siz öyle kimselersiniz ki, birbirinizi öldürüyor ve içinizden bir kısmını yurtlarından çıkarıyor, onlara karşı kötülükte ve düşmanlıkta yardımlaşıyorsunuz. Eğer size esir olarak gelirlerse fidyelerini veri(p onları kurtarı)yorsunuz; hâlbuki o, (onların, yurtlarından) çıkarılmaları size haram kılınmıştı. Yoksa Kitâb'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Artık içinizden böyle yapanın cezâsı, dünya hayâtında rezîl olmaktan başka bir şey değildir! Kıyâmet gününde ise(onlar) azâbın en şiddetlisine uğratılırlar! Ve Allah, yapmakta olduklarınızdan gafil değildir.(1)*

(Bakara 85)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Sonra siz, yine kendi benliğinizi/birbirinizi öldürüyorsunuz, sizden bir grubu yurtlarından çıkarıyorsunuz, onlara karşı kasıtlı suçta ve düşmanlık konusunda sırt sırta veriyorsunuz. Onları çıkarmak size yasak edildiği halde size esirler olarak gelirlerse, onlarla fidyeleşiyorsunuz. Yoksa (o) Kitabın bir kısmına inanıyor, diğer kısmını örtüphgöz ardı mı ediyorsunuz? sizden bunu yapanların cezası/karşılığı dünya [ilk] hayatında rezillik harici bir şey değildir. Ahiret gününde azabın en kötüsüne doğru geri döndürülmekten [başka bir şey değildir]. Allah, eylemlerinizden bihaber değildir.

(Bakara 85)

Hüseyin Atay Meali:

Sonra, işte sizler, kendilerinizi öldürüyor, aranızdan bir bölük kimseyi yurtlarından ediyor, onlara karşı günah işleyerek, düşmanlık yaparak yardımlaşıyordunuz. Onları yurtlarından çıkarmak size haramken, esir olarak size geldiklerinde kurtulmalıklarını vermeye kalkışırdınız. Yoksa, kitabın bir kısmına inanıyor ve bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Aranızda böyle yapanların cezası, şimdiki yaşamda ancak rezil olmaktır. Diriliş gününde de en şiddetli azaba uğratılırlar. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.

(Bakara 85)

İbni Kesir Meali:

Sonra sizler; birbirinizi öldüren, aranızdan bir takımını yurtlarından süren, onlara karşı günah ve düşmanlıkla birleşen, onları (yurtlarından) çıkarmak haram kılınmışken esir olarak geldiklerinde fidyeleşmeye kalkan kimselersiniz. Yoksa kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Sizden böyle yapanın cezası; dünya hayatında rezil olmaktan başka birşey değildir. Kıyamet gününde ise onlar, azabın en şiddetlisine uğratılırlar. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

(Bakara 85)

İlyas Yorulmaz Meali:

Bu antlaşmadan sonra işte yine birbirlerinizi öldürdünüz ve içinizden bir gurubu yurtlarından çıkardınız. Ayrıca onlara günahkarca davranıp, düşmanlık etmek için birbirlerinize arka çıktınız. Onları yurtlarından çıkarmak haram olduğu halde, yurtlarından çıkarılmış olan insanlar, esir olarak size getirildiklerinde onlardan fidyeler aldınız. Sonra siz kitabın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Artık sizden kim bu şekilde davranıyorsa onun cezası, dünyada aşağılanmak, sonra hesap gününde de azabın en şiddetlisine atılmaktır. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.

(Bakara 85)

İskender Ali Mihr Meali:

Sonra siz, öyle kimselersiniz ki birbirinizi öldürüyorsunuz, sizden bir grubu yurtlarından çıkarıyorsunuz ve onlara karşı günah ve düşmanlıkta yardımlaşıyorsunuz. Eğer onlar, size esir olarak gelseler, onların yurtlarından çıkarılmaları size haram kılınmış olduğu halde (onların yurtlarında kalmalarına izin vermeyip) fidye karşılığı değiştirirsiniz. Yoksa Kitab’ın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden böyle yapanların cezası, dünya hayatında ancak rezilliktir. Kıyâmet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine maruz bırakılır. Ve Allah, yaptığınız şeylerden gâfil değildir.

(Bakara 85)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Sonra siz o kimselersiniz ki yine de biribirinizi öldürüyorsunuz, içinizden bir takımını yurtlarından ediyorsunuz, onlara karşı suç işlemekte, düşmanlık etmekte biribirinize arka oluyorsunuz. Onlar size esir olarak gelince de onları satın alıyorsunuz. Oysaki onların yurtlarından edilmeleri size haram kılınmıştı. Yoksa siz Kitap'ın yalnız bir kısmına inanıp da bir kısmına inanmazlık mı ediyorsunuz? İşte içinizde böyle yapanların cezası dünya yaşayışında da, kıyamet gününde de ancak alçalmak olacaktır. Onlar azapların en büyüğünü çekeceklerdir. Çünkü Allah onların bütün işlediklerinden bilgisiz değildir.

(Bakara 85)

Kadri Çelik Meali:

Sonra siz; birbirinizi öldüren, aranızdan bir takımı memleketlerinden süren, onlara karşı günah ve düşmanlıkta yardımlaşan, onları çıkarmak haramken size esir olarak geldiklerinde fidyelerini vermeye kalkan kimselersiniz. Yoksa siz kitabın bir kısmına iman edip bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Aranızda böyle yapanın dünya hayatında cezası sadece rezil olmaktır. Ahiret gününde de onlar, azabın en şiddetlisine geri itilirler. Allah yaptıklarınızdan gafil değildir.

(Bakara 85)

Mahmut Kısa Meali:

Ama işte siz, yine birbirinizi öldürüyor, kendi halkınızın bir kısmını yurtlarından sürüp çıkarıyorsunuz. Günah ve düşmanlıkta, onlara karşı diğer zâlimlerle birlik olup yardımlaşıyorsunuz. Hem Allah’ın emirlerini çiğneyip onları sürgün ediyorsunuz, hem de esir olarak elinize düştüklerinde, güya Tevrat’ın hükümlerini uygulayarak, size ödeyecekleri fidye karşılığında onları serbest bırakıyorsunuz. Oysa aynı Tevrat’a göre, onları yurtlarınızdan çıkarmanız size yasaklanmış idi. Yoksa siz, Kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını işinize gelmediği için görmezlikten geliyor, inkâr mı ediyorsunuz? İçinizden böyle davrananların cezası, dünya hayatında rezil olmaktan başka nedir ki? Diriliş Gününde de onlar, en şiddetli azâba uğrayacaklar! Allah, yaptıklarınızdan hiç de habersiz değildir.

(Bakara 85)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Karşı çıkıp, sonra da siz, birbirinizi öldürüyor, bir kısmınızı yurtlarından çıkarıyor, Aleyhlerinde düşmanlıkla ve günahla ittifaklar kuruyor, elinize esir düşerse eğer, Resmen onlarla fidyeleşiyorsunuz. Halbuki onları çıkarmanız haram kılınmıştır. Artık Kitap'ın bir bölümüne inanıp, diğer bölümünü inkar mı ediyorsunuz sizler? Bunları yapanların kazancı; dünya hayatında ancak hor, hakir aşağılıktan ibarettir. Ayrıca kıyamete de, azabın en şiddetlisi onlarındır. Allah yaptığınızdan haberdardır.

(Bakara 85)

Mehmet Türk Meali:

Birbirinizi öldüren, içinizden bir bölümünüzü onlara karşı günâh ve düşmanlıkta aranızda işbirliği yaparak, yurtlarından sürüp çıkaran sizsiniz. Sonra; esir düşüp size geldikleri zaman fidye vererek kendilerini kurtaran1 da sizsiniz.2 Oysa onları sürgüne göndermeniz bile size haram kılınmıştı. Yoksa siz (elinizdeki) kitabın bir bölümüne inanıp, bir bölümünü inkâr mı ediyorsunuz?3 Oysa içinizden böyle yapanların cezası, dünya hayatında zilletten başka bir şey değildir. Onlar, kıyamet günü azabın en şiddetlisine uğratılacaklardır. (Şunu iyi bilin ki) Allah, yaptıklarınızdan asla habersiz değildir.*

(Bakara 85)

Muhammed Celal Şems Meali:

Sonra siz, (yine de) birbirinizi öldürür, aranızdan bir topluluğu (da düşmanlarına) arka çıkıp, günah ve zulüm ederek evlerinden kovarsınız. Size esir olarak (yardım istemeye) gelirlerse, fidyelerini verip, onları kurtarmaya kalkarsınız. Oysa gerçekte onları (evlerinden) çıkartmanız size yasaklanmıştı. Yoksa siz Kitab’ın bir kısmına inanıp (da) bir kısmını inkâr mı edersiniz? Aranızdan böyle yapanların cezası, bu dünya hayatında rezil olmaktan başka, ne olabilir ki? Kıyamet günü bundan daha şiddetli bir azaba uğratılacaklar. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

(Bakara 85)

Muhammed Esed Meali:

Buna rağmen yine sizlersiniz birbirinizi katleden ve -kesinlikle yasaklanmış olduğu halde- kendi halkınızdan bir kısmını yurtlarından süren, onlara karşı günahkarlık ve nefrette yarışıp yardımlaşan ve esir olarak elinize düştüklerinde onları ancak fidye alarak bırakan! Böyle yaparak, ilahi kelamın bir kısmına inanıyor, diğer kısmını inkar mı ediyorsunuz? Öyleyse bilin ki, içinizden böyle yapanların karşılığı, bütün dünya hayatında zilletten ve Kıyamet Günü en acıklı azaba uğratılmaktan başka bir şey olmayacaktır. Zira Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

(Bakara 85)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Buna karşın sizler, birbirinizi öldüren, içinizden bir topluluğu yurdundan çıkaran, onlara karşı kötülük ve düşmanlık konusunda yardımlaşan ve onları yurtlarından çıkarmak size yasak kılındığı halde, tutsak olarak size geldiklerinde onlarla kurtulmalık alışverişinde bulunan kimselersiniz. Yoksa siz, kitabın bir bölümüne inanıp bir bölümünü inkar mı ediyorsunuz? Kuşkusuz sizden bunu yapanların cezası dünya yaşamında rezil olmaktan başka bir şey değildir. Onlar diriliş gününde de azabın en şiddetlisine uğratılacaklardır. Çünkü Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.

(Bakara 85)

Mustafa Çavdar Meali:

Buna rağmen, sizlersiniz birbirinizi öldüren, aranızdan bir gurubu yurtlarından süren, onlara karşı günah ve düşmanlıkta birleşen, üstelik -onları çıkarmak size haramken- esir olarak geldiklerinde fidyelerini veren yine sizlersiniz. Yoksa siz, kitabın bir kısmına inanıyorsunuz da bir kısmına inanmıyorsunuz? Şu hâlde içinizden böyle yapanın cezası dünya hayatında rezil olmak ve kıyamet gününde azabın en şiddetlisine uğratılmaktan başka nedir? Allah sizin yaptıklarınıza karşı asla duyarsız değildir.

Bknz: (15/91) - (43/46)»(43/52)

(Bakara 85)

Mustafa Çevik Meali:

83-86 Ey İsrailoğulları! Geçmişte sizin atalarınıza da “Yalnız Allah’ı ilah edinin, O’nun daveti olan doğru yolda yaşayın. Ana-babaya, akrabaya, yetime, yoksula yardım edip iyi davranın, namazı kılıp, zekâtı verin ve insanlara güzel sözlerle Allah’ın davetini ulaştırın.” diye emretmiş, buna uyacaklarına dair kendilerinden söz almıştık. Fakat çok azı hariç verdikleri sözlerinden döndüler, hiç olmazsa sizler onların peşinden gidip de, Allah’ın emirlerinden yüz çevirmeyin. Ayrıca sizin atalarınızdan birbirlerinin kanını dökmeyeceklerine ve birbirlerini yurtlarından çıkarmayacaklarına dair de söz almıştık. Buna şimdi elinizde gerçeklerden içinde pek azı kalmış kitabınız da şahitlik etmektedir. Verdikleri sözlere rağmen o günlerde atalarınız, bugün de sizler birbirinizi öldürüyor, bir kısmınız bir kısmınızı yurtlarından sürüp çıkarıyor, zulüm ve düşmanlıkta birbirinizle yardımlaşıyor, elinize esir olarak düştüklerinde de ancak fidye alarak serbest bırakıyorsunuz. Hâlbuki birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmak da size haram kılınmıştı. Sizler kitabın hükümlerinden bir kısmına uyup bir kısmını da kendinize göre değiştiriyorsunuz. Böyle yapanların cezası, dünya hayatlarında rezillik ve zillete düşmek, âhirette ise azabın en şiddetlisine uğratılmak olacaktır. Allah yapıp ettiklerinizden habersiz değildir. İşte bunlar, âhiretteki cennet hayatına karşılık, geçici olan dünya hayatını ve ebedî kalacakları cehennemi tercih edenlerdir. Orada azapları hiç hafifletilmez, kendilerine yardım da edilmez.

(Bakara 85)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bütün bunlara rağmen birbirinizi katleden, günah ve düşmanlıkta dayanışma sergileyerek kendi içinizden bir kısımını yurtlarından çıkaran -ki onların çıkarılması size kesinlikle yasaklanmıştı- ve elinize esir düşdüklerinde onları ancak fidye karşılığı serbest bırakan yine sizlerdiniz. Şimdi siz vahyin bir kısmına inanıp bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? İyi bilin ki, sizden kim böyle yaparsa, kesinlikle onun cezası dünya hayatında zilletten başka bir şey olmayacaktır. Ahirette ise azabın en acıklısına mahkum olacaklar. Zira Allah yaptıklarınıza karşı duyarsız değildir.

(Bakara 85)

Osman Okur Meali:

Buna rağmen yine sizlersiniz birbirinizi katleden ve kesinlikle yasaklanmış olduğu halde kendi halkınızdan bir kısmını yurtlarından süren, onlara karşı günahkarlık ve nefrette yarışıp yardımlaşan ve esir olarak elinize düştüklerinde onları ancak fidye alarak bırakan! Böyle yaparak, ilahi kelamın bir kısmına inanıyor, diğer kısmını inkar mı ediyorsunuz? Öyleyse bilin ki, içinizden böyle yapanların karşılığı, bütün dünya hayatında zilletten ve Kıyamet Günü en acıklı azaba uğratılmaktan başka bir şey olmayacaktır. Zira Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

(Bakara 85)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Sonra siz o kimselersiniz ki, kendilerinizi öldürürsünüz ve sizden olan bir fırkayı da yurtlarınızdan çıkarırsınız. Ve onların aleyhine mâsiyet ile, zulm ile yardımlaşıyorsunuz. Ve onlar size esir olarak gelince de onlar gibi fidyeleşmekte bulunuyorsunuz. Halbuki onların öyle yurtlarından çıkarılması sizin üzerinize haram bulunmuştur. Artık siz kitabın bir kısmına inanıp da bir kısmını inkâr mı eyliyorsunuz? İmdi sizden böyle bir fiilde bulunanların cezası, bu dünya hayatında ziletten başka değildir. Kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine sevkolunacaklardır. Allah Teâlâ da sizin yaptıklarınızdan gâfil değildir aslâ.

(Bakara 85)

Ömer Öngüt Meali:

Bu misakı kabul eden sizler yine birbirinizi öldürüyor, aranızdan bir zümreyi yurtlarından çıkarıyor, onlara karşı günah ve düşmanlıkta birleşiyorsunuz. Eğer esir düşüp gelirlerse (kurtulmaları için) fidyelerini veriyorsunuz. Oysa onları yurtlarından çıkarmak size haram kılınmıştır. Yoksa siz Kitab'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden bunu yapanların cezası dünya hayatında rezil olmaktan başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise en şiddetli azaba çarptırılacaklardır. Allah yaptıklarınızdan aslâ gâfil değildir.

(Bakara 85)

Ömer Sevinçgül Meali:

Sonra da, sözünüzü tutmayıp birbirinizi öldürüyorsunuz. Aranızda yaşayan insanları yurtlarından sürgün ediyorsunuz. Günah işlemekte, düşmanlık etmekte onların zararına olarak birleşiyorsunuz. Size esir olarak geldiklerinde, özgür bırakmak için kurtuluş bedeli alıyorsunuz. Oysa, onları kovmak size yasaklanmıştı. Yoksa elinizdeki kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Böyle yapanlarınızın cezası, dünya hayatında rezil olmaktır. Kıyamet günü azabın en çetini onları beklemektedir! Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

(Bakara 85)

Sadık Türkmen Meali:

Buna rağmen siz, birbirinizi öldüren ve içinizden bir kesime karşı kötülük ve zulümde yardımlaşarak birleşiyorsunuz. Haram olduğu halde insanları yurtlarından çıkarıp, esir düştüklerinde ise salıvermek için, onlardan fidye alıyorsunuz. Yoksa siz Kitabın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden kim bunu yaparsa onun cezası, dünya hayatında rezillikten ibarettir. Kıyamet gününde de onlar azabın en şiddetlisine uğratılır. Çünkü Allah sizin yaptıklarınızdan habersiz değildir.

(Bakara 85)

Seyyid Kutub Meali:

Buna rağmen biribirinizi öldürüyor ve içinizden bazılarını yurtlarından sürüyor, onlara karşı günah ve zulüm işlemek için aranızda işbirliği yapıyorsunuz. Onları sürgüne göndermeniz yasaklandığı halde sürgüne gönderiyorsunuz, sonra size esir olarak geldikleri taktirde fidye vererek kendilerini kurtarıyorsunuz. Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Oysa içinizden böyle yapanların cezası dünya hayatında perişanlıktan başka birşey değildir. Onlar Kıyamet günü de en ağır azaba çarpılacaklardır. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.

(Bakara 85)

Suat Yıldırım Meali:

Ama işte siz birbirinizi öldürüyor, bir kısmınızı yurdunuzdan çıkarıyor, onlara karşı günahta ve zulümde birbirinizi destekliyorsunuz. Bununla beraber, onlar esir olarak gelirlerse fidyelerini verip onları kurtarıyorsunuz. Halbuki aslında onların çıkarılması size haram kılınmıştı. Ne o, Kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını red mi ediyorsunuz? İçinizden böyle yapanların elde edeceği netice, dünya hayatında rüsvaylıktan başka bir şey değildir. Kıyamet günü ise en şiddetli azaba itilirler. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.

(Bakara 85)

Süleyman Ateş Meali:

Ama siz yine birbirinizi öldürüyorsunuz, sizden bir grubu yurtlarından çıkarıyorsunuz; onlara karşı günah ve düşmanlık yapmakta birleşiyorsunuz, onları çıkarmak size yasaklanmış iken (çıkarıyorsunuz, sonra da) esir olarak geldiklerinde fidyelerini veriyor (kurtarıyor)sunuz. Yoksa siz Kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Sizden bunu yapanın cezası, dünya hayatında rezil olmaktan başka nedir? Kıyamet gününde de (onlar) azabın en şiddetlisine itilirler. Allah yaptıklarınızı bilmez değildir.

(Bakara 85)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Artık siz öyle bir haldesiniz ki birbirinizi öldürüyor, içinizden birtakımını yurtlarından çıkarıyor, onlara yapılan kötülük ve düşmanlığa destek veriyorsunuz. Esir düştükleri haberi gelince de fidye verip kurtarıyorsunuz. Onları sürgün etmek size zaten haramdır. Şimdi siz, Kitabın bir bölümüne inanıyor, bir bölümünü görmezlikten mi geliyorsunuz? İçinizden bunu yapanın hak ettiği nedir? Şu hayatta perişanlıktan başkası mı? Böylelerine Kıyamet[1] gününde en şiddetli azap verilir. Yaptığınız hiçbir şey, Allah'a gizli kalmaz.

1)Kıyamet, ayağa kalkmak demektir. Kıyamet günü, insanların yeniden dirilip kabirlerinden kalkacakları günün adıdır.

(Bakara 85)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Buna rağmen birbirinizi öldürdünüz, yasak olduğu halde kendi halkınızın bir kısmını yurdundan çıkardınız, onlara zulüm ve düşmanlık etmek üzere el ele verdiniz. Size esir olarak geldiklerinde onlardan fidye istediniz. Yoksa Kitab'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Böyle yapanların karşılığı, dünya hayatında aşağılanma, Kıyamet Günü'nde de en çetin azaba uğratılmadın Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

(Bakara 85)

Şaban Piriş Meali:

Buna rağmen, yine birbirinizi öldüren, aranızdan bir grubu yurtlarından süren, onlara karşı günah ve düşmanlıkta birleşen, -onları çıkarmak haramken- size esir olarak geldiklerinde fidyelerini veren kimselersiniz; yoksa, siz, kitabın bir kısmına inanıyorsunuz da bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Şu halde içinizden böyle yapanın cezası dünya hayatında rezil olmak ve kıyamet gününde azabın en şiddetlisine uğratılmaktan başka nedir? Allah sizin yaptıklarınızın hiç birinden gafil değildir.

(Bakara 85)

Talat Koçyiğit Meali:

Ve buna rağmen, işte siz, birbirinizi öldürüyor ve içinizden bir zümreyi yurtlarından çıkarıyorsunuz; onların aleyhinde, günahla ve düşmanlıkla yardımlaşıyorsunuz; size esir olarak gelirlerse, onların (yurtlarından) çıkarılması haram olduğu halde, fidyelerini verip onları kurtarıyorsunuz. Siz, Kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını da inkâr mı ediyorsunuz? İçinizden bunu yapanların cezası, dünya hayatında zilletten başka bir şey değildir; kıyamet gününde de, azabın en ağırına uğratılacaklardır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

(Bakara 85)

Tefhimul Kuran Meali:

Sonra (yine) siz, birbirinizi öldürüyor, bir bölümünüzü yurtlarından sürüp -çıkarıyor ve günah ve düşmanlıkla aleyhlerinde ittifaklar kuruyor ve size esir olarak geldiklerinde onlarla fidyeleşiyorsunuz. Oysa onları çıkarmanız, size haram kılınmıştı. Yoksa siz, Kitabın bir bölümüne inanıp da bir bölümünü inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden böyle yapanların cezası, dünya hayatında aşağılık olmaktan başka değildir; kıyamet gününde de azabın en şiddetli olanına uğratılacaklardır. Allah, yapmakta olduklarınızdan gafil değildir.

(Bakara 85)

Ümit Şimşek Meali:

Şimdi siz yine birbirini öldüren ve içinizden bir kısmını yurtlarından çıkaran kimselersiniz. Onlara karşı kötülükte ve azgınlıkta birbirinize arka çıkarsınız. Onlar size esir olarak getirildiklerinde ise fidyelerini verip onları kurtarırsınız. Oysa onları yurtlarından çıkarmak da size yasaklanmıştı.(44) Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden kim bunu yaparsa, onun cezası dünya hayatında rezillikten ibarettir; kıyamet gününde de onlar azabın en şiddetlisine uğratılır. Allah, sizin yaptıklarınızdan habersiz değildir.*

(Bakara 85)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bütün bunlardan sonra siz şu insanlarsınız: Birbirinizi öldürüyorsunuz. İçinizden bir zümreyi yurtlarından çıkarıyorsunuz. Onlar aleyhine kötülük ve düşmanlık hususunda dayanışmaya giriyorsunuz. Esasında onları yurtlarından çıkarmak size haram edildiği halde, esir olarak size geldiklerinde fidyelerini veriyorsunuz. Şimdi siz Kitap'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? İçinizden bunu yapanın cezası, dünya hayatında rezillikten başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise böyleleri azabın en şiddetlisine itilir. Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir.

(Bakara 85)