88. Gaşiye Suresi / 21.ayet

Sen öğüt verip uyarmaya devam et! Zira sen ancak uyarmakla mükellefsin.

Bknz: (13/40)(51/55)

Mustafa Çavdar Meali

Gaşiye 21 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Artık korkut, öğüt ver, sen, ancak bir korkutucusun, bir öğütçü.

(Gaşiye 21)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Artık sen, öğüt verip-hatırlat. (Çünkü) Sen, sadece bir öğüt verici-bir hatırlatıcısın.

(Gaşiye 21)

Abdullah Parlıyan Meali:

İşte böyle ey peygamber! Onlara öğüt ver, senin görevin yalnızca öğüt vermektir.

(Gaşiye 21)

Adem Uğur Meali:

O halde (Resûlüm), öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt vericisin.

(Gaşiye 21)

Ahmet Hulusi Meali:

HATIRLAT; çünkü sen ancak bir hatırlatıcısın (hakikatlerini hatırlatmak için irsal oldun)!

(Gaşiye 21)

Ahmet Tekin Meali:

O halde, tebliğe devam et, Kur'ân ile öğüt ver. Çünkü sen vahyi, Kur'ân'ı tebliğ ile memursun, öğüt vericisin.

(Gaşiye 21)

Ahmet Varol Meali

Sen öğüt ver. Sen ancak bir öğüt vericisin.

(Gaşiye 21)

Ali Bulaç Meali:

Artık sen, öğüt verip hatırlat. Sen, yalnızca bir öğüt verici, bir hatırlatıcısın.

(Gaşiye 21)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Artık sen (Ey Rasûlüm, deliller göstererek) nasihat et. Sen ancak bir öğüd vericisin.

(Gaşiye 21)

Ali Rıza Sefa Meali:

Artık, hatırlat! Sen, yalnızca hatırlatıcısın.

(Gaşiye 21)

Ali Ünal Meali:

Evet, sen anlat, nasihat ver, irşad et, çünkü vazifen nasihattır, anlatıp irşad etmektir.

(Gaşiye 21)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Sen, onlara mesajı ilet! Sen, ancak uyarıp hatırlatansın.

(Gaşiye 21)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Öğüt ver, çünkü sen ancak öğüt verensin.

(Gaşiye 21)

Bekir Sadak Meali:

Sen ogut ver! Esasen sen sadece bir ogutcusun.

(Gaşiye 21)

Besim Atalay Meali:

Sen ki ancak öğütçüsün

(Gaşiye 21)

Celal Yıldırım Meali:

Öğüt ver; çünkü sen ancak bir öğütçüsün.

(Gaşiye 21)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Ey Muhammed!) Sen (Allah'ın nimetlerini) hatırlat ve öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt verensin.

(Gaşiye 21)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Sen öğüt ver! Esasen sen sadece bir öğütçüsün.

(Gaşiye 21)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Artık sen öğüt ver! Sen ancak bir öğüt vericisin.

(Gaşiye 21)

Diyanet Vakfı Meali:

21, 22, 23, 24, 25, 26. O halde (Resûlüm), öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt vericisin. Onların üzerinde bir zorba değilsin. Ancak yüz çevirip inkâr edene gelince, işte öylesini Allah en büyük azap ile cezalandırır. Şüphesiz onların dönüşü sadece bizedir. Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.

(Gaşiye 21)

Edip Yüksel Meali:

Hatırlat, çünkü sen hatırlatıcısın.

(Gaşiye 21)

Elmalılı Orjinal Meali:

haydi ıhtar et; sen şimdi sırf bir öğütçüsün

(Gaşiye 21)

Elmalılı Yeni Meali:

Haydi öğüt ver, sen şimdi yalnızca bir öğütçüsün!

(Gaşiye 21)

Erhan Aktaş Meali:

Öğüt ver; sen yalnızca öğüt vericisin.

(Gaşiye 21)

Gültekin Onan Meali:

Artık sen, öğüt verip hatırlat. Sen, yalnızca bir öğüt verici, bir hatırlatıcısın.

(Gaşiye 21)

Hakkı Yılmaz Meali:

(21-22) Haydi, öğüt ver/ hatırlat, şüphesiz sen, sadece bir öğütçüsün/hatırlatıcısın. Sen, onların üzerinde bir zorba değilsin.

(Gaşiye 21)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Hatırlat! Sen ancak bir hatırlatıcısın/öğüt vericisin.

(Gaşiye 21)

Harun Yıldırım Meali:

Artık sen öğüt ver! Sen ancak bir öğüt vericisin.

(Gaşiye 21)

Hasan Basri Çantay:

(Habibim) sen hemen (onlara Allahın ni'metlerini, tevhid delillerini) hatırlat. Sen ancak bir hatırlatıcısın.

(Gaşiye 21)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Habîbim, yâ Muhammed!) O hâlde nasîhat et; çünki sen, ancak bir nasîhat edicisin!

(Gaşiye 21)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(21-22) O halde, hatırlat. Sen, sadece bir hatırlatıcısın, onlara bir bekçi değilsin.

(Gaşiye 21)

Hüseyin Atay Meali:

Sen hatırlat! Esasen sen sadece hatırlatansın.

(Gaşiye 21)

İbni Kesir Meali:

Öğüt ver, çünkü sen; ancak bir öğütçüsün.

(Gaşiye 21)

İlyas Yorulmaz Meali:

Bundan sonra sen, yalnızca hatırlat. Çünkü sen, ancak ve ancak hatırlatıcısın.

(Gaşiye 21)

İskender Ali Mihr Meali:

Artık zikret (hatırlat), sen sadece müzekkirsin (hatırlatıcısın).

(Gaşiye 21)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Şimdi onlara öğüt ver. Çünkü sen ancak bir öğüt vericisin,

(Gaşiye 21)

Kadri Çelik Meali:

Artık sen uyarıp hatırlat. Sen, yalnızca bir uyarıp hatırlatıcısın.

(Gaşiye 21)

Mahmut Kısa Meali:

O hâlde, ey Peygamber ve onun izinden yürüyen Müslüman! Bu ayetleri okuyarak insanları uyar! Fakat inatçı zâlimleri iknâ edeceğim diye de kendini yiyip bitirme! Çünkü sen, yalnızca bir uyarıcısın.

(Gaşiye 21)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Şanlı görev irşad etmektir. Sen söyle onları düşündür.

(Gaşiye 21)

Mehmet Türk Meali:

21,22. (Ey Muhammed!) Sen öğüt ver. Zîrâ senin görevin, sadece öğüt vermektir. Çünkü sen, onların üzerinde bir zorlayıcı değilsin.

(Gaşiye 21)

Muhammed Celal Şems Meali:

O halde, (insanlara) nasihat et. Sen, ancak çok nasihat edensin.

(Gaşiye 21)

Muhammed Esed Meali:

İşte böyle, (ey Peygamber,) onlara öğüt ver; senin görevin yalnız öğüt vermektir:

(Gaşiye 21)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Öyleyse sen öğüt ver. Çünkü sen yalnızca bir öğütçüsün.

(Gaşiye 21)

Mustafa Çavdar Meali:

Sen öğüt verip uyarmaya devam et! Zira sen ancak uyarmakla mükellefsin.

Bknz: (13/40) - (51/55)

(Gaşiye 21)

Mustafa Çevik Meali:

21-26 Ey Peygamber! İnsanlara, Allah’ı layıkıyla idrak edebilmeleri için apaçık olan bu gerçekleri hatırlatarak, uyarıp öğüt ver. Unutma ki sen yalnızca öğüt vererek uyaran davetçisin. İnsanların tercihlerini kimden yana kullanacaklarını, zorla belirleyici değilsin. Kim bu delillerle bildirilenlere ve davete rağmen, Allah merkezli bir hayatı yaşamaktan yüz çevirip müşrik ve kâfir olmayı seçerse, Allah da onu en şiddetli azap ile cezalandıracaktır. Şüphesiz her insan, sonunda tercihlerinin hesabını vermek ve hak ettiği karşılığı görmek üzere Bizim huzurumuza getirilecektir.

(Gaşiye 21)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İmdi sen (ey peygamber) hatırlat! Çünkü sen sadece bir hatırlatıcısın;

(Gaşiye 21)

Osman Okur Meali:

(21-26) O halde (Resûlüm), öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt vericisin. Onların üzerinde bir zorba değilsin. Ancak yüz çevirip inkâr edene gelince, işte öylesini Allah en büyük azap ile cezalandırır. Şüphesiz onların dönüşü sadece bizedir. Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.

(Gaşiye 21)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık sen hatırlat. Şüphe yok ki, sen ancak bir hatırlatıcısın.

(Gaşiye 21)

Ömer Öngüt Meali:

Öğüt ver, hatırlat! Çünkü sen ancak öğüt vericisin.

(Gaşiye 21)

Ömer Sevinçgül Meali:

Haydi uyar, uyarıcısın sen!

(Gaşiye 21)

Sadık Türkmen Meali:

HAYDİ HATIRLAT/öğüt ver! Sen sadece bir öğüt verensin.

(Gaşiye 21)

Seyyid Kutub Meali:

Ey Muhammed! Sen öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt verensin.

(Gaşiye 21)

Suat Yıldırım Meali:

İşte böyle... Sen insanları irşada devam et! Zaten senin görevin sadece irşad edip düşündürmektir.

(Gaşiye 21)

Süleyman Ateş Meali:

Öğüt ver, çünkü sen ancak öğüt verensin.

(Gaşiye 21)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Öyleyse sen doğru bilgi ver (Kur'an'ı tebliğ et); senin görevin sadece bilgi vermektir.

(Gaşiye 21)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(21-22) Öyleyse onları uyar, çünkü sen sadece bir uyarıcısın; iman etmeleri için onları zorlayamazsın.

(Gaşiye 21)

Şaban Piriş Meali:

-Hatırlat/uyar! Sen ancak uyarıcısın.

(Gaşiye 21)

Talat Koçyiğit Meali:

21-22 (Ey Muhammed!) Onlara öğüt ver; zira sen ancak bir öğütçüsün; yoksa sen onlara musallat olmuş bir zorlayıcı değilsin.

(Gaşiye 21)

Tefhimul Kuran Meali:

Artık sen, öğüt verip hatırlat. Sen, yalnızca bir öğüt verici, bir hatırlatıcısın.

(Gaşiye 21)

Ümit Şimşek Meali:

Öğüt ver; çünkü sen öğüt vericisin.

(Gaşiye 21)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Artık uyar/düşündür! Çünkü sen bir uyarıcı/düşündürücüsün.

(Gaşiye 21)