Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Sonra da şüphe yok ki hesaplarını görmek, bize düşer.

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Sonra onları hesaba çekmek de elbette Bize aittir. (Herkes hak ettiğine kavuşacaktır.)

Abdullah Parlıyan Meali:

Sonra onların hesabını görmekte bize düşer.

Adem Uğur Meali:

Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.

Ahmet Hulusi Meali:

Sonra muhakkak ki bize aittir yaptıklarının sonucunu yaşatmak!

Ahmet Tekin Meali:

Üstelik onları sorguya, suale hesaba çekmek de bize aittir.

Ahmet Varol Meali

Sonra muhakkak onları hesaba çekmek bize düşer.

Ali Bulaç Meali:

Sonra onları hesaba çekmek de elbette bize aittir.

Ali Fikri Yavuz Meali:

Sonra onların hesablarını görmek de yalnız bize aiddir.

Ali Rıza Sefa Meali:

Sonra, onları hesaba çekmek, kesinlikle Bize özgüdür.

Ali Ünal Meali:

Hesaplarını görmek de elbet Biz’e aittir.

Bahaeddin Sağlam Meali:

Sonra Biz onların hesabını göreceğiz.

Bayraktar Bayraklı Meali:

Sonra onların hesabını görmek bize düşer.

Bekir Sadak Meali:

suphesiz sonra hesaplarini gormek de bize dusmektedir. *

Besim Atalay Meali:

Sonra hesaplan bizce görülecek !

Celal Yıldırım Meali:

Sonra da hesaplarını görmek bize aittir.

Cemal Külünkoğlu Meali:

Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.

Diyanet İşleri Eski Meali:

Şüphesiz sonra hesaplarını görmek de Bize düşmektedir.*

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.

Diyanet Vakfı Meali:

21, 22, 23, 24, 25, 26. O halde (Resûlüm), öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt vericisin. Onların üzerinde bir zorba değilsin. Ancak yüz çevirip inkâr edene gelince, işte öylesini Allah en büyük azap ile cezalandırır. Şüphesiz onların dönüşü sadece bizedir. Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.

Edip Yüksel Meali:

Hesaplarını görmek de bize düşer.

Elmalılı Orjinal Meali:

Sonra da muhakkak bize hisab verecekler

Elmalılı Yeni Meali:

Sonra da mutlaka Bize hesap vereceklerdir.

Erhan Aktaş Meali:

Sonra, kuşkusuz onların hesapları kesinlikle Biz'e aittir.

Gültekin Onan Meali:

Sonra onları hesaba çekmek de elbette bize aittir.

Hakkı Yılmaz Meali:

Sonra, şüphesiz onların hesabı da yalnızca Bizim üzerimizedir.

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Sonra, onları hesaba çekmek de yine bize aittir.

Harun Yıldırım Meali:

Sonra onları hesaba çekmek de elbette bize aittir.

Hasan Basri Çantay:

Sonra hisabları (nı görmek) de muhakkak bize aiddir.

Hayrat Neşriyat Meali:

Sonra doğrusu onların hesâbı(nı görmek) de ancak bize âiddir.

Hubeyb Öndeş Meali: /

Sonra gerçekten, hesapları[nı sormak] sadece bizedir.

Hüseyin Atay Meali:

Ve doğrusu, onların hesabını görmek de Bize düşer.

İbni Kesir Meali:

Sonra hesablarını görmek de muhakkak Bize düşer.

İlyas Yorulmaz Meali:

Sonra, onlara hesap sormakta, elbette bizim üzerimizedir.

İskender Ali Mihr Meali:

Sonra onların hesapları muhakkak ki Bize aittir.

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Sonra onların hesabını görmek de Bize düşer.

Kadri Çelik Meali:

Sonra onları hesaba çekmek de elbette bize aittir.

Mahmut Kısa Meali:

Ve yine Bize düşer, onların hesabını görmek!

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(25-26) Elbet dönüşü bizedir. Sonra onların hesabı bize düşer.

Mehmet Türk Meali:

Sonra da Bize mutlaka hesap verecekler.

Muhammed Celal Şems Meali:

Ardından onlara hesap sormak (da) Bize aittir.

Muhammed Esed Meali:

ve Bize düşer onları hesaba çekmek.

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ardından kuşku yok ki, onları sorguya çekmek bize ait bir iştir.

Mustafa Çavdar Meali:

Bknz: (18/49) - (23/99)»(23/108) - (50/19)»(50/30)

Mustafa Çevik Meali:

21-26 Ey Peygamber! İnsanlara, Allah’ı layıkıyla idrak edebilmeleri için apaçık olan bu gerçekleri hatırlatarak, uyarıp öğüt ver. Unutma ki sen yalnızca öğüt vererek uyaran davetçisin. İnsanların tercihlerini kimden yana kullanacaklarını, zorla belirleyici değilsin. Kim bu delillerle bildirilenlere ve davete rağmen, Allah merkezli bir hayatı yaşamaktan yüz çevirip müşrik ve kâfir olmayı seçerse, Allah da onu en şiddetli azap ile cezalandıracaktır. Şüphesiz her insan, sonunda tercihlerinin hesabını vermek ve hak ettiği karşılığı görmek üzere Bizim huzurumuza getirilecektir.

Mustafa İslamoğlu Meali:

Yine bakın: bize düşer onları hesaba çekmek.

Osman Okur Meali:

(21-26) O halde (Resûlüm), öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt vericisin. Onların üzerinde bir zorba değilsin. Ancak yüz çevirip inkâr edene gelince, işte öylesini Allah en büyük azap ile cezalandırır. Şüphesiz onların dönüşü sadece bizedir. Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Sonra da onların hesapları muhakkak ki, Bize aittir.

Ömer Öngüt Meali:

Sonra onların hesabını görmek de bize âittir.

Ömer Sevinçgül Meali:

Sonra da bize hesap verecekler!

Sadık Türkmen Meali:

Sonra onların hesaplarını görmek de elbette Bize aittir.

Seyyid Kutub Meali:

Sonra onların hesabını görmek bize düşer.

Suat Yıldırım Meali:

Elbet hesaplarını görmek de Bizim işimiz olacaktır.

Süleyman Ateş Meali:

Sonra onların hesabını görmek Bize düşer.

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sonra hesaplarını görmek de Allah'a[1] düşer.

1)Bir yazıda veya konuşmada "O…" veya "Onlar…" yerine "Ben…" veya "Biz …" denmesi, Arap edebiyatında ifadeye güzellik katar. Buna iltifat denir. Burada da iltifat olduğundan "Dönüşleri bizedir. Sonra hesaplarını görmek de bize düşer" denerek üçüncü şahıstan birinci şahsa geçilmiştir. Türkçede iltifat sanatı olmadığından maksadın doğru anlaşılması için tercüme bu sanata göre değil, cümlenin akışına göre yapılmıştır.

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(25-26) Onlar sonunda mutlaka Bize dönecekler, Biz de onları hesaba çekeceğiz.

Şaban Piriş Meali:

Sonra da onların hesabını görmek bize düşer.

Talat Koçyiğit Meali:

Sonra hesaplarını görmek de elbet bize düşer.

Tefhimul Kuran Meali:

Sonra onları hesaba çekmek de elbette bize aittir.

Ümit Şimşek Meali:

Hesaplarını görmek de Bize düşer.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bunun ardından, hesapları da bizim elimizde olacaktır.