88. Gaşiye Suresi / 26.ayet

İşte o zaman da onları hesaba çekmek bize düşecek.

Bknz: (18/49)(23/99)»(23/108)(50/19)»(50/30)

Mustafa Çavdar Meali

Gaşiye 26 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Sonra da şüphe yok ki hesaplarını görmek, bize düşer.

(Gaşiye 26)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Sonra onları hesaba çekmek de elbette Bize aittir. (Herkes hak ettiğine kavuşacaktır.)

(Gaşiye 26)

Abdullah Parlıyan Meali:

Sonra onların hesabını görmekte bize düşer.

(Gaşiye 26)

Adem Uğur Meali:

Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.

(Gaşiye 26)

Ahmet Hulusi Meali:

Sonra muhakkak ki bize aittir yaptıklarının sonucunu yaşatmak!

(Gaşiye 26)

Ahmet Tekin Meali:

Üstelik onları sorguya, suale hesaba çekmek de bize aittir.

(Gaşiye 26)

Ahmet Varol Meali

Sonra muhakkak onları hesaba çekmek bize düşer.

(Gaşiye 26)

Ali Bulaç Meali:

Sonra onları hesaba çekmek de elbette bize aittir.

(Gaşiye 26)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Sonra onların hesablarını görmek de yalnız bize aiddir.

(Gaşiye 26)

Ali Rıza Sefa Meali:

Sonra, onları hesaba çekmek, kesinlikle Bize özgüdür.

(Gaşiye 26)

Ali Ünal Meali:

Hesaplarını görmek de elbet Biz’e aittir.

(Gaşiye 26)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Sonra Biz onların hesabını göreceğiz.

(Gaşiye 26)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Sonra onların hesabını görmek bize düşer.

(Gaşiye 26)

Bekir Sadak Meali:

suphesiz sonra hesaplarini gormek de bize dusmektedir. *

(Gaşiye 26)

Besim Atalay Meali:

Sonra hesaplan bizce görülecek !

(Gaşiye 26)

Celal Yıldırım Meali:

Sonra da hesaplarını görmek bize aittir.

(Gaşiye 26)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.

(Gaşiye 26)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Şüphesiz sonra hesaplarını görmek de Bize düşmektedir.*

(Gaşiye 26)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.

(Gaşiye 26)

Diyanet Vakfı Meali:

21, 22, 23, 24, 25, 26. O halde (Resûlüm), öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt vericisin. Onların üzerinde bir zorba değilsin. Ancak yüz çevirip inkâr edene gelince, işte öylesini Allah en büyük azap ile cezalandırır. Şüphesiz onların dönüşü sadece bizedir. Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.

(Gaşiye 26)

Edip Yüksel Meali:

Hesaplarını görmek de bize düşer.

(Gaşiye 26)

Elmalılı Orjinal Meali:

Sonra da muhakkak bize hisab verecekler

(Gaşiye 26)

Elmalılı Yeni Meali:

Sonra da mutlaka Bize hesap vereceklerdir.

(Gaşiye 26)

Erhan Aktaş Meali:

Sonra, kuşkusuz onların hesapları kesinlikle Biz'e aittir.

(Gaşiye 26)

Gültekin Onan Meali:

Sonra onları hesaba çekmek de elbette bize aittir.

(Gaşiye 26)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sonra, şüphesiz onların hesabı da yalnızca Bizim üzerimizedir.

(Gaşiye 26)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Sonra, onları hesaba çekmek de yine bize aittir.

(Gaşiye 26)

Harun Yıldırım Meali:

Sonra onları hesaba çekmek de elbette bize aittir.

(Gaşiye 26)

Hasan Basri Çantay:

Sonra hisabları (nı görmek) de muhakkak bize aiddir.

(Gaşiye 26)

Hayrat Neşriyat Meali:

Sonra doğrusu onların hesâbı(nı görmek) de ancak bize âiddir.

(Gaşiye 26)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Sonra gerçekten, hesapları[nı sormak] sadece bizedir.

(Gaşiye 26)

Hüseyin Atay Meali:

Ve doğrusu, onların hesabını görmek de Bize düşer.

(Gaşiye 26)

İbni Kesir Meali:

Sonra hesablarını görmek de muhakkak Bize düşer.

(Gaşiye 26)

İlyas Yorulmaz Meali:

Sonra, onlara hesap sormakta, elbette bizim üzerimizedir.

(Gaşiye 26)

İskender Ali Mihr Meali:

Sonra onların hesapları muhakkak ki Bize aittir.

(Gaşiye 26)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Sonra onların hesabını görmek de Bize düşer.

(Gaşiye 26)

Kadri Çelik Meali:

Sonra onları hesaba çekmek de elbette bize aittir.

(Gaşiye 26)

Mahmut Kısa Meali:

Ve yine Bize düşer, onların hesabını görmek!

(Gaşiye 26)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(25-26) Elbet dönüşü bizedir. Sonra onların hesabı bize düşer.

(Gaşiye 26)

Mehmet Türk Meali:

Sonra da Bize mutlaka hesap verecekler.

(Gaşiye 26)

Muhammed Celal Şems Meali:

Ardından onlara hesap sormak (da) Bize aittir.

(Gaşiye 26)

Muhammed Esed Meali:

ve Bize düşer onları hesaba çekmek.

(Gaşiye 26)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ardından kuşku yok ki, onları sorguya çekmek bize ait bir iştir.

(Gaşiye 26)

Mustafa Çavdar Meali:

İşte o zaman da onları hesaba çekmek bize düşecek.

Bknz: (18/49) - (23/99)»(23/108) - (50/19)»(50/30)

(Gaşiye 26)

Mustafa Çevik Meali:

21-26 Ey Peygamber! İnsanlara, Allah’ı layıkıyla idrak edebilmeleri için apaçık olan bu gerçekleri hatırlatarak, uyarıp öğüt ver. Unutma ki sen yalnızca öğüt vererek uyaran davetçisin. İnsanların tercihlerini kimden yana kullanacaklarını, zorla belirleyici değilsin. Kim bu delillerle bildirilenlere ve davete rağmen, Allah merkezli bir hayatı yaşamaktan yüz çevirip müşrik ve kâfir olmayı seçerse, Allah da onu en şiddetli azap ile cezalandıracaktır. Şüphesiz her insan, sonunda tercihlerinin hesabını vermek ve hak ettiği karşılığı görmek üzere Bizim huzurumuza getirilecektir.

(Gaşiye 26)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Yine bakın: bize düşer onları hesaba çekmek.

(Gaşiye 26)

Osman Okur Meali:

(21-26) O halde (Resûlüm), öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt vericisin. Onların üzerinde bir zorba değilsin. Ancak yüz çevirip inkâr edene gelince, işte öylesini Allah en büyük azap ile cezalandırır. Şüphesiz onların dönüşü sadece bizedir. Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.

(Gaşiye 26)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Sonra da onların hesapları muhakkak ki, Bize aittir.

(Gaşiye 26)

Ömer Öngüt Meali:

Sonra onların hesabını görmek de bize âittir.

(Gaşiye 26)

Ömer Sevinçgül Meali:

Sonra da bize hesap verecekler!

(Gaşiye 26)

Sadık Türkmen Meali:

Sonra onların hesaplarını görmek de elbette Bize aittir.

(Gaşiye 26)

Seyyid Kutub Meali:

Sonra onların hesabını görmek bize düşer.

(Gaşiye 26)

Suat Yıldırım Meali:

Elbet hesaplarını görmek de Bizim işimiz olacaktır.

(Gaşiye 26)

Süleyman Ateş Meali:

Sonra onların hesabını görmek Bize düşer.

(Gaşiye 26)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sonra hesaplarını görmek de Allah'a[1] düşer.

1)Bir yazıda veya konuşmada "O…" veya "Onlar…" yerine "Ben…" veya "Biz …" denmesi, Arap edebiyatında ifadeye güzellik katar. Buna iltifat denir. Burada da iltifat olduğundan "Dönüşleri bizedir. Sonra hesaplarını görmek de bize düşer" denerek üçüncü şahıstan birinci şahsa geçilmiştir. Türkçede iltifat sanatı olmadığından maksadın doğru anlaşılması için tercüme bu sanata göre değil, cümlenin akışına göre yapılmıştır.

(Gaşiye 26)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(25-26) Onlar sonunda mutlaka Bize dönecekler, Biz de onları hesaba çekeceğiz.

(Gaşiye 26)

Şaban Piriş Meali:

Sonra da onların hesabını görmek bize düşer.

(Gaşiye 26)

Talat Koçyiğit Meali:

Sonra hesaplarını görmek de elbet bize düşer.

(Gaşiye 26)

Tefhimul Kuran Meali:

Sonra onları hesaba çekmek de elbette bize aittir.

(Gaşiye 26)

Ümit Şimşek Meali:

Hesaplarını görmek de Bize düşer.

(Gaşiye 26)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bunun ardından, hesapları da bizim elimizde olacaktır.

(Gaşiye 26)