59. Haşr Suresi / 17.ayet

Sonuçta her ikisinin de akıbeti içinde kalacakları ateşi boylamaktır. İşte yanlışta ısrar eden zalimlerin cezası budur.

Bknz: (6/128)»(6/130)

Mustafa Çavdar Meali

Haşr 17 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Derken ikisinin de sonları şu olur: Şüphe yok ki ikisi de, ebedi kalmak üzere ateşe girerler ve budur zulmedenlerin cezası.

(Haşr 17)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Sonunda onların (her iki takımın) da akıbetleri, şüphesiz ateşin içinde süresiz kalıcılar olarak (azap çekmeleridir) . İşte zalim olanların cezası böyledir.

(Haşr 17)

Abdullah Parlıyan Meali:

Nihayet şeytanın da, aldattığı kişinin de, münafıkların ve Yahudilerin sonu da mutlaka içinde devamlı kalacakları cehennem ateşidir. İşte bu da, yaratılış gayesi dışında yaşayanların cezasıdır.

(Haşr 17)

Adem Uğur Meali:

Nihayet ikisinin de sonu, içinde ebedî kalacakları ateş olacaktır. İşte bu, zalimlerin cezasıdır.

(Haşr 17)

Ahmet Hulusi Meali:

Bu yüzden ikisinin de sonu, içinde sonsuz yaşamak üzere ateş oldu! İşte bu zalimlerin cezasıdır.

(Haşr 17)

Ahmet Tekin Meali:

Nihayet aldatan şeytanla aldanan insanın sonu, içinde ebedî kalacakları ateş olacaktır. İşte bu, inkârda, isyanda ısrar eden, baskı, zulüm ve işkenceyle temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, hakka riayet etmeyen zâlimlerin cezasıdır.

(Haşr 17)

Ahmet Varol Meali

Sonuçta her ikisinin de sonları, sonsuza kadar ateşin içinde kalmaları oldu. İşte zalimlerin cezaları budur.

(Haşr 17)

Ali Bulaç Meali:

Sonunda onların akibetleri, şüphesiz ateşin içinde ikisinin de süresiz olarak kalıcı olmalarıdır. İşte zalim olanların cezası budur.

(Haşr 17)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Sonra ikisinin (şeytan ile o adamın) akıbeti, ebedî olarak cehennemin içinde kalmaları olmuştur. İşte zalimlerin cezası budur.

(Haşr 17)

Ali Rıza Sefa Meali:

Bu yüzden, ikisinin de sonu, ateşin içinde sürekli kalmak olacaktır. Çünkü haksızlık yapanların cezası, işte budur.

(Haşr 17)

Ali Ünal Meali:

Neticede (şeytanın da, kandırıp küfre düşürdüğü kimsenin de) âkıbeti, içinde sonsuzca kalmak üzere Ateş’e girmektir. Budur zalimlerin cezası.

(Haşr 17)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Nihayet ikisinin de sonu, içinde ebedî olarak kalacakları ateş oldu. İşte zalimlerin cezası böyledir!

(Haşr 17)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Böylece her ikisinin de akıbeti, süreli olarak kalacakları ateş olur. İşte bu, zalimlerin cezasıdır.

(Haşr 17)

Bekir Sadak Meali:

Ikisinin sonucu da, icinde temelli kalacaklari ates olacaktir. Zalimlerin cezasi budur. *

(Haşr 17)

Besim Atalay Meali:

Sonra ikisinin de sonu, sonsuz olarak ateşte kalmak; işte budur zalimlerin cezası!

(Haşr 17)

Celal Yıldırım Meali:

İkisinin de sonu, mutlaka içinde devamlı kalacakları Cehennem ateşidir. İşte bu, zâlimlerin cezasıdır.

(Haşr 17)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Nihayet ikisinin de (azdıranın da azanın da) sonu, ebediyen ateşte kalmaları olmuştur. İşte zalimlerin cezası budur.

(Haşr 17)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İkisinin sonucu da, içinde temelli kalacakları ateş olacaktır. Zalimlerin cezası budur.*

(Haşr 17)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Nihayet ikisinin de (azdıranın da azanın da) akıbeti, ebediyen ateşte kalmaları olmuştur. İşte zalimlerin cezası budur.

(Haşr 17)

Diyanet Vakfı Meali:

Nihayet ikisinin de sonu, içinde ebedî kalacakları ateş olacaktır. İşte bu, zalimlerin cezasıdır.  *

(Haşr 17)

Edip Yüksel Meali:

Her ikisi de ebedi kalacakları ateşte son buldular. Zalimlerin cezası işte böyledir.

(Haşr 17)

Elmalılı Orjinal Meali:

Sonra ikisinin de akıbeti ebediyyen ateşte kalmaları oldu ve işte zalimlerin cezası budur

(Haşr 17)

Elmalılı Yeni Meali:

Sonra ikisinin de sonu, sonsuza dek ateşte kalmaları oldu. İşte zalimlerin cezası budur,

(Haşr 17)

Erhan Aktaş Meali:

Her ikisinin de sonu, ateşin içinde sonsuza dek kalmaktır. İşte zalimlerin cezası budur.

(Haşr 17)

Gültekin Onan Meali:

Sonunda onların akibetleri, şüphesiz ateşin içinde ikisinin de süresiz olarak kalıcı olmalarıdır. İşte zalim olanların cezası budur.

(Haşr 17)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sonunda ikisinin de âkıbeti, ikisinin de, içinde sürekli kalanlar olarak Ateş'in içinde olmaktır. Ve işte bu, şirk koşarak, küfrederek yanlış, kendi zararlarına iş yapanların cezasıdır.

(Haşr 17)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

O ikisinin akıbeti, hiç şüphesiz, ateşin içinde ebedî kalmalarıdır. Bu, zalimlerin cezasıdır.

(Haşr 17)

Harun Yıldırım Meali:

Akibetleri, şüphesiz ikisinin de ateşte kalıcı olmalarıdır. İşte zalimlerin cezası budur.

(Haşr 17)

Hasan Basri Çantay:

Nihayet ikisinin de aakıbeti hakıykaten ateşin içinde ebedi kalıcı (insanlar) olmalarıdır. İşte bu, o zaalimlerin cezasıdır.

(Haşr 17)

Hayrat Neşriyat Meali:

Böylece ikisinin de âkıbeti, gerçekten kendilerinin, onun içinde ebedî kalıcı kimseler olarak ateşte olmalarıdır. İşte zâlimlerin cezâsı budur!

(Haşr 17)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(16-17) Yani şeytanın örneği gibi... Hani insana "nankörlük et." demişti. Ardından, [insan] nankörlük edince, [şeytan] "Gerçekten ben, senden beriyim. Gerçekten ben, Alemlerin [tüm varlıkların] RAB'bi olan Allah'tan korkuyorum." demişti. Ardından, ikisinin de sonucu [cezası], ikisinin de içinde kalıcı oldukları haldeki ateşin içinde bulunmaları oldu. İşte bu, zalimlerin karşılığıdır.

(Haşr 17)

Hüseyin Atay Meali:

Her ikisinin de sonu, içinde temelli kalacakları ateş olacaktır. Haksızlık edenlerin cezası budur.

(Haşr 17)

İbni Kesir Meali:

Nihayet ikisinin de akıbeti; içinde ebediyyen kalacakları ateştir. İşte zalimlerin cezası budur.

(Haşr 17)

İlyas Yorulmaz Meali:

O ikisinin de sonuçta gideceği yer, sürekli kalmak üzere, kesinlikle ateştir. Bu zulmedip haksızlık yapanların cezasıdır.

(Haşr 17)

İskender Ali Mihr Meali:

Böylece ikisinin (münafıkların ve şeytanın) akıbeti orada, ateşin içinde ebediyyen kalmak oldu. Ve işte bu, zalimlerin cezasıdır.

(Haşr 17)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Artık ikisinin de sonu hep ateşte kalmaktır. İşte kıyıcıların cezası budur.

(Haşr 17)

Kadri Çelik Meali:

Nihayet ikisinin de sonu, içinde temelli kalıcılar oldukları ateş olacaktır. İşte bu zalimlerin cezasıdır.

(Haşr 17)

Mahmut Kısa Meali:

Böylece her ikisinin âkıbeti de, sonsuza dek içinde kalacakları cehennem ateşi olacaktır. İşte zâlimlerin cezası budur!

(Haşr 17)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Şüphesiz ki, her ikisinin de sonu, ebedi mesken ateştir. İşte bu zalimlerin cezasıdır.

(Haşr 17)

Mehmet Türk Meali:

Nihâyet ikisinin de sonu, içerisinde sonsuz kalacakları cehennem olacaktır. İşte (bütün) zâlimlerin cezâsı budur.

(Haşr 17)

Muhammed Celal Şems Meali:

Her ikisinin (de) sonu, Cehennem’e girmek olacaktır. Orada uzun müddet kalacaklar. Zalimlerin cezası, işte böyledir.

(Haşr 17)

Muhammed Esed Meali:

Böylece, sonunda ikisi de, (hem hakikati inkar edenler, hem de ikiyüzlüler,) kendilerini yerleşip kalacakları bir ateşte bulacaklar, çünkü zalimlerin cezası budur.

(Haşr 17)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İkisinin de sonu, içinde süresiz kalacakları ateştir. Zalimlere verilecek ceza işte böyledir.

(Haşr 17)

Mustafa Çavdar Meali:

Sonuçta her ikisinin de akıbeti içinde kalacakları ateşi boylamaktır. İşte yanlışta ısrar eden zalimlerin cezası budur.

Bknz: (6/128)»(6/130)

(Haşr 17)

Mustafa Çevik Meali:

16-17 Kitap ehlini mü’minlerle savaşa teşvik eden münafıkların durumu ise tıpkı şeytanın insanı Allah’ın davetini inkâra teşvik etmesine benzer. O da insana “Senin Allah’la birlikte başka ilahların da var, onlar seni yalnız bırakmaz, yardımına koşarlar” diye fısıldar, ardından da bunu kabul eden kimseye “Ben senin bu kabulünden ve davranışlarından sorumlu değilim. Ben âlemlerin tek ve gerçek Rabbi olan Allah’tan korkarım” diyerek onun yanında uzaklaşıp gider. Sonunda şeytanla birlikte hepsi hak ettikleri ve devamlı kalacakları cehenneme girecek, ateşle buluşacaklar.

(Haşr 17)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Sonuçta o iki (zümre)nin akıbeti de içinde yerleşip kalacakları ateş olacaktır: zira, zalimlerin cezası budur.

(Haşr 17)

Osman Okur Meali:

Nihayet ikisinin de (azdıranın da azanın da) sonu, süresiz ateşte kalmaları olacaktır. İşte zalimlerin cezası budur.

(Haşr 17)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık onların akibetleri, muhakkak ki ateşte, onun içinde ebedî kalıcılar olmaktan ibaret oldu ve işte bu da zalimlerin cezasıdır.

(Haşr 17)

Ömer Öngüt Meali:

İkisinin de âkibeti cehennemdir. Her ikisi de içinde ebedi kalacaklardır. İşte zâlimlerin cezası budur.

(Haşr 17)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bu nedenle, her ikisinin de sonu içinde sonsuza kadar kalacakları ateş olacaktır. Çünkü, zalimlerin cezası budur!

(Haşr 17)

Sadık Türkmen Meali:

Nihayet ikisinin de (azdıranın da azanın da) akıbeti, sonsuz olarak ateşte kalmaları olmuştur. İşte zalimlerin cezası budur.

(Haşr 17)

Seyyid Kutub Meali:

Nihayet ikisinin de sonu, içinde ebedi kalacakları ateş olacaktır. İşte bu zalimlerin cezasıdır.

(Haşr 17)

Suat Yıldırım Meali:

Neticede ikisinin akıbeti de, ebedi kalmak üzere cehenneme girmek oldu. İşte zalimlerin cezası budur.

(Haşr 17)

Süleyman Ateş Meali:

Nihayet ikisinin de sonu, ebedi olarak ateşte kalmaları oldu. Zalimlerin cezası budur.

(Haşr 17)

Süleymaniye Vakfı Meali:

İkisinin de varacağı son yer cehennemdir; orada ölümsüz olacaklardır. Yanlış yapanların cezası işte budur.

(Haşr 17)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Sonunda kâfirler de, münafıklar da temelli kalacakları cehenneme girecekler. İşte zalimlerin cezası budur.

(Haşr 17)

Şaban Piriş Meali:

Böylece her ikisinin de sonu, içinde ebedi kalacakları ateştir. İşte zalimlerin cezası budur.

(Haşr 17)

Talat Koçyiğit Meali:

Böylece, her ikisinin de akıbetleri, içinde daimî kalacakları cehennem ateşi olmuştur. Bu, zâlimlerin cezasıdır.

(Haşr 17)

Tefhimul Kuran Meali:

Sonunda onların akibetleri, şüphesiz ateşin içinde ikisinin de ebedi olarak kalıcı olmalarıdır. İşte zalim olanların cezası budur.

(Haşr 17)

Ümit Şimşek Meali:

İkisinin de sonu, ebediyen kalmak üzere ateştir. Zalimlerin cezası işte budur.

(Haşr 17)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bu yüzden ikisinin de sonu, içinde sürekli kalacakları ateşe girmek oldu. Zalimlerin cezası işte budur.

(Haşr 17)