28. Kasas Suresi / 20.ayet

O esnada şehrin öte yakasından bir adam koşarak geldi:
– Ey Musa! Ülkenin ileri gelenleri bir araya gelmiş seni öldürmek için görüşme yapıyorlar, en iyisi sen burayı terk et! Emin ol ki ben senin iyiliğini istiyorum, dedi.

Bknz: (40/28)

Mustafa Çavdar Meali

Kasas 20 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve şehrin öte yanından koşa koşa birisi geldi de ey Musa dedi, ileri gelenler, seni öldürmek için birbirleriyle görüşüp danışmadalar, hemen çık git, şüphe etme ki ben sana öğüt verenlerdenim.

(Kasas 20)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Bunun üzerine) Şehrin öbür yakasından bir adam koşarak gelip: “Ey Musa, (Firavun’un sarayında) önde gelen (idareciler dünkü cinayet hadisesinin sorumlusu olarak) seni öldürmek konusunda, kendi aralarında görüşüp karar vermekteler… Durma artık buradan çık git, ben sana iyi niyetle öğüt verenlerdenim” diye (uyarmıştı) *

(Kasas 20)

Abdullah Parlıyan Meali:

Tam o sırada, şehrin öteki ucundan bir adam koşarak geldi ve “Ey Musa!” dedi. “Ülkenin ileri gelenleri, seni öldürmek üzere hakkında görüşme yapıyorlar; hemen buradan çık git, ben senin iyiliğini isteyen kimselerdenim!”

(Kasas 20)

Adem Uğur Meali:

Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi: Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için hakkında müzakere ediyorlar. Derhal (buradan) çık! İnan ki ben senin iyiliğini isteyenlerdenim, dedi.

(Kasas 20)

Ahmet Hulusi Meali:

Şehrin uzak ucundan bir adam koşarak geldi... Dedi ki: "Ey Musa! Şehrin ileri gelenleri, senin öldürülmen konusunu tartışıyorlar... Kaç buradan... Şüphesiz sana öğüt verenlerdenim. "

(Kasas 20)

Ahmet Tekin Meali:

Şehrin öbür ucundan, Firavun'un sarayından (mü'min) bir adam koşarak geldi. “Ey Mûsâ, devlet büyükleri, seni öldürmelerine ferman çıkarıyorlar, çık git. İnan ki, ben samimiyetle senin tarafında olanlardanım” dedi.

(Kasas 20)

Ahmet Varol Meali

Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak gelip dedi ki: "Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için senin hakkında aralarında görüşüyorlar. Hemen çık. Gerçekten ben sana öğüt verenlerdenim."

(Kasas 20)

Ali Bulaç Meali:

Şehrin öbür yakasından bir adam koşarak gelip dedi ki: "Ey Musa, önde gelenler, seni öldürmek konusunda aralarında görüşmektedirler, artık sen çık git; gerçekten ben sana öğüt verenlerdenim."

(Kasas 20)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Şehrin öte başından koşarak bir adam geldi. Şöyle dedi: “- Ey Mûsa, şehrin ileri gelenleri seni öldürmek için hakkında müzakere yapıyorlar. Hemen çık git, muhakkak ki ben senin iyiliğini istiyenlerdenim.”

(Kasas 20)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ve kentin en uzaktaki yerinden, bir adam koşarak geldi: "Ey Musa!" dedi; "Aslında, ileri gelenler, seni öldürmek için görüşüyorlar. Artık, hemen çık git! Kuşkusuz, senin iyiliğini istiyorum!"

(Kasas 20)

Ali Ünal Meali:

Bir süre sonra şehrin (sarayın bulunduğu) öte başından (sarayda mevki sahibi) bir adam koşarak geldi; hemen “Musa,” dedi, “idare meclisi şu anda senin durumunu görüşmek üzere toplantı halinde, seni öldürecekler. Hemen şehri terk et. Şüphen olmasın ki, senin iyiliğini isteyen biriyim.”

(Kasas 20)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve şehrin uzak bir mahallesinden bir adam koşarak geldi. “Ey Musa! Meclis seni öldürmek için görüşüyor. Sen hemen çık. Şüphesiz ben senin iyiliğini istiyorum.” dedi.

(Kasas 20)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Şehrin en ileri gelenlerinden biri koşarak geldi ve "Ey Musa! İleri gelenler, seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Hemen uzaklaş! Doğrusu ben sana öğüt verenlerdenim" dedi.

(Kasas 20)

Bekir Sadak Meali:

sehrin obur ucundan kosarak bir adam geldi: «Ey Musa! Ileri gelenler, seni oldurmek icin aralarinda gorusuyorlar. Hemen uzaklas. Dogrusu ben sana ogut veriyorum» dedi.

(Kasas 20)

Besim Atalay Meali:

Kentin öbür ucundan, biri koşarak gelip, Musa'ya dedi ki: «Seni kodamanlar öldürmek istiyorlar, hemen burdan çıkasın, seni öğütlüyorum»

(Kasas 20)

Celal Yıldırım Meali:

Derken şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve: «Ey Musâ !» dedi, «şüphen olmasın ki ileri gelenler seni öldürmek için (kendi aralarında) görüşüyorlar. Vakit kaybetmeden (şehirden) hemen çık. Çünkü ben elbette öğüt verip iyi düşünenlerdenim.»

(Kasas 20)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(O sırada) şehrin öbür ucundan koşarak bir adam geldi: “Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için aralarında senin durumunu görüşüyorlar. Şehirden hemen çık! Şüphesiz ben senin iyiliğini isteyenlerdenim!” dedi.

(Kasas 20)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Şehrin öbür ucundan koşarak bir adam geldi: "Ey Musa! İleri gelenler, seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Hemen uzaklaş. Doğrusu ben sana öğüt veriyorum" dedi.

(Kasas 20)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Şehrin öbür ucundan koşarak bir adam geldi. "Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için aralarında senin durumunu görüşüyorlar. Şehirden hemen çık. Şüphesiz ben sana öğüt verenlerdenim" dedi.

(Kasas 20)

Diyanet Vakfı Meali:

Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi: Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için hakkında müzakere ediyorlar. Derhal (buradan) çık! İnan ki ben senin iyiliğini isteyenlerdenim, dedi.

(Kasas 20)

Edip Yüksel Meali:

Şehrin öte yanından koşa koşa gelen bir adam, 'Musa, ileri gelenler seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Çabuk burayı terket; ben sana öğüt vermekteyim,' dedi.

(Kasas 20)

Elmalılı Orjinal Meali:

Şehrin öte başından bir adam da koşarak geldi: Musa dedi: haberin olsun hey'et, seni öldürmek için hakkında emri müzakere ediyorlar, hemen çık! Ben cidden senin hayırhahlarındanım

(Kasas 20)

Elmalılı Yeni Meali:

Şehrin öte başından bir adam koşarak geldi ve: "Ey Musa, haberin olsun, ileri gelenler seni öldürmek için hakkında görüşme yapıyorlar; hemen çık git, ben senin iyiliğini isteyenlerdenim." dedi.

(Kasas 20)

Erhan Aktaş Meali:

Şehrin diğer tarafından bir adam koşarak geldi. "Ey Musa! İleri gelenler senin öldürülmen konusunda görüşme yapıyorlar. Derhal kaybol. Seni iyiliğin için uyarıyorum." dedi.

(Kasas 20)

Gültekin Onan Meali:

Şehrin öbür yakasından bir adam koşarak gelip dedi ki: "Ey Musa, önde gelenler seni öldürmeyi buyuruyorlar, artık sen çık git; gerçekten ben sana öğüt verenlerdenim."

(Kasas 20)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. Dedi ki: “Ey Mûsâ! İleri gelenler seni öldürmek için senin hakkında görüşme yapıyorlar. Derhal çık! Şüphesiz ki ben öğüt verenlerdenim.”

(Kasas 20)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Derken şehrin diğer ucundan bir adam koşarak geldi. “Ey Musa! İleri gelenler, seni öldürmek için toplantı yapmaktalardır. Buradan çık. (Ben, senin iyiliğini istediğim için) sana nasihat edenlerdenim.”

(Kasas 20)

Harun Yıldırım Meali:

Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi: Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için hakkında müzakere ediyorlar. Derhal (buradan) çık! İnan ki ben senin iyiliğini isteyenlerdenim, dedi.

(Kasas 20)

Hasan Basri Çantay:

Şehrin öte başından koşarak bir adam geldi. "Musa, dedi, (şehrin) öne gelenler (i) seni öldürmek için (toplandılar), hakkında müzakere ediyorlar. Hemen (buradan) çık (git). Şübhesiz ki ben senin hayırhaahlarındanım".

(Kasas 20)

Hayrat Neşriyat Meali:

Sonunda (bu haberin yayılması üzerine) şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi (ve:) “Ey Mûsâ! Doğrusu (şehrin) ileri gelenler(i) seni öldürmek için hakkında müzâkere ediyorlar; hemen (bu şehirden) çık; gerçekten ben sana nasîhat edenlerdenim” dedi.

(Kasas 20)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Şehrin en uzağından bir adam koşarak geldi, "Ey Musa! Gerçekten, seçkinler seni öldürmek için senin hakkında danışıyorlar. Artık [bu bölgeden] çık! Gerçekten ben, sana nasihat edenlerden [biriyim]" dedi.

(Kasas 20)

Hüseyin Atay Meali:

Şehrin öbür ucundan koşarak bir adam geldi. Dedi ki: "Ey Musa! Doğrusu ileri gelenler, seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Hemen uzaklaş. Doğrusu ben sana öğüt verenlerdenim."

(Kasas 20)

İbni Kesir Meali:

Şehrin öte başından koşarak bir adam geldi ve dedi ki: Ey Musa; ileri gelenler, seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Hemen çık git, doğrusu ben, sana öğüt verenlerdenim.

(Kasas 20)

İlyas Yorulmaz Meali:

Şehrin uzak bir köşesinden koşarak gelen bir adam “Ey Musa! Seni öldürmek için görevliler seni yakalama emri aldılar. Bu şehirden çık. Ben sana bunu tavsiye ediyorum” dedi.

(Kasas 20)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi: "Ey Musa! (Kavmin) ileri gelenleri mutlaka seni öldürme emrini vermek için konuşuyorlar. Öyleyse hemen (şehirden) çık. Muhakkak ki ben, sana öğüt verenlerdenim." dedi.

(Kasas 20)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Kentin ırağından bir kimse seğirtip geldi de dedi: «Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Haydi, çık git buradan. Çünkü ben senin iyiliğini istiyorum.»

(Kasas 20)

Kadri Çelik Meali:

Şehrin öte başından bir adam koşarak gelip dedi ki: “Ey Musa! Önde gelenler, seni öldürmek konusunda aralarında görüşmektedirler. Artık sen çık git; gerçekten ben senin iyiliğini dileyenlerdenim.”

(Kasas 20)

Mahmut Kısa Meali:

Bir süre sonra, şehrin ta öteki ucundan bir adam koşarak yanına geldi ve nefes nefese, “Ey Mûsâ!” dedi, “Ülkenin ileri gelenleri bir mahkeme kurmuş, seni öldürmek üzere aralarında görüşüyorlar! Çabukburayı terk et! Güven bana, çünkü ben, gerçekten senin iyiliğini isteyen biriyim.” Bu adam, Firavun hanedanından olduğu hâlde, onun zulmünü onaylamayan birisi idi.

(Kasas 20)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Koşarak şehrin öteki yakasından bir adam geldi dedik ki: Ey Musa, ülkede ileri gelenler, Aralarında seni öldürme üzerine tartışıyorlar. Artık çık git! Ben sana öğüt veren kişiyimdir."

(Kasas 20)

Mehmet Türk Meali:

Şehrin en ileri gelenlerinden1 bir adam koşarak geldi ve: “Ey Mûsa! (Firavun’un) ileri gelenleri, seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Derhal (buradan) uzaklaş. Doğrusu ben, senin iyiliğini isteyenlerdenim.” dedi.*

(Kasas 20)

Muhammed Celal Şems Meali:

Bir adam, şehrin öbür ucundan koşarak geldi ve dedi ki: “Ey Musa! (Memleketin) ileri gelenleri senin aleyhinde seni öldürmek için birbirlerine danışıyorlar. Onun için buradan çık. Şüphesiz ben senin iyiliğini isteyenlerdenim.”

(Kasas 20)

Muhammed Esed Meali:

Tam o sırada şehrin öteki ucundan bir adam koşarak geldi ve "Ey Musa!" dedi, "(Ülkenin) ileri gelenleri seni öldürmek üzere hakkında görüşüyorlar; hemen çık git; şüphesiz ben senin iyiliğini isteyen kimselerdenim!"

(Kasas 20)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Kentin öteki ucundan bir adam koşarak geldi. "Ey Musa!" dedi. Kentin ileri gelenleri seni öldürmek için görüşme yapıyorlar. Hemen çık git buradan! Ben, senin iyiliğini isteyenlerdenim."

(Kasas 20)

Mustafa Çavdar Meali:

O esnada şehrin öte yakasından bir adam koşarak geldi: – Ey Musa! Ülkenin ileri gelenleri bir araya gelmiş seni öldürmek için görüşme yapıyorlar, en iyisi sen burayı terk et! Emin ol ki ben senin iyiliğini istiyorum, dedi.

Bknz: (40/28)

(Kasas 20)

Mustafa Çevik Meali:

20-21 Tam da o sırada şehrin öteki ucundan bir adam koşarak geldi ve Musa’ya, “Ey Musa! Ülkenin ileri gelenleri toplandı ve seni öldürmek için görüşme halindeler, sen bir an önce bu şehri terk et, gerçek şu ki ben senin iyiliğini isteyenlerdenim.” dedi. Bunun üzerine Musa korku içinde etrafı gözetleyerek şehirden ayrıldı, bir yandan da, “Rabbim beni bu zalim toplumdan kurtar.” diye dua ediyordu.

(Kasas 20)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İşte bu sırada kentin öteki ucundan bir adam koşarak geldi ve "Ey Musa!" dedi, "Soylular seni öldürmek için hakkında görüşme yapıyorlar, derhal (burayı) terk et! Ve şunu da unutma ki, ben senin iyiliğini isteyen biriyim."

(Kasas 20)

Osman Okur Meali:

Şehrin öbür ucundan koşarak bir adam geldi: "Ey Musa! İleri gelenler, seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Hemen uzaklaş. Doğrusu ben sana öğüt veriyorum" dedi.

(Kasas 20)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Şehrin uzak tarafından bir şahıs koşarak geldi, dedi ki: «Ya Mûsa! İleri gelenler seni öldürmek için senin hakkında müşaverede bulunuyorlar, hemen çık (git). Şüphe yok ki, ben senin için hayırhâh olanlardanım.»

(Kasas 20)

Ömer Öngüt Meali:

Şehrin öbür ucundan koşarak bir adam geldi ve: “Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Buradan çık git, doğrusu ben sana öğüt veriyorum. ” dedi.

(Kasas 20)

Ömer Sevinçgül Meali:

Şehrin öte başından bir adam koşarak geldi, “Ey Musa! Şehrin ileri gelenleri bir araya toplanmışlar. Seni öldürmek üzere aralarında görüşüyorlar. Hemen git buralardan. Ben senin iyiliğini isteyenlerdenim” dedi.

(Kasas 20)

Sadık Türkmen Meali:

Şehrin öbür ucundan koşarak bir adam geldi; “Ey Musa! İleri gelenler senin hakkında aralarında konuşuyorlar; seni öldürmek için! Hemen burayı terket! Ben sana öğüt verenlerdenim” dedi.

(Kasas 20)

Seyyid Kutub Meali:

Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi; «Ey Musa, ileri gelenler seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Hemen uzaklaş. Doğrusu ben sana öğüt veriyorum» dedi.

(Kasas 20)

Suat Yıldırım Meali:

Derken, şehrin öte başından bir adam koşarak geldi ve dedi ki:"Ne yapıyorsun Musa? Yetkililer idam istemi ile senin hakkında karar vermek üzere toplantı halindeler. Beni dinlersen derhal şehri terk et! Ben, hakikaten senin iyiliğini isteyen biriyim!"

(Kasas 20)

Süleyman Ateş Meali:

Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. "Ey Musa, dedi, ileri gelenler seni öldürmek için aralarında konuşuyorlar. Sen çık (git), ben sana öğüt verenlerdenim."

(Kasas 20)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Şehrin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi ve "Musa! Üst düzeydekiler aralarında seni öldürmeyi tartışıyorlar, hemen çek git; ben senin iyiliğini isteyen biriyim."

(Kasas 20)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

O sırada şehrin öbür ucundan koşarak bir adam geldi. "Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek üzere görüşme yapıyor. Burayı hemen terket. Ben senin iyiliğini isteyen biriyim" dedi.

(Kasas 20)

Şaban Piriş Meali:

Şehrin öteki ucundan bir adam koşarak geldi: -Ey Musa! dedi. İleri gelenler seni öldürmek için görüşme yapıyorlar. Hemen çık git! Ben, senin iyiliğini isteyenlerdenim.

(Kasas 20)

Talat Koçyiğit Meali:

Şehrin uzak semtinden bir adam koşarak gelmiş ve demişti ki: "Ey Mûsâ ileri gelen bazı kimseler, seni öldürmek için seninle ilgili görüşme yapıyorlar. Hemen çık. Ben sana tavsiye ediyorum".

(Kasas 20)

Tefhimul Kuran Meali:

Şehrin öbür yakasından bir adam koşarak gelip dedi ki: «Ey Musa, önde gelenler, seni öldürmek konusunda aralarında görüşmektedirler, artık sen çık git; gerçekten ben sana öğüt verenlerdenim.»

(Kasas 20)

Ümit Şimşek Meali:

Derken şehrin uzak tarafından koşarak bir adam geldi. “Musa, yöneticiler seni öldürmek için istişare ediyorlar,” dedi. “Hemen buradan çık, git. Doğrusu ben senin iyiliğini isteyenlerdenim.”

(Kasas 20)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. Dedi: "Ey Musa, kentin ileri gelenleri seni öldürmeyi planlıyorlar. Çık buradan! Ben sana öğüt verenlerdenim."

(Kasas 20)