28. Kasas Suresi / 30.ayet

Musa ateşin olduğu yere varınca o mübarek vadinin sağ yanındaki ağaç yönünden kendisine:
– Ey Musa! Benim Ben, âlemlerin Rabbi olan Allah. 27/9

Bknz: (27/9)

Mustafa Çavdar Meali

Kasas 30 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Oraya gelince kutlu yerde bulunan vadinin sağ tarafındaki ağaçtan kendisine nida edildi: Ey Musa, şüphe yok ki ben, alemlerin Rabbi Allah'ım.

(Kasas 30)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Derken oraya geldiğinde, o kutlu yerdeki vadinin sağ yanında olan bir ağaçtan: “Ey Musa, Âlemlerin Rabbi olan Allah Benim” diye seslenilmişti.

(Kasas 30)

Abdullah Parlıyan Meali:

Musa ateşin yanına vardığı zaman, mübarek yerdeki, vadinin sağ tarafında bulunan ağaç yanından kendisine: “Ey Musa! Benim, ben. Alemlerin Rabbi olan Allah!” diye seslenildi.

(Kasas 30)

Adem Uğur Meali:

Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sağ kıyısından, (oradaki) ağaç tarafından kendisine şöyle seslenildi: Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'ım.

(Kasas 30)

Ahmet Hulusi Meali:

Oraya geldiğinde, o mübarek yerde Eymen Vadisi'nin kıyısından, o ağaçtan: "Ya Musa! Kesinlikle ben Allah'ım alemlerin Rabbi olan!" diye nida edildi.

(Kasas 30)

Ahmet Tekin Meali:

Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sağ kıyısından, oradaki ağaç tarafından kendisine: “Ya Mûsâ, o nidâ eden benim. Âlemlerin, bütün varlıkların Rabbi Allah'ım.” diye nidâ edildi.

(Kasas 30)

Ahmet Varol Meali

Oraya gelince kutlu bölgedeki vadinin sağ yanındaki bir ağaçtan kendisine şöyle seslenildi: "Ey Musa! Şüphesiz alemlerin Rabbi olan Allah benim.

(Kasas 30)

Ali Bulaç Meali:

Derken oraya geldiğinde, o kutlu yerdeki vadinin sağ yanında olan bir ağaçtan: "Ey Musa, Alemlerin Rabbi olan Allah benim;" diye seslenildi.

(Kasas 30)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Nihayet oraya varınca, bereketli yerdeki vadinin sağ kıyısından, ağaç tarafından şöyle nida edildi (çağrıldı): “- Ey Mûsa! Gerçekten ben, alemlerin Rabbi olan Allah'ım.

(Kasas 30)

Ali Rıza Sefa Meali:

Oraya yaklaştığında, o kutsal yerdeki vadinin sağ tarafındaki ağaçtan seslenildi: "Ey Musa! Kuşkusuz, Ben, Evrenlerin Efendisi Allah'ım!"[323]

323)Allah'ın, Musa peygambere seslenmesi, Tevrat ve İncil ayetlerinde, şöyle yazılıdır: Tevrat, Mısır'dan Çıkış 3:2-6; "Ben, babanın Allahı, İbrahim'in Allahı, İshak'ın Allahı ve Yakup'un Allahıyım!" İncil, Elçilerin İşleri 7:31; "Atalarının Allahı; İbrahim'in, İshak'ın ve Yakup'un Allahı, Benim!"

(Kasas 30)

Ali Ünal Meali:

Oraya varınca, o kutlu mekânda yer alan vadinin sağ tarafından, oradaki ağaçtan kendisine şöyle nida edildi: “Ey Musa! Ben, Âlemlerin Rabbi Allah’ım.

(Kasas 30)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Musa o ateşe gelince, o mübarek bölgenin vadisinin sağ tarafında ağacın içinden Musa’ya şöyle seslenildi: “Ey Musa! Şüphesiz Ben Allah’ım, bütün âlemlerin terbiyecisi ve sahibiyim.”

(Kasas 30)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Oraya gelince, o kutlu yerdeki vadinin sağ kıyısındaki ağaç tarafından kendisine şöyle seslenildi: "Ey Musa! Bil ki ben, bütün alemlerin Rabbi olan Allah'ım."

(Kasas 30)

Bekir Sadak Meali:

Oraya gelince, kutlu yerdeki vadinin sag yanindaki agac cihetinden: «Ey Musa! suphesiz Ben alemlerin Rabbi olan Allah'im» diye seslenildi.

(Kasas 30)

Besim Atalay Meali:

İmdi, Musa vardığında oraya, kutlu bölgedeki derenin, sağ yanında bulunan bir ağaçtan ses gelerek dedi ki: «Ey Musa ! Ancak âlemlerin sahibi Allah benimdir

(Kasas 30)

Celal Yıldırım Meali:

Ateşe doğru gelince, mübarek bölgedeki vadinin sağ tarafında yer alan ağaçtan: «Ya Musâ ! Şüphen olmasın ki ben âlemlerin Rabbı Allah'ım» diye seslenildi.

(Kasas 30)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Musa) ateşin yanına varınca, o mübarek yerdeki vadinin sağ yanında bulunan bir ağaçtan şöyle seslenildi: “Ey Musa! Şüphesiz ben, evet, ben âlemlerin Rabbi olan Allah'ım!” *

(Kasas 30)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Oraya gelince, kutlu yerdeki vadinin sağ yanındaki ağaç cihetinden: "Ey Musa! Şüphesiz Ben, Alemlerin Rabbi olan Allah'ım" diye seslenildi.

(Kasas 30)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Musa, ateşin yanına gelince, o mübarek yerdeki vadinin sağ tarafındaki ağaçtan şöyle seslenildi: "Ey Musa! Şüphesiz ben, evet, ben alemlerin Rabbi olan Allah'ım."

(Kasas 30)

Diyanet Vakfı Meali:

Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sağ kıyısından, (oradaki) ağaç tarafından kendisine şöyle seslenildi: Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'ım.

(Kasas 30)

Edip Yüksel Meali:

Oraya varınca (yanan) ağacın bulunduğu kutsal bölgede, sağ yamacın kenarından kendisine seslenildi: 'Musa, Ben evrenlerin Rabbi ALLAH'ım.'

(Kasas 30)

Elmalılı Orjinal Meali:

Derken ona varınca vadinin sağ kıyısından o mübarek buk'ada ağaçtan nida olundu, şöyle ki: ya Musa, haberin olsun benim ben: Allah rabbül'alemin

(Kasas 30)

Elmalılı Yeni Meali:

Ateşin yanına gelince o mübarek bölgedeki vadinin sağ kıyısında bulunan ağaçtan şöyle seslenildi ona: "Ey Musa, haberin olsun Benim, Ben, Allah, alemlerin Rabbi!

(Kasas 30)

Erhan Aktaş Meali:

Oraya vardığında, kutlu yerdeki vadinin sağ yanındaki bir ağaç tarafından seslenildi: "Ey Musa! Ben, alemlerin Rabb'i Allah'ım."

(Kasas 30)

Gültekin Onan Meali:

Derken oraya geldiğinde, o kutlu yerdeki vadinin sağ yanında olan bir ağaçtan "Ey Musa, Alemlerin rabbi olan Tanrı benim" diye seslenildi.

(Kasas 30)

Hakkı Yılmaz Meali:

(30-32) Sonra oraya vardığında o bereketli toprak parçasındaki vâdinin sağ tarafından, bir ağaçtan seslenildi: “Ey Mûsâ! Hiç şüphesiz ki Ben, âlemlerin Rabbi Allah'ın ta kendisiyim! Ve birikimini ortaya at! –Birikimini sanki görünmeyen bir varlık gibi, hareket ettirir görünce de dönüp arkasına bakmadan kaçtı.– Ey Mûsâ! Beri gel, korkma. Kesinlikle sen emniyette olanlardansın. Koynundaki gücünü devreye sok, kusursuz, mükemmelce çıkacaksın. 181 Korkudan kanadını kendine çek. İşte bu ikisi Firavun ve onun adamlarına karşı Rabbin tarafından iki kesin delildir. Şüphesiz ki onlar, yoldan çıkan bir toplum olmuşlardır.”

(Kasas 30)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Ateşin yanına) geldiğinde, mübarek vadinin sağ tarafındaki bir ağaçtan kendisine seslenildi: “Ey Musa! Şüphesiz ki ben, (evet, ben) âlemlerin Rabbi olan Allah’ım.”

(Kasas 30)

Harun Yıldırım Meali:

Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sağ kıyısından, (oradaki) ağaç tarafından kendisine şöyle seslenildi: Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'ım.

(Kasas 30)

Hasan Basri Çantay:

(30-31) Derken oraya gelince feyizli (ve mümtaz) bir yerdeki vadinin sağ kıyısından, ağacdan: "Ya Musa, aalemlerin Rabbi olan Allah ben im ben" diye. Ve "asaanı (yere) bırak" diye nida olundu. Şimdi (Musa) onu bir yılan gibi deprenir görünce arkasını dönüb uzaklaşdı, geri dönmedi. "Ya Musa, beri gel, korkma. Çünkü sen emniyyetde olanlardansın".

(Kasas 30)

Hayrat Neşriyat Meali:

Sonunda oraya gelince, o mübârek yerdeki vâdinin sağ kıyısındaki ağaç(cihetin)den (kendisine) şöyle seslenildi: “Ey Mûsâ! Şübhesiz ki ben, gerçekten âlemlerin Rabbi olan Allah'ım!”

(Kasas 30)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ardından [Musa] ona [ateşe] gelince, vadinin sağ kıyısından, mübarek [ilahi bereket kaynağı] alandaki ağaçtan "Ey Musa! Gerçekten ben, Alemlerin [varlıkların] RAB'bi olan Allah'ım." diye seslenildi.

(Kasas 30)

Hüseyin Atay Meali:

30-31 Oraya gelince, kutlu yerdeki derenin sağ kıyısındaki ağaçtan kendisine seslenildi: "Ey Musa! Doğrusu, evrenin eğiteni olan Allah Benim. Değneğini at." Değneğin yılan gibi kıvrıldığını görünce, dönüp arkasına bakmadan kaçtı. "Ey Musa! Dön gel; korkma; doğrusu güvende olanlardansın.

(Kasas 30)

İbni Kesir Meali:

Oraya geldiğinde, feyizli yerdeki vadinin sağ yanındaki ağaçtan: Ey Musa; şüphesiz Ben, alemlerin Rabbı olan Allah'ım.

(Kasas 30)

İlyas Yorulmaz Meali:

Musa ateşin yanına geldiğinde, vadinin sağ kenar tarafındaki sık ağaçlardan oluşan bir yerden “Ey Musa! Ben alemlerin Rabbi Allah'ım.”

(Kasas 30)

İskender Ali Mihr Meali:

Böylece oraya geldiği zaman vadinin sağ tarafından, mübarek yerdeki ağaçtan nida edildi: "Ey Musa! Muhakkak ki Ben, âlemlerin Rabbi Allah’ım."

(Kasas 30)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bunun üzerine Musa oraya varınca derenin sağında, o kutlu yerdeki ağaçtan ünlendi: «Ey Musa! İşte bütün varlıkların çalabı olan Allah Benim.

(Kasas 30)

Kadri Çelik Meali:

Derken oraya geldiğinde, o bereketli yerdeki vâdinin sağ yanında olan bir ağaçtan, “Ey Musa! Âlemlerin Rabbi olan Allah benim!” diye seslenildi.

(Kasas 30)

Mahmut Kısa Meali:

Mûsâ oraya yaklaşınca, bu mübarek bölgede, kutsal vadinin yamacındaki ışıl ışıl parlayan ağaç yönünden, “Ey Mûsâ!” diye bir ses işitti, “Hiç kuşkusuz Ben, tüm varlıkların Rabb’i olan Allah’ım!”

(Kasas 30)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Kavuşunca ateşin bulunduğu yere, Mukaddes vadinin sağ tarafındaki ağaç yönünden ses gelir. (Açık ve net şu şekilde ) "Ey Musa! Muhakkak ki Ben alemlerin Rabbi olan Allah'ım" der.

(Kasas 30)

Mehmet Türk Meali:

Oraya gelince, o kutsal yerdeki vadinin sağ kıyısında (bulunan) ağaç tarafından kendisine: “Ey Mûsa! Gerçekten, âlemlerin Rabbi olan Allah, Benim Ben!” diye seslenildi

(Kasas 30)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Ateşin) yanına varınca, mübarek vadinin bir köşesinden, ağacın mübarek bir bölümünden kendisine seslenildi (ve denildi ki:) “Ey Musa! Şüphesiz Ben, âlemlerin Rabbi olan Allah’ım.”

(Kasas 30)

Muhammed Esed Meali:

Fakat oraya yaklaşınca, o kutlu yerde, vadinin sağ yamacındaki (yanan) ağaç yönünden kendisine: "Ey Musa, Benim Ben, Allah: Alemlerin Rabbi!" diye seslendi.

(Kasas 30)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Derken oraya geldiğinde, o kutlu yerdeki vadinin sağ yanında olan bir ağaçtan, "Ey Musa, ben evrenlerin rabbi olan Tanrıyım!" diye seslenildi.

(Kasas 30)

Mustafa Çavdar Meali:

Musa ateşin olduğu yere varınca o mübarek vadinin sağ yanındaki ağaç yönünden kendisine: – Ey Musa! Benim Ben, âlemlerin Rabbi olan Allah. 27/9

Bknz: (27/9)

(Kasas 30)

Mustafa Çevik Meali:

29-32 Musa belirlenen süreyi tamamladıktan sonra, ailesini de yanına alarak Mısır’a doğru yola çıktı. Sina Dağı’nın yakınına geldiklerinde ise dağın yamacında bir ateşin aydınlığını gördü ve yanındakilere, “Siz burada bekleyin ben ateşin yanına gidip, belki oradan bir ateş koru ve yol ile ilgili de bir haber getirebilirim.” diyerek ateşi gördüğü yere yöneldi oraya yaklaşınca o bereketli ve mübarek yerde, vadinin sağ yanındaki bir ağaç istikametinden kendisine, “Ey Musa! Ben âlemlerin Rabbi olan Allah’ım.” diye seslenildi. Arkasından da asanı yere bırak denildi. Musa da asasını yere bırakınca asasının bir yılana dönüşüp hızla hareket ettiğini görünce, ardına bakmadan korkuyla koşmaya başladı, bunun üzerine Allah, “Ey Musa! Geri dön ve korkma, yaklaş, burada güvendesin. Şimdi de elini koyununa sok, elin de koynundan kusursuz bir beyazlıkta parlayan bir ışık kaynağı olarak çıkacak artık korkunu yen, kendini toparla, kaygılarından uzaklaş. İşte bu iki mucize senin Firavun ve kavmine peygamber olarak gönderilmenin delili olan alametlerdendir, onlar müşrik ve kâfir oldukları için de zalim bir kavimdir.”

(Kasas 30)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Fakat oraya varınca, o bereketli mevkide, vadinin sağ yamacındaki ağaç (yönü)nden kendisine "Ey Musa! Benim... Ben, Alemlerin Rabbi olan Allah!" diye seslenildi.

(Kasas 30)

Osman Okur Meali:

Oraya gelince, kutlu yerdeki vadinin sağ yanındaki ağaç cihetinden: "Ey Musa! Şüphesiz Ben alemlerin Rabbi olan Allah'ım" diye seslenildi.

(Kasas 30)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Vaktâ ki ona vardı, o mübarek kıt'adaki vadinin sağ tarafından ağaçtan nidâ olundu ki, «Ya Mûsa! Şüphe yok ki, âlemlerin Rabbi olan Allah Ben'im, Ben.»

(Kasas 30)

Ömer Öngüt Meali:

Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sağ kıyısındaki ağaçtan ona şöyle seslenildi: “Ey Musa! Şüphesiz ben âlemlerin Rabbi olan Allah'ım!”

(Kasas 30)

Ömer Sevinçgül Meali:

Oraya varınca, kutlu yerdeki vadinin sağ tarafında bulunan ağaçtan kendisine seslenildi: “Ey Musa! Bilesin, benim! Ben, âlemlerin Rabbi Allah’ım!

(Kasas 30)

Sadık Türkmen Meali:

Oraya gelince mübarek yerdeki, vadinin sağ yanında olan ağaç istikametinden seslenildi: “Ey Musa! Şüphesiz Ben âlemlerin Rabbi Allah’ım!

(Kasas 30)

Seyyid Kutub Meali:

Oraya gelince, o mübarek yerdeki vadinin sağ kıyısındaki, ağaçtan kendisine şöyle seslenildi: «Ey Musa, muhakkak ki alemlerin Rabb'i olan Allah benim ben!»

(Kasas 30)

Suat Yıldırım Meali:

Oraya varınca kutlu mekandaki vadinin sağ tarafında bulunan ağaçtan şöyle nida edildi: "Ey Musa! Rabbülalemin olan Allah Ben'im."

(Kasas 30)

Süleyman Ateş Meali:

Oraya gelince o mübarek yerdeki vadinin sağ kıyısındaki ağaçtan kendisine şöyle seslenildi: "Ey Musa, alemlerin Rabbi Allah benim, ben!"

(Kasas 30)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Musa oraya varınca (Tur'daki[1]) vadinin sağ yamacından, o bereketli yerdeki ağaçtan şöyle seslenildi: "Bak Musa! Ben Allah'ım, bütün varlıkların sahibiyim."

1) Ona, Tur'un (Sina Dağı'nın) sağ yamacından seslenmiş, özel bir konuşma için yaklaştırmıştık. (Meryem 19/52)

(Kasas 30)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Ama oraya yaklaşınca, o kutsal yerden, vadinin sağ yamacındaki ağaç tarafından: "Ey Musa! Ben, âlemlerin Rabbi olan Allah'ım" diye seslenildi.

(Kasas 30)

Şaban Piriş Meali:

(30-31) Musa oraya vardığında, mübarek beldede, vadinin sağ tarafından bir ağaçtan: -Ey Musa! Ben, Alemlerin Rabbi olan Allah'ım! "Değneğini yere at", diye ses geldi. Değneğin bir yılan gibi hareket ettiğini görünce arkasına bakmadan dönüp kaçtı. -Ey Musa, gel, korkma, sen güven içindesin.

(Kasas 30)

Talat Koçyiğit Meali:

Mûsâ oraya gelince mukaddes arazide vadinin sağ kıyısındaki ağaçtan, kendisine: "Ey Mûsâ! Ben, muhakkak ben, âlemlerin Rabbı Allah'ım" diye seslenilmişti.

(Kasas 30)

Tefhimul Kuran Meali:

Derken oraya geldiğinde, o kutlu yerdeki vadinin sağ yanında olan bir ağaçtan: «Ey Musa, Alemlerin Rabbi olan Allah benim;» diye seslenildi.

(Kasas 30)

Ümit Şimşek Meali:

Oraya vardığında, o kutlu mekânda yer alan vadinin sağındaki ağaç tarafından nidâ olundu: “Ey Musa, ben Âlemlerin Rabbi olan Allah'ım.

(Kasas 30)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Oraya vardığında o bereketli toprak parçasındaki vadinin sağ tarafından, bir ağaçtan şöyle seslenildi: "Ey Musa! Alemlerin Rabbi Allah benim, ben!"

(Kasas 30)