28. Kasas Suresi / 36.ayet

Musa onlara hak ve hakikatin apaçık belgeleri olan ayetlerimizle geldiğinde;
– Bu, düzmece bir sihirden başka bir şey değildir. Biz, önceki atalarımızdan böyle bir şey işitmedik, dediler.

Bknz: (26/34)

Mustafa Çavdar Meali

Kasas 36 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Musa, apaçık delillerimizle onlara gelince bu, uydurma bir büyüden başka bir şey değil, gelip geçmiş atalarımız zamanında böyle bir şey duymadık biz dediler.

(Kasas 36)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Musa, onlara apaçık olan ayetlerimizle (mucizelerimizle ve hükümlerimizle) geldiği zaman: “Bu, düzüp uydurulmuş bir büyüden başkası değildir. Biz geçmiş atalarımızdan bunu(n gibi şeyler) işitmedik” demişlerdi.

(Kasas 36)

Abdullah Parlıyan Meali:

Fakat Musa, apaçık mesajlarımızla, Firavun'un ve onun seçkinler çevresinin karşısına çıkınca, berikiler hemen: “Bu uydurulmuş parlak bir büyüden başka birşey değil; biz atalarımızdan böyle birşey işitmemiştik!” dediler.

(Kasas 36)

Adem Uğur Meali:

Musa onlara apaçık âyetlerimizi getirince: Bu, olsa olsa uydurulmuş bir sihirdir. Biz önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik, dediler.

(Kasas 36)

Ahmet Hulusi Meali:

Musa onlara apaçık delillerimiz olarak gelince, dediler ki: "Bu uydurulmuş bir sihir! Önceki atalarımızdan böyle bir şey işitmedik. "

(Kasas 36)

Ahmet Tekin Meali:

Mûsâ onlara apaçık mûcizelerimizi getirince: “Bunlar olsa olsa, aklı etki altına alan uydurulmuş sihirdir. Biz, önceki atalarımız arasında böyle şeylerin olduğunu işitmemiştik.” dediler.

(Kasas 36)

Ahmet Varol Meali

Musa onlara apaçık ayetlerimizi getirince: "Bu uydurulmuş bir büyüden başka bir şey değildir. Biz bunu önceki atalarımızdan duymadık" [3] dediler.*

(Kasas 36)

Ali Bulaç Meali:

Musa, onlara apaçık olan ayetlerimizle geldiği zaman: "Bu, düzüp uydurulmuş bir büyüden başkası değildir. Biz geçmiş atalarımızdan bunu işitmedik" dediler.

(Kasas 36)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Vakta ki Mûsa, açık mucizelerimizle onlara vardı, dediler ki: “- Bu, ancak uydurulmuş bir sihirdir; biz evvelki atalarımızdan dahi, bunu (bu peygamberlik davasını yahut sihri) işitmedik.”

(Kasas 36)

Ali Rıza Sefa Meali:

Musa, açık kanıtlı ayetlerimizi onlara getirince, şöyle dediler: "Uydurulmuş bir büyüden başka bir şey değil bu; önceki atalarımızdan da bunu duymadık!"

(Kasas 36)

Ali Ünal Meali:

Musa apaçık delillerimiz (kendisine verdiğimiz mucizeler)le onlara vardığında, “(Peygamberliğinin delili mucize diye gösterdiğin) bütün bu şeyler düzmece birer sihirden ibaret. Sonra biz, böyle bir şeyin (Allah’ın mesajı diye anlattıklarının) önceden yaşayıp gitmiş atalarımız zamanında söz konusu edildiğini hiç duymadık.” dediler.

(Kasas 36)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Musa, apaçık mucizelerimizle onlara geldiği zaman: “Bu, uydurulan bir büyüden başka bir şey değildir. Biz, eski atalarımızda böyle bir şey işitmedik.” dediler.

(Kasas 36)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Musa, onlara apaçık mucizelerimizle gelince, "Bu, sadece uydurma bir sihirdir. Önceki atalarımızdan, böylesini işitmemiştik" dediler.

(Kasas 36)

Bekir Sadak Meali:

Musa onlara, apacik olarak, mucizelerimizle gelince: «Bu sadece uydurma bir sihirdir. Onceki atalarimizdan boylesini isitmemistik» dediler.

(Kasas 36)

Besim Atalay Meali:

Açık belgelerimizle, Musa gelende onlara, dediler ki: «Bu yalan bir büyüdür, biz eski atalarımızdan böyle bir şey duymadık!»

(Kasas 36)

Celal Yıldırım Meali:

Musâ, açık-seçik belge ve mu'cizelerle onlara gelince, «bu ancak uydurulmuş bir sihirdir. Önce gelen atalarımızdan böyle bir şey işitmedik» dediler.

(Kasas 36)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Musa, apaçık mucizelerimizle onlara geldiğinde: “Bu, ancak uydurulmuş bir sihirdir. Biz geçmişteki atalarımızdan böylesini duymamıştık” dediler.

(Kasas 36)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Musa onlara, apaçık olarak, mucizelerimizle gelince: "Bu sadece uydurma bir sihirdir. Önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik" dediler.

(Kasas 36)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Musa, onlara delillerimizi apaçık olarak getirince onlar, "Bu, ancak uydurulmuş bir sihirdir. Biz geçmiş atalarımızın zamanında böyle bir şeyin varlığını duymadık" dediler.

(Kasas 36)

Diyanet Vakfı Meali:

Musa onlara apaçık âyetlerimizi getirince: Bu, olsa olsa uydurulmuş bir sihirdir. Biz önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik, dediler.

(Kasas 36)

Edip Yüksel Meali:

Musa onlara apaçık ayet ve mucizelerimizle gidince, 'Bu ancak uydurma bir büyüdür. Biz böyle bir şeyi önceki atalarımızdan işitmedik,' dediler.

(Kasas 36)

Elmalılı Orjinal Meali:

Vakta ki Musa bunun üzerine açık açık ayetlerimizle onlara vardı bu, dediler: sırf uydurma bir sihir, biz bunu evvelki atalarımızda dahi işitmedik

(Kasas 36)

Elmalılı Yeni Meali:

Musa bunun üzerine açık açık ayetlerimizle onlara varınca: "Bu uydurma bir büyüden başka birşey değildir; biz bunu önceki atalarımızdan da işitmedik." dediler.

(Kasas 36)

Erhan Aktaş Meali:

Musa onlara apaçık ayetlerimizi[1] iletince: "Bu, uydurulmuş bir sihirden başka bir şey değildir. Biz önceki atalarımızdan böyle bir şey duymadık." dediler.

1)Mucizelerimizi, kanıtlarımızı, göstergelerimizi.

(Kasas 36)

Gültekin Onan Meali:

Musa, onlara apaçık olan ayetlerimizle geldiği zaman: "Bu, düzüp uydurulmuş bir büyüden başkası değildir. Biz geçmiş atalarımızdan bunu işitmedik" dediler.

(Kasas 36)

Hakkı Yılmaz Meali:

Mûsâ onlara apaçık alâmetlerimiz/göstergelerimiz ile gelince, “Bu, sadece uydurulmuş bir etkili bilgilerdir. Ve biz önceki babalarımızdan bunu işitmemiştik” dediler.

(Kasas 36)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Musa onlara apaçık ayetlerimizle gelince dediler ki: “Bu, uydurulmuş büyüden başka bir şey değildir. Biz geçmiş atalarımızdan böyle bir şey işitmedik.”

(Kasas 36)

Harun Yıldırım Meali:

Musa onlara apaçık âyetlerimizi getirince: Bu, olsa olsa uydurulmuş bir sihirdir. Biz önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik, dediler.

(Kasas 36)

Hasan Basri Çantay:

Bunun üzerine (Musa) onlara açık açık ayetlerimizi getirince dediler ki: "Bu, uydurulmuş bir büyüden başka bir şey değildir. Biz evvelki atalarımızdan bunu işitmedik".

(Kasas 36)

Hayrat Neşriyat Meali:

Nihâyet, Mûsâ apaçık mu'cizelerimizle onlara gelince: “Bu, uydurulmuş bir sihirden başka bir şey değildir; hem önceki atalarımızdan bunu işitmedik” dediler.

(Kasas 36)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ardından Musa, onlara apaçık Ayetlerimizi [mucizelerimizi] getirince "Bu, ancak uydurulmuş bir sihirdir.. Bunu, Öncü-önceki babalarımızın içinde (arasında) işitmedik." dediler.

(Kasas 36)

Hüseyin Atay Meali:

Musa onlara, apaçık belgelerimizi getirince, dediler ki: "Bu sadece uydurma bir büyüdün Önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik."

(Kasas 36)

İbni Kesir Meali:

Musa onlara apaçık ayetlerimizle gelince: bu, uydurulmuş bir sihirden başka bir şey değildir. Biz, önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik, dediler.

(Kasas 36)

İlyas Yorulmaz Meali:

Musa ayetlerimizi Firavuna getirdiğinde, onlar “Bunlar uydurulmuş bir sihirden başka bir ey değil. Biz önceki atalarımızdan bunları işitmedik” dediler.

(Kasas 36)

İskender Ali Mihr Meali:

Böylece Musa (A.S), apaçık âyetlerimizi getirdiği zaman: "Bu, uydurulmuş sihirden başka bir şey değil ve biz evvelki atalarımızdan bunu duymadık." dediler.

(Kasas 36)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Kaçan Musa apaçık belgelerimizle onların yanına vardı. Dediler: «Bunlar olsa olsa düzme, büyü olacak. Eski atalarımız bize bunların sözünü etmemişlerdi.»

(Kasas 36)

Kadri Çelik Meali:

Musa, onlara apaçık olan ayetlerimizle geldiği zaman, “Bu, düzüp uydurulmuş bir büyüden başkası değildir. Biz geçmiş babalarımızdan da bunu işitmedik” dediler.

(Kasas 36)

Mahmut Kısa Meali:

Böylece Mûsâ, hiçbir şüpheye yer vermeyen apaçık mûcizelerimizle Firavun ve adamlarının karşısına çıktı fakat onlar hemen, “Bu olağanüstü olaylar, usta büyücüler tarafından uydurulmuş büyüden başka bir şey olamaz; zaten dediklerin doğru olsaydı bunu bizim de bilmemiz gerekirdi fakat biz, geçmiş atalarımızdan böyle bir şey işitmedik!” dediler.

(Kasas 36)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Sonunda Musa, apaçık mucizelerimizi getirince: "Bu şey sadece uydurma bir büyüdür. Atalarımıza ait olan geçmiş olan tarihte hiç de buna benzer bir şey işitmedik" dediler.

(Kasas 36)

Mehmet Türk Meali:

Mûsa, onlara apaçık mûcizelerimizi getirince onlar: “Bu tamamen uydurulmuş büyüden başka bir şey değildir ve biz daha önce atalarımızdan böyle bir şey işitmedik.” dediler.

(Kasas 36)

Muhammed Celal Şems Meali:

Bunun neticesinde Musa, onlara apaçık mucizelerimizle gelince, onlar dediler ki: “Bu muhakkak düzmece bir büyüdür. Biz geçmiş atalarımızdan asla (böyle) bir şey duymadık.”

(Kasas 36)

Muhammed Esed Meali:

Fakat Musa apaçık mesajlarımızla (Firavun'un ve onun seçkinler çevresinin) karşısına çıkınca, berikiler hemen: "Bu (bir ölümlü beşer tarafından) uydurulmuş parlak bir büyüden başka bir şey değil; biz atalarımızdan böyle bir şey işitmemiştik!" dediler.

(Kasas 36)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Musa bunun üzerine apaçık ayetlerimizle onlara varınca; "Bu, uydurma bir büyüden başka bir şey değildir; biz bunu önceki atalarımızdan da hiç işitmedik," dediler.

(Kasas 36)

Mustafa Çavdar Meali:

Musa onlara hak ve hakikatin apaçık belgeleri olan ayetlerimizle geldiğinde; – Bu, düzmece bir sihirden başka bir şey değildir. Biz, önceki atalarımızdan böyle bir şey işitmedik, dediler.

Bknz: (26/34)

(Kasas 36)

Mustafa Çevik Meali:

Musa, Firavun ve adamlarının karşısına çıkıp, onları yaratılışlarının sebebi olan, sınırlarını Allah’ın belirlediği bir hayat nizamına apaçık âyetlerle ve kendisine verilen peygamberliğinin delili mucizelerle davet edince, Firavun ve nizamının yöneticileri hemen, “Bu söyledikleri önceden planlanmış, bizim gibi ölümlü bir beşer tarafından uydurulmuş, büyücü sözlerinden ve sihirbazın yaptıklarından başka bir şey değil, biz atalarımızdan da Musa’nın söylediklerini doğrulayacak ona benzer şeyler işitmedik.” dediler.

(Kasas 36)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Musa onların karşısına hakikatin apaçık belgeleri olan ayetlerimizle çıkanca "Bu tasarlanıp ortaya atılmış bir büyüden başkası değildir; zira biz önden giden atalarımızın geleneğinde böyle bir şey olduğunu işitmedik!" dediler.

(Kasas 36)

Osman Okur Meali:

Musa onlara, apaçık ayetlerle gelince: "Bu sadece uydurma bir sihirdir. Önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik" dediler.

(Kasas 36)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Vaktâ ki, Mûsa onlara bizim gayet açık açık âyetlerimizle geldi, dediler ki: «Bu başka değil, ancak uydurulmuş bir sihirdir ve biz bunu evvelki atalarımızdan işitmedik.»

(Kasas 36)

Ömer Öngüt Meali:

Musa onlara apaçık âyetlerimizle gelince: “Bu uydurulmuş bir sihirden başka bir şey değildir. Biz önceki atalarımızdan böyle bir şey işitmemiştik. ” dediler.

(Kasas 36)

Ömer Sevinçgül Meali:

Musa, onlara apaçık ayetlerimizle vardı. Onlar, “Bu uydurulmuş bir büyüdür! Biz, atalarımızdan bunun gibisini işitmiş değiliz” dediler.

(Kasas 36)

Sadık Türkmen Meali:

Musa, onlara açık açık ayetlerimizle gelince dediler ki: “Bu uydurulmuş bir büyüden başka bir şey değildir. Biz bunu önceki atalarımızdan duymadık.”

(Kasas 36)

Seyyid Kutub Meali:

Musa onlara apaçık ayetlerimizle gelince uydurulmuş büyüden başka bir şey değildir. Bizden önceki atalarımızdan böylesini işitmedik dediler.

(Kasas 36)

Suat Yıldırım Meali:

Musa o açık belgelerimizle, mucizelerimizle onlara geldiğinde: "Bu," dediler, "sırf uydurma bir sihir! Hem böylesi bir iddianın, peygamberlik davasının veya sihrin, önce yaşamış atalarımız zamanında bulunduğunu da işitmedik!"

(Kasas 36)

Süleyman Ateş Meali:

Musa, onlara açık açık ayetlerimizle gelince: "Bu uydurulmuş bir büyüden başka bir şey değildir. İlk atalarımız arasında böyle bir şey (olduğunu) işitmedik." dediler.

(Kasas 36)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Musa apaçık belgelerimizi onlara gösterince "Bunlar uydurulmuş büyüden başka bir şey değildir. Böylesini eski atalarımızdan da duymadık."

(Kasas 36)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Musa onlara apaçık âyetlerimizi gösterince: "Bu, uydurulmuş bir büyüden başka bir şey değil. Atalarımızdan da böyle bir şey duymadık" dediler.

(Kasas 36)

Şaban Piriş Meali:

Musa onlara apaçık ayetlerimizle gittiği zaman; -Bu, uydurma sihirden başka bir şey değildir. Biz, bunu önceki atalarımızda da işitmedik, dediler.

(Kasas 36)

Talat Koçyiğit Meali:

Nitekim Mûsâ, apaçık mucizelerimizle onlara gelince demişlerdi ki: "Bu uydurulmuş sihirden başka bir şey değildir. Biz bunu, evvelki atalarımızdan bile işitmedik".

(Kasas 36)

Tefhimul Kuran Meali:

Musa, onlara apaçık olan ayetlerimizle geldiği zaman: «Bu, düzüp uydurulmuş bir büyüden başkası değildir. Biz geçmiş atalarımızdan da bunu işitmedik» dediler.

(Kasas 36)

Ümit Şimşek Meali:

Musa onlara apaçık âyetlerimizle geldiğinde, “Bu uydurma bir büyüden başka nedir ki?” dediler. “Evvelce gelip geçmiş atalarımızdan biz böyle birşey işitmedik.”

(Kasas 36)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bunun ardından Musa onlara açık seçik ayetlerimizi getirdiğinde onlar şöyle dediler: "Uydurulmuş bir büyüden başkası değil bu. İlk atalarımız arasında bunu hiç duymadık."

(Kasas 36)