75. Kıyamet Suresi / 18.ayet

Biz sana ondan neyi okumuşsak sen de onu izle.

Bknz: (18/49)(54/50)»(54/55)

Mustafa Çavdar Meali

Kıyamet 18 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onu okuduk mu, uy okuyuşuna.

(Kıyamet 18)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Şu halde, Biz Onu (doğrudan veya Cebrail vasıtasıyla vahyedip) okuduğumuz zaman, Sen de (önce) Onun okunuşunu (dikkatle) izle.

(Kıyamet 18)

Abdullah Parlıyan Meali:

O halde biz O'nu Cebrâil'in diliyle okuduğumuzda sen de O'nun okuyuşunu izleyerek O'na uy.

(Kıyamet 18)

Adem Uğur Meali:

O halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen onun okunuşunu takip et.

(Kıyamet 18)

Ahmet Hulusi Meali:

Onu okuduğumuzda, Onun okumasına tabi ol!

(Kıyamet 18)

Ahmet Tekin Meali:

Kur'ân'ı bütünlük kazandırarak okuduğumuz zaman, okunuşunu takip et, bütünlüğüne riayet et, Kur'ân ile amel et.

(Kıyamet 18)

Ahmet Varol Meali

Şu halde biz onu okuduğumuzda sen onun okunuşuna uy.

(Kıyamet 18)

Ali Bulaç Meali:

Şu halde, Biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu izle.

(Kıyamet 18)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Biz onu (Cebrâil dili ile) okuduk mu, sen onun okunuşunu takib et.

(Kıyamet 18)

Ali Rıza Sefa Meali:

Öyleyse Onu okuduğumuzda, Onun okunuşunu izle.

(Kıyamet 18)

Ali Ünal Meali:

Öyleyse, Biz onu okuduğumuzda sen onun okunuşunu takip et.

(Kıyamet 18)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Biz onu sana okuduğumuz zaman, sen yalnız onun okunuşuna tabi ol.

(Kıyamet 18)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Biz onu okuttuğumuz zaman, onun okunuşunu takip et!

(Kıyamet 18)

Bekir Sadak Meali:

Biz onu Cebrail'e okuttugumuz zaman, onun okumasini dinle.

(Kıyamet 18)

Besim Atalay Meali:

Biz onu okuyunca, sen de uy okumaya

(Kıyamet 18)

Celal Yıldırım Meali:

O halde biz, onu (Cebrail'in diliyle) okuduğumuzda sen de onun okuyuşunu izleyerek O'na uy.

(Kıyamet 18)

Cemal Külünkoğlu Meali:

O halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu takip et.

(Kıyamet 18)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Biz onu Cebrail'e okuttuğumuz zaman, onun okumasını dinle.

(Kıyamet 18)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

O halde, biz onu okuduğumuz zaman, onun okunuşuna uy.

(Kıyamet 18)

Diyanet Vakfı Meali:

O halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen onun okunuşunu takip et.

(Kıyamet 18)

Edip Yüksel Meali:

Biz onu okuduğumuz zaman, onun okunuşunu izle.

(Kıyamet 18)

Elmalılı Orjinal Meali:

Biz okuduk mu o vakıt ta'kıyb et o Kur'anı

(Kıyamet 18)

Elmalılı Yeni Meali:

Biz onu (Kur'an'ı) okuduğumuz zaman okuduğunu takip et!

(Kıyamet 18)

Erhan Aktaş Meali:

O halde onu okuduğumuz zaman, onun okunuşuna tabi ol.[1]

1)Yaptıklarını ve ihmal ettiklerini bir bir anlattığımızda sen sadece dinle.

(Kıyamet 18)

Gültekin Onan Meali:

Şu halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu izle.

(Kıyamet 18)

Hakkı Yılmaz Meali:

O hâlde Biz yaptıklarını-yapmadıklarını topladığımız zaman sen onun toplanmasını izle!

(Kıyamet 18)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onu okuduğumuzda sen okunmasını takip et.

(Kıyamet 18)

Harun Yıldırım Meali:

O halde onu okuduğumuz zaman okumasına uy.

(Kıyamet 18)

Hasan Basri Çantay:

Öyleyse biz onu okuduğumuz vakit sen onun kıraatine uy.

(Kıyamet 18)

Hayrat Neşriyat Meali:

O hâlde onu (sana) okuduğumuz zaman, artık (sen) onun okunuşunu ta'kib et!

(Kıyamet 18)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Artık, onu okuduğumuz zaman, onun okunmasına bağlı ol.

(Kıyamet 18)

Hüseyin Atay Meali:

16-19 Acele edip dilini kıpırdatma. Doğrusu, onu toplamak ve onu okumak Bize düşer. Biz onu okuduğumuzda, okunmasını izle. Sonra doğrusu, onu açıklamak Bize düşer.

(Kıyamet 18)

İbni Kesir Meali:

Öyleyse Biz, onu okuduğumuz vakit; sen, onun okunuşunu dinle.

(Kıyamet 18)

İlyas Yorulmaz Meali:

Biz onu okuduğumuzda, sen onun okunuşunu takip et.

(Kıyamet 18)

İskender Ali Mihr Meali:

Öyleyse O’nu okuduğumuz zaman, artık O’nun (Kur’ân’ın) okunuşuna tâbî ol.

(Kıyamet 18)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onun için Biz sana Kur'an'ı nasıl okuyorsak sen de onu öyle oku.

(Kıyamet 18)

Kadri Çelik Meali:

O halde biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu izle.

(Kıyamet 18)

Mahmut Kısa Meali:

Öyleyse, Biz onu Cebrail aracılığıyla sana okuduğumuz zaman, sen yalnızca onun okunuşunu takip et.

(Kıyamet 18)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Yoluna uy. Emrini dinle! Biz onu okuduğumuz zamanlar.

(Kıyamet 18)

Mehmet Türk Meali:

Şu halde Biz, onu okuduğumuz zaman1 sen sadece onun okunuşunu takip et.*

(Kıyamet 18)

Muhammed Celal Şems Meali:

Öyleyse, Biz onu okuduğumuzda, sen (de) onun okunuşuna tabi ol.

(Kıyamet 18)

Muhammed Esed Meali:

Böylece, onu telaffuz ettiğimiz zaman, kelimelerini (bütün zihnini vererek) takip et,

(Kıyamet 18)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

O halde biz sana Kur'anı okuduğumuzda, sen de onun okunuşunu izle!

(Kıyamet 18)

Mustafa Çavdar Meali:

Biz sana ondan neyi okumuşsak sen de onu izle.

Bknz: (18/49) - (54/50)»(54/55)

(Kıyamet 18)

Mustafa Çevik Meali:

14-21 O Gün Allah’ın davetinden yüz çevirip de dünya hayatını böylece tamamlayan kimseler, mazeretler uydurup kendilerini savunmaya kalksalar bile işe yaramayacak, şirk ve küfürlerine kendi azaları dahi şahitlik edecek, o gün onlara “Boşuna kendinizi temize çıkarmak için dilinizi acele ile oraya, buraya eğip büküp, lafları dolaştırmayın. Şüphesiz Biz bütün yaptıklarınızı bir araya topladık, şimdi onları bir bir okuyacağız, siz de okunanları dikkatle izleyin, böylece her şeyi açıklamış olacağız.” denilecek. Sizler çabucak geçecek olan dünya hayatını seviyor ve âhirette kime ve neye göre yaşadığınızın hesabının sorulacağını önemsemiyor, göz ardı ediyordunuz.

(Kıyamet 18)

Mustafa İslamoğlu Meali:

artık Biz onu okuduğumuzda sen sadece onun okunuşunu izle;

(Kıyamet 18)

Osman Okur Meali:

(16-19) (Mazeret bildireyim derken, korku ve dehşetten dili dolaşacak. İşte o zaman kendisine şöyle denecek): Telaşla dilini dolaştırıp durma. Bütün yaptıklarını (amel defterinde) toplamak ve şimdi onu sana okumak Bizim işimizdir. Amel defterini sana okuduğumuzda, ondan ne okunduysa kabul et. Şayet (bir itirazın olursa ) bil ki onları açıklamak da Bizim işimizdir.

(Kıyamet 18)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

İmdi onu Biz okuyunca artık sen onun kıraatine tâbi ol!

(Kıyamet 18)

Ömer Öngüt Meali:

O halde biz onu okuduğumuz zaman, onun okunuşuna uy.

(Kıyamet 18)

Ömer Sevinçgül Meali:

Biz onu okuyunca, sen okunanı izle.

(Kıyamet 18)

Sadık Türkmen Meali:

Öyleyse; Biz onu (Kur’an’ı bir bütün olarak) toparladığımızda, sen de hemen sana okunana (ondan çıkan hükme) uy!

(Kıyamet 18)

Seyyid Kutub Meali:

Sana onu okuduğumuzda, onun okunuşunu izle.

(Kıyamet 18)

Suat Yıldırım Meali:

O halde Biz Kur'an'ı okuduğumuzda, sen de onun okunuşunu izle!

(Kıyamet 18)

Süleyman Ateş Meali:

O halde sana Kur'an'ı okuduğumuz zaman onun okunuşunu izle.

(Kıyamet 18)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Biz onu okurken sen okunanı takip et.

(Kıyamet 18)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(16-19) Kur'an'ın temas ettiği konularla ilgili yeterince bilgi sahibi olmadan görüş bildirme. Çünkü onu tamamlamak ve öğretmek Bize düşer. Onu okuduğumuzda okunuşunu izle. Sonunda onu açıklamak da Bize düşer.

(Kıyamet 18)

Şaban Piriş Meali:

Onu okuduğumuz zaman onun okunuşuna tabi ol.

(Kıyamet 18)

Talat Koçyiğit Meali:

Onu (sana) okuduğumuz zaman, onun okunuşunu dinle.

(Kıyamet 18)

Tefhimul Kuran Meali:

Şu halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu izle.

(Kıyamet 18)

Ümit Şimşek Meali:

Biz onu sana okuduğumuzda, sen okunuşunu izle.

(Kıyamet 18)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

O halde, biz onu okuduğumuzda, sen onun okunuşunu izle.

(Kıyamet 18)