O esnada Firavun da dedi ki:
Ey Hâman, benim için yüksek bir kule yap ki bazı yollar bulayım.
Bknz: (40/37)
O esnada Firavun da dedi ki:
Ey Hâman, benim için yüksek bir kule yap ki bazı yollar bulayım.
Bknz: (40/37)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Ve Firavun, ey Haman demişti, bana bir köşk yap da belki kapılara erişirim.
(Mümin 36)Firavun (alayla ve gururla) dedi ki: "Ey Haman, bana yüksek bir kule bina et; belki (Musa’nın haber aldığı) o yollara ulaşıp çıkarım."
(Mümin 36)Firavun: “Ey Hâmân!” diye seslendi. “Bana yüksek bir kule yap ki, böylece göklerin kapı ve yollarına erişebilirim.
(Mümin 36)Firavun dedi ki: "Ey Haman! Benim için yüksek bir kule bina et, belki o sebeplere ulaşırım. "
(Mümin 36)Firavun: “Ey Hâmân! Bana yüksek bir kule yap. Belki, o yollara, imkânlara ulaşabilirim.” dedi.
(Mümin 36)Firavun dedi ki: "Ey Hâmân! Benim için bir kule yap; belki o yollara ulaşırım.
(Mümin 36)Firavun (alayla) dedi ki: "Ey Haman, bana yüksek bir kule bina et; belki o yollara ulaşabilirim,"
(Mümin 36)Firavun'da (veziri bulunan Hâmân'a) şöyle dedi: “- Ey Hâmân! Bana yüksek bir köşk yap, belki ben ulaşırım yollara;
(Mümin 36)Firavun, şöyle dedi: "Ey Haman! Bana bir kule yap; böylece, belki o yollara erişirim!"
(Mümin 36)Firavun, Hâmân’a dedi: “Ey Hâmân! Benim için büyük bir kule inşa et; öyle ki, gerekli yol ve vasıtaları elde edebileyim:
(Mümin 36)36, 37. Ve Firavun dedi ki: “Ey Haman! Bana bir kule yap. Belki sebeplere (imkânlara,) göklerin imkânlarına ulaşırım da Musa’nın ilahının yanına çıkarım. Ve gerçekten ben onu yalancılardan sanıyorum. İşte Firavunun yaptığı kötülükler, ona böylece güzel gösterildi. Ve (doğru) yoldan saptırıldı. Firavunun yaptığı tuzak, zarar ve helaketten başka bir işe yaramadı.
(Mümin 36)Firavun şöyle dedi: "Ey Haman! Bana bir kule yap. Belki yolları bulabilirim."
(Mümin 36)(36-37) Firavun: «Ey Haman! Bana bir kule yap; belki yollara, goklerin yollarina erisirim de Musa'nin Tanirisini gorurum. Dogrusu ben, onu yalanci saniyorum» dedi. Firavun'a, kotu isi boylece guzel gosterildi ve dogru yoldan alikondu. Firavun'un hilesi elbette bosa gidecekti. *
(Mümin 36)36,37. Firavun dedi ki: «Ey Hâman ! Bana bir köşk yap, ola ki, kolayca göklerin yolunu bularak, Musa'nın Tanrısına bakayım; sanırım O yalancıdır!» İşte böyle, Firavun'a kötü işi hoş göründü, doğru yoldan ayrıldı, Firavun'un tuzağı boşa çıkmıştır
(Mümin 36)(36-37) Fir'avn dedi ki: «Ya Hâmân ! Bana yüksekçe bir kule yap; umarım ki ulaştırıcı yollara, göklerin kapılarına ulaşırım da Musa'nın Tanrısını görebilirim. Çünkü ben elbette Musa'yı yalancı sanıyorum.» Böylece Fir'avn'ın kötü işleri kendisine çok çekici göründü de onu doğru yoldan alıkoydu. Fir'avn'ın hile ve düzeni hüsrana uğramaktan ve yok olmaktan başka bir şeye yaramadı.
(Mümin 36)36,37. Firavun (alayla) dedi ki: “Ey Haman! Benim için yüksek bir kule yap. Belki ben o yollara, (yani) göklerin yollarına erişirim de Musa'nın ilahına çıkıp görebilirim. Çünkü ben onu (Musa'yı, peygamberlik davasında) yalancı sanıyorum. İşte böylece yaptığı kötü iş, Firavuna süslü gösterildi ve o yoldan çıkarıldı. Firavun'un hilesi hüsrana uğramaktan başka bir şeye yaramadı.
(Mümin 36)36,37. Firavun: "Ey Haman! Bana bir kule yap; belki yollara, göklerin yollarına erişirim de Musa'nın Tanrısını görürüm. Doğrusu ben, onu yalancı sanıyorum" dedi. Firavun'a, kötü işi böylece güzel gösterildi ve doğru yoldan alıkondu. Firavun'un hilesi elbette boşa gidecekti.*
(Mümin 36)(36-37) Firavun dedi ki: "Ey Haman! Bana yüksek bir kule yap, belki yollara, göklerin yollarına erişirim de Musa'nın ilahını görürüm(!) Çünkü ben, onun yalancı olduğuna inanıyorum." Böylece Firavun'a yaptığı kötü iş süslü gösterildi ve doğru yoldan saptırıldı. Firavun'un tuzağı, tamamen sonuçsuz kaldı.
(Mümin 36)36, 37. Firavun: Ey Hâmân, bana yüksek bir kule yap; belki yollara, göklerin yollarına erişirim de Musa'nın Tanrısı'nı görürüm! Doğrusu ben onu, yalancı sanıyorum, dedi. Böylece Firavun'a, yaptığı kötü iş süslü gösterildi ve yoldan saptırıldı. Firavun'un tuzağı tamamen boşa çıktı.
(Mümin 36)Firavun dedi ki, 'Haman, benim için bir kule dik de yollara erişeyim.'
(Mümin 36)Fir'avn de "ya Haman! dedi: bana bir kule yap, belki ben irerim o esbaba
(Mümin 36)Firavun da: "Ey Haman, bana bir kule yap, belki ben erişirim o yollara.
(Mümin 36)Firavun: "Ey Haman! Benim için yüksek bir kule yap. Belki böylece o sebeplere[1] ulaşırım;"
1)Musa'nın ilahına gidecek yolu bulurum. Hedefe ulaşırım.
Firavun (alayla) dedi ki: "Ey Haman, bana yüksek bir kule bina et; belki o yollara ulaşabilirim,"
(Mümin 36)(36,37) Ve Firavun: “Ey Hâmân! Sebeplere; göklerin sebeplerine ulaşmam için bana bir kule yap da Mûsâ'nın ilâhının ne olduğunu anlayayım. Ve şüphesiz ben o'nun yalancı olduğu kanısındayım” dedi. İşte böylece Firavun'a amelinin kötülüğü süslü gösterildi ve yoldan çıkarıldı. Ve Firavun düzeni, yalnızca kayba/ zarara uğratıp acı çekme içindedir.
(Mümin 36)Firavun dedi ki: “Ey Haman, benim için bir kule inşa et. Umulur ki yollara ulaşırım.”
(Mümin 36)Firavun:" Ey Hâmân, bana yüksek bir kule yap; belki yollara erişirim."
(Mümin 36)(36-37) Fir'avn (şöyle) dedi: "Ey Hakan, benim için yüksek bir kule yap. Olur ki ben o yollara, göklerin yollarına ulaşırım da Musanın Tanrısına yükselib çıkarım! Ben onu mutlak bir yalancı sanıyorum a". İşte bu suretle Fir'avnın kötü amel (ve hareket) i süslendirildi. O, yoldan sapdırıldı. Fir'avnın düzeni, başka değil ancak hüsranda idi.
(Mümin 36)36,37. Fir'avun: “Ey Hâmân! Bana yüksek bir kule yap;(1) belki sebeblere, göklerin sebeblerine (yollarına) erişirim de, Mûsâ'nın İlâhına muttali' olurum (hakikaten var mıdır diye bakarım); doğrusu ben onu, gerçekten yalancı sanıyorum” dedi. Böylece Fir'avun'a, kötü ameli süslü gösterildi ve yoldan saptırıldı. Zâten Fir'avun'un tuzağı ancak hüsrândadır.*
(Mümin 36)(36-37) Firavun "Ey haman! Bana bir köşk yap. Belki sebeplere [araçlara] yani göklerin sebeplerine [araçlarına] ulaşırım da Musa'nın RAB'binin (karşısına) dikilirim. Gerçekten ben, onun mutlaka bir yalancı [olduğunu] düşünüyorum." dedi. İşte, Firavun'a kendi eyleminin çirkini [kötüsü] bunun gibi süslendi ve (o) yoldan [doğru yoldan] geri çevrildi. Firavun'un hilesi, ancak bir kuruyuş [yok oluş] içindedir.
(Mümin 36)36-37 firavun "Ey Hâmân! Bana bir kule yap; belki araçlara, göklerin araçlarına erişirim de, Musa'nın Tanrısını görürüm. Doğrusu ben onu yalancı sanıyorum" derdi. Firavuna kötü işi böylece güzel gösterildi ve yoldan alıkondu. Firavunun düzeni kuşkusuz boşa gidecekti.
(Mümin 36)Firavun demişti ki: Ey Haman; bana yüksek bir kule yap. Belki o yollara ulaşabilirim.
(Mümin 36)Firavun “Ya Haman! Bana yüksek bir kule inşa et ki, belki bazı vasıtalara ulaşabilirim.”
(Mümin 36)Ve firavun şöyle dedi: "Ey Haman! Benim için yüksek bir kule inşa et. Umulur ki böylece sebeplere (hedeflere) ulaşırım."
(Mümin 36)Firavun dedi: «Ey Haman! Benim için bir kule yap. Olur a yolları bulurum,
(Mümin 36)Firavun dedi ki: “Ey Hâmân! Bana yüksek bir kule bina et de belki böylece o sebeplere (yollara) erişirim!”
(Mümin 36)Mümin şahıs konuşmasına devam ederken, Firavun onun sözlerini keserek “Ey Haman!” dedi, “Madem ki Mûsâ, tüm varlıkların Efendisi olan bir tanrıdan söz ediyor, o hâlde bana öyle yüksek bir kule yap ki, tepesine çıkıp göklere açılan yollara ulaşayım!”
(Mümin 36)(Üste çıkmak için) Firavun: "Ey Haman, yüksek kule bina et: İhtimal o yollara ulaşırım" der.
(Mümin 36)36,37. (Bunun üzerine) Firavun: “Ey Hâmân,1 bana yüksek bir kule yap, yollara, göklerin yollarına ulaşırım da belki Mûsa’nın ilâhının ne olduğunu anlarım. Çünkü ben, onun yalancı olduğu kanaatindeyim”2 dedi. Böylece Firavun’a yaptığı kötü işi, güzel göründü ve (bu yüzden) hak yoldan alıkonuldu. Firavun’un tuzağı hüsrandan başka (bir işe de) yaramadı. *
(Mümin 36)(36-37) Firavun dedi ki: “Ey Hâmân! Yollara (yani) göklerin yollarına erişmem için bana bir saray yaptır ki, böylece Musa’nın İlâh’ını bir göreyim. Şüphesiz ben onu yalancı olarak biliyorum.” Bunun sonucu Firavun’un yaptığı kendisine hoş olarak gösterildi ve o doğru yoldan alıkonuldu. (Zaten) Firavun’un düzeni başarısızlıkla sonuçlanacaktı.
(Mümin 36)Firavun: "Ey Haman!" diye seslendi, "Bana haşmetli bir kule inşa et, belki böylece (uygun) araçlara sahip olabilirim;
(Mümin 36)Firavun demişti ki; "Ey Hâmân, bana yüksek bir kule yap. Belki o yollara ben de ulaşabilirim."
(Mümin 36)Bknz: (40/37)
(Mümin 36)36-37 Mü’min kimsenin bu söylediklerinden sonra Firavun, Haman’a dönerek “Ey Haman! Bana yüksek bir kule yap da bu söylenen azap bana ulaşmadan Musa’nın Rabbine ulaşayım. Ben aslında Musa’nın yalancının biri olduğuna inanıyorum ama kim bilir belki yukarılarda O’nun Rabbine, ilahına rastlayabilirim.” diyerek alay etti. Firavun’un bu inkâr ve azgınlığı kendisine güzel gözüktü. Böylece de onu doğruya ulaşmaktan alıkoydu. Sonunda da Musa için kurduğu tuzaklar ve alaylı sözleri Firavun’un helak edilmesine sebep oldu.
(Mümin 36)Ve Firavun "Ey Haman!" diye emretti, "Bana görkemli bir kule yap! Belki böylece (amacımı gerçekleştirecek) araçlara ulaşırım;
(Mümin 36)(36-37) Firavun dedi ki: “Ey Hâmân! Bana yüksek bir kule yap, belki yollara, göklerin yollarına erişirim de Musa’nın ilahını görürüm (!) Çünkü ben, onun yalancı olduğuna inanıyorum.." Böylece yaptığı kötü iş, Firavun'a süslü göründü ve yoldan çıktı. Firavunun tuzağı, tamamen boşa çıktı.
(Mümin 36)Ve Fir'avun dedi ki: «Ey Haman! Benim için bir yüksek köşk yap. Belki, ben yollara ulaşırım.»
(Mümin 36)Firavun dedi ki: "Ey Hâmân! Bana yüksek bir kule yap. Belki yollara erişirim. "
(Mümin 36)Firavun, “Ey Haman!” dedi, “Bana yüksek bir kule yap. ‘Ona çıkarsam’ belki o sebeplere erişirim ‘bana gereken yolları elde ederim’.
(Mümin 36)FİRAVUN dedi ki: “Ey Hâman! Bana yüksek bir kule yap; belki ben, o istenen yollara/sebeplere ulaşırım.
(Mümin 36)«Firavun dedi: Ey Haman, bana yüksek bir kule yap ki o sebeplere (yollara) erişeyim.»
(Mümin 36)(36-37) Firavun: "Haman! benim için bir kule inşa et!" dedi, "Umarım ki böylece yükselebillir, göklere yol bulur da Musa'nın Tanrısına ulaşırım. Gerçi ben onun yalancı olduğunu zannediyorum ya, (neyse!)" İşte böylece, Firavun'un kötü gidişatı kendisine cazip göründü ve yoldan çıkarıldı. Sonuç itibariyle Firavunun hilesi ve düzeni de tamamen boşa çıktı.
(Mümin 36)Fir'avn dedi: "Ey Haman, bana yüksek bir kule yap da o sebeplere (yollara) erişeyim:"
(Mümin 36)Firavun: "Ey Haman! Bana yüksekçe bir kule yap; belki o yollara ulaşırım.
(Mümin 36)(36-37) Firavun: "Ey Hâmân! Bana bir kule yap da göklere yükseleyim. Belki böylece Musa'nın ilahını görebilirim. Çünkü ben onun yalancı olduğuna inanıyorum" dedi. Böylece yaptığı kötülükler Firavun'a güzel göründü ve doğru yoldan alıkondu. Firavun'un tuzağı, hüsranını artırmaktan başka bir işe yaramadı.
(Mümin 36)Firavun dedi ki: -Ey Haman, benim için bir kule yap, belki sebeplere ulaşırım.
(Mümin 36)36-37 Firavun şöyle demişti: "EyHâmân! Bana bir kule yap; belki onunla göklerin kapılarına erişir ve böylece Musa'nın ilahını görürüm. Ben, onun bir yalancı olduğunu zannediyorum". Firavuna kötü ameli, işte böyle süslü gösterilmiş ve doğru yoldan saptırılmıştır. Firavun’un tuzağı, başarısız olmaya mahkûmdu.
(Mümin 36)Firavun dedi ki: «Ey Hâmân, bana yüksek bir kule bina et; belki o yollara ulaşabilirim.»
(Mümin 36)Firavun dedi ki: "Ey Haman, sebeplere ulaşabilmem için bana yüksek bir kule yap!"
(Mümin 36)