O halde sen de sabret. Unutma ki Allah’ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir. Günahın için Allah’tan bağışlanma dile, sabah akşam Rabbini överek onun yüceliğini dillendir.
Bknz: (47/19)
O halde sen de sabret. Unutma ki Allah’ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir. Günahın için Allah’tan bağışlanma dile, sabah akşam Rabbini överek onun yüceliğini dillendir.
Bknz: (47/19)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Artık sabret, şüphe yok ki Allah'ın vaadi gerçektir ve suçunun yarlıganmasını dile ve akşam ve sabah çağlarında, Rabbine hamd ederek tenzih et onu.*
(Mümin 55)(Ey Nebim!) Şu halde Sen sabret (ve dayan ki) ; gerçekten Allah'ın va'adi Hakk’tır. Günahın için mağfiret dileyerek, akşam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih ederek (mü’minlere örnek olmalı ve rehberlik yapmalısın).
(Mümin 55)O halde sen de, sana gönderilen son kitaptan dolayı, başına gelen sıkıntıların hepsine karşı sabırlı ve dirençli ol. Çünkü Allah'ın, peygamberlerine ve mü'minlere karşı yardım sözü mutlaka gerçekleşecektir. Günahların için bağışlanma dile ve Rabbinin şanını sabah akşam yücelt.
(Mümin 55)(Resûlüm!) Şimdi sen sabret. Çünkü Allah'ın vâdi gerçektir. Günahının bağışlanmasını iste. Akşam sabah Rabbini hamd ile tesbîh et.
(Mümin 55)Sabret! Muhakkak ki Allah'ın vaadi haktır! Yanlışların için istiğfar et! Akşam ve sabah Rabbinin hamdi olarak tespih et!
(Mümin 55)Sen sabrederek mücadeleye devam et. Allah'ın va’di haktır, doğrudur. Günahından dolayı bağışlanma, koruma kalkanına alınma dile. Rabbini, akşama doğru ve sabahları erken hamd ile tesbih et, namaz kıl, ibadet et.
(Mümin 55)Şu halde sen sabret. Şüphesiz Allah'ın vaadi gerçektir. Günâhın için bağışlanma dile ve akşam, sabah Rabbini hamd ile tesbih et.
(Mümin 55)Şu halde sen sabret. Gerçekten Allah'ın va'di haktır. Günahın için mağfiret dile; akşam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih et.
(Mümin 55)O halde (Ey Rasûlüm, müşriklerin eziyetlerine) sabret; çünkü Allah'ın (zafere dair) vaadi gerçektir. (Müminler âdet edinsinler diye) günahın için mağfiret dile, akşam-sabah hamd ile Rabbini tesbih et (veya beş vakit namaz kıl).
(Mümin 55)Artık, dirençli ol. Allah'ın sözünü verdiği kesinlikle gerçektir. Suçların için bağışlanma dile ve akşam-sabah övgülerle yücelterek Efendini an.
(Mümin 55)(Allah’ın icraat–ı Sübhanîsi böyledir.) O halde sen sabret, çünkü Allah’ın (rasûllerine ve mü’minlerine yardım) sözü gerçektir. Günahların için Allah’tan bağışlanma dile ve ikindiakşam saatlerinde ve sabahleyin Rabbini hamd ile tesbih et.
(Mümin 55)Artık sen sabret! Çünkü Allah’ın vadi haktır. Günahların için bağışlanma dile. Ve akşam-sabah Rabbinin mükemmelliğini bildirerek (O’na hamd ederek) O’nu tesbih et.
(Mümin 55)O halde sabret! Çünkü Allah'ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir. Günahının bağışlanmasını iste. Akşam-sabah Rabbini övgü ile an!.
(Mümin 55)Sabret, Allah'in verdigi soz suphesiz gercektir. Sucunun bagislanmasini dile; Rabbini aksam, sabah, overek tesbih et.
(Mümin 55)Sabredesin, Allahın verdiği söz haktır, günahına tövbe et, akşam, sabah Tanrını öğüşle tespih et!
(Mümin 55)O halde (Ey Peygamber!) sabret. Şüphesiz ki Allah'ın va'di haktır. Günahının bağışlanmasını dile ve akşam-sabah Rabbına hamd ile tesbîh et..
(Mümin 55)(Ey Muhammed!) Sıkıntılara karşı sabırlı ol! Allah'ın vaadi şüphesiz gerçektir. Günahların için bağışlanma dile! Rabbinin şanını sabah akşam yücelt.
(Mümin 55)Sabret, Allah'ın verdiği söz şüphesiz gerçektir. Suçunun bağışlanmasını dile; Rabbini akşam, sabah, överek tesbih et.
(Mümin 55)Ey Muhammed! Sabret. Allah'ın va'di şüphesiz gerçektir. Günahının bağışlanmasını iste. Akşam sabah Rabbini hamd ederek tespih et!
(Mümin 55)(Resûlüm!) Şimdi sen sabret. Çünkü Allah'ın vâdi gerçektir. Günahının bağışlanmasını iste. Akşam-sabah Rabbini hamd ile tesbîh et. *
(Mümin 55)Öyleyse sabret. Çünkü ALLAH'ın sözü gerçektir. Günahların için de bağışlanma iste ve Rabbini akşam sabah överek yücelt.
(Mümin 55)O halde sabret, çünkü Allahın va'di haktır hem günahına istiğfar ve akşam, sabah rabbına hamdiyle tesbih et
(Mümin 55)O halde sabret, çünkü Allah'ın va'di haktır; günahının bağışlanmasını dile ve akşam sabah Rabbini hamd ile tesbih et!
(Mümin 55)O halde sabret. Kuşkusuz Allah'ın verdiği söz gerçektir. Kusurların için bağışlanma dile. Akşam sabah[1] Rabb'ini hamd ile tesbih et.[2]
1)Sürekli, gün boyu.
2)Her türlü noksanlıktan arındırarak, övgü ile yücelt. Allah'ın, her türlü noksanlıktan arınık, tüm mükemmel niteliklere sahip olduğunu bilmek; Allah'ı kendisine özgü nitelikleri ile tanımak ve tanıtmak demektir. Tesbihi, namaza indirgemek doğru değildir. Tesbih, tevhid inancının ve anlayışının kavranması ve Yaratıcının tüm nitelikleri ile tanınması ve tanıtılması etkinliğidir. Allah'ı tesbih etmek; O'nu şirk içeren her türlü düşünce ve inançtan arındırarak, Kendisine özgü nitelikleri ile yüceltmek demektir.
Şu halde sen sabret. Gerçekten Tanrı'nın vaadi haktır. Günahın için mağfiret dile; akşam ve sabah rabbini hamd ile tesbih et.
(Mümin 55)O hâlde sabret. Şüphesiz Allah'ın vaadi haktır. Günahın için affedilme iste, sürekli olarak Rabbinin övgüsüyle birlikte Kendisini tüm noksanlıklardan arındır.
(Mümin 55)(Öyleyse) sabret. Şüphesiz, Allah’ın vaadi haktır. Günahların için bağışlanma dile ve sabah akşam Rabbini hamd ile tesbih et.
(Mümin 55)(Resûlüm!) Şimdi sen sabret. Çünkü Allah'ın vâdi gerçektir. Günahının bağışlanmasını iste. Akşamsabah Rabbini hamd ile tesbîh et.
(Mümin 55)Şimdi sen (Habibim) sabret. Çünkü Allahın va'di gerçekdir. Günahının yarlığanmasını iste. Akşam, sabah Rabbini hamd ile (tenzih ve) tesbih et.
(Mümin 55)(Habîbim, yâ Muhammed!) Artık sabret! Çünki Allah'ın va'di haktır; günâhının bağışlanmasını dile(2) ve akşam ve sabah Rabbine hamd ile (O'nu) tesbîh et!(3)*
(Mümin 55)O halde sabret, gerçekten Allah'ın verdiği söz Haktır [gerçektir], cezayı gerektiren işlerin için bağışlanma dile, akşam [vaktinde] ve sabaha girerken RAB'bini kendisinin övgüsüyle tenzih et.
(Mümin 55)Diren! Doğrusu, Allah’ın verdiği söz gerçektir. Suçunun bağışlanmasını dile; Rabbini akşam, sabah överek yücelt.
(Mümin 55)Şimdi sen; sabret, Allah'ın vaadi mutlaka haktır. Günahının yarlığanmasını dile, sabah akşam Rabbını hamd ile tesbih et.
(Mümin 55)Sabret. Allah'ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir. Günahların için Rabbinden bağışlanma dile ve Rabbinin şanını gece gündüz tesbih ederek yücelt.
(Mümin 55)Öyleyse sabret. Muhakkak ki Allah’ın vaadi haktır. Ve günahların için mağfiret dile. Akşam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih et.
(Mümin 55)Bekle. Çünkü Allah'ın verdiği söz doğrudur. Günahının yarlıganmasını dile. Erte akşam çalabını öve öve ulula.
(Mümin 55)O halde sen sabret. Gerçekten Allah'ın vaadi haktır. (Dininin geleceği hakkındaki yersiz endişelerinden ibaret olan) Günahın için mağfiret dile; akşam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih et.
(Mümin 55)O hâlde, ey Müslüman! Allah yolunda giriştiğin mücâdelede başına geleceklere göğüs gererek sabret! Unutma ki, Allah’ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir! Rabb’ine giden yolda, şeytanın tuzaklarından birine takılıp tökezlesen bile, sakın ümitsizliğe kapılma; derhal günahının bağışlanması için Rabb’ine yalvar; gözlerini hedeften ayırmadan, kaldığın yerden yoluna devam et ve bu yolculuğunda sana azık olması için,sabah akşam Rabb’ini övgüyle yücelterek tesbih et! Kur’an’a karşı savaş açan kâfirler için de üzülme! Şunu iyi bil ki:
(Mümin 55)(Üzülme) sen sabret! Çünkü Allah'ın vaadi gerçektir. Hem günahından dolayı et, istiğfar (Mümkün olan her vakit) sabah, akşam Rabbine hamd ederek ibadet et. Her daim ona et, zikir.
(Mümin 55)(Ey Muhammed!) Sen (biraz) sabret. Şüphesiz Allah’ın verdiği söz gerçektir. Günahın için (Allah’tan) af dile1 ve Rabbini hamd ile akşam ve sabah (sürekli) an.*
(Mümin 55)Öyleyse sabret. Allah’ın vaadi mutlaka yerine gelecektir. (İnsanların sana karşı işlemiş oldukları) günahların (bağışlanması) için, (haklarında) mağfiret dilemeye devam et. Akşam (da,) sabah (da,) Rabbine hamd (ederek) tespih et.
(Mümin 55)o halde sıkıntılara karşı sabırlı ol; çünkü, Allah'ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir, günahların için bağışlanma dile ve Rabbinin şanını sabah akşam yücelt.
(Mümin 55)Öyleyse sen sabret. Kuşkun olmasın ki, Allah'ın sözü gerçektir. Günahın için bağışlanma dile. Akşam ve sabah, rabbini överek yücelt.
(Mümin 55)Bknz: (47/19)
(Mümin 55)Ey Peygamber! Sen de Musa gibi sabırlı ve dirençli olarak sıkıntılara göğüs ger! Unutma ki Allah’ın yardım ve zafer vaadi mutlaka gerçekleşecektir. Hata yaptığında da Rabbinden af dile ve sabah akşam Rabbinin yüceliğini aklından çıkarma!
(Mümin 55)Şu halde dirençli ol! Zira Allah'ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir. Hatan için af dile ve akşam sabah hamd ile Rabbinin yüceliğini dile getir!
(Mümin 55)(Ey Muhammed!) Sıkıntılara karşı sabırlı ol! Allah'ın vaadi şüphesiz gerçektir. Günahların için bağışlanma dile! Rabbinin şanını akşam sabah hamd ile tesbih et.
(Mümin 55)Artık sabret. Şüphe yok ki, Allah'ın vaadi hakdır ve kusurun için mağfiret iste ve akşam ve sabah Rabbine hamd ile tesbihte bulun.
(Mümin 55)Resulüm! Sabret! Çünkü Allah'ın vaadi gerçektir. Günahının bağışlanmasını iste! Rabbini akşam sabah hamd ile tesbih et!
(Mümin 55)O hâlde sen sabret. Allah’ın vaadi haktır ‘verdiği söz yerine gelecektir’. Günahın için bağışlanma dile. Rabbini, sabah akşam övgüler dizerek, şükürler ederek, kusurlardan ırak olduğunu dile getirerek an.
(Mümin 55)Öyleyse sen sabret/bekle! Şüphesiz Allah’ın sözü gerçektir. Günahın için bağışlanma dile. Rabbini akşam sabah överek tesbih et.
(Mümin 55)Ey Muhammed! Sabret, Allah'ın verdiği söz şüphesiz gerçektir. Suçunun bağışlanmasını dile. Rabbini akşam sabah överek tesbih et.
(Mümin 55)O halde, sen sabret! Çünkü Allah'ın vaadi gerçektir. Hem günahından istiğfar et, sabah akşam Rabbine hamd ederek zikir ve ibadete devam et.
(Mümin 55)Sabret, Allah'ın va'di mutlaka gerçektir. Günahına da istiğfar et ve akşam sabah Rabbini övgü ile an.
(Mümin 55)Sen, sabırlı ol. Allah'ın sözü gerçektir. Günahın için de bağışlanma dile; akşamleyin ve sabahın erken vakitlerinde her şeyi güzel yaptığından dolayı Rabbine (Sahibine) ibadet et.
(Mümin 55)O halde zorluklara katlan, çünkü Allah'ın verdiği söz mutlaka yerine gelecektir. Günahlarının bağışlanmasını dile ve Rabbini sabah akşam överek yücelt.
(Mümin 55)Sen de sabret, kuşkusuz Allah'ın vaadi haktır. Günahların için bağışlanma dile, sabah akşam hamd ederek Rabb'ini tesbih/tenzih et.
(Mümin 55)(Ey Muhammed!) Şimdi sen de sabret. Allah'ın va'di, şüphesiz haktır. Günâhın içtin istiğfar et; Rabbını. akşam sabah hamd ile tesbih et.
(Mümin 55)Şu halde sen sabret. Gerçekten Allah'ın va'di haktır. Günahın için mağfiret dile; akşam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih et.
(Mümin 55)Sabret; Allah'ın vaadi gerçektir. Günahın için bağışlanma dile ve akşam sabah Rabbini hamd ile tesbih et.
(Mümin 55)Öyleyse sabret! Kuşkun olmasın ki, Allah'ın vaadi haktır. Günahın için af dile. Akşam ve sabah, Rabbini överek tespih et!
(Mümin 55)