40. Mümin Suresi / 8.ayet

– Rabbimiz, onları ve onların atalarından, eşlerinden ve çocuklarından iyi olanları kendilerine vaatte bulunduğun Adn cennetlerine koy. Şüphesiz sen, üstün kudret sahibisin ve doğru karar verensin!

Bknz: (14/41)

Mustafa Çavdar Meali

Mümin 8 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Rabbimiz ve sok onları ebedi Adn cennetlerine, nitekim vait de etmiştin onlara ve atalarından ve eşlerinden ve soylarından kendilerini düzgün bir hale getirenlere. Şüphe yok ki sen, üstünsün, hüküm ve hikmet sahibisin.

(Mümin 8)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

“Rabbimiz onları (küfür ve kötülükten tevbe edip Hakk yolunu tutanları) Adn cennetlerine sok ki, onlara (bunu Sen) va'ad ettin; (ayrıca) babalarından, eşlerinden ve nesillerinden salih olanları da (cennetine koy) . Gerçekten Sen, Üstün ve Güçlü olansın, Hüküm ve Hikmet sahibi (yegâne Sultansın!) ”

(Mümin 8)

Abdullah Parlıyan Meali:

Rabbimiz, onları da babalarından, eşlerinden ve soylarından iyi hal ve güzel ahlak üzere olanları da, kendilerine vadettiğin Adn cennetlerine koy, şüphesiz ki sen, çok güçlü ve çok üstünsün, yaptığın herşeyi yerli yerince yapansın.

(Mümin 8)

Adem Uğur Meali:

Rabbimiz! Onları da, onların atalarından, zevcelerinden, nesillerinden iyi olanları da kendilerine vâdettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz azîz ve hakîm olan sensin!

(Mümin 8)

Ahmet Hulusi Meali:

"Rabbimiz... Onları, kendilerine vadettiğin Adn cennetlerine dahil et... Onların atalarından, eşlerinden ve zürriyetlerinden saflığa erenleri de... Muhakkak ki sen, evet sen Aziyz'sin, Hakiym'sin. "

(Mümin 8)

Ahmet Tekin Meali:

“Ey Rabbimiz, onları, onların atalarından, hanımlarından ve nesillerinden salih ameller işleyen, hayır-hasenat sahibi mü'minleri, sâlih olanları, kendilerine va'dettiğin Adn Cennetlerine koy. Sen, yalnız sen, kudretli, hikmet sahibi ve hükümransın.”*

(Mümin 8)

Ahmet Varol Meali

Rabbimiz! Onları ve babalarından, eşlerinden ve soylarından salih olanları kendilerine vaadettiğin Adn cennetlerine sok. Şüphesiz sen güçlüsün, hakimsin.

(Mümin 8)

Ali Bulaç Meali:

"Rabbimiz, onları Adn cennetlerine sok ki onlara (bunu) va'dettin; babalarından, eşlerinden ve soylarından salih olanları da. Gerçekten Sen, üstün ve güçlü olansın, hüküm ve hikmet sahibisin."

(Mümin 8)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ey Rabbimiz! Onları ve atalarından, zevcelerinden, nesillerinden salih olanları, kendilerine va'd ettiğin Adn cennet'lerine koy. Şüphesiz sen Azîz'sin= her şeye galibsin, Hakîm'sin= hükmünde hikmet sahibisin.

(Mümin 8)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Efendimiz! Sözünü verdiğin Adn cennetlerine onları yerleştir; atalarından, eşlerinden ve soylarından erdemli olanları da. Kuşkusuz, Sen, Üstünsün; Bilgelik ve Adaletle Yönetensin!"

(Mümin 8)

Ali Ünal Meali:

“Rabbimiz! Onları kendilerine va’dettiğin sonsuz nimet ve ebedî mutluluk cennetlerine koy; onlarla birlikte atalarından, eşlerinden ve soylarından salih olanları da. Şüphesiz ki Sensin Azîz (mutlak izzet ve ululuk sahibi, her işte mutlak üstün ve galip), Sensin Hakîm (her hüküm ve icraatında pek çok hikmetler bulunan).

(Mümin 8)

Bahaeddin Sağlam Meali:

“Ey Rabbimiz! Onları ve salih olan babalarını, hanımlarını ve zürriyetlerini, onlara vaadettiğin ikamet Cennetlerine koy. Şüphesiz Sen, sonsuz izzet, kudret ve hikmet sahibisin.

(Mümin 8)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Rabbimiz, onları ve babalarından, eşlerinden, çocuklarından iyi olan kimseleri, onlara söz verdiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz üstün olan sensin; hikmet sahibi olan sensin, sen!"

(Mümin 8)

Bekir Sadak Meali:

«O Rabbimiz! Muminleri ve babalarindan, eslerinden, soylarindan iyi olanlari, kendilerine soz verdigin Adn cennetlerine koy; suphesiz guclu olan, Hakim olan ancak Sensin»

(Mümin 8)

Besim Atalay Meali:

«Ey Tanrımız! Söz verdiğin eyleşilen cennetlere onları, —eşlerinden, atalarından, nesillerinden— onat olanları girdiresin, evet sen emresin, sen bilge»

(Mümin 8)

Celal Yıldırım Meali:

Rabbimiz! Onları da, babalarından, eşlerinden ve soylarından iyi hâl, güzel ahlâk üzere olanları da kendilerine va'dettiğin Adn Cennetleri'ne koy. Şüphesiz ki sen, çok üstünsün, çok güçlüsün, hikmet sahibisin.

(Mümin 8)

Cemal Külünkoğlu Meali:

“Ey Rabbimiz! Onları da, onların babalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanları da, kendilerine vaad ettiğin ebedi cennetlerine koy! Şüphesiz ki sen üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibisin.”

(Mümin 8)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"Rabbimiz! Müminleri ve babalarından, eşlerinden, soylarından iyi olanları, kendilerine söz verdiğin Adn cennetlerine koy; şüphesiz güçlü olan, Hakim olan ancak Sensin"

(Mümin 8)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Ey Rabbimiz! Onları da, onların babalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanları da, kendilerine vaad ettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin."

(Mümin 8)

Diyanet Vakfı Meali:

Rabbimiz! Onları da, onların atalarından, zevcelerinden, nesillerinden iyi olanları da kendilerine vâdettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz azîz ve hakîm olan sensin!

(Mümin 8)

Edip Yüksel Meali:

'Rabbimiz onları, erdemli atalarını, eşlerini ve çocuklarını söz verdiğin Adn cennetlerine sok. Kuşkusuz sen Üstünsün, Bilgesin.'

(Mümin 8)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ya rabbena hem koy onları o kendilerine va'd buyurduğun Adn Cennetlerine, atalarından ve zevcelerinden ve zürriyyetlerinden salahı olanları da, şübhesiz sen o aziz, hakimsin sen

(Mümin 8)

Elmalılı Yeni Meali:

Ey Rabbimiz, onları o kendilerine vaad buyurduğun Adn cennetlerine koy; atalarından, eşlerinden ve soylarından dürüst olanları da. Şüphesiz Sen, güçlüsün, hikmet sahibisin Sen!

(Mümin 8)

Erhan Aktaş Meali:

"Rabb'imiz! Onları; onların atalarından, eşlerinden ve soylarından salih[1] kimseleri, kendilerine söz verdiğin Adn Cennetlerine girdir. Sen, Mutlak Üstün Olan'sın, En İyi Hüküm Veren'sin."

1)Arı, saf, temiz, iyi, erdemli, dürüst.

(Mümin 8)

Gültekin Onan Meali:

"Rabbimiz, onları Adn cennetlerine sok ki onlara (bunu) vaadettin; babalarından, eşlerinden ve soylarından salih olanları da. Gerçekten sen, üstün ve güçlü olansın, hüküm ve hikmet sahibisin."

(Mümin 8)

Hakkı Yılmaz Meali:

(7-9) En büyük tahtı taşıyan, bir de en büyük tahtın dış kenarından olan kimseler, Rablerinin övgüsüyle birlikte Kendisini noksan sıfatlardan arındırırlar ve O'na inanırlar. İman etmiş kimseler için bağışlanma dilerler: “Rabbimiz! Sen rahmet ve bilgice her şeyi kuşattın. Onun için tevbe eden ve Senin yoluna uyan kimseleri bağışla ve onları cehennemin azabından koru! Rabbimiz! Onları ve onların atalarından, zevcelerinden ve soylarından sâlih olan kimseleri kendilerine vaat ettiğin Adn cennetlerine girdir. Şüphesiz Sen en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olan ve en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapanın ta kendisisin. Onları kötülüklerden de koru. Ve Sen her kimi kötülüklerden korursan, artık o gün elbette ona rahmet etmişsindir. İşte bu, büyük kurtuluşun ta kendisidir.”

(Mümin 8)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Rabbimiz! Onları kendilerine vadettiğin Adn Cennetlerine sok. Ve onları, babaları, eşleri ve zürriyetlerinden salih olanları da (Adn Cennetine sok). Hiç şüphesiz ki sen, (izzet sahibi, her şeyi mağlup eden) El-Azîz, (hüküm ve hikmet sahibi) El-Hakîm olansın.”

(Mümin 8)

Harun Yıldırım Meali:

Rabbimiz! Onları da, onların atalarından, zevcelerinden, nesillerinden iyi olanları da kendilerine vâdettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz azîz ve hakîm olan sensin!

(Mümin 8)

Hasan Basri Çantay:

"Ey Rabbimiz, onları da, onların atalarından, zevcelerinden, nesillerinden saalih olanları da — kendilerine va'd etdiğin — Adn cennetlerine sok. Yegane gaalib, hukum ve hikmet saahibi olan şübhesiz ki Sensin Sen".

(Mümin 8)

Hayrat Neşriyat Meali:

“Rabbimiz! Hem onları, hem onların atalarından, zevcelerinden ve nesillerinden sâlih olan kimseleri, kendilerine va'd buyurduğun Adn Cennetlerine koy! Şübhesiz ki Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Hakîm (her işi hikmetli olan) ancak sensin!”(1)*

(Mümin 8)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(7-9) Arş'ı taşıyanlar ve onun [Arş'ın] çevresindeki kimse[ler], RAB'lerinin övgüsüyle tenzih eder, ona inanır ve inanmış olanlar için bağışlanma dilerler. "RAB'bimiz! Rahmet ve bilgi bakımından, her şeyi kuşattın. Artık, tevbe etmiş ve senin yoluna uymuş olanları bağışla. Onları, kızgın ateşin azabından koruyup sakındır. RAB'bimiz! Onları ve onların babalarından, eşlerinden ve soylarından¹ düzgün-iyi kimseleri onlara söz verdiğin Adn cennetlerine girdir. Gerçekten sen, devamlı üstünsün, hakimsin/hikmetlisin. Onları, çirkinliklerden [kötülüklerden] koru. O gün, kimi çirkinliklerden [kötülüklerden] koruduysan, artık ona rahmet etmişsin [demektir]. İşte şu, büyük kurtuluşun ta kendisidir." [derler]².

(Mümin 8)

Hüseyin Atay Meali:

Rabbimiz! Onları ve babalarından, eşlerinden, soylarından iyi olanları da kendilerine söz verdiğin devamlı mutluluk cennetlerine koy; doğrusu ulu olan, bilge olan ancak Sensin.

(Mümin 8)

İbni Kesir Meali:

Rabbımız; onları ve babalarından, eşlerinden, soylarından salih olanları kendilerine vaadettiğin Adn cennetlerine girdir. Şüphesiz ki Aziz, Hakim olan Sensin Sen.

(Mümin 8)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Rabbimiz! Onları ve onlardan salih amel işleyen atalarını, eşlerini ve zürriyetlerini vaat ettiğin adn cennetlerine koy. Şüphesiz ki en güçlü olan ve her şeyin hükmünü veren sensin.”

(Mümin 8)

İskender Ali Mihr Meali:

Rabbimiz, onlara vaadettiğin adn cennetlerine, onları ve onların babalarından, zevcelerinden ve zürriyetlerinden salâha ulaşanları dahil et. Muhakkak ki Sen, Sen Azîz’sin, Hakîm’sin (hüküm ve hikmet sahibisin).

(Mümin 8)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ey çalabımız! Onları da, onların atalarından, eşlerinden, döllerinden iyi olanları da kendilerine söz verdiğin A­din cennetlerine koy. Çünkü Sen erklisin, doğruyu bildiricisin.»

(Mümin 8)

Kadri Çelik Meali:

“Rabbimiz! Hem onları, hem onların babalarından, eşlerinden ve zürriyetlerinden salih olanları, kendilerine vaat ettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz güçlü, hikmet sahibi olan sensin.”

(Mümin 8)

Mahmut Kısa Meali:

“Ey yüce Rabb’imiz! Onları ve onlar gibi iyilik yapan ana babalarını, eşlerini ve çocuklarını, kendilerine söz vermiş olduğun ebedîmutluluk ve esenlik diyarı olan Adn cennetlerine yerleştir! Hiç kuşkusuz Sen, sonsuz kudret ve hikmet sahibisin!”

(Mümin 8)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"Mü'minleri Adn cennetine sok Ey Rabbimiz! Ki bu Senin onlara vaad ettiğin şeydir. İyi salih amel işleyen babaları, eşleri ve soylarını da koy. Gerçekten Sen Aziz ve Hakim'sindir

(Mümin 8)

Mehmet Türk Meali:

(Ve devamla:) “Ey Rabbimiz! Onları da babalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanları da kendilerine vâdettiğin Adn cennetlerine girdir. Çok güçlü, hüküm (ve hikmet) sahibi olan ancak Sensin.”

(Mümin 8)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Ey Rabbimiz! Onları (da,) atalarından, hanımlarından ve evlatlarından iyi olanları (da,) kendilerine vadettiğin ebedi Cennetler’e al. Şüphesiz Sen her şeyden üstünsün, sonsuz hikmet sahibisin.”

(Mümin 8)

Muhammed Esed Meali:

"Rabbimiz! Onları ve atalarından, eşlerinden ve çocuklarından dürüst ve erdemli olanları vaad ettiğin sonsuz esenlik bahçelerine koy, şüphesiz, kudret ve hikmet Sahibi olan yalnız Sensin.

(Mümin 8)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Rabbimiz, onları ve babalarından, eşlerinden, çocuklarından iyi olan kimseleri onlara söz verdiğin Adn cennetlerine koy. Kuşkusuz, üstün olan ve erdemli bilginin kaynağı olan sensin."

(Mümin 8)

Mustafa Çavdar Meali:

– Rabbimiz, onları ve onların atalarından, eşlerinden ve çocuklarından iyi olanları kendilerine vaatte bulunduğun Adn cennetlerine koy. Şüphesiz sen, üstün kudret sahibisin ve doğru karar verensin!

Bknz: (14/41)

(Mümin 8)

Mustafa Çevik Meali:

7-9 Allah’ın kâinatta kurduğu nizamını, yine O’nun koyduğu yasalara bağlı olarak yürüten melekler ile hükümranlığın yalnız Allah’a ait olduğunun bilincinde olan mü’minler, Rablerinin ilmini, kudretini yüceliğini övgüyle anıp O’na şükreder ve şöyle dua ederler: “Rabbimiz sen her şeyi ilminle kudretinle, merhamet ve şefkatinle kuşatansın. Tevbe ederek sana yönelenleri rahmetinle bağışla ve cehennem azabından koru. Rabbimiz, onları atalarından, eşlerinden, çocuklarından iman edenlerle vadettiğin cennetlerde buluştur! Şüphesiz Senin her şeye gücün yeter. Rabbimiz, mü’minleri razı olmadığın fiilleri işlemekten koru! Sen kimi korumaya layık görürsen, onu şefkat ve merhametine nail etmiş olursun. Gerçek kurtuluş, kazanç ve mutluluk da budur.”

(Mümin 8)

Mustafa İslamoğlu Meali:

"Rabbimiz! Onları ve onların atalarından, eşlerinden ve nesillerinden iyi ve dürüst olanları güzelliğin merkezi olan cennetlere yerleştir: çünkü Sen, evet Sensin her işinde tek mükemmel olan, her hükmünde tam isabet kaydeden!

(Mümin 8)

Osman Okur Meali:

"Rabbimiz! Müminleri ve babalarından, eşlerinden, soylarından iyi olanları, kendilerine söz verdiğin Adn cennetlerine koy; şüphesiz güçlü olan, Hakim olan ancak Sensin".

(Mümin 8)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Ey Rabbimiz! Ve onları kendilerine vaad buyurmuş olduğun Adn cennetlerine girdir ve onların babalarından ve zevcelerinden ve zürriyetlerinden salah sahibi olanları da (O cennetlere nâil buyur). Şüphe yok ki, hakîm olan Sensin, Sen.»

(Mümin 8)

Ömer Öngüt Meali:

"Ey Rabbimiz! Onları da, onların atalarından, eşlerinden ve nesillerinden iyi olan kimseleri de kendilerine vâdettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz Azîz ve Hakîm olan sensin!"

(Mümin 8)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Rabbimiz! Onları ve onların atalarından, eşlerinden, soylarından iyi halli olanları, vaat ettiğin sonsuz mutluluk cennetlerine girdir. Sen üstün gücü olansın, asla yenilmezsin. Hikmet sahibisin, her işini nice gayeler gözeterek yapansın.

(Mümin 8)

Sadık Türkmen Meali:

Rabbimiz! Onları, kendilerine söz vermiş olduğun Adn cennetlerine koy. Babalarından, eşlerinden ve zürriyetlerinden nefsini ıslah etmiş/salih/iyi kimseleri de!.. Şüphesiz Sen; üstün olan, doğru hüküm veren Sensin!

(Mümin 8)

Seyyid Kutub Meali:

«Rabbimiz! Mü'minleri ve babalarından, eşlerinden, soylarından iyi olanları, kendilerine söz verdiğin Adn cennetlerine koy; şüphesiz güçlü olan, hakim olan ancak sensin.

(Mümin 8)

Suat Yıldırım Meali:

"Ey bizim ulu Rabbimiz! Sen, onları ve onlarla birlikte babalarından, eşlerinden ve nesillerinden iyi kimseleri kendilerine vad ettiğin Adn cennetlerine yerleştir. Muhakkak ki Sen aziz ve hakimsin (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibisin).

(Mümin 8)

Süleyman Ateş Meali:

"Rabbimiz, onları ve babalarından, eşlerinden, çocuklarından iyi olan kimseleri onlara söz verdiğin Adn cennetlerine sok. Şüphesiz, üstün olan, hüküm ve hikmet sahibi olan sensin sen!"

(Mümin 8)

Süleymaniye Vakfı Meali:

"Sahibimiz! Onları; babalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanları, kendilerine söz verdiğin kalıcı bahçelere koy. Üstün olan ve doğru kararlar veren ancak Sensin.

(Mümin 8)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Rabbimiz! Hem onları, hem de onların atalarından, eşlerinden ve çocuklarından sâlih olanları, söz verdiğin sonsuz esenlik cennetlerine koy. Çünkü kudret ve hikmet sahibi olan sadece Sen'sin."

(Mümin 8)

Şaban Piriş Meali:

-Rabbimiz, onları ve atalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanları kendilerine söz verdiğin Adn cennetlerine girdir. Şüphesiz sen, aziz ve hakim sensin!

(Mümin 8)

Talat Koçyiğit Meali:

"Rabbımız! Onları, atalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanları, kendilerine va'dettiğin Adin cennetlerine koy. Şüphe yoktur ki, dâima gâlib olan, hikmet sahibi olan sensin".

(Mümin 8)

Tefhimul Kuran Meali:

«Rabbimiz, onları Adn cennetlerine sok, ki onlara (bunu) va'dettin; babalarından, eşlerinden ve soylarından salih olanları da. Hiç şüphesiz sen, üstün ve güçlü olansın, hüküm ve hikmet sahibisin.»

(Mümin 8)

Ümit Şimşek Meali:

“Rabbimiz! Onları ve atalarından, eşlerinden ve nesillerinden salih olanları, kendilerine vaad ettiğin Adn Cennetlerine yerleştir. Şüphe yok ki Sen üstün kudret ve sonsuz hikmet sahibisin.

(Mümin 8)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Ey Rabbimiz, onları kendilerine vaat etmiş olduğun Adn cennetlerine koy! Atalarından, eşlerinden, zürriyetlerinden barışa yönelenleri de. Aziz ve Hakim olan, hiç kuşkusuz sensin, sen!"

(Mümin 8)