23. Muminun Suresi / 100.ayet
- « Müminun 99
- Müminun 100
- Müminun 101 »
Müminun 100 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Belki iyi işler işlerim ve zayi ettiğim ömrü telafi ederim. Hayır, boş bir söz, onun söylediği söz. Onların önlerinde, diriltilip mezarlarından çıkarılacakları günedek bir berzah var.
(Müminun 100)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
“Ki, (terk edip yapmadığım) geride bıraktığım (dünya) da salih amellerde bulunayım.” Asla, gerçekten bu sadece (samimiyetsiz) bir sözdür, ki bunu da kendisi (dara düşünce) söylemektedir. Onların önlerinde, (yeniden) diriltilip kaldırılacakları güne kadar (geri dönmekten alıkoyan) bir engel (berzah) vardır.
(Müminun 100)Abdullah Parlıyan Meali:
ki, terkettiğim dünyada belki de yararlı bir iş yaparım…” Hayır, bu onun söylediği boş ve anlamsız bir sözden ibarettir. Çünkü dünyayı terketmiş olanların ardında, yeniden diriltilecekleri güne kadar aşılması imkansız bir engel vardır.
(Müminun 100)Adem Uğur Meali:
Ta ki boşa geçirdiğim dünyada iyi iş (ve hareketler) yapayım. Hayır! Onun söylediği bu söz (boş) laftan ibarettir. Onların gerisinde ise, yeniden dirilecekleri güne kadar (süren) bir berzah vardır.
(Müminun 100)Ahmet Hulusi Meali:
"Ta ki (önemsemeyip) uygulamadığım şeylerde (iman üzere yaşamda, kuvveden fiile çıkarmadıklarımda) sonsuz geleceğime yararlı çalışmalar yapayım!"... Hayır (geri dönüş asla mümkün değil)! Öyle bir şey söyler ki geçerliliği yoktur (sistemde yeri yoktur)! Arkalarında yeniden ba's olunacakları sürece kadar, bir berzah (boyutsal farklılık) vardır (geri dönemezler; reenkarnasyon da {ikinci defa dünya yaşamı} mümkün değildir)!
(Müminun 100)Ahmet Tekin Meali:
“Boşa vakit geçirdiğim dünyada Allah'ın birliğini kabul ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçireyim, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayayım, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olayım, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyeyim.” der. Hayır, onun söylediği bu söz, boş laftan ibarettir. Onların, yeniden diriltilecekleri güne kadar, geriye, hayata dönmelerini engelleyen bir Berzah âlemi vardır.*
(Müminun 100)Ahmet Varol Meali
Olur ki terkettiğim (dünya)da iyi işler işlerim." Hayır. Bu sadece onun söylediği bir sözdür. Önlerinde diriltilecekleri güne kadar (duracak) bir engel vardır.
(Müminun 100)Ali Bulaç Meali:
"Ki, geride bıraktığım (dünya)da salih amellerde bulunayım." Asla, gerçekten bu, yalnızca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir. Onların önlerinde, diriltilip kaldırılacakları güne kadar bir engel (berzah) vardır.
(Müminun 100)Ali Fikri Yavuz Meali:
Tâ ki, ben terk ettiğim imanı yerine getirib salih bir amelde bulunayım.” Hayır (artık dünyaya dönülmez), müşriklerden her birinin söylediği bu sözler, söyleyene ait faydasız bir lâfdır. Önlerinde ise bir mezar vardır; diriltilecekleri güne kadar oradadırlar.
(Müminun 100)Ali Rıza Sefa Meali:
"Arkada bıraktığım yerde, erdemli edimler yapabilmem için!" Asla! Onun söylediği, yalnızca bir sözdür. Zaten yeniden yaşama döndürülecekleri güne dek, önlerinde bir engel vardır.
(Müminun 100)Ali Ünal Meali:
“Bu takdirde, yaşarken yanlış yaptığım ve yapmam gerekirken yapmadığım her hususta gerekeni en iyi şekilde yerine getiririm.” Ne mümkün! Bu (temenni), onun söylediği manâsız bir söz olmaktan öte gitmez. Artık onların önünde, diriltilecekleri güne kadar bir berzah (ara hayat, ara dönem) vardır.
(Müminun 100)Bahaeddin Sağlam Meali:
Belki, ayrıldığım dünyada yararlı işler yaparım” der. Hayır! (O gelemeyecektir.) Bu, yalnızca söylediği bir sözdür. Ve arkalarında dirilecekleri güne kadar (dünyaya gelmemek için) bir engel vardır.
(Müminun 100)Bayraktar Bayraklı Meali:
"Ta ki boşa geçirdiğim dünyada iyi iş yapayım." Hayır! Onun söylediği bu söz, boş laftan ibarettir. Onların gerisinde ise, yeniden diriltilecekleri güne kadar süren bir engel vardır.
(Müminun 100)Bekir Sadak Meali:
(99-100) Onlardan birine olum gelince: «Rabbim! Beni geri cevir, belki, yapmadan biraktigimi tamamlar, iyi is islerim» der. Hayir; bu soyledigi sadece kendi lafidir. Tekrar diriltilecekleri gune kadar arkalarinda geriye donmeketen onlari alikoyon bir engel vardir.
(Müminun 100)Besim Atalay Meali:
Bıraktığım yolda onat işler göreyim»; Hayır! Hayır! Bu onun söylemiş olduğu bir söz, dirilecek güne değin onların altlarında bir uçurum var
(Müminun 100)Celal Yıldırım Meali:
(99-100) Sonunda onlardan her birine ölüm gelince, (çaresiz kalıp Allah'ı hatırlar ve) Rabbim ! Beni geri çevirin de ola ki terkettiğime karşılık onu (telâfi için) iyi, yararlı amelde bulunurum, der. Hayır, bu bir sözdür ki (temenni anlamında) söyler. Dirilip (hesab gününe) kaldırılıncaya kadar önlerine bir Berzah (dönmelerine bir engel) vardır.
(Müminun 100)Cemal Külünkoğlu Meali:
99,100. Sonunda onlardan biri ölümün eşiğine geldiğinde der ki: “Ya Rabbi, beni geri gönderin! Gönderin ki, arkada bıraktığım yerde iyi bir iş yapayım.” Hayır, hayır! Bu onun söylediği anlamsız bir sözdür. Çünkü dünyadan ayrılanların önünde, (kıyamette) tekrar diriltilecekleri güne kadar bir engel vardır.
(Müminun 100)Diyanet İşleri Eski Meali:
99,100. Onlardan birine ölüm gelince: "Rabbim! Beni geri çevir, belki, yapmadan bıraktığımı tamamlar, iyi iş işlerim" der. Hayır; bu söylediği sadece kendi lafıdır. Tekrar diriltilecekleri güne kadar arkalarında geriye dönmekten onları alıkoyan bir engel vardır.
(Müminun 100)Diyanet İşleri Yeni Meali:
(99-100) Nihayet onlardan birine ölüm gelince, "Rabbim! Beni dünyaya geri gönderiniz ki, terk ettiğim dünyada salih bir amel yapayım" der. Hayır! Bu, sadece onun söylediği (boş) bir sözden ibarettir. Onların arkasında, tekrar dirilecekleri güne kadar (devam edecek, dönmelerine engel) bir perde (berzah) vardır.
(Müminun 100)Diyanet Vakfı Meali:
«Ta ki boşa geçirdiğim dünyada iyi iş (ve hareketler) yapayım.» Hayır! Bu onun ağzından çıkan (boş) bir laftan ibarettir. Onların gerisinde ise, yeniden dirilecekleri güne kadar (süren) bir berzah vardır. *
(Müminun 100)Edip Yüksel Meali:
'Ki terketmiş bulunduğum şeylerde erdemli işler yapayım.' Hayır. Bu onun söylediği bir laftan ibarettir. Diriliş gününe kadar onların ardında bir engel vardır.
(Müminun 100)Elmalılı Orjinal Meali:
Belki ben o baktığımda salih bir amel işlerim, hayır hayır! O bir kelimedir ki onu o söyler, ötelerinden ise bir berzah vardır, ta ba's olunacakları güne kadar
(Müminun 100)Elmalılı Yeni Meali:
Belki ben, o bıraktığımda (boşa geçirdiğim dünyada) iyi işler yaparım!" Hayır, hayır! Bu, onun söylediği boş bir sözdür. Ötelerinde ise yeniden diriltilecekleri güne kadar bir engel vardır.
(Müminun 100)Erhan Aktaş Meali:
Böylece ihmal ettiğim salih[1] işleri yaparım. Hayır! Kuşkusuz onun söylediği kesinlikle boş bir sözden ibarettir. Onların tekrar diriltilecekleri güne kadar arkalarında[2] bir berzah[3] vardır.
1)Samimi ve erdemli olmak, iyi ve yararlı işleri yapmak.
2)Dünyaya dönüşlerini imkansız kılan.
3)Engel, perde.
Gültekin Onan Meali:
"Ki, geride bıraktığım (dünya)da salih amellerde bulunayım." Asla, gerçekten bu, yalnızca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir. Onların önlerinde diriltilip kaldırılacaklan güne kadar bir engel (berzah) vardır.
(Müminun 100)Hakkı Yılmaz Meali:
(99,100) Sonunda onlardan birine ölüm geldiğinde, “Rabbim, terk ettiğim şeylerde sâlihi işlemem için beni geri döndür” dedi. Kesinlikle onun düşündüğü gibi değil! Bu, şüphesiz onun söylediği bir sözdür. Onların tekrar diriltilecekleri güne kadar onların arkalarında bir engel vardır.
(Müminun 100)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
“Umulur ki geride bıraktığım hayatımda salih amel yaparım.” Asla! Bu, onun söylediği (boş) bir sözdür. Ve onların önünde, diriltilecekleri güne kadar (kalacakları) berzah vardır.
(Müminun 100)Harun Yıldırım Meali:
"Ta ki boşa geçirdiğim dünyada iyi iş yapayım." Hayır! Onun söylediği bu söz laftan ibarettir. Onların gerisinde ise, yeniden dirilecekleri güne kadar bir berzah vardır.
(Müminun 100)Hasan Basri Çantay:
Taki ben zaayi' etdiğim (ömrüm) mukaabilinde iyi amel (ve hareket) de bulunayım". Hayır, onun söylediği bu söz (hakıykatde) boş lafdan ibaretdir, önlerinde ise diriltilib kaldırılacakları güne kadar (kalmalarına mani) bir engel vardır.
(Müminun 100)Hayrat Neşriyat Meali:
99,100. Nihâyet onlardan (o müşriklerden) birine ölüm geldiği zaman: “Rabbim! Beni geri gönder! Umulur ki ben, terk ettiğim (dünya)da sâlih bir amel işlerim” der. Hayır! Doğrusu o sâdece (boş) bir lâftır, onu söyleyen kendisidir. Artık onların önlerinde, tekrar diriltilecekleri güne kadar (hiçbir şekilde dünyaya dönemeyecekleri) bir perde (olan kabir hayâtı) vardır.
(Müminun 100)Hubeyb Öndeş Meali: /
(99-100) [yakıştırmaları¹], kendilerinden birine ölüm gelip, kendisi "RAB'bim! Beni geriye dönder! Belki Kendisini terk ettiğim düzgün eylemde bulunurum." diyene kadardır. Asla! Gerçekten o, [kendisinin dönme isteği] onun söyleyeceği bir kelimedir (sadece). Onların arkalarında, yeniden dirilecek oldukları güne kadar bir berzah [engel] vardır.
(Müminun 100)Hüseyin Atay Meali:
99-100 Onlardan birine ölüm gelince, der ki: "Rabbim! Beni geri çevir; belki yapmadan bıraktığımdan iyi iş işlerim." Hayır olmaz! Doğrusu, bu söylediği sadece kendi sözüdür. Diriltilecekleri güne kadar arkalarında geriye dönmekten alıkoyan bir engel vardır.
(Müminun 100)İbni Kesir Meali:
Belki yapmadan bıraktığımı tamamlar ve salih amel işlerim. Hayır, bu söylediği, sadece kendi lafıdır. Tekrar diriltilecekleri güne kadar arkalarında onları geriye dönmekten alıkoyan bir berzah vardır.
(Müminun 100)İlyas Yorulmaz Meali:
“Daha önce terk ettiğim, yapılması gereken doğru işleri yapayım” der. Hayır bu söyledikleri onun sözlerinden başka bir şey değil. Bu geri dönme istekleri ile onların arasında yeniden dirilme gününe kadar bir engel vardır.
(Müminun 100)İskender Ali Mihr Meali:
“Böylece (geri gönderdiğin taktirde) terkettiğim salih amelleri (nefsi tezkiye edici ameli) işlerim.” Hayır, muhakkak ki onun söylediği söz, sadece (boş) bir kelimedir. Ve beas edilecekleri güne kadar onların arkasında berzah (engel) vardır.
(Müminun 100)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
orada işlemediğim iyilikleri işlemiş olayım,» Yok, öyle değil. Onun söylediği boş bir sözdür. Onların önlerinde yeniden dirilecekleri güne kadar bir engel vardır, geri dönemezler.
(Müminun 100)Kadri Çelik Meali:
“Böylece belki geride bıraktığım dünyada salih amellerde bulunurum.” Asla, gerçekten bu yalnızca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir. Onların önlerinde diriltilip kaldırılacakları güne kadar bir berzah vardır.
(Müminun 100)Mahmut Kısa Meali:
“Ki, bugüne kadar hep ihmalkârlık ettiğim ve “Nasıl olsa yarın yaparım!” diye ertelediğim konularda, Senin emrine uygun olarak iyilikler yapayım da hatâlarımı telâfî edeyim!” Hayır, öyle şey olmaz! Bu beklenti, onun ağzından çıkan boş ve anlamsız bir sözden başka bir şey değildir! Çünkü ona zaten yeterince süre verilmişti. O hâlde, insanlar bir daha asla dünyaya geri dönemeyecekler. Çünkü, onlarla hayat arasında, yeniden diriltilecekleri Güne kadar dünyaya dönmelerine izin vermeyen bir engel vardır!
(Müminun 100)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
"İyi işler yapar, zayi ettiğim şeyleri telafi ederim belki." Hayır, asla bu boş bir sözdür. Neticede diriltilip kaldırılacakları güne kadar (berzah) onlara bir engel vardır.
(Müminun 100)Mehmet Türk Meali:
“(daha önce) ihmâl ettiğim konularda iyi işler işleyeyim.”1 (der.) Hayır; bu söylediği, sadece kendi lafıdır.2 Yeniden dirilecekleri güne kadar onların arkalarında (geri dönülmez) bir engel3 vardır.*
(Müminun 100)Muhammed Celal Şems Meali:
(99-100) Onlardan birine ölüm geldiğinde o (yalvararak,) “Yarabbi, beni geri gönder. (Geride) bıraktığım (dünyada) salih amellerde bulunayım,” der. Asla! Bu söyledikleri, ancak (boş) bir laftır. (Tekrar diriltilip,) kaldırılacakları güne kadar, arkalarında bir engel vardır.
(Müminun 100)Muhammed Esed Meali:
de (daha önce) gözardı ettiğim konularda dürüst ve erdemli işler göreyim!" Yoo, onun söylediği, şüphesiz, yalnızca (boş ve anlamsız) bir sözden ibarettir; çünkü (bir kere dünyayı terk etmiş bulunanların) ardında, yeniden diriltilecekleri Gün'e kadar (aşılması imkansız) bir (ölüm) engeli bulunmaktadır!
(Müminun 100)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
"Belki ben, terk ettiğim doğru işleri yaparım." Hayır. Bu, sadece onun söylediği boş bir sözden ibarettir. Zaten onların arkalarında yeniden diriltilecekleri güne kadar bir engel vardır.
(Müminun 100)Mustafa Çavdar Meali:
“Belki de terk ettiğim iyi ve güzel işler yaparım”. Hayır, o sadece söyleyenin bir kelimesidir. Artık onların gerisinde yeniden diriliş gününe kadar aşamayacakları bir engel vardır.Bknz: (2/12) - (35/37) - (39/58)
(Müminun 100)Mustafa Çevik Meali:
99-100 Yaratılış sebepleri olan hayat nizamı ile yaşamayı reddedenlerden herhangi birine ölüm gelip çatınca bu defa Bize şöyle yalvarıp yakarmaya başlar: “Rabbim beni hayata tekrar döndür de razı olacağın bir hayat yaşamaya başlayayım.” Hayır hayır, onun şimdi söylemek zorunda kaldığı bu sözler, çaresizliğinin ifadesinden başka bir şey değil, artık onların dünyaya dönmelerinin önünde imkânsız olan bir engel vardır. Tekrar diriltilip, dönüp gelecekleri yer âhirettir ve orada dünyada yaptıklarının karşılığını görecekler.
(Müminun 100)Mustafa İslamoğlu Meali:
belki ben, daha önce yapmadıklarımın yerine doğru dürüst işler yaparım!" Kesinlikle hayır! Çünkü onun dile getirdiği, sadece muhatabı etkilemek için sarf edilmiş bir laftır; nitekim böylelerini arkalarından, dirilecekleri güne kadar (aşamayacakları) bir engel kuşatmıştır!"
(Müminun 100)Osman Okur Meali:
(99-100) Onlardan (inkarcılardan) biri ne ölüm gelince: "Rabbim! Beni geri çevir, belki, yapmadan bıraktığımı tamamlar, iyi iş işlerim" der. Hayır; bu söylediği sadece kendi lafıdır. Tekrar diriltilecekleri güne kadar arkalarında geriye dönmekten onları alıkoyan bir engel vardır.
(Müminun 100)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
«Belki ben terkettiğim şey hususunda bir sâlih amel işlerim.» Hayır. Bu bir lâkırdıdır ki bunu söyleyen odur ve onların önlerinde ba's olunacakları güne kadar bir hâil vardır.
(Müminun 100)Ömer Öngüt Meali:
“Belki yapmadan bıraktığımı tamamlar ve sâlih amel işlerim. ” Hayır, bu söylediği sadece kendi lâfıdır. Tekrar diriltilip kaldırılacakları güne kadar, önlerinde geriye dönmekten onları alıkoyan bir berzah vardır.
(Müminun 100)Ömer Sevinçgül Meali:
“Yapmadan bıraktıklarımı yapabileyim.” Olur şey değil! Bu, boş bir laftır! Dirilme gününe kadar arkalarında bir engel vardır.
(Müminun 100)Sadık Türkmen Meali:
“Umulur ki; orada, terkettiğim (dünyada) faydalı işleri yapayım!” Hayır hayır! O sadece, onun söylediği boş bir laftır. Onların önünde diriltilecekleri güne kadar engel vardır (geri dönüş yasaktır).
(Müminun 100)Seyyid Kutub Meali:
Ki, ihmalkâr davrandığım konularda iyi ameller işleyeyim. Asla. Bu söz, boş yere söylenmiş yararsız bir lâftır. Yeniden dirilecekleri güne kadar onların önünde geçit vermez bir engel vardır.
(Müminun 100)Suat Yıldırım Meali:
(99-100) Ahireti inkar edenlerden birine ölüm gelip çatınca, işte o zaman: "Ya Rabbi!" der, "ne olur beni dünyaya geri gönderin, ta ki zayi ettiğim ömrümü telafi edip iyi işler yapayım. "Hayır, hayır! Bu onun söylediği manasız bir sözdür. Çünkü dünyadan ayrılanların önünde, artık, diriltilecekleri güne kadar bir berzah vardır.
(Müminun 100)Süleyman Ateş Meali:
"Ki terk ettiğim dünyada yararlı bir iş yapayım." Hayır, bu onun söylediği bir sözdür. Önlerinde ta diriltilecekleri güne kadar bir berzah vardır.
(Müminun 100)Süleymaniye Vakfı Meali:
Terk ettiğim dünyada belki iyi bir iş yaparım". "Hayır asla; o onun söyleyeceği sözdür. Önlerinde yeniden dirilecekleri güne kadar bir engel vardır."
(Müminun 100)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
(99-100) onların biri öleceği zaman der ki: "Rabbim! Bana biraz süre ver de bugüne kadar yerine getirmediğim sâlih amelleri işleyeyim." Bu söz, boş bir temenniden ibarettir. Çünkü herkes eceli gelince ölecek ve hiç kimse, insanların yeniden dirilecekleri Gün'e kadar hayata dönemeyecektir.
(Müminun 100)Şaban Piriş Meali:
Belki ben, terkettiğim doğru işleri yaparım. Asla, o sadece söyleyenin bir sözüdür. Onların arkalarında yeniden diriltilecekeri güne kadar bir engel vardır.
(Müminun 100)Talat Koçyiğit Meali:
"Ta ki yapmadan bıraktığım iyi işleri yapayım." Asla Söylediği sadece kendi sözüdür. Tekrar dirilecekleri güne kadar, arkalarında (dönüşlerine mâni olacak) bir engel vardır.
(Müminun 100)Tefhimul Kuran Meali:
«Ki, geride bıraktığım (dünya)da salih amellerde bulunayım.» Asla, gerçekten bu, yalnızca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir. Onların önlerinde, diriltilip kaldırılacakları güne kadar bir engel (berzah) vardır.
(Müminun 100)Ümit Şimşek Meali:
“Tâ ki bıraktığım yerde güzel bir iş yapayım.” Asla! Bu söylediği boş bir sözden ibarettir. Zaten arkalarında, yeniden diriltilecekleri güne kadar geri dönmelerine imkân vermeyen bir engel vardır.
(Müminun 100)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Döndürün ki, o arkada bıraktığım yerde iyi bir iş yapayım." Hayır, bir kelime ki bu, o söyler onu. Ötelerinde, dirilecekleri güne kadar bir berzah vardır.
(Müminun 100)