23. Muminun Suresi / 47.ayet

Ve dediler ki; “Şimdi biz bizden hiçbir farkı olmayan şu iki beşere mi inanacağız, kaldı ki bunların mensup olduğu kavim bize kulluk ederken.”

Bknz: (10/78)

Mustafa Çavdar Meali

Müminun 47 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Derken, inanacağız mı bizim gibi iki insana, kavimleri de bize kulluk etmede dediler.

(Müminun 47)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Firavun ve avanesi şöyle) Demişti: “Kendi kavimleri bize ibadet (kulluk ve kölelik edip) dururken; (kalkıp) bizim gibi iki insana mı inanıp (bağlanıp peşlerinden gidelim?) ”

(Müminun 47)

Abdullah Parlıyan Meali:

Nitekim şöyle dediler: “Soydaşları bizim kölelerimiz olduğu halde, bizim gibi ölümlü olan bu iki insana mı inanacağız?

(Müminun 47)

Adem Uğur Meali:

Bu yüzden dediler ki: Kavimleri bize kölelik ederken, bizim gibi olan bu iki adama inanır mıyız?

(Müminun 47)

Ahmet Hulusi Meali:

Hatta şöyle dediler: "Onların halkı bize kulluk ederken, bizim benzerimiz olan iki beşere mi iman edeceğiz?"

(Müminun 47)

Ahmet Tekin Meali:

“Biz, kavimleri bize kölelik eden, insan neslinden bize benzeyen iki kişiye mi güvenip inanacağız?” dediler.*

(Müminun 47)

Ahmet Varol Meali

"Kavimleri bize kulluk ettikleri halde bizim gibi iki insana mı inanacağız?" dediler.

(Müminun 47)

Ali Bulaç Meali:

Dediler ki: "Bizim benzerimiz olan iki beşere mi inanacak mışız? Kaldı ki, onların kavimleri bize kullukta (kölelikte) bulunmaktadırlar."

(Müminun 47)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Bu itibarla Firavun ve kavmi) şöyle dediler: “- Biz, bizim gibi iki insana. (Mûsa ve Harûn'a) hiç iman eder miyiz! Hele bir de kavimleri bize itaat edib duruyorken?

(Müminun 47)

Ali Rıza Sefa Meali:

Şöyle dediler: "Onların toplumu bize hizmet ederken, bizler gibi iki insanoğluna mı inanacağız?"

(Müminun 47)

Ali Ünal Meali:

Koydular da, “Yani biz şimdi bizim gibi iki insana mı inanacağız, hem kavimleri (başı yerde, elleri göksünde) bize hizmet eden kölelerimizken?” dediler.

(Müminun 47)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Dediler ki: “Bizim gibi olan iki insana mı inanacağız? Hâlbuki onların kavimleri, bizim kölelerimizdirler.”

(Müminun 47)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Bu yüzden dediler ki: "Kavimleri bize kölelik ederken, bizim gibi olan bu iki adama inanır mıyız?"

(Müminun 47)

Bekir Sadak Meali:

(47-48) Bu yuzden: «Milletleri bize kul iken, bizim gibi iki insana mi inanacagiz?» deyip onlari yalanci saydilar. Bu yuzden yok edildiler.

(Müminun 47)

Besim Atalay Meali:

«Kendi ulusları, bize kölelik eden, bizim gibi iki kimseye uyacak mıyız?» dediler

(Müminun 47)

Celal Yıldırım Meali:

«Biz» dediler, «bizim gibi (yiyip içen) iki insana hiç inanır mıyız? Kaldı ki ikisinin de kavmi bize kulluk etmekteler.»

(Müminun 47)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Dediler ki: “Kendi kavimleri (olan İsrailoğulları) bize kölelik ederlerken şimdi kalkıp bizim gibi beşer olan bu iki adama mı inanacağız?”

(Müminun 47)

Diyanet İşleri Eski Meali:

47,48. Bu yüzden: "Milletleri bize kul iken, bizim gibi iki insana mı inanacağız?" deyip onları yalancı saydılar. Bu yüzden yok edildiler.

(Müminun 47)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Bu yüzden, "Kavimleri bize kul köle iken, bizim gibi iki insana mı inanacağız" dediler.

(Müminun 47)

Diyanet Vakfı Meali:

Bu yüzden dediler ki: Kavimleri bize kölelik ederken, bizim gibi olan bu iki adama inanır mıyız?

(Müminun 47)

Edip Yüksel Meali:

'O ikisinin halkı bize kölelik ederken şimdi biz tutup bizim gibi iki insana mı inanalım,' dediler.

(Müminun 47)

Elmalılı Orjinal Meali:

Onun için biz, dediler, bizim gibi iki beşere iyman mı ederiz? Halbuki onların kavmi bize kulluk ediyor

(Müminun 47)

Elmalılı Yeni Meali:

Onun için: "Biz kavimleri bize kölelik ederken, bizim gibi bu iki insana inanır mıyız?" dediler.

(Müminun 47)

Erhan Aktaş Meali:

Sonra da: "Bizden farkı olmayan, üstelik halkı da bize kulluk eden bu iki insana mı inanacağız?" dediler.

(Müminun 47)

Gültekin Onan Meali:

Dediler ki: "Bizim benzerimiz olan iki beşere mi inanacakmışız? Kaldı ki, onların kavimleri bize kullukta (kölelikte) bulunmaktadırlar."

(Müminun 47)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sonra da: “Bu ikisinin toplumları bize kulluk ederken biz, bizim benzerimiz olan bu iki beşere inanacak mıyız?” dediler.

(Müminun 47)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Dediler ki: “Hâlihazırda kavimleri bize kulluk yapmakta olan ve bizim gibi insan olan iki kişiye mi iman edeceğiz?”

(Müminun 47)

Harun Yıldırım Meali:

Bu yüzden dediler ki: Kavimleri bize kölelik ederken, bizim gibi olan bu iki adama inanır mıyız?

(Müminun 47)

Hasan Basri Çantay:

Onun için dediler ki: "Kavmleri bize kulluk edib dururlarken bizim gibi iki beşere iman mı edecek misiz"?

(Müminun 47)

Hayrat Neşriyat Meali:

Bu yüzden: “Kavimleri bize kölelik edip duran kimseler iken, bizim gibi iki insana mı inanacağız?” dediler.

(Müminun 47)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Bizim örneğimizde iki beşere mi güveneceğiz? Hâlbuki O ikisinin [Musa'nın ve Harun'un] milleti bize kulluk ediyor." dediler.

(Müminun 47)

Hüseyin Atay Meali:

47-48 Bu yüzden "Ulusları bize kul iken, bizim gibi iki beşere mi inanacağız?" deyip onları yalanladılar. Bu yüzden yok edildiler.

(Müminun 47)

İbni Kesir Meali:

Bu yüzden dediler ki: Kavimleri bize kulluk edip dururken, bizim gibi şu iki insana mı inanacağız?

(Müminun 47)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlar “Kavimleri bizim kölelerimiz iken, bizim gibi olan, şu iki insana mı inanacağız?” dediler.

(Müminun 47)

İskender Ali Mihr Meali:

Sonra dediler ki: “Bizim gibi iki beşere (Hz. Musa ve Hz. Harun’a), îmân mı edelim? Ve onların ikisinin (Musa ve Harun A.S’ın) kavmi, bize kul (köle) olmasına rağmen.”

(Müminun 47)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onun için dediler: «Kendi ulusları bize kulluk edip dururken biz, bizim gibi iki âdemoğluna mı inanacağız?»

(Müminun 47)

Kadri Çelik Meali:

“Kavimleri (İsrail oğulları) bize ibadet (kölelik) ederken, bizim gibi iki beşere mi inanalım?” dediler.

(Müminun 47)

Mahmut Kısa Meali:

İşte bu yüzden, “Bizim gibi ölümlü birer insan olan şu iki adama mı iman edecekmişiz?” dediler, “Hem de, soydaşları bize kölelik edip dururken?”

(Müminun 47)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"Nasıl yani, bizim gibi birine mi inanacağız kavimleri bizim hizmetçilerimiz" dediler.

(Müminun 47)

Mehmet Türk Meali:

Onlar hemen: “Kavimleri bize kölelik eden, bizim gibi şu iki insana mı inanacağız (yani)?” dediler.

(Müminun 47)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar, “Kavimleri bize kölelik yaparken, bizim gibi olan iki insana mı inanalım?” dediler.

(Müminun 47)

Muhammed Esed Meali:

Nitekim şöyle dediler: "Soydaşları bizim kölelerimiz olduğu halde, bizim gibi ölümlü olan bu iki insana mı inanacağız yani?"

(Müminun 47)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Şöyle dediler; "Halkı bize köle olan ve kendileri de tıpkı bizim gibi insan olan bu iki adama mı inanalım?"

(Müminun 47)

Mustafa Çavdar Meali:

Ve dediler ki; “Şimdi biz bizden hiçbir farkı olmayan şu iki beşere mi inanacağız, kaldı ki bunların mensup olduğu kavim bize kulluk ederken.”

Bknz: (10/78)

(Müminun 47)

Mustafa Çevik Meali:

45-50 Musa ve Harun’u da apaçık mesajlarımız olan âyetlerimiz ve peygamberlik delilleri ile Firavun ve kavminin ileri gelenlerine gönderdik. Fakat onlar kibirlenip, davete uymayı reddettiler, ayrıca Musa ve Harun’u yalancılıkla suçlayıp, şöyle dediler: “Soydaşları bizim kölelerimiz olan, bizim gibi iki ölümlü insanın dediklerine mi inanıp, bunca yıldır devam eden inancımızı, nizam ve ahlakımızı değiştireceğiz? Bu olacak iş değil.” Bu nankörlük ve böbürlenmeleri sebebi ile helak edilenler arasında onlar da yerlerini aldılar. Hâlbuki Biz, doğru yola girsinler diye onlara kitap da göndermiştik. Meryem oğlu İsa’yı ve annesini de Allah’ın ilmi ve kudretinin, birer belgesi kıldık, her ikisini de yüksek bir makama yerleştirip cenneti kazanmanın yol göstericisi rehberler yaptık.

(Müminun 47)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İşte onlar dediler ki; "Ne yani, o ikisinin kavmi bizim kölelerimiz olduğu halde, biz bizim gibi iki ölümlü insana mı inanalım?"

(Müminun 47)

Osman Okur Meali:

«Kavimleri bize ibadet (kölelik) ederken bizim gibi iki beşere mi inanalım?» dediler.

(Müminun 47)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Binaenaleyh dediler ki: «Bizim mislimiz olan iki insana imân eder miyiz, onların kavmi ise bizim için kulluk edenlerdir?»

(Müminun 47)

Ömer Öngüt Meali:

Dediler ki: “Biz, bizler gibi olan iki insana mı iman edeceğiz? Halbuki kavimleri (İsrâiloğulları) bize kölelik edip durmaktadır.

(Müminun 47)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Ne yani, soydaşları bize kölelik ederlerken, kendimiz gibi iki insana mı inanacağız!” dediler.

(Müminun 47)

Sadık Türkmen Meali:

Dediler ki: “Biz, bizim gibi olan bu iki insana inanır mıyız? Bu iki adamın kavmi bize kölelik eden(esir)lerken!..”

(Müminun 47)

Seyyid Kutub Meali:

Onlar dediler ki; «Kendimiz gibi birer insan olan şu iki adama mı inanacağız ki, onların soydaşları bize tapıyorlar?»

(Müminun 47)

Suat Yıldırım Meali:

Dediler ki: "Kendi kavimleri bizim hizmetçi kölelerimiz iken şimdi kalkıp bizim gibi beşer olan bu iki adama mı inanacağız?"

(Müminun 47)

Süleyman Ateş Meali:

"Şu iki adamın kavmi bize kölelik ederken, şimdi biz kalkıp bizim gibi iki insana mı inanacağız?" dediler.

(Müminun 47)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Dediler ki; "Hem bizim gibi birer insan hem de toplumları kölelerimiz olan şu iki kişiye mi inanacağız?"

(Müminun 47)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Soydaşları bize boyun eğen bizim gibi iki insana mı iman edeceğiz?" dediler.

(Müminun 47)

Şaban Piriş Meali:

-Biz dediler; bizim gibi iki insana mı iman edeceğiz, üstelik onların kavmi de bize kulluk ederken?!

(Müminun 47)

Talat Koçyiğit Meali:

Bu yüzden: "Kavimleri bize kulluk edip dururken, bizim gibi iki insana mı îman edeceğiz?" demişlerdi.

(Müminun 47)

Tefhimul Kuran Meali:

«Kavimleri bize ibadet (kölelik) ederken bizim gibi iki beşere mi inanalım?» dediler.

(Müminun 47)

Ümit Şimşek Meali:

“Bizim gibi iki tane beşere mi inanacağız?” dediler. “Üstelik kavimleri de bize kulluk etmekte iken!”

(Müminun 47)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şöyle dediler: "Kendilerine bağlı toplum bize kulluk, kölelik ederken, biz kalkıp bizim gibi iki insan olan şu adamlara mı inanacağız?"

(Müminun 47)