Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Derken o pek büyük felaket gelip çatınca.

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ancak (hâlâ inkâr ve isyan edenlere hatırlat ki) o, 'her şeyi batırıp gömen büyük-felaket’ (kıyamet) geldiği zaman (halleri nasıl olacaktır?)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve böylece bütün insanlığı sarsacak olan yeniden dirilme olayı gelip çattığında.

Adem Uğur Meali:

Her şeyi alt üst eden o büyük felâket geldiği vakit,

Ahmet Hulusi Meali:

Et Tammet'ül Kübra (karşı konulmaz olay - ölüm tadılıp yeni yaşam) başladığında.

Ahmet Tekin Meali:

Her şeyi alt üst eden o büyük felâket, sur sesi geldiği vakit hesap verme zamanıdır.

Ahmet Varol Meali

Ancak o en büyük belâ geldiği zaman,

Ali Bulaç Meali:

Ancak o, 'her şeyi batırıp gömen büyük felaket' (kıyamet) geldiği zaman.

Ali Fikri Yavuz Meali:

Fakat o büyük felâket (kıyamet) geldiği vakit,

Ali Rıza Sefa Meali:

Sonunda, büyük yıkım geldiğinde.

Ali Ünal Meali:

Ve nihayet o kaçınılmaz ve her şeyi bastıran felâket geldiği zaman;

Bahaeddin Sağlam Meali:

İşte her şeyi bastıran o musibet geldiği zaman,

Bayraktar Bayraklı Meali:

- O en büyük felaket geldiğinde, o gün insan, neyin uğruna çalıştığını hatırlayacaktır.

Bekir Sadak Meali:

(34-35) Guc yetirilemeyen en buyuk baskin geldigi zaman, o gun, insan ne ugurda calistigini anlar.

Besim Atalay Meali:

En büyük gün gelince

Celal Yıldırım Meali:

O güç getirilemiyecek büyük (Kıyamet) felâketi geldiği zaman ;

Cemal Külünkoğlu Meali:

34,35. Fakat o büyük felâket (kıyamet) geldiği zaman. O gün insan, (dünya hayatında) ne yaptığını hatırlar.

Diyanet İşleri Eski Meali:

34,35. Güç yetirilemeyen en büyük baskın geldiği zaman, o gün, insan ne uğurda çalıştığını anlar.

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(34-35) En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar.

Diyanet Vakfı Meali:

34, 35, 36. Her şeyi alt üst eden o büyük felâket geldiği vakit, insan dünyada iken ne için çalıştığını hatırlar. Cehennem de gören her kişiye açıklığı ile gösterilir.

Edip Yüksel Meali:

Büyük baskın geldiği zaman,

Elmalılı Orjinal Meali:

Fakat geldiği vakıt o "tamme-i kübra"

Elmalılı Yeni Meali:

Fakat o en büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman,

Erhan Aktaş Meali:

Fakat o en büyük olay[1] gerçekleştiği zaman.

1)Kıyamet vakti.

Gültekin Onan Meali:

Ancak o, 'her şeyi batırıp gömen büyük felaket' (kıyamet) geldiği zaman.

Hakkı Yılmaz Meali:

Artık o en büyük felaket geldiği vakit,

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman,

Harun Yıldırım Meali:

Fakat o, batıran en büyük bela geldiğinde...

Hasan Basri Çantay:

Fakat o (bütün belalardan üstün) en büyük bela geldiği zaman,

Hayrat Neşriyat Meali:

34,35. Fakat o en büyük felâket (kıyâmet) geldiği zaman! O gün insan, (hayâtı boyunca) neye koşmakta olduğunu iyice anlar.

Hubeyb Öndeş Meali: /

(34-36) Artık, daha büyük kuşatan geldiği zaman, yani¹ insanın ne gayret ettiyse onu hatırlayacağı ve kızgın ateşin, görenler için bariz [açıkça görünür] olacağı gün..

Hüseyin Atay Meali:

34-35 Büyük baskın bastırdığı zaman, o gün, insan neye çalıştığını hatırlar.

İbni Kesir Meali:

Fakat o en büyük bela geldiği zaman;

İlyas Yorulmaz Meali:

Büyük hesap günü geldiğinde.

İskender Ali Mihr Meali:

Fakat o büyük (dayanılmaz) musîbet (kıyâmet vakti) geldiği zaman.

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ancak, o koca bastırık bastırınca,

Kadri Çelik Meali:

Ancak o her şeyi batırıp gömen büyük felâket (kıyamet) geldiği zaman.

Mahmut Kısa Meali:

Nitekim, tüm insanların hesaba çekileceği o dehşet anı gelip çattığında,

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Zaman-ı felaket geldiğinde ki, o zaman her şey bastırılır.

Mehmet Türk Meali:

O en büyük felaket (olan kıyamet) geldiği zaman (var ya!)

Muhammed Celal Şems Meali:

(34-35) Sonunda büyük felaketin geleceği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlayacak.

Muhammed Esed Meali:

Ve böylece, büyük, sarsıcı (yeniden dirilme) olayı gelip çattığında,

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Fakat her şeyi bastıran o felaket geldiği zaman.

Mustafa Çavdar Meali:

Bknz: (6/31) - (43/66)

Mustafa Çevik Meali:

34-39 Her şeyi alt üst edecek olan o dehşetli Kıyamet Günü gelip çattığında, insan kendisine bahşedilen nimetleri ve zamanı, kimlerin ve nelerin peşinde tükettiğini hatırlayacak, fakat artık iş işten çoktan geçmiş olacak. Cehennem, o gün herkesin görebileceği şekilde ortaya çıkacak. Artık kim Allah’ın davetini umursamadan karşı çıkıp, azgınlaşarak başkaldırmış ve yalnızca dünya hayatı için yaşamışsa, işte onun varacağı yer orası olacaktır.

Mustafa İslamoğlu Meali:

O muazzam olay gerçekleştiği zaman;

Osman Okur Meali:

(34-35) Fakat o büyük felâket (kıyamet) geldiği zaman. O gün insan, (dünya hayatında) ne yaptığını hatırlar.

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık o vakit ki, pek büyük bir âfet zuhûra gelir.

Ömer Öngüt Meali:

Her şeyi altüst eden o en büyük felâket geldiği zaman.

Ömer Sevinçgül Meali:

O çetin felaket geldiği zaman,

Sadık Türkmen Meali:

VE BÖYLECE, o en büyük felâket geldiği zaman;

Seyyid Kutub Meali:

Her şeyi bastıran o büyük felaket geldiği zaman.

Suat Yıldırım Meali:

Fakat her şeyi bastıran o felaket geldiği zaman,

Süleyman Ateş Meali:

Herşeyi bastıran o büyük felaket geldiği zaman,

Süleymaniye Vakfı Meali:

O en büyük toplantının vakti gelince[1],

1)(الطامة) nin kökü olan (طم), bir şeyi ağzına kadar doldurmak demektir. (esssıhah fil-lüğa c.1s.431) Kıyamet günü insanlar, melekler ve hayvanlar, mahşer yerini ağzına kadar dolduracağı için o toplantı, en büyük toplantı olacaktır.

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

O büyük felaket gelip çattığında,

Şaban Piriş Meali:

En büyük baskın geldiği zaman,

Talat Koçyiğit Meali:

34-35 O en büyük baskın olan kıyamet gelip çattığı gün, insan, dünyada iken ne için çalıştığını hatırlar.

Tefhimul Kuran Meali:

Ancak o, 'her şeyi batırıp gömen büyük felâket (kıyamet)' geldiği zaman.

Ümit Şimşek Meali:

O büyük felâket gelip çattığında,

Yaşar Nuri Öztürk Meali

O güç yetmez büyük felaket geldiğinde,