78. Nebe Suresi / 28.ayet

Ayetlerimize olanca güçleriyle saldırıyorlardı.

Bknz: (7/51)(39/71)

Mustafa Çavdar Meali

Nebe 28 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve delillerimizi boyuna yalanlarlardı.

(Nebe 28)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Bizim ayetlerimizi (kısmen veya tamamen) yalanlayabildikleri kadar (pervasızca) yalanlıyorlardı.

(Nebe 28)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bizim ayetlerimizi alabildiklerine yalan sayıyorlardı.

(Nebe 28)

Adem Uğur Meali:

Bizim âyetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.

(Nebe 28)

Ahmet Hulusi Meali:

Varlıklarındaki işaretlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı!

(Nebe 28)

Ahmet Tekin Meali:

Olanca imkânlarıyla âyetlerimizi, Kurân'ımızı, ilkelerimizi yalanlıyorlardı.

(Nebe 28)

Ahmet Varol Meali

Ayetlerimizi de yalanlayabildikçe yalanladılar.

(Nebe 28)

Ali Bulaç Meali:

Bizim ayetlerimizi yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.

(Nebe 28)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Âyetlerimizi de alabildiklerine yalanlamışlardı.

(Nebe 28)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ayetlerimizi alabildiğine yalanlıyorlardı.

(Nebe 28)

Ali Ünal Meali:

(Kendilerine okunan) âyetlerimizi ve kâinattaki delillerimizi inatla yalanlıyorlardı.

(Nebe 28)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Bütün ayet ve mucizelerimizi yalanladılar.

(Nebe 28)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Yaptıklarına uygun bir karşılık olarak orada ne bir serinlik, ne de bir soğuk içecek bulacaklar. Ancak kaynar su ve irin içecekler. Çünkü onlar, hesap gününü hiç beklemiyorlardı. Ayetlerimizi şiddetle yalanlamışlardı.

(Nebe 28)

Bekir Sadak Meali:

Ayetlerimizi hep yalan sayip dururlardi.

(Nebe 28)

Besim Atalay Meali:

Bizim âyetlerimizi katı yalan saydılar

(Nebe 28)

Celal Yıldırım Meali:

Âyetlerimizi yalan saydılar da saydılar.

(Nebe 28)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Âyetlerimizi de alabildiğine yalanlamış (ve kendi kafalarına göre yaşamış)lardı.

(Nebe 28)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Ayetlerimizi hep yalan sayıp dururlardı.

(Nebe 28)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Ayetlerimizi de alabildiğine yalanlamışlardı.

(Nebe 28)

Diyanet Vakfı Meali:

Bizim âyetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.

(Nebe 28)

Edip Yüksel Meali:

Ve ayetlerimizi, mucizelerimizi yalanladılar.

(Nebe 28)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ayetlerimizi tekzib ede ede kesilmişlerdi kezzab

(Nebe 28)

Elmalılı Yeni Meali:

Ayetlerimize yalan diye diye tam bir yalancı olmuşlardı.

(Nebe 28)

Erhan Aktaş Meali:

Ayetlerimizi yalanladıkça yalanladılar.

(Nebe 28)

Gültekin Onan Meali:

Bizim ayetlerimizi yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.

(Nebe 28)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve âyetlerimizi/alâmetlerimizi/göstergelerimizi yalanladıkça yalanladılar.

(Nebe 28)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ayetlerimizi de yalanlayabildikleri kadar yalanladılar.

(Nebe 28)

Harun Yıldırım Meali:

Ayetlerimizi de yalanladıkça yalanlıyorlardı.

(Nebe 28)

Hasan Basri Çantay:

bizim ayetlerimizi alabildiklerine yalan sayıyorlardı.

(Nebe 28)

Hayrat Neşriyat Meali:

Âyetlerimizi de yalanladıkça yalanlamışlardı.

(Nebe 28)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ayetlerimizi [işaretlerimizi] tamamen yalanladılar.

(Nebe 28)

Hüseyin Atay Meali:

İlkelerimizi yalanladıkça yalanlarlardı.

(Nebe 28)

İbni Kesir Meali:

Ve ayetlerimizi yalan sayıp dururlardı.

(Nebe 28)

İlyas Yorulmaz Meali:

Ayetlerimizi hep yalanlıyorlardı.

(Nebe 28)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve âyetlerimizi tekzip ederek yalanladılar.

(Nebe 28)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

belgelerimizi yalan saydıkça sayıyorlardı.

(Nebe 28)

Kadri Çelik Meali:

Bizim ayetlerimizi de yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.

(Nebe 28)

Mahmut Kısa Meali:

Ve böylece, ayetlerimizi yalanladıkça yalanlıyorlardı.

(Nebe 28)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Evvel ahir, işleri hep ayetlerimizi yalanlamaktı.

(Nebe 28)

Mehmet Türk Meali:

Ve âyetlerimizi, sürekli yalanlıyorlardı.

(Nebe 28)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar, ayetlerimizi hep yalanladılar.

(Nebe 28)

Muhammed Esed Meali:

mesajlarımızı tek tek ve tümüyle yalanladıkları halde;

(Nebe 28)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ayetlerimizi yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.

(Nebe 28)

Mustafa Çavdar Meali:

Ayetlerimize olanca güçleriyle saldırıyorlardı.

Bknz: (7/51) - (39/71)

(Nebe 28)

Mustafa Çevik Meali:

17-30 Hiç şüpheniz olmasın ki, ilim ve kudreti ile her şeyi yoktan var edip, tekrar tekrar yaratan Allah, öldükten sonra sizleri de Kıyamet Günü ile birlikte yeniden diriltip bahşettiği hayatı ve nimetleri kullanış biçiminizden hesaba çekecek. Geleceği kesin olan O Günün zamanını yalnızca Rabbiniz olan Allah bilir. O Gün Sûr’a üflendiğinde bölük bölük mahşer yerine getirileceksiniz. Gökler O Gün kanatları açılmış kapılar gibi olacak, dağlar yerlerinden sökülüp toz halinde seraba dönüşüp yok olacak. Cehennem de işte o zaman, Allah’ın davetinden yüz çevirip, Kıyamet ve Hesap Günü’nün geleceğine inanmayan nankör ve azgınları beklemeye başlayacak, artık cehennem onların son durakları ve ebedi kalacakları mekânları olacak, orada ne serin bir yer bulabilecekler ne de serinletecek bir içecek... Kaynar su ve irinden başka yiyip içecek verilmeyecek; çünkü onlar, Allah adına tebliğ edilen âyetleri yalan sayıp, âhireti inkâr edip Rablerine başkaldırıyorlardı. Biz de onların yapıp ettiklerinin kaydını tutuyorduk. O Gün onlara şöyle denilecek: “Şimdi hak ettiğiniz azabı çekin bakalım, artırarak işlediğiniz suçlarınıza karşı Biz de azabımızın şiddetini artıracağız.”

(Nebe 28)

Mustafa İslamoğlu Meali:

üstelik ayetlerimizi de açık bir dille yalanlamışlardı;

(Nebe 28)

Osman Okur Meali:

Ayetlerimizi hep yalan sayıp dururlardı.

(Nebe 28)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve âyetlerimizi yalan saymakla yalan sayar olmuşlardı.

(Nebe 28)

Ömer Öngüt Meali:

Ve âyetlerimizi de tamamen yalan sayıyorlardı.

(Nebe 28)

Ömer Sevinçgül Meali:

Ayetlerimizi ısrarla yalanlarlardı.

(Nebe 28)

Sadık Türkmen Meali:

Ayetlerimizi yalanlayabildikleri kadar yalanlayıp durmuşlardı.

(Nebe 28)

Seyyid Kutub Meali:

Ayetlerimizi de tamamen yalanlamışlardı.

(Nebe 28)

Suat Yıldırım Meali:

İşleri güçleri ayetlerimizi yalan saymaktı.

(Nebe 28)

Süleyman Ateş Meali:

Ayetlerimizi de tamamen yalanlamışlardı.

(Nebe 28)

Süleymaniye Vakfı Meali:

ayetlerimiz karşısında hep yalan söylüyorlardı.

(Nebe 28)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Ayetlerimizi inatla yalanlıyorlardı.

(Nebe 28)

Şaban Piriş Meali:

Ayetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.

(Nebe 28)

Talat Koçyiğit Meali:

27-28 Oysa onlar hiçbir hesap ummuyorlar, âyetlerimizi yalanlayıp duruyorlardı.

(Nebe 28)

Tefhimul Kuran Meali:

Bizim ayetlerimizi de yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.

(Nebe 28)

Ümit Şimşek Meali:

Âyetlerimizi yalanladıkça yalanlıyorlardı.

(Nebe 28)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ayetlerimizi pervasızca yalanlamışlardı.

(Nebe 28)