27. Neml Suresi / 37.ayet

– Şimdi kavmine geri dön ve onlara, karşı koyamayacakları bir ordu ile üzerlerine gelmekte olduğumuzu ve aşağılanmış hor ve hakir bir şekilde onları yurtlarından sürüp çıkaracağımızı haber ver.

Bknz: (27/35)

Mustafa Çavdar Meali

Neml 37 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Dön, git onlara, öyle bir orduyla geleceğim ki karşı duramayacaklar ve oradan, horhakir bir halde çıkaracağım onları, aşağılık bir hale gelecek onlar.

(Neml 37)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Artık) "Sen onlara (Yemen ve Habeşistan’daki Sebe’ halkına ve ‘San’a ülkesi’ sultanına geri) dön (ve şunları bildir:) Biz onlara öyle ordularla geliriz ki, onların karşı koymaları mümkün değildir ve biz onları oradan (horlanmış-aşağılanmış ve) küçük düşürülmüşler olarak sürüp çıkarmaya (kâdirizdir) ."

(Neml 37)

Abdullah Parlıyan Meali:

Şimdi seni gönderenlere dön! Şüphesiz karşı duramayacakları bir orduyla, kendilerine geleceğiz ve onları küçük düşürülmüş olarak, o ülkeden mutlaka çıkaracağız!”

(Neml 37)

Adem Uğur Meali:

(Ey elçi!) Onlara dön; iyi bilsinler ki, kendilerine asla karşı koyamıyacakları ordularla gelir, onları muhakkak surette hor ve hakir halde oradan çıkarırız!

(Neml 37)

Ahmet Hulusi Meali:

"Geri dönün onlara (bildirin)... Yemin ederim ki, karşı çıkamayacakları ordularımla gelirim ve oradan onları acizler ve aşağılanmışlar olarak çıkarırım!"

(Neml 37)

Ahmet Tekin Meali:

Elçiye: “Hediyeleriyle onların, seni gönderenlerin yanına dön. Kendilerine asla karşı koyamayacakları, kurmaylar ve ordularla geliriz. Onları, kesinlikle hor ve hakir halde ülkelerinden çıkarırız.” dedi.

(Neml 37)

Ahmet Varol Meali

Sen onlara dön. Andolsun biz onlara karşı koyamayacakları ordularla gelir ve onları oradan aşağılanmış ve küçük düşürülmüş bir halde çıkarırız."

(Neml 37)

Ali Bulaç Meali:

"Sen onlara dön, biz onlara öyle ordularla geliriz ki, onların karşı koymaları mümkün değil ve biz onları ordan horlanmış, aşağılanmış ve küçük düşürülmüşler olarak sürüp çıkarırız."

(Neml 37)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Ey heyet reisi, hediyelerinle) dön o padişaha (Belkıs'a) ve kavmine... VAllahi, karşı gelemiyecekleri ordularla varırım da, oradan (Sebe'den) kendilerini zilletler içinde hor oldukları halde çıkarırım.”

(Neml 37)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Onlara dön; bu durumda, karşı koyamayacakları ordularla kesinlikle geliriz. Üstelik aşağılanmış ve küçük düşürülmüş olarak, onları oradan kesinlikle çıkarırız!"

(Neml 37)

Ali Ünal Meali:

“Şimdi, seni gönderenlerin yanına dön ve hiç şüphe etmesinler ki, üzerlerine karşı koyamayacakları ordularla geleceğiz ve onları yurtlarından zelil ve mağlûp bir halde çıkaracağız.”

(Neml 37)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Sen o kavme dön; onlara, karşı konulmaz askerlerle geleceğiz. Onları zelil ve esir ederek o memleketten çıkarırız.” dedi. (Elçi geri döndü.)

(Neml 37)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Hediyeyi onlara geri götür; onlara asla karşı koyamayacakları bir ordu ile gelir, onları oradan hor ve hakir olarak çıkarırım."

(Neml 37)

Bekir Sadak Meali:

(36-37) Suleyman'a geldiklerinde: «Bana mal ile yardim etmek mi istiyorsunuz? Alalh'in bana verdigi size verdiginden daha iyidir. Ama belki de siz hediyenizle sevinirsiniz. Onlara don! And olsun ki, guc yetiremiyecekleri bir ordu ile gelir onlari oradan alcalmis ve kucuk dusmus olarak cikaririz» dedi.

(Neml 37)

Besim Atalay Meali:

Hemen dön oraya, güçlerinin yetmediği ordularla varırım, aşağılatarak, horlatarak oradan çıkarırım onları !»

(Neml 37)

Celal Yıldırım Meali:

Sen artık (getirdiğin hediyenle) onlara dön. Yemin ederim ki, karşı koyamıyacakları bir ordu ile kendilerine geleceğiz ve onları aşağılayıp rüsvay edilmiş bir halde zelil ve hakîr olarak (yurtlarından) çıkaracağız,» dedi.

(Neml 37)

Cemal Külünkoğlu Meali:

36,37. (Kraliçenin elçisi hediyelerle) gelince Süleyman (ona) dedi ki: “Beni mal ile mi kandıracaksınız? Allah'ın bana bağışladığı ayrıcalıklar size verdiklerinden daha üstündür. Siz bu hediyenizle övünebilirsiniz? Sen onlara dön! Andolsun, biz onlara, karşı koyamayacakları ordularla gelir ve onları oradan aşağılanmış ve küçük düşürülmüş olarak çıkarırız.”

(Neml 37)

Diyanet İşleri Eski Meali:

36,37. Süleyman'a geldiklerinde: "Bana mal ile yardım etmek mi istiyorsunuz? Allah'ın bana verdiği size verdiğinden daha iyidir. Ama belki de siz hediyenizle sevinirsiniz. Onlara dön! And olsun ki, güç yetiremeyecekleri bir ordu ile gelir onları oradan alçalmış ve küçük düşmüş olarak çıkarırız" dedi.

(Neml 37)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Sen onlara dön. Andolsun, biz onlara, karşı koyamayacakları ordularla gelir ve onları oradan aşağılanmış ve küçük düşürülmüş olarak çıkarırız."

(Neml 37)

Diyanet Vakfı Meali:

(Ey elçi!) Onlara dön; iyi bilsinler ki, kendilerine asla karşı koyamıyacakları ordularla gelir, onları muhakkak surette hor ve hakir halde oradan çıkarırız!

(Neml 37)

Edip Yüksel Meali:

'Onlara dön, (ve bildir ki) karşı konulamıyacak ordularla üzerlerine varacağız ve onları aşağılanmış ve küçültülmüş olarak oradan çıkartacağız.'

(Neml 37)

Elmalılı Orjinal Meali:

Dön onlara, vallahi karşı gelemiyecekleri ordularla varırım da oradan kendilerini zilletler içinde hor, hakıyr oldukları halde çıkarırım

(Neml 37)

Elmalılı Yeni Meali:

(Ey elçi) dön onlara (söyle): "Vallahi karşı gelemeyecekleri ordularla varırım da, oradan kendilerini perişanlıklar içinde hor ve hakir oldukları halde çıkarırım." dedi.

(Neml 37)

Erhan Aktaş Meali:

"Onlara geri dön. Karşı koyamayacakları bir ordu ile gelir, onları yurtlarından hor ve aşağılanmış olarak çıkarırım."

(Neml 37)

Gültekin Onan Meali:

"Sen onlara dön, biz onlara öyle ordularla geliriz ki, onların karşı koymaları mümkün değil ve biz onları ordan horlanmış, aşağılanmış ve küçük düşürülmüşler olarak sürüp çıkarırız."

(Neml 37)

Hakkı Yılmaz Meali:

(36-37) Elçi Süleymân'a gelince Süleymân, “Siz bana mal ile yardım mı etmek istiyorsunuz? İşte, Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha iyidir. Tersine siz, hediyenizle böbürlenirsiniz. Onlara geri dön; iyi bilsinler ki, kendilerine asla karşı koyamayacakları ordularla gelir, onları, kesinlikle hor ve aşağılanmış olarak çıkarırız!” dedi.

(Neml 37)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Onlara dön (ve şu mesajımı ilet:) ‘Andolsun ki biz, karşı koymaları mümkün olmayan ordularla onlara gelecek ve onları zelil ve küçük düşürülmüş olarak oradan çıkaracağız.’ ”

(Neml 37)

Harun Yıldırım Meali:

(Ey elçi!) Onlara dön; iyi bilsinler ki, kendilerine asla karşı koyamıyacakları ordularla gelir, onları muhakkak surette hor ve hakir halde oradan çıkarırız!

(Neml 37)

Hasan Basri Çantay:

"Dön onlara. Andolsun önüne geçemeyecekleri ordularla onlara gelir, onları, hor ve hakir oldukları halde, oradan çıkarırım".

(Neml 37)

Hayrat Neşriyat Meali:

“(Ey elçi!) Onlara dön; (eğer Müslüman kimseler olarak bana gelmezlerse) artık şübhesiz öyle ordularla onlara geliriz ki, onların buna karşı mukavemetleri yoktur. Ve kendilerini mutlaka zelîl ve küçük düşmüş kimseler olarak oradan çıkarırız.”

(Neml 37)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(36-37) [gönderilen]¹, Süleyman'a gelince, [Süleyman] "Bana herhangi bir mal ile mi destek veriyorsunuz? O halde [bilin ki] Allah'ın bana getirdiği, sizin getirdiğinizden daha yararlıdır. Aksine! Siz, hediyenizle seviniyorsunuz. Onlara git. Artık onların, kendisine karşı koymaya [imkanları] olmayan bir orduyla mutlaka onlara geleceğim! Onlar küçülmüş bir haldeyken, onlar alçaklık halinde ondan [kentten] mutlaka çıkaracağım!" dedi.

(Neml 37)

Hüseyin Atay Meali:

36-37 Süleyman'a geldiklerinde: "Bana mal ile yardım etmek mi istiyorsunuz? Allah'ın bana verdiği size verdiğinden daha iyidir. Ne var ki siz hediyenizle sevinirsiniz. Onlara geri dön. Andolsun ki, onlara güç yetiremeyecekleri bir ordu ile gelir, onları oradan alçalmış ve küçük düşmüş olarak çıkarırım" dedi.

(Neml 37)

İbni Kesir Meali:

Geri rötür onlara. Andolsun ki; güç yetiremeyecekleri bir ordu ile gelir onları oradan alçalmış ve küçük düşmüş olarak çıkartırım.

(Neml 37)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Hediyelerinizle dönün. Bizde bundan sonra oraya ordularımızı göndereceğiz. Aşağılanmış ve horlanmış bir şekilde onları yurtlarından çıkaracağız” dedi.

(Neml 37)

İskender Ali Mihr Meali:

Onlara (geri) dön. Bundan sonra mutlaka onların karşı koyamayacakları ordularla onlara geliriz. Ve mutlaka onları küçük düşürerek, zilletle oradan çıkarırız.

(Neml 37)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Haydi sen onların yanına dön git. Eğer ordularımla üzerlerine yürüyecek olursam karşı duramazlar, alçalırlar, küçük düşerler, onları öylece yurtlarından çıkarıp atarım.»

(Neml 37)

Kadri Çelik Meali:

“Sen onlara dön. Yemin olsun biz onlara, kendileri için karşı koymanın mümkün olmadığı bir orduyla geliriz ve biz onları oradan horlanıp aşağılanmış ve küçük düşürülmüşler olarak sürüp çıkarırız.”

(Neml 37)

Mahmut Kısa Meali:

“Getirdiğin bu hediyeleri al ve ülkene geri dön. Onlara de ki; eğer ilâhî hükümlere boyun eğmemekte ısrar ederlerse, asla karşı duramayacaklarımüthiş ordularla üzerlerine yürüyeceğiz ve hepsini aşağılık ve perişan bir hâlde oradan sürüp çıkaracağız!” Süleyman’ın sahip olduğu baş döndürücü kudret ve zenginliği gören elçiler ülkelerine dönüp durumu kraliçeye bildirdiler ve böylesine kudretli bir orduyla asla baş edemeyeceklerini anlattılar. Bunun üzerine Belkıs, Süleyman’ın isteklerini görüşmek ve kendilerini dâvet ettiği dini öğrenmek üzere, Kudüs’e geleceğini bildirdi.

(Neml 37)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(Melike'ye) onlara dön: "Andolsun karşı koyamayacakları bir ordu ile onlara gelir, Layık olduğu şekliyle onları ülkelerinden zelil olarak başları eğik çıkarırım" der.

(Neml 37)

Mehmet Türk Meali:

(Ve devamla): “(Ey elçiler!) Onlara (hediyelerinizle) geri gidin. Şunu iyi bilsinler ki onlara asla karşı koyamayacakları ordularla gelir ve onları rezil ve rüsva ederek oradan çıkarırız!” (dedi.)

(Neml 37)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Sen onlara geri dön. Biz mutlaka, karşı koyamayacakları ordularla onlara geleceğiz ve kendilerini mutlaka zillete uğratılmış ve çaresiz kalmış hâlde, o (ülkeden) çıkaracağız.”

(Neml 37)

Muhammed Esed Meali:

"(Şimdi seni gönderenlere) dön! Çünkü, (Allah diyor ki:) Şüphesiz, karşı duramayacakları güçlerle onların üzerine yürüyecek ve onları, küçük düşürülmüş olarak (o ülkeden) mutlaka çıkaracağız!"

(Neml 37)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Sizi gönderenlere dönün. Karşı koyamayacakları bir ordu ile gelmekte olduğumuzu haber verin. Onları aşağılık bir halde ve küçük düşürerek oradan çıkaracağız."

(Neml 37)

Mustafa Çavdar Meali:

– Şimdi kavmine geri dön ve onlara, karşı koyamayacakları bir ordu ile üzerlerine gelmekte olduğumuzu ve aşağılanmış hor ve hakir bir şekilde onları yurtlarından sürüp çıkaracağımızı haber ver.

Bknz: (27/35)

(Neml 37)

Mustafa Çevik Meali:

36-37 Melikenin elçileri hediyeleri ile Süleyman’a gelince, Süleyman onlara şöyle dedi: “Siz beni hediyelere kanacak, ya da servetine servet katmak isteyen biri mi sanıyorsunuz? Allah’ın bana bahşettiği doğru yol nimeti, sizin bana vermek istediklerinizden çok daha değerli ve hayırlıdır, sizlerin hediyesi ancak sizler gibi geçici, dünya hayatından başka hayat kabul etmeyenler için değerlidir. Şimdi sizi bu hediyelerle gönderenlere dönüp onlara şu mesajımı iletin: Yaratılışlarının sebebi olan sınırlarını Allah’ın belirlediği hayat nizamına yönelip iman etmezlerse andolsun karşı konulmaz bir güçle üzerlerine yürüyüp, onları küçük düşürülmüş bir halde hor ve hakir olarak o ülkeden çıkarırız.”

(Neml 37)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Seni (gönderenlere) dön ve (Allah'ın şu buyruğunu ilet): "Andolsun karşı konulmaz bir orduyla onların üzerine yürüyeceğiz ve elbette onları küçük düşürülmüş bir halde hor ve hakir olarak oradan çıkaracağız!"

(Neml 37)

Osman Okur Meali:

(36-37) (Kraliçenin elçisi hediyelerle) gelince Süleyman (ona) dedi ki: “Beni mal ile mi kandıracaksınız?Allah'ın bana bağışladığı (ayrıcalıklar) size verdiklerinden daha üstündür. Siz bu hediyenizle övünebilirsiniz? Sen onlara dön! Andolsun, biz onlara, karşı koyamayacakları ordularla gelir ve onları oradan aşağılanmış ve küçük düşürülmüş olarak çıkarırız.”

(Neml 37)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Onlara dön, elbette onlara öyle ordular ile gelirim ki, onların bunlara karşı takatları yoktur. Ve elbette onları zelil ve onları hakîr (kuvvetten mahrum) kimseler oldukları halde oradan çıkarırım.»

(Neml 37)

Ömer Öngüt Meali:

“Onlara dön! İyi bilsinler ki, kendilerine aslâ karşı koyamayacakları ordularla gelir, onları muhakkak surette hor ve hakir bir halde oradan çıkarırız. ”

(Neml 37)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Şimdi onlara dön de söyle! Karşı koyamayacakları ordularla üzerlerine varırım. Onları, alçaltılıp küçük düşürülmüş bir hâlde sürer çıkartırım!”

(Neml 37)

Sadık Türkmen Meali:

“Onlara dön (zorlu savaşçılarız diyenlere!) Biz onlara kendisine karşı konulamaz bir orduyla geliriz. Onları oradan horlanmışlar ve alçalmışlar olarak sürüp çıkarırız!”

(Neml 37)

Seyyid Kutub Meali:

Şimdi efendilerine dön. Yemin ederim ki, karşı koyamayacakları kadar güçlü bir ordu ile üzerlerine yürürüz. Ve onurlarını çiğneyerek burunlarını yere sürte sürte onları yurtlarından çıkarırız.

(Neml 37)

Suat Yıldırım Meali:

"Sen dön ve onlara de ki: Biz onların üzerine, karşı koyamayacakları ordularla yürüyeceğiz. Onları yurtlarından mağlup ve zelil olarak çıkaracağız."

(Neml 37)

Süleyman Ateş Meali:

Sen, onlara dön (söyle): onlara, kendilerinin asla karşı koyamayacakları ordularla gelirim ve onları hor ve hakir bir durumda oradan sürüp çıkarırım."

(Neml 37)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Dön git; onlara öyle bir orduyla geleceğim ki, karşı koyma imkanları olmayacaktır. Onları, kesinlikle alçalmış olarak oradan çıkaracağım. Onlar küçüleceklerdir."

(Neml 37)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(36-37) Elçiler Süleyman'a geldiğinde Süleyman onlara: "Beni servetle mi sınamak istiyorsunuz? Oysa Allah'ın bana verdiği nimet, sizin getirdiklerinizden daha hayırlıdır. Getirdiğiniz bu hediyelere ancak siz sevinirsiniz. Ülkenize geri dönün. Karşı koyamayacağınız bir ordu ile gelir, sizi zelil ederek oradan çıkarırız" dedi.

(Neml 37)

Şaban Piriş Meali:

Onlara dön. Karşı koyamayacakları bir ordu ile gelmekte olduğumuzu haber ver. Onları aşağılık bir halde, küçük düşürerek oradan çıkaracağız.

(Neml 37)

Talat Koçyiğit Meali:

"Onlara geri dön (ve şunu bildir ki): Onlara, karşı koyamıyacakları bir ordu ile geliriz ve onları hor ve hakîr oldukları halde oradan sürer çıkarırız."

(Neml 37)

Tefhimul Kuran Meali:

«Sen onlara dön, biz onlara öyle ordularla geliriz ki, onlar için karşı koymak mümkün değil ve biz onları ordan horlanmış, aşağılanmış ve küçük düşürülmüşler olarak sürüp çıkarırız.»

(Neml 37)

Ümit Şimşek Meali:

“Onlara dön ve şunu bildir: Karşı konulmaz ordularla onların üzerine geliriz ve onları hor ve hakir halde oradan çıkarırız.”

(Neml 37)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Seni gönderenlere dön. Vallahi, karşı koyamayacakları ordularla üstlerine gelirim ve onları oradan, başları eğik, aşağılanmış bir halde sürer çıkarırım."

(Neml 37)