37. Saffat Suresi / 114.ayet

Biz Musa ve Harun’a da nübüvvet vererek ikramda bulunmuştuk.

Bknz: (6/84)»(6/90)

Mustafa Çavdar Meali

Saffat 114 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve andolsun ki biz, Musa'ya ve Harun'a nimetler verdik.

(Saffat 114)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Andolsun, Biz Musa'ya ve Harun'a da lütufta bulunmuş (sahip çıkmıştık).

(Saffat 114)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve andolsun ki, biz Musa'ya ve Harun'a bol bol nimetler verdik.

(Saffat 114)

Adem Uğur Meali:

Andolsun biz Musa'ya da Harun'a da nimetler verdik.

(Saffat 114)

Ahmet Hulusi Meali:

Andolsun ki Musa ve Harun'a da lütufta bulunduk!

(Saffat 114)

Ahmet Tekin Meali:

Andolsun, biz Mûsâ'ya ve Hârûn'a da ihsanlarda bulunduk, nimetler verdik.*

(Saffat 114)

Ahmet Varol Meali

Andolsun ki, biz Musa'ya ve Harun'a da lütufta bulunduk.

(Saffat 114)

Ali Bulaç Meali:

Andolsun, biz Musa'ya ve Harun'a lütufta bulunduk.

(Saffat 114)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Gerçekten biz, Mûsa ile Harûn'u da (peygamberlikle) nimetlendirdik.

(Saffat 114)

Ali Rıza Sefa Meali:

Gerçek şu ki, Musa ve Harun'a da lütufta bulunduk.

(Saffat 114)

Ali Ünal Meali:

Musa ve Harun’a da lütf u ihsanda bulunduk.

(Saffat 114)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Andolsun! Biz Musa ve Harun’a da iyilik ettik.

(Saffat 114)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Andolsun, biz Musa ve Harun'a da lütufta bulunduk.

(Saffat 114)

Bekir Sadak Meali:

And olsun ki Musa ve Harun'a da iyilikte bulunmustuk.

(Saffat 114)

Besim Atalay Meali:

Musa ile, Harun'a nimet verdik biz

(Saffat 114)

Celal Yıldırım Meali:

And olsun ki, biz, Musâ İle Harun'a (peygamberliğin) bereketli nîmetini verdik.

(Saffat 114)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Andolsun biz Musa'ya da, Harun'a da ihsanda bulunduk.

(Saffat 114)

Diyanet İşleri Eski Meali:

And olsun ki Musa ve Harun'a da iyilikte bulunmuştuk.

(Saffat 114)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Andolsun, biz Musa'ya ve Harun'a da lütufta bulunduk.

(Saffat 114)

Diyanet Vakfı Meali:

Andolsun biz Musa'ya da Harun'a da nimetler verdik.

(Saffat 114)

Edip Yüksel Meali:

Biz Musa'ya ve Harun'a iyilikte bulunmuştuk.

(Saffat 114)

Elmalılı Orjinal Meali:

Celalim hakkı için Musa ile Harunu da minnetdar eyledik

(Saffat 114)

Elmalılı Yeni Meali:

Andolsun ki, Musa ile Harun'u da minnettar ettik.

(Saffat 114)

Erhan Aktaş Meali:

Ant olsun ki Musa ve Harun'a nimetler verdik.

(Saffat 114)

Gültekin Onan Meali:

Andolsun, biz Musa'ya ve Harun'a lütufta bulunduk.

(Saffat 114)

Hakkı Yılmaz Meali:

(114,115) Ve andolsun ki Biz, Mûsâ ile Hârûn'a da nimetler verdik. Ve o ikisini ve toplumlarını o büyük sıkıntıdan kurtardık.

(Saffat 114)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Andolsun ki Musa ve Harun’a da iyilikte bulunmuştuk.

(Saffat 114)

Harun Yıldırım Meali:

Andolsun biz Musa'ya da Harun'a da nimetler verdik.

(Saffat 114)

Hasan Basri Çantay:

Andolsun biz Muusaya da, Haruuna da nimetler verdik.

(Saffat 114)

Hayrat Neşriyat Meali:

Celâlim hakkı için, Mûsâ ve Hârûn'a da ihsanda bulunduk!

(Saffat 114)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Elbetteki, Musa ve Harun'a büyük iyilikte bulunmuştuk.

(Saffat 114)

Hüseyin Atay Meali:

Ve andolsun, Musa ve Harun'a 'Esenlik olsun!'u bıraktık..

(Saffat 114)

İbni Kesir Meali:

Andolsun ki; Musa ve Harun'a da lutuf da bulunmuştuk.

(Saffat 114)

İlyas Yorulmaz Meali:

Biz Musa ve Harun'a da iyilikler yaptık.

(Saffat 114)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve andolsun ki Musa (A.S)’ı ve Harun (A.S)’ı ni’metlendirdik.

(Saffat 114)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Gerçekten Biz Musa'ya da, Harun'a da birçok iyiliklerde bulunduk.

(Saffat 114)

Kadri Çelik Meali:

Şüphesiz biz Musa'ya ve Harun'a lütufta bulunduk.

(Saffat 114)

Mahmut Kısa Meali:

Gerçek şu ki, Biz vaktiyle Mûsâ’ya ve Hârûn’a da büyük bir lütufta bulunmuştuk.

(Saffat 114)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Fiilen Musa'ya ve Harun'a lutüflar ihsan ettik. Andolsun ki; bol bol verdik nimetler.

(Saffat 114)

Mehmet Türk Meali:

Yemin olsun Biz Mûsa ve Hârûn’a da lütufta bulunduk.

(Saffat 114)

Muhammed Celal Şems Meali:

Şüphesiz Biz, Musa ile Harun’a (da) iyilikte bulunduk.

(Saffat 114)

Muhammed Esed Meali:

Biz, Musaya ve Harun'a da lütufta bulunduk;

(Saffat 114)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Andolsun ki, biz Musa'ya ve Harun'a sunumda bulunduk.

(Saffat 114)

Mustafa Çavdar Meali:

Biz Musa ve Harun’a da nübüvvet vererek ikramda bulunmuştuk.

Bknz: (6/84)»(6/90)

(Saffat 114)

Mustafa Çevik Meali:

114-119 Biz Musa ile Harun’a da peygamberlik nimetimizi bahşettik ve onların ikisini de kavimleri ile birlikte büyük bir felaketten, Firavun’un zulmünden kurtardık. Bizim yardımımızla sonunda galip gelen onlar oldular. Onlara da doğru ile yanlışı birbirlerinden ayıran ilahi bir kitap verip, böylece doğru yola iletmiştik.

(Saffat 114)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Doğrusu Biz Musa'ya ve Harun'a da lütufta bulunmuştuk:

(Saffat 114)

Osman Okur Meali:

(114-116) Andolsun ki Musa ve Harun'a da iyilikte bulunmuştuk.. İkisini ve kavimlerini büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştık.. Onlara yardım etmiştik de üstün gelmişlerdi.

(Saffat 114)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Andolsun ki, Mûsa ve Harun üzerine de ihsanda bulunduk.

(Saffat 114)

Ömer Öngüt Meali:

Andolsun ki Musa ve Harun'a da lütuflarda bulunduk.

(Saffat 114)

Ömer Sevinçgül Meali:

Biz, Musa ve Harun’a da ‘peygamberlik vererek’ lütufta bulunduk.

(Saffat 114)

Sadık Türkmen Meali:

VE ANT OLSUN ki, Biz Musa’ya ve Harun’a da iyilikte bulunduk.

(Saffat 114)

Seyyid Kutub Meali:

Andolsun Musa'ya ve Harun'a da lütuflarda bulunduk.

(Saffat 114)

Suat Yıldırım Meali:

Biz Musa ile Harun'a da nübüvvet vererek ihsanda bulunduk.

(Saffat 114)

Süleyman Ateş Meali:

Andolsun Musa'ya ve Harun'a da lutuflarda bulunduk.

(Saffat 114)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Musa'ya ve Harun'a da iyiliklerde bulunmuştuk.

(Saffat 114)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(114-116) Musa ve Harun'a da lütufta bulunduk; onları ve kavimlerini büyük bir felaketten kurtardık. Onlara yardım ettik ve sonunda onlar üstün geldi.

(Saffat 114)

Şaban Piriş Meali:

Musa ve Harun'a da lütuflarda bulunmuştuk.

(Saffat 114)

Talat Koçyiğit Meali:

Mûsâ ve Harun'a da lûtufta bulunmuş,

(Saffat 114)

Tefhimul Kuran Meali:

Andolsun, biz Musa'ya ve Harun'a lütufta bulunduk.

(Saffat 114)

Ümit Şimşek Meali:

Biz Musa ile Harun'a da lütufta bulunduk.

(Saffat 114)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yemin olsun, biz Musa ve Harun'a da lütufta bulunduk.

(Saffat 114)