37. Saffat Suresi / 38.ayet

Şimdi siz bu acı veren azabı çekeceksiniz.

Bknz: (7/53)(35/37)

Mustafa Çavdar Meali

Saffat 38 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Hiç şüphe yok ki o elemli azabı tadacaksınız elbet.

(Saffat 38)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Şüphesiz siz, (müstahak olduğunuz) acı azabı tadıcılarsınız.

(Saffat 38)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bakın, siz öteki dünyada acıklı azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Adem Uğur Meali:

Kuşkusuz siz acı azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Ahmet Hulusi Meali:

Muhakkak ki siz o feci azabı tadıcılarsınız!

(Saffat 38)

Ahmet Tekin Meali:

Elbette siz can yakıp inleten müthiş azâbı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Ahmet Varol Meali

Şüphesiz siz acıklı azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Ali Bulaç Meali:

Şüphesiz, siz, acı azabı tadıcılarsınız."

(Saffat 38)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Elbette siz (ey Mekke halkı, tekzib etmekle) o acıklı azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Ali Rıza Sefa Meali:

Kuşkusuz, acı bir cezayı kesinlikle tadacaksınız.

(Saffat 38)

Ali Ünal Meali:

Ama açık ki siz, o acı azabı tatmaya mahkûm bulunuyorsunuz; (bulunuyorsunuz ki, böyle davranıyorsunuz).

(Saffat 38)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İşte hiç şüphesiz, siz elim bir azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Şüphesiz siz acı azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Bekir Sadak Meali:

suphesiz siz can yakici azabi tadacaksiniz.

(Saffat 38)

Besim Atalay Meali:

Evet sizler acı azabı tadarsınız

(Saffat 38)

Celal Yıldırım Meali:

Ve sizler, elbette elem verici azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Cemal Külünkoğlu Meali:

38,39. Muhakkak ki siz elem dolu azabı tadacaksınız. Aslında siz sadece yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz.

(Saffat 38)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Şüphesiz siz can yakıcı azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Şüphesiz siz mutlaka elem dolu azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Diyanet Vakfı Meali:

Kuşkusuz siz acı azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Edip Yüksel Meali:

Siz elbette acı azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Elmalılı Orjinal Meali:

Elbette siz o elim azabı tadacaksınız

(Saffat 38)

Elmalılı Yeni Meali:

Elbette siz o acı azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Erhan Aktaş Meali:

Siz, kesinlikle elim azabı tadacak olanlarsınız.

(Saffat 38)

Gültekin Onan Meali:

Şüphesiz, siz, acı azabı tadıcılarsınız.

(Saffat 38)

Hakkı Yılmaz Meali:

(38,39) Şüphesiz siz, o acı azabı tadacaksınız ve sadece yaptığınız amellerinizle cezalandırılacaksınız.

(Saffat 38)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şüphesiz ki sizler, can yakıcı azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Harun Yıldırım Meali:

Kuşkusuz siz acı azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Hasan Basri Çantay:

Elbette siz o acıklı azabı tadıcısınız.

(Saffat 38)

Hayrat Neşriyat Meali:

Muhakkak ki siz, o elemli azâbı gerçekten tadıcılarsınız.

(Saffat 38)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Gerçekten siz, can yakıcı azabı mutlaka tadıcısınız.

(Saffat 38)

Hüseyin Atay Meali:

Doğrusu, siz can yakıcı azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

İbni Kesir Meali:

Elbette siz, elim azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

İlyas Yorulmaz Meali:

Elbetteki siz bu tutumunuzla can yakıcı bir azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

İskender Ali Mihr Meali:

Muhakkak ki siz, elîm azabı mutlaka tadacak olanlarsınız.

(Saffat 38)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Gerçekten siz o acıklı azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Kadri Çelik Meali:

Hiç tartışmasız, siz, acıklı azabı tadıcılarsınız.

(Saffat 38)

Mahmut Kısa Meali:

İşte bu yüzden, siz ey zâlimler! Bugün, hak ettiğiniz can yakıcı azâbı tadacaksınız!

(Saffat 38)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(38-39) Faili gibi yarın o acı azabı ahirette tadacaksınız. Aslında sizin yaptıklarınızın karşılığıdır.

(Saffat 38)

Mehmet Türk Meali:

(Ey kâfirler!) Siz ise (âhirette) acıklı azabı tadıcılarsınız.

(Saffat 38)

Muhammed Celal Şems Meali:

Siz, mutlaka acı bir azabı tadacak olanlarsınız.

(Saffat 38)

Muhammed Esed Meali:

Bakın siz, (öteki dünyada) acıklı azabı tadacaksınız,

(Saffat 38)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Siz elbette o acı azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Mustafa Çavdar Meali:

Şimdi siz bu acı veren azabı çekeceksiniz.

Bknz: (7/53) - (35/37)

(Saffat 38)

Mustafa Çevik Meali:

38-39 Ey müşrikler! Bütün bu inkâr, isyan ve nankörlüğünüzün karşılığı olarak azapla karşılaşacak ve böylece cezanızı çekeceksiniz.

(Saffat 38)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Şu kesin ki siz, acıklı bir azabı hak ettiniz;

(Saffat 38)

Osman Okur Meali:

Şüphesiz siz can yakıcı azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Şüphe yok ki, siz elbette o pek acıkllı azabı tadıcılarsınız.

(Saffat 38)

Ömer Öngüt Meali:

Şüphesiz ki siz o pek acıklı azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Ömer Sevinçgül Meali:

Siz, o canlar yakan azabı tadacaksınız!

(Saffat 38)

Sadık Türkmen Meali:

Şüphesiz siz, acıklı azabı tadıcılarsınız.

(Saffat 38)

Seyyid Kutub Meali:

Şüphesiz siz can yakıcı azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Suat Yıldırım Meali:

(38-39) Siz yarın ahirette elbette o acı azabı tadacaksınız. Ama aslında siz sadece yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz (yoksa size bundan fazla bir azap verilmeyecek).

(Saffat 38)

Süleyman Ateş Meali:

"Siz acı azabı tadacaksınız!"

(Saffat 38)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Siz, o acıklı azabı elbette tadacaksınız.

(Saffat 38)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(38-39) Ama siz, can yakıcı azabı tadacak, yaptıklarınızın karşılığını mutlaka göreceksiniz.

(Saffat 38)

Şaban Piriş Meali:

Siz ise, o acı veren azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Talat Koçyiğit Meali:

Siz, muhakkak o acı azabı tadacaksınız.

(Saffat 38)

Tefhimul Kuran Meali:

Hiç tartışmasız, siz, acıklı azabı tadıcılarsınız.»

(Saffat 38)

Ümit Şimşek Meali:

O acı azabı mutlaka tadacaksınız.

(Saffat 38)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yemin olsun, siz o acıklı azabı mutlaka tadacaksınız!

(Saffat 38)