42. Şura Suresi / 39.ayet
Şura 39 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Ve bir zulme uğradıkları zaman haddi aşmaksızın birbirlerine yardım ederek karşı duranlara.
(Şura 39)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(Olgun ve onurlu mü’minler;) Bir haksızlığa uğradıkları (temel insan haklarına tecavüze kalkışıldığı) zaman; yardımlaş(acak ve haklarını koruyacak kurum ve kuralları oluşturmak üzere) birlikte harekete geçenlerdir.
(Şura 39)Abdullah Parlıyan Meali:
Ve bir zulme uğradıkları zaman, birbirlerine yardım ederek karşı dururlar.
(Şura 39)Ahmet Hulusi Meali:
Onlar ki, zorbalıkla karşılaştıklarında birlikte mücadele ederek galip gelirler!
(Şura 39)Ahmet Tekin Meali:
İman edenler, bir haksızlığa, bir saldırıya, bir baskıya ve zulme uğradıkları zaman, zâlimlere, saldırganlara ve baskı yapanlara yardımlaşarak hadlerini bildirenlerdir.
(Şura 39)Ali Fikri Yavuz Meali:
O kimselerdir ki, kendi haklarına tecavüz vaki olduğu zaman, onlar yardımlaşırlar (ve intikam alırlar, haklarını yerine getirirler).
(Şura 39)Ali Rıza Sefa Meali:
Haksızlığa uğradıklarında kendilerini savunurlar.[417]
417)"Kendilerini savunurlar." tümcesi, kimi Kur'an çevirilerinde, "Karşı koyarlar." veya "Öçlerini alırlar." veya "Yardımlaşırlar." biçiminde çevrilmiştir.
Ali Ünal Meali:
Onlar, (fert veya toplum olarak) bir tecavüze maruz kaldıklarında yardımlaşır (ve tecavüzü birlikte savarlar).
(Şura 39)Bayraktar Bayraklı Meali:
Kendilerine bir haksızlık yapıldığında yardımlaşarak üstesinden gelirler.
(Şura 39)Bekir Sadak Meali:
Bir haksizliga ugradiklarinda, ustun gelmek icin aralarinda yardimlasirlar.
(Şura 39)Besim Atalay Meali:
Bir zulme uğrayınca yardımlanırlar, Tanrının katındaki daha hayırlıdır, daha da kalıcıdır
(Şura 39)Celal Yıldırım Meali:
Ve zulme, hakları tecâvüze uğradıkları zaman, yardımlaşıp kendilerini savunanlar içindir.
(Şura 39)Cemal Külünkoğlu Meali:
Onlar, bir haksızlığa, zorbalığa uğradıkları zaman, birlik olup karşı koyarlar (zulme boyun eğmezler).
(Şura 39)Diyanet İşleri Eski Meali:
Bir haksızlığa uğradıklarında, üstün gelmek için aralarında yardımlaşırlar.
(Şura 39)Diyanet İşleri Yeni Meali:
(36-39) (Dünyalık olarak) size her ne verilmişse, bu dünya hayatının geçimliğidir. Allah'ın yanında bulunanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır. Bu mükafat, inananlar ve Rablerine tevekkül edenler, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namazı dosdoğru kılanlar; işleri, aralarında şura (danışma) ile olanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcayanlar, bir saldırıya uğradıkları zaman, aralarında yardımlaşanlar içindir.
(Şura 39)Elmalılı Orjinal Meali:
Ve onlar ki kendilerine bağy (haklarına tecavüz) vaki' olduğu vakıt yardımlaşır onlar öcünü alırlar
(Şura 39)Elmalılı Yeni Meali:
Kendilerine bir saldırı olduğu vakit birbirleriyle yardımlaşır, öçlerini alırlar.
(Şura 39)Hakkı Yılmaz Meali:
(36-39) İşte, verilen herhangi bir şey basit dünya hayatının kazanımıdır. Sadece dünya hayatının geçici bir menfaatidir. Allah katında bulunanlar [nimetler, ödüller] ise; iman etmiş ve sadece Rablerine işin sonucunu havale eden kimseler için, günahın büyüklerinden ve hayâsızlıktan kaçınan ve öfkelendikleri zaman bağışlayan kimseler için, Rablerinin çağrısına cevap veren, salâtı ikame eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturan-ayakta tutan], işleri de kendi aralarında görüşme, danışma olan, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden harcamada bulunan kimseler için ve kendilerine bir haksızlık ve saldırı isabet ettiği zaman birbirleriyle yardımlaşan/ intikam alan kimseler için daha hayırlı ve daha kalıcıdır.
(Şura 39)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Onlar ki; başlarına bir haksızlık geldiğinde yardımlaşırlar.
(Şura 39)Harun Yıldırım Meali:
Onlar ki, haklarına tecavüz edildiği zaman yardımlaşarak karşı koyarlar.
(Şura 39)Hasan Basri Çantay:
(36-37-38-39) Size verilen şey dünya hayaatının (geçici birer) faidesidir. Allah indinde olan (sevab) ise daha hayırlı, daha süreklidir. (Bu sevablar) iman edib de ancak Rablerine güvenib dayanmakda, büyük günahlardan ve faahiş kötülüklerden kaçınmakda, öfkelendikleri zaman bizzat (kusurları) örtmekde (bağışlamakda) olanlara, Rablerinin (tevhid ve ibadete aid da'vetine) icabet edenlere, namaz (ların) ı dosdoğru kılanlara — ki bunların işleri aralarında müşavere (ile) dir—, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden (Allaha taat uğrunda) harcamakda bulunanlara, kendilerine tağallüb ve zulüm vaaki olduğu zaman elbirlik (mazluma) yardım eyleyenlere mahsusdur.
(Şura 39)Hayrat Neşriyat Meali:
Ve kendilerine zulüm vâki' olduğu zaman, onlar yardımlaş(arak intikamlarını al)an kimselerdir.
(Şura 39)Hubeyb Öndeş Meali: /
[Onlar] kendilerine 'taşkınlık' isabet ettiği zaman, (birbirlerine) yardım isteyenlerdir.
(Şura 39)Hüseyin Atay Meali:
Ve onlar haksızlığa uğradıklarında onlar yardımlaşarak üstün gelirler.
(Şura 39)İlyas Yorulmaz Meali:
Onlardan birine bir zorbalık isabet ederse, onlar kendi aralarında yardımlaşırlar.
(Şura 39)İskender Ali Mihr Meali:
Ve onlar, kendilerine bir saldırı isabet ettiği zaman yardımlaşırlar.
(Şura 39)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
kendilerine saldırılınca biribirleriyle yardımlaşıp öc alırlar.
(Şura 39)Mahmut Kısa Meali:
Onlar, bir haksızlığa uğradıkları zaman, kendilerini kahramanca savunan ve zâlime karşı durarak dâimâ mazlumun yanında yer alanlardır.
(Şura 39)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Şer ile karşılaşıp bir zulme uğradıkları zaman, birbirlerine yardım ederek karşı dururlar.
(Şura 39)Mehmet Türk Meali:
Bir (zulüm ve) saldırıya uğradıkları zaman1 da birbirleriyle yardımlaşırlar.*
(Şura 39)Muhammed Esed Meali:
ve bir zorbalık ile karşılaştıkları zaman kendilerini savunanlar (için).
(Şura 39)Mustafa Çavdar Meali:
Yine onlar haksız bir saldırıya uğradıklarında birbirleriyle dayanışma içinde karşı koyarlar.Bknz: (4/75) - (22/39)»(22/40)
(Şura 39)Mustafa Çevik Meali:
36-39 Ey insanlar! İyi bilin ki, size dünya hayatında verilenler, geçici zevklerden ve menfaatlerden ibarettir. İman edip salih ameller işleyenler için Rabbinizin vereceği ödüller çok daha değerli, daha güzel ve kalıcıdır. Onlar öyle kimselerdir ki, büyük günahlardan ve hayâsızlıktan sakınır, öfkelendikleri zaman öfkelerini kontrol edip yener ve bağışlayıp affederler. Rablerinin davetine iman edip gereklerini severek yerine getirir, namazlarını dikkatle ve devamlı kılar, bütün işlerini aralarında şura ile yürütürler, kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır yolunda harcarlar, şirke, küfre ve zulme karşı mücadele ederlerken birbirlerine destek olurlar.
(Şura 39)Mustafa İslamoğlu Meali:
yine onlar, haksız bir saldırıya muhatap olduklarında meşru müdaafa için dayanışma sergilerler.
(Şura 39)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Ve o kimse için ki onlara bir zulüm isabet ettiği zaman onlar yardımlaşmakta bulunurlar.
(Şura 39)Ömer Sevinçgül Meali:
Onlar, bir haksızlıkla karşı karşıya geldikleri zaman birbirleriyle yardımlaşırlar.
(Şura 39)Sadık Türkmen Meali:
Bir zulüm ve haksızlık kendilerine gelip çattığında; yardımlaşarak/birbirlerine arka çıkarak karşı koyanlardır!
(Şura 39)Seyyid Kutub Meali:
Bir zulüm ve saldırıya uğradıkları zaman, yardımlaşarak kendilerini savunurlar.
(Şura 39)Süleymaniye Vakfı Meali:
Onlar, kendilerine bir saldırı olduğunda birbirleriyle yardımlaşırlar.
(Şura 39)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Bir saldırıya uğradıklarında kendilerini savunurlar.
(Şura 39)Talat Koçyiğit Meali:
36-39 Size verilen herhangi bir şey, dünya hayatının geçimliğidir. Halbuki Allah katında olan bir şey, îman edenler ve Rablarına güvenip dayananlar, büyük günâhlardan ve hayasızlıklardan çekinenler, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablarının çağırışına icabet edenler, namazı dosdoğru kılanlar, aralarındaki işlerini danışarak halledenler, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda sarfedenler ve zulme uğradıkları zaman kendi aralarında yardımlaşanlar için daha hayırlı ve daha kalıcıdır.
(Şura 39)Ümit Şimşek Meali:
Onların hakkına tecavüz edildiği zaman hep birlikte yardımlaşarak haklarını alırlar.(17)*
(Şura 39)