42. Şura Suresi / 46.ayet

Artık onların, Allah’tan başka kendilerine yardım edecek hiç evliyaları da olmayacak. Allah’ın sapkınlığını onayladığı kimse için hiçbir kurtuluş yolu yoktur.

Bknz: (7/53)(26/91)»(26/103)

Mustafa Çavdar Meali

Şura 46 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve Allah'tan başka onlara yardım edecek bir dost da yoktur ve Allah, kimi saptırırsa artık bir yol yok ona.

(Şura 46)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Onların Allah'ın dışında kendilerine yardım edecek velileri (dostları ve sahip çıkanları) olmayacaktır. Allah kimi saptırırsa, artık onun için hiçbir (çıkış) yolu bulunmayacaktır. (Artık kurtuluş mümkün değildir.)

(Şura 46)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve Allah'a karşı kendilerine yardım edecek bir koruyucu bulamayacaklardır. Çünkü Allah'ın saptırdığı kimse için bir kurtuluş yolu yoktur.

(Şura 46)

Adem Uğur Meali:

Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek hiçbir dostları yoktur. Allah kimi saptırırsa artık onun kurtuluşa çıkan bir yolu yoktur.

(Şura 46)

Ahmet Hulusi Meali:

Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek velileri de yoktur... Allah kimi saptırırsa, onun için artık bir yol yoktur.

(Şura 46)

Ahmet Tekin Meali:

Onların, Allah'ın dışında, kulları durumundakilerden kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah kimin hak yoldan uzaklaşmasına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihine özgürlük tanırsa, artık onun için bir çıkar yol da yoktur.

(Şura 46)

Ahmet Varol Meali

Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek dostları yoktur. Allah kimi saptırırsa artık onun için hiçbir yol yoktur.

(Şura 46)

Ali Bulaç Meali:

Onların Allah'ın dışında kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onun için hiçbir (çıkış) yolu yoktur.

(Şura 46)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Onlara, Allah'ın azabından kendilerini kurtaracak yardımcılar yoktur. Kimi de Allah saptırırsa, artık onun için bir yol (kurtuluş) yoktur.

(Şura 46)

Ali Rıza Sefa Meali:

Allah'tan başka bir de ayrıca, kendilerine yardım edebilecek dostları yoktur. Allah, kimi saptırırsa, artık, onun için bir yol yoktur.

(Şura 46)

Ali Ünal Meali:

Onların kendilerine yardım edecek dost ve hâmîleri de yoktur; ancak Allah’tır (kulları için gerçek dost ve hâmî). Ama Allah da bir insanı saptırırsa, artık onun için hiçbir kurtuluş yolu olmaz.

(Şura 46)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Allah’ın dışında onlara yardım edecek hiç dostları olmayacaktır. Çünkü Allah kimi saptırırsa, onun için bir çıkış yolu bulunmaz.

(Şura 46)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek hiçbir dostları olmayacaktır. Allah kimi saptırırsa, artık onun kurtuluşa çıkan bir yolu yoktur.

(Şura 46)

Bekir Sadak Meali:

Onlarin, Allah'tan baska kendilerine yardim edecek dostlari da yoktur. Allah'in saptirdigi kimsenin cikar yolu olmaz.

(Şura 46)

Besim Atalay Meali:

Allahtan özge, onlara yardım eden dostları yok, Allah kimi şaşırtırsa, onun çıkar yolu yoktur

(Şura 46)

Celal Yıldırım Meali:

Onlara Allah'tan başka yardım edecek dostlar, sahip de bulun maz. Allah, kimi saptırırsa, onun için bir yol da yoktur.

(Şura 46)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek hiçbir dostları yoktur. Allah, kimi (bulunduğu) sapıklıkta bırakırsa, artık onun için hiçbir çıkar yol yoktur. *

(Şura 46)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onların, Allah'tan başka kendilerine yardım edecek dostları da yoktur. Allah'ın saptırdığı kimsenin çıkar yolu olmaz.

(Şura 46)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek dostları da yoktur. Allah, kimi saptırırsa artık onun için hiçbir çıkar yol yoktur.

(Şura 46)

Diyanet Vakfı Meali:

Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek hiçbir dostları yoktur. Allah kimi saptırırsa artık onun kurtuluşa çıkan bir yolu yoktur.

(Şura 46)

Edip Yüksel Meali:

Onların, ALLAH'tan başka kendilerine yardım edecek bir dostları yoktur. ALLAH'ın saptırdığı kimse için bir yol bulunmaz.

(Şura 46)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve onlara Allahın önünden kendilerini kurtaracak veliyler de yoktur, her kimi de Allah saptırırsa artık onun için yol yoktur

(Şura 46)

Elmalılı Yeni Meali:

Onların, Allah'ın önünden kendilerini kurtaracak dostlar da yoktur. Allah kimi de saptırırsa artık onun için (çıkar bir) yol yoktur.

(Şura 46)

Erhan Aktaş Meali:

Onların, kendilerine yardım edecek Allah'tan başka velileri yoktur. Ve Allah kimi sapkınlıkta bırakırsa[1] artık onun için bir kurtuluş yolu yoktur.

1)Uygun gördüğünü. Yani, kişinin seçimine göre uygun olan karşılığı vererek. Bu terkip; Allah, doğru yola iletilmeyi hak edeni, isteyeni doğru yola iletir; sapkınlıkta kalmayı hak edeni, isteyeni de sapkınlıkta bırakır; sapkınlığı gerektiren şeyler yapanı saptırır; doğru yola iletilmeyi gerektiren şeyleri yapanı da doğru yola iletir, demektir.

(Şura 46)

Gültekin Onan Meali:

Onların Tanrı'nın dışında kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Tanrı kimi saptırırsa, artık onun için hiçbir (çıkış) yolu yoktur.

(Şura 46)

Hakkı Yılmaz Meali:

Onlar için Allah'ın astlarından kendilerine yardım edecek hiçbir yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakın yoktur. Allah kimi de saptırırsa, artık onun için herhangi bir yol yoktur.

(Şura 46)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Allah’ın dışında onlara yardım edecek hiçbir dostları yoktur. Kimi de Allah saptırmışsa, onun için hiçbir (kurtuluş) yolu yoktur.

(Şura 46)

Harun Yıldırım Meali:

Onların Allah’ın dışında kendilerine yardım edecek velileri de yoktur. Allah’ın saptırdığı kimselerin yol bulmalarına imkan yoktur.

(Şura 46)

Hasan Basri Çantay:

Onların Allahdan başka kendilerine yardım edecek, hiçbir dostları yokdur. Allah kimi sapıklıkda bırakırsa ona hiçbir yol yokdur.

(Şura 46)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hem onların Allah'dan başka kendilerine yardım edecek hiçbir dostları yoktur. Çünki Allah, kimi (isyânındaki inadından dolayı) dalâlete atarsa, artık onun (kurtulması) için bir yol yoktur.

(Şura 46)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kendileri için Allah'tan beride kendilerine yardım eden veliler de yoktu. Allah, kime yolu kaybettirirse, ona hiçbir yol yoktur.

(Şura 46)

Hüseyin Atay Meali:

Onların, Allah’tan başka kendilerine yardım edecek dostiarı da yoktur. Allah’ın sapıtmasına yol verdiği kimsenin çıkar yolu olmaz.

(Şura 46)

İbni Kesir Meali:

Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek velileri de yoktur. Kimi de Allah saptırırsa; artık onun için bir yol yoktur.

(Şura 46)

İlyas Yorulmaz Meali:

Artık onların, Allah dan başka hiçbir koruyucuları yok ki, onlara yardım etsinler. Zira Allah kimi sapıklık içerisinde bırakırsa, artık onun için hiçbir kurtuluş yolu yoktur.

(Şura 46)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve onların, kendilerine yardım edecek Allah’tan başka dostları yoktur. Ve Allah kimi dalâlette bırakırsa artık onun için bir yol (kurtuluş) yoktur.

(Şura 46)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Kendilerinin Allah'tan başka yardım edecek hiçbir koruyucuları yoktur. Allah da kimi yoldan çıkarırsa artık onun için yol yoktur.

(Şura 46)

Kadri Çelik Meali:

Onların Allah'ın dışında kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onun için hiç bir (çıkılacak) yol yoktur.

(Şura 46)

Mahmut Kısa Meali:

Ve Allah’a karşı kendilerine yardım edebilecek hiçbir dostları, hiçbir kurtarıcıları da olmayacaktır! Öyle ya, Allah’ın saptırdığı kimse için hiçbir kurtuluş yolu yoktur!

(Şura 46)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Umutları olacak Allah'tan başka dostları yoktur. Allah kimi sapıtırsa, başka hiç bir yol yoktur

(Şura 46)

Mehmet Türk Meali:

Ve onların, Allah’ın dışında kendilerine yardım edecek bir dostları olmadığı gibi Allah kimi saptırırsa, artık onun (kurtuluşa çıkan) bir yolu da yoktur.

(Şura 46)

Muhammed Celal Şems Meali:

Allah’tan başka, (O’na mukabil) kendilerine yardım edecek dostları (da) olmayacak. Allah’ın sapık olduğuna hüküm verdiği kimseyi (yola getirmenin) hiçbir yolu yoktur.

(Şura 46)

Muhammed Esed Meali:

ve Allah'a karşı kendilerine yardım edecek bir koruyucu bulamayacaklar, çünkü Allah'ın saptırdığı için (kurtuluş) yolu yoktur.

(Şura 46)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek hiçbir dostları yoktur. Allah kimi saptırırsa artık onun kurtuluşa çıkan hiçbir yolu olmaz.

(Şura 46)

Mustafa Çavdar Meali:

Artık onların, Allah’tan başka kendilerine yardım edecek hiç evliyaları da olmayacak. Allah’ın sapkınlığını onayladığı kimse için hiçbir kurtuluş yolu yoktur.

Bknz: (7/53) - (26/91)»(26/103)

(Şura 46)

Mustafa Çevik Meali:

44-46 Allah’ın uyarılarını umursamadan zulme yönelip haddi aşanları, başkaldırıp azgınlıklarında direnenleri, Allah sapıklıkları ile baş başa bırakır. Artık böylelerine doğru yolu gösterecek kimse de olmaz ve hiç kimse de bunları Allah’ın azabından kurtaramaz. Bunlar Hesap Günü azabı gördüklerinde, “Eyvah! Acaba dünyaya tekrar dönüp de Allah’ın daveti doğruları yaşamanın bir yolu yok mu?” diye feryat edecekler. Öğüt ve uyarılardan yüz çevirenlerin horluk, hakirlik ve zillet içinde boyunları bükük, ateşin karşısına getirildiklerinde göz ucuyla etraftan imdat dilendiklerini bir görsen. O Gün Allah’ın davetine iman edip de gereklerini yerine getirmiş olan mü’minler, ateşi hak edenler için şöyle diyecekler, “Bugün bunlar hem kendilerini hem de arkalarından gidenleri mahvedenlerdir.” Gerçek şu ki, Allah’ın davetini reddedenler ebedî azaba mahkûm olacaktır ve Allah’a karşı kendilerini koruyacak bir yardımcı da bulamayacaklardır. Allah, inatları sebebi ile şirkten vazgeçmeyenleri sapıklıkları ile baş başa bırakır ve böyleleri için bir kurtuluş yolu da yoktur.

(Şura 46)

Mustafa İslamoğlu Meali:

ve Allah'a karşı onlara yardım eden candan bir dost olmayacak: zira Allah kimin sapmasına izin verirse, onun için hiçbir çıkış yolu kalmaz.

(Şura 46)

Osman Okur Meali:

Onların Allah’a yakın saydıklarından kendilerine yardım edecek hiçbir veli (koruyucuları) yoktur. Çünkü Allah, kimi (isyânındaki inadından dolayı) dalâlette sayarsa, artık (kendisi tövbe etmeden) onun için çıkar bir yol yoktur.

(Şura 46)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve onlar için Allah'ın ötesinde kendilerine yardım edecekler olan dostlardan bir kimse yoktur ve her kimi ki, Allah sapıtırsa artık onun için bir yol da yoktur.

(Şura 46)

Ömer Öngüt Meali:

Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek dostları da yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onun için bir yol yoktur.

(Şura 46)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onların, kendilerini Allah’tan kurtaracak koruyucuları da olmayacak. Allah tarafından ‘kendi seçimleri yüzünden’ saptırılan kimsenin çıkar yolu yoktur!

(Şura 46)

Sadık Türkmen Meali:

Onların Allah’ın dışında, kendilerine yardım edecek koruyucu dostları yoktur. Allah, kimi (yanlış hayat tarzını seçenleri) sapıklığında bırakırsa, artık onun için bir yol (kurtuluş) yoktur.

(Şura 46)

Seyyid Kutub Meali:

Onların, Allah'tan başka kendilerine yardım edecek dostları yoktur. Allah kimi sapıklıkta bırakırsa artık onun için bir kurtuluş yolu yoktur.

(Şura 46)

Suat Yıldırım Meali:

Kendilerine, Allah'tan başka yardım edecek dostları da yoktur artık. Allah kimi şaşırtırsa artık onun için hiçbir kurtuluş yolu yoktur.

(Şura 46)

Süleyman Ateş Meali:

Onların, Allah'tan başka kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah kimi sapıklıkta bırakırsa artık onun için bir (kurtuluş) yol(u) yoktur.

(Şura 46)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Allah ile aralarına girip kendilerine yardım edecek bir dostları da olmayacaktır. Allah'ın sapık saydığı kişiye bütün yollar kapanır.

(Şura 46)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Kendilerini Allah'a karşı koruyabilecek kimse bulamayacaklar. Allah'ın saptırdığı kimsenin kurtuluş yolu yoktur.

(Şura 46)

Şaban Piriş Meali:

Onların, Allah'tan başka kendilerine yardım edecek hiçbir velileri yoktur. Allah'ın sapıklıkta bıraktığı kimse için bir yol yoktur.

(Şura 46)

Talat Koçyiğit Meali:

Onların, Allah'tan başka kendilerine yardım edecek hiçbir dostları yoktur. Allah, kimi saptırırsa, artık onun için herhangi bir kurtuluş yolu da bulunmaz.

(Şura 46)

Tefhimul Kuran Meali:

Onların Allah'ın dışında kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onun için hiçbir (çıkış) yolu yoktur.

(Şura 46)

Ümit Şimşek Meali:

Allah'tan başka onlara yardım edecek bir dostları yoktur. Allah bir kimseyi saptırdı mı, artık onun için hiçbir çıkış yolu bulunmaz.

(Şura 46)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah'ın saptırdığı kimse için artık hiçbir yol yoktur.

(Şura 46)