Ama yaptıklarına karşılık bizden iyilik sözü alanlar, işte onlar cehennemden uzak tutulacaklar.
Onlar cehennemin uğultusunu bile duymayacaklar, bilakis onlar canlarının çektiği nimetler içinde kalıcıdırlar.
En dehşetli korkular bile onları kaygılandırmayacak ve melekler onlara: – Size vaat edilen gün, işte bu gündür, diyerek karşılayacaklar.
O gün biz gökyüzünü kitap sayfalarını rulo yapar gibi düreceğiz. İlk yaratmayı nasıl başlattıysak aynısını bir daha yapacağız. Bu bizim gerçekleştirmeyi üstlendiğimiz bir vaattir, biz bunu kesinlikle yapacağız.
Andolsun ki biz (Tevrat’tan) sonra Zebur’da da “Yeryüzüne iyi kullarım mirasçı olacaktır” diye yazmıştık.
Hiç şüphe yok ki bu Kuran’da kulluk eden bir toplum için de aynı mesaj var.
Biz seni ancak bütün toplumlara rahmet olarak gönderdik.
De ki: – Bana vahyolunan ancak şu ki, sizin ilahınız tek bir ilahtır, artık siz de bu gerçeği kabul edip Müslüman oldunuz değil mi?
Eğer yüz çevirirlerse de ki: – Ben bu gerçeği Kuran’ı hepinize bildirdim ve aynı seviyeye gelip/eşit olduk. Artık size vaat edilen yakın mıdır yoksa uzak mıdır ben bilemem.
Şüphesiz Allah, sözün açığa vurulanını nasıl bilirse gizleneni de öyle bilir.
Azabın gecikmesi sizin için bir imtihan mıdır, yoksa kısa süreliğine verilmiş bir mühlet midir onu da bilemem.
Dedi ki: Rabbim, aramızda hak ile hükmet. Sizin bu çirkin yakıştırmalarınızdan kendisine sığınılacak tek merci, Rahman olan Rabbimizdir.