9. Tevbe Suresi / 82.ayet

Bundan böyle kazandıkları günahtan dolayı az gülecekler çok ağlayacaklar.

Bknz: (53/59)»(53/61)

Mustafa Çavdar Meali

Tevbe 82 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Artık az gülsünler de çok ağlasınlar; bu da kazandıkları suç yüzünden uğradıkları cezadır.

(Tevbe 82)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Öyleyse kazandıklarının (çeşitli bahanelerle cihaddan kaçtıklarının ve Hakk’tan kaytardıklarının) cezası olarak, artık az gülsünler çok ağlasınlardı.

(Tevbe 82)

Abdullah Parlıyan Meali:

Artık kazanmakta olduklarının cezası olarak, az gülsünler çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Adem Uğur Meali:

Artık kazanmakta olduklarının cezası olarak az gülsünler, çok ağlasınlar!

(Tevbe 82)

Ahmet Hulusi Meali:

Yaptıklarının sonucu olarak yaşayacaklarını düşünerek, az gülsünler çok ağlasınlar!

(Tevbe 82)

Ahmet Tekin Meali:

İşledikleri ameller, yüklendikleri günahlar sebebiyle hak ettikleri cezalardan dolayı az gülsünler, çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Ahmet Varol Meali

Kazandıklarının cezası olarak, artık, az gülüp çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Ali Bulaç Meali:

Öyleyse kazandıklarının cezası olarak az gülsünler, çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Artık kazandıklarının cezası olarak az gülsünler ve çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Ali Rıza Sefa Meali:

Kazandıklarına karşılık, artık az gülsünler; çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Ali Ünal Meali:

Bu sebeple onlar, bizzat işleyip hesaplarına kaydolan amellerinin karşılığında az gülsünler, çok ağlasınlar!

(Tevbe 82)

Bahaeddin Sağlam Meali:

(İşte o geride kalanlar) yaptıklarından dolayı az gülsünler ve çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Artık kazanmış oldukları günahlara karşılık az gülsünler, çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Bekir Sadak Meali:

Yaptiklarinin cezasi olarak, bundan boyle az gulsunler, cok aglasinlar.

(Tevbe 82)

Besim Atalay Meali:

Yaptıkları şeye ceza olarak, az gülsünler onlar, çok ağlasınlar

(Tevbe 82)

Celal Yıldırım Meali:

İşledikleri günahın cezası olarak bundan böyle az gülsünler, çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Bundan böyle artık az gülsün onlar, çünkü yaptıklarından ötürü çok ağlayacaklar.

(Tevbe 82)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Yaptıklarının cezası olarak, bundan böyle az gülsünler, çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Artık kazandıklarının karşılığı olarak, az gülsünler, çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Diyanet Vakfı Meali:

Artık kazanmakta olduklarının cezası olarak az gülsünler, çok ağlasınlar!  *

(Tevbe 82)

Edip Yüksel Meali:

Kazandıklarına karşılık az gülüp çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Elmalılı Orjinal Meali:

Artık kazandıkları günahın cezası olarak az gülsünler çok ağlasınlar

(Tevbe 82)

Elmalılı Yeni Meali:

Artık kazandıkları günahın cezası olarak az gülsünler, çok ağlasınlar!

(Tevbe 82)

Erhan Aktaş Meali:

Öyleyse yaptıklarına karşılık, az gülüp, çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Gültekin Onan Meali:

Öyleyse kazandıklarının cezası olarak az gülsünler, çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Hakkı Yılmaz Meali:

Artık kazandıkları günahın cezası olarak, çok az gülsünler, çok çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Öyleyse kazandıkları (günahlara) karşılık az gülüp, çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Harun Yıldırım Meali:

Öyleyse kazandıklarının cezası olarak az gülsünler çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Hasan Basri Çantay:

Artık irtikab etmekde oldukları (günahın) cezası olmak üzere az gülsünler, çok ağlasınlar onlar.

(Tevbe 82)

Hayrat Neşriyat Meali:

Artık kazanmakta oldukları (günahları)na bir cezâ olarak az gülsünler, çok ağlasınlar!(1)*

(Tevbe 82)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Artık [münafıklar] elde etmekte oldukları [şeyler] sebebiyle bir ceza olarak pek az gülsünler; pek çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Hüseyin Atay Meali:

Kazanmış olduklarına karşılık, az gülsünler, çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

İbni Kesir Meali:

Artık yaptıklarının cezası olarak az gülsünler, çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlar az gülsünler, kazandıklar şeylerin cezasına karşılık çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

İskender Ali Mihr Meali:

Artık kesbettikleri (kazandıkları) şeyler dolayısıyla ceza (bedel, karşılık) olarak az gülsünler ve çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bu, işlediklerinin cezasıdır. Artık az gülsünler, çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Kadri Çelik Meali:

O halde kazandıklarının cezası olarak bundan böyle az gülsünler, çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Mahmut Kısa Meali:

Yapıp ettiklerinden dolayı, artık az gülsünler, çok ağlasınlar! Çünkü onları korkunç bir son bekliyor!

(Tevbe 82)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Eh artık kazandıklarının cezası için az gülsünler ve çokça ağlasınlar

(Tevbe 82)

Mehmet Türk Meali:

81,82. Sırf Allah’ın Elçisine muhalefet etmek için sefere çıkmayarak oturmaları ile sevinip, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad etmek hoşlarına gitmeyenler (bir de); “Bu sıcakta savaşa gitmeyin.” dediler. (Sen) onlara: “Cehennem ateşi, çok daha sıcaktır!” de. Ah (o münâfıklar dünyada) az güleceklerini, kazandıkları günahın cezâsını (âhirette) çekerken çok ağla yacaklarını bir anlayabilseler!1*

(Tevbe 82)

Muhammed Celal Şems Meali:

Yaptıklarının karşılığı olarak, az gülsünler ve çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Muhammed Esed Meali:

Bundan böyle artık az gülsün onlar, çünkü kazandıklarından ötürü çok ağlayacaklar.

(Tevbe 82)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Öyleyse onlar, yaptıklarının cezası olarak az gülsünler, çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Mustafa Çavdar Meali:

Bundan böyle kazandıkları günahtan dolayı az gülecekler çok ağlayacaklar.

Bknz: (53/59)»(53/61)

(Tevbe 82)

Mustafa Çevik Meali:

81-82 Münafıklar, İslâm’a saldıran müşrik ve kâfirlerle savaşmaya çağırıldıklarında asılsız bahaneler uydurarak kadınlar ve çocuklarla birlikte evlerinde oturmayı tercih ettiler. Bunlar malları ve canları ile Allah yolunda savaşmaktan hiç hoşlanmadılar ve ayrıca başkalarına da “Bu sıcakta savaşa mı çıkılır, oturun oturduğunuz yerde” diyerek vazgeçirmeye çalışıp durdular. Sen onlara de ki: “Cehennem ateşinin sıcaklığı çok daha şiddetlidir.” Keşke bu gerçeği kavrayabilseler. Bunlar artık yaptıklarından dolayı pek az gülecek, pişman olup çok ağlayacaklar.

(Tevbe 82)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Artık, bundan böyle (dünyada) az biraz gülsünler; fakat kazandıklarının bir karşılığı olarak (ukbada) çok ağlayacaklar!

(Tevbe 82)

Osman Okur Meali:

Artık kazanmakta oldukları (günahları)na bir cezâ olarak az gülsünler, çok ağlasınlar!

(Tevbe 82)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık onlar kazanmış oldukları şeyin cezası olmak üzere pek az gülsünler ve pek ziyâde ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Ömer Öngüt Meali:

Yaptıklarının cezası olarak, bundan böyle az gülsünler, çok ağlasınlar!

(Tevbe 82)

Ömer Sevinçgül Meali:

Artık az gülsün, çok ağlasınlar, yapıp ettiklerinin cezası budur!

(Tevbe 82)

Sadık Türkmen Meali:

Artık kazandıklarının karşılığı olarak az gülsünler, çok ağlasınlar!..

(Tevbe 82)

Seyyid Kutub Meali:

Yaptıklarının karşılığı olarak bundan böyle az gülüp çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Suat Yıldırım Meali:

Öyleyse kazandıkları günahların cezası olarak az gülsün, çok ağlasınlar!..

(Tevbe 82)

Süleyman Ateş Meali:

Artık kazandıkları işlere karşılık az gülsünler, çok ağlasınlar!

(Tevbe 82)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yapmakta olduklarının cezası olarak bundan sonra az gülsünler, çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Yaptıklarından dolayı bundan böyle az gülsün, çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Şaban Piriş Meali:

Yaptıklarının cezası olarak az gülsünler çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Talat Koçyiğit Meali:

İrtikâb ettiklerine ceza olmak üzere az gülüp çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Tefhimul Kuran Meali:

Öyleyse kazandıklarının cezası olarak az gülsünler, çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)

Ümit Şimşek Meali:

Şimdi biraz gülsünler; sonra çok ağlarlar. Bu da onların kendi işlediklerine bir cezadır.

(Tevbe 82)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kazanır oldukları yüzünden artık az gülsünler, çok ağlasınlar.

(Tevbe 82)