Rabbim, sen bana saltanat ihsan ettin ve rüya yormasını bellettin. Ey gökleri ve yeryüzünü yaratan, sensin benim dostum, yardımcım dünyada da, ahirette de, beni Müslüman olarak öldür ve düzgün, iyi kullarına kat beni.
(Yusuf 101)
“Ey Rabbim! Bana mülk ve saltanat verdin, olayların altında yatan gerçekleri kavrayıp, açıklama bilgisi de verdin. Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Dünyada ve ahirette benim yanımda ve yakınımda olan, beni koruyup destekleyen sensin. Benim canımı müslüman olarak al ve beni dürüst, erdemli insanlar arasına kat.”
(Yusuf 101)
Ey Rabbim! Mülkten bana (nasibimi) verdin ve bana (rüyada görülen) olayların yorumunu da öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Sen dünyada da ahirette de benim sahibimsin. Beni müslüman olarak öldür ve beni sâlihler arasına kat!
(Yusuf 101)
"Rabbim... Gerçekten bana Mülk'ten verdin ve bana yaşamdaki olayların hakikatini görmeyi öğrettin... Semalar ve Arz'ın (1. Evrensel anlamda: Evrenin hakikati olan ilim boyutu ve yaradılmışlarının algılamalarına göre var olan madde boyutu; 2. Dünyevi manada: Gökler {boyutsallığı ile} ve yeryüzü; 3. İnsani manada: İnsandaki bilinç boyutları {yedi nefs mertebesi bilinci} ve beden) Fatır'ı; Dünya'da ve sonsuz gelecek sürecinde sensin Veliyy'im (her anımda hakikatimi oluşturan isimlerinden Veliyy isminin anlamının açığa çıkışının farkındalığını yaşamaktayım)... Bu teslimiyetle beni vefat ettir (madde beden boyutundan çıkart) ve beni salihlerin arasına kat!"
(Yusuf 101)
“Rabbim, bana devletten saltanattan payımı verdin. Bana, meselelerin, olayların tahlilini, ilmî esaslara dayalı yorumunu, doğacak sonuçları hesap edebilmeyi, akıl yürütmeyi, rüyaların tâbirini öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Sen dünyada da âhirette, ebedi yurtta da benim velimsin, işlerimi havale ettiğim hâmimsin, emrinde olduğum otoritesin. İslâm'ı yaşayan müslüman olarak benim ruhumu alıp ölümümü gerçekleştir. Beni dindar, ahlâklı, hayır-hasenât sahibi mü'minler, sâlihler, peygamberler zümresine kat.”*
(Yusuf 101)
Rabbim! Sen bana mülkten bir pay verdin ve bana rüyaların yorumunu öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Dünyada da ahirette de benim velim sensin. Benim canımı Müslüman olarak al ve beni salihlerin arasına kat."
(Yusuf 101)
"Rabbim, Sen bana mülkten (bir pay ve onu yönetme imkanını) verdin, sözlerin yorumundan (bir bilgi) öğrettin. Göklerin ve yerin yaratıcısı, dünyada ve ahirette benim velim Sensin. Müslüman olarak benim hayatıma son ver ve beni salihlerin arasına kat."
(Yusuf 101)
Ey Rabbim! Sen, bana mülkten bir nasip verdin ve bana rüyaların tâbirinden bir ilim öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Sen dünyada ve ahirette benim yardımcımsın; beni müslim olarak vefat ettir ve beni sâlihlere kat.”
(Yusuf 101)
"Efendim! Bana yönetim verdin ve sözlerin yorumunu öğrettin!" "Gökleri ve yeryüzünü Yoktan Yaratan! Dünyada ve sonsuz yaşamda, benim dostum Sensin. Beni, teslim olmuş durumda öldür ve erdemli olanlar arasına beni de al!"
(Yusuf 101)
“Rabbim! Bana iktidar ve hakimiyetten önemli pay verdin ve bana belli seviyede, (rüyalar dahil) hadiselerin manâ ve yorumunu öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratıp, değişmez bir sistem ve prensipler üzerine oturtan! Sen, dünyada da Âhiret’te de benim sahibim ve gerçek koruyucumsun. Beni Müslüman olarak vefat ettir ve beni salihler içine kat!”
(Yusuf 101)
“Ey Rabbim! Şüphesiz Sen, bana saltanat ve imkân verdin. Rüya ve olayların yorumunu öğrettin. Ey gökleri ve yeri açıp yaratan, dünyada ve ahirette sahibim Sen’sin. Beni Müslüman olarak vefat ettir. Ve salihlere kavuştur.”
(Yusuf 101)
"Ey Rabbim! Bana hükümranlık verdin ve bana sosyal olguların yorumunu da öğrettin. Ey gökleri ve yeri yoktan yaratan! Sen dünyada da ahirette de benim sahibimsin. Beni Müslüman olarak öldür ve beni iyiler arasına kat!"
(Yusuf 101)
«ORabbim! Bana hukumranlik verdin, ruyalarin yorumunu ogrettin. Ey goklerin ve yerin yaradani! Dunya ve ahirette islerimi yoluna koyan sensin; benim canimi musluman olarak al ve beni iyilere kat.»
(Yusuf 101)
«Tanrım bana mülk verdin, bana sözün yorumunu öğrettin, ey gökler ile yeri yaratan; dünyada, ahrette her işim sana, İslâmlıkla al canımı, onat kişilere kavuştur beni»
(Yusuf 101)
Rabbim ! Gerçekten bana mülk verdin, rüyaları yorumlamayı öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan ! Dünya'da da Âhiret'te de işlerimi düzene koyan, bana sahip çıkan Sensin. Ruhumu müslüman olduğum (Hakk'a teslimiyet gösterdiğim) halde al ve beni iyi kişilere kat.»
(Yusuf 101)
“Rabbim! Gerçekten bana mülk verdin ve bana sözlerin (rüyaların, olayların) yorumunu öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Dünyada ve ahirette benim yegâne dostum, yardımcım sensin. Benim canımı müslüman olarak al ve beni dürüst ve erdemli insanların arasına kat!”
(Yusuf 101)
"Rabbim! Bana hükümranlık verdin, rüyaların yorumunu öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaradanı! Dünya ve ahirette işlerimi yoluna koyan sensin; benim canımı müslüman olarak al ve beni iyilere kat."
(Yusuf 101)
Rabbim! Gerçekten bana mülk verdin ve bana sözlerin yorumunu öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Dünyada ve ahirette sen benim velimsin. Benim canımı müslüman olarak al ve beni iyilere kat."
(Yusuf 101)
«Ey Rabbim! Mülkten bana (nasibimi) verdin ve bana (rüyada görülen) olayların yorumunu da öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Sen dünyada da ahirette de benim sahibimsin. Beni müslüman olarak öldür ve beni sâlihler arasına kat!» *
(Yusuf 101)
'Rabbim, sen bana hükümranlık verdin ve rüyaların yorumunu öğrettin. Yeri ve göğü ayırarak yaratansın. Dünya ve ahirette sensin benim Velim (sahibim). Canımı Müslüman olarak al ve beni iyilere kat.'
(Yusuf 101)
Yarab, sen bana mülkten bir nasıb verdin ve bana ehadisin te'vilinden bir ılim öğretdin, Gökleri, yeri yaradan rabbim!: Benim Dünya ve Ahırette veliym sensin, beni müslim olarak al ve beni salihine ilhak buyur
(Yusuf 101)
Ey Rabbim, Sen bana mülkten bir nasip verdin ve bana rüyaların tabirinden bir ilim öğrettin. Gökleri ve yeri yaratan Rabbim, dünya ve ahirette benim velim Sensin! Benim ruhumu müslüman olarak al ve beni iyiler arasına kat!" dedi.
(Yusuf 101)
"Rabbim! Bana yöneticilik verdin ve bana olayların yorumunu öğrettin. Ey göklere ve yere yasalarını koyan![1] Sen, dünyada da ahirette de velimsin; canımı müslüman[2] olarak al ve beni salihlerin[3] arasına kat."
1)Fıtratını belirleyen.
2)Teslim olan.
3)Arı, saf, temiz, iyi, erdemli, dürüst.
(Yusuf 101)
"Rabbim, Sen bana mülkten (bir pay ve onu yönetme imkanını) verdin, sözlerin yorumundan (bir bilgi) öğrettin. Göklerin ve yerin yaratıcısı (fatır), dünyada ve ahirette benim velim sensin. Müslüman olarak benim hayatıma son ver ve beni salihlerin arasına kat."
(Yusuf 101)
–“Rabbim! Sen bana hükümdarlık verdin ve bana olacakların/ sözlerin ilk anlamlarının ne olacağı bilgisinden öğrettin. Gökleri ve yeri yoktan var eden! Sen benim dünya ve âhirette yardım edenim, koruyanımsın, benim canımı Müslüman olarak al ve beni sâlihler arasına kat!–
(Yusuf 101)
“Rabbim! Hiç şüphesiz bana mülk/yetki verdin ve bana rüya tabirini öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Sen dünyada da ahirette de benim velimsin/dostumsun! Benim canımı Müslim/şirki terk ederek tevhidle Allah’a yönelen bir kul olarak al ve beni salihler zümresine dâhil et.”
(Yusuf 101)
“Rabbim, sen bana mülkten verdin, sözlerin yorumundan öğrettin. Göklerin ve yerin yaratıcısı, dünyada ve ahirette benim velim sensin. Müslüman olarak benim hayatıma son ver ve beni salihlerin arasına kat.”
(Yusuf 101)
"Ya Rab, Sen bana mülk (-ü saltanat) verdin ve sözlerin te'vilini öğretdin. Ey gökleri ve yeri yaratan, sen, dünyada da, ahiretde de benim yarimsin. Benim canımı müslüman olarak al. Beni saalihler (zümresin) e kat".
(Yusuf 101)
“Rabbim! Bana mülkden (bir nasib) verdin ve bana rüyâların ta'bîrinden (bir ilim) öğrettin. Ey gökleri ve yeri hakkıyla yaratan! Sen, dünyada da âhirette de benim velîmsin (gerçek dostumsun). Canımı Müslüman olarak al ve beni sâlih kimseler arasına kat!”(2)*
(Yusuf 101)
"RAB'bim! Bana mülkten[yönetimden bir pay] vermiştin ve bana olayların yorumundan öğretmiştin. [Ey]¹ Göklerin ve yerin [tüm evrenin] ilk yaratıcısı! Sen, dünyada [ilk hayatta] ve ahirette [son hayatta] benim velimsin. Beni müslüman [barışçı ve sana teslim olan] olarak vefat ettir ve beni iyilere ekle"
(Yusuf 101)
Rabbim bana hükümdarlık verdi, bana rüyaların yorumunu öğretti. Ey göklerin ve yerin yaratanı! Sen benim dünya ve sonrakinde koruyucumsun. Canımı içtenlikle doğruya bağlı olarak al ve beni iyilere kat."
(Yusuf 101)
Rabbım; bana Sen mülk verdin ve sözlerin te'vilini öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaratanı; Sen, dünyada da, ahirette de benim velimsin. Müslüman olarak canımı al. Ve beni salihlere kat.
(Yusuf 101)
“Rabbim, bana mülk verdin, bana sözleri yorumlamayı öğrettin. Sen göklerin ve yerin yaratanısın, dünya ve ahirette benim velim (koruyup gözetenim) de sensin. Benim canımı müslüman olarak al ve beni senin razı olduğun doğru işleri yapanların arasına kat” diye dua etti.
(Yusuf 101)
“Rabbim bana mülk verdin. Ve olayların (sözlerin, rüyaların) tevîlini (yorumunu) bana öğrettin. Semaları ve yeryüzünü yaratan, Sen benim dünyada ve ahirette velîmsin (dostumsun). Beni müslüman (Allah’a teslim-i küllî ile teslim olan) olarak vefat ettir ve beni salihler arasına kat.”
(Yusuf 101)
«Çalabım! Sen bana hakanlık verdin, bana olayları yorumlamayı öğrettin. Ey yerlerin, göklerin yaratıcısı! Sen benim bu dünyada da, öbür dünyada da koruyucumsun. Sen Sana bağınmış olarak benim canımı al. Beni iyiler arasına kat..
(Yusuf 101)
“Rabbim! Bana hükümranlık verdin ve bana (rüyada görülen) olayların yorumundan öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaratanı! Dünya ve ahirette velim sensin; benim canımı Müslüman olarak al ve beni salihlere kat.”
(Yusuf 101)
“Ey Rabb’im; buhükümranlığı bana sen bahşettin ve rüyada görülen olayları yorumlama ve meselelerin hakikatine nüfuz etme bilgisini bana sen öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan yüce Rabb’im; bu dünyada da, âhirette de benim yegâne dostum, yardımcım sensin! Senden ne makam istiyorum, ne şöhret, ne de servet! Bunlardan daha kalıcı ve hayırlı bir şey istiyorum: Beni son nefesime kadar, buyruklarına yürekten boyun eğen bir Müslüman olarak yaşat, bir Müslüman olarak canımı al ve mahşerde beni, salih kullarının arasına kat ya Rab!”
(Yusuf 101)
(Ve devamla): “Ey Rabbim! Sen bana hükümranlık nasip ettin, olayların açıklanmasına1 dâir (ilimler) öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Dünyada da âhirette de benim sahibim, Sensin. Beni, Müslüman olarak vefat ettir ve beni, iyi (kullarının) arasına kat.” (diye, duâ etti.)*
(Yusuf 101)
“Yarabbi, bana saltanat (yetkilerinden) bir pay ihsan ettin ve meseleleri yorumlamayı (da) öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Dünya ve ahirette benim dostum (yalnız) Sensin. Bana, sana (tam olarak) itaat eden birisi olarak vefat ver, beni Salihler (zümresine) kat,” (diye dua etti.)
(Yusuf 101)
"Ey Rabbim! Bana nüfuz ve iktidar bahşettin; olayların altında yatan gerçekleri kavrayıp açıklama bilgisi verdin. (Ey) göklerin ve yerin yaratıcısı! Dünyada ve ahirette benim yanımda yakınımda olan/beni koruyup destekleyen Sensin: canımı, bütün varlığıyla kendini Sana adamış biri olarak al ve beni dürüst ve erdemli insanların arasına kat!"
(Yusuf 101)
"Rabbim, gerçekten bana mülk verdin ve bana rüyaların yorumunu öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Dünyada ve ahirette sen benim sahibimsin. Benim canımı Müslüman olarak al ve beni iyiler arasına kat."
(Yusuf 101)
“Rabbim! Bana güç ve iktidarı sen verdin, rüyaların/olayların altında yatan gerçeği sen öğrettin. Ey gökleri ve yeri eşsiz bir şekilde yaratan! Dünyada ve ahirette benim velim sensin;
(1) varlığımı sana adamış biri olarak benim canımı Müslüman olarak al
(2) ve beni iyilerin arasına dâhil et!”
(3)
Bknz: 1(2/257) - (7/196) - 2(2/132) - (3/102) - (3/193) - 3(4/69)
(Yusuf 101)
Bu yaşananların ardından Yusuf şöyle dua etti: “Rabbim, bana makam, mevki, iktidar lütfedip, rüyaların yorumunu öğrettin, olayları doğru anlayıp kavrama kabiliyetlerimi geliştirdin. Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Dünyada da, âhirette de, yardımcım, velinimetim, koruyucum, kollayıcım Sensin, canımı sana teslim olmuş (müslüman) birisi olarak al, beni de razı olduğun kulların arasına kat.”
(Yusuf 101)
"Rabbim! Doğrusu, bana iktidarı sen bahşettin! Yine Sen öğrettin bana olayların doğru yorumunu! (Ey) gökleri ve yeri yoktan var eden: Hem bu dünyada hem öte dünyada yarim, yardımcım Sensin! Canımı, varlığını Sana adamış biri olarak al ve beni iyiler arasına kat!"
(Yusuf 101)
«Ey Rabbim! Mülkten bana (nasibimi) verdin ve bana (rüyada görülen) olayların tevilini (kesin bilgisini) de öğrettin. Ey gökleri ve yeri yoktan var eden! Sen dünyada da ahirette de benim sahibimsin. Beni müslüman olarak öldür ve beni sâlihler arasına kat!»
(Yusuf 101)
«Yarabbi! Muhakkak ki, Sen bana mülkten verdin ve hadiselerin bir kısım te'vilini bana öğrettin. Ey göklerin ve yerin Hâlıkı! Benim dünyada da ahirette de velîyy-i nîmetim Sen'sin. Beni müslüman olarak öldür ve beni sâlihlere kavuştur.!»
(Yusuf 101)
“Rabbim! Sen bana hükümranlık verdin, rüyâların tabirini öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Dünyada da ahirette de benim yârim yardımcım sensin. Müslüman olarak canımı al ve beni sâlihler zümresine kat. ”
(Yusuf 101)
“Rabbim! Bana egemenlik verdin, olayların gerçek anlamanı öğrettin. Ey göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısı! Benim dünyada da, ahirette de dostum sensin. Canımı Müslüman olarak al! Beni salihlerin arasına kat!”
(Yusuf 101)
Rabbim! Bana mülkten verdin ve bana düşlerin yorumunu öğrettin. Göklerin ve yeryüzünün yaratıcısı! Dünyada da ahirette de benim velim/yardımcım sensin. Beni müslüman olarak vefat ettir. Ve beni iyiler arasına kat.”
(Yusuf 101)
Rabbim, sen bana egemenlikten pay verdin, beni olayları (ya da rüyaları) yorumlamaya ilişkin bazı bilgiler ile donattın. Ey göklerin ve yerin yaradanı! Gerek dünyada, gerek ahirette tek dayanağım sensin; canımı müslüman olarak al ve beni iyi kulların arasına kat.»
(Yusuf 101)
"Ya Rabbi! Sen bana iktidar ve hakimiyet verdin. Kutsal metinleri ve rüyaları yorumlama ilmini öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Dünya'da da, ahirette de mevla'm, yardımcım Sen'sin. Sana tam itaat içinde bir kul olarak canımı al ve beni hayırlı ve dürüst insanlar arasına dahil eyle!"
(Yusuf 101)
"Rabbim, bana bir parça mülk verdin ve bana düşlerin yorumunu öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! dünyada da, ahirette de benim yarim sensin! Beni müslüman olarak öldür ve beni iyilere kat!"
(Yusuf 101)
"Rabbim (Sahibim)! Bana yönetimden bir pay verdin, olayları yorumlamayı(tevil) öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Bu dünyada da öbür dünyada da benim en yakınım(velim) sensin. Canımı teslim olmuş (Müslüman) olarak al. Beni iyilerin arasına kat."
(Yusuf 101)
"Rabbim! Bana egemenlik bağışladın ve olayların yorumunu öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Dünyada da, ahirette de koruyucum Sen'sin. Canımı müslüman olarak al ve beni salihler arasına kat" dedi.
(Yusuf 101)
-Rabbim! Bana güç verdin, rüyaların yorumunu öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaradan! Dünya ve ahirette velim sensin; benim canımı müslüman olarak al ve beni salihler arasına kat!
(Yusuf 101)
"Rabbım! Bana hükümranlık verdin ve sözlerin tevilini öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaratanı! Sen, dünya ve âhirette benim velîmsin. Beni müslüman olarak öldür ve salih kullarının arasına kat."
(Yusuf 101)
«Rabbim, Sen bana mülkten (bir pay ve onu yönetme imkânını) verdin, sözlerin yorumundan da (bir bilgi) öğrettin. Göklerin ve yerin yaratıcısı, dünyada da, ahirette de benim velim Sensin. Müslüman olarak benim hayatıma son ver ve beni salih olanların arasına kat.»
(Yusuf 101)
“Yâ Rabbi, Sen bana saltanat verdin, rüya tabirini öğrettin. Dünyada da, âhirette de benim dostum ve yardımcım Sensin, ey gökleri ve yeri yoktan yaratan! Sana teslim olmuş bir kul olarak canımı al ve beni iyiler arasına kat.”
(Yusuf 101)
"Rabbim, sen bana mülk ve saltanattan bir nasip verdin. Olayların ve düşlerin yorumundan bana bir ilim öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Benim dünyada da ahirette de Veli'm sensin. Beni müslüman/sana teslim olmuş olarak öldür ve beni barışsever hayırlı kullar arasına kat."
(Yusuf 101)