12. Yusuf Suresi / 107.ayet

Şimdi onlar hiç beklemedikleri bir anda kendilerini çepeçevre kuşatacak Allah’ın azabının gelmeyeceğinden yahut o saatin bu dünyanın bozulmasının ansızın gelip çatmayacağından emin midirler?

Bknz: (7/187)(43/66)

Mustafa Çavdar Meali

Yusuf 107 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Yoksa onlar, herkesi gelip kaplayacak Allah azabından, yahut hiç haberleri yokken ansızın gelip çatacak kıyametten emin mi oluyorlar?

(Yusuf 107)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Bunlar, kendilerini çepeçevre kuşatıp (kahrolmalarını sağlayacak) Allah'ın azabından (kapsamlı bir felaketin) gelivermesinden, veya hiç haberleri yokken kıyametin onlara apansız yetişip (kahretmesinden) kendilerini güvende mi hissetmektedirler?

(Yusuf 107)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onlar, Allah'ın azabından herkesi saracak bir belanın, kendilerine gelmeyeceğinden veya hiç farkında değillerken, kıyametin gelmesinden güvende mi görüyorlar kendilerini?

(Yusuf 107)

Adem Uğur Meali:

Allah tarafından kuşatıcı bir felâket gelmesi veya farkında olmadan kıyametin ansızın kopması karşısında kendilerini emîn mi gördüler?

(Yusuf 107)

Ahmet Hulusi Meali:

(Yoksa) onların, Allah azabından hepsini sarıp sarmalayacak bir şeye veya onlar farkında değillerken o Saat'in (ölümün) ansızın kendilerine gelmesine karşı bir güvenceleri mi var?

(Yusuf 107)

Ahmet Tekin Meali:

Onların, Allah'ın azâbından kendilerini saracak bir felâketin gelmesinden veya farkında olmadan, ansızın kıyametin kopacağı an ile karşı karşıya kalmalarından bir endişeleri yok mu, bundan emin midirler?*

(Yusuf 107)

Ahmet Varol Meali

Onlar, kendilerine Allah'ın azabından kuşatıcı bir belânın gelmeyeceğinden yahut farkında olmadıkları bir zamanda kıyametin ansızın gelip çatmayacağından güvende midirler?

(Yusuf 107)

Ali Bulaç Meali:

Şimdi bunlar, kendilerine Allah'ın azabından kapsamlı bir bürümenin gelivermesinden veya onların hiç haberleri yokken kıyametin onlara apansız gelmesinden kendilerini güvende mi buldular?

(Yusuf 107)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Artık onlar, Allah'ın azabından kendilerini, saracak bir musibet gelivermesinden ve yahut haberleri yokken ansızın kıyametin kendilerine gelmesinden emin mi oldular?

(Yusuf 107)

Ali Rıza Sefa Meali:

Sonunda, karabasan gibi çöken bir yıkımın, Allah'tan gelmeyeceğine veya beklemedikleri bir sırada, evrenlerin sonunun ansızın gelmeyeceğine ilişkin güvenceleri mi var?

(Yusuf 107)

Ali Ünal Meali:

Acaba onlar, Allah’ın azabının başlarına gelip kendilerini büsbütün kaplamayacağından veya hiç farkında olmadıkları bir anda Kıyamet’in ansızın başlarında kopuvermeyeceğinden emin mi oldular?

(Yusuf 107)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Yoksa her şeyi örtecek İlahî bir azabın gelmesinden mi veya onlar farkına varmadan aniden kıyametin kopmasından mı güvem içindedirler?

(Yusuf 107)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Allah tarafından kuşatıcı bir felaket gelmesi veya farkında olmadan kıyametin ansızın kopması karşısında kendilerini güvende mi gördüler?

(Yusuf 107)

Bekir Sadak Meali:

Allah tarafindan, onlari kusatacak bir azaba ugramalarindan veya farkina varmadan, kiyamet saatinin ansizin gelmesinden guvende midirler?

(Yusuf 107)

Besim Atalay Meali:

Allah tarafından bir azap gelerek, onları ezmesine, ya da onlar anlamadan kıyametin kopmasına karşı, emniyette midirler?

(Yusuf 107)

Celal Yıldırım Meali:

Allah'ın azabının birdenbire kendilerini kaplayıp kuşatacak şekilde geleceğinden veya farkına varmazlarken, Kıyametin ansızın gelmesinden güvende midirler ?

(Yusuf 107)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Acaba onlar, hepsini birlikte çarpacak, yaygın bir ilahi azaba uğramayacaklarından ya da hiç farkında olmadıkları bir sırada ansızın kıyametin başlarına kopmayacağından emin midirler? *

(Yusuf 107)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Allah tarafından, onları kuşatacak bir azaba uğramalarından veya farkına varmadan, kıyamet saatinin ansızın gelmesinden güvende midirler?

(Yusuf 107)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Yoksa Allah tarafından kendilerini kuşatacak bir azabın gelmeyeceğinden veya onlar farkında olmadan kıyametin ansızın gelip çatmayacağından emin mi oldular?

(Yusuf 107)

Diyanet Vakfı Meali:

Allah tarafından kuşatıcı bir felâket gelmesi veya farkında olmadan kıyametin ansızın kopması karşısında kendilerini emîn mi gördüler?

(Yusuf 107)

Edip Yüksel Meali:

Onlar, ALLAH tarafından kuşatıcı bir azabın kendilerine çatmasından, yahut dünyanın sonunun (Saat) aniden kendilerine gelmesinden emin mi oldular?

(Yusuf 107)

Elmalılı Orjinal Meali:

ya artık Allahın azabından umumunu saracak bir beliyye gelivermesinden veya şuurları yokken kendilerine ansızın saatin gelivermesinden emandamıdırlar?

(Yusuf 107)

Elmalılı Yeni Meali:

Yoksa bunlar, Allah'ın azabından; hepsini saracak bir belanın gelivermesinden veya farkında değillerken kendilerine ansızın kıyametin gelivermesinden güven içinde midirler?

(Yusuf 107)

Erhan Aktaş Meali:

Yoksa onlar, hiç beklemedikleri bir anda Allah'ın her şeyi kaplayan azabının gelmesinden veya o saatin[1] onlara, farkında olmadan ansızın gelmesinden güvende midirler?

1)Kıyametin.

(Yusuf 107)

Gültekin Onan Meali:

Şimdi bunlar, kendilerine Tanrı'nın azabından kapsamlı bir bürümenin gelivermesinden veya onların hiç haberleri yokken kıyametin onlara apansız gelmesinden kendilerini güvende mi buldular?

(Yusuf 107)

Hakkı Yılmaz Meali:

Yoksa bunlar Allah'ın azabından hepsini saracak bir felaket gelmesinden veya farkında değillerken ansızın kendilerine saatin/kıyâmetin kopuş anının gelmesinden güven içinde midirler?

(Yusuf 107)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Yoksa onlar, Allah’ın onları bürüyüp kuşatacak azabından ve kıyametin, onlar farkında değilken ansızın gelivermesinden emin mi oldular?

(Yusuf 107)

Harun Yıldırım Meali:

Şimdi bunlar, kendilerine Allah’ın azabından kapsamlı bir bürümenin gelivermesinden veya onların hiç haberleri yokken kıyametin onlara apansız gelmesinden kendilerini güvende mi buldular?

(Yusuf 107)

Hasan Basri Çantay:

Onlar (aammeyi) kaplayacak bir azab-ı ilahinin kendilerine gelib çatmasına, yahud kendileri farkında olmayarak onlara ansızın kıyamet kopub gelmesine (karşı) kendilerini emin mi gördüler?

(Yusuf 107)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ya (onlar,) Allah'ın azâbından kuşatıcı bir musîbetin kendilerine gelmesinden veya onlar farkında değillerken kıyâmetin ansızın kendilerine gelivermesinden emîn mi oldular?

(Yusuf 107)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[insanlar] Allah'ın azabından bir Gaşiyenin[örtüp kuşatan felaketin] kendilerine gelmesinden veya kendileri farkında değilken saat'in kendilerine ansızın gelmesinden emin midir?

(Yusuf 107)

Hüseyin Atay Meali:

Onlar, kendilerini bürüyecek Allah’ın azabından, ya da farkında olmayacakları bir anda Saatin ansızın başlarına gelip çatmasından güvende midirler?

(Yusuf 107)

İbni Kesir Meali:

Allah tarafından onları kuşatacak bir azabın kendilerine gelip çatmasından veya farkında olmadan kıyamet saatinin ansızın gelmesinden emin midirler?

(Yusuf 107)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlar, geldiğinde her şeyi kuşatacak olan Allah'ın azabından veya kendilerinin haberi olmadığı bir vakitte, kıyamet saatinin gelmesinden emin mi oldular? (güvencelerimi var?)

(Yusuf 107)

İskender Ali Mihr Meali:

Bundan sonra Allah’ın azabından bir perdenin (herşeyi örtüp kaplayan bir azabın) gelmesinden veya onlar farkında olmadan o saatin (o vaktin) ansızın onlara gelmesinden (gelmeyeceğinden) emin mi oldular?

(Yusuf 107)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Yoksa onlar Allah'ın azabının kendilerini hiçbir bilgileri yokken birdenbire bastıracağından, ya da kıyametin birden bire kopacağından korkmuyorlar mı?

(Yusuf 107)

Kadri Çelik Meali:

Allah tarafından, kendilerine kuşatıcı bir azabın gelmesinden veya farkına varmadan ansızın ölümün kendilerine gelmesinden güvende midirler?

(Yusuf 107)

Mahmut Kısa Meali:

Peki bu durumda onlar, Allah’tan bir ceza olarak her şeyi sarıp kucaklayan bir felâketin tepelerine inmeyeceğinden; ya da hiç ummadıkları bir anda ansızın kıyâmetin başlarında kopmayacağından nasıl emîn olabiliyorlar?

(Yusuf 107)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Yoksa onlar, kendilerine, herkesi saracak beladan Allah'ın azabından mı korunur? Üzerlerine ansızın gelen bir belanın, gelmeyeceği güveni içinde mi buluyorlar?

(Yusuf 107)

Mehmet Türk Meali:

Şimdi bunlar, kendilerine Allah’ın azabından bir kuşatmanın gelmesinden veya hiç haberleri yokken kıyametin ansızın gelivermesinden, güven içerisindeler mi?

(Yusuf 107)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar, kendilerine Allah’ın azabından kuşatıcı (bir musibetin) gelmesinden yahut tamamen habersizlerken (inkılâp) saatinin ansızın gelip (çatmasından) emniyette midirler?

(Yusuf 107)

Muhammed Esed Meali:

Peki, bunlar Allah'ın cezalandırıcı azabı olarak kuşatıcı bir örtünün kendilerini sarmasından ve Son Saat'in onlar (yaklaştığının) farkında değilken ansızın gelip çatmasından büsbütün güvencede mi görüyorlar kendilerini?

(Yusuf 107)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Yoksa onlar, hiç farkında olmadıkları bir sırada hepsini kuşatacak bir azabın kendilerine gelmeyeceğinden veya dünyanın sonunu getirecek felaketin ansızın başlarında gerçekleşmeyeceğinden emin mi bulunuyorlar?

(Yusuf 107)

Mustafa Çavdar Meali:

Şimdi onlar hiç beklemedikleri bir anda kendilerini çepeçevre kuşatacak Allah’ın azabının gelmeyeceğinden yahut o saatin bu dünyanın bozulmasının ansızın gelip çatmayacağından emin midirler?

Bknz: (7/187) - (43/66)

(Yusuf 107)

Mustafa Çevik Meali:

102-107 Ey Muhammed! İşte bütün bu olup bitenler, senin daha önce bilmediğin, Bizim sana vahiy yoluyla bildirdiklerimizdir. Yusuf’un kardeşleri ona tuzak kurarlarken sen yanlarında değildin, bunları sana bildirmemize, senin de insanlara duyurmana rağmen, sen ne kadar istesen de onların çoğu sana inanıp Allah adına davet ettiğin doğru yola yönelmezler. Hâlbuki sen, davetine karşılık onlardan bir ücret talep etmiyor, başka bir şey de beklemiyorsun, senin Kur’an ile yaptığın davet tüm insanlık için bir öğüt ve uyarıdır. Göklerde ve yerde Allah’ın nizamının mükemmelliğini gösteren nice deliller vardır fakat insanoğlu bunların yanında gelip geçer de Allah’ın kendisini davet ettiği nizamın mükemmelliğini düşünmez. İnsanların çoğu Allah’ın davet ettiği hayat nizamının içine, kendilerinden bir şeyler ilave ederek, ya da bir şeyleri eksilterek, Allah’a şirk koşup müşrik olmaktan geri durmaz ve şirk koşmadan Allah’a inanmazlar. Bu insanlar Allah tarafından hiç beklemedikleri bir anda, O’nun azabının kendilerini çepeçevre kuşatacağından ya da Kıyamet’in ansızın gelip çatmayacağından çok mu eminler?

(Yusuf 107)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Yani şimdi onlar, Allah'ın cezasının kendilerini bularak çepeçevre kuşatmasından, ya da kendileri farkında dahi değilken son saatin ansızın gelip çatıvermesinden yana güvencede olduklarını mı düşünüyorlar?

(Yusuf 107)

Osman Okur Meali:

Allah tarafından kuşatıcı bir felâket gelmesi veya farkında olmadan kıyametin ansızın kopması karşısında kendilerini emin mi gördüler?

(Yusuf 107)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ya kendilerine Allah'ın azabından hepsini saracak bir felaketin gelmesinden veya kendilerine farkında olmadıkları halde Kıyametin ansızın gelmesinden emin mi oldular?

(Yusuf 107)

Ömer Öngüt Meali:

Allah tarafından kuşatıcı bir felâket gelmesi veya farkında olmadan kıyametin ansızın kopması karşısında kendilerini emin mi gördüler?

(Yusuf 107)

Ömer Sevinçgül Meali:

Allah tarafından gönderilecek bir azabın kendilerini sarıp sarmalamasından ya da kıyametin onlar farkında değillerken ansızın gelip çatmasından yana güvende midirler!

(Yusuf 107)

Sadık Türkmen Meali:

Şimdi bunlar; kendilerine, Allah’ın azabından herkesi saracak bir belânın ya da kıyamet saatinin onlar hiç farkında değillerken, aniden gelmeyeceğinden emin midirler?

(Yusuf 107)

Seyyid Kutub Meali:

Acaba onlar, hepsini birlikte çarpacak, yaygın bir ilahi azaba uğramayacaklarından ya da hiç farkında olmadıkları bir sırada ansızın kıyametin başlarına kopmayacağından emin midirler?

(Yusuf 107)

Suat Yıldırım Meali:

Acaba onlar, farkında olmadıkları bir sırada, Allah'ın cezasına uğrayıp azabın kendilerini kaplamasından,yahut ansızın kıyametin kopmasından emin midirler?

(Yusuf 107)

Süleyman Ateş Meali:

Onlar, Alah'ın azabından, sargın bir belanın, kendilerine gelmeyeceğinden veya hiç farkında değillerken ansızın O (Duruşma) sa'atin(in) kendilerine gelmeyeceğinden emin midirler?

(Yusuf 107)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Allah'ın azabının kendilerini içine almasına veya beklemedikleri bir anda kıyamet saatinin gelmesine karşı bir güvenceleri mi vardır? Farkına bile varamazlar.

(Yusuf 107)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Peki onlar, Allah'ın azabının ummadıkları bir sırada başlarına gelmesinden veya kıyametin ansızın kopmasından güvendeler mi?

(Yusuf 107)

Şaban Piriş Meali:

Allah tarafından, onları kuşatacak bir azaba uğramayacaklarından veya farkına varmadan, kıyamet saatinin ansızın gelmeyeceğinden emin midirler?

(Yusuf 107)

Talat Koçyiğit Meali:

Onlar, Allah'tan kendilerini çepeçevre kuşatacak bir azabın, yahut haberleri olmadan kendilerini ansızın yakalayacak kıyamet saatinin gelmeyeceğinden (bu kadar) emin midirler?

(Yusuf 107)

Tefhimul Kuran Meali:

Şimdi bunlar, kendilerine Allah'ın azabından kapsamlı bir bürümenin gelivermesinden veya onların hiç haberleri yokken kıyametin onlara apansız gelmesinden kendilerini güvende mi buldular?

(Yusuf 107)

Ümit Şimşek Meali:

Yoksa onlar, hiç farkında olmadıkları bir sırada hepsini kuşatacak bir azabın kendilerine gelmeyeceğinden veya kıyametin ansızın başlarında kopmayacağından emin mi oldular?

(Yusuf 107)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Peki onlar, Allah'ın azabından bir sarıp sarmalayanın gelmesinden yahut hiç farkında olmadıkları bir sırada kıyametin ansızın tepelerine inmesinden emin mi bulunuyorlar?

(Yusuf 107)