43. Zuhruf Suresi / 53.ayet

– Madem öyle, boynuna altından gerdanlıklar ve kollarına da altın bilezikler takılsa ya! Yahut beraberinde melekler bulunsa ya!

Bknz: (11/12)

Mustafa Çavdar Meali

Zuhruf 53 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ne olurdu, bari ona altın bilezikler takılmış olsaydı, yahut da onunla, ona uyan, yardım eden melekler gelseydi.

(Zuhruf 53)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

"Bu durumda (eğer Musa doğruysa), üzerine (gökten) altından bilezikler atılmalı, ya da yakınında yer almış vaziyette onunla birlikte melekler gelip (dolaşmalı) değil miydi? (Şimdi bu zavallının peşine mi takılalım?) "

(Zuhruf 53)

Abdullah Parlıyan Meali:

Sonra neden O'na hiç altın bilezikler atılmadı? Ve neden O'nunla birlikte saflar halinde melekler gelmedi?”

(Zuhruf 53)

Adem Uğur Meali:

Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında ona yardımcı melekler gelmeli değil miydi?

(Zuhruf 53)

Ahmet Hulusi Meali:

"(Eğer Musa dediği gibiyse) Onun üzerine altından bilezikler gönderilmesi yahut onunla beraber yakını olarak melekler gelmesi gerekmez miydi?"

(Zuhruf 53)

Ahmet Tekin Meali:

“Eğer onun dedikleri doğru ise, üzerine altın bilezikler atılmalı veya kendisiyle beraber, onu tasdik eden melekler gelmeli değil miydi?” dedi.*

(Zuhruf 53)

Ahmet Varol Meali

Onun üzerine altından bilezikler atılmalı veya kendisiyle birlikte, yakınında bulunan melekler gelmeli değil miydi?

(Zuhruf 53)

Ali Bulaç Meali:

"Bu durumda (eğer doğruysa), üzerine altından bilezikler atılmalı ya da yakınında yer almış vaziyette onunla birlikte melekler gelmeli değil miydi?"

(Zuhruf 53)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Mademki doğru söylüyor, peygamber olduğunu iddia ediyor; büyüklere takılan altın bilezik ve gerdanlıklar gibi Allah tarafından) onun üzerine de altın bilezikler atılıp takılsaydı ya!... Yahud beraberinde (kendisine yardım edecek ve onu tasdik edecek) melekler dizilip gelse ya!...”

(Zuhruf 53)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Ona, altın bilezikler takılmalı veya Onunla birlikte, melekler gelmeliydi; öyle değil mi?"

(Zuhruf 53)

Ali Ünal Meali:

“Kaldı ki, (eğer o bir rasûlse,) üzerine gökten altın bilezikler atılması gerekmez mi; veya neden yanında (ona destek olacak, iddiasını destekleyecek) melekler yok?”

(Zuhruf 53)

Bahaeddin Sağlam Meali:

(Eğer doğru ise,) onun üzerine altın bilezikler inmeli veya onunla beraber ona arkadaş olarak melekler gelmeli değil miydi?

(Zuhruf 53)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında yardımcı melekler gelmeli değil miydi?"

(Zuhruf 53)

Bekir Sadak Meali:

«Ona altin bilezikler verilmeli veya yaninda ona yardim edecek melekler gelmeli degil mi?»

(Zuhruf 53)

Besim Atalay Meali:

Eğer öyle olsaydı, ona altın bilezikler gelirdi, ya da onunla bile melekler yürürdü

(Zuhruf 53)

Celal Yıldırım Meali:

(Eğer doğru sözlü ise) «üzerine altından bilezikler atılmalı veya beraberinde melekler yer alıp gelmeli değil miydi ?»

(Zuhruf 53)

Cemal Külünkoğlu Meali:

51,52,53. Firavun, kavmine seslenerek dedi ki: “Ey kavmim! Mısır hükümdarlığı benim değil mi? Şu nehirler de benim altımdan akıyor (değil mi?) Hâlâ görmüyor musunuz? Ben, şu zavallı, nerede ise maksadını anlatamayacak durumda olan adamdan daha hayırlı değil miyim? Eğer o dediği gibi ise, üstüne gökten altın bilezikler atılmalı yahut beraberinde melekler gelmeli değil miydi?”

(Zuhruf 53)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında ona yardım edecek melekler gelmeli değil mi?"

(Zuhruf 53)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"(Eğer doğru söylüyorsa) ona altın bilezikler atılmalı, yahut onunla beraber bulunmak üzere melekler gelmeli değil miydi?"

(Zuhruf 53)

Diyanet Vakfı Meali:

«Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında ona yardımcı melekler gelmeli değil miydi?»

(Zuhruf 53)

Edip Yüksel Meali:

'Neden ona altınlardan oluşan bir hazine verilmiyor, yahut neden yanında çalışacak melekler gelmiyor?'

(Zuhruf 53)

Elmalılı Orjinal Meali:

Eğer o dediği gibi ise üzerine altın bilezikler atılsa ya! Yahud yanında Melaikeler dizilse gelse ya!

(Zuhruf 53)

Elmalılı Yeni Meali:

Eğer o dediği gibi ise, üzerine altın bilezikler atılsa ya, veya yanında melekler dizilse gelse ya!"

(Zuhruf 53)

Erhan Aktaş Meali:

"Öyleyse ona takılmış altından bilezikler[1] olmalı veya yanında kendisine eşlik eden melekler gelmeli değil miydi?"

1)Mısır kralları boyunlarına ve kollarına altından bilezikler takarlardı.

(Zuhruf 53)

Gültekin Onan Meali:

"Bu durumda (eğer doğruysa), üzerine altından bilezikler atılmalı ya da yakınında yer almış vaziyette onunla birlikte melekler gelmeli değil miydi?"

(Zuhruf 53)

Hakkı Yılmaz Meali:

(51-53) Ve Firavun, toplumunun içinde seslendi: “Ey toplumum! Mısır hükümdarlığı ve altımdan akıp giden şu ırmaklar benim değil mi? Hâlâ görmüyor musunuz? Yahut ben, şu zavallının ta kendisi olan; nerede ise meramını anlatamayan kişiden daha hayırlı değil miyim? Hem o'nun üzerine altın bilezikler atılmalı veya kendisiyle beraber sımsıkı saflar hâlinde melekler gelmeli değil miydi?” dedi.

(Zuhruf 53)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Onun üzerine altından bilezikler atılmalı değil miydi? Ya da onunla beraber meleklerin gelmesi gerekmez miydi?”

(Zuhruf 53)

Harun Yıldırım Meali:

“Hem üzerine altın bilezikler bırakılmalı veya yakınında yer almış vaziyette onunla birlikte melekler gelmeli değil miydi?”

(Zuhruf 53)

Hasan Basri Çantay:

"Öyle ya, onun üstüne (gökden) altın bilezikler atılmalı, yahud beraberinde birbiri ardınca (kendisini tasdıyk edici) melekler gelmeli değil miydi"?

(Zuhruf 53)

Hayrat Neşriyat Meali:

“O hâlde (doğru söylüyorsa) üzerine altın bilezikler atılmalı veya berâberinde peş peşe dizilen kimseler hâlinde melekler gelmeli değil miydi?”

(Zuhruf 53)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(51-53) Firavun, milletinin içinde seslendi, "Ey milletim! Mısırın yönetimi ve alt tarafımdan akıp giden bu nehirler benim değil mi? Yoksa benim, bu alçak ve (kendisini) neredeyse açıklayamayan kimseden daha iyi [olduğumu] artık görmüyor musunuz?¹ O halde, altından bileziklerin kendisine atılması veya kendisiyle beraber yaklaşan meleklerin gelmesi gerekmez miydi?" dedi.

(Zuhruf 53)

Hüseyin Atay Meali:

Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında bulunacak meleklerle gelmeli değil mi?"

(Zuhruf 53)

İbni Kesir Meali:

Ona altın bilezikler verilmeli veya beraberinde kendisine yardım edecek melekler gelmeli değil miydi?

(Zuhruf 53)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Ona takacağı altından bilezikler verilmesi gerekmiyor muydu? Ve yahut onunla beraber dolaşacak meleklerin gelmesi gerekmez miydi?” dedi.

(Zuhruf 53)

İskender Ali Mihr Meali:

“Öyleyse ona takılmış altından bilezikler olmalı veya onunla beraber ona yakın olan melekler gelmeli değil miydi?”

(Zuhruf 53)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Öyledir de neden ona altın bilezikler verilmemiş, neden kendisiyle birlikte melekler gelmemiş?»

(Zuhruf 53)

Kadri Çelik Meali:

“O halde neden üzerine altından bilezikler atılmıyor veya onunla birlikte dizi dizi melekler gelmiyor?”

(Zuhruf 53)

Mahmut Kısa Meali:

“Madem ki Mûsâ Peygamber olduğunu iddia ediyor, peki neden ona gökten altın bilezikler indirilmemiş; yâhut niçin onunla birlikte, kendisine eşlik eden melekler gönderilmemiş?”

(Zuhruf 53)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Uygun ve doğruysa, üzerine altından bilezikler atılmalı, beraberinde melekler gelmelidir.

(Zuhruf 53)

Mehmet Türk Meali:

“(Sonra eğer Peygamberse) ona niçin altın bilezikler verilmemiş1 veya kendisiyle birlikte melekler gönderilmemiş?” dedi.*

(Zuhruf 53)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Ona altın bilezikler neden indirilmedi? Kendisi ile birlikte gruplar halinde melekler, neden gelmedi?”

(Zuhruf 53)

Muhammed Esed Meali:

"Sonra, neden ona hiç altın bilezikler verilmemiş ve neden onunla birlikte bir melek gelmiş değil?"

(Zuhruf 53)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında ona yardım edecek melekler gelmeli değil miydi?"

(Zuhruf 53)

Mustafa Çavdar Meali:

– Madem öyle, boynuna altından gerdanlıklar ve kollarına da altın bilezikler takılsa ya! Yahut beraberinde melekler bulunsa ya!

Bknz: (11/12)

(Zuhruf 53)

Mustafa Çevik Meali:

46-56 Vaktiyle Musa’yı da apaçık âyetlerimiz ve mucizelerle birlikte, Firavun ve kavmine göndermiştik. Musa onlara gidip, “Ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim.” demişti. Fakat onlar peygamberliğinin delili olan mucizeleri de görmelerine rağmen, Musa’ya inanmayıp onunla alay ettiler. Bunun üzerine belki düşünür, gerçeği görür anlarlar diye birbirinden daha güçlü ve etkili mucizelerle Musa’yı destekledik. Firavun ve kavmini bu mucizelerle uyardık fakat onlar karşılaştıkları her mucize ve musibetten sonra Musa’ya gelip, “Ey yüce insan ve ey büyük sihirbaz! Rabbinin sana lütfettiği peygamberlik hatırına, O’na dua et de bizi bu musibetlerden kurtarsın. Biz artık senin davet ettiğin o yolda yürüyeceğiz.” dediler. Ne zaman Biz de onları başlarına gelen uyarıcı musibetlerden kurtardıysak hemen sözlerinden döndüler. Sonra Firavun kavmine dönüp şöyle demeye başladı: “Ey kavmim! Mısır ülkesinin hükümranlığı bana ait değil mi, şu ayaklarımın altında akıp giden nehir benim değil mi? Benim bu muhteşem kudret ve saltanatı mı görmüyor musunuz? Ben bu Musa denen, güçsüz ve zavallı adamdan daha güçlü efendiniz değil miyim? Hem bir baksanız ya, ne demek istediği ve amacının ne olduğu bile belli değil, şimdi onunla ben bir miyim? Musa gerçekten peygamber olarak görevlendirilmiş ise boynunda altın gerdanlıkları, kollarında altın bilezikleri ve yanında ona yardımcı meleklerle, ihtişamlı ve güçlü olarak karşımıza çıkması gerekmez miydi?” Firavun bu sözleri ile zaten yozlaşmaya müşrik, kâfir ve nankör olmaya yatkın olan kavmini etkisi altına aldı ve onlar da Firavun’a boyun eğip ona kulluk etmeye devam ettiler. Böylece Bize sırtlarını dönüp de gazabımızı üzerlerine çekince, hak ettikleri azaba çarptırıp hepsini suda boğduk ve onları Allah’la birlikte başkalarını da Rab ve ilah edinenler için kötü bir örnek olmak üzere gelecek nesillere ibretlik kıldık.

(Zuhruf 53)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Hem, neden ona altın künyeler bahşedilmemiş yada beraberinde saf saf dizili melekler gelmemiş?"

(Zuhruf 53)

Osman Okur Meali:

"Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında ona yardım edecek melekler gelmeli değil mi?"

(Zuhruf 53)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Onun üzerine altundan bilezikler atılmalı değil mi idi? Veya onunla beraber melekler birbirlerine mukarinler olarak gelmeli değil miydi?»

(Zuhruf 53)

Ömer Öngüt Meali:

"Ona altın bilezikler verilmeli veya beraberinde ona yardım edecek melekler gelmeli değil miydi?"

(Zuhruf 53)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Niye ona ‘zenginlik ve soyluluk belirtisi olan’ altın bilezikler verilmedi peki! Neden yanı sıra ona arkadaş olacak melekler gelmedi!”

(Zuhruf 53)

Sadık Türkmen Meali:

Onun üzerine altından bilezikler atılmalı değil miydi? Veya onunla birlikte birbiri ardınca dizili melekler gelmeli değil miydi?”

(Zuhruf 53)

Seyyid Kutub Meali:

Ona altın bilezikler verilmeli, yahud yanında kendisiyle beraber yardımcı melekler gelmeli değil miydi?

(Zuhruf 53)

Suat Yıldırım Meali:

(51-53) Firavun halkına duyuru yapıp dedi ki: "Ey benim halkım! Mısır'ın yönetimi benim elimde değil mi? Ayaklarımın altından akan şu nehirler, kanallar benim değil mi? Görmüyor musunuz? Yoksa ben, şu aşağılık, meramını bile neredeyse anlatamayan adamdan daha üstün değil miyim? Eğer o dediği gibi ise, üstüne gökten altın bilezikler atılmalı, yahut beraberinde melaikeler gelmeli değil miydi?"

(Zuhruf 53)

Süleyman Ateş Meali:

(Eğer o, doğru söylüyorsa) Üzerine altın bilezikler atılmalı, yahut yanında (kendisine yardım eden, onu doğrulayan) melekler de gelmeli değil miydi?"

(Zuhruf 53)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Üzerine altın bilezikler yağsaydı ya! Çevresinde meleklerin dolaşması gerekmez mi?"

(Zuhruf 53)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Neden ona altın bilezikler verilmemiş, neden onun beraberinde ona yardım eden melekler gelmemiş?"

(Zuhruf 53)

Şaban Piriş Meali:

-Ona altın bilezikler verilmeli veya onunla birlikte yakınında yer alan melekler gelmeli değil miydi?

(Zuhruf 53)

Talat Koçyiğit Meali:

"(Eğer gerçekten Allah'ın elçisi ise), üzerine altın bilezikler atılamaz, yahut onunla birlikte ona yardım edecek melekler gelemez miydi"?

(Zuhruf 53)

Tefhimul Kuran Meali:

«Bu durumda (eğer doğruysa), üzerine altından bilezikler atılmalı ya da yakınında yer almış vaziyette onunla birlikte melekler gelmeli değil miydi?»

(Zuhruf 53)

Ümit Şimşek Meali:

“Ona gökten altın bilezikler atılsa, yahut kendisine refakat edecek melekler de onunla beraber gelseydi ya!”

(Zuhruf 53)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Ona altın bilezikler atılmalı, yanında/hizmetinde melekler bulunmalı değil miydi?"

(Zuhruf 53)