43. Zuhruf Suresi / 78.ayet

And olsun ki biz vaktiyle size hak ve hakikati ulaştırmıştık. Fakat çoğunuz haktan Kuran’dan hiç hoşlanmamıştınız.

Bknz: (23/70)

Mustafa Çavdar Meali

Zuhruf 78 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Andolsun ki size gerçeği gönderdik ve fakat çoğunuz gerçeği hoş görmüyor, istemiyordunuz.

(Zuhruf 78)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

“Doğrusu (dünyada iken) size Hakkı getirmiş (Kur’an’la ve Resulüllah’la sizi uyarmıştık) ; fakat çoğunuz Hakk’tan hoşlanmadınız (ve Ondan nefretle uzaklaştınız) .”

(Zuhruf 78)

Abdullah Parlıyan Meali:

Andolsun ki size gerçekleri içeren mesajımızı gönderdik ve fakat çoğunuz gerçeği hoş görmüyor, istemiyordunuz.

(Zuhruf 78)

Adem Uğur Meali:

Andolsun biz size hakkı getirdik, fakat çoğunuz haktan hoşlanmıyorsunuz.

(Zuhruf 78)

Ahmet Hulusi Meali:

Andolsun ki size Hak olarak geldik! Ne var ki sizin çoğunluğunuz Hak'tan nefret ediyordunuz!

(Zuhruf 78)

Ahmet Tekin Meali:

Andolsun, biz size, gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak kitap Kur'ân'ı getirdik, öldükten sonra diriltilmeyi, hesabı ve cezayı anlattık. Fakat çoğunuz, doğruları getiren Kur'ân'dan, sorumluluktan hoşlanmıyorsunuz.

(Zuhruf 78)

Ahmet Varol Meali

Andolsun biz size hakkı getirdik fakat çoğunuz haktan hoşlanmıyorsunuz.

(Zuhruf 78)

Ali Bulaç Meali:

"Andolsun, size hakkı getirdik, fakat sizin bir çoğunuz hakkı çirkin görüp tiksinenlerdiniz."

(Zuhruf 78)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Allah da buyurur ki): And olsun, biz size hakkı gönderdik. Fakat çoğunuz hakdan hoşlanmıyanlarsınız, (Kur'an'ı ve peygamberi inkâr edenlersiniz).

(Zuhruf 78)

Ali Rıza Sefa Meali:

Gerçek şu ki, size gerçeği getirdik. Fakat çoğunuz gerçeği sevmiyordunuz.

(Zuhruf 78)

Ali Ünal Meali:

Hakikat şu ki, Biz size gerçeği getirdik, ama çoğunuz gerçekten hiç hoşlanmıyorsunuz.

(Zuhruf 78)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Andolsun! Biz size hak ile doğru bilgi ile geldik. Faka çoğunuz haktan hoşlanmadınız.

(Zuhruf 78)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Andolsun ki biz size hakkı getirdik. Fakat çoğunuz haktan hoşlanmıyordunuz.

(Zuhruf 78)

Bekir Sadak Meali:

And olsun ki, size gercegi getirdik; fakat cogunuz gercegi sevmiyorsunuz.

(Zuhruf 78)

Besim Atalay Meali:

Size hakkı gönderdik, haktan iğrendiniz pek çoklarınız

(Zuhruf 78)

Celal Yıldırım Meali:

And olsun ki, biz size hakkı getirdik, fakat çoğunuz hakktan hoşlanmayıp tiksinenlersiniz.

(Zuhruf 78)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Allah da şöyle buyuracak: “Biz size hakkı getirmiştik. Fakat çoğunuz haktan hoşlanmamıştınız.”

(Zuhruf 78)

Diyanet İşleri Eski Meali:

And olsun ki, size gerçeği getirdik; fakat çoğunuz gerçeği sevmiyorsunuz.

(Zuhruf 78)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Andolsun, size hakkı getirdik. Fakat çoğunuz haktan hoşlanmayanlarsınız.

(Zuhruf 78)

Diyanet Vakfı Meali:

Andolsun biz size hakkı getirdik, fakat çoğunuz haktan hoşlanmıyorsunuz.  *

(Zuhruf 78)

Edip Yüksel Meali:

Size gerçeği getirdik; ancak çoğunuz gerçekten hoşlanmıyorsunuz.

(Zuhruf 78)

Elmalılı Orjinal Meali:

Celalım hakkı için biz size hakkı gönderdik ve lakin ekseriniz hakkı hoşlanmıyanlarsınız

(Zuhruf 78)

Elmalılı Yeni Meali:

Andolsun ki Biz, size gerçeği gönderdik; fakat çoğunuz gerçekten hoşlanmayanlarsınız.

(Zuhruf 78)

Erhan Aktaş Meali:

Ant olsun ki size hakkı getirdik. Ancak çoğunuz haktan hoşlanmadınız.

(Zuhruf 78)

Gültekin Onan Meali:

"Andolsun, size hakkı getirdik, fakat sizin bir çoğunuz hakkı çirkin görüp tiksinenlerdiniz."

(Zuhruf 78)

Hakkı Yılmaz Meali:

Andolsun ki Biz size hakkı getirdik. Velâkin sizin çoğunuz hakkı çirkin görüyorsunuz.

(Zuhruf 78)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Andolsun ki size hak olanı getirdik. Fakat çoğunuz haktan hoşnut değildiniz.

(Zuhruf 78)

Harun Yıldırım Meali:

Andolsun Biz size hakkı getirdik, fakat çoğunuz hakkı hoş görmeyenler idiniz.

(Zuhruf 78)

Hasan Basri Çantay:

"Andolsun, biz size hakkı getirdik. Fakat çoğunuz hakkı çirkin görenlerdiniz".

(Zuhruf 78)

Hayrat Neşriyat Meali:

And olsun ki, size hakkı getirdik; fakat çoğunuz haktan hoşlanmayan kimselersiniz.

(Zuhruf 78)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Elbetteki size Hakkı [gerçeği] getirmiştik; fakat çoğunuz Hakka [Gerçeğe] gönülsüzsünüz.

(Zuhruf 78)

Hüseyin Atay Meali:

78-79 Andolsun ki, size gerçeği getirdik; ancak çoğunuz gerçeği tiksiniyordunuz. Yoksa, bir işe mi karar verdiler? Doğrusu, biz de kararlıyız.

(Zuhruf 78)

İbni Kesir Meali:

Andolsun ki; size hak ile geldik. Fakat çoğunuz hakkı hoş görmüyordunuz.

(Zuhruf 78)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Size dünyada iken Hak (Kur'an) gelmişti ve çoğunuz onu beğenmemiştiniz” derler.

(Zuhruf 78)

İskender Ali Mihr Meali:

Andolsun ki size hakkı getirdik. Ve lâkin sizin çoğunuz hakkı kerih görenlerdir.

(Zuhruf 78)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ant olsun ki Biz size doğruyu getirdik. Ancak pek çoğunuz bu doğrudan tiksindiniz.

(Zuhruf 78)

Kadri Çelik Meali:

“Şüphesiz biz size hakkı getirdik, fakat sizin birçoğunuz hakkı çirkin görüp tiksinenlersiniz.”

(Zuhruf 78)

Mahmut Kısa Meali:

Ey inkârcılar! İşte size gerçeği bildirdik; ne var ki, çoğunuz gerçeklerden hoşlanmıyorsunuz!

(Zuhruf 78)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"Hakkı size getirdik andolsun ki; fakat bir çoğunuz, hakkı çirkin görüp tiksinenlersinizdir."

(Zuhruf 78)

Mehmet Türk Meali:

Yemin olsun Biz, size hep gerçekleri gönderdik. Fakat sizin birçoğunuz (bu) gerçeklerden tiksindiniz.

(Zuhruf 78)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Allah onlara diyecek ki:) “Şüphesiz Biz size hak ile geldik. Ancak çoğunuz haktan nefret ederdiniz.”

(Zuhruf 78)

Muhammed Esed Meali:

(Siz ey günahkarlar!) Size hakikati ilettik, fakat çoğunuz ondan nefret ediyorsunuz.

(Zuhruf 78)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Andolsun ki, biz size gerçek olanı getirmiştik. Ama çoğunuz ondan hoşlanmamıştı.

(Zuhruf 78)

Mustafa Çavdar Meali:

And olsun ki biz vaktiyle size hak ve hakikati ulaştırmıştık. Fakat çoğunuz haktan Kuran’dan hiç hoşlanmamıştınız.

Bknz: (23/70)

(Zuhruf 78)

Mustafa Çevik Meali:

74-80 Kur’an ile yapılan daveti yalan sayanlar ise, kendilerini yaratıp bunca nimetlerle donatan Allah’a karşı nankörlük etmeleri sebebi ile sürekli kalmak üzere cehenneme girecekler ve azap onlardan hiç hafifletilmeyecek, çaresiz ve ümitsiz bir biçimde orada kıvranıp duracaklar. Biz böyle bir ceza vermekle onlara zulmetmiş değiliz. Asıl onlar Allah’a nankörlük edip hakikate sırt dönerek kendi kendilerine zulmedip azabı hak ettiler. O hak ettikleri azabı çekerken, cehennemin görevlilerine şöyle seslenecekler, “Ey malik! Ne olur Rabbine söyle, bizim canımızı alsın da bu ateşin azabından kurtulalım.” Görevli de onlara şöyle cevap verecek: “Bu azaptan kurtulmanızın çaresi yok, sizler bunu hak ettiniz ve hak ettiğinizi de çekmeye mecbursunuz.” Allah da onlara şöyle buyuracak: “Dünya hayatınızda, size yaratılışınızın sebebini ve nasıl yaşamanız gerektiğini, peygamberler ve kitaplarla bildirmiş, buna göre yaşamaya davet etmiştik. Davete uymamanız halinde bu günlerle karşılaşacağınız konusunda da uyarmıştık. Fakat sizler umursamayıp, yüz çevirip hatta nefret ettiniz.” Böyleleri gerçeği bildirme, dünyada ve âhirette de hüküm koyma ve hükmetme yetkisinin Allah’a ait olduğunu kabul etmemiş, yapıp ettiklerinin de yanlarına kalacağını sanmışlardı. Oysa Biz onların yapıp ettiklerini de, gizlemeye çalıştıklarını da işitir ve biliriz, üstelik görevli elçilerimiz her yapılanı kayıt altına almaktalar.

(Zuhruf 78)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Doğrusu Biz, hakikati ayağınıza kadar getirmiştik: Fakat bir çoğunuz hakikatten hiç hoşlanmadınız.

(Zuhruf 78)

Osman Okur Meali:

(Siz ey günahkarlar!) Size hakikati ilettik, fakat çoğunuz ondan nefret ediyorsunuz.

(Zuhruf 78)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Andolsun ki, biz size hakkı getirdik, velâkin birçoğunuz hak için hoşlanmayanlar idi.

(Zuhruf 78)

Ömer Öngüt Meali:

Andolsun ki biz size hakkı getirdik. Fakat çoğunuz haktan hoşlanmıyorsunuz.

(Zuhruf 78)

Ömer Sevinçgül Meali:

‘Ey azgın insanlar!’ Size hakkı ‘gerçeği’ getirdik, ama çoğunuz haktan hoşlanmıyorsunuz ‘işinize gelmiyor’.

(Zuhruf 78)

Sadık Türkmen Meali:

(SİZ ey günahkârlar!) Ant olsun, Biz size gerçeği getirdik, fakat pek çoğunuz gerçekten/gerçek olandan hoşlanmıyor.

(Zuhruf 78)

Seyyid Kutub Meali:

Andolsun biz size hakkı getirdik; fakat sizin çoğunuz haktan hoşlanmıyorsunuz.

(Zuhruf 78)

Suat Yıldırım Meali:

Allah da şöyle buyurur: "Biz size gerçeği getirmiştik. Fakat çoğunuz hakikatten hoşlanmamıştınız."

(Zuhruf 78)

Süleyman Ateş Meali:

Andolsun biz size hakkı getirdik; fakat sizin çoğunuz haktan hoşlanmıyorsunuz.

(Zuhruf 78)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Size bütünüyle gerçek olanı getirdik ama çoğunuz bu gerçekten hoşlanmıyorsunuz.

(Zuhruf 78)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Size hakikati ulaştırdık, ama çoğunuz hakikatten hoşlanmıyor.

(Zuhruf 78)

Şaban Piriş Meali:

Size hakkı getirmiştik. Fakat çoğunuz haktan hoşlanmamıştınız.

(Zuhruf 78)

Talat Koçyiğit Meali:

Şurası bir gerçek ki, biz size hakkı getirmiştik; fakat çoğunuz haktan hoşlanmadınız.

(Zuhruf 78)

Tefhimul Kuran Meali:

«Andolsun, biz size hakkı getirdik, fakat sizin bir çoğunuz hakkı çirkin görüp tiksinenlerdiniz.»

(Zuhruf 78)

Ümit Şimşek Meali:

Biz size hakkı getirmiştik; fakat çoğunuz haktan hoşlanmazsınız.

(Zuhruf 78)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yemin olsun, size hakkı getirdik ama çoğunuz haktan tiksiniyorsunuz.

(Zuhruf 78)