43. Zuhruf Suresi / 79.ayet

Yoksa onlar (seni ve getirdiğin dini yok etmeye) karar mı verdiler? Öyleyse biz de onları cezalandırmaya karar verdik.

Bknz: (61/7)»(61/13)

Mustafa Çavdar Meali

Zuhruf 79 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onlar, kafirlikte ısrar ettiler, biz de onları cezalandırmada ısrar edeceğiz.

(Zuhruf 79)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Yoksa onlar, (İslam nizamı gelmesin, zulüm düzenleri devam etsin diye) işi sıkı mı tuttular (çok etkin ve kesin tedbirler mi aldılar, buna mı güveniyorlar) ? İşte şüphesiz Biz de (işimizi ve tedbirlerimizi) sıkı tutanlarız. (Küfür ve kötülük iktidarını yıkmaya kararlıyız.)

(Zuhruf 79)

Abdullah Parlıyan Meali:

Yoksa onlar, son dini ve son peygamberi imha etmek için, işi sıkı mı tutuyorlar? Biz de işi sıkı tutup, o inkârcıları cezalandırmada kararlıyız.

(Zuhruf 79)

Adem Uğur Meali:

Yoksa (müşrikler) bir işe kesin karar mı verdiler? Doğrusu biz de kararlıyız!

(Zuhruf 79)

Ahmet Hulusi Meali:

Yoksa Hakk'ın ne olduğuna onlar mı hüküm verecekler! Neyin Hak olduğunu biz belirleriz!

(Zuhruf 79)

Ahmet Tekin Meali:

Yoksa onlar, peygamberi öldürmek, İslâm'a daveti baltalamak, İslâm'ın gelişmesini önlemek, müslümanların ilerlemesini engellemek için bu sefer işi sıkı mı tutmuşlar?Biz onları cezalandırmayı sıkı tutanlarız.

(Zuhruf 79)

Ahmet Varol Meali

Yoksa onlar kesin olarak bir işe mi karar verdiler? Biz de kesin kararlıyız.

(Zuhruf 79)

Ali Bulaç Meali:

Yoksa onlar, işi sıkı mı tuttular? İşte şüphesiz biz de işi sıkı tutanlarız.

(Zuhruf 79)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Yoksa onlar, (Hz. Peygambere hile kurmakta) işi sağlama mı bağladılar? İşte biz, (onları helâk etmekle işi) sağlam tutanlarız.

(Zuhruf 79)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yoksa bir eylem yapmaya mı karar verdiler? Kuşkusuz, Biz de kararlıyız.

(Zuhruf 79)

Ali Ünal Meali:

Yoksa (ey Rasûlüm,) onlar tuzaklar kurup, kendilerince işi sağlama mı almışlar? Oysa işi sağlama alan Biziz.

(Zuhruf 79)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Yoksa onlar (hoşlanmamakla beraber hakka karşı gelme hususunda) bir iş mi kararlaştırdılar? Biz de (onları cezalandırmaya ve hakkı yerleştirmeye) kararlıyız.

(Zuhruf 79)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Yoksa müşrikler inkara karar mı verdiler? Şüphesiz biz de onları cezalandırmaya karar verdik.

(Zuhruf 79)

Bekir Sadak Meali:

Yoksa bir ise mi karar verdiler? Dogrusu biz de kararliyiz.

(Zuhruf 79)

Besim Atalay Meali:

İşi sağlam mı tuttunuz? İmdi sağlam tutan biziz !

(Zuhruf 79)

Celal Yıldırım Meali:

Yoksa onlar, işi sıkı mı tuttular ? Doğrusu biz de sıkı tutanlarız.

(Zuhruf 79)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Ey Resulüm!) Yoksa onlar hakka karşı gelmek için bir işe (bir hileye) mi karar verdiler? Şüphesiz biz de onları cezalandırmaya kararlıyız.

(Zuhruf 79)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Yoksa bir işe mi karar verdiler? Doğrusu Biz de kararlıyız.

(Zuhruf 79)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Yoksa (gerçeği kabul etmeme konusunda) bir işe kesin karar mı verdiler? Şüphesiz biz de (onları cezalandırmakta) kararlıyız.

(Zuhruf 79)

Diyanet Vakfı Meali:

Yoksa (müşrikler) bir işe kesin karar mı verdiler? Doğrusu biz de kararlıyız!

(Zuhruf 79)

Edip Yüksel Meali:

Yoksa onlar bir plan mı kurdular? Biz de plan kurarız.

(Zuhruf 79)

Elmalılı Orjinal Meali:

İşi sıkı mı büktüler, fakat işte sıkı büken biziz

(Zuhruf 79)

Elmalılı Yeni Meali:

İşi sıkı mı büktüler, fakat işte sıkı büken Biziz.

(Zuhruf 79)

Erhan Aktaş Meali:

Yoksa onlar kesin karar mı verdiler? Biz de kesin kararlıyız!

(Zuhruf 79)

Gültekin Onan Meali:

Yoksa onlar, buyruğu sıkı mı tuttular? Şüphesiz biz de (buyruğu) sıkı tutanlarız.

(Zuhruf 79)

Hakkı Yılmaz Meali:

Yoksa onlar işi sağlama mı almışlar/garantiye mi bağlamışlar? İşte Biz, şüphesiz sağlamcılarız.

(Zuhruf 79)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Yoksa onlar, (Resûl’e düşmanlık) işini sağlam mı tutmuşlar? Hiç şüphesiz, biz de (onları cezalandırma işini) sağlam tutarız.

(Zuhruf 79)

Harun Yıldırım Meali:

Yoksa onlar, işi sıkı mı tuttular? İşte şüphesiz biz de işi sıkı tutanlarız.

(Zuhruf 79)

Hasan Basri Çantay:

Yoksa onlar işi sağlam mı tutmuşlar?! İşte biz de hakıykaten sağlam tutanlarız!

(Zuhruf 79)

Hayrat Neşriyat Meali:

Yoksa (müşrikler) bir işi (peygambere tuzak kurmayı) sıkı mı tuttular (karar mı verdiler)? Doğrusu biz de (cezâlarını vermeyi) sıkı tutanlarız.

(Zuhruf 79)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Yoksa, herhangi bir işi sağlama mı aldılar? O halde [bilsinler ki] kesinlikle biz, sağlama alanız.

(Zuhruf 79)

Hüseyin Atay Meali:

78-79 Andolsun ki, size gerçeği getirdik; ancak çoğunuz gerçeği tiksiniyordunuz. Yoksa, bir işe mi karar verdiler? Doğrusu, biz de kararlıyız.

(Zuhruf 79)

İbni Kesir Meali:

Yoksa bir işe mi karar verdiler? Doğrusu Biz de kararlıyız.

(Zuhruf 79)

İlyas Yorulmaz Meali:

Yoksa bir işe onlar mı karar verecek? Yoksa biz mi karar vereceğiz?

(Zuhruf 79)

İskender Ali Mihr Meali:

Yoksa onlar işi sağlam mı tuttular? Muhakkak ki asıl biz, işi sağlam tutanlarız.

(Zuhruf 79)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Yoksa onlar işlerini sağlam mı tuttular? Biz de işimizi öyle sağlam tutarız.

(Zuhruf 79)

Kadri Çelik Meali:

Yoksa işi sıkı mı büktüler, şüphesiz işi sıkı bükenler biziz.*

(Zuhruf 79)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Peygamber! Yoksa onlar, hakka engel olma konusunda bir plan kurup, bir iş mi kararlaştırdılar? Şunu iyi bilsinler ki, Biz de plan kurarız ve zâlimleri cezalandırıp hakkı egemen kılmakta kararlıyız!

(Zuhruf 79)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(Resul'e) hile kurmak üzere, işi sıkı mı tuttular? İşte şüphesiz biz de işi sıkı tutmaktayızdır.

(Zuhruf 79)

Mehmet Türk Meali:

Yoksa o (kâfirler hakka karşı gelmek için) bir karara mı vardılar? Şüphesiz Biz de onlar (hakkında) bir karara vardık.1*

(Zuhruf 79)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar (Resûlüllah’a karşı) bir plan kurmaya mı karar verdiler? Öyleyse Biz (de onları) mutlaka (yok etmeye) karar verdik.

(Zuhruf 79)

Muhammed Esed Meali:

Öyle mi? (Hakikatin) ne olması gerektiğine onlar, (o, hakikati inkar edenler) mi karar verecek?

(Zuhruf 79)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Yoksa onlar işlerini sağlama mı aldılar? Biz de işi sağlama alıyoruz.

(Zuhruf 79)

Mustafa Çavdar Meali:

Yoksa onlar (seni ve getirdiğin dini yok etmeye) karar mı verdiler? Öyleyse biz de onları cezalandırmaya karar verdik.

Bknz: (61/7)»(61/13)

(Zuhruf 79)

Mustafa Çevik Meali:

74-80 Kur’an ile yapılan daveti yalan sayanlar ise, kendilerini yaratıp bunca nimetlerle donatan Allah’a karşı nankörlük etmeleri sebebi ile sürekli kalmak üzere cehenneme girecekler ve azap onlardan hiç hafifletilmeyecek, çaresiz ve ümitsiz bir biçimde orada kıvranıp duracaklar. Biz böyle bir ceza vermekle onlara zulmetmiş değiliz. Asıl onlar Allah’a nankörlük edip hakikate sırt dönerek kendi kendilerine zulmedip azabı hak ettiler. O hak ettikleri azabı çekerken, cehennemin görevlilerine şöyle seslenecekler, “Ey malik! Ne olur Rabbine söyle, bizim canımızı alsın da bu ateşin azabından kurtulalım.” Görevli de onlara şöyle cevap verecek: “Bu azaptan kurtulmanızın çaresi yok, sizler bunu hak ettiniz ve hak ettiğinizi de çekmeye mecbursunuz.” Allah da onlara şöyle buyuracak: “Dünya hayatınızda, size yaratılışınızın sebebini ve nasıl yaşamanız gerektiğini, peygamberler ve kitaplarla bildirmiş, buna göre yaşamaya davet etmiştik. Davete uymamanız halinde bu günlerle karşılaşacağınız konusunda da uyarmıştık. Fakat sizler umursamayıp, yüz çevirip hatta nefret ettiniz.” Böyleleri gerçeği bildirme, dünyada ve âhirette de hüküm koyma ve hükmetme yetkisinin Allah’a ait olduğunu kabul etmemiş, yapıp ettiklerinin de yanlarına kalacağını sanmışlardı. Oysa Biz onların yapıp ettiklerini de, gizlemeye çalıştıklarını da işitir ve biliriz, üstelik görevli elçilerimiz her yapılanı kayıt altına almaktalar.

(Zuhruf 79)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Yoksa, işin (gerçeği) hakkında kararı onlar mı verecekler? Hayır, asıl karar verici Biziz;

(Zuhruf 79)

Osman Okur Meali:

(Ey Resulüm!) Yoksa onlar hakka karşı gelmek için bir işe (bir hileye) mi karar verdiler? Şüphesiz biz de onları cezalandırmaya kararlıyız.

(Zuhruf 79)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Yoksa bir işi sapsağlam mı tuttular? Artık şüphe yok ki, sapsağlam tutan Biz'leriz.

(Zuhruf 79)

Ömer Öngüt Meali:

Yoksa onlar bir işe kesin karar mı verdiler? Doğrusu biz de kararlıyız!

(Zuhruf 79)

Ömer Sevinçgül Meali:

Yoksa ‘o düzmece tanrılara tapanlar’ bir işe ‘sana zarar vermek üzere bir tuzak kurmaya’ kesin karar mı verdiler? Doğrusu biz de kararlıyız!

(Zuhruf 79)

Sadık Türkmen Meali:

Yoksa bir iş mi kararlaştırdılar? Şüphesiz, Biz de kararlılarız!

(Zuhruf 79)

Seyyid Kutub Meali:

Yoksa bir işe mi karar verdiler? Doğrusu Biz de kararlıyız.

(Zuhruf 79)

Suat Yıldırım Meali:

Ey Resulüm! Onlar size hile kurmakta işi sağlama aldıklarını mı düşünüyorlar? İşte Biz de işi sağlam tutuyoruz.

(Zuhruf 79)

Süleyman Ateş Meali:

Yoksa (hakka engel olma hususunda) bir iş mi kararlaştırdılar? Biz de (onları cezalandırmağa ve hakkı yerleştirmeğe) kararlıyız.

(Zuhruf 79)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yoksa onlar işi sağlam mı tutmuşlar? Biz de sağlamcıyız.

(Zuhruf 79)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Yoksa işlerin nasıl olması gerektiğine onlar mı karar verecek?

(Zuhruf 79)

Şaban Piriş Meali:

-Yoksa bir işe mi karar verdiler? Elbette biz de kararlıyız.

(Zuhruf 79)

Talat Koçyiğit Meali:

Yoksa bir işe mi karar vermişlerdir? Fakat biz de kararlıyız.

(Zuhruf 79)

Tefhimul Kuran Meali:

Yoksa onlar, işi sıkı mı tuttular? İşte şüphesiz biz de işi sıkı tutanlarız.

(Zuhruf 79)

Ümit Şimşek Meali:

Yoksa onlar işlerini sağlama mı aldılar? Biz de işi sağlama alıyoruz.(14)*

(Zuhruf 79)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yoksa bir iş ve oluşta kesin karara mı vardılar? Kuşkusuz, biz de kesin kararlıyız.

(Zuhruf 79)