39. Zümer Suresi / 39.ayet

De ki:
– Siz kendinize yakışanı yapın, ben de kendime yakışanı yapacağım, Yakında anlayacaksınız.

Bknz: (29/66)(67/29)

Mustafa Çavdar Meali

Zümer 39 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

De ki: Ey kavmim, gücünüz neye yetiyorsa yapadurun, şüphe yok ki ben de yapmadayım, yakında bilir, anlarsınız.

(Zümer 39)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey Nebim ve takipçileri!) De ki: "Ey kavmim, üzerinde bulunduğunuz duruma göre (elinizden geleni) yapın (ve geri koymayın) ; elbette Ben de (görevimi) yapıp durmaktayım. Artık yakında bilip öğreneceksiniz!"

(Zümer 39)

Abdullah Parlıyan Meali:

De ki: “Ey gerçekleri inkâr eden kavmim! Elinizden gelen herşeyi yapın, ben de Allah yolunda gayret göstermeye devam edeceğim, yakında göreceksiniz

(Zümer 39)

Adem Uğur Meali:

De ki: "Ey kavmim! Elinizden geleni yapın; doğrusu ben de yapacağım! Artık yakında bileceksiniz!".

(Zümer 39)

Ahmet Hulusi Meali:

De ki: "Ey halkım! Anlayışınız kadarıyla elinizden geleni yapın; muhakkak ki ben de yapmaktayım... Yakında bileceksiniz... "

(Zümer 39)

Ahmet Tekin Meali:

“Ey kavmim, terk etmediğiniz hayat tarzınızı, iktidarınızı yaşamaya devam edin, bütün imkânlarınızla elinizden geleni yapın. Ben bilinçli olarak görevimi yapmaya devam edeceğim. Yakında hangimizin âkıbetinin hayırlı olacağını öğreneceksiniz.” de.

(Zümer 39)

Ahmet Varol Meali

De ki: "Ey kavmim! Gücünüzün elverdiğini yapın, ben de yapıyorum. Yakında bileceksiniz.

(Zümer 39)

Ali Bulaç Meali:

De ki: "Ey kavmim, üzerinde bulunduğunuz duruma göre yapın edin; elbette ben de yapıp ederim. Artık yakında öğreneceksiniz."

(Zümer 39)

Ali Fikri Yavuz Meali:

De ki: “- Ey kavmim! Bulunduğunuz hal (küfür ve düşmanlık) üzere çalışın. Elbet ben de çalışıyorum. Artık yakında bileceksiniz:

(Zümer 39)

Ali Rıza Sefa Meali:

De ki: "Ey toplumum! Elinizden geleni yapın; kuşkusuz, ben de yapacağım. Artık, yakında öğreneceksiniz!"

(Zümer 39)

Ali Ünal Meali:

De ki: “Ey halkım! Elinizden ne geliyor, imkânınız neye elveriyorsa onu yapın; ben de bana düşeni yapmaya devam edeceğim. Bir gün gelecek, görüp bileceksiniz,

(Zümer 39)

Bahaeddin Sağlam Meali:

39, 40. De ki: “Ey kavmim! Konumunuz üzere çalışın. Şüphesiz ben de çalışırım. İlerde alçaltıcı bir azabın kime geleceğini, daimi bir azabın kimin başına konacağını bileceksiniz.

(Zümer 39)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- De ki: "Ey kavmim! Elinizden geleni yapınız, doğrusu ben de yapacağım! Kendisini rezil edecek azap, kime gelecek, kime sürekli azap inecek, yakında bileceksiniz!"

(Zümer 39)

Bekir Sadak Meali:

(39-40) De ki: «Ey milletim! Durumunuzun gerektirdigini yapin; dogrusu ben de yapacagim. Kendisini rezil edecek azap kime gelecek, kime surekli azap inecek bileceksiniz.»

(Zümer 39)

Besim Atalay Meali:

39,40. Diyesin ki: «Ey ulusum ! Gücünüz yettiği denli uğraşasınız, ben de uğraşmaktayım, horluk veren azap kime gelecek? Sonsuz azap kime helâl olacak bileceksiniz?»

(Zümer 39)

Celal Yıldırım Meali:

(39-40) De ki: Ey milletim! Bulunduğunuz hal, kurduğunuz düzen, başvurduğunuz çare üzere yapacağınızı yapın; şüpheniz olmasın ki, ben de gerekeni yapmaya çalışıyorum. Kime rüsvay edici azabın geleceğini ve üzerine devamlı azabın ineceğini ileride bilip anlayacaksınız.

(Zümer 39)

Cemal Külünkoğlu Meali:

39,40. De ki: “Ey kavmim! (hakka karşı direnmekte) elinizden geleni yapın! Ben de (Allah yolunda) gayret göstereceğim. Kendisini aşağılık kılan azap kime gelecek ve kesintisiz azap kimin üzerine çökecek yakında bileceksiniz!

(Zümer 39)

Diyanet İşleri Eski Meali:

39,40. De ki: "Ey milletim! Durumunuzun gerektirdiğini yapın; doğrusu ben de yapacağım. Kendisini rezil edecek azap kime gelecek, kime sürekli azap inecek bileceksiniz."

(Zümer 39)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(39-40) De ki: "Ey kavmim! Elinizden geleni yapın. Ben de yapacağım. Kişiyi rezil edici azabın kime geleceğini ve sürekli azabın kimin başına ineceğini yakında bileceksiniz!"

(Zümer 39)

Diyanet Vakfı Meali:

39, 40. De ki: Ey kavmim! Elinizden geleni yapın; doğrusu ben de yapacağım! Kendisini rezil edecek azap kime gelecek, kime sürekli azap inecek, yakında bileceksiniz!  *

(Zümer 39)

Edip Yüksel Meali:

De ki, 'Ey halkım, bildiğinizi yapın, ben de yapacağım. İleride bileceksiniz:'

(Zümer 39)

Elmalılı Orjinal Meali:

De ki: ey kavmim! haliniz üzere çalışın, her halde ben çalışıyorum, artık ileride bileceksiniz:

(Zümer 39)

Elmalılı Yeni Meali:

De ki: "Ey kavmim, haliniz üzere çalışın; şüphesiz ben de çalışıyorum. Artık ileride bileceksiniz:

(Zümer 39)

Erhan Aktaş Meali:

De ki: "Ey halkım! Elinizden geleni yapın! Ben de bana düşeni yapacağım. Yakında anlayacaksınız!"[1]

1)Haklı-haksız, doğru-yanlış belli olacak. Azabı ve ödülü hak edeni.

(Zümer 39)

Gültekin Onan Meali:

De ki: "Ey kavmim, üzerinde bulunduğunuz duruma göre yapın edin; elbette ben de yapıp ederim. Artık yakında öğreneceksiniz."

(Zümer 39)

Hakkı Yılmaz Meali:

(39,40) De ki: “Ey toplumum! Siz bulunduğunuz yer üzere çalışın. Şüphesiz ben de çalışan biriyim. Artık kendisini rüsva edecek azabın kime geleceğini ve kalıcı bir azabın kimin üzerine yerleşeceğini yakında bileceksiniz.”

(Zümer 39)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

De ki: “Ey kavmim! Bulunduğunuz yerde amel yapın. Şüphesiz ki ben de yapacağım. Pek yakında bileceksiniz/anlayacaksınız.”

(Zümer 39)

Harun Yıldırım Meali:

De ki: "Ey kavmim! Elinizden geleni yapın; doğrusu ben de yapacağım! Artık yakında bileceksiniz!".

(Zümer 39)

Hasan Basri Çantay:

De ki: "Ey kavmim, siz bulunduğunuz haal (ve minval) üzere çalışın. Şübhesiz ben çalışanım. Binaen'aleyh yakında bileceksiniz ki,

(Zümer 39)

Hayrat Neşriyat Meali:

39,40. De ki: “Ey kavmim! Elinizden geleni yapın; doğrusu ben de (onu) yapan bir kimseyim. Kendisini rezîl edecek bir azâbın kime geleceğini ve devamlı bir azâbın kimin üzerine ineceğini artık ileride bileceksiniz!”

(Zümer 39)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(39-40) "Ey milletim! Konumunuz üzerine-gücünüz yettiğince eylemde bulunun [bakalım!] Gerçekten ben de eylemde bulunacağım. Rezil eden azabın kime geleceğini ve sürekli olan bir azabın kimin üzerine konacağını yakında bileceksiniz" de.

(Zümer 39)

Hüseyin Atay Meali:

39-40 De ki: "Ey ulusum! Durumunuzun gerektirdiğini yapın, doğrusu ben de yapacağım. Kendisini rezil edecek azap kime gelecek ve sürekli azap kime inecek bileceksiniz."

(Zümer 39)

İbni Kesir Meali:

De ki: Ey kavmim; elinizden geleni yapın. Doğrusu ben de yapacağım. Ve yakında bileceksiniz.

(Zümer 39)

İlyas Yorulmaz Meali:

Deki “Ey kavmim! Bulunduğunuz mekanlarda dilediğiniz şeyleri yapın. Bende yapacağımı yapacağım. Sonra (hesap günü, kimin haklı, kimin haksız olduğunu) bileceksiniz.”

(Zümer 39)

İskender Ali Mihr Meali:

De ki: "Ey kavmim! Bulunduğunuz mekânda (elinizden geleni) yapın! Muhakkak ki ben de yapacağım. Öyleyse yakında bileceksiniz."

(Zümer 39)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

De ki: «Ey ulusum. Siz elinizden geleni yapın. Ben de elimden geleni yapacağım. İşte yakında öğrenirsin,

(Zümer 39)

Kadri Çelik Meali:

De ki: “Ey kavmim! Elinizden geleni yapın; doğrusu ben de yapacağım! Artık yakında öğreneceksiniz.”

(Zümer 39)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Peygamber ve onun izinden yürüyen İslâm dâvetçisi! Baskı ve işkencelerle gözünü korkutup seni yıldırmaya çalışan kavmine, toplumuna de ki: “Ey halkım! Ben sırtımı O yüce kudrete dayadım. Bu yüzden, sizden asla korkmuyorum? Haydi, Allah’ın nurunu söndürmek için elinizden geleni yapın bakalım! Fakat hiç kuşkunuz olmasın, ben de onu tüm insanlığa duyurmak için elimden geleni yapacağım! Zaten yakında siz de göreceksiniz;

(Zümer 39)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"Mümkün olan ne ise yapın, ben de yaparım. Artık yakında bileceksiniz, Ey kavmim" deyiver.

(Zümer 39)

Mehmet Türk Meali:

39,4. (Ve onlara): “Ey kavmim! Siz ne yaparsanız yapın; kesinlikle ben de (görevimi) yapacağım. Pek yakında, rezil edici azabın kime geleceğini ve kalıcı azabın kimin üstüne ineceğini, anlayacaksınız.” de.

(Zümer 39)

Muhammed Celal Şems Meali:

(39-40) De ki: “Ey kavmim! Siz kendi yerinizde çalışın. Şüphesiz ben (de kendi yerimde) çalışacağım. Rezil edici azabın kime geleceğini (de,) sürekli azabın kime ineceğini (de) yakında anlayacaksınız.”

(Zümer 39)

Muhammed Esed Meali:

De ki: "Ey (hakikati inkar eden) kavmim! Elinizden gelen her şeyi yapın, ben de (Allah yolunda) gayret göster(meye devam ed)eceğim; yakında göreceksiniz,

(Zümer 39)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

De ki; "Ey halkım, siz elinizden geleni yapın; ben de yapıyorum. Yakında öğreneceksiniz."

(Zümer 39)

Mustafa Çavdar Meali:

De ki: – Siz kendinize yakışanı yapın, ben de kendime yakışanı yapacağım, Yakında anlayacaksınız.

Bknz: (29/66) - (67/29)

(Zümer 39)

Mustafa Çevik Meali:

39-40 De ki: “Ey öğüt ve uyarılardan ders almayanlar! Siz kendinize yakışanı yapın, elinizden geleni ardınıza koymayın fakat şunu da iyi bilin ki, ben de Allah adına insanları doğru olana çağırmaya devam edeceğim. Zamanı gelince de kimin doğru olanı yaptığını, kimin de hem dünyada hem de âhirette zelil olup, azaba müstahak olduğunu görüp anlayacaksınız.”

(Zümer 39)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Uyar: "Ey kavmim! Siz kendinize yakışanı yapınız! Şunu iyi biliniz ki ben de (kendime yakışanı) yapmaktayım. Unutmayın ki, zamanı gelince onlar bilecekler

(Zümer 39)

Osman Okur Meali:

(39-40) De ki: "Ey kavmim! Elinizden geleni yapın. Ben de yapacağım. Kişiyi rezil edici azabın kime geleceğini ve sürekli azabın kimin başına ineceğini yakında bileceksiniz!"

(Zümer 39)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

De ki: «Ey kavmim! Siz kendi iktidarınız üzerine çalışınız, şüphe yok ki, ben de çalışıcıyım. Elbette yakında bilirsiniz.»

(Zümer 39)

Ömer Öngüt Meali:

De ki: "Ey kavmim! Durumunuzun gerektirdiğini yapın. Doğrusu ben de yapıyorum. Yakında bileceksiniz!"

(Zümer 39)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Ey halkım!” de, “Siz elinizden geleni yapın, elbet ben de yapacağım. Yakında bileceksiniz!”

(Zümer 39)

Sadık Türkmen Meali:

De ki: “Ey halkım! Durumunuza göre yapacağınızı yapın. Şüphesiz ben de yapıyorum. Yakında bileceksiniz!

(Zümer 39)

Seyyid Kutub Meali:

De ki: «Ey kavmim! Durumunuza göre bildiğinizi yapın! Ben de bildiğimi yapıyorum. Yakında bileceksiniz.»

(Zümer 39)

Suat Yıldırım Meali:

(39-40) Hem de ki: "Ey halkım! Siz elinizden gelen fenalığı yapın, ama ben de işime devam edeceğim. Zelil ve rezil eden azabın dünyada kime geleceğini, ahirette ise devamlı azabın kimin başına ineceğini yakında öğrenirsiniz."

(Zümer 39)

Süleyman Ateş Meali:

De ki: "Ey kavmim, durumunuza göre bildiğinizi yapın, ben de (bildiğimi) yapıyorum; yakında bileceksiniz;"

(Zümer 39)

Süleymaniye Vakfı Meali:

De ki "Ey halkım, kurulduğunuz makamlarda elinizden geleni yapın. Ben de elimden geleni yapacağım. Nasıl olsa yakında öğreneceksiniz;

(Zümer 39)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(39-40) De ki: "Ey kavmim! Elinizden geleni yapın, çünkü ben de elimden geleni yapacağım. Rezil edecek azabın kimin başına geleceğini, kesintisiz azaba kimin uğrayacağını yakında göreceksiniz."

(Zümer 39)

Şaban Piriş Meali:

De ki: -Ey halkım, bildiğiniz gibi yapın, ben de yapacağım, ilerde bileceksiniz.

(Zümer 39)

Talat Koçyiğit Meali:

De ki: "Ey kavmim! Siz kendi yönünüzden yapacağınızı yapın. Şüphesiz ben de yapacağım. Yakında öğreneceksiniz".

(Zümer 39)

Tefhimul Kuran Meali:

De ki: «Ey kavmim, üzerinde bulunduğunuz duruma göre yapıp edin; hiç şüphesiz ben de yapıp edenim. Artık yakında öğreneceksiniz.»

(Zümer 39)

Ümit Şimşek Meali:

De ki: Ey kavmim, siz elinizden geleni yapın; ben de yapıyorum. Yakında öğreneceksiniz:

(Zümer 39)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

De ki: "Ey toplumum! Yapabildiğinizi yapın; ben de kendi işimi yapacağım. Yakında bileceksiniz,

(Zümer 39)