39. Zümer Suresi / 68.ayet

O gün Sur’a üflenmiş, Allah’ın diledikleri dışında yerde ve göklerde kim varsa hepsi düşüp ölmüştür. Sonra ikinci sura üflendiğinde bir de bakmışsın ki hepsi ayağa kalkmış yargılanmayı bekliyorlar.

Bknz: (23/101)(69/13)

Mustafa Çavdar Meali

Zümer 68 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve Sur'a üfürülmüştür de göklerdekilerin ve yeryüzündekilerin hepsi de, o sesin şiddetinden ölüp gitmiştir, sonra bir daha üfürülünce o zaman hepsi dirilmiştir, ne olacak diye bakınıp durmadalar.

(Zümer 68)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Artık Sur'a üfürülmüş; böylece Allah’ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar çarpılıp-yıkılıvermiş olacaktır. Sonra bir daha ona (Sur’a) üfürülecek, ardından (bütün insanlar), onlar ayağa kalkmış durumda (şaşkınlıkla etrafına) bakınacaktır.

(Zümer 68)

Abdullah Parlıyan Meali:

O gün sû'ra üflenecek ve yerde, gökte ne varsa, hepsi Allah'ın hariç tutmak istedikleri dışında düşüp bayılacaklar, sonra yeniden bir daha üflenecek, o zaman tüm ölenler hepsi dirilmiş, ne olacak diye bakınıp duracaklar.

(Zümer 68)

Adem Uğur Meali:

Sûr'a üflenince, Allah'ın diledikleri müstesna olmak üzere göklerde ve yerde ne varsa hepsi ölecektir. Sonra ona bir daha üflenince, bir de ne göresin, onlar ayağa kalkmış bakıyorlar!

(Zümer 68)

Ahmet Hulusi Meali:

Sur'a üflenmiştir! Bu yüzden, Allah'ın dilediği müstesna, semalarda ve arzda kim varsa çarpılıp baygınlık geçirmektedir... Sonra ona ikinci (defa) nefholundu; işte onlar ayaklanmışlar bakıyorlar.

(Zümer 68)

Ahmet Tekin Meali:

Sûra üfürülmüştür. Göklerdeki ve yerdeki akıllı ve sorumlu varlıklar, yere çarpılmış ve ölmüştür. Ancak, Allah'ın sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi olan akıllı ve sorumlu varlıklar hayattadır. Sonra sûra bir daha üfürülür. Derhal, herkes ayaktadır, gözleri açık bakıyorlar.*

(Zümer 68)

Ahmet Varol Meali

Sur'a üflenir, böylece Allah'ın dilediklerinden başka göklerde ve yerde kim varsa hepsi düşüp ölür. Sonra ona bir daha üflenir ve hemen ayağa kalkarak bakınırlar.

(Zümer 68)

Ali Bulaç Meali:

Sur'a üfürüldü; böylece Allah'ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar çarpılıp yıkılıverdi. Sonra bir daha ona üfürüldü, artık onlar ayağa kalkmış durumda gözetliyorlar.

(Zümer 68)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Artık kıyamet kopmuş, İsrafil tarafından birinci defa) Sûr'a üfürülmüştür de Allah'ın dilediği (Cebrâil, Azrâil, Mikâil ve İsrâfil gibileri) müstesna olmak üzre göklerde kim var, yerde kim varsa hepsi ölmüştür. Sonra Sûr'a tekrar (ikinci defa) üfürülmüştür. Bu defa (kabirlerinden) kalkmışlar bakınıb duruyorlar. (Acaba kendilerine ne yapılacaktır!)

(Zümer 68)

Ali Rıza Sefa Meali:

Çünkü boruya üflenmiştir. Allah'ın dilediği kimseler dışında, göklerde ve yeryüzünde bulunan herkes bayılmıştır. Sonra, ona bir kez daha üflendiğinde, artık, ayağa kalkarak bakınırlar.[401]

401)Yeniden yaratılışı başlatacak olan borunun iki kez üflenmesi, İncil, I. Korintliler 15:51 ayetinde, şöyle yazılıdır: "Son boru çalınınca hepimiz bir anda göz açıp kapayana dek değiştirileceğiz. Evet, boru çalınacak; ölüler çürümez olarak dirilecek ve biz de değiştirileceğiz."

(Zümer 68)

Ali Ünal Meali:

Sûr’a üflenir ve bunun üzerine Allah’ ın diledikleri müstesna, göklerde ve yerde kim varsa çarpılıp cansız yere düşer. Sonra ona bir defa daha üflenir ve bir de bakarsın ki, bütün ölüler dirilip kabirlerinden ayağa kalkmış, (merak ve endişe içinde) etraflarına bakınmaktadırlar.

(Zümer 68)

Bahaeddin Sağlam Meali:

O gün sura (borazana) üfürülür. Allah’ın dilediği hariç, göklerdeki ve yerdeki herkes bayılır. Sonra ikinci bir kere sura üfürülür. Birden herkes ayağa kalkıp bakarlar.

(Zümer 68)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Sur'a üflenince, Allah'ın diledikleri hariç olmak üzere, göklerde ve yerde ne/kim varsa hepsi bayılacaktır. Sonra Sur'a bir daha üflenince, bir de ne göresin, onlar ayağa kalkmış bakıyorlar.

(Zümer 68)

Bekir Sadak Meali:

Sura uflenince, Allah'in diledigi bir yana, goklerde olanlar, yerde olanlar hepsi dusup olur. Sonra Sura bir daha uflenince hemen ayaga kalkip bakisir dururlar.

(Zümer 68)

Besim Atalay Meali:

Sûr üfrülünce —Allahın dilediğinden başka — göklerde de, yerde de olan çarpılır, sonra yine üfrülünce, hemen kalkıp bakarlar

(Zümer 68)

Celal Yıldırım Meali:

Sûr'a üfürülünce, Allah'ın dilediğinin dışında, göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi çarpılıp cansız yere düşer. Sonra ona bir daha üfürülür derken (ölenlerin tamamı) kalkıp bakışırlar.

(Zümer 68)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Artık kıyamet kopması için, İsrafil tarafından birinci defa) Sur'a üflenir. Allah'ın dilediği müstesna olmak üzere göklerde ve yerde kim varsa hepsi ölür. Sonra Sur'a tekrar (ikinci defa) üflenir. Bir de bakarsın bütün insanlar, kabirlerinden ayağa kalkmış, etrafa bakınıp duruyorlar!*

(Zümer 68)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Sura üflenince, Allah'ın dilediği bir yana, göklerde olanlar, yerde olanlar hepsi düşüp ölür. Sonra Sura bir daha üflenince hemen ayağa kalkıp bakışır dururlar.

(Zümer 68)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Sur'a üflenir ve Allah'ın dilediği kimseler dışında göklerdeki herkes ve yerdeki herkes ölür. Sonra ona bir daha üflenir, bir de bakarsın onlar kalkmış bekliyorlar.

(Zümer 68)

Diyanet Vakfı Meali:

Sûr'a üflenince, Allah'ın diledikleri müstesna olmak üzere göklerde ve yerde ne varsa hepsi ölecektir. Sonra ona bir daha üflenince, bir de ne göresin, onlar ayağa kalkmış bakıyorlar!  *

(Zümer 68)

Edip Yüksel Meali:

Boruya üflenir üflenmez göklerde ve yerde kim varsa, ALLAH'ın diledikleri hariç kendinden geçip bayılırlar. Sonra ona tekrar üflenir de onlar ayağa kalkıp bakışırlar

(Zümer 68)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve sur üflenmiştir de Göklerde kim var, Yerde kim varsa çarpılıp yıkılmıştır, ancak Allahın dilediği müstesna, sonra ona bir daha üflenmiştir, bu kerre de hep onlar kalmışlar bakıyorlardır

(Zümer 68)

Elmalılı Yeni Meali:

Ve Sur üflenmiştir. Göklerde kim var ve yerde kim varsa, Allah'ın dilediği kimselerden başka hepsi çarpılıp yıkılmıştır. Sonra ona bir daha üflenmiştir. Bu defa da onların hepsi kalkmış bakıyorlardır.

(Zümer 68)

Erhan Aktaş Meali:

Sura üflenmiş, Allah'ın dilediği hariç göklerde ve yerde olanlar çarpılıp yıkılıvermiştir. Sonra ona bir kez daha üfürüldüğü zaman onlar kalkarak bakınırlar.

(Zümer 68)

Gültekin Onan Meali:

Sur'a üfürüldü; böylece Tanrı'nın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar çarpılıp yıkılıverdi. Sonra bir daha ona üfürüldü, artık onlar ayağa kalkmış durumda gözetliyorlar.

(Zümer 68)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve sûra üflenmiştir de Allah'ın dilediği hariç, göklerde kim var, yerde kim varsa çarpılıp yıkılıvermiştir. Sonra ona başka bir daha üflenmiştir de onlar kalkmışlar karşıda bakıp duruyorlar.

(Zümer 68)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Sura üfürülür. Allah’ın diledikleri hariç, yerde ve gökte olanların tamamı (korkudan çarpılıp) ölür. Sonra ona bir daha üflenir (bir de bakarsın ki) ayağa kalkmış bakınıyorlar.

(Zümer 68)

Harun Yıldırım Meali:

Sûr'a üflenince, Allah'ın diledikleri müstesna olmak üzere göklerde ve yerde ne varsa hepsi ölecektir. Sonra ona bir daha üflenince, bir de ne göresin, onlar ayağa kalkmış bakıyorlar!

(Zümer 68)

Hasan Basri Çantay:

(Birinci) "Suur" a üfürülmüş (üfürülecek), artık Allahın diledikleri müstesna olmak üzere, göklerde kim varsa, yerde kim varsa düşüb olmuşdur (ölecekdir). Sonra ona bir daha üfürülmüşdür (üfürülecekdir). O anda görürsün ki (ölüler dirilib) ayakda bakınız duruyorlar!

(Zümer 68)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ve sûra (birinci olarak) üfürülmüştür de Allah'ın dilediğinden başka(1) göklerde kim var, yerde kim varsa ölmüştür. Sonra ona bir daha üfürülmüştür; bir de bakarsın ki onlar ayaktadırlar (etrâfa) bakınıp duruyorlar.*

(Zümer 68)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Sur'un içine üflendi, Allah'ın tercih ettiği kimse[ler] hariç, göklerdeki ve yerdeki [tüm evrendeki] kimseler sarsıldı(bayıldı), sonra onun [Sur'un] içine son-diğer [kez] üflendi, bir bakıldı ki onlar bakıp dururken ayaktadırlar.

(Zümer 68)

Hüseyin Atay Meali:

Boruya üflenince, Allah'ın dilediği bir yana, göklerde olanlar, yerde olanlar bayılırlar. Sonra Boruya bir daha üflenince hemen ayağa kalkıp bakıp dururlar.

(Zümer 68)

İbni Kesir Meali:

Ve Sur'a üflenmiştir. Artık Allah'ın dilediği bir yana, göklerde olanlar ve yerde olanlar baygın düşmüştür. Sonra ona bir daha üflenmiş ve bir de bakacaksın ki ayakta bakınıp duruyorlar.

(Zümer 68)

İlyas Yorulmaz Meali:

Kıyamet saati başlatıldığında (Sura üfürüldüğünde), Göklerde ve yerde olanlardan Allah'ın dilediklerinden başkası bayılacaklar. Sonra tekrar diğer diriltilme işareti verildiğinde, hemen insanlar ayağa kalkıp bakınıp duracaklar.

(Zümer 68)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve sur’a üfürülmüş, Allah’ın diledikleri hariç, göklerde ve yerde olanlar ölmüşlerdir. Sonra ona (sur’a) bir defa daha üfürüldüğü zaman onlar ayağa kalkarak bakınırlar.

(Zümer 68)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Boruya üfürülünce yerlerde, göklerde canlı olarak ne varsa hepsi yok olacaktır, yalnız Allah'ın diledikleri kalacaktır. Sonra ona bir daha üfürülünce onlar hemen ayağa kalkacaklar, bakınmıya başlıyacaklardır.

(Zümer 68)

Kadri Çelik Meali:

Sura üflenince, Allah'ın dilediği bir yana, göklerde olanlar ve yerde olanlar hepsi çarpılıp yıkılıverir (düşüp ölür). Sonra Sur'a bir daha üflenince hemen ayağa kalkıp bakışır dururlar.

(Zümer 68)

Mahmut Kısa Meali:

Zamanı gelince, kıyâmet için sûra üflenecek ve derhal, göklerdeki ve yerdeki bütün canlılar —Allah’ın diledikleri hariç— kıyâmetin dehşetinden cansız yere serilecektir! Derken, bütün ölülerin dirilişi içinona yeniden üflenecek ve o anda, bütün insanlar mezarlarından sıçrayıp kalkacak; şaşkın ve ürkek bir hâlde etraflarına bakınacaklar!

(Zümer 68)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Maruf vakit geldi, sura üfürüldü. Allah'ın diledikleri dışında göklerde ve yerdekiler Elim şiddetten ölüp gitmişlerdir. Sonra bir daha üfürüldü, ayağa kalkar, bakınıp dururlar.

(Zümer 68)

Mehmet Türk Meali:

(Kıyamet günü) sur’a üflenince,1 Allah’ın diledikleri dışında göklerde ve yerde olanların hepsi ölecek, sonra ona bir daha üflenir üflenmez hepsi dirilerek (Allah’ın emrini) bekleyecekler.*

(Zümer 68)

Muhammed Celal Şems Meali:

Borazan üflenecek ve bunun üzerine Allah’ın (kurtarmak) istediğinin dışında, göklerde ve yerde bulunanların (hepsi bir) baygınlık geçirecekler. Sonra ikinci kez ona üfleneceği zaman, onlar ansızın ayağa kalkmış, bakıyor olacaklar.

(Zümer 68)

Muhammed Esed Meali:

(O Gün hesap) suru üflenecek; ve yerde, gökte ne varsa hepsi, Allah'ın (hariç tutmak) istedikleri dışında, düşüp bayılacaklar. Sonra sur yeniden üflenecek; işte o zaman (yargı kürsüsü önünde) duranlar (hakikati) görmeye başlayacaklar!

(Zümer 68)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Boruya üflenir üflenmez göklerde ve yerde kim varsa, Allah'ın diledikleri dışında kendinden geçip bayılırlar. Sonra ona tekrar üflenir de onlar ayağa kalkıp birbirlerine bakarlar.

(Zümer 68)

Mustafa Çavdar Meali:

O gün Sur’a üflenmiş, Allah’ın diledikleri dışında yerde ve göklerde kim varsa hepsi düşüp ölmüştür. Sonra ikinci sura üflendiğinde bir de bakmışsın ki hepsi ayağa kalkmış yargılanmayı bekliyorlar.

Bknz: (23/101) - (69/13)

(Zümer 68)

Mustafa Çevik Meali:

68-70 Sûr’a üflenerek Son Saat’in işareti verildiğinde, yerde ve gökte Allah’ın diledikleri dışında ne varsa hepsi düşüp ölecek, sonra yeniden dirilişin işareti olarak Sûr’a tekrar üflenecek ve ölenlerin hepsi diriltilip yerlerinden kalkıp, yargılanmayı bekler hale getirilecekler. İşte o gün mahşer yerini, Rabbinin adalet nuru aydınlatacak, herkesin dünya hayatlarında yaptıklarının tutulmuş olduğu hesap defterleri ortaya konacak, peygamberler ve diğer şahitler de huzura getirilecek. Böylece insanlar adil bir biçimde yargılanacak, hiç kimse haksızlığa uğratılmayacak. Allah herkesin dünya hayatlarındaki tercihlerini kime ve neye göre yaptıklarını en iyi bilendir.

(Zümer 68)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve sura üflenecek: derken Allah'ın diledikleri dışında göklerde ve yerde bulunan herkes dehşetten çarpılmışçasına düşüp bayılacaktır. Sonra sura bir daha üflenecek: işte o zaman onlar yerlerinden doğrulup (gerçeği) görecekler.

(Zümer 68)

Osman Okur Meali:

Sura üflenince, Allah'ın önceden öldürdükleri bir yana, göklerde olanlar, yerde olanlar hepsi düşüp ölür. Sonra Sura bir daha üflenince hemen ayağa kalkıp bakışır dururlar.

(Zümer 68)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve Sûr'a üfürülmüştür. Hemen göklerde kim var ise ve yerde kim var ise ölüvermiştir. Allah'ın dilediği kimse müstesna. Sonra Sûr'a tekrar üfürülmüştür. O anda onlar kalkarak bakışırlar.

(Zümer 68)

Ömer Öngüt Meali:

Sur'a üflenince, Allah'ın diledikleri bir yana, göklerde olanlar yerde olanlar hepsi düşüp ölmüş olacaktır. Sonra bir daha üflenince, hemen ayağa kalkıp bakışır dururlar.

(Zümer 68)

Ömer Sevinçgül Meali:

Sûra ‘kıyamet sürecini başlatmak üzere birinci kez’ üflenir! Allah’ın diledikleri bir yana, göklerde kim var, yerde kim varsa, hepsi bayılıp düşer. Sonra ona ‘ölülerin dirilme sürecini başlatmak üzere’ bir daha üflenir! Bunun üzerine ‘kabirdekiler yerlerinden’ hemen kalkarlar, ‘şaşkınlıkla’ bakınır dururlar.

(Zümer 68)

Sadık Türkmen Meali:

Sûr’a üflenir, göklerde veyeryüzünde kim varsa hepsi düşüp bayılır. Allah’ın dilediği kimseler hariç! Sonra ona bir daha üflenmiştir; bir de ne göresin hepsi birden ayağa kalkmış bakıyorlar!

(Zümer 68)

Seyyid Kutub Meali:

Sur'a üflenince, göklerde ve yerde olanlar korkudan düşüp bayılırlar. Ancak Allah'ın dilediği kalır. Sonra sur'a bir daha üflenince hemen ayağa kalkıp bakışıp dururlar.

(Zümer 68)

Suat Yıldırım Meali:

Sura üflenir; Allah'ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde kim varsa çarpılıp cansız yere düşer. Sonra ona bir daha üflenir: Bir de bakarsın bütün insanlar, kabirlerinden ayağa kalkmış, etrafa bakınıp duruyorlar!

(Zümer 68)

Süleyman Ateş Meali:

Sur'a üflenmiş, göklerde ve yerde olanlar (korkudan) bayılmışlar, ancak Allah'ın dilediği sarsılmamıştır. Sonra ona bir daha üflenmiştir, birden onlar kalkmış, bakıyorlardır.

(Zümer 68)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sura üfürülünce Allah'ın tercih ettikleri dışında göklerde ve yerde kim varsa ölecektir. Sonra ona bir daha üfürülünce hemen ayağa kalkıp anlamaya başlayacaklardır.

(Zümer 68)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Sûr'a üflendiğinde, Allah'ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanların tümü düşüp bayılacak. Ona ikinci kez üflendiğinde, kalkıp etraflarına bakmaya başlayacaklar.

(Zümer 68)

Şaban Piriş Meali:

Sur'a üflenmiş, Allah'ın diledikleri dışında yerde ve göklerde kim varsa baygın düşmüştür/ölmüştür. Sonra ona tekrar üflendiği zaman onlar ayağa kalkar ve bakıp dururlar.

(Zümer 68)

Talat Koçyiğit Meali:

Sûr'a üflenince, Allah'ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar baygın bir halde kendilerinden geçerler. Sonra Sûr'a tekrar üflenir. İşte o zaman, onlar dirilip kalkarlar ve bakınırlar.

(Zümer 68)

Tefhimul Kuran Meali:

Sûr'a üfürüldü; böylece Allah'ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar çarpılıp yıkılıverdi. Sonra bir daha ona üfürüldü, artık onlar ayağa kalkmış durumda gözetiyorlar.

(Zümer 68)

Ümit Şimşek Meali:

Sûra üfürülür; Allah'ın dilediklerinden başka göklerde ve yerde kim varsa hepsi düşüp ölür. Sonra sûra bir daha üfürülür; o anda hepsi kalkmış, bakışmaktadır.

(Zümer 68)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Sura üflenmiştir; Allah'ın dilediği kimseler dışında göklerde kim var, yerde kim varsa çarpılıp yere yıkılmıştır. Sonra sura bir daha üflenmiştir. İşte hepsi ayağa kalkmış bakıyorlar.

(Zümer 68)