10. Yunus Suresi / 103.ayet

Sonra biz elçilerimizi ve iman edenleri kurtarmışızdır. Bizim yasamız işte böyledir. Zira bize düşen iman edenleri kurtarmaktır.

Bknz: (30/47)(40/51)

Mustafa Çavdar Meali

Yunus 103 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Sonra peygamberlerimizi ve inananları böylece kurtarırız biz ve inananları kurtarmak, bir haktır bize.

(Yunus 103)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Sonra Biz, elçilerimizi ve iman edenleri işte böyle kurtarırız; (zira) mü’minleri kurtarmamız (ve zafere ulaştırmamız) Bizim üzerimize bir haktır.

(Yunus 103)

Abdullah Parlıyan Meali:

Çünkü bu konudaki değişmeyen uygulama şudur: Hakkı inkâr edip, ayetlerimizi yalanlamaya kalkışanların felaketlerini hazırlarız ve buna karşılık elçilerimizi ve iman edenleri kurtarırız, mü'minleri de azap geldiğinde kurtarmak üzerimize bir haktır.

(Yunus 103)

Adem Uğur Meali:

Biz, sonra peygamberlerimizi ve aynı şekilde iman edenleri kurtarırız. İnananları üzerimize bir borç olarak kurtaracağız.

(Yunus 103)

Ahmet Hulusi Meali:

Sonra (azap geldiğinde) biz Rasullerimizi ve iman etmişleri kurtarırız... İman edenleri kurtarmamız, üzerimize bir haktır.

(Yunus 103)

Ahmet Tekin Meali:

Hakkı inkâr edip, ayetlerimizi yalanlamaya kalkışanların felâketlerini hazırlarız. Sonra Rasulümüzü, görevlilerimizi ve iman edenleri kurtarırız. Geçmişte rasullerimizi, elçilerimizi, iman edenleri kurtardığımız gibi, bu bizim kesinlikle gerçekleştireceğimiz bir taahhüttür. Muhammed'e iman eden şuurlu ve kâmil mü'minleri de kurtaracağız.

(Yunus 103)

Ahmet Varol Meali

Sonuçta peygamberlerimizi ve iman etmiş olanları böyle kurtarırız. Mü'minleri kurtarmak üzerimize bir haktır.

(Yunus 103)

Ali Bulaç Meali:

Sonra biz, elçilerimizi ve iman edenleri böyle kurtarırız; mü'minleri kurtarmamız bizim üzerimize bir haktır.

(Yunus 103)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Sonra kâfirlere azap inince, Peygamberlerimizi ve Onlara iman edenleri kurtarıyorduk. İşte böylece, müminleri de, üzerimizde bir hak olarak, (müşrikler azab çektiği zaman), kurtaracağız.

(Yunus 103)

Ali Rıza Sefa Meali:

Sonra, elçilerimizi ve inananları kurtarırız. İşte böyle, inananları kurtarmak, üzerimizde bir yükümlülüktür.

(Yunus 103)

Ali Ünal Meali:

Öyle bir günde Biz rasûllerimizi ve iman etmiş olanları, söz konusu önceki günlerde nasıl kurtarmışsak öyle kurtarırız. Bize yaraşan ve her zaman sergilediğimiz sabit muamele tarzı olarak mü’minleri daima kurtarırız.

(Yunus 103)

Bahaeddin Sağlam Meali:

(Biz her topluma elçiler göndeririz.) Sonra onları ve onlarla beraber inananları kurtarırız. Onlar gibi ey müminler! Sizi de üzerimize bir borç olarak kurtarırız.

(Yunus 103)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Sonra biz, peygamberlerimizi ve aynı şekilde iman edenleri kurtarırız. İnananları kurtarmamız, üzerimize bir haktır.

(Yunus 103)

Bekir Sadak Meali:

Sonra Biz, peygamberlerimizi ve inananlari boylece kurtaririz, inananlari (verdigimiz soz geregince) kurtarmamiz Bize haktir. *

(Yunus 103)

Besim Atalay Meali:

Sonra da biz, peygamberlerimizi de, inan edenleri de kurtaracağız, işte böyle, bize haktır inanlıyı kurtarmamız

(Yunus 103)

Celal Yıldırım Meali:

Sonra da peygamberlerimizi ve imân edenleri böylece kurtarırız. Mü'minleri de (azâb geldiğinde) kurtarmamız üzerimize bir haktır.

(Yunus 103)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Sonra (azap gelince) peygamberlerimizi ve inananları kurtarırız. (Ey Muhammed!) Böylece üzerimize düşen bir borç olarak mü'minleri kurtarırız.

(Yunus 103)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Sonra Biz, peygamberlerimizi ve inananları böylece kurtarırız, inananları (verdiğimiz söz gereğince) kurtarmamız Bize haktır.*

(Yunus 103)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Sonra resullerimizi ve iman edenleri kurtarırız. (Ey Muhammed!) Aynı şekilde üzerimize bir hak olarak, inananları da kurtaracağız.

(Yunus 103)

Diyanet Vakfı Meali:

Biz, sonra peygamberlerimizi ve aynı şekilde iman edenleri kurtarırız. İnananları üzerimize bir borç olarak kurtaracağız.

(Yunus 103)

Edip Yüksel Meali:

Sonunda elçilerimizi ve inananları kurtarırız. Evet, inananları kurtarmak bizim değişmez bir yasamızdır.

(Yunus 103)

Elmalılı Orjinal Meali:

Sonra Resullerimizi ve iyman edenleri kurtarırız, biz böyle uhdemizde bir hakk olarak mü'minleri kurtarırız

(Yunus 103)

Elmalılı Yeni Meali:

Sonra Biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtarırız; işte Biz böyle üzerimize düşen bir görev olarak mü'minleri kurtarırız.

(Yunus 103)

Erhan Aktaş Meali:

Sonra rasullerimizi ve iman edenleri kurtarırız. İman edenleri kurtarmak üzerimize bir haktır.

(Yunus 103)

Gültekin Onan Meali:

Sonra biz, elçilerimizi ve inananları böyle kurtarırız; inançlıları kurtarmamız bizim üzerimize bir haktır.

(Yunus 103)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sonra Biz, elçilerimizi ve iman edenleri kurtarırız. İşte böyle! Mü’minleri kurtarmak üzerimize düşen bir görevdir.

(Yunus 103)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Bekledikleri o dehşetli azap mutlaka gelir.) Sonra biz resûllerimizi ve (onların yanında bulunan) inananları kurtarırız. İşte bunun gibi (tüm) müminleri kurtarmak bizim üzerimize bir haktır.

(Yunus 103)

Harun Yıldırım Meali:

Sonra biz, rasullerimizi ve iman edenleri böyle kurtarırız; mü’minleri kurtarmamız üzerimize bir haktır.

(Yunus 103)

Hasan Basri Çantay:

Nihayet biz resullerimizi ve iman edenleri selamete erdiririz. (Müşriklere azab çatdığı zaman) böylece mü'minleri de, üstümüzde bir hak olarak, kurtaracağız.

(Yunus 103)

Hayrat Neşriyat Meali:

Sonra peygamberlerimizi ve îmân edenleri kurtarırız. İşte böyle, mü'minleri kurtarmak üzerimize bir haktır.

(Yunus 103)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Sonra elçilerimizi ve inanmış olanları işte bunun gibi kurtarıyoruz. İnançlıları da bir hak olarak kurtarıyoruz.

(Yunus 103)

Hüseyin Atay Meali:

Sonra, Biz elçilerimizi ve inananları böylece kurtarırız. İnananları kurtarmamız bize gerekli olmuştur.

(Yunus 103)

İbni Kesir Meali:

Sonra Biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtarırız. Böylece üstümüze bir hak olarak mü'minleri kurtaracağız.

(Yunus 103)

İlyas Yorulmaz Meali:

Sonra bizde, elçilerimizi ve onunla beraber iman edenleri kurtardık. İnananları kurtarmak bizim üzerimize bir hak (zorunluluk) dur.

(Yunus 103)

İskender Ali Mihr Meali:

Sonra Biz, resûllerimizi ve âmenû olan kimseleri böyle kurtarırız. Mü’minleri kurtarmamız üzerimize haktır.

(Yunus 103)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Sonra Biz elçilerimizi, inananları kurtarırız. Böylece inananları da kurtarmak boynumuzun borcudur.

(Yunus 103)

Kadri Çelik Meali:

Sonra biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtarırız ve böylece müminleri kurtarmamız da üzerimize düşen bir haktır.

(Yunus 103)

Mahmut Kısa Meali:

Bu bekleyiş esnasında, müminlerle kâfirler arasında büyük bir mücadele yaşanır. Biz de zalimlere biraz mühlet veririz ve nihayet o azap günü geldiğinde zalimleri helâk eder, elçilerimizi veiman edenleri kurtarırız.Uhdemizde bir hak olarak, ilahi adalet gereğince, hak uğrunda sabırla mücadele eden müminleri işte böyle kurtarırız.

(Yunus 103)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Yani sonra, elçilerimizi ve inanları kurtarırız. Müminleri kurtarmak bize haktır.

(Yunus 103)

Mehmet Türk Meali:

Sonunda (nasıl olsa) Biz Peygamberlerimizi ve îman edenleri kurtarırız. Zâten inananları böylece kurtarmamız bizim üzerimize bir borçtur.

(Yunus 103)

Muhammed Celal Şems Meali:

Sonra (azap gelip çattığında,) Biz peygamberlerimizi ve (onlara) inananları kurtarırız. Müminleri kurtarmamız, üstümüzde bir yükümlülüktür.

(Yunus 103)

Muhammed Esed Meali:

(Çünkü bu konudaki değişmeyen uygulama şudur: hakkı inkar edip ayetlerimizi yalanlamaya kalkışanların felaketlerini hazırlarız;) ve buna karşılık elçilerimizi ve imana erişenleri kurtarırız. İşte bize hak olan, böylece inananları kurtarmamızdır.

(Yunus 103)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Sonunda elçilerimizi ve inananları kurtarırız. Evet, inananları kurtarmak bizim değişmez bir gerçeğimizdir.

(Yunus 103)

Mustafa Çavdar Meali:

Sonra biz elçilerimizi ve iman edenleri kurtarmışızdır. Bizim yasamız işte böyledir. Zira bize düşen iman edenleri kurtarmaktır.

Bknz: (30/47) - (40/51)

(Yunus 103)

Mustafa Çevik Meali:

Biz değişmez kanunumuz ve vaadimiz gereği davetimizden yüz çevirenleri dünyada da hak ettikleri azap ile cezalandırır, elçilerimiz ve onunla birlikte iman edenleri ise helak olmaktan kurtarırız.

(Yunus 103)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Sonuçta, elçilerimizi (ötekilerin başına gelecek her beladan) kurtarırız; aynı şekilde iman eden kimseleri de (kurtarırız): İşin gerçeği, mü'minleri kurtarmak en çok Bize düşer.

(Yunus 103)

Osman Okur Meali:

Sonunda elçilerimizi ve inananları kurtarırız. Evet, inananları kurtarmak bizim değişmez bir yasamızdır.

(Yunus 103)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Sonra Biz peygamberlerimizi ve imân etmiş olanları kurtarırız. Böylece Bizim üzerimize bir haktır ki, mü'minleri necâta erdiririz.

(Yunus 103)

Ömer Öngüt Meali:

Sonra biz peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtarırız. Böylece iman edenleri kurtarmak bizim üzerimize haktır.

(Yunus 103)

Ömer Sevinçgül Meali:

Biz, hem peygamberlerimizi, hem de onlar gibi inananları ‘azabın her türlüsünden’ kurtarırız. İnananları azaptan kurtarmak üzerimizde bir yükümlülüktür.

(Yunus 103)

Sadık Türkmen Meali:

Sonra, Biz elçilerimizi ve aynı şekilde iman edenleri kurtarırız; işte böylece üzerimize bir borç olarak, (gerçekten var olanlara) inananları kurtarırız.

(Yunus 103)

Seyyid Kutub Meali:

Sözkonusu toplu afetlerden sonra peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtarırız. Mü'minleri kurtarmak böylece üzerimize borçtur.

(Yunus 103)

Suat Yıldırım Meali:

Sonra Biz, resullerimizi ve iman edenleri kurtarırız. Böylece müminleri kurtarmak üzerimize düşen bir borçtur.

(Yunus 103)

Süleyman Ateş Meali:

Sonunda elçilerimizi ve inananları kurtarırız. İşte böyle, üzerimize bir borç olarak mü'minleri kurtarırız.

(Yunus 103)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sonra elçilerimizi ve inanıp güvenenleri kurtarırız. Bu hep böyledir. İnanıp güvenenleri kurtarmak boynumuzun borcudur.

(Yunus 103)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Sonunda elçilerimizi ve iman edenleri kurtarırız. Çünkü onları kurtarmak Bize düşer.

(Yunus 103)

Şaban Piriş Meali:

Sonra biz Peygamberlerimizi ve iman edenleri böyle kurtarırız. İman edenleri verdiğimiz söz gereğince kurtarmamız bize haktır.

(Yunus 103)

Talat Koçyiğit Meali:

Sonra biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtarırız. (Ey Muhammed!) Mü'minleri de, üzerimize bir hak olarak (seninle birlikte) kurtaracağız.

(Yunus 103)

Tefhimul Kuran Meali:

Sonra biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri böyle kurtarırız; mü'minleri kurtarmamız da bizim üzerimizde bir haktır.

(Yunus 103)

Ümit Şimşek Meali:

Azap onlara geldiğinde, Biz peygamberleri ve iman edenleri kurtarırız. Mü'minleri böylece kurtarmak üzerimize bir borç olmuştur.

(Yunus 103)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Sonunda biz, resullerimizi ve iman edenleri kurtarıyoruz. İşte böyledir. Üzerimize bir borç olarak, inananları kurtarırız.

(Yunus 103)